ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

       
    Sevgiliniz sizi terk ettiğinde gerçek ağlama süreniz yaklaşık beş gündür. Çok daha kısa sürenlerini de gördüm elbette ama hadi onlara "istisna" diyelim. Bu beş günün ardından da kuaföre, alışverişe falan gider, kredi kartı borcunuzu artırırsınız. Bu kötü bir şey değil bence, ilginiz terk eden sevgiliden kredi kartı borcuna kayıverir.
    Tamam, kuaför, alışveriş derken, onca kendini "baştan yaratma" çalışmasından sonra kendinizi biraz daha iyi hissedeceğiniz için halinizde tavrınızda da ekstra bir enerji ortaya çıkıverecektir. Bu enerji fazla sürmez, o yüzden elinizi çabuk tutun, yeni kız arkadaşlar edinin. Her kız arkadaş size "potansiyel sevgili adayları"nın kapısını aralayacaktır. Yani onların tanıdığı erkekler, sevgililerinin erkek arkadaşları vs...
    Yalnız hassas bir nokta var! Terk edildiniz ya, şimdi amacınız sizi terk eden sevgiliden "daha iyisini" bulmak olmasın. İnsan taze bir aşk yarasının üstüne asla daha iyi birini bulamaz, bulsa bile o sırada bunun farkına varamaz zaten. Yüreğinizin size oyunu bu, ne yapalım ki böyle... E, o zaman ne yapmak lazım, amacın "terk edilmenin acısını dindirmek" olduğunu unutmamak lazım. Bunun için de normal zamanınızda hiç yüz vermeyeceğiniz türde yeni bir sevgili bulmanız en doğru davranış olur.
    Terk edilmenin acısını dindirme formülü: Terk edildiniz, yeni ve pek de hoşlanmadığınız türden bir sevgili buldunuz, siz de onu terk ettiniz. Sonuç: Demek ki size layık olmayan birileri de varmış. Şimdi biraz daha iyi misiniz?
    İşte Bilirkişi olarak yazıyorum:
    İnsan terk edildiği zaman kendini pek kötü hisseder. Egonuz taban yapar. Ona layık olamadığınızı, onun gibi birini hak etmediğinizi düşündüğünüz için kendinize türlü işkenceler yaparsınız. Aslında bu anlar egoyla yüz yüze gelme anları... Velhasıl bu yaralı egoya iyi gelecek şey kendisinden daha beter durumda birini görmektir. Bu kişi de size layık olmadığını düşündüğünüz yeni bir sevgilidir. Fazla sürmez, dayanamayıp onu terk edersiniz. Ama bu arada kendinizi de pek güçlü hissedersiniz. E, siz de birilerini terk edebiliyorsunuz, değil mi ama ya? Yani çok da çaresiz değilsiniz. Hem siz daha iyilerine layıksınız. Egonuz fısıl fısıl konuşuyor, sizi övüp duruyor, duyuyor musunuz? Gördüğünüz gibi tedavi başladı.
    Yalnız bu "terk edilmenin acısını dindirme formülü"nde bir tuzak var: Bir gaflete düşüp artık sadece o beğenmediğiniz türde sevgililere kaldığınız, başka kimselerin sizi istemeyeceği gibi bir duyguya da kapılabilirsiniz. Uyarmadı demeyin sonra... Ya da belki o kişi sürpriz bir şekilde kendini size sevdiriverir...
    Bugünkü yazımın ana fikri şu:
    Bahar geldi. Terk edildiğiniz için ağlayarak harcamayacaksınız herhalde bu güzel havaları... Ortalık "potansiyel sevgili" kaynıyor. Hadi önce kuaföre, sonra alışverişe gidelim. Ne güzel rengarenk şeyler gelmiş mağazalara. Home Store un, Yargıcı nın fularları şahane, Nine West in beyaz çantaları da "çanta içinde çanta" sürprizli... Alev Ciliv in güzel köşesine bir daha göz atın. Amaaan sen de, aşk dediğin ne ki, kaynağı sensin, bir aşk biteeer yenisi başlar... Yeter ki hayata duyduğunuz aşk bitmesin.
    Kimse kimseyi terk etmese insanlık yerinde sayardı, kimse kendini geliştirmeye çalışmazdı,
    bir de bu tarafını düşünün. Ekonomiler çökerdi. Aslında ne yararlı şeylere hizmet ettiğinizi unutmayın.
    İyi oyunlar herkese...

"Alıntı"

Denemesi bedavaaaaa.  Mesuliyet kabul edecek değilim.