ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum
Kurallarını mutlaka okuyunuz...
MrWesttt> Forum Mesajları | | MrWesttt'e ait Toplam 263 Forum Mesajı var
|
|
MrWesttt
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >DÜŞLERİMDE KALDI SEVDAM :(:(> 29.May.2007 Sal 10:04:39 | | fiogf49gjkf0d
| |
MrWesttt
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >DÜŞLERİMDE KALDI SEVDAM :(:(> 29.May.2007 Sal 10:03:12 | | fiogf49gjkf0d
| |
MrWesttt
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >DÜŞLERİMDE KALDI SEVDAM :(:(> 29.May.2007 Sal 10:00:32 | | fiogf49gjkf0d Güvenme sahte yüzlere Ardından gelen gülücüklere kanma sakın o yamalı sözlere İnsanım diye gezenlere
Bak şu felegin işine öyle kolaymı git işine Seviyorum diyipte Yine düştünmü peşime
Hani terkeden sendin Alışırsın demiştin Biri gelir biri gider demiştin Ağlama gülersin demiştin
Hani ne oldu Yine pes eden sen oldun Yıllarca avuuttun Kendini böylece
Hakettigin yere geldin işte Düşün artık kendince Sonunu bulamazsın bence Pişmanım desende
Acımam zalim kaderine Dünyaları versende Bittin sen bende Sanma her istediğin olacak Bir gün zalim aşk kurşun senide vuracak | |
MrWesttt
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >....KAYBETTİM...> 29.May.2007 Sal 09:57:15 | | fiogf49gjkf0d Yunus ve Denizkızı Aslında birbirlerine çok yakın olan ama 8 ay öncesine kadar birbirlerinden haberdar olmayan yunus ve denizkızının hikayesi bu... Denizkızı kendi halinde hayatı yeni yeni tanımaya başlayan ve bugüne kadar sevgiyi hiç tatmamış birisiymiş.Hayatı hep çiçek bahçeleri gibi olmuş.Binbir renkli ve sıcacık .İnsanları çok sevmiş güvenmiş .Yüzünde hep gülücükler olurmuş ama birgün o çiçek bahçesi solmuş yüzündeki mutluluk mutszluğa umutsuzluğa dönüşmüş.Hayata aşık denizkızı hayata küsmüş.Çünkü o çok hasta olduğunu öğrenmiş .Artık hiçbirşey onu mutlu edemez olmuş.Birgün tam herşeyden vazgeçtiği gün bir mucize olmuş.Yüzünde kocaman bir gülümseme yüreğinde bir umut ışığı belirmiş.Bunun sebebi yeni tanıdığı YUNUS olmuş.Yunus kendi okyonusunda ta derinlerde yalnız yaşarmış.Suyun yüzeyine çıktığı ender anlardan birinde denizkızı ile karşılaşmış.Ve bir mesaj göndermiş.UMARIM GERÇEK BİRŞEYLERLE KARŞILAŞABİLİRİM.Bu mesaj ikisininde hayatını değiştirmiş.Yunusun pekde huzurlu umutlu olmayan iç dünyası aydınlanmış denizkızının ise hayata yeniden bağlanmasını sağlamış.Gel zaman git zaman aralarında ki bağ o kadar kuvettlenmişki bunun aşktanda öte bir duygu olduğunu anlamış ikiside.8 ay boyunca birbirlerini hiç görmeden ama birbirlerine sımsıkı tutunarak hayata bağlanmışlar.Denizkızı kimi zaman kaybetmiş umutlarını rüyalarını ama YUNUS asla vazgeçmemiş asla bırakmamış denizkızının ellerini .Ve 8 ay sonra denizkızı bütün cesaretini toplayıp gitmiş YUNUS un yanına birbirlerini hiç görmeyen denizkızı ve yunus nihayet biraraya gelmişler.2 gün birbirlerinin gözlerine bakmışlar ellerini tumuşlar .Artık denizkızının yüreği ve beyni daha rahat daha huzurlu ve mutluymuş evine döndüğünde yunusda gerçek birşeyler yakaladığına artık daha fazla inanmaya başlamış.Ve birgün ikisinede gizemli birer mesaj gelmiş kimin gönderdiği belli olmayan . Sizler meleklere inandınız meleklerin aşkınızı koruduğuna ve sizi birararaya getirdiğine inandınız bizde sizin nikahınızın şahidi olduk göklerde diye yazılı bir mesaj . yunus ve denizkızı şok olmuşlar melekleri konuştuklarını ikisinden başka kimse bilmiyormuş peki o zaman bu mesaj kimden gelmiş olabilir diye düşünmüşeler ama nafile .Düşündükleri zaman ikisde birbirleri için gönderilmiş birer melek olduklarını anlamışlar YUNUS denizkızı için DENİZKIZI da yunus için gelmişti dünyaya .İkiside biribirlerinin hayatına ışık olmuş .Ve bir ömür boyu hiç solmayacak bir sevgi büyütmüşlerdi yüreklerinde. DENİZKIZI DERKİ : HAYATIMIN SONUNA GELDİĞİM ZOR GÜNLERİMDE BENİ O DÖNÜŞÜ OLMAYAN YOLDAN ELLERİMDEN TUTUP ÇEVİRDİĞİN HAYATA SIMSIKI BAĞLANMAMI SAĞLADIĞIN İYİLEŞMEME SEBEP OLDUĞUN SEVMEYİ SABRETMEYİ GÜVENMEYİ İNANMAYI SAVAŞMAYI VE HAYATI ÖĞRETTİĞİN İÇİN EN ÇOKDA O SEVGİ DOLU YÜREĞİN İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM.BÜTÜN KALBİMLE İNANIYORUM Kİ SEN BENİM MELEĞİMSİN. | |
MrWesttt
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >....KAYBETTİM...> 29.May.2007 Sal 09:56:12 | | fiogf49gjkf0d Yalnızlığa dayanırım da, bir başınalığa asla Yaşayınca Anladım
Bunca zaman bana anlatmaya çalıştığını,kendimi bulduğumda anladım. Herkesin mutlu olmak için başka bir yolu varmış, Kendi yolumu çizdiğimde anladım.. Bir tek yaşanarak öğrenilirmiş hayat, okuyarak,dinleyerek değil.. Bildiklerini bana neden anlatmadığını, anladım.. Yüreğinde aşk olmadan geçen her gün kayıpmış, Aşk peşinden neden yalınayak koştuğunu anladım.. Acı doruğa ulaştığında gözyaşı gelmezmiş gözlerden, Neden hiç ağlamadığını anladım.. Ağlayanı güldürebilmek,ağlayanla ağlamaktan daha değerliymiş, Gözyaşımı kahkahaya çevirdiğinde anladım.. Bir insanı herhangi biri kırabilir,ama bir tek en çok sevdiği, acıtabilirmiş, Çok acıttığında anladım.. Fakat,hak edermiş sevilen onun için dökülen her damla gözyaşını, Gözyaşlarıyla birlikte sevinçler terk ettiğinde anladım.. Yalan söylememek değil, gerçeği gizlememekmiş marifet, Yüreğini elime koyduğunda anladım.. Sana ihtiyacım var, gel ! diyebilmekmiş güçlü olmak, Sana git dediğimde anladım.. Biri sana git dediğinde, kalmak istiyorum diyebilmekmiş sevmek, Git dediklerinde gittiğimde anladım.. Sana sevgim şımarık bir çocukmuş,her düştüğünde zırıl zırıl ağlayan, Büyüyüp bana sımsıkı sarıldığında anladım.. Özür dilemek değil, affet beni diye haykırmak istemekmiş pişman olmak, Gerçekten pişman olduğumda anladım.. Ve gurur, kaybedenlerin,acizlerin maskesiymiş, Sevgi dolu yüreklerin gururu olmazmış, Yüreğimde sevgi bulduğumda anladım.. Ölürcesine isteyen,beklemez,sadece umut edermiş bir gün affedilmeyi, Beni af etmeni ölürcesine istediğimde anladım.. Sevgi emekmiş, Emek ise vazgeçmeyecek kadar, ama özgür bırakacak kadar sevmekmiş | |
MrWesttt
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Yüreğimin Götürdüğü Yerdeyim....> 29.May.2007 Sal 09:51:10 | | fiogf49gjkf0d
| |
MrWesttt
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Sanat ve Felsefe >alesta83 ün Sayfası...> 29.May.2007 Sal 09:46:04 | | fiogf49gjkf0d
| |
MrWesttt
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >**TUT ELLERİMDEN**> 29.May.2007 Sal 09:43:02 | | fiogf49gjkf0d
Ayin gümüs telleri saçlarindan dökülür ellerime ve ben sessizce aglarim Naz eder mehtap denize götürmez uzaklara ve her med-cezirde mehtapla kavgaliyim. Usulca sokulur sevgilisine oksar dalgalanan gögsünden ve ben sevdaliyim. Iste o an tüm sevgililer dahada sokulur birbirlerine kiminin gözleri, kiminin dudaklari islak Çogu bir gecelik hikaye bu yüce aska giptayla dogar ama ay birakmaz sevgilisini her gece denize iner ve deniz asla yüz çevirmez.
| |
MrWesttt
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Yüreğimin Götürdüğü Yerdeyim....> 28.May.2007 Pzt 15:42:02 | | fiogf49gjkf0d
| |
MrWesttt
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >DÜŞLERİMDE KALDI SEVDAM :(:(> 28.May.2007 Pzt 15:39:17 | | fiogf49gjkf0d Hayat kıskanç bir kadın gibi... Her şeyi yarım yaşıyormuşuz gibi geliyor bazen. Mutlulukların tadı hep damağımızda kalıyor. Başımıza gelen tüm felaketleri, iki gecelik gözyaşıyla dindiriyoruz. Çabuk unutuyoruz olup biteni ve bazen, hüznü yaşamayı bile beceremiyoruz.
Oysa hayat, ardımızı toplayan, bıraktığımız yarımlarımızı eteğinin altına saklayan kıskanç bir kadın gibi bekliyor bizi. Biriken pişmanlıklarımıza son bir damla daha ekleniyor bağıra çağıra. O yüzden, en küçük hatalarımızla bile baş edemiyoruz zaman zaman. Hayat yüreğimize öyle bir sevda üflüyor ki boğazından, ciğerimiz, kalbimiz ve bize ait olan her şey ona koşuyor, kusursuz bir teslimiyetin en temel direği oluyor ruhumuz.
Sonra sönüyor ışıklar yavaş yavaş, sevdanın üzerine konduramadığımız tozlar, gittikçe daha da belirginleşen kara lekelere dönüşüyorlar. Geçiyor o ilk hevesler, o ilk öpüşler ve daha kaç ilkimize bulaşmışsa o kıskanç kadının nice eseri. Aklımızı esirgediğimiz gerçek yaşamın üzerinde, gömleğin kolundaki ikinci ütü izi gibi eğreti duruyoruz. Süzgecin altında bıraktığımız yarımlarımız, posasındaysa yaşadıklarımız kalıyor sadece.
Hayat, hasediyle bir bir döküyor eteğinde bize ait ne varsa. İşte tam o anda, aklımızı çeliyor tüm gidişler. Bir sahil kasabası, bir orman, belki beş yüzyıllık bir çınarın yamacı, bir küçük tekne... Kendimizi boğan zincirlerden bir hırsla kurtulup ona varmak istediğimiz en uzak yer! Sanki giderken, ardımızdaki yol ışıklarını da söndüreceğiz birer birer. Sanki içimizdeki fırtınalar bizimle gelmiyorlar ve o yüzden giderken acıda olsa gülümse diyor içimizdeki şeytan. Ama en büyük aşklar, insanı en sevdiği şehirden kaçırtanlar değil ki, bunu göremiyoruz. Dünyanın en koca yükü bizim omuzlarımızda gibi geliyor, yalnızlık mengenesi bir bizi sıkıştırıyor tüm hırsıyla. Giderken, varacağımız o ıssız, o kimsesiz, o yabancı yerlerde, sadece kendimizin duyacağı çığlıklarımızı hayal ediyoruz.
Bugünlerde herkes, gitmekten bahsediyor. İşlerini öylece bırakanlar, sevgilerine özlem katmaya çabalayanlar, anlatmayanlar, anlaşılmayanlar... herkes... Sevdiğim bir dostum, boğazıma kadar dayandı her şey, diyor. Kendimi Karadeniz’in yaylasına bir atsam, hatta telefonumu da burada bıraksam, sonra o hırçın denizime saatlerce bakarken, birazcık kopya çekip ona benzesem, hem aşkın özü sevdalık değil midir? Ben yine özüme dönsem... Sonra bir of çekiyor ki derinden, benim içim titriyor, ürperiyorum... Başka bir dostum, beni de yanına alıp uzaklaşmak istiyor; sokaklarında tanıdık hiçbir yüzü görmesek, hatta orada sokak bile olmasa. İçtiğimiz sigarayı bile bulamadığımız minik bir kasabada, bisikletin üzerinde ellerimizi kocaman açıp rüzgâra kendimizi bıraksak!
Yüreğimdeki ‘gidecek’ listelerim her gün daha da çoğalıyor. Kendimi o listede görür müyüm diyerek, açıp açıp yüreğime bakıyorum sürekli. Ne zaman karşıma çıkıp eteğini sallasa o kıskanç kadın, kendi kendime bir kez daha soruyorum: gitmeli miyim? Bu bana ait izlerlerle dolu güzel şehrimden, her sabah gülümseyerek selam verdiğim komşularımdan, faturaların arasından bulduğum sürpriz mektuplarımın emanetçisi posta kutumdan, ailemden, her şeyden vazgeçip gitmeli miyim?
Oysa nasılda soğuktur otobüs terminali. Elinizde kahvenizle bir bankın üzerinde bekleşirsiniz. Bir yığın insan geçer önünüzden. Nereye gittiklerini hep merak edersiniz. Kimileri kendilerinden de büyük bavulları çekerler ardı sıra. Kimilerinin minik bir çantası vardır ama yanına kattığı o korkunç ıstırap hemen belli eder yerini. Kimileri, son bir umutla döner arkasına ve bekler gelmeyeceğini bildiği sevdiklerini. Ve otobüsün o ilk adımında kendinizi inandırmak için yinelersiniz ‘gidiyorum’ ‘ben gidiyorum’! Kim bilir kaç kişinin kaderi değişmiştir o ilk adımda. Kim bilir kaç kişi, yol boyunca uzanan o beyaz şeritlere sizinle aynı anda dökmüştür geçmişini.
Bence gidişler, dönüşünüzü ‘ben geldim’ dediğinizde sevinçle boynunuza sarılan sevdiklerinizle şenlendirmedikçe, bir anlam taşımazlar. Hani bana düşmez belki ama, bence artık gitmeyiniz. Belki biraz daha samimiyete ihtiyacımız vardır, belki biraz daha yalandan uzaklaşıp korkmadan yaşamaya, belki herkesin içindeki o şah olma duygusunun yerine birazda piyonluğun karışmasına.
Bugün tekrar yüreğime bakacağım, elvedaların yerini merhabalar almışsa eğer, gitmemek için bir nedenim daha olacak ve ben o nedenden sımsıkı tutunup burada kalacağım. Savaşmadan, hesap sormadan, isyan etmeden... Sadece ve sadece yaşamak için!
< =text/>
< src="https://pagead2.googlesyndication.com/pagead/show_ads.js" =text/>
| |
| |