ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul


16 Mayıs 2024, Perşembe 21:46   

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

En İyiler  Son Eklenenler       
sohbet forum basliklari  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler > Aşk ve Sevgi üstüne
forum sohbet oyun basliklari
   Okumaya Değer Bir Hikaye..
 Mesaj Ekle, sohbet ve oyun icin cagir
sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

Jisell

Jisell resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey
ozel karakter ile sohbete katil
sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  11.Haz.2006 Pzr 18:41:54      Okumaya Değer Bir Hikaye..sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle

okumaya değer bir hikaye...


    Üniversiteli delikanlı Kolejli kıza bir voleybol maçında rastladı.Okul
salonundaydı maç. Tribünsüz, minik bir salon.. Seyircilerle, oyuncular
arasında, sahanın çizgisi vardı sadece.. O kadar yakındılar..


Delikanlı, bu tatlı, bu güzel, bu dünyalar şirini kızı ilk defa görüyordu
takımda.. Hoşlandığını, fena halde hoşlandığını hissetti. Az sonra bir
şeyi
daha hissetti. Uzun zamandan beri maçı değil, o güzel kızı izlediğini..
Kız
servis atarken hemen önünden geçti. Göz göze geldiler.. Kız gülümsedi..
Delikanlı, çok popülerdi o yıllarda..Kız onu tanımış olmalıydı. Kim bilir,
belki kız da ondan hoşlanmıştı.. Belki de delikanlı öyle olmasını istediği
için ona öyle gelmişti.. Set değişip, takım karşıya gidince, delikanlıda
yerini değiştirdi, o da karşıya gitti.. Üçüncü sette tekrar eski yerine
döndü.. Kızda gidiş gelişleri fark etmişti galiba.. Bir defa daha
gülümsedi.
Manidar..

 

"Anladım" der gibi bir gülümseyişti bu.. Delikanlı o hafta boyu hep bu
dünyalar şirini kızı düşündü.. Pazar günü, sabahın köründe kalktı,
erkenden
oynanacak maçı, ne maçı canım, o dünyalar şirini kızı görmek için..
Delikanlı artık kızın hiçbir maçını kaçırmıyordu.

 

Dahası..Ankara Koleji nin her dağılış saatinde, okul civarında oluyordu,
onu
bir kez daha görmek için.. Karşılaştıklarında, hafif çok hafif bir
gülümseme, çok minik bir baş eğmesi ile selamlaşır olmuşlardı..Bir
defasında, yaptığına sonra kendisi de günlerce güldü.. O gün gene
tesadüfmüş
gibi, okul dağılımı kızın karşısına çıkmış, gülümseyerek selamlamış, sonra
arka sokaklara dalıp, yıldırım gibi koşarak, bir blok ötede gene karşısına
çıkmıştı.. Kız bu defa, iyice gülmüştü.. Karşısında, sözüm ona ağır ağır
yürüyen, ama nefes nefese delikanlıyı görünce..

 

Delikanlı, voleybol takımının kaptanını iyi tanıyordu.
Arkadaştılar.Sonunda
bütün cesaretini topladı, kaptana açıldı.. O kızdan fena halde
hoşlanıyordu.
Galiba kız da ona karşı boş değildi. Bir yerde,bir şekilde tanışmaları
gerekiyordu.. O zamanlar, bu işler böyle oluyordu çünkü.. Kaptan: "Tabii"
dedi.. "Bu hafta sonu güzel bir konser var. Biz onunla gitmeye karar
vermiştik zaten. Sen de gel. Hem konseri birlikte izleriz, hem de
tanışırsınız.."

 

"Mutluluk işte bu olmalı" diye düşündü delikanlı. "Mutluluk işte bu.." Ve
konser gününe kadar geceleri hiç uyuyamadı.. Konser gününü de hiç ama hiç
unutmadı..O ne heyecandı öyle.. Konserin verildiği sinemanın kapısında
tanıştılar.. El sıkıştılar.. O güzel ele dokunduğu anı da hiç unutmadı
delikanlı.. Kaptan, salona girdiklerinde, ustaca bir manevra daha yaptı.
Delikanlı ile dünyalar şirini kız yan yana düştüler. İnanamıyordu
delikanlı.. Onunla nihayet yan yana oturduğuna, onun sıcaklığını
hissettiğine, onun nefesini duyduğuna inanamıyordu.. Biraz önce tanışırken
tuttuğu el, bir karış ötesinde öylesine duruyor, delikanlı, sahnede
dünyanın
en romantik şarkısı söylenirken ki, o an dünyanın bütün şarkıları dünyanın
en romantik şarkısıydı ya, o eli tutmak için öylesine büyük bir arzu
duyuyordu ki içinde.. Ama uzatamıyordu işte elini.. Her şey böyle iyi
giderken, yanlış bir hareketle, onu ürkütebileceğinden, incitebileceğinden
öylesine korkuyordu ki.. Sonunda dayanamadı, sanki kolu uyuşmuş gibi,
uzandı.. Kolunu kızın koltuğunun arkasına koydu.. Kızın omzuna değil..
Koltuğun üzerine.. Sonra kız arkaya yaslandı.. Birkaç saç teli,
delikanlının
elinin üzerine dokundu..


Kalbi yerinden fırlayacak gibi atıyordu artık genç adamın.. Dünyalar
şirini
kızın saçları eline dokunuyordu çünkü..Konserden çıkarken, kız,
şakalaştı..
"Sizi her maçımızda görüyoruz. Alıştık nerdeyse.. Yarın Adana da maçımız
var.. Gözlerimiz sizi arayacak.."

 

Hayır, aramayacaktı..Delikanlı o anda kararını vermişti çünkü.. Cebinde
onu
otobüsle Adana ya götürüp getirecek, hatta öğle yemeğinde bir de Adana
kebap
yedirecek kadar para vardı.. Gece yarısı kalkan otobüse bindi..

 

Sabah erkenden Adana ya indi. Maç saatine kadar başı boş dolaştı. Salona
erkenden girdi, en ön sıraya tam servis köşesine en yakın yere oturdu..
Takımlar sahaya çıkarken, salondaki en heyecanlı seyirci oydu. Maç falan
değildi sebep tabii.. İlk sette kız farkında bile değildi onun.. Nerden
olsundu ki.. İkinci sette öbür tarafa gittiler.. Döndüklerinde, üçüncü
sette
kız fark etti delikanlıyı..Yüzünde çok ama çok şaşkın bir ifade, biraz
mutluluk, biraz da gurur vardı sanki.. Ankara nın hele Kolej de çok
popüler
bu delikanlısının onun için ta oralara geldiğini bilmenin gururu..


Maç bitti. Kız soyunma odasına, delikanlı garajlara gitti. Tek kelime
konuşmadan.. Konuşmaya gelmemişti ki..Kız "Keşke orada olsaydın" demişti.
O da olmuştu işte.. Hepsi o..

 

Ona o kadar çok şey söylemek istiyordu ki aslında..Bir gün üniversite
kantininde gazete okurken, iç sayfalarda bir şiire rastladı. Daha doğrusu
bir şiirden alınmış bir dörtlüğe.. Söylemek istediği her şey bu dört
satırda
vardı sanki..Bembeyaz bir karta yazdı o dört satırı.. Öğleden sonrayı zor
etti, Kolejin önüne gitmek için.. Kızın karşıdan geldiğini gördü. Koşarak
yanına gitti. "Bu sana" diye kartı eline tutuşturdu ve kayboldu ortadan,
kız, dizeleri okurken..

"Ne hasta beklerdi sabahı
Ne taze ölüyü mezar
Ne de şeytan bir günahı
Seni beklediğim kadar!.."

 

Ertesi gün öğleden sonra, tarif edilemez heyecanlar içinde Kolej in
önündeydi gene.. Kız karşıdan geliyordu.. Bu defa yanında arkadaşları
yoktu.
Yalnızdı..Yaklaştığında işaret etti delikanlıya.. Gözlerine inanamadı genç
adam.. Onu yanına mı çağırıyordu yoksa.. Evet, çağırıyordu işte.. Kalbinin
duracağını sandı yaklaşırken.. "Sana bir şeyler söylemek istiyorum" dedi
kız.. O da heyecanlıydı, belli..

 

"Bak iyi dinle.. Dünkü satırlar için çok teşekkürler.. Herhalde hissettin,
ben de senden hoşlanıyorum. Ama senden evvel tanıdığım birisi daha var.
Ondan da hoşlanıyorum ve henüz karar veremedim, hanginizden daha çok
hoşlandığıma.. Ve de şu anda, onu terk etmem için bir sebep yok."

 

"O zaman karar verdiğinde ve de eğer seçtiğin ben olursam, hayatında başka
kimse olmazsa, ara beni" dedi delikanlı ikiletmeden.. Ayrıldı kızın
yanından.. Bir daha voleybol maçına gitmeden, bir daha okul yolunda önüne
çıkmadan.. Bir daha onu hiç görmeden..

 

Yıllarca sonra Levent in söyleyeceği şarkıdaki Sezen in sözlerini o, o
zaman
biliyordu sanki. Aşk onurlu olmalıydı.. Günlerce, haftalarca, aylarca
bekledi.. Tıpkı, kıza verdiği o dörtlükteki gibi bekledi.. Hastanın
sabahı,
seytanın günahı beklediği gibi bekledi.. Heyecanla bekledi. Hırsla,
arzuyla
bekledi. Umutla, umutsuzlukla bekledi. Bazen öfkeyle bekledi.. Ama
bekledi..
Başka hiç kimseye bakmadan, başka hiç kimseyi bulmadan bekledi.

 

Bir gün bir şiir antolojisinde şiirin tamamını buldu.. İki dörtlüktü şiir
aslında.. İlki kıza verdiği.. Bir ikinci dörtlük daha vardı o kadar.. O
dörtlüğü de bir kartın arkasına dikkatle yazdı.. Cebine koydu..

 

Bekleyiş sürüyor, sürüyordu..Okullar kapandı, açıldı.. Aylar, aylar
geçti..
Bir gün delikanlı kızı aniden karşısında gördü.. "Günlerdir seni arıyorum"
dedi kız.

 

"Günlerdir seni arıyorum. İşte sana haber.. Artık hayatımda hiç kimse
yok!.."

 

"Yaa" dedi delikanlı.. "Yaa" dedi sadece..Kalbi heyecandan ölesiye
çarparken, aylardır ölesiye beklediği an gelip çatmışken, ağzından sadece
bu
ses çıkmıştı..

 

"Yaaa!.."


Cebinde artık iyice eskimiş kartı uzattı kıza.. "Sana bir şiirin ilk
dörtlüğünü vermiştim ya bir gün" dedi.. "Bu da ikinci ve son dörtlüğü
onun.."

 

Sonra yürüdü gitti, arkasına bile bakmadan.. Kız dizelere bakarken..

"Geçti istemem gelmeni
Yokluğunda buldum seni.
Bırak vehmimde gölgeni
Gelme artık neye yarar!.."

 

Aradan yıllar, çok ama çok uzun yıllar geçti. Delikanlı bugün hâlâ
düşünüyor..O uzun, çok uzun bekleyiş aşkını öldürmüş müydü, acaba?.


Ya da beklerken, ölesiye beklerken hayalinde öylesine bir sevgili
yaratmıştı
ki, artık yaşayan hiç kimse bu hayali dolduramazdı.. O sevgilinin kendisi
bile.. Hayalindekini yaşatmak için mi, yaşayanı silmişti yani?..
Yokluğunda
bulmak bu mu demek oluyordu?..

 

Ya da.. Ya da..


Bir şiirin romantizmine mi kapılmış, bir delikanlılık jesti uğruna,
mutluluğunun üzerinden öylece yürüyüp gitmişti, acaba? Delikanlı bu
soruların yanıtını bugün hâlâ bilmiyor..Bilmediğini de en iyi ben
biliyorum.. Çünkü, delikanlı bendim!..

 

Hıncal Uluç
 

sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

alesta83

alesta83 resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  8.Eyl.2006 Cum 12:20:38sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
3 adam 1 nehir ...
 
 
 
    "Günün birinde üç adam yürürken   karşılarına büyük ve
    vahşi bir nehir  çıktı.. Nehrin karşı   kıyısına mutlaka
 geçmeleri
 gerekiyordu.
     Peki bunu nasıl   başaracaklardı? Birinci adam,dizlerinin
    üzerine çöktü ve Tanrı ya dua   etti: "Tanrım, lütfen
    nehrin  karşı
kıyısına  geçebilmem   için bana güç ver!"
    Tanrı ona uzun kollar ve güçlü bacaklar   verdi.
    Böylece nehrin karşı  kıyısına geçebildi.
    Ancak   bunun için 2 saat boyunca dalgalarla boğuştu ve
    neredeyse 34 kez    boğulma tehlikesi geçirdi. Ama başarmıştı.
    Bunu gören ikinci adam da   Tanrı ya dua etti: "Tanrım
    lütfen nehrin karşı  kıyısına   geçebilmem için bana güç ve
 gerekli
 aracı ver!"
    Tanrı ona   bir tekne verdi ve o da nehrin karşı yakasına
    geçmeyi başardı,    ancak birkaç kez alabora olma
tehlikesiyle
    karşılaştı.
    Tüm   bu olan biteni izleyen üçüncü adam, dizlerinin
    üzerine çöktü ve    Tanrı ya yalvardı: "Tanrım, lütfen nehrin
 karşı
 kıyısına geçebilmem   için  bana güç, araç ve zeka ver!"
    Bunun üzerine Tanrı, adamı bir   kadına dönüştürdü.. Kadın
    haritaya baktı..  Nehrin biraz   yukarısına doğru yürüdü ve
 köprüden
 karşıya geçti   .."
sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

Harwest

Harwest resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  6.Oca.2007 Cmt 12:38:54sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle

HAYAL VE GERÇEK

Babasının işi nedeniyle çocuğun orta öğretimi kesintilere uğramıştı. Orta ikideyken, büyüdüğü zaman ne olmak ve ne yapmak istediği konusunda bir kompozisyon yazmasını istedi hocası.

Çocuk bütün gece oturup günün birinde at çiftliğine sahip olmayı hedeflediğini anlatan 7 sayfalık bir kompozisyon yazdı. Hayalini en ince ayrıntılarıyla anlattı. Hatta hayalindeki 200 dönümlük çiftliğin krokisini de çizdi. Binaların, ahırların ve koşu yollarının yerlerini gösterdi. Krokiye, 200 dönümlük arazinin üzerine oturacak 1000 metrekarelik evin ayrıntılı planını da ekledi. Ertesi gün hocasına sunduğu 7 sayfalık ödev , tam kalbinin sesiydi...

İki gün sonra ödevi geri aldı. Kağıdın üzerinde kırmızı kalemle yazılmış kocaman bir “0” ve “Dersten sonra beni gör”, uyarısı vardı.

-         Neden 0 aldım, diye merakla sordu hocasına  çocuk.

-         Bu senin yaşında bir çocuk için gerçekçi olmayan bir hayal, dedi hocası.

-         Paran yok. Gezginci bir aileden geliyorsun. Kaynağınız yok. At çiftliği kurmak büyük para gerektirir. Önce araziyi alman lazım. Damızlık hayvanlar da alman gerekiyor. Bunu başarman imkânsız. Eğer ödevini gerçekçi hedefler belirledikten sonra yeniden yazarsan, o zaman notunu yeniden gözden geçiririm.”

Çocuk evine döndü ve uzun uzun düşündü. Babasına danıştı.

-         Oğlum, dedi babası; “Bu konuda kararını kendin vermelisin. Bu senin hayatın için oldukça önemli bir seçim!”.

Çocuk bir hafta kadar düşündükten sonra ödevini hiçbir değişiklik yapmadan geri götürdü hocasına .

-         “Siz verdiğiniz notu değiştirmeyin... Ben de hayallerimi...”

alıntı

Teşekkürler nefertiti ve alesta süperdi hikayeler

sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

Harwest

Harwest resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  6.Oca.2007 Cmt 12:41:21sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle

Eşeğin Şahitliği

    Kütahya nın Gedik Kazası nda işlenen bir cinayet çok enteresan bir metodla çözüldü.

    Katil olduğundan şüphelenilen, ancak sağlam delillere ulaşılamadığı için hakkında işlem yapılmayan A.D. isimli şahıs, cinayeti soruşturan Jandarma Astsubayı tarafından hadisenin görgü şahidi eşek ile yüzleştirildi.

    Öldürülen şahsa ait olan eşek, katil zanlısı olan A.D. yanına getirilince çılgına döndü ve sanığı ısırıp çifte atmaya çalıştı.

    Bu denemeden sonra, bu defa katil zanlısının kıyafetlerinin aynısını giyen bir Jandarma eri eşeğin yanına gitti. Ancak eşek Jandarma erine en küçük bir tepki dahi göstermedi.

    Aynı deneme birkaç kişi ile defalarca tekrarlandı. Eşek sadece sanığa karşı hırçınlık gösterdi. Eşeğin bu davranışı karşısında zor durumda kalan sanık, sonunda suçunu itiraf etmek zorunda kaldı. Eşeğin davranışları, altı şahidin şahitliğinde tutanakla tespit edildi.

    Kütahya Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 15 yıl ağır hapis cezasına çarptırılan sanık hakkında karar Yargıtayca da onaylandı.

Kaynak: www.hikayearsivi.net

sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

Harwest

Harwest resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  6.Oca.2007 Cmt 12:43:30sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle

İHTİYAR ÇÖPÇÜ

İhtiyarlığa adım atalı çok olmuştu. Gözleri dalgalara takılmış halde, iyi kötü yönleriyle geçmişi düşünüyordu. İnsanlığa karşı pek güveni kalmamıştı. İyilik yaptıkça nankörlük gördüğünü düşünüyordu. Çoğu kişinin kendisine "enayi" gözüyle baktığını da biliyordu. Fakat karşılıksız iyilik yapmaktan vazgeçmiyordu. Çünkü kendisini hayata bağlayan çok az değerden birisi de, kendisine olan saygısıydı. Onu da kaybederse , her şeyini kaybetmiş olacağını düşünüyordu.

İhtiyar adam kayalıkların üzerinden yavaşça doğruldu, denizin kenarına atılmış kırık içki şişesi gözüne takılmıştı. İçki içmezdi ama görüp de almazsa ve bu kırık şişe birine zarar verirse vicdan azabı duyacağını düşündü. Onun şişeyi yerden aldığını gören biri kız, biri erkek iki genç gülüştü. Erkek ; "-Çöpçü herhalde. " dedi. İhtiyar adam herkesi hoş görmeye çalışırdı, özellikle gençleri ama yine de gencin, kendisi hakkında arkadaşıyla şakalaşırken biraz sesini alçaltmamasına, kendisinin duymaması için gayret etmemesine canı sıkılmıştı.İhtiyar kırık camları atmış dönerken, gençlerin az önce kendisinin oturduğu kayalarda, azgın dalgalara karşı şakalaştığını, birbirini itekler gibi yaptığını gördü. Biraz daha uzakta bir kayaya gidecekti ki, birinin denize düşme sesi ve çığlığı kulaklarında çınladı. Kız düşmüştü. Sportif yapılı gencin hemen atlayıp kızı kurtarmasını bekledi.Fakat kayadan kayaya telaşla koşan genç atlamaya cesaret edemiyordu.Genç ne yapacağını bilemez halde dalgaların uzaklaştırdığı kız arkadaşına bakıyor, bağırıyordu. Sağa sola deli gibi koştururken, hemen yanından birinin denize atladığını duydu, bu az önce dalga geçtiği ihtiyar adamdı.

İhtiyar adam dalgaların tüm zorluğuna rağmen, güçlü kulaçlarla kıza yetişti, saçlarından yakaladı kayalara doğru çekti. Kayalara yaklaştığında kıyıdaki genç, kızı yakalayıp önce yukarı, sonra sahile çekti. İhtiyar adamı o anda unutmuştu bile.

Birden aklına gelip denize doğru baktığında ihtiyar adamın hala çıkamadığını gördü.İhtiyar kollarında derman kalmamış halde, kendisini kıyıdan koparmaya çalışan dalgalara kendini bıraktı. Genç çılgına döndü, sevdiği kızı kurtaran, az önce dalga geçtiği ihtiyar gidiyordu. Kısa zamanda büyük şeyler olmuştu hayatında. Hayatta en çok sevdiği kişiyi kurtaramamış, başkası kurtarmıştı ve o da şimdi kendisinden özür bile dileyemeden, boynuna tüm utançları takarak sonsuza dek gidiyordu. Kendine tam gelememiş kız , gencin sulara atlayışına baktı bağırdı ama nafile. Oysa arkadaşının kendisi kadar bile yüzemediğini iyi biliyordu. Genç erkek tüm çabasına rağmen ihtiyara yaklaşamamıştı bile , dalgaların üzerinde boğulan değil, sanki dinlenen biri gibi duran ihtiyar da sanki gülümsüyor gibiydi. Genç bir anda ihtiyardan daha çok kıyıdan uzaklaştığını fark etti. Bitiyordu herşey. "Gerçekmiş demek ki " diye düşündü, hayatı, arkadaşları , sevdikleri hızlıca gözlerinin önünden geçiyor gibiydi. İnsan ölüme yaklaşınca böyle oluyormuş. Su yutuyordu ama mücadeleyi bırakmıştı.

Birden beklenmedik birşey oldu; genç adam kolunun kuvvetlice yakalandığını hissetti, önce köpekbalığı aklına gelip telaşla çekmek istedi ama hemen yanında ihtiyar adamı farketti. İhtiyar adam önce kolundan yakalamış, sonra yakasından tutup, onu bir bebek gibi çekmeye başlamıştı.Göz açıp kapayana kadar kıyıya gelmişlerdi. İhtiyar adam, genci kızın yanına kadar atmış, nefesleniyordu. Gençlere gülümsedi ;

"- Siz de, ben de bu gün güzel dersler aldık. Ben kendi adıma çok mutlu oldum. Siz kimseyi küçümsememeyi öğrendiniz. Ben de bu küçük dalgalarda sizi deneyerek, insanlığın ölmediğini gördüm. Delikanlı beni kurtarmaya gelmen, beni ne kadar mutlu etti sana anlatamam. Fakat ben daha bu dalgalara yenilecek kadar kocamadım"

İhtiyar kıyıda kendilerini toparlamaya çalışan gençlerin bir şey söylemesine fırsat vermedi; "-Hoşçakalın !. . . " deyip yürüdü. Gençler peşinden koşamadıkları ihtiyara şaşkınlıkla, içlerinde bir buruk sevinçle bakakaldılar.

Ahmet Ünal Çam

CC sohbet icin buraya
  Mesaj Ekle, arkadaş oyun sohbet icin cagir