ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul


sohbet, okey, tavla, chat
27 Nisan 2024, Cumartesi 05:09   

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

En İyiler  Son Eklenenler       
sohbet forum basliklari  CC-Forum> Mühim Mevzular > Politika, Tarih
forum sohbet oyun basliklari
   TÜRK İNANÇ SİSTEMİ - TÜRK MİTOLOJİSİ
 <<123 >>
Mesaj Ekle, sohbet ve oyun icin cagir
sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

NiHALATSIZ

NiHALATSIZ resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  5.Şub.2015 Per 10:34:20sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle

Resim : Mönke Han

İskitler, tıpkı bugünkü Kırgızlar ve Kırgız-Kazaklar gibi, büyük ve muhteşem "aş-yuğ" törenleri yapıyorlardı. İskitler hakkında daha eski Yunan kaynaklarının verdikleri malûmata nazaran bunların hükümdarları için yapılan defin törenleri çok daha kanlı olurdu. Orhun Türkleri`nin balbalları yerine bunlar hükümdarın hizmetindeki yiğitlerden elli kişiyi öldürüp, öldürülmüş atlar üzerine bindirip mezarın etrafına koyarlardı. Anlaşılıyor ki ölüye öbür dünyada hizmet etmek üzere Orhun Türkleri`nin büyükleri için savaşlarda öldürdükleri kahramanların heykelini (balbalını) dikmekle iktifa edildiği halde İskit hakanları için onun uşakları öldürülüp balbal dikerlerdi.

Orhun Türklerinden beş yüz yıl sonra aynı sahada tarih sahnesine çıkan Moğollar`da hanların def`in törenleri daha iptidai şeklini muhafaza ettiği anlaşılmaktadır.Bu meseleye dair Profesör W. Barthold şöyle diyor : 

" Umumiyetle Moğollar`da ölüler kültü ve onunla bağlı ritüeller göçebe Türk kavimlerine nazaran daha iptidai ve daha barbarca karakter taşımakta idi. İ. N. Veselovskiy`nin inandırıcı bir surette ispat ettiği veçhile Türkler`le Moğollar`ın defin adetlerinin esasında aynı inanç sistemi bulunmaktadır, ki hanın öldürdüğü veya onun için öldürülen adamlar öteki dünyada ona hizmet edeceklerdi.Orhun Türklerinde bu fikrin yankısı olarak han tarafından öldürülen adamların heykelini (balbal) dikmek âdeti vardı; Moğollar`da ise bu fikir hanın öldüğü yerden mezarına kadar nâaşını götüren alaya rastlanan adamları öldürmeleriyle ifade olunurdu. Marko Polo`nun sözlerine göre, böylece öldürülen adamlara " bizim hakanımıza hizmet etmek için öteki dünyaya git!" diyorlardı.

Mönke Han`ın (Cengiz Han`ın Torunu) ölümünden sonra böylece öldürülen adamların sayısı 20.000 kişi olduğunu Marko Polo dile getiriyor."

sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

NiHALATSIZ

NiHALATSIZ resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  9.Şub.2015 Pzt 11:43:56sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle

Göktürk dönemindeki Türkler tek tanrıcı olmayıp çok sayıda tanrıya inanmaktaydı…

Dr. Emel Esin, 1978

Eserleri: 
Orta Asya`da Maddi Kültürün Oluşumu
Türk Kozmolojisine Giriş
Türk Sanatında İkonografik Motifler
Türklerde Maddi Kültürün Oluşumu

sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

NiHALATSIZ

NiHALATSIZ resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  12.Şub.2015 Per 10:04:38sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle

Türklerin İnanç Sisteminde ki "TİN , KUT , SÜR , SÜNE , YULA" Kavramları Üzerine İnceleme


Türkler can ve ruh mefhumunu genel olarak "tin" yani "nefes" kelimesiyle ifade etmişlerdir. Doğu Türklerinde bu kelime hala nefes ve can manasında kullanılmaktadır; batı Türklerinde ise bu kelime ancak "dinlenmek" kelimesinde kalmıştır.

Yakutlar ruh - can mefhumunu tin , kut , sür kelimeleriyle ifade ederler. Tin kelimesi aynı zamanda esinti, rüzgar, nefes anlamlarına da gelir. "Kut" - bazı izahlara göre - toprak,rüzgar ve "ana-kut" denilen üç unsurdan mürekkeptir. "Tin" vücuttan ayrılırsa ölüm vukua gelir, fakat "kut" ayrılırsa ölüm olmaz. "Sür" insan enerji, irade ve umumiyetle ruhi hallerini meydana getiren unsurdur.İnsan uyurken sür`ü vücuttan çıkıp her tarafta dolaşabilir.

Altaylılar ruh - can mefhumunu tin, süne ve kut kelimeleriyle ifade ederler. "Tin" bütün canlı yaratıklarda vardır; "süne" ise ancak insanlarda bulunur. "Kut" her şeyde bulunur, cansız şeylere kutsiyet verir; ağıllarda, ahırlarda bulunursa sürüler bereketli ve sahibi çok zengin olur. Çobanlar`ın değneği kutlu olursa sürülere hastalık veren ruhlar ve kurtlar uğramaz. Buna göre "kut" candan başka bir türlü ruhtur ki yalnız insanlarda değil, her şeyde bulunabilir. Çok korkan kişiler için "kutu çıktı", "kutu uçtu" derler ki "ödü patladı" tabiriyle aynı anlama gelir. Altay Türklerine göre tin,süne ve kut`dan başka insanın "yula" denilen bir eşi de vardır. İnsan uyurken "yula" sı her yerde dolaşabilir. Düş dediğimiz işte bu yulanın gördüğü şeylerden ibarettir. Yula aynı zamanda meşale anlamını da ifade eder. Babalardan kalan töre ve adetlere de "yula" denir.

Ölülerin serseri dolaşan ruhlarına Altaylılar "üzüt", Yakutlar ise "üör" derler. Kazan Tatarlarında da üör kelimesini hatırlatan "ürek" kelimesi vardır,ölülerin serseri ruhlarına denir.

Türk inanç sistemine göre, can kanda yahut yürekte bulunur.

sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

NiHALATSIZ

NiHALATSIZ resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  18.Şub.2015 Çar 11:48:51sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle


LOHUSA KADINLARA MUSALLAT OLAN "ALBASTI / AL KARASI / ALBIZ / SARI KIZ" ÜZERİNE İNCELEME:


Yakutlar`da ilk doğuma büyük ehemmiyet verilmektedir.Doğum günü yaklaşınca erkek ormana gidip bir kayın ağacı keser. Bu ağaçtan bir buçuk arşın uzunluğunda üç kazık hazırlar.Bunlar tek bir kayın ağacından alınmalıdır. Kiler, ev, sandıkları hep açık bırakırlar. Ateşe yağ atıp " ey doğum Tanrıçası Ayısıt hatun ye! Yolun açık olsun ! " derler. Çocuk doğduğu gibi yağlı bir yemek yerler ; bir hayvan kurban keserler. Hayvanın kafasını kırmadan pişirirler. Kemiklerini bir kaba doldurup ormana götürüp bir ağaca asarlar. Doğumun üçüncü günü Tanrıça Ayısıt`ı çıkarma ayini yapılır.

Altaylı boylarda ve Kırgızlar`da doğum saati yaklaşınca, oba yakut oymak kadınları lohusanın evine toplanırlar. Tecrübe görmüş bir kadın ebe (ineci) vazifesini görür. Çadırın tam orta yerine (ateş yakılan yerine) bir direk yerleştirerek ona bir urban bağlarlar. Bu urganın bir ucu duvara bağlanıp lohusanın koltukları altından geçirilir. Kadın çok ıstırap çekmeye başlarsa "albastı" yahut "al karası" denilen kötü ruhun lohusa musallat olduğuna hükmederler. Bu kötü ruhu korkutmak, kovmak için erkekler de toplanır, "hay, huy!" diye haykırmaya başlarlar, tüfek ile havaya ateş ederler. Bu gürültü kadın doğuruncaya ve baygınlığı geçinceye kadar devam eder. Bazen baksının müdahalesine lüzum hasıl olur.

Lohusalara musallat olan bu kötü ruh Çin seddinden Akdeniz kıyılarına, buz denizinden Hind`e kadar yayılmış Türk Folklöründe Al karası, albastı, albız, albis, almis adlarıyla yer almıştır.

Kırgız - Kazak Türklerine göre "albastı" iki nevi olup biri "kara albastı" ve diğeri de "sarı albastı"dır. "Sarı albastı" lar kamların ritüeliyle def olup giderler. "Kara albastı" ise kendisini görmek iktidarına malik olan ocaklı adamdan başka kimseden korkmaz. "Sarı albastı" sarışın bir kadın suretindedir. Bazen keçi veya tilki suretlerine de girer. Bu ruh lohusalara musallat olup ciğerlerini alır, götürüp suya atar. Kamlar yahut ocaklı adamlar "albastı" yı ciğeri yerine koymaya mecbur ederler. "Albastı" yı yakalayan baksı (kam) eline kopuz alarak şu afsunu söyler:

"Ey, albastı zalim,
Koy ciğerini yerine,
Zavallının canın iade et,
Sözümü tutmazsan,
Bana hürmet etmezsen,
Gözlerini çıkarırım..."

Bu suretle merasim yapılırsa albastı ciğeri yerine koyar ve ölen lohusa da iadei hayat edermiş. Baksılar "albastı" yı, ekseriya, keçi suretinde görüyorlar.

"Kara albastı" yahut "Kara" ciddi ve ağır başlı bir ruhtur."Sarı albastı" ise hoppa, hileci ve şarlatandır. Ekseriye insanları hile ve aldatmakla ele geçirir. Bazen insana dokunmayacağına söz verir ve uzak bulunur. Lakin daima fırsat bekler ve nihayet kolayını bulup bir zararını dokundurur.

Albastı, tüfek sesinden, kırmızı renkten korkar. Lohusa "albastı" olursa tüfek patlatmak adettir. Demircilerden ve ocaklı adamlardan da korkar; öyle muktedir demirci ustalar ve ocaklılar vardır ki bunların bir mendil veya külahı "albastı"yı korkutmak için kafi gelir.

Kazan Türkleri`ne göre "albastı" kötü bir ruhtur. Meskûn olmayan evlerde ve sahralarda bulunur. Muhtelif suretlerde görünür; yolcuların yolunu şaşırtır, uykuda basar. Uluğ Kem nehrinde bulunan Tuba - Urenha Türklerinin akidelerine göre, "albas" evlenmeyen bir kızdan türemiştir; kumsal yerlerde ve kayalarda bulunur, keçi gibi bağırırlar. Albıs, kızlara musallat olur ve hasta yapar. Muhtedir kamlar ritüel yaparak abızları defederler.

Altaylılar`ın akidesine göre "almıs" bir ruhu şerirdir. "Erlik" in âvanından ve hademelerindendir.

Fergana Özbeklerin de şeytan, ecine, dev ve perilerden maada bir de "albastı" vardır. "Albastı" yı pejmürde, dağınık saçlı bir kocakarı suretinde tasavvur ederler. Lohusayı yalnız bırakmazlar, ecinenin boğmasından korkarlar.

Taşkent`te "Albastı = Alvastı" köprüsü vardır. Oradan gelip geçenlerin pejmürde bir kocakarı gördükleri söylenir.

Lohusanın "kara" yahut "karabastı" dan korkusu ve bu "kara" yı defetmek için "kara bakşı (kam)" çağrıldığı Manas destanının devamı olan Yolay Kaan destanında da görüyoruz:

"Kara bakşı bar edi
Karabaskan katındın
Evliyası bar edi...

Kara bakşı lohusaya gelen albıza hitap ederek:
"Alıstan kelgen Al-bı deyman
Raktan kelgen bar edi..." diyor.

sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

NiHALATSIZ

NiHALATSIZ resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  19.Şub.2015 Per 22:06:57sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle

sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

NiHALATSIZ

NiHALATSIZ resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  23.Şub.2015 Pzt 12:53:37sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle

YUĞ TÖRENİ ÜZERİNE İNCELEME


Eski Türkler`in ve başta Orta Asya uluslarının yas tutma adetlerine dair Çin kaynaklarında bazı kayıtlar bulunmaktadır. Bu kayıtlara göre, yas tutanlar bağıra çağıra ağlarlar, yüzlerini parçalarlar, keserlerdi.

Göktürk Yazıtlarında Kül Tegin ve Bilge Kağan`a yapılan matem törenlerinin tasvirlerinden anlaşıldığına göre, Gök Türkler yas tutarken saçlarını, kulaklarını... keserler, feryat ederek ağlarlardı. Kül Tegin için yapılan yastan bahsederken Bilge Kağan şöyle diyor : " Çok yaslandım. İki şad, küçük kardeşlerim, yeğenlerim, oğullarım, beylerim ve ulusumun gözleri, kaşları berbat olacak diye kaygılandım." Bilge Kağan`ın oğlu babası için diktiği yazıtta şöyle diyor: " ... bunca kavim saçlarını ve kulaklarını biçtiler.".

Eski Oğuzlar`ın yas adetlerini Dede Korkut hikayelerinde çok tafsilatlı tasvir edilmiştir. "Beyrek`in babası kaba sarığını kaldırıp yere vurdu.Çekti, yakasını yırttı. Oğul, oğul diyerek ağladı, inledi. Ak perçemli anası ağladı, gözünün yaşını döktü; acı tırnaklarıyla ak yüzünü parçaladı, al yanağını çekti , yırttı; simsiyah saçını yoldu. Kızı, gelini kas kas gülmez oldu. Kızıl kına ak ellerine yakmaz oldu...."

Yas alâmeti olarak saç kesme âdeti Sagay`larda tespit edilmiştir. Sagaylar defin törenini tamamlayıp ölenin evine döndükten sonra karısının saç örgüsünü yarısından keserler.

Manas destanında bir Hakan kadınlarını boşadıktan sonra saçlarını kestirerek dışarı atıyor, bu kadınlar muhafızlar tarafından yağma ediliyorlar. Heralde "saç kesme" dul olma alâmeti sayılmış olsa gerektir.

XIV. yy. da bu âdetin Aydınoğullarında bulunduğunu Desturnâme-i Enverî`nin şu beyitlerinden, Umur Bey`in babasına yas tutarken saçını kestiğini öğreniyoruz :

"Hasta Muhammed beg ölür andan gider
Kesti paşa saçın anda ah eder"

Umur Bey, Saruhanoğlu Süleyman Bey`in yas töreninde de saçını kesmiştir :

"Açdı baş saç kesdi paşa ağlıyu
Firkat odiyle yüreğin dağlıyu"

sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

NiHALATSIZ

NiHALATSIZ resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  2.Mar.2015 Pzt 10:59:33sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle

Yakutistan`da hastayı tedavi eden bir Kam

sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

NiHALATSIZ

NiHALATSIZ resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  2.Mar.2015 Pzt 20:12:27sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

NiHALATSIZ

NiHALATSIZ resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  6.Mar.2015 Cum 12:38:21sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle

- TAŞ HEYKELLERE TAPAN (Adak Adayan, Dua Eden, Kurban Kesen) TÜRKLER
- Cengiz Han Heykelindeki ok`un türbeye hakaret edeni çinliyi öldürmesi
- Oğuz ve Kıpçaklar`da Kurgan ve Defin Şekilleri


XIII. yy. Kıpçak - Kuman boyları, Wilhem Rubruk`un verdiği malûmata göre, mezarlar üzerine yüksek tepe yaparlar, tepenin üzerine de bir heykel koyarlardı. Bu heykellerin yüzü doğuya bakardı. Zengin adamların mezarı üzerine ehram şeklinde bir ev yaparlardı. Böyle mezarlardan birini Rubruk şöyle tavsif ediyor : " Yeni bir mezar üzerinde onaltı tane at derisi gördüm. Bunlar mezarın dört tarafına dörder dörder olarak sırıklara asılmışlardı. Mezarın yanında kımız ve et bulunuyordu. Halbuki bu mezardaki ölü güya hıristiyan sayılırdı."

Bu tavsifte zikredilen "yüksek tepe" (kurgan) İbn Fadlan`ın Oğuzlar`da gördüğü mezar üzerindeki "kubbe gibi döşeme"nin aynı olacaktır. Mezar üzerine konulan heykelin, ölünün heykeli mi, yoksa balbal mı olduğunu kestirmek güçtür. Heralde şurası muhakkaktır ki, Türklerin gerçek inanç sistemine mensup Oğuzlar ve Kıpçaklar IX. ve XIII. yy. larda Göktürkler`in defin törenlerini olduğu gibi devam ettirmişlerdir.

Oğuz ve Kıpçak defin törenlerinde görülen, kurban olarak kesilen atların derilerini sırıklara asma adeti bugünkü Altay ve Yakut Türklerinin at kurban ederek yaptıkları törenlerde ayinin en önemli unsurunu teşkil eder. Yakutların bu derilere "tabık", Altaylıların "baydara" der.

Kıpçak bozkırlarında ve Rus arkeoloji terimiyle "kamennaya baba" yani "taş kadın" denilen heykellerden hiç olmazsa bazılarının balbal olduğu muhakkaktır. Bu heykeller Genceli şair Nizami`ye de malumdu.Onun rivayetine göre, bu heykeller Kıpçak Bozkırları`na tılsım olarak dikilmişti. Bu tılsımlar şimdiye kadar orada durmaktadır. Bütün Kıpçak halkı bu tılsımlara yaklaşınca onlara "tapar" ve okluğuna bir ok bırakır. Bir çoban oraya gelirse bir koyun keser.(Sefername - Vahidi Destgerdi Yayını, S. 427-428)

Nizami`nin verdiği malumat arkeoloji ve etnografya araştırmalarıyla elde edilen bilgilere uygundur.Büyük şair, herhalde bu rivayeti Azerbaycan`da bulunan Kıpçaklar`dan işitmiş olacaktır.

Balbal olması muhtemel olan heykellere dini saygı gösterildiği XVIII. yy. da tesbit edilmiştir. 1739 yılında yazılan bir raporda şu malumat vardır : " Yüs ırmağı boyunda (Altaylarda) taş putlar (Tözler) çoktur. Bunlardan birine Kozan taş (tavşan taş) denir. Burada yaşayan oymaklar bu heykele kurban keserler. Heykelin ağzı her zaman yağlı bulunur" (Sibirskiya Drenosti, Nu.15, ilave kısmı S. 144).

Heykelin okluğuna ok bırakmak hakkındaki habere gelince, bunu Ssanang Ssetsen`in Togan-tayşi`nin ölümüne dair verdiği hikaye ile izah etmek mümkündür. Bu hikayeye göre, Togan-tayşi Cengiz Han`ın türbesine hakaret etmiş, Cengiz`in okluğundaki bir ok onu öldürmüştür.Bu hikayeden Cengiz`in heykelinde okluk bulunduğu anlaşılmaktadır.

sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

NiHALATSIZ

NiHALATSIZ resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  6.Mar.2015 Cum 14:37:47sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle

CC sohbet icin buraya
 <<123 >>
Mesaj Ekle, arkadaş oyun sohbet icin cagir