ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul

sohbet banner
tavla okey sohbet forumu
sohbet, okey, tavla, chat
9 Mayıs 2024, Perşembe 22:26   
kız arkadaş sohbet linki

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

  Schizophren7> Forum Mesajları
    Schizophren7'e ait Toplam 124 Forum Mesajı var
<<123456 78910111213>>


Schizophren7

Schizophren7 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >Eski Chatcity ajanları >Kimleri isterdiniz ajan kadrosunda ?>
  5.Oca.2013 Cmt 15:45:09
Sonuçlari Alinca ne olacak?


Schizophren7

Schizophren7 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Haber >Güncel haberler >10 Ölümcül piton ile şov yapti.>
  5.Oca.2013 Cmt 14:52:57
metreden fazla büyüyen Birminya pitonlarının koyun, timsah hatta insan bile yedikleri biliniyor.Çin`de Şubat 2013`te başlayacak olan Yılan Yılı`nı karşılama olarak adlandırılan gösteride korkusuz adam, yaklaşık 10 pitonla güreş tutuyor.


Güney Asya`ya özgü olan Birminya pitonlarının vücudunu tamamen kaplayan adam, kendisini görüntüleyen turistlere de bol bol poz vermeyi ihmal etmiyor.













































Schizophren7

Schizophren7 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Haber >Güncel haberler >Güven Azabı>
  5.Oca.2013 Cmt 05:11:04

Güven Bana yarışmasına katıldı. Kuran üzerine yemin edip, partnerini kandırdı. Vicdan azabı çeken Cihan, pişmanlığını anlattı...

Güven azabı

ATV`nin sevilen yarışması "Güven Bana"da, güven sorunu yaşandı. Türkiye, yarışmacı arkadaşına verdiği sözü tutmayan Cihan Gümüş`ü yuhaladı! Vicdan azabı çeken Cihan ise güven kazanmak için düğmeye bastı. Türkiye`nin gündemine yerleşen yarışma, 2 Ocak`ta yapıldı. Gümüş ile Aydeniz Aydoğmuş birlikte yarıştı.

`KURTAR BENİ`
Yarışma gereği, paranın paylaşılması için ikiliden herhangi birinin butona basmaması gerekiyordu. 15 soruya kadar sorunsuz gelen ikili, 72 bin liralık ödül için düelloya kaldı. İkili butona basmayacaklarına dair söz verdi. Hatta Gümüş, yarışmacıya "Kuran çarpsın butona basmayacağım" diye yemin etti.

DOĞRUYU BULDU
Aydeniz butona basmayı düşünmezken, Gümüş sözünü tutmadı ve butona basıp, 72 bin TL`nin tek sahibi oldu. Sözünden dönen Gümüş, tepki çekti. Twitter`de yerden yere vurulan Gümüş, küfür telefonları almaya başladı. Vicdan azabı çeken Gümüş, "Yanlış yaptım. Paranın yarısını Aydeniz`e vereceğim" dedi. Haber Müdürümüz Mevlüt Yüksel ise Cihan ile Aydeniz`i bir araya getirdi. Cihan, "Mevlüt ağabey, kurtar beni. Paranın yarısını vereceğim. Sen şahitsin" dedi. Aydeniz ise "Parayı Cihan`ın vicdanı rahatlasın diye alacağım" dedi.

`10 FAKİRİ DOYURMASI LAZIM`

Gümüş`ün yalan yere yemin etmesi gözleri uzmanlara çevirdi. İlahiyatçılar "Çok büyük günah işlemiş" dedi.

Prof. Dr. Bayraktar Bayraklı
Kuran`ın adını kullanarak yalan söylemek büyük günahtır. Tutulmayan sözün mutlaka yerine getirilmesi gerekir.

Profesör Dr. Süleyman Ateş
Yemin eden kişi, sözünü yerine getirmelidir. Ya 3 gün oruç tutmalı ya da 10 fakiri sevindirmelidir.

Profesör Dr. Saim Yeprem
"Vallahi, Tallahi, Billahi" kelimeleriyle yemin olur. Kişi bu şekilde yemin eder ve bozarsa 10 fakiri doyurması lazım



Schizophren7

Schizophren7 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Haber >Güncel haberler >Tampona sıkışan horoz 30 km yol gitti>
  5.Oca.2013 Cmt 05:06:42

04 Ocak 2013 Cuma - 10:40
Erzurum`un Narman ilçesinde bir aracın tamponuna sıkışan horoz, 30 kilometrelik yolculuğun ardından vatandaşlar tarafından fark edilerek sıkıştığı yerden kurtarıldı.

                              Tampona sıkışan horoz 30 km yol gitti                                                                                   

 

 

 

 

 

ERZURUM - İHA - Erzurum`un Narman ilçesinde bir aracın tamponuna sıkışan horoz, 30 kilometrelik yolculuğun ardından vatandaşlar tarafından fark edilerek sıkıştığı yerden kurtarıldı. 
Edinilen bilgiye göre, Ahmet K. yönetimindeki 25 ND 590 plakalı otomobil, Oltu ilçe çıkışında farkına varmadan çarptığı horozla 30 kilometre uzaklıktaki Narman ilçesine kadar geldi. 30 kilometre boyunca aracın tamponunda gelen horozu Narman ilçesinde vatandaşlar fark ederek, sıkıştığı yerden çıkardı. Aracın çarptığı horoz, ayağının kırık olması nedeniyle veterinere götürüldü



Schizophren7

Schizophren7 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Komik Videolar, Klipler, Resimler, Karikatürler >Komik Resimler>
  5.Oca.2013 Cmt 04:33:48

      



Schizophren7

Schizophren7 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Sanat ve Felsefe >Türkiye`nin En Pahalı Tablosu>
  5.Oca.2013 Cmt 04:25:11

Erol Akyavaş`ın bugüne kadar satılan en pahalı tablosu unvanını kazanan "En-el Hak"ın satış rakamı, vergiler ve çekiç fiyatı eklendiğinde 2 milyon 780 Bin liraya ulaşıyor.



Düzenlenen bir müzayedede Erol Akyavaş`ın 1.2 milyon TL açılış fiyatıyla çıkan "En-el Hak" adlı tablosu 2.2 milyon TL`ye satılarak, Burhan Doğançay`ın "Mavi Senfonisi"yle birlikte çağdaş Türk sanatının en pahalı tablosu rekoruna sahip oldu.

Doğançay`ın "Mavi Senfoni"si de 2009`da 2.2 milyon TL`ye alıcı bulmuştu.

"En-el Hak"ın "Mavi Senfoni"yle ortak bir geçmişi de var. Her iki resim 1987 yılında I. İstanbul Bienali kapsamında Askeri Müze sergi salonunda yan yana sergilenmişti.

Müzayedeyi yöneten Olgaç Artam da bu duruma dikkat çekerek Milliyet Gazetesi`ne şunları söyledi: "Biz `En-el Hak`ın bu fiyata çıkacağını tahmin ediyorduk. Çünkü I. İstanbul Bienali`nde `En-el Hak` ile yan yana `Türk resminin başyapıtları` olarak sergilenen Akyavaş`ın diğer tabloları `Kuşatma` ve "Vav` ile Burhan Doğançay`ın `Mavi Senfoni`, `Muhteşem Çağ` tablolarını da rekor fiyatlara satmıştık. Bunlar Türk resminin sayılı eserleri. Müzayedeye de çok güzel bir ilgi oldu. Çağdaş sanat piyasasına olumlu bir katkısı olduğunu düşünüyoruz."

500 KİŞİ İZLEDİ

Yaklaşık 500 kişinin izlediği müzayedede, Orhan Peker`in "Ayçiçeği Tarlası"nda adlı eseri 695 bin TL`ye alıcı bularak sanatçının kendi rekorunu kırdı. Ferruh Başağa`nın "Kırmızı Güvercinler"i 165 bin, Nejad Melih Devrim`in çalışması 215 bin, Burhan Doğançay`ın "İsviçre Duvarları" da 150 bin TL`ye satıldı.

İstanbul Bienali`nde yan yana sergilenen Türk resminin başyapıtlarının satışı da geçen yıllarda Antik A.Ş. tarafından yapıldı. Erol Akyavaş`ın "Kuşatma"sını Nezih Barut 2.6 milyon TL`ye, "Vav"ını Zafer Yıldırım 1.262 bin TL`ye, Doğançay`ın "Mavi Senfoni"sini 2009`da Murat Ülker 2.7 milyon TL`ye, "Muhteşem Çağ"ını ise 2004`te İstanbul Modern 100 bin TL`ye satın almıştı.



Schizophren7

Schizophren7 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Sanat ve Felsefe >Ebru Sanatı Hakkında genel Bilgiler>
  5.Oca.2013 Cmt 04:23:40
Ebru yapımında kesinlikle kaliteli malzemeler kullanmanız gereklidir. İyi ezilmemiş boyalarla veya kalitesiz kıvam artırıcı maddelerle ebru yapmaya çalışmak, iyi sonuçlar vermeyeceği için, çalışma isteğinizi kıracaktır.
*
Ebru yapacağınız mekanı çalışmaya başlamadan önce güzelce temizlemezseniz, ebru çalışırken tekneye düşen tozlar, çalışmalarınızda ciddi zararlar meydana getirir.
*
Tekneyi üstüne koyacağınız çalışma masasının yüksekliği, rahat çalışabileceğiniz yükseklikte olmalıdır. Fazla alçak veya fazla yüksek masalarda çalışmak vücudunuzda özellikle belinizde ağrılara sebep olabilir.
*
Çalışma odanızdaki ışığın tekneye bakış açısını, tekneye serptiğiniz boyaları en rahat görebileceğiniz noktaya göre ayarlayın. Özellikle yeni hazırlanmış olan ebru sıvıları (deniz kadayıfı ile hazırlanmış su) berrak olduğu için çalışırken uygun ışık açısını bulmanız fırçadan suya serpilen boyaların yerlerini daha net görmenizi sağlar.
*
Çalışma yerinizin sıcaklığının normal oda sıcaklığında olması hem sizin hem de ebru yapımı için en uygun olanıdır.
*
Ebru yapımı çok zevkli olduğundan, zamanın nasıl geçtiğini fark edemeyebilirsiniz, bu yüzden oturarak ebru yapmanız vücudunuzu daha az yoracaktır. (yorucu değilmiş gibi görünse de ebru yapmak gerçekten yorucu bir iştir.)
*
Ebru yapacağınız sıvıyı hazırlarken kireçsiz ve temiz su kullanmanız gereklidir.
*
Deniz kadayıfı hazırlarken genellikle 2 - 2,5 tepeleme yemek kaşığı kadar (bu oran değişebilir, zamanla uygun ayarı yakalarsınız) deniz kadayıfını 5 litre ılık su ile, ve her defasında 10 ar dakikadan 30 dakika ara vererek ve 3 tekrar yaparak karıştırmanız, kadayıfın tamamen erimesini sağlayacaktır.
*
Deniz kadayıfını hazırladıktan sonra 6 saat kadar beklemeniz yeterlidir.
*
Ebru yapacağınız suyu, ağzı geniş bir kovada ve elektrikli mikserle karıştırmanız, daha iyi sonuç verecektir.
*
Deniz kadayıfını hazırladıktan sonra içine formal dehit ilave etmeniz, bu suda daha uzun süreli ebru yapmanızı sağlar.
*
Deniz kadayıfı kullanılarak hazırlanmış sular belirli bir süre bekledikten sonra genellikle daha yoğun bir hale gelir bu yüzden yeniden su ilave etmeniz gerekir.
*
Su ilavesini azar azar yapmanız ve doğru ayarı bulmanız zaman alabilir, sabırlı olup acele etmemeniz, fazla su katıp sıvıyı fazla sulandırmanızdan daha iyidir. Fazla yoğun sıvıya su ekleyerek normal kıv***** getirmeniz mümkündür ama çok sulanmış olan sıvıya bir şey yapamazsınız.
*
Çiçekli ebruların zeminini; aynı rengin farklı tonlarından hazırlamanız, zeminin estetik açıdan daha güzel görünmesini ve yaptığınız çiçeğin daha belirgin olmasını sağlar.
*
Özellikle çiçekli ebru zeminlerinde neftli (terebentin) boya kullanmanız hem zeminin güzelliğini artırır hem de teknenize düşen tozların sebep olduğu hataların daha az görünür hale gelmesini sağlar.
*
Çiçekli ebru zemininde ilk sırada serptiğiniz boyaların tekne üzerindeki görüntüsünde geniş boş alanlar (boya düşmemiş) varsa bizinizle gel-git yapmanız bu boşlukların sıklaşmasını sağlayacaktır. Bu da ebruyu kağıda aldıktan sonra, boyasız kalan bölümlerin zeminde fazla sırıtmasını engeller.
*
Yaptığınız ebrunun renklerine daha uygun farklı renklerde kağıtlar kullanmanız ebrunuzun kağıt üstünde daha güzel görünmesini sağlayabilir.
*
Ebruyu kağıda alırken; bir köşeden başlayarak, kağıdı yatırdığınız noktadan tekrar geriye kaldırmadan, yavaşça ve hava boşluğu bırakmayacak şekilde kağıdı suya yatırmanız gereklidir.
*
Kağıdı tekneden alırken, teknenizin kenarını temizlemeniz ve bu kenara kağıdı sıyırarak almanız hem fazla sıvının teknede kalmasını hem de ebrunun daha kolay kurumasını sağlar.
*
Sıcak havalarda ebru yaparken kesinlikle kağıdı sıyırarak almanızı tavsiye ederim. Sıyırmadan alırsanız boyaların belli bir süre sonra kağıdın üstünde akarak dağıldığını ve kağıdın çok fazla buruştuğunu görürsünüz.

---------- Post added at 16:00 ---------- Previous post was at 15:59 ----------

Ebru Sanatının Tarihsel Gelişimi

Kağıt bezeme sanatlarının en mühimlerinden olan ebruculuğun hangi tarihten beri bilindiğini kesinlikle söylemek, bugün için imkansızdır; böyle bir belgeden mahrumuz Gerçi çok eski tarihli kitap ciltlerinde bile yan kağıdı (kapak ile kitabı birbirine bağlayan kağıt) olarak ebru’yu görmekteyiz Ancak bu eserlerin yazıldıkları tarih bilinse bile, bizim için, ebru’ya dair bir belge sayılamaz Çünkü böyle eski yazmalar, yüzyıllar botunca hiç değilse birkaç defa tamir görüp yenilenmiştir Bu ebru kağıtlarının da o tamir sırasında konulmuş olması muhtemeldir; yani kitabın tarihinden çok sonraya ait olacağı akla gelir Üzerinde yazıldığı tarih kayıtlı olmak şartıyla bir hat örneği ihtiva eden ebru kağıtları, zamanı göstermek bakımından bir vesika hükmündedir Görebildiklerimiz içinde tarihi olan en eski ebru kağıdı 962 H (1554) yılına ait bir Malik’i Deylemi yazısıdır

Ebru’nun başlangıç tarihini bulmak için hiç değilse Onbeşinci Asır’a kadar inilebilir Ancak, bir sanatın gelişmesi ve kabul görmesi için yüzlerce yıl geçmesi gerektiğini ve kayıtlarda da detaylı bir arama yapılmadığını düşünürsek bu sanatın çok daha eskilere dayanan bir geçmişi olduğunu kabul etmemiz gerekir Ayrıca, ebru kelimesinin Farsça’daki EBRİ kökünden geldiğini iddia edenler olsa da, bu kelimenin kullanılmasından yıllar öncesinde, Türkistan’da EBRE kelimesinin çok yakın anlamda kullanıldığı bilinmektedir Yani kelimenin Farsça’ya zamanın sinden geçmiş olma olasılığı yüksektir Osmanlı’nın son devirlerinde yaşamış olan Üsküdarlı Şeyh Sadık Efendi, Ebru Sanatı’nın inceliklerini öğrenmek için Buhara’ya gitmiştir Bu da, Ebru Sanatı’nın Orta Asya kökenli olduğuna dair güçlü bir kanıttır

---------- Post added at 16:03 ---------- Previous post was at 16:00 ----------

Ebru Boyası Hazırlama Formulü

TEKNE: Ebru yapılacak kağıttan 1-2 cm daha büyük olmalıdır.Galvaniz yada çelikten yapılmalıdır.

KİTRE:Suya kıvam ve yapışkanlık vermek için kullanılır. Beyaz olanı tercih edilir. Genel olarak İç ve Doğu Anadolu bölgelerinde yetişen geven otunun çizilmesiyle elde edilen sıvının kurumuş hali kullanılır. Salep,keten tohumu,ayva çekirdeği de kullanılır fakat genel olarak kullanılan ve rahatça bulunan kitre geven bitkisinin kurumuş haldeki zamkıdır. Hatta şimdilerde bu küçük parçacıklar halinde olan kitre toz haline getirilmiş halde satılmaktadır.

Kitrenin Hazırlanması:
7 lt. suya 50 gr. kitre konur ve bir gece boyunca şişmesi beklenir,ertesi gün sıkılarak naylon çoraptan geçirilir.Çorabın içinde erimemiş kitre parçacıkları ve çöpler kalır. Kitre iyice eriyene kadar bu sıkma işlemine 2-3 defa devam edilir ve son olarak hiç sıkmadan çoraptaki kitre tekneye süzülür. Kitrenin kıvamı çok önemlidir. Kitre içinde gezdirilen çubuğun izi ,çubuk çıkarıldığında ne öne doğru devam etmeli nede geriye doğru gitmelidir. Hazırlanan kitrenin fazlası buzdolabında 1 ay saklanabilir. Eğer kitre kötü kokmaya başlarsa bozulmuş demektir. Kitre ne kadar kirlenirse o kadar iyi kıvama gelmiş demektir.

ÖD:Ebrunun asıl sihiri öd’de saklıdır. Öd boyanın dibe çökmesine mani olunur,boyaların birbirine karışmasını engeller. Mezbahadan alınan sığır ödü; bir metal kap içine konur. Bu metal kapta içinde su kaynayan bir başka kabın içine konur. 20-30 dk. sonra oluşan kan ve köpük temizlenerek öd bir kavanoza alınarak soğutulur. Ve bir damlalıklar boyalara konur. Çok açılmasını istediğimiz boyalara bol öd damlatılır. Kalkan balığı ödüde farklı bir hoşluk vermektedir boyaya. Eskiden öd olarak tütün yaprağı suyuda kullanılırmış.

BOYALAR:Suda erimeyen ,asit ve kazein içermeyen,ışıktan etkilenmeyen doğal boyalar kullanılır. Sadece oksit , pigment ve toprak boyalar kullanılmaktadır. Memleketimizde çok çeşitli renkte toprak bulunmaktadır ve bu bizler için büyük bir şanstır. Eğer renkli toprak elde etmişsek bu toprak suya konur iyice karıştırılır ve süzülür. Bir kaba süzülen toprak tekrar 5-6 dk. karıştırılır.Ve tekrar kaba süzülür. Dinlenmeye bırakılan toprak iyice çöktükten sonra üzerindeki fazla su atılır ve topraktan elde ettiğimiz boya hazır hale gelir. Satın aldığımız boyalar ise 50x50 cm. boyutunda bir mermer yada cam yüzey üzerine 2-3 tatlı kaşığı konur. Ortası havuz haline getirilerek ortasına su konur ve boyalar 5’er dk. süreyle 4 kere 8 şekli çizilerek ezilir ve anakaba alınır.

FIRÇA: Atkılından ve gül dalından yapılır. Gül dalı hem hafifliği hemde küflenmediği için ,at kılı ise boyaları emmediği için tercih edilir.

DESTESENG: Boyayı ezmeye yarayan,tutumu kolay özel şekilde yapılmış mermer.

SU: Eskilerde yağmur suyu kullanılırmış fakat asit yağmurları ve hava kirliliği nedeniyle artık sadece damıtılmış içme suyu kullanılmakta


Schizophren7

Schizophren7 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Sanat ve Felsefe >Hat sanatı ve hattatlık>
  5.Oca.2013 Cmt 03:51:57

Yüzlerce yıllık tarihi olan ve oldukça soyut çalışmaların yapılmasına imkan sağladığı için günümüzde dahi oldukça geniş bir çevrenin ilgisini çeken hat sanatı, modern çağda soyut tasarımların doğaçlama bir şekilde uygulandığı çok geniş içerikli bir sanat olarak görülmektedir. Hattatlık yapan kişi yani hat sanatçısı doğaçlama olarak çalıştığından hat sanatı spontane ve birçok değişkenin bir arada yorumlanması ile ortaya çıkan eserlerin oluşmasını sağlar. Elle yazılan betikler ile tasarımlar hattat tarafından tamamen soyut bir boyutta ifade edilir ve sanatçı oldukça geniş bir yelpazeye yayılan yazı tiplerini dilediği gibi kullanabilir.

Tipografi sanatıyla doğrudan ilişkili olan hat sanatı, sanılanın aksine yalnızca İslam coğrafyasına has bir sanat değildir. Çin, Japon, Arap, Pers ve Hint hat sanatı örnekleri dünyanın birçok farklı coğrafyasında bu sanat dalının uygulandığı ve sanatçının içinde yaşadığı kültürü yansıttığı örnekler bulunmaktadır. Farklı coğrafyalarda birbirinden oldukça değişik biçimde uygulanan hat sanatı, hattatlık yapan kişinin içinde yaşadığı toplumun karakteristik özelliklerine de yansıtır. Bu nedenle hat sanatı kültür etkileşimli, spontane ve farklı değişkenlerin etkileşimde bulunduğu soyut bir sanat olarak da yorumlanır. Her coğrafyada “klasik” olarak tanımlanabilecek belirli yazı karakterlerinin ve figürlerin uygulandığı hat örnekleri bulunduğu gibi, klasik çizginin dışına çıkan ve tamamen hattatın iç dünyasına özel farklı yorumlar da mevcuttur.

Uzakdoğu ve Mezopotamya coğrafyası haricinde Avrupa’da birçok farklı tarzda hat sanatı örneği bulunmaktadır. Batı kaligrafisi olarak da adlandırılan Avrupa hat sanatı, bu sanat dalının coğrafyaya göre ne kadar büyük farklılıklar gösterebildiğinin en güzel örneklerindendir. Hat sanatçıları eserlerini yaratırken herhangi bir forma ya da geleneğe bağlı kalmak zorunda değildir. Bu nedenle sanatçı tamamen duygularına göre dilediği kalıpları kendisi oluşturabilir ve böylece tamamen kendisine ait olan bir yorum yapabilir. Klasik olarak tabir edilen alandan tamamen özgün eserlere hattatın sanatını icra ederken belirli kurallara bağlı kalmak zorunda olmaması, soyut görsellerin ön plana çıkarıldığı hat sanatının ruhuna da uygundur. Herhangi bir hat sanatı eğitimi almamış ya da hat sanatının tarihsel gelişimi üzerine bilgi sahibi olmasa dahi sanatçı, doğaçlama bir biçimde eser yaratabilme özgürlüğüne sahiptir.

 

 



Schizophren7

Schizophren7 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Mühim Mevzular >Felsefe, Din, İçsel meseleler >HZ. MUHAMMED (s.a.v.) Peygamber Efendimizin Ayak izi>
  5.Oca.2013 Cmt 03:44:24



Schizophren7

Schizophren7 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >Eski Yıldız Ajanlar >Arkadaşlar.. Chatcity.cc de en iyi Güsel yapan S_E_F Kim?>
  5.Oca.2013 Cmt 00:30:45

Esinpiri

<<123456 78910111213>>