fiogf49gjkf0d Regardss teşekkürler... yüreğine sağlık...
Yine bir gece ve yine baş başayım kendimle, işte yine seni bulup kaybettiğim yerdeyim.
İnsanın bir şeylere karar vermesi ne kadar zor; ya seni içime gömmeli ya da artık içimden söküp atmalıyım. Ama her ne olursa olsun susmalıyım. Hangisi daha zor, hangisi daha acı? Gerçekten gitmeli miydin, yoksa yanımda kalıp savaşmalı mıydın?...
Bir yol arıyorum kendime, bulduğum tüm yollarsa sana çıkıyor |
fiogf49gjkf0d
YÜREĞİNİ SEVGİYE AYARLA
Sevgi asıl söylemeden de anlaşılabilendir. İnsanın derinlerinden gelen bir sestir. Sevgi erdemdir, kutsal bir değerdir. Eğer gerçekten seviyorsa biri ve bu eylemde haklı buluyorsa kendini, sevmenin elbet bir bedeli, çilesi de olacaktır. Seven insan haklı olarak sevgisini bir madalya gibi göğsünde taşımanın gururunu da yaşayacaktır.
Sevgi benim için önleyemiyeceğim ve her gün biraz daha büyüyen bir tutkudur. Bana göre doğanın gerçek, kökü hiç bir zaman sökülüp atılamıyacak tek yasasıdır. Bütün yaratıcılıklarda aşk vardır. Her şeye rağmen nasıl ki, insan umutsuz yaşayamıyorsa ve yüreğinde bir umut taşıma zorunluluğu duyuyorsa. Bence insan sevgisiz de yaşayamaz, sevgiyi de yüreğinde taşımak zorundadır.
Sevgidir insanı insan kılan, ululuyan, insanı insanlığı da mutlu, onurlu, erdemli kılan. İnsan sevmeden yaşayabilir mi? Doğayı, toprağı, suyu, havayı en önemlisi de insanı sevmeden nasıl yaşar... İnsanla beraber sevgi de var olmadı mı yeryüzünde? Bu anlamda sevgi ve sevginin kökeni en az insanınki kadar eski değil midir?.
İnsanoğlunun sahip olduğu sevgi duygusu bütün zenginliklerin üstündedir. İnsanın, insan olduğunun doğal bir tezahürüdür. Sevginin olmadığı yerde iyi ve güzel olan hiç bir şey yaşayamaz... Onun içindir ki, zamanın içinde ne geçmişi silik bir ayna gibi durmalıyız, ne de duygularımızı yüzeyselliğin gergefine kurban etmeliyiz. Bu nedenledir ki, sevgiyi yüzeysel ucuz değerler kavramıyla sınırlayamayız. Sevgi duygusu bütün zamanların derinliğini içinde barındıran, insanın iç değerlerinin derinliğiyle ilintilidir.
Diğer anlamda bilgi ya da alışkanlıklar, sonradan edinilmiş tarihsel bir arka plana sahip olabilirler. Ne kadar da yeni olurlarsa olsunlar, bizden önce yaşamış olanlar üzerinden geçerek bize ulaşan bir yanı vardır elbette.
Bütün bilgiler alışkanlıklar davranışlar kollektiftir. Herkese ait bir yanı vardır. Bilgi, duygu ancak harcadığımız zaman sahip olabileceğimiz şeydir. Bu sadece onu söylemekle değil, onu aynı zamanda eylemsel olarak da gerçekleştirebildiğimiz zaman anlam kazanır. Kendimize sakladığımız bilginin, duygunun kime ne faydası olabilir. Bir insan sevgisini, saygısını davranışlarıyla da karşı tarafa yansıtırsa ancak bu o zaman gerçeklilik kazanır. İşte bu zihince düşündüğünü pratikte yapma eylemidir.
Tabi ki, her düşündüğümüzü söylemek ve söylediğimizi yapmak çok kolay da değil. Ama bizim sevgi dediğimiz budur. Eğer insanın evrensel ve insani boyutu olan sevgi, saygı yaşamla insan davranışında bir yeri yoksa bir aldatmacadır. Sadece dilde kalır, eylemde gerçekleşemez. Bu demektir ki, biz birey ya da toplum olarak eğer sevginin düşüncesini, sözü ve eylemini bir arada gerçekleştiremezsek, toplum ya da birey olarak sevgi, saygı, hoşgörüde fazla ileri gitme şansımız yoktur.
Sevginin gücü olmadan hayat yolunda yolumuzu bulabilir miyiz? Aklımızı başımızdan alsa da sevgi aynı zamanda yol gösterir ve de korur bizi. Sevgi, sevdiğimiz kimselerden uzak kaldığımızda büyülü bir çığ gibi önümüzdeki yolu dümdüz eder; kuralları, engelleri, uzakları, ayrılıkları dümdüz edip çıkmazlara, çilelere, korkulara, kuşkulara sabırla ve inatla dayanmamızı sağlar.
O sevgi ki, gücü olmadan dizimizde derman, halimizde aman kalmaz.. O sevginin gücü olmadan sıkıntı denizlerinde rüzgarsız kalmış tekneler gibi oluruz denizlerin ortasında...
|
fiogf49gjkf0d RUHUMUN DALGALARI
Ruhumun dalgaları, koşup kabarmayınız
Her damlanız tutuşan göğsüme birer bıçak.
Kalbim bir kayadır ki, neredeyse yıkılacak,
Hayalden köpüklerle kalbimi sarmayınız.
Dümdüz olsam diyorum, ve kumlu bir sahili
Yalayan sular gibi siz de yavaşlasanız.
Bilmediğim yeni bir masala başlasanız,
Çekilse kulağımdan hatıraların dili.
Ey eski gunler artık bana yaklaşmayınız,
Ey hayaller, vurmayın kalbimin sert taşina.
Bütün bir hayat bile değmez bir göz yaşına,
Ruhumun dalgaları, köpürüp taşmayınız.
Sabahattin ALİ
|
fiogf49gjkf0d
Hüzün yüzümde ayna belki de bu yüzden yağmurların yağması bu çocukluk bu gitmeler bu yalnızlık
hiçbir şeyimsin diyen insanların, her şeyi olduğunu hatırlayan, bir kadının elleriydi belki de hüzün
bir tutam kalmak ve alabildiğine gitmekten öte, hiçbir şey yoktu teraziyi dengeleyen
çocukların kapı zillerine basıp da kaçmaları kadar, kolay olmuyordu uzaklaşmak ki aslında çocuk değildik sevişmelerde uyandık ve kandırıldık
öyleyse sen söyle usta bu yağmurlar bir yüreği bile ıslatabiliyorsa ve çözülmüyorsa dili haykırışların, hasret bunun neresinde..?
belki bir sazın tellerinde kaybettik masumiyeti belki de susturulduk kavuşmalarda bile deniz gençliğindeki gibi mavi değilse bu ne denizin suçu ne de martıların..
kalbim.!../..affet bütün sevdalarımı yoruldum ve kanıyorum..
|