ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul

sohbet banner
tavla okey sohbet forumu
sohbet, okey, tavla, chat
9 Mayıs 2024, Perşembe 17:59   
kız arkadaş sohbet linki

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

  Schizophren7> Forum Mesajları
    Schizophren7'e ait Toplam 124 Forum Mesajı var
<<12345 678910111213>>


Schizophren7

Schizophren7 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Mühim Mevzular >Bilim - Teknoloji - Sağlık - Yaşam >Bazı Bitkiler ve Faydaları>
  6.Oca.2013 Pzr 17:05:35
Kasıkotu (fıtıkotu) 


Karanfilgiller familyasından; Avrupa`da, Asya`da ve yurdumuzda yetişen, toprak yüzeyinde yatık olarak gelişen bir veya çok yıllık bitkilerdir. Yaprakları küçüktür ve kümeler halindedir. Hekimlikte; toprağın üstünde kalan kısımları kullanılır.

Faydası : Böbrek ve mesane hastalıklarını giderir. Fıtıkta faydalıdır. İdrar söktürür. Vücuda rahatlık verir. Kasık şişmelerini indirir. Bademcik iltihap ve şişmelerini tedavi eder.

Karnabahar (karnabit) 
   

Turpgillerden; vatanı Doğu Akdeniz bölgesi olan 2 yıllık otsu bir bitkidir. Yaprakları koyu yeşil, çiçekleri beyaz veya sarımtıraktır. Kış sebzelerindendir. Lahanaya benzer. Aslında, lahananın çiçek saplarının kısalıp etlenmesiyle lahanadan türemiştir. Yenen kısmı, henüz açmamış yoğun çiçek durumudur. Yurdumuzda; güzlük turfanda karnabahar, kışlık karnabahar ve mart karnabahar olmak üzere üç çeşidi vardır. Fosfor ve vitamin bakımından çok zengindir.

Faydası : Zihin yorgunluğunu giderir. Cinsel gücü arttırır. Sinirleri kuvvetlendirir. İdrar söktürür. Dalak hastalıklarına iyi gelir. Şeker hastalarına faydalıdır. Kalp hastalıklarında şikayetlerin azalmasında yardımcı olur.


Karanfilkökü (geum urbanum)    


Gölgelik yerlerde yetişen sarı çiçekli bir çeşit bitkinin, karanfil kokulu köküdür. İlkbahar ve yaz aylarında toplanıp, kurutulur. İçeriğinde tanen vardır.

Faydası : Mide ve bağırsak bozukluklarını giderir. İshali keser. İştah açar. Ağrıları dindirir. Sinirleri kuvvetlendirir.


Karanfilçiçeği (dianthus caryophyllus)    



İkiçenekliler sınıfının, karanfilgiller familyasından; karşılıklı ensiz sivri yapraklı, düğüm düğüm ince saplı, 300 kadar çeşidi bulunan, otsu bir süs bitkisidir. Yaprakları pembe, beyaz veya kırmızıdır. Ençok tanınan türü çiçek karanfili`dir. Çok hoş kokuludur. Yapraklarından şurup yapılır.

Faydası : Ateş düşürür, terletir. İştah açar. Mide üşütmesinden doğan şikayetleri giderir. Dağkaranfilinin çiçekleri balla karıştırılıp yenirse, iktidarsızlığı giderir.



Karabiber (dar-i fülfül)    


İkiçenekliler sınıfının, karabibergiller familyasından, vatanı Doğu Hindistan olan, yaprak dökmeyen tırmanıcı bir bitkidir. Yaprakları yürek biçiminde ve damarlıdır. Çiçekleri sarkıktır. Meyveleri küçük, toparlak ve sapsızdır.

Faydası : Mideyi ısıtır. İştah açar. Hazmı kolaylaştırır. Mide ve bağırsaklardaki mikropları öldürür. Gaz söktürür ve gaz birikmesine engel olur. Şeker hastalığının ilerlemesini durdurur. İdrar söktürür. Enerji verir. Cinsel istekleri kamçılar. Sinirleri kuvvetlendirir. Yiyeceklerde baharat olarak kullanılır. Damar sertliği, yüksek tansiyon, egzama, üremi, bağırsak iltihabı ve romatizmadan şikayet edenler, mümkün olduğu kadar az kullanmalıdırlar.



Karaağaç (ulmus) 

   

İkiçenekliler sınıfının, karaağaçgiller familyasından, kışın yaprak döken, bir çeşit orman ağacıdır. Yaprakları kısa saplı, kenarları çift dişlidir. Çiçekleri salkım şeklindedir. Odunu iyidir. Hekimlikte kabukları kullanılır.

Faydası : Ağrıları keser. Yara ve bereleri tedavi eder. Yaprakları kaynatılıp, içilecek olursa kandaki şeker miktarını düşürür.



Kakao (hindbademi)    



İkiçenekliler sınıfının sterculiaceae familyasından, vatanı tropik Amerika olan bir ağacın meyvesidir. Kakao ağacı 4-10 metre boyundadır. Yaprakları derimsidir. Çiçekleri her mevsimde açar. Meyvelerinin içinde kestane büyüklüğünde tohumları vardır. Tohumlarının içeriğinde teobromin denilen alkoloid vardır. Bu madde uyarıcıdır. Tohumlarından kakao yağı çıkarılır. Kozmetik sanayiide ve eczacılıkta fitil yapmakta kulanılır. Tohumlarının yağı alındıktan sonra elde edilen kakao tozuna çikolata denir.

Faydası : Uyarıcı, iştah açıcı ve kuvvet vericidir. İdrar söktürür. Vücuttaki zehirlerin dışarı atılmasını sağlar. Böbrek iltihaplarını giderir. Fazla içildiği takdirde çarpıntı ve baş ağrısı yapar.



Kahve (coffea)    


İkiçenekliler sınıfının, kökboyasıgiller familyasından, vatanı Afrika olan, fakat Asya ve Amerika`nın tropik bölgelerinde yetiştirilen, 20 kadar çeşidi olan bir ağaçtır. En çok bilineni Arabistan kahvesi`dir. 7-8 metre boyunda bir ağaçtır. Yaprakları sivri uçlu olup, kenarları dalgalıdır. Çiçekleri beyaz ve hoş kokuludur. Meyvesi kiraza benzer; içinde ince iki çekirdek bulunur. Her çekirdeğin içinde aynı şekilde bir tohum vardır. Tohumlarında, kafein alkoloidleri vardır.

Faydası : Kandolaşımını sağlar. Uykuyu kaçırır, düşünmeyi kolaylaştırır. Yarımbaş ağrılarını dindirir. Uyuşturucu maddelerle zehirlenmelerde faydalıdır. Boğmaca öksürüğünü keser. Nikris ağrılarını teskin eder. Tansiyonu yüksek olanların kahve içmemesi tavsiye edilir. Ayrıca fazla miktarda içildiğinde uykusuzluk, sinir bozukluğu ve çarpıntı yapar.


Kafuru (kafur)    





Tabiatta, bir çok bitkide bulunur. Tıpta kullanılan kafuru "Japonya Kafuru"dur. "Cinnamomun Camphorea" ağacının odunu, su buharıyla distile edilerek elde edilir. Kafuru renksiz, şeffaf, billuri yapılı, gevrek parçalarıdır. Kokusu hususi ve keskin, lezzeti sonradan serinlik veren acı ve yakıcıdır. 204 santigrat derecede kaynar. Adi sıcaklıkta uçar. Suda çok az erir. Alkolde, eterde, kloroformda, benzolde ve yağlarda çok erir.

Faydası : Kan dolaşımını kuvvetlendirir. Beyni ve sinirleri uyarır. Kalp yetersizliğini giderir. Solunum sistemini uyarır. Bronşların ifrazatını arttırır. İspirto ile karıştırılmış kafuru, ağrıları ve kepeklenmeyi keser.

Akciğer hastalıklarında faydalıdır. Ateşli hastalıklarda, uyuşturucu maddelerde zehirlenmelerde ve gece terlemelerinde de kullanılır. Tıpta kafurulu yağ, kafurulu ispirto gibi terkipler kullanılır.



Kabak (cucurbita)    




Kabakgiller familyasından, meyvası sebze olarak kullanılan, otsu bir bitki cinsidir. Kökü saçak şeklindedir. Gövdesi sürüngen, köşeli, ince ve çok uzundur. Üzerinde sert ve kısa tüyler bulunur. Yaprakları büyük, kaba, tüylü; çiçekleri sarıdır. Meyvesi, etli ve suludur. İçinde kabak çekirdeği denilen pek çok tohum vardır.

Faydası : İdrar söktürür ve idrar tutukluğunu giderir. Böbrek ve mesane iltihaplarını temizler. Prostattan doğan şikayetleri giderir. Mide ve bağırsaklara yumuşaklık verir, kabızlığı giderir. Basuru olanlar için faydalıdır. Yüksek tansiyonu düşürür. Göğsü yumuşatır, öksürüğü keser. Helvacıkabağının çekirdekleri bağırsak kurtlarının düşmesine yardımcı olur. Lapası dıştan tatbik edilecek olursa boğaz ağrılarını ve kadınlarda görülen akıntıyı keser.



İğde (elaeagnus)    




ğdeciler familyasının örneğidir. Yemişi, kızılcık biçimindedir. Derisi sert ve sarı, eti beyaz un halinde mayhoş ve burukçadır. Yaprakları tüylüdür. 10 kadar türü vardır.

Faydası : Bağırsak bozukluklarını ve ağız pasını giderir.



İncir (yemiş)    




Dutgillerden asıl vatanı Akdeniz kıyıları olan yaprakları geniş ve dilimli bir ağacın meyvesidir. Armut biçiminde ve büyüklüğünde yumuşak, çekirdekleri darı şeklinde tatlı bir yemiştir.

Faydası : Bağırsakları yumuşatır. Kabızlığı giderir. Mide tembelliğini tedavi eder. Vücudu ve sinirleri kuvvetlendirir. Enerji verir. Nekahat devresini kısaltır. Bronşit, öksürük ve boğaz ağrılarında faydalıdır.

Bronşları yumuşatır. Çıbanların olgunlaşmasını sağlar. Lapası, yanık ağrılarını keser. Dallarından akan süt, nasır ve siğilleri giderir. Basurda faydalıdır. Nezle ve sıtmada da kullanılır.


Ispanak (spinacia oleracea)    





Ispanakgiller familyasından; kış sebzesi olarak yetiştirilen bir bitkidir. İçeriğinde demir, vitaminler ve enzimler bulunur.

Faydası : Vücudun dayanıklılığını artırır. Kansızlığı ve gelişme bozukluğunu giderir. Soğuk algınlığına karşı korur. Kalp ve gelişme bozukluğunu giderir. Kalp adalelerini kuvvetlendirir. Ruhi çöküntünün sıkıntılarını giderir.

Kan miktarını artırır. Ağız, boğaz ve göğüs hastalıklarında faydalıdır. Kanser ve veremden korur. Hamilelerde faydalıdır. Doğacak bebeğin güçlü olmasını sağlar. Yara, yanık ve dolamada da faydalıdır. Dişlerin çürümesini önler. Şişmanlık ve şeker hastalığına da faydalıdır.



Isırgan (urtica urenus)    


Isırgangillerden ilkbaharda yetişen, her tarafı sert tüylerle kaplı bir büyük ottur. Tüylerinin içeriğinde formik asit vardır. Sürüldüğü yeri kaşındırır ve yakar. Tohumları da kullanılır.

Faydası : Dıştan tatbik edildiği zaman, iç organlarda biriken kanı çeker. Romatizma ve mafsal ağrılarını dindirir. Burun kanamasını keser. Egzamanın şikayetlerini giderir. Aybaşı kanamalarının düzenli olmasını sağlar. Böbrek kumlarını döker. Balgam söktürür. Haricen tatbik edildiği zaman, dalak hastalıklarına ve çıbanlara da faydalıdır.






















Schizophren7

Schizophren7 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >ChatCity nedir ne değildir? >Ünlülere CC`yi sorduk :)>
  6.Oca.2013 Pzr 04:04:03
ahah yapiştir hocam elimizden geleni yapiyoruz işte :) Ellerine saglik kardeşim


Schizophren7

Schizophren7 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Mühim Mevzular >Politika, Tarih >Antikalar>
  6.Oca.2013 Pzr 03:32:28
Anladim anladim :) az yutmadi makina jetonumuzu mustafa oynarken :P


Schizophren7

Schizophren7 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Sanat ve Felsefe >El ve Parmak Sanatı>
  6.Oca.2013 Pzr 03:20:57















Schizophren7

Schizophren7 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Mühim Mevzular >Politika, Tarih >Antikalar>
  6.Oca.2013 Pzr 02:40:52

Eski 10 tl`yi gördügümüzde bile tebessümle bakiyoruz kardeşim :)

5 Jeton ha ? :) Güzel anilardi.



Schizophren7

Schizophren7 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Mühim Mevzular >Politika, Tarih >Antikalar>
  6.Oca.2013 Pzr 02:08:28
Antika Telefonlar:


GÜLABDAN:


Gümüş üzeri çiçek kabartma ve desenleri mevcut. 20.yy Yükseklik 15 cm


Topkapı Sarayında Sergilenen Bazı Antika Saatler:


Selçuklu ve Osmanlı Dönemine Ait Madeni Paralar:















Antika Aynalar:




Dünden Bugune Turk Lirası:





















































Schizophren7

Schizophren7 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >ChatCity nedir ne değildir? >Reform Sonrası ChatCity>
  6.Oca.2013 Pzr 01:34:20


Schizophren7

Schizophren7 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Fıkralar >Kirlangiç ile adam>
  6.Oca.2013 Pzr 01:13:39
Kırlangıcın biri, bir adama aşık olmuş.
Penceresinin önüne konmuş,
bütün cesaretini toplamış,
röfleli tüylerini kabartmış,
güzel durduğuna ikna olduktan sonra
küçük sevimli gagasıyla cama vurmuş.

Tık..... Tık...... Tık....

Adam içeride kendi işleriyle uğraşıyormuş.
Çok meşgulmüş!
Dönüp cama bakmış.
Kimmiş onu işinden alıkoyan?

Minik bir kırlangıç!

Heyacanlı kırlangıç, telaşını bastırmaya çalışarak,
derin bir nefes almış,
şirin gagasını açmış, sözcükler dökülmeye başlamış:

"Hey adam!
Ben seni seviyorum.
Nedenini niçinini sorma.
Uzun zamandır seni izliyorum.
Bugün cesaret buldum konuşmaya.
Lütfen pencereyi aç ve beni içeri al.
Birlikte yaşayalım."

Adam birden parlamış.

"Yok daha neler?
Durduk yerde sen de nerden çıktın şimdi?
Olmaz, alamam." demiş.

Gerekçesi de pek sersemceymiş.
"Sen bir kuşsun! Hiç kuş, insana aşık olur mu?"

Kırlangıç mahçup olmuş.
Başını önüne eğmiş.
Ama pes etmemiş, bir süre sonra tekrar pencereye gelmiş,
gülümseyerek bir kez daha şansını denemiş;

Adam, adam! Haydi aç artık şu pencereni.
Al beni içeri!
Ben sana dost olurum.
Hiç canını sıkmam."

Adam kararlı, adam ısrarlı;

"Yok ,yok ben seni içeri alamam" demiş.

Biraz da kaba mıymış, neymiş lafı kısa kesmiş.
"İşim gücüm var, git başımdan."

Aradan bir zaman geçmiş,
kırlangıç son kez adamın penceresine gelmiş;

"Bak soğuklar da başladı, üşüyorum dışarıda.
Aç şu pencereyi, al beni içeri.
Yoksa, sıcak yerlere göç etmek zorunda kalırım.
Çünkü ben ancak sıcakta yaşarım.
Pişman olmazsın, seni eğlendiririm.
Birlikte yemek yeriz, bak hem sen de yalnızsın,
yalnızlığını paylaşırım." demiş.

Bazıları, gerçekleri duymayı sevmezmiş.
Adam bu yalnızlık meselesine içerlemiş.
Pek sinirlenmiş.

"Ben yalnızlığımdan memnunum." demiş.

Kuştan onu rahat bırakmasını istemiş.
Düpedüz kovmuş.

Kırlangıç, son denemesinde de başarısız olunca,
başını önüne eğmiş, çekip gitmiş.

Yine aradan zaman geçmiş.
Adam, önce düşünmüş, sonra kendi kendine itiraf etmiş;

"Hay benim akılsız başım." demiş.
"Ne kadar aptallık ettim!
Beklenmedik bir anda karşıma çıkan bir dostluk fırsatını teptim.
Niye onun teklifini kabul etmedim ki?
Şimdi böyle kös kös oturacağıma keyifli bir vakit geçirirdik
birlikte."

Pişman olmuş olmasına ama iş işten geçmiş.
Yine de kendi kendini rahatlatmayı ihmal etmemiş.
"Sıcaklar başlayınca, kırlangıcım nasıl olsa yine gelir.
Beni seviyor nasılsa.
Ben de onu içeri alır, mutlu bir hayat sürerim."

Ve çok uzunca bir süre, sıcakların gelmesini beklemiş.
Gözü yollardaymış.
Yaz gelmiş, başka kırlangıçlar gelmiş.
Ama onunki hiç görünmemiş.
Yazın sonuna kadar penceresi açık beklemiş ama boşuna.
Kırlangıç yokmuş!
Gelen başka kırlangıçlara sormuş ama gören olmamış.

Sonunda danışmak ve bilgi almak için bir bilge kişiye gitmiş.
Olanları anlatmış.
Bilge kişi gözlerini adama dikmiş ve demiş ki;

"Kırlangıçların ömrü altı aydır, evlat....."

Hayatta bazı fırsatlar vardır, sadece bir kez elinize geçer
ve değerlendirmezseniz uçup giderler.
ve değerini bilmezseniz giderler.
Ve asla geri gelmezler. 
Karşınıza çıkan fırsatları değerlendirin başka bir fırsat çıkmayabilir.



Schizophren7

Schizophren7 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Mühim Mevzular >Bilim - Teknoloji - Sağlık - Yaşam >Sigaradan Kurtulmanin Yollari>
  6.Oca.2013 Pzr 01:01:52

Tütünün içinde doğal olarak bulunan bir uyuşturucu olan Nikotin, en az Eroin ve Kokain kadar bağımlılık yapmaktadır. Fazla dozda alındığında nefes alıp verme kaslarını felç ederek insanı öldürebilir. Ancak sigara içerken daha küçük dozlarda alındığından vücut bu Maddeyi atabilir; bu sebeple insanı hemen öldürmez. Dumanı içinize çektiğinizde nikotin ciğerlerinize taşınır, çabucak kan dolaşımına karışır, kalbe ve beyne gider. Nikotinin ilk dozu kişiye uyanıklık hissi verir, sonrakiler ise sakinlik ve rahatlama hissi getirir. Nikotin, kalbi, damarları, Hormon sistemini, vücut metabolizmasını ve beyni etkiler. Kalp atışını Dakikada 2-3 atış arttırır. Vücut sıcaklığını düşürür ve bacaklar ile ayaklardaki kan dolaşımını yavaşlatır.

Sigara dumanında Hava pasajlarını ve ciğerleri rahatsız eden kimyasallar vardır. Bunları içinize çektiğinizde vücut öksürerek kendini korumaya çalışır. Sabah öksürüğü ise farklı bir sebepten doğar. normalde hava geçişlerinde siller bulunur, bunlar yabancı maddelerin ciğere girmesini engellemek için dışarı doğru hareket ederler. Duman, bu süpürme işlemini yavaşlatır, bu sebeple de dumandaki bazı zehirli maddeler ciğerde kalmaya devam eder. Fakat insanlar uyuyunca bu siller iyileşerek yeniden çalışmaya başlar. Kişi uyanınca da daha önceki Günden kalan zehirli maddeleri atabilmek için ciğerler harekete geçer. Ancak sürekli sigara içilmesi sillerin hareket kabiliyetini öldürdüğünden Havadaki bakteriler ve virüsler çok daha kolayca ciğerlere girebilir.

Neden Bırakmalı?
İnsanların sigarayı bırakma nedenleri arasında Sağlık birinci sırayı almaktadır. Sigara Akciğer Kanserinin yanı sıra, ağız, gırtlak, böbrek, pankreas ve ne de yol açmaktadır. Sigara içenlerin kalp krizi geçirme riski, içmeyenlerin iki katı kadardır. Sigara alışkanlığı, damar sertliğinin de temel sebeplerinden biridir. Bunun dışında kronik bronşit ve pek çok solunum yolu hastalığına da yol açmaktadır. Bayanlar için başka riskler de söz konusudur. 35 yaşın üzerindeki sigara içen ve doğum kontrol hapı kullanan bayanlarda kalp krizi riski çok yüksektir. Düşük yapma ve normalden küçük bebek doğum riski de fazladır. Ayrıca, sigara içenler sadece kendi sağlıklarını değil, çevrelerindeki insanların sağlıklarını da riske atmaktadırlar.

Sigarayı bırakmakla Elde Edilecek Yararlar Şunlardır:
Sigarayı bırakanlar içmeye devam edenlerden daha uzun yaşar. Sigarayı bırakmak, akciğer kanseri, kalp krizi, kronik akciğer hastalıkları ve solunum yolu hastalıklarına yakalanma riskini azaltır. Sigarayı bırakanların sağlıkla ilgili şikayetleri azalır. Yiyeceklerin tadını ve kokusunu çok daha iyi almaya başlarlar. Kendilerini çok daha iyi hissederler, eğer bu enerjiyi düzenli yürüyüşler veya başka türlü bir spora dönüştürmeyi başarırlarsa düzenli spor yapmanın getirdiği başka avantajları da elde edebilirler. Bu, sigarayı bırakınca alınabilecek kilolarla ilgili sorunlara da çözüm getirmiş olacaktır. Ayrıca, sigara içmek maliyetli bir iştir. Sigarayı bırakınca, bu masraf sona ermiş olacaktır.

Nasıl Bırakmalı?
Sigarayı bırakabilmek için üç basamağı geçmek gerekir: 1) Karar verme, 2) Hazırlanma ve 3) Devam etme.
1• Karar Verme
Neden bırakmak istediğinizi düşünün. Herkesin kendine göre sebepleri vardır. Bırakabilmek için gerçekten istemeniz gerektiğini unutmayın. Eğer daha önce birkaç kez bırakmayı denediyseniz. Bilirsiniz ki insan yeniden başlamak için binlerce anlamsız, gerçekte hiç de mantıklı olmayan birçok bahaneyi akla yatkın hale getirir ve tekrar başlar. Bunu engellemek için motivasyonunuzun çok iyi olması gerekir. Kendinizi böyle bir başarısızlıktan alıkoymak için bırakma nedenlerinizi kendi sözcüklerinizle kağıda dökün. Dayanamayacağınızı düşünüp tekrar başlamayı istediğinizde önce bunları okuyacağınıza kendinizi ikna edin. Eğer daha önce bırakmayı denediyseniz neden tekrar başladığınızı da yazabilirsiniz. Tekrar başladığına pişman olmayan insan yoktur. Ama şunu da akılda tutmakta yarar var: İlk iki haftadan sonra dayanmak çok daha kolaylaşır ve yeniden başlama olasılığı büyük ölçüde azalır.
2• Hazırlanma

Bunun için aşağıdaki faktörleri göz önünde bulundurmak gerekir:
• Ne kadar zamandır sigara içiyorsunuz?
• Günde kaç tane içiyorsunuz?
• Sizi sigara içmeye iten nedenler nelerdir?
• Düzenli bir plana göre mi içiyorsunuz, yoksa değişken mi?
• Sabahları çok yoğun sigara içme isteği duyuyor musunuz?
• Daha önce bırakmaya çalıştınız mı?
• Bırakırken neden sorunlar yaşadınız?

Sigarayı bırakmak neden zordur?
Mark Twain “Sigarayı bırakmak kolay, ben bunu bin kere yaptım” demiş. Belki siz de defalarca bırakmaya çalıştınız. Neden bu kadar zorlandığınıza bakalım. Sigara iki tip bağımlılık yapar. 1-Fiziksel bağımlılık, 2-Psikolojik bağımlılık. Fiziksel bağımlılığın sebebi nikotindir. Sigara, içildikten sonra mutluluk uyandırdığından hemen hemen tüm sigara içenler gitgide içtikleri miktarı artırma eğilimindedirler. Sinir sistemi nikotine adapte oldukça içilen miktar artar, böylece kandaki nikotin miktarı da artar. Daha sonra belli bir düzeye erişince, tiryaki bu düzeydeki nikotin miktarını sağlamak için sigara içmeye devam eder. Sigarayı bırakmaya çalıştığınızda vücudunuz hem fiziksel olarak nikotinin eksikliğine reaksiyon gösterir, hem de diğer yandan psikolojik olarak bir alışkanlıktan kurtulmanın zorluğuyla yüzyüze kalırsınız. İkisini birden göğüslemek oldukça zor bir iştir.

Nikotin eksikliği sebebiyle şu semptomlar görülebilir:
Depresyon, sinir bozukluğu, kızgınlık, hassasiyet, uyuma güçlüğü, konsantrasyon bozukluğu, başağrısı, yorgunluk, iştah artışı. Bu semptomlar kişiyi yeniden sigaraya başlamaya sevk eder, çünkü nikotin seviyesi eski düzeye çıkınca semptomlar kaybolur. Semptomlar son sigaranızdan sonra 48 ila 72 Saat içerisinde doruğa çıkacaktır. Daha sonra azalarak birkaç Gün ila birkaç hafta sürebilir.

Bütün sıkıntılara rağmen, bu güçlüklere katlanmak için pek çok sebep vardır ve sigarayı bıraktığınız için asla pişman olmazsınız.

Öte yandan, psikolojik bağımlılığı aşmak belki de işin daha zor kısmıdır. Edinilen alışkanlıkları ortadan kaldırmak kolay değildir. yemekten sonra, çok yorulduğunuzda, stresli olduğunuzda, keyifli olduğunuzda, arabaya bindiğinizde, sabah uyandığınızda vb. siz tüm bu durumlarla ilgili, kafanızda bağlantılar kurdunuz. Artık bu gibi durumlarda otomatik olarak sigara yakmak gibi bir alışkanlık edindiniz. Bırakırken bu bağlantıları kırmanız gerekecektir. Bunun için en iyi yöntem, bir süre için eski alışkanlıkları değiştirmeye çalışmaktır.

Bıraktıktan sonra vücudunuzda neler değişecek?
• Eğer rejim yapıyorsanız; hiç zorlanmayacaksınız. Kendinizi tutabilirseniz, kilo almazsınız. Rejim yapanlar, bu konuda deneyimli ve avantajlıdır. Sigarayı bırakınca kendinizi çok daha enerjik hissedeceksiniz. Üşenmeyin, spora başlayın. En kolayı yürüyüş yapmaktır. Eğer sigarayı bırakmanızı destekleyen birileri varsa, onlardan size eşlik etmesini isteyebilirsiniz.
• Eğer rejim yapmıyorsanız (veya yapamıyorsanız); belki de iradenize hakim olamadığınızı düşünüyorsunuz. Sigarayı bırakan biri, yemek yerken de kendini kontrol edebilir. Siz çok daha zor bir işi başaracaksınız. İkisini bir anda yapamam diyorsanız; bir iki kilo alırım diye kaygılanmayın. Bu kiloları sonra verirsiniz. Böylece kendinize hakim olabildiğinizi kanıtlayacak, gerçekten istemenin ve kararlı olmanın ne kadar önemli olduğunu göreceksiniz.

Sigarayı bırakınca vücutta ne gibi değişiklikler meydana gelir?
• 20 Dakika sonra: Kandaki Karbondioksit seviyesi normale döner.
• 8 saat sonra: Kandaki karbondioksit seviyesi normale döner
• 24 saat sonra: Kalp krizi riski azalmaya başlar
• 2 hafta – 1 Ay sonra: Dolaşım düzelmeye başlar. Akciğerlerin kapasitesi %30 artar.
• 1 – 9 ay sonra: Öksürme, yorgunluk, nefes darlığı azalır. Ciğerlerdeki siller normal işlevlerini yapabilir hale gelir. Siller ciğerleri temizleyerek enfeksiyon riskini azaltırlar.
• 1 yıl sonra: Koroner kalp rahatsızlıkları riski sigara içenlerin yarısı kadardır.
• 5 yıl sonra: Kalp krizi riski sigara içmeyenlerle aynı düzeye iner.
• Sigarayı bırakmanın sosyal açıdan sağlayacağı faydalar: Kontrolün kendinizde olduğunu, iradenizin ne kadar kuvvetli olduğunu hissedersiniz. Kendinize güveniniz artar. Daha sağlıklı görünürsünüz. Aileniz daha sağlıklı olur. Egzersiz yaparken zorlanmadığınız için daha sportif olursunuz, bu da görüşünüzü değiştirir.



Schizophren7

Schizophren7 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Mühim Mevzular >Felsefe, Din, İçsel meseleler >Büyük alâmetler>
  5.Oca.2013 Cmt 21:18:22
Kıyâmet kopmasının büyük alâmetleri,

“On” olup, aşağıda beyân oldu her biri.



Birisi “Deccâl”dir ki, çıkar âhir zamanda.

Şaşı, kör ve kâzip’tir, kırk gün kalır dünyâ`da.



Âdem safiyyullah’tan, tâ kıyâmete kadar,

Gelmemiştir dünyâ`ya, böyle hâin, sahtekâr.



Alır hükmü altına hattâ bâzı diyârı.

“Ben ilâhım” diyerek, aldatır insanları.



Îsâ aleyhisselâm, bu dünyâ`ya inince,

“Mehdî” ile birleşip, öldürür onu önce.



İkinci, “Mehdî”dir ki, Resûl’ün soyundandır.

Kendi adı “Muhammed”, babası “Abdullah”tır.



Mutlak müctehid olup, çok yüksek velîdir hem.

İdâresi altına girer hep bütün âlem.



Zamanın halîfesi ve devlet reîsidir.

Allah, onu dünyâ`ya “Kurtarıcı” gönderir.



Üçüncü alâmet de, “Îsâ aleyhisselâm”.

Gökten yere inerek, kırkbeş sene yaşar tam.



Evlenir, oğlu olur ve vefât eder yine.

O da, Resûlullahın defn olunur kabrine.



Dördüncü alâmet de, “Ye’cüc” ile “Me’cüc”tür.

Kulakları çok büyük, gözleri küçücüktür.



Yüzleri yassı olup, hem kısadır boyları.

Hepsi “Bin” çocukludur, pek çoktur sayıları.



Ardında kaldıkları seddi her gün oyarlar.

Lâkin eski hâlini alır o gece tekrar.



Çıkar ve saldırırlar bu sedden insanlara.

Halk, kaçıp saklanırlar şehir ve binâlara.



Yiyerek bitirirler bilcümle hayvanları.

Ve içip kuruturlar nehir ve ırmakları.



Îsâ aleyhisselâm, eder duâ ve niyâz.

Hepsi bir anda ölüp, insanlar olur halâs.



Beşincisi, "Batıdan doğmasıdır güneşin".

Bunu görüp, îmâna gelir bütün ins ve cin.



İnanır hattâ o gün kâfirlerin cümlesi.

Lâkin o inanmanın, olmaz bir fâidesi.



Altıncı, “Dabbetül erd” denen büyük hayvandır.

Her hayvandan bir renk ve benzerlik onda vardır.



Mekke`de, “Safâ dağı” altından çıkar hem de.

Onunla bir olamaz kimse güç ve kuvvette.



Yedinci, “Duhân”dır ki, bir "duman"dır büyükçe.

Gök yüzünden yayılıp, kalır kırk gün, kırk gece.



Öyle müthiş sarar ki kâfirleri o duman,

Çıkar hep burun, kulak, hem de arkalarından.



Sekizinci alâmet, "harâb olur Medîne",

Habeş renkli kimseler "Kâbe`yi yıkar" yine.



Dokuzuncu, şarkta ve garb ve Arabistanda,

"Üç yer, harâb olur" ve yıkılır o zamanda.



Onuncusu şudur ki, "Ateş çıkar Aden’den".

İnsanlar, gürûh gürûh kaçarlar ondan hemen.



Lâkin o, kaçanları kuşatır çepe çevre.

Ve bütün insanları, cem’eder tek bir yere.



Büyük alâmetlerin sonudur bu alâmet.

“Sûr” üfürülmesiyle, kopar birden kıyâmet.
<<12345 678910111213>>