ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul

sohbet banner
tavla okey sohbet forumu
sohbet, okey, tavla, chat
10 Haziran 2024, Pazartesi 13:18   
kız arkadaş sohbet linki

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

  IIIPearLIII> Forum Mesajları
    IIIPearLIII'e ait Toplam 6556 Forum Mesajı var
<<1...100...200201202203204205206207208209210 211212213214215216217218219220...300...400...500...600...656>>


IIIPearLIII

IIIPearLIII resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Yüreğinizdeki Sönmeyen Ateşler İçin...>
  6.Eyl.2007 Per 16:52:42
fiogf49gjkf0d


IIIPearLIII

IIIPearLIII resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >IIIX...RuHuMuN DaLGaLaRı...XIII>
  6.Eyl.2007 Per 16:51:54
fiogf49gjkf0d


IIIPearLIII

IIIPearLIII resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Yüreğinizdeki Sönmeyen Ateşler İçin...>
  6.Eyl.2007 Per 16:38:53
fiogf49gjkf0d

 

Gözlerinin içine bakarken anlıyorum ki ben sadece

o zaman yaşıyorum…
Hiç gitme kal orda hergün ol yanımda her an…
Sesini duyduğum zaman anlıyorum ki kalbim

işte o an atıyor..


Sana sölüyorum ömrümün en güzel baharı…
Lütfen duy…
Seni seviyorum…
Seni sevmek bütün acılarımı dindiriyor…
Gözlerinin içine her baktığım an içim

aşkla doluyor..


Sana aşık olmak istiyorum daha çok ve daha çok…
Kaçıyorum kimi zaman senden..
Uzak olmak istiyorum…
Soğuk olmak buz gibi…
Korkusu sarmaya başlıyor seni kaybetmenin
İşte o an anlıyorum ki ben seni seviyorum….

 

Hani olur ya sarar boğazınızdan bir duygu…

Onu seviyorsun onu seviyorsun diye…

Halbuki kabul edemiyorsunuz…
Olmaz diyip savaşa atıyorsunuz kendinizi..

 

Ama o hep gözünüzün önünde olduğu için olmuyor.

Başarmıyorsunuz…

Gittikçe sahipleniyorsunuz onu ruhunuzda,

umarım kimse onu üzmüyordur diyorsunuz..

Umarım hayatında birisi varsa bile

ona iyi bakıyordur..

 

Umarım en az benim kadar değer veriyordur…

Ama bir yandan da hayalini kurmadan

edemiyorsunuz..Ya o benim olsaydı nasıl olurdu..

Onu nasıl mutlu ederdim..

 

Onun için neler yapmazdım ki..İşte böle böle

geçiyor günleriniz…Bakıyorsunuz ki yakında

gidicek o hayatınızın o küçücük kısmından bile..

Günler tükeniyor..O acı ruhunuzu yakıyor..

Hayır diyip birşeyler yapmak istiyorsunuz..

Artık neleri göze alabileceğinizi düşünmeye

 başlıyorsunuz…

 

Umrumda değil bilsin ben de rahat edim diyorsunuz..

Ama bu çok hesapsız oluyor..Ya başkası varsa,ya o onu

çok seviyorsa ya ben sölediğimde bu havada asılı kalırsa…

Böle böle yiyip bitiriyorsunuz kendinizi..

 

Bitiyor artık…Yerinizde duramıyorsunuz..

Sölicem sölicem artık umrumda değil aşığım işte ve

gerçek aşk fedakarlık ister diyip kararınızı veriyorsunuz….
Bu belki de hayatınızın en büyük ama en güzel

 kumarlarından birisidir ama farkında olmuyorsunuz..

 

Size göre bu kumar ya size ruhunuzun sahibini

canınız kanınız gibi sevdiğiniz insanı getiricektir

ya da bu insanı götürücektir….

Küçük küçük oyunlara başvurmak

 zorunda kalıyorsunuz…

 

Nerden girsem hayatına diye düşünüp dururken…

Aklınızdan türlü türlü fikir geçiyor…Birşeyler mantıklı gibi görünüyor,başlıyorsunuz..O o kadar tatlı ki..Onun

 belki bir selam demesi bile ruhunuzu alıp götürüyor..

 

Ama kendinize kızıyorsunuz dur kendine gel olmaz

 böle dimdik dur bakalım ayakta o senin için çok dğerli

 olabilir ama kendi değerini yok edicek kadar

olmamalı diyip geçiyorsunuz..

 

Ama biliyorsunuz ki umrunuzda değil o güzel

gözlerin içine her baktığınızda anlıyorsunuz siz onu

seviyorsunuz..Ve bunu yaşayabilme ihtimali bile

herşeye değer..

 

Bu duygu insanı bitiriyor, çok üzüleceği bir riske sokuyor,

ve kimi kazanıyor kimi de kaybediyor….

 



IIIPearLIII

IIIPearLIII resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Yüreğinizdeki Sönmeyen Ateşler İçin...>
  6.Eyl.2007 Per 16:33:37
fiogf49gjkf0d


 

Bir gün durup,
Bir gün dönüp,
"Yaşamın neresinde kalmıştık?" diyebilecek miyim!
Ya da
"Başlamadığım neler var?"
Başlayıp, bitiremediğim… Hayal bile edemediğim.

Çocukların büyüdüğü, cicim aylarının tükendiği, yazların kışları kovaladığı,

aşk sanılan debde benin durulduğu, soba başlarında ısınılan,

duraklarda bekleşilen, ölenlerle, doğanlarla dolu yıllar boyunca

aklımın bir köşesinden bile geçirmediğim…

Yüzümdeki çizgilere, şakaklarımda belirmeye başlayan beyazlara

 sıkıştırıverdiğim - bir çırpıda - yaşam(ın) neresinde kalmıştım, ben.

Kentler vardır: insana hiçbir şey düşündürmeyen, yaşanmışlık

acılarından başka… Bozkır yüzlü. Yaşlı.

 

Böyle kentleri izlerken şehirler arası yolculuk otobüslerinin

camlarından, belki tek istediğiniz şey bir sonraki kente kadar

uyuyup sonra birden uyanıvermek olur.

O kentler ki; hatıralarınızı kırık birer cam parçasıymışçasına

süpürüp atmak isterler. İkinci bir giysileri yoktur.

 

Ruhları yoktur. Gece gündüz, yaz kış hep aynı görünürler

insanın gözüne. Ne yeni yeşermiş bir fidan değiştirebilir bunu,

 ne de göklerinde süzülen; üstünkörü, çocuk elinden

çıkmış bir uçurtma…

O kentlerde her şey sıradandır.

 

Çocukların büyümesi, cicim aylarının tükenmesi, yazların

kışları kovalaması, aşk sanılan debde benin durulması, ölenler,

doğanlar.. Her şey, hem de her şey…

Bir de;
Kentler vardır. İnsana "Yaşamın neresinde kalmıştık?"

dedirten. En kötüsü de sürekli böyle bir kentte yaşıyor olmaktır.

Sürekli kendine; "Yaşamın neresinde kalmıştık?" diye

sormak gerektiğini düşünmektir en kötüsü…

Kentler vardır: insana tüm bunları düşündüren.
Yaşamın omzundan geriye fırlatıp atmış olduğu o insan

bedenlerine ait eksikliklerin, yaşanamamışlıkların unutuldukları yerlerden, atılıverdikleri yerlerden bulunup alınması

gerektiğini, tozlu raflarından indirilmesi

gerektiğini, düşündüren.

Hazır gelmişken…
Hazır düşünmüşken…
"Yaşamın neresinde kalmıştık?"
Diyebilecek miyim ben kendime … Bir gün?
-tüm bunları bana sürekli düşündüren bu kentte

yaşarken hem de-

Yaşam, diye yaşadığım bu ara vermişlik uzadıkça, günler;

gündoğumu ve günbatımı aralığına sıkıştıkça her defasında,

bezginlik, kırgınlık, kızgınlık doldukça günler…
O günü beklemek...
Bu denli özlenebilir mi?

Ufka bakarmışçasına hareketsiz kıldığım gözlerimle; aslında

 olmayan, hiç olmamış, asla olmayacak bir sevgiliyi vapur

 iskelelerinde beklercesine, o günü beklemek…
Hiç gelmeme ihtimali ile boğuşmak…


Hiç gelmeme sanısına kapılıp kıvranmak…
Hiç gelmeme korkusu ile dehşete düşmek…
Hiç gelmeme gerçeği ile yüzleşmek…

Ah gün ışığı, ah!
Her vakti geldiğinde; yeniden dolduğun bu dünyada, bana

 yaşamın neresinde kalmış olduğumu hatırlatabilecek misin,

bir gün? Ve günlere bile mektup yazabilecek kadar

divane olan ben: o gün, ışıttığın dünyada, yeterince güç

bulabilecek miyim tırnaklarımda, bıraktığım

yere tutunabilmek için.

 

Yemek kokuları arasından sıyırıp eteklerimi, rüzgâra

salıverebilecek miyim?

Saçlarım uzayacak mı yeniden?

Yitik yaşamlar görür; tiksinirdim yeniyetmeliğimde. Yitik

yaşamların ahı tuttu sonunda biliyorum! İçlerine düştüm bu

 yüzme bilmez kaderimle, birinin kıyısından, diğerininkine

savrulup duruyorum hoyrat, acımasız dalgalarıyla.

O yeniyetmelik ki; arzularımızı besleyip duran bir enerji

yoğunluğundan ibarettir yalnızca. Gün ışığının koca bir

yaz boyunca tüm kış meyvelerini besleyip,

büyüttüğü gibi…

 

Giderek etlenen, giderek kendi olağan rengine kavuşan,

 giderek sulanan kış meyveleri gibi yeniyetmelik arzuları ile

baş başa kalırız yetişkinliğimizin ilk adımlarında. Bildiğimiz

 tek şey, cesaretin kırmızı bir tülmüşçesine

örttüğüdür utancı.

 

Ama bilmeyiz ki; utanç aynı zamanda cılız, masmavi

 bir dalıdır güvensizliğin. Bir kez budanabildi mi

 bir daha yeşermeyen!

Ah gün ışığı, ah!
Tüm bunların sorumlusu sen misin yoksa?

Sen isen eğer… bu kadar kudretli isen… bu kadar vahşi…

bu kadar soğukkanlı isen; Bu karalanmış defter sayfalarından

 kurtarıp; bembeyaz, sonsuz bir boşluğa da

koyabilecek misin kalemimi, söyle?

 

Sonsuz boşluğu bana, beni sonsuz boşluğa hediye

edebilecek misin, o gün? Kışkırtabilecek miyim en sonunda

 seni tüm bu yazdıklarımla?

Pek tabiidir ki; ne, küçük bir derenin ,dingin serin akan

 sularında baş vermiş taş parçalarının üzerinden sekip,

ıslanmadan karşı kıyıya ulaşmak gibi kolay olacak tüm bunlar,

ne de; ılık yaz akşamlarının rüzgârları ile bir o

yana bir bu yana, bir ananın kucağına uyumaya yatmış da masum yavrular gibi; hafif hafif sallanan adını bile bilmediğim ağaçların yaprakları kadar olağan hissedeceğim ben kendimi…

Hayatın, üç kuruşluk ruhlarını kafalarından sıyırıp ayırdığı,

kendi kendine adak ettiği kalleşler kadar değerim

olmayacak mı yoksa gözünde?

Bir gün durup,
Bir gün dönüp,
"Yaşamın neresinde kalmıştık?" diyebilecek miyim!
Ya da
"Başlamadığım neler var?"
Başlayıp, bitiremediğim… Hayal bile edemediğim.

Peki ya…
O güne dek, tüm bu yabancı vücutların yükünü

taşıyabilecek miyim, bu sarsak yüreğimde?

Ah gün ışığı, ah!
Giyinmekten, soyunmaktan, susamaktan usanmış olan beni;

 o gün geldiğinde yeniden

diriltebilecek misin, söylesene?

Kırmızı yı yeniden kırmızı yapabilecek misin gözümde?
Sıcağı, yeniden sıcak!

Bir ipliğin, bir iğne deliğinden geçirilmesi gibi olağan

 olabilecek mi tüm bu anlattıklarım, sonunda?
O gün,
O gün; ışıttığında, ışıtmandan yorulmamış bu koca dünyayı.

 Ben bir parçası olabilecek miyim tüm bu anlattıklarımın.

Çocukluk günlerimi, çocukluk hayallerimi, anamın babamın

 bana olan sevgisini çiğ damlalarınla yeşertip

tazeleyebilecek misin, söylesene?

Rüzgârınla, kırmızı tülleri uçurabilecek misin, arzularım

 üstünden? Keskin kılıcınla budayıp durmayı

kesecek misin masmavi utançlarımı?

Söylesene!
Bir gün durup,
Bir gün dönüp,
"Yaşamın neresinde kalmıştık?" diyebilecek miyim?


Ya da
"Başlamadığım neler var?"
Başlayıp, bitiremediğim…

Hayal bile edemediğim!

 



IIIPearLIII

IIIPearLIII resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Yüreğinizdeki Sönmeyen Ateşler İçin...>
  6.Eyl.2007 Per 16:30:02
fiogf49gjkf0d

 

 

Kendim için bazı şeylerden Vazgeçtim ya da Vazgeçmek zorunda
 kaldım desem daha iyi olacak..

Ben kendi isteğimle değil CAN yerine koyduğum biri benden
Vazgeçtiği için Vazgeçtim…..

İlk önce ellerinden Vazgeçtim.. Hani bir zamanlar tutmaya
 kıyamadığım usul usul korka korka tuttuğum ellerden
Vazgçtim.. Kendim istediğim için değil...
 
CANım öle istedi.. Bende CANımı dinlerim.. Bir zamanlar
 CAN yerine koyduğumu dinledim...
Sonra bakmaya doyamadığım gözlerden Vazgeçtim...
Hani hep bakmaya doyamadığınız gözler varya..
 
 İşte ben o gözlerden Vazgeçtim.. “Bıktığım” ya
da “İstemediğim” için değil sadece CAN yerine koyduğum
CANım Vazgeçti diye Vazgeçtim. Usulca korkarak...

Kısa bir ara sonra dudaklarından Vazgeçtim.. Karşınızda onun
sizinle konuşmasını sağlayan o dudaklardan Vazgeçtim.
 İsteyemeyerekte olsa Vazgeçtim.. Yine ben istediğim için değil
 CAN yerine koyduğum CANım istediği için Vazgeçtim…

Bir zaman sonra CANımla ilgili düşler kurmaktan Vazgeçtim..
Çünkü CANım
çoktan Vazgeçmişti ve “Benden de İstiyordu” bende sırf
CANım istediği için VAZGEÇTİM....
 Kokarak ürkerek VAZGEÇTİM....

Ama o bilmiyordu ki ondan her uzaklaşmam aslında kendimden Vazgeçmemdi. Hayallerimden Vazgeçmem.... Vazgeçtiklerimin
hepsi CANımdı.. Bana ait olan şeylerdi...

Ve Şimdi…...

Ellerinden, gözlerinden, dudaklarından, hayallerinden
Ben CANımdan Vazgeçtim..

Sırf CAN Yerine Koyduğum CANım İstediği İçin...


 

 





IIIPearLIII

IIIPearLIII resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >IIIX...RuHuMuN DaLGaLaRı...XIII>
  6.Eyl.2007 Per 16:21:07
fiogf49gjkf0d

 

DÖRT MEVSİM AŞK
**********************
Mevsimlik bir aşk değil bizimkisi...

Yaşayacak öyle çok yaz, öyle çok bahar var ki, kış var..

Lapa lapa yağarken kar, etraf örtülmüşken beyaz bir örtüye,

bomboş sokaklarda gezerken sadece
ikimiz, bir sıcacık öpücük kondurduğumuzda dudaklarımıza aşk

yeniden doğacak
bizim için. Gözlerimizin içine bakacağız tek kelime etmeden.

O an kaybolacağız derinliklerde..

Bir bahar mevsimi gelecek kışın ardından. Her şey yemyeşil, ağaçlar

 çıkarmış kışlık giysilerini, beyaz karın ardından çiçekler açmış

pembe, beyaz.. El ele gezeceğiz bu sefer kırlarda. Bir rüzgar esecek

içinde aşkı bulunduran.


Üstümüzde esip geçecek, anlayacağız ki aşk mevsimi bahar.

Tanımış olacağız ilkbaharın kokusunu..

Yaz gelecek bu sefer de ilkbaharın ardından. Sıcak hava, deniz..

Aşkımızın başlamış olduğu yaz mevsimi.. Gün batımında bir

tepeye çıkacağız. Uçsuz bucaksız deniz, denizin üstünde ateş kırmızısı

 güneşin yansımaları.. Yere oturmuşuz. Başımı koymuşum

göğsünün üstüne. Bir yandan kalbinin atışlarını dinliyorum.

 

Güneş, kızıllığıyla gömülüyor denize. Bir ezgi duyuyorum
dikkatle dinliyorum; kalbinin atışları. Bir şarkı söylüyor bana

"Kalbimdesin, sen asla yok edilemeyecek yerdesin bebeğim..."

Gece olacak az sonra. Kumsala ineceğiz gecenin ürkütücü

karanlığında. Sarılıp kapatmışız korkulara dünyamızı.

 Sana sarılmışım. Karşıda bir yerlerde şimşekler çakıyor renk renk

 müthiş manzara bir de sevgilim yanımda olunca doyulmaz bu

gecenin tadına.. İçimden bir şarkı söylüyorum biraz
eskilerden...

"Bak yıldızlar altında gözlerimin içine
Duy! Rüzgarların bize anlattığı bir şey var.
Biz aşkı meleklerden çaldık, birbirimize

 sımsıkı bağlandık..."

Gerçekten biz aşkı meleklerden çalmıştık, geri vermeyi de

düşünmüyorduk. Çünkü tutkulu, çünkü aşıktık.. Ve sonbahardayız.

Hüzün mevsimi sonbahar. Ama biz hüznü yaşamamakta kararlıydık.

Senden bir şey istemiştim ve tekrar aynı
şeyi istiyorum: Seninle sonbaharın en aşk dolu iki yaprağı olmayı,

daha sonraki mevsimlere çiçek olarak, yemyeşil yapraklar olarak

gitmek istiyorum.


Birlikte var olmayı istiyorum, her şeyi sende yaşamak istiyorum.

 



IIIPearLIII

IIIPearLIII resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Yüreğinizdeki Sönmeyen Ateşler İçin...>
  6.Eyl.2007 Per 16:17:33
fiogf49gjkf0d


IIIPearLIII

IIIPearLIII resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >IIIX...RuHuMuN DaLGaLaRı...XIII>
  6.Eyl.2007 Per 16:16:45
fiogf49gjkf0d


IIIPearLIII

IIIPearLIII resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >IIIX...RuHuMuN DaLGaLaRı...XIII>
  6.Eyl.2007 Per 16:16:23
fiogf49gjkf0d


IIIPearLIII

IIIPearLIII resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Yüreğinizdeki Sönmeyen Ateşler İçin...>
  6.Eyl.2007 Per 16:15:16
fiogf49gjkf0d
<<1...100...200201202203204205206207208209210 211212213214215216217218219220...300...400...500...600...656>>