ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum
Kurallarını mutlaka okuyunuz...
Ferigimm> Forum Mesajları | | Ferigimm'e ait Toplam 57 Forum Mesajı var
|
|
Ferigimm
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >Kopulası Şeyler >EN SON KİM YORUM YAZMIŞ OYUNU :))> 17.Şub.2016 Çar 00:25:24 | | Yıllaaaaaaaaaaaaaar sonra baktım. Cahilken buralarda çok vakit harcamışız :) | |
Ferigimm
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >Ey Deniz> 9.Haz.2009 Sal 11:44:50 | | fiogf49gjkf0d Sen DENİZİM, ben kayığınım açılıyorum..işte ruhunda
Dağılır hüzün bulutları...
Kavmimin üstünde kaç salkım...
Eğer gözlerini bir yudum şarap çıkmaz sıkımından ben seni aklımın dehlizlerine tatlı bi yük mevsimlerime çıkarsız meltem rüzgarı yapmışım ..
Bana ayıl bana bayıl bana üşü bana ısın ey güzelliğin belirtisi....
Dibi mevsimlik şarkısı, yeşil ormanım ...
BAHAR essin üzerimizden bir tutam sevgi savur korkuluklardan DENİZLERE...
gözlerini ayırma yolumdan!
sen elimden tutamazsan kalbimi tut canımı tut.. | |
Ferigimm
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >öylesine...> 9.Haz.2009 Sal 11:35:27 | | fiogf49gjkf0d Gözden ırak yaşadım aşkımı Sancılı bir düştü
Tel örgülere kapılmaya meyilli a şk Herkese göre suçtu
Kalp anlamaz imkansızı Hesaplamaz ço ğu azı
Ödünç teninde direnerek bekler yazı Seni ku şandım aşk diye
Uyandım kokunla güne Gerçekleri göre göre gönlüm razı
Hakkıma dü şmeyen payım Seninle ne tamamım ne yarım
Yollar kapalı oralı değilim Kader ağlarını örüyor başıma
Sevmeye göreyim Kapısı aralı bırakın gireyim | |
Ferigimm
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >ErteLeyemeyeceğim Tek Şeysin!> 8.Haz.2009 Pzt 19:33:29 | | fiogf49gjkf0d SUYA AŞK DÜŞTÜ...
Suya aşk yazan kadınlar.
Kitre dolu kaba narin parmaklarını daldırıp suya şiir okuyan kızlar.
Topraktan renk devşirip, renkleri suya dokuyup daha sonra onu kağıtlarda okuyorlardı.
Önce “Aşk” suya düştü,
Sonra da “Su” Aşka yenik düştü.
Ruhun dinginliğini anlamak için ebru yapılan suya bakmak yetecektir.
Duru, sessiz, sukut gibi fırtınayı bekleyen bir su.
Kabaracak, coşacak, dalgalanacak sevinçlerin yada hüzünlerin habercisi olacak.
Biraz sonra üzerine damlalar düşüveriyor, değişik renklerde ve tonlarda.
Daha birkaç gün öncesinde yollarda ciddiye alınmadan üzerine basılan çiğnenen topraklar şimdi suyun yüzeyinde başlayacak bir fırtınanın hebercisidir.
Düşen her damla daireler çizer. Gücünün yettiğince.
Ardından gelen damlaya yer açar daralır sonra. Edebin anlatıldığı mekandır bir bakıma suya düşen her damla.
Açılır Aşkla ve kapanır utanarak. Hesapsızdır düşen damlalar atanın attığıyla kalır ve genişleyebildiği kadardır dünyadaki yeri.
Fırça darbeleri Ebrucunun haleti ruhiyesini bir nebze olsun yansıtır, tedirgin, sakin, çılgın, dingin. Her bir kelime bir tarzı yada Ebrunun ruh halini yansıtır aslında.
Ve bu hareketler sona giden yolda atılan birer başlangıç adımıdır.
Ardından renk renk çeşit çeşit ebrular geliyor, akın akın yürek yürek.
Her çeşidin bir hikayesi bir ad vereni var ömürlerini vererek adlarını bırakmışlar.
Hatip ebrularıyla ölürken, bugün onun mirası yeni nesillerin ellerinde ölümsüzlüğe koşuyor.
Suyun saçlarını tarıyor ebrucular, suyun rüyasını görüyorlar suyla birlikte.
Gidip gelirken tekne boyu, Aşka adıyorlar çizdikleri suyu.
Ve laleler; bahçelerden önce teknelerde açan laleler.
Ardından kağıtlarda yaşayan laleler. Boy boy renk renk boyun bükmüş divana durmuş laleler.
Ellerin mahareti yüreklerin genişliğince güzel, yapanın titizliğince hassas laleler.
Her ne kadar öğretilmiş hareketler olsa da her sanatkarın kendine has bir lalesi ve ruhunun aynası var.
Çünki her Ebrudan dünyada bir tane var. Çünki İnsanların ruh hallerinden de bir tane var.
Hangi mutluluğumuz yada hangi hüznümüzün tekrarı varki.
Her şey aynı bile olsa ya mekan yada gün değişmiştir.
Ve her hüzün yada her sevinç bir defalıktır aslında.
Tekneye yazılan her ebru gibi.
Ve gül ler bütün güzelliğiyle sözü susturan gül ler.
Ve saygıyla birlikte biraz sukut…
Suda açarken suya ah ettiren gül ler. Aşk dedirten yar dedirten.
Sevgiliye verilirken başka söze luzum bırakmayan güller.
Sevgiliye göz atan, sevgiyi en güzel anlatan güller.
Ve onu çağıran ve O’na çağıran gül ler.
Bu suyun renklerle oynadığı bir aşk oyunu.
Bu oyunun senaristi Ebrucu.
Ebrucu daha çok yüreğini yansıtıyor suya.
Renkleri serpişiyle, renklere hayat katışıyla ve sonunda aşkını gül le, laleyle ifade edişiyle önce dokunan, sonra okunan bir aşk oyunu bu.
Önce “Aşk suya düştü,”
Sonra “Su Aşka yenik düştü”… | |
Ferigimm
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >öylesine...> 6.Haz.2009 Cmt 00:22:00 | | fiogf49gjkf0d Anlattıkça kış vuruyor satırlarıma Anlattıkça üşüyor, anlattıkça ısınıyor yüreğim. Bugün sardunyalarım da açmadı Belki de küskün renklere Ellerimde günah gibi yaşayamadıklarım Sensiz soluyorum anlayacağın Mavi mavi ölüyorum Duyuyor musun, orada mısın, Var mısın, yok musun? Bir tek şeyi unutma! Seni sevdim ben. Yanarak, yıkılarak Aklıma her geldiğinde ağlayarak.... | |
Ferigimm
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >öylesine...> 5.Haz.2009 Cum 19:36:25 | | fiogf49gjkf0d 1. Bir yaprağın hafifliğinde Ve bir zeytin dalı inceliğinde, Güzel yüzü Tanrıça suretinde Gülüşü tatlı bir buse sadeliğinde Bir kadın...
Henüz otuzunda, eli beyaz kirli sakalında Saçı beyazlamış, düşünen adam modunda, Mavi bakışı heybetli bir kral kıvamında Biraz kabadayı az da kendi tarzında Bir adam...
Kadın kendisiyle hararetli bir kavgada, Adam biraz ötede denize dalıp gitmekte...
Kadının üstü başı düzgün ve bayağı havalı, Adam klasik giyimli, pantolonu hafif yamalı...
Kadın bir sigara eşliğinde sürekli/nedenli ağlamakta, Adam bir sigara eşliğinde çaresizlikten ağlamakta..
Kadın gözyaşlarını peçeteye, peçeteyi denize atmakta, Adam yediremiyor kendine gözyaşlarını içine akıtmakta...
Kadının yüzünde kendine güvenin ifadesi, Adamın yüzünde yenilginin ağır endişesi...
Kadın biraz ağlamakla kapattı defteri, Yüzü gülüyor, yürüyüşü başlangıç seferi...
Adam halen bakıyor dik dik denize, Ve belli küstürmüşler onu herkese.
2.
Kadın gülücükler dağıtıyor geceleri kalabalıklara barlarda, Adam yüzüne iliştirdiği hüzünle o bankda oturmakta...
Kadın her gece bir başka güzel ve kararlılıkla farklı Adam her gece daha hüzünlü ve hep buralı...
Kadın yüzünde bir maskeyle dolaşıyor her gece, Adam beyaz sakalıyla dolaşıyor hep, gündüz-gece...
Kadın geceleri çalışıyor, belli çok para kazanıyor Adam bir inşaatta çalışıyor, aldığını biraya veriyor...
Kadın aynı gece de birkaç yere girip girip, çıkıyor Adam arada bir tekel bayiden bira alıp geliyor...
Kadın her gece aynı saatte aynı yere çıkıp geliyor, Adam her gece aynı saatte son birasını tüketiyor...
Kadın gene ağlıyor gözyaşlarını peçeteye akıtıyor Ve yüzüne gülücükler iliştirip bir süre sonra ayrılıyor...
Adam aynı yerde bekliyor, deryaya dalıp gidiyor Ve elini beyaz sakalına iliştirip oracıkta oturuyor...
3.
Bir kadın... Bir patiska kalıbına sıkıştırılmış kalbi, İlmek ilmek işlenmiş.. Henüz üç yaşında yetim kalmış Hiç okumamış, okuyamamış. Ondört yaşında verilmiş kocaya, Onyedi yaşında dul kalmış, İstanbul da. Onu hatırlayanlar, doğduğu kasabanın Eski delikanlıları, şimdinin nefes alanları. Anımsadıklarıysa, Güzelliği, sadece güzelliği... Para kazanmak için güzelliğini kullanmış Elde varolan sermaye onda bu kadarmış... Son on yılını barlarda tanıştıklarıyla, Vizite fiyatına, anlaşmalı otelin 103 nolu Odasında geçirmiş. Bir kadın...hayata başlarken yalnız kalmış, Çürük, ahşap basamakları çıkarken yarı yolda Bırakılmış... Hayatı ellerinden kayıp giden bir kadın O günden sonra hayat kadını olarak anılmış!
Bir adam... Bulgaristan da bir sahil kasabasında doğmuş Annesini tanıyamamış, babası hiç olmamış, Varna da bir karakolun kapısında bulunmuş... Onüç yaşına kadar yetiştirme yurdunda Kimliksiz ve kimsesizlerin arasında kalmış! Sonra kaçmış, inşaatta çalışmış yıllarca Dövmüşler onu, ana avrat düz gitmişler... Onun tek derdi annesini bulmak, aramak olmuş. İstanbul da demişler varmış İstanbul a gelmiş... Bir adam...beş yıl İstanbul u dolanmış, İnşaatlarda amelelik yapıp, parayı biraya yatırmış Ve o biraları hep aynı yerde, aynı bankda Tüketmiş...
Kadın yüzündeki mutluluk maskesinden sıkılmış, Adam annesini aramaktan caymış, usanmış...
Kadın son kez aynı yere aynı saatte gelmiş, Adam son kez aynı yerde son birasını bitirmiş...
Kadın son kez gözyaşlarını peçeteye akıtmış, Adam ilk kez gözyaşlarını saklamadan ağlamış...
Kadın bıraktığı oğluna kavuşma umuduyla Ve o muhteşem güzelliğine iliştirdiği gülüşüyle, Tek kurşunla kendisini ölüme, ölüsünü denize Bağışlamış...
Adam aradığını bulamamanın acımtrak kederiyle Ve annesine kavuşmanın büyük beklentisiyle, Tek kurşunla kendisini ölüme, ölüsünü denize Bağışlamış...
Kadın aynı yerde intiharı seçtiğinde, Adam henüz on yaşındaymış...
Adam aynı yerde intiharı seçtiğinde Kadın öleli yirmi yıl olmuş...
Mehmet Yücedağ | |
Ferigimm
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >öylesine...> 5.Haz.2009 Cum 19:29:25 | | fiogf49gjkf0d Bir eylüldü başlayan içimde Ağaçlar dökmüştü yapraklarını Çimenler sararmıştı Rengi solmuştu tüm çiçeklerin Gökyüzünü kara bulutlar sarmıştı Katar gidiyordu kuşlar uzaklara Deli deli esiyordu rüzgar Dağılmıştı yazdan kalan ne varsa Yaşanmamış bir mevsim gibiydi bahar
Neydi o bir zamanlar Sevmişliğim, sevilmişliğim O heyheyler, o delişmenlikler neydi Ne bu kadere boyun eğmişliğim Ne bu acıdan korlaşan yürek Ne bu kurumuş nehir; gözyaşım Önümdeki diz boyu karanlıklar da ne Ne bu ardımdaki kül yığını; elli yaşım
Beni kötü yakaladın haziran Gamlı, yıkık eylül sonuma Bir ilk yaz tazeliği getirdin Masmavi göğünle Cana can katan güneşinle Pırıl pırıl engin denizinle girdin içime Çiçekler açtı dokunduğun Çimler büyüdü yürüdüğün Ve güller katmer oldu güldüğün yerde
Başımda senin kuşların kanat çırpıyor şimdi Oldurduğun yemişlerin ağırlığından Dallarım yere değiyor Güneşi batmadan saçlarının Bir dolunay doğuyor bakışlarından Gün boyu senden bir meltem esiyor yanan alnıma Uykusuz gecelerim seninle apaydınlık Başım dönüyor, of başım dönüyor yaşamaktan Ölebilirim artık
Ölme diyorsan; gitme kal öyleyse Sarıl sımsıkı, tenim ol, beni bırakma Baksana; parmak uçlarım ateş Lavlar fışkırıyor göz bebeklerimden Hadi gel, tut ellerimi, benimle yan Benimle meydan oku her çaresizliğe Benimle uyu, benimle uyan Birlikte varalım on üçüncü aylara | |
Ferigimm
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >öylesine...> 5.Haz.2009 Cum 18:57:21 | | fiogf49gjkf0d bir ben vardım, bilinmeyen bir şehrin bilinmeyen bir yerinde, sonra seni tanıdım beklenmedik bir şekilde ansızın ama hızlıca girdin hayatıma önce meraklarım oldun zamanla tutkularım, korkularım ve vazgeçilmezim sevgin mavi bir örtü gibi beni sardı içimdeki fırtınaların yarattığı köpükleri duruladı acılarımı kuruladı mavi sana olan aşkımın rengiydi mavi sonsuzluğun simgesiydi senden önce mutluluklar ertelenirdi gelişinle buda değişti her yarım sen oldun,her yanım sen doldun şimdi ertelenenler acılarım aşkınla senden önceki tüm dertlerimi unutum,avundum artık seni üzmemek için yaşamımın en sevinçli anlarını yaratıyordum en güzel şiirleri senin için okudum, en güzel hayallerimi senin ile yoğurdum mecburdum çünkü seni üzmek en büyük kaygımdı senden önce kendimi düşünmek ayıptı bencillik sevgililer arasındaki ayrımdı kimi zaman gözlerim daldı kimi zaman gönlüm kanadı,yandı yinede mutluydum seni seviyordum benim olman,yıllardır aranılan ve bir türlü ulaşılamayan paha biçilmez bir hazineyi bulmak gibiydi sana böyle bağlanacağım en başından belliydi en kötülerin bitişleri,en iyilerin başlangıçları sendin sen bu katar da en önde gelendin fakat hiç ummadık bir anda yok oldun. gittin ... yine zehirli yağmurlar yağdı üzerime, ıslandım gidişinle siyahın en koyusuna boyandım başladığım yerdeyim yine şimdi
beni bulduğun yerde tıpkı bulduğun gibi bıraktın
Ferden . . . | |
Ferigimm
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >öylesine...> 5.Haz.2009 Cum 18:45:46 | | fiogf49gjkf0d Her zaman ki gibi koşarak sana geldim Geçmişi ve geleceği aklıma getirmeden.
Bilmiyorum olması gereken bu mu? Ama geldim hiçbir şeyi düşünmeden
Gelirken tüm güzellikleri cebime koydum Geldiğimde seni bulamama ihtimali olsa bile . Görünmeyeni ararken kocaman bir boşluk içinde Saatler ilerledikçe bende kayboldum. Sonra ,sonra aşkım kendimi bu sayfada buldum.
Yanımda olmasan da yine bir ilki paylaşıyorum seninle Daha doğrusu hayalinle ve sevginle Şu an da her zaman ki gibi çok yoğun bir şekilde, Düşlerimi ve düşüncelerimi kaplamış olsan da tümüyle Yokluğunu yaşarken sessizce Seninle bir ilki yaşıyor ve sana bir şiir yazıyorum acemice
Evet bir şiir yazıyorum sana Koyu bir karanlık içinde el yordamıyla güçlükle bulduğum Kaybetmekten korktuğum Pembe renkli kalemimle
Yazıların rengi gibi yazdıklarımda pembe olsun istiyorum Ama ama sen olmayınca Güneş nasıl aydınlatamıyorsa gündüzümü Pembe yazılar yazılamıyor siyah bir hayat üzerine
Şiir,gündüz,gece hepsi bahane Seni arıyorum heryerde, Ve bir sen yaratıyorum kendim için bu şekilde Sensizliğe uzun süre katlanmak zorunda kalmamak Sensizlik ve yalnızlık içinde boğulmamak için Yarattığım senle yokluğunda bile birlikte olmak üzere
Seni bu satırın sonunda ki kelimenin tam anlamıyla SEVİYORUM Sana seni seviyorum demeyi Sen olmadığında bu cümleyi kendi kendime söylemeyi seviyorum Herkes için nasıl güzel bir dilekte bulunabilirim diye düşündüğümde Henüz yaşamamış olanlar için Böylesine berrak bir sevgiyi tatmalarını,yaşamalarını diliyorum
Ferden | |
Ferigimm
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >öylesine...> 4.Haz.2009 Per 00:26:09 | | fiogf49gjkf0d AŞK MIYDI O?
Aşk mıydı o, aşkımsı bir şey miydi Neydi çekip kendine, beni bağlayan Kanatan dudağımı, tenimi dağlayan Elleri ta içimde o dev miydi Etime bir alev değmişçesine Nasıl da yakardı öptüğü zaman Bir su gibi akıp gitti avuçlarımdan Yorgunum şimdi bin yıl sevmişçesine Hani o yalnız benim olan gül, kırmızı Gözlerimin önünde açılan sonsuz bahçe Hani, o var olmalarımız öpüştükçe O delice sürdürmeler yaşantımızı Hiç doymamak oysa, tene, kokuya, aşka Sarıldıkça güçlenmek, bütünlenmek Kudurmuş arzularla zamanı yenmek Ve en kuytularda buluşmak korka korka Kimi gün utanmak otlardan, çimenlerden Kimi gece mıhlamak gölgemizi duvara Varmak için o sevgiyle açılmış kollara Apansız düşmek yükseklerden bir yerden
Oydu işte alıştığım, özlediğim şimdi de Sevgice bir tutku, aşkımsı bir yakınlık Avunmak... Kırık dökük anılarla artık Kimbilir? o geceler yaşanmadı belki de |
:) | |
| |