ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum
Kurallarını mutlaka okuyunuz...
|
3bilgi
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 14.Tem.2006 Cum 13:24:16 |
|
Bu üc kavramin karistigina bende yüzde yüz katiliyorum. | |
IdAdAsKiZiI
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 14.Tem.2006 Cum 13:32:36 |
| Aşk bu mu?
şişirip yelkenleri,açılma vaktin gelmiştir denize bilirsin ki ne fırtınalar ne dalgalar beklemektedir seni korkarsın,terkedemezsin limanı,bir köşesine sığınırsın kabullenmesende artık aşk bitmiştir.....
için hep hüzün doludur,birtürlü kabullenemezsin bittiğini gözlerinin içine bakıp,seni seviyorum demesini beklersin. o sözler hiç çıkmayacak o dudaklardan bilirsin. yinede umudun yeşildir,işte hayal bu...
gururlusundur,istenmediğin yerde durmazsın an olur ki ne olur bitmesin dersin bu sözlerin dudaklardan nasıl çıktığına kendin bile inanamazsın o oysa yüzüne bakıp sadece gülümser,işte acı bu
ondaki sıcaklığı kimsede bulamayacağını düşünürsün. kimse onun gibi gülemez,onun gibi dokunamaz dersin. ve kimseyi onun kadar sevemeyeceğini bilirsin. kahredip başını eğersin önüne,işte hüzün bu....
nefes alamaz hale gelirsin,daralır için. birkaç saatlik derin bir uykuya hasretsindir. bilirsin ki gözlerini kapasanda terk etmeyecektir hayali. atarsın gecenin kollarına kendini işte huzur bu...
ondan gelecek tek bir haberi umutsuzca beklersin. birde beklemek ömür gibi gelir insana böyle zamanlarda. aslında ölüm fikride garip değildir artık sana. geri dönerse diye ölemezsin bile,işte sabır bu....
hayat devam ediyordur ama herşey yarımdır,herbir yanın eksik. yüreğin eskisi gibi atmayacaktır,başka aşklar seni kandırmayacaktır. o başkalarıyla,mutlu bir hayatı yaşıyor olsa da.... yinede sevginden vazgeçemezsin.İŞTE ASK BU | | |
sirinnkiss
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 14.Tem.2006 Cum 13:39:29 |
| Aşk dedidiğimize ornek çok hoş bir video izleyin
https://www.youtube.com/watch?v=Q4Gi_xqe9jg&search=love
| |
IdAdAsKiZiI
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 14.Tem.2006 Cum 13:47:06 |
|
3bilgi :
Bu üc kavramin karistigina bende yüzde yüz katiliyorum.
|
|
|
bılqıcım oncelıkle yorumların ıcın tşk canım..senın ıcın bak bı hıkaye daha buldum ..papatya sıkılmadan okuyacagına ınanıyorum
Koskoca bir bahçede harikulada çiçekler içinde bir papatya.. Ve papatya aşık olmuş, yanmış tutuşmuş ak sakallı bahçıvana.. Bir ümit bekliyormuş. Yüzlerce çiçeğin arasından Onunla, sadece onunla saatlerce ilgilensin.. Buz gibi suyunu sadece ona döksün istiyormuş.. Sadece ona değsin makası, Sadece ona gülsün dudakları.. Kıskanıyormuş bahçıvanı, kırmızı güllerden, sarı lalelerden, mor menekşelerden.. zambaklardan... Papatya, sadece bahçıvan için açıyormuş, Bembeyaz yapraklarını...
Bir gün, aşkı öyle büyümüşki.. Papatya yapraklarını taşıyamaz olmuş.. Eğilivermiş boynu.. Toprağa bakıyormuş artık.. Bahçıvanın sadece sesini duyuyormuş.. Ayaklarını görüyormuş.. Bunada şükür diyormuş.. Yetiyormuş ona, bahçıvanın varlığını hissetmek.. Zaman akıp gidiyormuş.. Papatya bahçıvanın yüzünü görmeyeli çok olmuş.. Ne var sanki boynumu kaldırsa.... Bir kerecik daha görsem yüzünü diyormuş...
Ve işte bir gün...Bahçıvan papatyaya doğru yaklaşmış.. İncecik bedenini ellerinin arasına almış.. Elindeki sopayı, köklerinin yanına, toprağa sokmuş bir iple papatyanın gövdesini bağlayıvermiş sopaya.. Papatya o an daha çok sevmiş bahçıvanı.. Hala göremiyormuş onu, ama bedeni kurtulmuş.. Uzun bir müddet sonra, bahçıvan uğramaz olmuş bahçeye.. Gelen giden yokmuş.. Kahrından ölecekmiş papatya..
Ama işte bir sabah... Hortumdan akan suyun sesiyle uyanmış.. Derin bir oh çekmiş.. Çılgıncasına sevdiği bahçıvan geri gelmiş.. Birden, kendisine doğru gelen iki ayak görmüş.. Bu onun delicesine sevdiği bahçıvan değilmiş.. Başka birisiymiş.. Adamın elinde bir de makas varmış.. Papatyanın kafasını kaldırmış yukarıya doğru....
Ne güzel açmışsın sen öyle demiş.. Bu gencecik, yakışıklı bir delikanlıymış.. Gözleri gök mavisi, saçları güneş sarısıymış.. Ama gövden seni taşımıyor demiş. Elindeki makası papatyanın boynuna doğru uzatmış.. Ve bir hamlede bağını gövdesinden ayırmış.. Papatya yere düşerken hatırlamış sevdiğini.. O ak saçlı, ak sakallı, yaşlımı yaşlı bahçıvanı hatırlamış.. Birde o gencecik, yakışıklı delikanlıyı düşünmüş.. Ve o an anlamış, neden o yaşlı bahçıvanı sevdiğini.. O her şeye rağmen, papatyaya emek vermiş.. Ona hiç bir zaman güzel olduğunu söylememiş, ama onu aslında hep sevmiş....
Papatya anlamış artık...
Sevgi, emek istermiş...
Yere düştüğünde son bir kez düşünmüş sevdiğini... Teşekkür etmiş ona içinden.. Son yaprağıda kuruduğunda, biliyormuş artık....
Gerçek sevginin, söylemeden, yaşamadan ve asla kavuşmadan varolabileceğini... | | |
ela1905papatya
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 14.Tem.2006 Cum 13:49:04 |
| sirinkis uzaklaş şiiri seninmi ?
Çok güzel bi şiir bayıldım... | |
sirinnkiss
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 14.Tem.2006 Cum 13:55:16 |
|
ela1905papatya :
sirinkis uzaklaş şiiri seninmi ?
Çok güzel bi şiir bayıldım...
|
|
|
Uzaklaş adlı şiir bana ait değil ben de senin gibi çok beğendiğim için onu resimlerle süsleyip burada sizlerle paylaştım | |
3bilgi
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 14.Tem.2006 Cum 14:02:31 |
|
Okumaz olurmuyum, güzel kardesim..
Yazilanlara bakilirsa , yasadigimiz sürece aski belki , sevgiyide belki, ama bunlarla beraber mutlulugu yakalayamicaz.
Gerci mutluluklar sadece ask ve sevgi de gizli degil...
Hikayen icin tsk ler..
| |
SuNnShiNee
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 14.Tem.2006 Cum 15:15:04 |
|
Bir kız ve bir delikanlı,
Bir motorsikletin üzerinde 180 km hızla gidiyorlar ve aralarında şöyle bir konuşma geçiyor;
Kız : Lütfen yavaşla,ben korkuyorum
Delikanlı : Hayır,bak ne kadar eğlenceli
Kız : Lütfen,lütfen,çok korkuyorum
Delikanlı : Peki,beni sevdiğini söyle
Kız : Seni çok seviyorum,lütfen yavaşla
Delikanlı : Şimdi de bana sıkıca sarıl
Kız delikanlıya sıkıca sarılır
Delikanlı :Kaskımı alıp,kendine takar mısın? Başımı çok sıktı.
Ertesi gün gazetelerde şöyle bir haber çıktı:
Motorsiklet kazası; Motorsiklet,fren arızası nedeniyle,bir binaya çarptı.Üzerindeki 2 kişiden sadece biri kurtuldu.Gerçek ise şöyleydi;Yolun yarısında,delikanlı frenlerin bozulduğunu anlamış ama bunu kıza belli etmek istememişti.Bunun yerine,kızdan kendisini sevdiğini söylemesini istemiş ve kendisine son defa sarılmasını istemişti.
Sonra da kendi ölümü pahasına,kızın başlığı takmasını ve hayatta kalmasını sağlamıştı.
Yaaa;AŞK BU...
Ahir zaman dedikleri bu olsa gerek..
Herkes kraliyet ailesinden gelmis edasında..
Yalanlar havada ucuyor.. İbrenin 320 yi gösterdigi,gecenin bi vakti güneş gözlükleriyle çekilmiş resimlerle profiller süsleniyor.. POLAT ALEMDAR karakterine bürünüp ahkam kesip akşam evde tuvaletin deliğini tutturamayan plastik şövalyeler boygösteriyor.. Eğer sen kabadayıysan burda degil sokaklarda boygöster.. Eger 320 km/h yapan bir şöförsen yine burada diil o hızı yapabileceğin yolda boygöster(eğer böyle bir yol türkiyede varsa) |
|
|
| |
EyluldeGellll
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 14.Tem.2006 Cum 15:24:35 |
| | |
SuNnShiNee
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 14.Tem.2006 Cum 16:22:43 |
| ADA Bir zamanlar, bütün duyguların üzerinde yaşadığı bir ada varmış: Mutluluk, Üzüntü, Bilgi ve tüm diğerleri, Aşk dahil.
Bir gün, adanın batmakta olduğu, duygulara haber verilmiş. Bunun üzerine hepsi, adayı terk etmek için sandallarını hazırlamışlar. Aşk, adada en sona kalan duygu olmuş. Çünkü, mümkün olan en son ana kadar beklemek istemiş. Ada neredeyse battığı zaman, Aşk, yardım istemeye karar vermiş. Zenginlik, çok büyük bir teknenin içinde geçmekteymiş. Aşk, "Zenginlik, beni de yanına alır mısın?" diye sormuş. Zenginlik, "Hayır, alamam. Teknemde çok fazla altın ve gümüş var, senin için yer yok." demiş. Aşk, çok güzel bir yelkenlinin içindeki Kibir den yardım istemiş. "Kibir, lütfen bana yardım et!" "Sana yardım edemem Aşk. Sırılsıklamsın ve yelkenlimi mahvedebilirsin." diye cevap vermiş Kibir. Üzüntü yakınlardaymış ve Aşk, yardım istemiş: "Üzüntü, seninle geleyim..." "Off, Aşk, o kadar üzgünüm ki, yalnız kalmaya ihtiyacım var." Mutluluk da Aşk ın yanından geçmiş ama o kadar mutluymuş ki, Aşk ın çağrısını duymamış. Aşk, birden bir ses duymuş: "Gel Aşk! Seni yanıma alacağım..." Bu Aşk tan daha yaşlıca birisiymiş. Aşk o kadar şanslı ve mutlu hissetmiş ki kendini onu yanına alanın kim olduğunu öğrenmeyi akıl edememiş.
Yeni bir kara parçasına vardıklarında, Aşk a yardım eden, yoluna devam etmiş. Ona ne kadar borçlu olduğunu fark eden Aşk, Bilgi ye sormuş: "Bana yardım eden kimdi?" "O, Zaman dı" diye cevap vermiş Bilgi. "Zaman mı? Neden bana yardım etti ki?" diye sormuş Aşk. Bilgi gülümsemiş: "Çünkü sadece Zaman Aşk ın ne kadar büyük olduğunu anlayabilir..." | |
| |