ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum
Kurallarını mutlaka okuyunuz...
|
mihrican23
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 2.May.2007 Çar 14:04:45 |
| fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d
Cevabı Yok Sorular
Lodos gün boyunca saçlarımla dalga geçip uyuyan sinüzitimin kuyruğuna basmıştı ama elektrik tellerine de kast edebileceğine pek ihtimal vermemiştim açıkçası. Mum ışığında yazıyorum size bu satırları Sinyor Federico; isminize kafiye, cappucino içiyorum ve sobanın ilkel tınısıyla, titrek, dans ediyor kalemimin uzun bacaklı gölgesi… Jacques Brel dinliyor olacaktım lodosun bu tatsız şakası olmasa. Şimdi rüzgârın tokatladığı ağaçların sözsüz isyanı uğulduyor kulaklarımda.
Adınız girmişti hayatıma kendinizden önce. Belleğimde bir hayli fluydunuz anlayacağınız. Ne zamanki isminizle siz beraberdiniz Café Classic’e tesadüf eden karşılaşmamızda.. netleşiverdi resminiz. Yaza ve kendimi yine yollara vurmama az vardı. Geceydi ama biz kararmamıştık daha. ‘Beyefendi’ kostümü yakışmıştı çapkınlığınıza ve ‘can’ ithafı önisminizin sonuna… Gözleriniz muzip bir hüzün bakıyordu; gülüşünüz çocuksu biraz, en çok derin. Sanki gizleniyordu bir yanınız… Konuşacak fazla bir şeyimiz yoktu, zamanımız da, ama ikimiz de bakmayı biliyorduk sanırım. Anlaştık. Maskesizdik. Vedalaştık… Şimdi adınız ya da varlığınız ne şekilde belirirse yaşantımın ufkunda, o sahne, kısa metraj, canlanıyor göz kapaklarımın ardında. Ceres’e benzetmiştiniz beni, Roma’nın Demeter’i… Antik bir yanım olduğunu nasıl (da) anlamıştınız… Kaç yılı ıskaladık bilmiyorum; sesiniz, kelimeleriniz, haberiniz hep geldi bana ama biz sizinle bir daha hiç karşılaşmadık. Şimdi bir buluşma gibi (mi) yazılarımız…
Hakkınızda ne az şey biliyorum Fernandes ama ne çok şey hissediyorum… Hüznünüzün iyotlu kokusuna yabancı değil sezilerim, ellerinizin mavisine ve karabasanlarca heba olan gecelerinize… Aysız gecelerde pusuya düşürür pişmanlıklar ve umutlar hep yalnız ve apansız çöker hesapsızlığınızdan. Matemler hep tek başına tutulur, en az değeri bilinen yalnızken en çok ve bir tek özlenendir; ya en keyifli kadehlerinizi kimlerle kaldırıyordu elleriniz, kimlere? Neydi niyetiniz, kime kısmet ettiniz?! Düşündünüz mü hiç; neden mavi derin(lik)ler yalnızlar ve yalnızlıkları emziriyor göğsünde ve sahip çıkıl(a)mayan düşlere ne olur?... Biliyor musunuz Fernandes; ağlamak, gözyaşını yüreğinden damıtanlara yakışır yalnızca. Bir gün ağlamak ya da ağlatmak isterseniz diye söylüyorum, yanaklardan akıtanlara inan(dır)mayınız… Anlamış gibi yapmayın… Cevapları da boşverin… Sorun kendinize, sorun… anlarsınız!
“Bir adam, vitrininden ne dükkânı olduğunu anlayamadığı bir dükkâna girer ve tezgâhtaki yaşlı adama ne satıldığını sorar. ‘Biz düş satarız’, der adam. Müşteri ilgilenir. Satıcı adama üç düş gösterir. Müşteri, en sonuncusunu ve en güzelini beğenir. O düşte kendini görmektedir: Gerçek yaşamda, ilişkilerini doğru dürüst yaşayamayan biridir. Ama gördüğü düşte, başta kendi kişiliği olmak üzere, her yaşadığının ahlâkını savunmakta kararlı biri olup çıkmıştır… Beğendiği düşün fiyatını sorar. Satıcı, ‘yaşamınızın birkaç yılı’, diye yanıtlat. ‘Anlamadım’, der müşteri, ‘parayla değil mi?’. ‘Hayır, biz düşlerimizi, müşterilerimizin hayatlarının bir bölümü karşılığında satarız’. ‘Peki şu birkaç yıl.. biraz fazla değil mi?’. ‘Hayır. Bizde öyle düşler vardır ki, karşılığında bütün bir hayatı isteriz!’… Müşteri, düşü almadan dükkândan çıkar ve eski yaşamına döner. Düşlerine lâyık olmayı göze alamamıştır.”
Gerçeğin ta kendisine tam onikiden dokunduran, Ingebor Bergmann’ın bir radyo oyunu bu; sorduruyor, gıcığına, kendimize o yanıtı yok soruyu. Biz nerede hata yapıyoruz peki kuzen(i)… Shatzi ömrünü vermedi mi, hayatına yüksek dozda enjekte ettiği düşer uğruna? Ne kadar ütopik olabilir ki bizim gündelik düşlerimiz? Daha kaç yılımızı feda etmeliyiz, aşka kalan zamanımızdan, kimseyi ortak edemediğimiz düşlerimize…
Yazılarımı sever gibi tuhaf bir keyif ve gizli bir hayretle sev beni… Kalemine sarıl, sıkı sarıl; yazamazsan… akıtamazsan içindeki zehri…düşlemezsen… umudu bırakırsan elden… Kurtulamazsın ölümsüz cesedinden..
Sevgi ve saygılarımla Fernandes, ‘neden 55?’ merakıma, sizin nasıl bir hikâyeniz var?
ÖzgeCan |
| | |
mihrican23
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 2.May.2007 Çar 14:07:42 |
| fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d
|
ELVEDA BIRTANEM
Sabah uyandiginda midesinde bir yanma hissetti yanmanin nedeni aksam yedikleri degil uyanir uyanmaz bugün yapacaklarinin aklina gelmesiydi. Bugün 2 yildir götürmeye çalistigi bir birlikteligi bitirecekti aslinda bunda geç bile kalmisti. Bitmeli dedi içinden her gün; bu tatsiz uyanis bitmeli... Içinde bir muhakeme baslamisti, kendi kendine söyleniyordu:
“Ona da haksizlik etmek istemiyorum belki hatali olan benim.... Bulunmaz Hint kumasi degilim ya, görünüs olarak himmm yakisikli çocuk denilecek biri hiç degilim.... Ama yaptim çok çalistim bitmesin diye kendimle mantigimla çok kavga ettim olmadi....” Genç adam bunlari düsünürken surati sekilden sekille giriyordu. Süratle giyinerek disari çikti, bugüne kadar hiç bekletmemisti onu simdide bekletmemeliydi. Istanbul soguk ve yagmurlu bir Nisan ayi yasiyordu.Genç adam gökyüzüne bakarak iç geçirdi bulutlar bizim yasayacaklarimizi biliyor onlar bile agliyor halimize.
Birkaç saatlik yolculuktan sonra Kadiköy iskelesine geldi her zamanki gibi yine ilk kendisi gelmisti bulusma yerine. Birkaç dakikalik beklemeden sonra karsidan kiz arkadasinin geldigini gördü, simdi midesindeki agri daha da artmisti. Karsilama faslindan sonra Besiktas a gitme karari aldilar, yolculuk sirasinda hiç konusmadilar; genç adam günesin yoklugunda grilesen denize bakiyordu. Genç kiz arkadasinin bu durgunluguna anlam verememisti, öyle ya nereden bilecekti bu gün ayrilik çanlarini çaldigini.
“Üsüdüm” dedi genç kiz, bu yolculuk boyunca edilen tek lafti. Besiktas a geldiklerinde bir cafe de oturdular, genç kiz anlamisti kendisine bir sey söylenmek istendiginin... “Bana bir sey mi söylemek istiyorsun” dedi, genç adamin gözlerine bakarak. Genç adam gözlerini kaçirarak “evet” seklinde basini salladi.
Genç kiz daha da heyecanlanmisti. Biraz da sinirlenerek “söyle öyleyse ne diye bekliyorsun.”
Genç adam içini çektikten sonra “sence biz nereye kadar gidecegiz, daha dogrusu biz iyi bir ikiliyiz”
“Bunlari sorma geregini neden duydun.” dedi genç kiz.
Genç adam söze basladi: “bak canim bundan birkaç ay önce aksam saat 11:00 civariydi sanirim, hatirladin mi?
Genç kiz “evet hatirladim” dedi, ama genç adam genç kizin sözünü bitirmesini beklemeden “o aksam seni düsünüyordum diger aksamlarda oldugu gibi senin için bir siir yazmistim onu o an sana okumak istemistim, sana telefon açtigimda siirimi bile dinlemeden simdi sirasi mi canim ya senin de isin gücün yok mu demistin bana. Biliyor musun o an bir kaç yumruk yedikten sonra kroki durumuna düsen bir boksör gibi olmustum sessiz kalip özür dileyerek telefonu kapatmistim. Daha sonra bu siiri benden hiç istememistin. Ve bunun gibi bir çok defa tartismamiz oldu. Geçenlerde hasta olup yataklara düstügümde arkadaslarimla birlikte sen de gelmis, Meral in bana sen sanslisin Nalan sana bakar sözüne karsilik sinirli bir edayla “aaaa banane isim yok da sana bakacagim, annen baksin demistin bunu da hatirladin mi?”
Genç kiz tekrar “evet” dedikten sonra saskin saskin “evet ama bunlari neden hatirlatiyorsun bilmiyorum. Biliyorsun benim kisiligim böyle, duygusalligi sevmiyorum . Ve hasta bakici gibi göründügümü de kimse söyleyemez.”
Genç adam güldü “Evet canim bak burda haklisin, sen zaten olmak istesen bile bu kalbi tasidigin müddetçe hasta bakici hemsire falan olamazsin.”
Genç adam devam etti “bana simdiye kadar kaç kere sabahin erken saatlerinde güzel sözcüklerden olusan bir mesaj çektin, hiç hatta günün hiçbir saatinde çekmedin. Duygusalligi sevmeyebilirsin ama sen seni seven insanlari mutlu etmeyi de sevmiyorsun, halbuki ben senin tam tersine kendimden çok insanlari mutlu etmeyi seviyorum. Seni tanidigimdan beri her sabah aksam, gece yani seni andigim her saat tatli sözcük mesajim vardi senin için biliyor musun? seninle ben ak ile kara gibiyiz”
Genç kiz anlamisti, “yani ne istiyorsun benden sair olmami mi?”
Genç adam tekrar gülümsedi içinden dün gece verdigin ayrilik kararinin ne kadar dogru oldugunu düsünüyordu.
“Hayir dedi sair olmani istemiyorum zaten olamazsin da; yalniz biz ayrilmaliyiz, ayrilirsak ikimiz içinde en hayirlisi bu olacak.”
Genç kiz sasirmisti, “Neden ama ben seni seviyorum, senin de beni sevdigini saniyordum.”
Genç adam iç çekerek “hayir canim sen esas beni sevdigini saniyorsun, eger beni sevseydin simdi burda baska seyler konusuyor olurduk.”
Genç kizin gözleri yasarmisti, Genç adam cebinden çikardigi mendili uzatti, genç kiz göz yaslarini silerek kesik bir sesle “Sen bilirsin, umarim beni baska biri için birakmiyorsundur.”
Genç adam “Nasil böyle bir seyi düsünürsün, senden baska olmadi ve uzun sürede olacagini sanmiyorum.” Genç adam ve genç kiz iki sevgili olarak oturduklari masada artik iki yabanci gibi duruyorlardi. Istanbul yagmurlarla yikanirken yagmura iki sevgilinin umutlari da karisiyordu.
Birkaç dakika sesiz oturduktan sonra genç kiz “kalkalim istersen” dedi.
Genç adam ben biraz daha burda kalmak istiyorum, istersen sen kalkabilirsin. Genç kiz “tamam o zaman sana mutluluklar dilerim” diyerek elini uzatti. Genç kizin sesi ve eli titriyordu genç adam “arkadas olarak beraberiz ama sen istersen tabi” dedi. Genç kiz evet” anlaminda basini salladi ayrilirken son kez sarildilar birbirlerine.
Genç kiz uzaklasirken genç adam masada dondu kaldi vakit ögleni bulurken yagan yagmur yerini günese birakmisti, ama genç adam titriyordu onu titreten açan günese ragmen esen rüzgar miydi, yoksa kalbindeki ayrilik acisi miydi. Saatlerce dolasti devamli kendini sorguluyordu hatayi bastan yaptim diyordu, ama yasadigi güzel günlerde olmustu.”allahim” dedi “allahim güç ver bana”.
Dostlarini düsündü onlarin dediklerini düsündü. Arkadaslari sizler birbirine zit insanlarsiniz yol yakinken dönün bu yoldan dememis miydiler. Tabi ya dogru olani yapmisti. Saatler geçtiginde artik günes yerini yildizlara birakmisti, eve döndügünde yürümekten bitap duruma düsmüstü. Kendisini karsilayan annesine hiçbir sey söylemeden kendi odasina gitti. Gece bir türlü bitmek bilmiyordu anilarin agirligi altinda eziliyordu genç adam, ama sabah erken kalkip ajansa gidecekti, bunun için uyumasi gerekiyordu.
Birkaç saat sonra genç adam uykuya dalmayi basarmisti ve sabah 7 de saatin zirlamasiyla uyandi genç adam. Evden çikacagi zaman cep telefonuna bakti, mesaj ve 10 tane cevapsiz arama vardi. Genç adam yorgun oldugu için duymamisti telefonunun sesini. Cevapsiz arama ve mesaj canimcim dan gelmisti canimcim onun Nalana taktigi isimdi, heyacanla mesaji açti mesajda sunlar yaziyordu.......
“Sadece onlari sevmeyi sevdim Hepsini onlarsiz yasadim da Bir seni sensiz yasayamiyorum Bu aski tek kalpte tasiyamiyorum Sana yemin güzel gözlüm bir tek seni sevdim Ve seni severek ölecegim, ELVEDA BIRTANEM.......”
evet, genç adam sasirmisti, mesajin gelis saatine bakti sabahin besini gösteriyordu güldü kahkahalar atarak güldü onu tanidigi ve arkadas oldugu günden beri ilk defa bir siir aliyordu ve ilk defa bu saatte araniyordu....
Heyecanla hizli arama yapti, çalan telefonu yabanci bir ses açti.
Genç adam “Nalan ile görüsebilirmiyim” dedi. Fakat karsidaki agliyordu, hiçkira hiçkira agliyordu; “Ben onun annesiyim yavrum, canim kizim bu sabah intihar etti. Gece odasinda birilerini arayip durdu, sabah odasinin isigini sönmemis görünce merak ederek odasina girdim, ama yavrum kendini asmisti.”
Genç adam beyninden vurulmusa döndü. Bir gün önceki mide agrisinin iki katini çekiyordu simdi. Oldugu yere yigilip kaldi.............
Birkaç ay sonra...
Iki doktor konusur. Doktorlardan biri digerine karsidaki hastanin durumunu soruyor ....
- haaa o mu, üç ay önce getirdiler elindeki cep telefonunu hiç birakmiyor, kendisi yüzünden bir genç kiz intihar etmis, o günden sonra o cep telefonu her zaman elinde devamli bir seyler yazip birine yolluyor. Geçenlerde merak ettim o uyurken gönderdigi numarayi aradim hayret ki numara 3 ay önce iptal edilmis, ve gelen mesajlarda bir siir:
“Sadece onlari sevmeyi sevdim Hepsini onlarsiz yasadim da Bir seni sensiz yasayamiyorum Bu aski tek kalpte tasiyamiyorum Sana yemin güzel gözlüm Sana yemin güzel gözlüm bir tek seni sevdim Ve seni severek ölecegim, ELVEDA BIRTANEM.......”
| | |
mihrican23
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 2.May.2007 Çar 14:11:45 |
| fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d
mihrican23 :
|
ELVEDA BIRTANEM
Sabah uyandiginda midesinde bir yanma hissetti yanmanin nedeni aksam yedikleri degil uyanir uyanmaz bugün yapacaklarinin aklina gelmesiydi. Bugün 2 yildir götürmeye çalistigi bir birlikteligi bitirecekti aslinda bunda geç bile kalmisti. Bitmeli dedi içinden her gün; bu tatsiz uyanis bitmeli... Içinde bir muhakeme baslamisti, kendi kendine söyleniyordu:
“Ona da haksizlik etmek istemiyorum belki hatali olan benim.... Bulunmaz Hint kumasi degilim ya, görünüs olarak himmm yakisikli çocuk denilecek biri hiç degilim.... Ama yaptim çok çalistim bitmesin diye kendimle mantigimla çok kavga ettim olmadi....” Genç adam bunlari düsünürken surati sekilden sekille giriyordu. Süratle giyinerek disari çikti, bugüne kadar hiç bekletmemisti onu simdide bekletmemeliydi. Istanbul soguk ve yagmurlu bir Nisan ayi yasiyordu.Genç adam gökyüzüne bakarak iç geçirdi bulutlar bizim yasayacaklarimizi biliyor onlar bile agliyor halimize.
Birkaç saatlik yolculuktan sonra Kadiköy iskelesine geldi her zamanki gibi yine ilk kendisi gelmisti bulusma yerine. Birkaç dakikalik beklemeden sonra karsidan kiz arkadasinin geldigini gördü, simdi midesindeki agri daha da artmisti. Karsilama faslindan sonra Besiktas a gitme karari aldilar, yolculuk sirasinda hiç konusmadilar; genç adam günesin yoklugunda grilesen denize bakiyordu. Genç kiz arkadasinin bu durgunluguna anlam verememisti, öyle ya nereden bilecekti bu gün ayrilik çanlarini çaldigini.
“Üsüdüm” dedi genç kiz, bu yolculuk boyunca edilen tek lafti. Besiktas a geldiklerinde bir cafe de oturdular, genç kiz anlamisti kendisine bir sey söylenmek istendiginin... “Bana bir sey mi söylemek istiyorsun” dedi, genç adamin gözlerine bakarak. Genç adam gözlerini kaçirarak “evet” seklinde basini salladi.
Genç kiz daha da heyecanlanmisti. Biraz da sinirlenerek “söyle öyleyse ne diye bekliyorsun.”
Genç adam içini çektikten sonra “sence biz nereye kadar gidecegiz, daha dogrusu biz iyi bir ikiliyiz”
“Bunlari sorma geregini neden duydun.” dedi genç kiz.
Genç adam söze basladi: “bak canim bundan birkaç ay önce aksam saat 11:00 civariydi sanirim, hatirladin mi?
Genç kiz “evet hatirladim” dedi, ama genç adam genç kizin sözünü bitirmesini beklemeden “o aksam seni düsünüyordum diger aksamlarda oldugu gibi senin için bir siir yazmistim onu o an sana okumak istemistim, sana telefon açtigimda siirimi bile dinlemeden simdi sirasi mi canim ya senin de isin gücün yok mu demistin bana. Biliyor musun o an bir kaç yumruk yedikten sonra kroki durumuna düsen bir boksör gibi olmustum sessiz kalip özür dileyerek telefonu kapatmistim. Daha sonra bu siiri benden hiç istememistin. Ve bunun gibi bir çok defa tartismamiz oldu. Geçenlerde hasta olup yataklara düstügümde arkadaslarimla birlikte sen de gelmis, Meral in bana sen sanslisin Nalan sana bakar sözüne karsilik sinirli bir edayla “aaaa banane isim yok da sana bakacagim, annen baksin demistin bunu da hatirladin mi?”
Genç kiz tekrar “evet” dedikten sonra saskin saskin “evet ama bunlari neden hatirlatiyorsun bilmiyorum. Biliyorsun benim kisiligim böyle, duygusalligi sevmiyorum . Ve hasta bakici gibi göründügümü de kimse söyleyemez.”
Genç adam güldü “Evet canim bak burda haklisin, sen zaten olmak istesen bile bu kalbi tasidigin müddetçe hasta bakici hemsire falan olamazsin.”
Genç adam devam etti “bana simdiye kadar kaç kere sabahin erken saatlerinde güzel sözcüklerden olusan bir mesaj çektin, hiç hatta günün hiçbir saatinde çekmedin. Duygusalligi sevmeyebilirsin ama sen seni seven insanlari mutlu etmeyi de sevmiyorsun, halbuki ben senin tam tersine kendimden çok insanlari mutlu etmeyi seviyorum. Seni tanidigimdan beri her sabah aksam, gece yani seni andigim her saat tatli sözcük mesajim vardi senin için biliyor musun? seninle ben ak ile kara gibiyiz”
Genç kiz anlamisti, “yani ne istiyorsun benden sair olmami mi?”
Genç adam tekrar gülümsedi içinden dün gece verdigin ayrilik kararinin ne kadar dogru oldugunu düsünüyordu.
“Hayir dedi sair olmani istemiyorum zaten olamazsin da; yalniz biz ayrilmaliyiz, ayrilirsak ikimiz içinde en hayirlisi bu olacak.”
Genç kiz sasirmisti, “Neden ama ben seni seviyorum, senin de beni sevdigini saniyordum.”
Genç adam iç çekerek “hayir canim sen esas beni sevdigini saniyorsun, eger beni sevseydin simdi burda baska seyler konusuyor olurduk.”
Genç kizin gözleri yasarmisti, Genç adam cebinden çikardigi mendili uzatti, genç kiz göz yaslarini silerek kesik bir sesle “Sen bilirsin, umarim beni baska biri için birakmiyorsundur.”
Genç adam “Nasil böyle bir seyi düsünürsün, senden baska olmadi ve uzun sürede olacagini sanmiyorum.” Genç adam ve genç kiz iki sevgili olarak oturduklari masada artik iki yabanci gibi duruyorlardi. Istanbul yagmurlarla yikanirken yagmura iki sevgilinin umutlari da karisiyordu.
Birkaç dakika sesiz oturduktan sonra genç kiz “kalkalim istersen” dedi.
Genç adam ben biraz daha burda kalmak istiyorum, istersen sen kalkabilirsin. Genç kiz “tamam o zaman sana mutluluklar dilerim” diyerek elini uzatti. Genç kizin sesi ve eli titriyordu genç adam “arkadas olarak beraberiz ama sen istersen tabi” dedi. Genç kiz evet” anlaminda basini salladi ayrilirken son kez sarildilar birbirlerine.
Genç kiz uzaklasirken genç adam masada dondu kaldi vakit ögleni bulurken yagan yagmur yerini günese birakmisti, ama genç adam titriyordu onu titreten açan günese ragmen esen rüzgar miydi, yoksa kalbindeki ayrilik acisi miydi. Saatlerce dolasti devamli kendini sorguluyordu hatayi bastan yaptim diyordu, ama yasadigi güzel günlerde olmustu.”allahim” dedi “allahim güç ver bana”.
Dostlarini düsündü onlarin dediklerini düsündü. Arkadaslari sizler birbirine zit insanlarsiniz yol yakinken dönün bu yoldan dememis miydiler. Tabi ya dogru olani yapmisti. Saatler geçtiginde artik günes yerini yildizlara birakmisti, eve döndügünde yürümekten bitap duruma düsmüstü. Kendisini karsilayan annesine hiçbir sey söylemeden kendi odasina gitti. Gece bir türlü bitmek bilmiyordu anilarin agirligi altinda eziliyordu genç adam, ama sabah erken kalkip ajansa gidecekti, bunun için uyumasi gerekiyordu.
Birkaç saat sonra genç adam uykuya dalmayi basarmisti ve sabah 7 de saatin zirlamasiyla uyandi genç adam. Evden çikacagi zaman cep telefonuna bakti, mesaj ve 10 tane cevapsiz arama vardi. Genç adam yorgun oldugu için duymamisti telefonunun sesini. Cevapsiz arama ve mesaj canimcim dan gelmisti canimcim onun Nalana taktigi isimdi, heyacanla mesaji açti mesajda sunlar yaziyordu.......
“Sadece onlari sevmeyi sevdim Hepsini onlarsiz yasadim da Bir seni sensiz yasayamiyorum Bu aski tek kalpte tasiyamiyorum Sana yemin güzel gözlüm bir tek seni sevdim Ve seni severek ölecegim, ELVEDA BIRTANEM.......”
evet, genç adam sasirmisti, mesajin gelis saatine bakti sabahin besini gösteriyordu güldü kahkahalar atarak güldü onu tanidigi ve arkadas oldugu günden beri ilk defa bir siir aliyordu ve ilk defa bu saatte araniyordu....
Heyecanla hizli arama yapti, çalan telefonu yabanci bir ses açti.
Genç adam “Nalan ile görüsebilirmiyim” dedi. Fakat karsidaki agliyordu, hiçkira hiçkira agliyordu; “Ben onun annesiyim yavrum, canim kizim bu sabah intihar etti. Gece odasinda birilerini arayip durdu, sabah odasinin isigini sönmemis görünce merak ederek odasina girdim, ama yavrum kendini asmisti.”
Genç adam beyninden vurulmusa döndü. Bir gün önceki mide agrisinin iki katini çekiyordu simdi. Oldugu yere yigilip kaldi.............
Birkaç ay sonra...
Iki doktor konusur. Doktorlardan biri digerine karsidaki hastanin durumunu soruyor ....
- haaa o mu, üç ay önce getirdiler elindeki cep telefonunu hiç birakmiyor, kendisi yüzünden bir genç kiz intihar etmis, o günden sonra o cep telefonu her zaman elinde devamli bir seyler yazip birine yolluyor. Geçenlerde merak ettim o uyurken gönderdigi numarayi aradim hayret ki numara 3 ay önce iptal edilmis, ve gelen mesajlarda bir siir:
“Sadece onlari sevmeyi sevdim Hepsini onlarsiz yasadim da Bir seni sensiz yasayamiyorum Bu aski tek kalpte tasiyamiyorum Sana yemin güzel gözlüm Sana yemin güzel gözlüm bir tek seni sevdim Ve seni severek ölecegim, ELVEDA BIRTANEM.......”
| |
|
|
| |
mihrican23
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 2.May.2007 Çar 14:16:59 |
| fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d
|
SON ASIK
Hasretinle geçiyorken bu gençlik çagim, Ey sevdigim, ben umitsiz degilim gene Ak düsünce saçlarin kumral rengine Kollarinda son asikin ben olacagim.
Ey basinda simdi sevda rüzgarlari esen, Böyle her gün yollarimdan geçsen de süzgün Sen benimsin büsbütün terk olundugun gün ... O mukadder günü, bilmem, düsündün mü sen?
Ben bir beyaz saçli asik, sen bir ihtiyar ... O gün bana yalasirken ey ilahi yar, Esirgeme gözlerimden bir son buseni,
Kirpiginden yavas yavas bir damla aksin, Çünkü, ruhum, sen de o gün anlayacaksin Ki hiç kimse benim kadar sevmemis seni
FARUK NAFIZ CAMLIBEL
| | |
mihrican23
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 2.May.2007 Çar 14:21:11 |
| fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d
SEVGiNiZi SÖZE DÖKMEDEN GÖSTERMENiN 101 YOLU
1- Bir arkadasiniza sevgilinizi ne kadar çok sevdiginizi anlatin
2- Ona koca bir öpücük verin
3- Sevgilinizin kendini önemli hissetmesini ve saygi görmesini saglayin
4- Onu öpün
5- Birlikte eglenin
6- Onu önemseyin
7- El ele tutusun
8- Uzun bir bisiklet turuna çikin
9- Özel bir armagan verin
10- ihtiyaci oldugunda yaninda olun
11- Birlikte vakit geçirin
12- Sinemaya gidin
13- Ormanda kol kola gezinti yapin
14- Ask sarkilarindan olusan bir kaset hazirlayin
15- Hisleriniz hakkinda açik konusun
16- Hayallerinizi paylasin
17- Birbirinize sarilarak uyuyun
18- Beraber parka gidin
19- Yürüyüs yapin
20- Yemege çikin
21- Piknik yapin
22- Kagit oynayin
23- iltifat edin
24- Küvette rahatlayin
25- Birlikte yüzün
26- Ona her anlamda yakin olun
27- Alisverise çikin
28- Birlikte yemek yapin
29- Birbirinize dokunun
30- Ev ödevlerinizi birlikte hazirlayin
31- Bir araba yolculugu planlayip, yola koyulun
32- Beraber bir parti verin
33- Kurabiye pisirin
34- Kütüphaneye gidin
35 -Müzeleri gezin
36 -Sadece orada olun!
37- Onun için özel olan seyleri ögrenin ve gerçeklestirin
38- Birlikte spor yapin
39- Birbirinize bakin
40- Birbirinizin arabalarini yikayin
41- Balik tutun
42- Birbirinizle konusun
43- Üzüntülerinizi paylasin
44- Bir is projenizi beraber hazirlayin
45- En sevdigi sarkiyi bilin
46- Sevinçlerini paylasin
47- Ona sarilin
48- Özel bir konusma yapmak yerine hislerinizi gözlerinizle anlatmaya çalisin.
49- Birbirinize mektup yazin
50- Telefonda konusun
51- Birbirinize güvenin
52- Ona bir yüzük hediye edin
53- Birbirinizin aileleriyle tanisin
54- Birlikte uzun yürüyüsler yapin
55- Birbiriniz için fedakarlik yapin
56- Ona seker yollayin
57- Birbirinize saygi duyun
58- Ayisiginda yürüyüse çikin
59- Ona notlar yazip evinin dört yanina saklayin
60- Birbirinize seksi bakislar atin
61- Bir siir yazin
62- Çiçek yollayin
63- Mum isiginda yemek yiyin
64- Birlikte konsere gidin
65- Gün batimini birlikte seyredin
66- Beraber araba kullanin
67- Birbirinize isimler takin
68- sehir disina çikin
69- Film kiralayin
70- istedigi bir seyi o söylemeden yapin
71- Evlenmeyi teklif edin
72- Kulagina hos seyler fisildayin
73- iyi birer arkadas olun
74- Birlikte faytona binin
75- Beraber dans edin
76- Birlikte müzik dinleyin
77- Daima flört edin
78- Birlikte kahkahalar atin
79- Sadik olun
80- Birbirinizi etkileyin
81- Begendiginiz yönlerinin bir listesini çikarin
82- Kitap okuyup tartisin
83- Birbirinizin arkadaslariyla tanisin
84- Birlikte ata binin
85- Sevdigi yemekleri pisirmeyi ögrenin
86- Onu neyin mutlu ettigini bilin
87- Birbiriniz için hediyeler yapin
88- sefkatli olun
89- Günesin dogusunu seyredin
90- Mücevher hediye edin
91- Radyoda bir sarkiyi ona armagan edin
92- Komik kartlar yollayin
93- Basarilarinizi paylasin
94- Masaj yapin
95- Özel sakalari paylasin
96- Birbirinizi düsünün
97- Onu neyin üzecegini ögrenin
98- Birlite paten yapin
99- Sevdiginiz bir esyanizi ona verin
100- Dondurmanizi onunla paylasin
101- Birlikte resim çektirin
| | | |
Harwest
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 2.May.2007 Çar 15:26:39 |
| fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d
| |
ccemek
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 2.May.2007 Çar 15:36:30 |
| fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d Çevremizde bizi mutlu eden durumlar, güzellikler, aşkın sevginin renkleri türlü nedenlerle bitebilir ama her şey söylenip, yakılıp, yıkıldıktan sonra ortada bir tek ortak nokta kalır, bunlar seven insanların yürekleridir. Onlar güneş ışıklarının yağmurda kırılması gibidir, yaşamın içindeki olumsuzluklarda kırılsalar bile sevgiye aşka dair renk verirler, güzel yaşama dair nefes verirler, gökkuşağı gibi içlerinde her güzelliği ve rengi bulabilirsin. Bu bitişler ve kırılmalar arasında insan ve aşk her zaman aynı yerde bulunuyor, aynı oranda hayatı şekillendiriyor ve inanıyorum ki hepimiz bir gün bundan daha güzel bir dünyada yaşayacağız ve biz o dünyaya aiditiz. Bir zaman elimizde olan güzel anılarımız bir anda uçup gidebilir, bazen umuda sevgiye güzel yaşama dair bir ışık görüp peşinden gideriz bazen de gözlerimizi kör edecek bir ışığa kendimizi teslim edip, ömrümüzü mahkûm edebiliriz. Ama bu insan olmanın bir koşuludur, hepimizin içinde yaşattığımız çocukların düşerek kalkarak oynayarak koşarak bu hayatı öğrenmesini yaşıyoruz. Her ne olursa olsun, kelimelerin arasına virgül koymak gibi yapıp, yaşadığımız dönemlere de, mahkûmiyetin yıllarına da virgül koymalıyız, cümleyi bitirir gibi noktalayamayız bu güzel yaşamı. İşte bu nedenle bütün imkânsızlıklar içinde, olmayacak rüyalar peşinde her gün burada kapındayım. Aşkı sana tarif ederken, sevgimi sana yazarken yüzümdeki gülümseme donmuş gibi oluyor, hayata daha güzel bakıyorum sayende, çalışanlarım daha bir mutlu. Hayatta çok canım yandı ama hiçbiri seni kaybetmek gibi olamaz, o nedenle yazılarımdaki bu çılgınlığım, bu nedenle . Aşkı tanıdığım andan ne önce nede sonra öyle bir şey görmedim, böyle bir duygu yaşamadım, sanki bir şey beni sevgiye doğru çekmişti sana doğru çekmişti. Her şey apaçık ortada sen yüzünü diğer tarafa çevirsen de biz birbirimize aidiz, biz aşk ve sevgiyle yoğrulmuş bir dünyaya aidiz. | |
mihrican23
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 2.May.2007 Çar 17:47:18 |
| fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d SENİ SEVİYORUM
sevmek; bakmak değil görmekse eğer, sevmek; yanındayken başını omuzuna koyabilmekse eğer, sevmek; yanındayken yalnızlığı unutmaksa eğer, SENİ SEVİYORUM....
* * * * *
sevmek; senle iken yere daha sağlam basabilmekse eğer, sevmek; yokluğunda seninleymiş gibi hissetmekse eğer, sevmek; hayallerine senide sokabilmekse eğer, SENİ SEVİYORUM
* * * * *
sevmek; yatağa uzandığında, seni düşlemekse eğer sevmek;sen üşüdüğünde gölgemle seni ısıtmaksa eğer, sevmek; sevdiğini çıklık çığlığa söylemekse eğer, SENİ SEVİYORUM
* * * * *
sevmek; el ele tutuştuğunda kalbinde bişeylerin kopmasıysa eğer, sevmek; gözgöze geldiğin de hiç kıpırdamadan bakabilmekse eğer, sevmek; kalbini kalbinde hissetmekse eğer, SENİ SEVİYORUM
* * * * * | |
mihrican23
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 2.May.2007 Çar 18:01:18 |
| fiogf49gjkf0d Gel sen yoksun bütün sokaklarına kar yağıyor ömrümün nefesim üşüyen bir gelincik ayazı bütün geceler aysız durmadan bir ezgi savruluyor dudaklarında gecelerin hüznün uzayan saçlarında kimsesizliğim kanıyor yağmalanmıs bir ömrün ortasından sızarak yaralı gönlümün ırmaklarına doluyor gel her gece bır deprem oluyor ey çağlayan bir suda yittirdiğim menekşe gözlü kız seslen bana nerdesin, hangi uzak şehirdesin bir rüzgârın kanatlarına vursam duyulur mu sesim gel erişilmez uçurum diplerinde kaldı özleyişler yaralı ceylanlar sekiyor bakışlarımda tomurcuklar öksüz, serçeler dilsiz her durakta boynu bükük bir çocuk üşüyor ve ben bu yağmurlar dolusu yalnızlığımla bütün bulutlardan sana koşuyorum gel yürekler boş, bakışlar anlamıyor beni her akşam vakti, el ayak sesleri çekilirken caddelerden vurup yüreğimi narlı sevdalara yıldızlara ağladığımı kimse bilmiyor kimse bilmiyor, her gece dudağımda bir şiirin kanadığını ey yavru bir kuş gibi düşlerimin arasından uçup giden uçarı kız yaşım on beş idi, yüz oldu, binyüz oldu yaşlandım yaşamadan aşkı ve baharı farkında değilim şimdi, geçen günlerin değişen mevsimlerin yağan karlar altında kaldı kalbim gel geçmiş bahar sokaklarına çıkar beni bahçesi tarumar bir çiçeğin kirpiğindeyim bir kar çölünün ortasında bir insan mahşerinin içinde yapayalnız her bakışta bir hüzün, her hüzünde bir bakış kanamada bir sonsuz rüzgar başladı gittiğin yerde gel gel bahar sokaklarına çıkar beni yıldızları sönmüş bir gecenin sayfalarında ışıksızım özlemler damıtıyorum durmadan karanlığın yapraklarına kalbimin üstüne üstüne yağıyor kar, göçüp gitti kuşlar çoktan ve ben bölüp iklimlere o sevda tılsımı türküleri işleyip alnımın çizgilerine tel tel kalbimi sana rehin tutuyorum gel hasret ki yolları kanamalı ağır bir hüzündür geçip giden günlerin terkisinde rüzgâr koyaklarını yitirdi, sözcükler büyüsünü her mısrada çığlık çığlık yüreğim gel ömrümün bütün sokaklarına kar yağıyor şimdi. | |
mihrican23
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 2.May.2007 Çar 18:06:27 |
| fiogf49gjkf0d | |
| |