fiogf49gjkf0d
Louis Dembitz Brandeis birinci kuşak Yahudi Amerikalıydı. 1916 yılında Başkan Woodrow Wilson un önerisiyle, Siyonizm savunuculuğu sayesinde Yüksek Mahkeme nin ilk Yahudi üyesi oldu.
Mayıs 1917 de Beyaz Saray daki bir öğle yemeğinde Brandeis, İngiltere nin Hıristiyan Siyonist Dışişleri Bakanı Arthur James Balfour ile tanıştı. Filistin de İsrail devletini tartıştılar.
Dr. Chaim Weizman Amerikalı Yahudi, TNT ve dumansız barut imalatı metodu uzmanıdır. Formülleri İngilizlere verdi. Weizman para almayı reddederek bunun yerine Filistin in Türklerden kurtarılır kurtarılmaz Yahudiler için beynelmilel yurt ilan edilmesini istemiştir.
Michael Evans ın Amerikan Kehanetleri kitabında anlattığına göre, Dr. Chaim Weizman ve Yahudi Albert Einstein İkinci Dünya Savaşı nın seyrini değiştiren atom bombasının geliştirilmesine büyük katkıda bulunmuşlardır.
Yahudi liderlerinden ünlü tefeci Rothschild ailesinden James de Rothschild İngiltere Dışişleri Bakanı Balfaor a bir telgraf gönderir.
Osmanlı Türkiyesi ni borç-faiz girdabında boğanlardan olan Rothschildler şimdi Türkiye de yatırım bankacılığı yapacaklarmış.
Telgrafta Britanya İmparatorluğu nun sınırları ve Kudüs ten başka Türk illerinin de zapt edilerek, yani Filistin de bir Yahudi devletinin kurulması ele alınmaktadır.
Brandeis Siyonist arkadaşlarıyla, Başkan Wilson ve Balfour ile bir araya geldi.
Brandeis dışişleri sekreterine Amerika nın eski Türk topraklarından hiç birinin hamisi olmak istemediğini ancak, Filistin de kurulacak bir Yahudi devletine İngiltere nin hamilik yapması fikrine gayet açık olduğunu bildirdi.
Wilson 1917 yılında göreve başlarken yemin etmek için Eski Ahit ten şu bölümü okumuştu:
"Kâfirler öfkeyle kükredi, krallıklar çalkalandı: O sözünü söyledi, yeryüzü eridi, orduların efendisi bizim yanımızda; Yakup un Tanrı sına sığınırız. (Mezmur 46: 6,11)
"Amerika nın Gözünde İsrail" isimli kitabın yazarı Peter Grose Wilson un Filistin de bir Yahudi devleti kurulması fikrini desteklemesi hakkında şunları yazıyor:
"Hergün İncil okumasına, kitaptaki halkla ilgili romantik görüşlerine bakılırsa Hıristiyan düşüncesindeki kehanet dalgası nihayet Wilson üzerinde de etkisini gösterdi. Evanjelist Blackstone eski başkanların ilgisizliği karşısında yılmamış, Yahudi devletinin kurulması için kampanyalarına devam etmiş ve 1916 yılında Wilson un kilisesinin idari organı olan Presbiteryen Eyalet Meclisi ni Siyonizm davasını desteklemeye ikna etmişti. Wilson bir keresinde "Benim yani papazın oğlunun gün gelip de kutsal toprakların sahiplerine iade edilmesine yardımcı olmak durumunda kalacağı kimin aklına gelirdi?" demiştir.
"11 Aralık 1917 tarihinde bir Hıristiyan olan İngiliz General Edward Allenby Kudüs ü Türklerin elinden aldı. O gün Yahudiler Hanukkah bayramını -Kudüs teki Yahudi tapınağının kirletilmesinin ardından M.Ö. 165 yılında tekrar takdis edilmesini yâd eden, Aralık ta sekiz gün boyunca kutlanan Işıklar Bayramı- kutlamak için mumlarını yaktılar. Sonradan kendisine Megiddo lordu unvanı verilecek olan Allenby Ortadoğu yu kasıp kavurdu ve Osmanlı Türk İmparatorluğu nu mağlup etti. Bir Hıristiyan generali İslam karşısında zafer kazanmış, Ortadoğu nun bir kez daha Hıristiyan egemenliğine girmesini sağlamıştır. O gün bu gündür İslam dünyası bu durumdan büyük felaket diye söz etmektedir." (Michael Davit Evans, Amerikan Kehanetleri, s. 93-94)
Yine Michael Davit Evans "İsrail: Amerika İçin Kurtuluşa Açılan Kapının Anahtarı" isimli kitabında şunları yazmış:
"Uzun süren Yahudi diyasporası, Kudüs 1917 yılında İngiliz General Allenby tarafından Müslüman Türklerin elinden alınıncaya kadar devam etti.
General Allenby ın Kudüs ü zapt etmesi ile Yeşaya peygamberin 2500 yıllık kehaneti gerçekleşmiş oldu. (Yeşeya 31: 5)… Şehirdeki 400 yıllık Türk zulmü sona ermişti."
Yüksek Mahkeme Üyesi Brandeis Balfour Deklarasyonu na Wilson un desteğini sağlamıştı. Siyonist arkadaşlarıyla birlikte 1919 da Filistin i ziyaret etmiş, dönüşte de Balfour ile bir araya gelmişti.
Davit Ben Gurion onu şöyle tanımlıyor:
"Brandeis Yahudiler için yaptıklarının ötesinde büyük bir Amerikalı, Amerikalılar için yaptıklarının ötesinde bir Yahudi olarak yücelmiş ilk Yahudi olmuştur."
Zamanın Amerikan Başkanı Harry S. Truman:
"Benim İsrail e daha kurulmadan inancım vardı. Onun Yahudi halkının Musa nın zamanından beri Kutup Yıldızı olmuş hürriyet aşkına dayandığını biliyorum" diyordu.
Evanjelistlere göre İsrail devletinin 1948 yılında yeniden kurulması büyük bir kehanettir.
Çoğu Evanjelist bunun son boru, yani kıyamet borusu, çalmadan önce geçilecek kapı aralığı olduğuna inanıyor.
"Rab bin kendisi, bir emir çağrısıyla, baş meleğin seslenmesiyle ve Tanrı nın borazanıyla gökten inecek. Önce Mesih e ait ölüler dirilecek. Ondan sonra biz yaşamakta olanlar, diri kalmış olanlar, onlarla birlikte Rab bi havada karşılamak üzere bulutlar içinde alınıp götürüleceğiz. Böylece sonsuza dek Rab le birlikte olacağız. İşte birbirinizi bu sözlerle teselli edin." ( 1. Selanikliler 4: 16-18)
"Liderinin yüreğine Tanrı eli değmiş ve kaderi tarihi bir biçimde değişmiş olan Amerika nın milletçe İsrail e olan bağlılığı ülkemizi kehanetsel olayların kapısına anahtar yapmıştır." (Michael D. Evans, Amerikan Kehanetleri, s.128)
Burada bu hususu belirtmeliyim. Birinci Dünya Savaşı esnasında Arapların Türkleri "arkadan vurduğu" sık sık gündeme getirilir.
Doğrudur. Ancak Türklerle cephelerde vuruşarak şehit olan 200 bin Arap tan kimse bahsetmez.
Niçin?
Birinci Dünya Harbi nde Osmanlı Türkiye sini "arkadan vuran" sadece Mekke Emiri Şerif Hüseyin gibi Araplar mıydı?
Evanjelistlerin ballandıra ballandıra anlattıkları Kudüs ü Türklerin elinden alan General Allenby komutasındaki İngiliz ordusunun üç taburu gönüllü Yahudi askerlerden oluşuyordu: Hakotel Yahudi Birliği.
Tıpkı Irak ın işgalinden sonra ABD ordusu içinde Bağdat ta kamufle edilen İsrail ordusu taburu gibi.
Türkiye de Arap karşıtı İslam iki kaynaktan pompalanır.
- Ceberut laik Tarikatçı-Sabatayist kesim
- Gülen cemaati tarafından
Hiç dikkatinizi çekti mi? Gülen cemaatinin hiçbir Arap ülkesinde ( Irak taki okul Kürt bölgesindedir) okulu yoktur.
Neden?
Bir başka husus.
Yedi düvelin Türk milletinin üstüne çullandığı Çanakkale Savaşı nda İngilizlerle birlik olup, Osmanlı Türkiyesi ne karşı savaşanların arasında, başlarında Yahudi Jabotinsky nin olduğu Siyon Katır Birliği vardı.
İmam Hazin, Ömer el-Beyzavi, Ahmed en Nüveyri gibi bazı Arap âlimler tefsirlerinde dünyayı bozguna uğratan Yecüc ve Mecüc ü Türk olarak gösteriyor.
Evanjelist Hıristiyan- Yahudi kaynaklarında da Türkler ve Ruslara aynı misyon yükleniyor.
Hep sorular ve sorulup araştırılması gereken sorular.
Birinci Dünya Savaşı sonrası ve günümüzde Arapların Türklere düşman olduklarını söyleyenlerin maksatları farklı değildir.
1963 lerden sonra birden ortaya çıkan Türk milliyetçiliği karşıtı siyasal İslamcı söylemlerin arkasında kimler vardı?
Bu tarihten sonra milliyetçi-dindar söylemler yerini birden " siyasal ümmetçi" söylemlere bıraktı.
Neden?
1948 de kurulan İsrail in 1967 ve 1973 Arap İsrail Savaşı ndan galip çıkarak kendini daha güvende hissetmesinin bir etkisi var mıydı?
Niçin, milliyetçiliğe en fazla karşı çıkanlar Laik Sabatayist- Yahudi Müslüman düşünür, yazar-çizer ve iş adamı?
Bizim siyasal İslamcı / siyasal ümmetçi kesimin kitaplarını övdüğü bir isim çok ilginç.
Meryem Cemile.
Siyasal İslam ın Ortadoğu da ve Türkiye de gelişmesine önemli katkıda bulunan "Müslüman yazar" Meryem Cemile 1934 New York doğumlu.
Hemen her kitabı Türkçe ye çevrilen Meryem Cemile nin savunduğu temel fikir: "Milliyetçilik kötüdür, ümmetçilik iyidir" şeklinde özetlenebilir.
İsrail Ortadoğu da ümmetçi oluşumları el altından destekliyor, milliyetçi gruplara saldırıyordu. Yani Meryem Cemile nin fikirlerine "tesadüfen" İsrail den destek gelmişti.
Kimdi Meryem Cemile? Hitler Almanya da iktidara gelince ABD ye göç eden bir Yahudi ailenin kızı. Adı da "Margaret Marcus".
Margaret Marcus 1961 yılının Ramazan ayında Müslümanlığa avdet ettiğini açıklamıştı.
1948 de İsrail devleti kurulunca Arap ülkelerindeki milliyetçilik hem sağ kanattan hem de sol kanattan iyice tırmanışa geçmişti.
Açıkçası Arap milliyetçiliği Yahudileri bir kaşık suda boğacak noktaya tırmanmaktaydı… Siyasal İslam ve siyasal ümmetçilik Arap ülkelerinde desteklendi… İsrail in buna ihtiyacı vardı… Siyasal İslamcı Araplara Amerikan vatandaşlığının kapıları sonuna kadar açılıverdi. Ve 6 milyonluk İsrail Yahudi devletine direnemeyen 200 milyonluk bir Arap dünyası…
Ne hazin değil mi?
Bakın Türkiye de de siyasal İslamcı RTE ve Abdullah Gül kime benzetiliyor?
RTE nin basın işlerinden sorumlu, Bitlisli bir Kürt ailenin mensubu Mehmet Akif Beki "Erdoğan ın Harfleri" adlı kitabında;
"Başbakan Erdoğan Musa Peygamber soyundan geliyor. Abdullah Gül de yoldaşı ve iktidar paylaştığı kardeşi Harun a benziyor.(Milliyet gazetesi, 30 Mayıs 2003)" diyordu.
Yahudi Kabalası nda harflerin numarolojik değeri vardır.
"Akif Beki yi anlayabiliriz. 10 Eylül 2004 tarihinde gazeteci Ali Kırca, Başbakanlık konutunda Başbakan Recep Tayip Erdoğan la bir röportaj yaptı. ATV den yayınlanan röportaj sırasında ekranda bir görüntü dikkat çekiyordu; başbakanın oturduğu koltuğun hemen yanında, Atatürk tablosunun altında bulunan sehpa üzerinde, Yahudilerin kutsal yedi kollu şamdanı (Menora) vardı.
Yahudilerin kutsal yedi kollu şamdanını Başbakanlık konutuna kim, neden koymuştu?
Yahudilerin kutsal yedi kollu şamdanının gösterilmesinin nedeni dekor değildi herhalde.
Mutlak bir nedeni olması lazım. Ama ne? Başbakanlıktan bu konuda hiçbir açıklama gelmedi." (Soner Yalçın, Beyaz Müslümanların Büyük Sırrı, s.329)
İngiliz Parlamentosu tarafından İsrail Parlamentosu na ( Knesset) hediye edilen anıtsal şamdan Tevrat a dayanmaktadır. "Ve halis altından bir şamdan yapacaksın; … ve onun kandillerini yedi tane yapacaksın;" (Tevrat-Çıkış; Bab 25:31-37)
Bir başka ilginçlik. AKP nin sembolü yedi ışıklı ampül.
New York ta bulunan Amerikan Hürriyet Anıtı:
"… Amerika daki Hürriyet Heykeli nin elinde üzerinde Roma rakamları ile 4 Temmuz 1776 yazan tablet. "Hür Masonların" hukuk kurallarını sembolize eder... Heykeltıraş, dul annesinin yüzünü heykele aksettirmiş…" (National Geographic, Temmuz 1986, s.5-11)
Aynı dergide heykeltıraşın Mason olduğu da belirtilmektedir. Heykelin kafasından yayılan yedi ışık huzmesinde yedi kollu şamdan simgelenmiştir.
Yedi ışık Kabala temeline dayalı aydınlanma simgesidir. Aydınlanmanın İngilizce karşılığı "Illuminati"dir.
Illuminati ise küresel Mason-ezoterik güç simsarlarının en üst merkezidir.
CIA nın 2005 yılı sonunda yayımladığı "Küresel Geleceği Haritalamak / Mapping the Global Future" adlı dört bölüm halindeki raporunun bir bölümünün adı:
"Yeni Hilafet".
CIA, 2020 yılına kadar İslam dünyasında hilafetin yeniden hayata geçirileceğini iddia ediyor.
Ne diyordu Meryem Cemile, yani Margaret Marcus:
"Milliyetçilik kötüdür, siyasal İslamcılık, ümmetçilik iyidir."
ABD ve İsrail "Müslümanları bir araya getirmenin tek yolu" hilafettir demeye getiriyor… "Ilımlı", "diyalogcu" bir halife tam gönüllerindeki aslan.
3 Mart 2006 da, Endonezya da binlerce kişi "hilafet isteriz" diye yürüyüş yaptı/yaptırıldı.
Burada bir konuyu zikretmeden geçemeyeceğim.
İlk emri "OKU" olan muhteşem bir dinin mensupları olan biz Türklerden matbaa niçin 330 yıl uzak tutuldu?
Yahudi dönmesi şeyhülislamlar ile devşirme şeyhülislamların bu "gecikme"deki rolü nedir?
Barışta reçber, savaşta asker olan Türk çocuğu niçin Enderun mekteplerinden uzak tutuldu?
İşte Rahmetli Atatürk ün büyüklüğü buradadır. Cumhuriyet Türk çocuklarına okulların önünü açmıştır.
Türkiye de 1938 den bu tarafa "devlette" süren kavganın altında yatan esas sebebi burada aramak gerekmez mi? Ne demek istediğimi eminim her Türk evladı anladı.
Bu bahsi geçelim ama bitmedi.
Soner Yalçın anlatıyor:
Tarih 18 Ekim 2004.
Mübarek Ramazan ayının ilk Pazar günü Çırağan Oteli nde AKP kurucusu Mehmet Gazioğlu ve eşi İnci Hanım ın verdiği iftarın başmisafiri İsrail Başkonsolosu Amira Arnon.
İftara katılan birçok Yahudi işadamı ile RTE nin "aklımın yarısı" dediği, Amerika da Türk devletinin başbakanı için "onu deliğe süpürmeyin, kullanın" diyen fındık tüccarı-diplomat Cüneyt Zapsu nun kayın babası Tefken grubunun ortaklarından Nihat Boytüzün de var. AKP li Mehmet Gazioğlu nun sponsoru olduğu yirmi ciltlik "Yeni Bir Anlayış Işığında Kur an Tefsiri" kitabı bütün davetlilere dağıtıldı.
Mehmet Gazioğlu nun eşi İnci Gazioğlu hanımefendi samimi dostu Nadire İçkale nin organize ettiği ve medyada "sosyetik umre" başlığı ile duyurulan haberlere göre "sosyetik umre organizasyonu"nun katılımcılarından.
Devam ediyoruz.
Malumunuz olduğu üzere İstanbul-Üsküdar da başı açık kadınlar ile erkeklerin "karma namaz" kıldıkları haftalarca medyanın ve kamuoyunun gündemini işgal etmişti.
Karma namaz aslında ABD den ithal gelmişti.
Cüneyt Zapsu nun eşi Beyza Hanım ın da içinde bulunduğu karma namazcıların lideri olduğu söylenen Ahmet Küre kendilerini "Atatürkçü bir topluluğuz" diye tanımlıyordu.
Elbette böyle bir Atatürkçülük akıllara ziyandı… Ahmet Küre nin kızı Ayşe Aydan Küre 1996 da Amerikalı Trompetçi Lloyd Chisholm ile evlenmişti.
Damat Lloyd Chisholm ve arkadaşları Çırağan Bar da sahneye çıkıyordu.
Söylendiğine göre Damat Bey kullanmasa da Mehmet ismini alarak Müslüman olmuştu ve beş vakit namaz kılıyordu.
23 Mart 2004 tarihinde New York Manhattan daki St. John the Divine Katedrali nin Synod House isimli salonunda 50 kişilik bir grup medyayı da davet ederek "karma namaz" kılmışlardı.
Cuma namazından önce hutbeyi Virginia Üniversitesi profesörlerinden Afrikan-Amerikan yani Zenci "imame" Amine Vedut okumuştu.
Yahudilikte Kadın Haham, Hıristiyanlıkta kadın papaz yoktu ama olsun. İslam a nifak sokmak için her şey mübahtı.
"Karma Cuma Namazı" kılan bu grubun lideri Hindistan doğumlu Esra Numani adlı bir kadındı.
Time, Wall Street Journal ve New York Times gibi Yahudi sermayesinin kontrolü altındaki medya devlerinde çalışan Esra Numani, Afganistan ve Irak ta gazeteci olarak bulunmuştu.
2003 yılında birden "hidayete erdi", başını örttü, çocuğu ile Hac ca gitti. Dönüşünde kapağında kendisinin başörtülü fotoğrafı olan "Mekke de Tek Başına Amerikalı Bir Kadının İslam Ruhuna Ulaşma Mücadelesi" adlı kitabını yayımlattı.
Kitabı yayımlayan ilginç bir yayıneviydi.
Harpers: Sahibi Yahudi Rupert Murdoch kurallarından vazgeçmiş ve İslami bir eser basmıştı. Esra Numani "ışığı" yakalamıştı.
Murdoch, eski Galatasaray yöneticisi Mehmet Cansun un Kamera Rekalm ını da almıştı. Aracı Cüneyt Zapsu ydu. Ve ikili akrabalıktan gelen bir yardımlaşma örneği sergilemişlerdi.
Şimdilerde "İslamcı" Enver Ören in TGRT sinin de Murdoch a satıldığı söyleniyor.
İhlas grubunun CEO su ise eski ABD Ankara Büyükelçisi Yahudi Mark Grossman.
Esra Numani gazeteciliği bırakarak kendini "İslam da reform" çalışmalarına adadı. İsrail ve ABD nin tedavüle sürdüğü Yeni Dünya Düzeni milliyetçi-dindar Müslüman Arap, Türk, Pakistanlı, Endonezyalı, Malezyalı vb. istemiyorlardı.
Ilımlı, diyalogcu, "Hint miskini" ve "Kurtlar Vadisi Irak"taki şeyh efendi benzeri bir Müslüman tam İsrail ve ABD nin tarifine uygun "Amerikan İslamı"ydı. İslam dünyası ancak böyle kurtulurdu.(!) Bu tipolojiye uymayan Müslümanlar ise terörist ve fundamantalistti.
Esra Numani bir taraftan "Müslüman Kadınların Hürriyet Turu" adlı bir kampanya organize ederken, diğer taraftan ilk Cuma namazını "imame" olarak New York taki Brandeis Üniversitesi nin kampüsündeki bir binada kıldırmıştı.
Brandeis Üniversitesi 1948 yılında, yazımızın ilk cümlesinde yer alan Louis Denbitz Brandeis hatırasına kurulmuştu. İlk Yahudi Amerikan Yüksek Mahkeme Üyesi olan bu hukukçu Siyonizm ve İsrail devletinin kuruluşu için mücadele vermişti.
Üniversitenin başkanları hep Yahudi olmak mecburiyetinde. İslam tarihinde asla örneği olmayan "karma namaz" için bina tahsisini üniversitenin başkanı İsrail Hayfa doğumlu Yahudi Yehuda Reinharz yapmıştı. Hayfa senkretik din iddiasındaki Bahailerin de "hac" merkezidir.
Amerikalı Müslümanlar Yahudi Brandeis Üniversitesi Başkanı Reinharz ı protesto ettiler ve;
"Yahudiler de kadın erkek karışık olarak kadın hahamın önünde ibadet etsin" dediler.
"Hollywood ve Kabala nın 13. Havarisi Evanjelizm, Dünya İmparatorluğu ve Türkiye" adlı kitabımızda detaylı olarak anlatmıştık.
Irak ı ABD askerlerine altın tepside sunan bir tarikat vardı. Adı Kesnizani Tarikatı olan bu Kürt Şeyh Muhammed liderliğindeki İslam tarikatı tamamen MOSSAD ın kontrolündeydi.
Irak işgal edildi. Bir milyondan fazla Müslüman Evanjelist-Kabalist çetenin verdiği emirle katledildi. Yüz binlerce Müslüman kadın ve çocukların ırzına geçildi… Ama histerik bir şekilde Beyazıt Camisi nin önünde her Cuma "başörtüsü zulmü"nü protesto eden siyasal İslamcılardan bir tek Cuma bile protesto sesi yükselmedi.
Şimdi İsrail Filistin i, Lübnan ı yakıp yıkıyor. Müslümanlar İsrail askerleri tarafından soykırıma tabi tutuluyor.
Siyasal İslamcı hükümetin başı RTE Türkiye Cumhuriyeti devletinin başbakanı. "Nem Dakka duka" diyor.
Sırada Suriye, Suudi Arabistan, İran ve nihayet Türkiye askeri hedefte. Milliyetçi-Müslüman olamayan, Yahudi hidayetçi "Müslüman" entelektüellerin sayesinde siyasal İslamcı-ümmetçi olan Arapların hali ortada.
İş kalıyor Müslüman Türk ün, milli, laik, üniter Türk Devletinin solcu, sağcı, vatansever Türk çocuklarına.
Bu işin gidişi, yani BOP denen Büyük İsrail Projesi nin sonu Türk-İsrail ve ABD savaşıdır.
Evanjelist Hıristiyan Siyonistlerin ve Kabalistlerin tetikçisi İsrail artık "Ektoplazma" sayesinde ortaya çıkan yaratıktır. İsrail devletini yönetenlerin her biri Yahudi Golem idir. 1917 Balfour Bildirisiyle Hıristiyan Siyonistlerin tezgâhladığı "Şeria Irmağı, Lut Gölü ve Akdeniz kıyısı" arasına sıkışmış Filistin de bir araya getirdikleri Yahudilere kurdurulan ve 1948 de İsrail adı altındaki gayri hukuki "Golem Devlet" Türkiye ve Türk milleti için en büyük tehdittir. Yılmaz Dikbaş ın "İsrail in Nükleer Silah Cephaneliği" kitabında belgelerle anlattığı gibi İsrail in elinde 400 adet nükleer silah mevcuttur. Bu sayı Çin in elindeki nükleer silaha eşittir. İsrail ABD, Rusya ve İngiltere den sonra dünyanın dördüncü büyük nükleer silah stokuna sahiptir.
Bir elimizde Kuran, bir elimizde Nutuk. Bir kere daha "Ne Mutlu Türk üm diyene".
"Türk e kefen biçenin ölümü korkunç olur."
Ortadoğu Gazetesi
Ramazan K.Kurt.... | 
