ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul

sohbet banner
tavla okey sohbet forumu
sohbet, okey, tavla, chat
23 Mayıs 2024, Perşembe 11:33   
kız arkadaş sohbet linki

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

  keremcem46> Forum Mesajları
    keremcem46'e ait Toplam 14529 Forum Mesajı var
<<1...100...200...300...400...500...600...700...800...900...1000...1100...1200...12061207120812091210121112121213121412151216 1217121812191220122112221223122412251226...1300...1400...1453>>


keremcem46

keremcem46 resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Sanat ve Felsefe >alesta83 ün Sayfası...>
  22.Tem.2007 Pzr 14:36:29
fiogf49gjkf0d


keremcem46

keremcem46 resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Sanat ve Felsefe >alesta83 ün Sayfası...>
  22.Tem.2007 Pzr 14:33:54
fiogf49gjkf0d




keremcem46

keremcem46 resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Yüreğinizdeki Sönmeyen Ateşler İçin...>
  22.Tem.2007 Pzr 14:28:09
fiogf49gjkf0d


keremcem46

keremcem46 resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Sanat ve Felsefe >alesta83 ün Sayfası...>
  22.Tem.2007 Pzr 14:25:45
fiogf49gjkf0d
    SABAHA KARŞI YAKTIN BENİDE GİTTİN
 

Sen benim gözümde bir hiçsin artık,

Nefretim aşkımı aştı bu gece

Bugün ki sözlerin söz müydü artık

Son sözün sabrımı aştı bu gece



Kolayca bitsin bu diyemedin de

Salladın savurdun basiretsizce

Hiç mi ders almadın onca gezdik de

Yağmurun rahmeti aştı bu gece



Yürümeyen neydi, ilişkimiz mi?

Günüm bomboş deyişimiz mi?

Sensiz yaşayamam çelişkimiz mi?

Yalanın doğrunu aştı bu gece



Evlenmek hayali kapımda idi

Giriş kat evimin boyası yeni

Mobilyan, takımın, alınmış idi

Vuslatım tadını aştı bu gece



Yemedim yedirdim ne avrsa sana

Üç kuruşum olsa verirdim daha

Memurdum yoksuldum hatırlasana

Hafızam haddini aştı bu gece



Ayakların donmuş, üşümüştün de

Gece yatamamış üzülmüştüm de

Bir ay oruç tutup yememiştim de

O çizmen boyunu aştı bu gece



Yapılan söylenmez, gelmezmiş dile

Allahtan beklenir kul bilmese de

Kızgınlığım buna, sebep ise de

Sabrım miadını aştı bu gece



Onca gez toz benle, seviyorum de

Sonra git nişanlan bir de ona de

Şerefsizlik değil, nedir bu söyle

Küfrüm edebimi aştı bu gece



Sana son bir sözüm, nasihatim var

Aldığım ahlakla bir terbiyem var

Senin doğ ran ana deyip geçmek var

Saygım adabımı tuttu bu gece

Gönlümün romanı bitti bu gece

Hangisine yansam şimdi gün gece

Ömrümden beş yıl gitti bu gece


Sen giderken herşeyi yıkıp gittin
bütün güzEl şeyleri acımadan yakıp gittin
Sen giderken beni benden çalıp gittin
bütün hayallerimi bir aşk girdaına atıp gittin
sen vefasızsın sen hayırsız sen başı boş bir kurşun gibi umarsız...

xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx

Özür sana değil bu kahırlı şiirler adresine gidiyor inan sen biliyorsun onu.Beni bağışla senin sayfana attığım için,çünkü senin sayfayı takip ettiğini biliyorum.Tekra özür .Affına sığınarak yazıyorum bunları...



keremcem46

keremcem46 resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Tek Seni Sevdimm...>
  22.Tem.2007 Pzr 14:20:52
fiogf49gjkf0d
ACIYA YARENLİK !

Adını nisan bildiğim bir dehşete açtım gözlerimi. Sonra kapattım.
Tekrar açtığımda hala bahar denilen ayın son baharındaydım.
Ağıtlar ektim çapraz bir savaşta esir alınan yanlarıma.
Düşlerimi savurdum uzaklara.
Rüzgâra bıraktım ayrılık tadında şarkılarımı.
Bir çekip gitme öyküsü daha hediye ettim bende bensizliği soluyan yanlarıma.
Vakti geldi diye teselli ettiğimde kendimi; içimden bir ses yıktı tesellilerimi.

Biçare gezdim yokluğunda hislerin.
Ayağımın takılmışlığıyla, yere düşmüşlüğümleyim.
Nasırlaşmış kelimeler de kanıyor artık.
Vagonlarla ölen hayallerimi gönderiyorum kurşuni şehirlere.
Ellerimin arasına alıyorum cam kırıklarını.
Sonra yüzüme atıyorum.
Yüzümden elem damlıyor.
Hiçliğe sevdalı ruhum varlığından sıyrılamıyor.

Paslı bir demiri ömrüme set çekiyorum.
Gamzelerimi gönderiyorum mutlu yarınlara;

Kalmayı göze alıyorum.
Bir solukla bitireceğim hayatın tuzaklarını aşmaya çalışıyorum.
Kelimelerin kalbine işliyorum sancılarımı.
Sonra saklıyorum kelimelerimi.
Sancılarıma yabancı eller bulaşmasın diye.

Yaşadığım yıllara bir şiirini okuyorum Kaptan.
Ve bir mısra can evimden vuruyor beni.
şimdi hangi çekmecedeydi o yaralı şiirler neredeydi?
Kalemimden doğru nereye akmıştı?
Hani gidecek yeri yoktu, çıkmazlardaydı.
Hani yüklenmişliğiyle acıyı yaralıydı, kanardı.
Yaralı şiirler nasıl ayaklanır da kaçardı?
Nasıl bulamazdı insan içinden çıkıp, kaleminden dökülenleri?
Ben bana kayıpken bulunması gereken neydi?

Acıya yarenlik etmekti nefes almak.
Keskin kalemimle içime sözcükleri kazımaktı yazmak.
Sonra bulamamaktı.
Her meçhul şehir benden sınır dışı olan bir şiirimi gizlerdi içinde.
Erken sandığım vakitlerde geç kalınmışlığı barındırırdım gözlerimde.

Düş tutkunu haykırışlar büyüttüm uçurum kenarlarında.
Askıda geçmiş bir ömür birden yığıldı ayaklarımın ucuna.
Gözyaşlarıma devrettim düşler zindanındaki müebbet mahkûmluğumu.
Yetersizliğimin zehrini yudumladım sandım hep.
Oysa kendine yetmemek başkalarına artmakmış nedensizce.

Gecenin en koyu vaktinde vuruyorum uykularımı.
Siperlerine yalnızlığımı sürdüğüm günler aklımda kalan.
Ben ki henüz nazarı kavuşmamış mutlu kıyılara.
Silkinip, koca bir yükü indirip omzumdan saklanıyorum kimsesiz limanlara.

Küflenmiş geçmişimi bırakıyorum kaldırımlara.

Ömrün bir kıymığı batıyor bedenime.

Yeni yangınlar ekleniyor adresime.
Küllere boyanmış bir umut daha çakılıyor yere.
Enkaz altında kalan bir hayatı kabullendiğimde; hep düştüm dizlerimin üstüne.

Susmak sarsıcı bir çığlık hayata hapsedilen Kendimi affedemeyişim miydi başkalarını suçlu gösteren?
Tüm karanfillerimi sökmeli miydim bedenimden?

Tanyeri ağarırken sararmış acı motifler sakladım sandığıma.
Katlettim bir ömrün abıhayatını.
Bu nisan da güvercin kanadına bağladım mektuplarımı.
Öldüren bir sözcük daha ekledim sözlüğüme.
İçim intiharlara kalkışmasın diye.
Tenha sokaklar çıkıyor şimdi önüme.
Hüzün ırmağında yıkıyorum suslarımı.
Şehirlere vuruyorum kendimi.
Şehirler ki mutluluğa yansız, acıya mağlup
Şehirler ki baştan ayağa sükûtu ömrün.
Şehirler ki ben gibi.

Ben hangi şehrin muhaciriyim peki?


keremcem46

keremcem46 resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Yüreğinizdeki Sönmeyen Ateşler İçin...>
  22.Tem.2007 Pzr 14:18:29
fiogf49gjkf0d
Sana selam yolladım
sen değildin belki ama ;sen gibiydi senden gelen
sensizliği tutuşturdum ellerine gelenin
gözlerinde seni aradım...
bulamadım...
seni kimse getiremedi bana bunca zaman
sensizliği soludum iliklerime kadar
sensizliklerimde yıktım yasaklarımı birbir
kendime dair ne kadar sınır varsa aşasım geldi isyanlarımda
sen varken duvarda bir resimdin sadece
ya da bir hayal ...
gözlerimi kapadığımda dudağıma konan..
her defasında şansını deneyen
ve hep sana yenilen se ;bendim bu oyunda
baştan mağluptu sevdam
sorsalar seni şimdi;
utanırım ..
söyleyemem...
biliyorum sende çoktan unutuldum
ama ne hikmetse....
unutamıyorum....?
en dibine ittim yüreğimin gülüşlerini...
kilit vurdum bakışlarına içimde
ben hiç değişmedim inan
anladım ki değişemem
hala bıraktığın yerde duruyor gözyaşlarım..
sanmaki senden usandım
ben sadece senle uslandım
gitmelere alışmış yüreğim benim
suskunluğumu asarım boynuma yine
giderim...
sanma ki;dönüp ardıma bakarım
sensizliğimi alır,
seni sana bırakır,
çeker giderim...
aylardan temmuz...
senziliğimin bilmem kaçıncı vaktindeyim yine
sensizliğini tutuşturdum ellerine gelenin
gülüşümü oturttum gözlerine
hüznümü yolladım ...
selam diye aldığın iki dudaktan
bendim aslında ...
sen yine anlamadın...



keremcem46

keremcem46 resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >uzak mutluluk>
  22.Tem.2007 Pzr 14:17:34
fiogf49gjkf0d


keremcem46

keremcem46 resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Yüreğinizdeki Sönmeyen Ateşler İçin...>
  22.Tem.2007 Pzr 14:14:12
fiogf49gjkf0d
***HASRET***





Unut demek kolay gel bana sor bir de
Utanıyorum işte unutamıyorum
Bir şey var şuramda, beni kahreden
Şuramda, tam yüreğimin üstünde
Çakılı duran bir şey var
Elimde değil söküp atamıyorum
Dalıp, dalıp gidiyor gözlerim derinlere
Kimi görsem biraz sana benziyor
Seni hatırlatıyor şu bulut, şu gökyüzü
Şu kayalıkları döven deniz…
Şu hüzünlü melodi…
Şu napoliten şarkı…
Bir zamanlar beraber dinlediğimiz
Boyuna seni düşünüyorum
Şimdi diyorum O ne yapıyor acaba
O güzelim gözleri kime bakıyor
O canım elleri nerede
Oysa günler o günler değil
Akşamlar o akşamlar değil
Ve kalan şimdi…
Sadece özlemin gecelerde…
Durup, durup seni büyütüyorum içimde
Seninle acılar büyütüyorum
Yeni, yeni kederler büyütüyorum, dayanılmaz
Kirli sular yürüyor iliklerime
Bir zehir karışıyor kanıma anlıyor musun
Bir daha görsem diyorum, bir daha görsem
Bir gün olsun, bir dakika olsun…
Unut demek kolay gel bana sor bir de
Hatırladıkça göz yaşlarımı tutamıyorum
Dilimin cunda sen, başımın içinde sen
Keder misin , ecel misin nesin sen
Unutamıyorum işte, unutamıyorum…


keremcem46

keremcem46 resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >uzak mutluluk>
  22.Tem.2007 Pzr 14:12:27
fiogf49gjkf0d

YÜRÜYELİM SENİNLE İSTANBUL DA

Kırmızıyı sevdiğini bilseydim

hayallerim kıpkırmızı olurdu

 

İstanbul hala güneşin ardında

ufuklarında birkaç kara leke

birkaç kan pıhtısı dudaklarında

İstanbul hala sevimli mi sevimli

ve hala bir tomucuk tadında

yürüyelim seninle İstanbul´da

 

korkusuz bir rüyadır

bekler bizi Beykoz´da, Üsküdar´da

birkaç kuğu, birkaç mahzun kuştüyü

yenilgisiz bir muamma gibidir

arar buluşmayan ellerimizi

deli rüzgar yine sarhoş, hovarda

 

tam orada, Çamlıca yokuşunda

birkaç bulut çekelim gökyüzünden

damarlarımızdan geçirelim ve birden

bırakalım suların üzerine

sen bir defa konuş, sen bir defa gül

kumlu ebrular yapalım seninle

serpmeli ebrular, bülbülyuvası

hercaimenekşe, gonca ve sümbül

 

yüzün bir ay gibi parlarken gecenin ortasında

yürüyelim seninle İstanbul´da

boğaziçi mağrur türkülerini

gözlerine baka baka söyleyin

martılar üşüyünce

denizin sıcağında bulsunlar kalbimizi

 

anlayabilir misin

neden çıban gibi büyür bağrımda

büyür de kelebek olur bu sızı

kırmızıyı sevdiğini söyledin

bu yüzden mi günlerdir

İstanbul´da gül kokusu yayılan

tepeler kırmızı, sular kırmızı

 

İstanbul bilmeli ki, sahillerine

mehtabı taşıyan senin bakışlarındır

İstanbul bilmeli ki, limanlardan gemiler

önce senin yüreğine açılır

uzaklarda bir yerde

toprağı öpmek için eğilen bahçıvanın

parmaklarında hüzün

sana doğru akan nehrin

ağlayan suretidir

 

bir elimizde umut

bir elimizde sevda

yürüyelim seninle İstanbul´da

musiki kesilsin, tükensin yazı

çaresiz kalınca mızrap ve şiir

ozan bir kenara bıraksın sazı

ressam fırçasına neden mi kızgın

tuvalde çizgiler, renkler kırmızı

kırmızıyı sevdiğini bilince

çekilir mi artık güllerin nazı

 

Anadolukavağı´nda her akşam

burcu burcu bir rüyadır hayalin

karanlık, hüznünü düşürür dağa

kuşlar kanat çırpar, yıldızlar ağlar

endamın her sabah iner toprağa

 

hasret, yanlızlığı çoğaltan deniz

ayrılık acıyla süzülür kandan

nefesin fermandır Topkapı Sarayı´nda

dönüşünü bekliyor rıhtımda şehzadeler

öylesine yorgun, mahzun ve candan

 

İstanbul bir yanımda, sen bir yanımda

uykusundan uyanınca fırtına

dalgalar türkümüze aşina olur

yüzümüze bakınca deniz fenerleri

sahibini arayan gemilerin

çığlığıyla vurulur

 

tarih heyelandır hainlerin ardında

İstanbul tarihin soylu anası

biz bu yürüyüşü çiğdemlerden almışız

sevdayı kız kulesi´nden

yalıların burukluğu altında

geçiyoruz sokaklardan delice

 

anlayabilir misin

beyoğlu´nda gezinen

hayal kırıklığının benden türediğini

anlayabilir misin

kırmızı neden böyle

doldurur aynalara inleyen yüreğimi

 

sana giden yolların kavşağında

bir adam direniyor izini bulmak için

siliyor tanyerine akan alın terini

ufkunda sapsarı umudun rengi

mavi yitik, beyaz kızgın ve siyah

arıyor sessizce kaybolan günlerini

 

Gülhane´de simit satan çocuklar

nasıl anlasınlar ellerimizin

neden böyle çekingen olduğunu

Ayasofya önünde tramvay bekleyenler

gökyüzüne dokunurken bu acı

kimdir diye sorsunlar içlerinden

birlikte yürüyen iki yabancı

 

biz gitsek de, İstanbul´da yine de

yıllar yılı gezinmeli bu sızı

benden bir yaralı şiir kalmalı

senden bir tebessüm, bir de kırmızı

 




keremcem46

keremcem46 resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Sanat ve Felsefe >alesta83 ün Sayfası...>
  22.Tem.2007 Pzr 14:11:31
fiogf49gjkf0d
SEN GİTTİN

Dokunulmamış düşlerim vardı benim. Kimseye söylemediğim ve kimsenin bozmasına izin vermediğim düşlerim vardı. İçinde sen olan ama senin bile bilmediğin, dokunulmamış, kirletilmemiş, bozulmamış düşlerim vardı. Beni bu kadar mutlu eden onlardı.

Sana bakarken masallar yazardım ben, seni dinlerken, sana dokunurken, her harfinde bir düşü saklayan masallar yazardım. Kimse bilmezdi. Sen de bilmezdin. Kirlenmesin diye söylemezdim.

Bazen söz biter
Acı kalır içinde
Gecelerin de geçmez olur
Gündüzlerin de

Sonra bitti. Ansızın bitti. Sen gidiyorum dediğin an bozuldu düşlerim. Beklemediğim bir zamandı, beklemediğim bir cümleydi, belki onun için bu kadar yaktı canımı.
Kimselere dokundurmadığım düşlerimin üzerine basa basa gittin. Kirlendi düşlerim.
Alışmaya çalıştım. Nefes almaya çalıştım. Yaşamaya çalıştım. Çalışmakla olmuyordu. Yaşamam için yeni düşler gerekiyordu. Sen yoktun, kurduğum bütün düşler yokluğunla kirleniyordu. Nefes almakla yaşanmıyordu.
Yaşamam için seni sevmem gerekiyordu.
Sonunda bıraktım kendimi..

Rüzgara bırakırsın
Bir kuru yaprak misali
Nerede bulacaksın bilemezsin
Sonunda kendini

Seni sensiz yaşamayı öğrendim sonunda. Seninle sensiz nefes almayı. İçinde senin olduğun düşleri senden uzakta kurmayı. Sana bakmazken, sen dinlemezken masallarıma düşler saklamayı.
Artık sadece seninle değil herkesle paylaştığım dünyada, sadece seninle değil herkesle paylaştığım anlarım vardı. Sen olmayınca yaşam bir masal değildi.
Yaşamdı.
Sıradandı.

Sen Gittin
Herşey Gitti
Sevinçler
Mutluluklar
Hayaller
Artık herşey sıradan
Herşey basit
Ben de seni sevmekten hiç korkmadım Sevgilim

Seni bu kadar çok sevdiğim için kızdım kendime. Bir gün gideceğini anlamadığım için. Durmaksızın sonsuza kadar süreceğini sandığım düşler kurduğum için kızdım. Yaşadıklarımı herkesin yaşadıklarından ayrı tuttuğum için kızdım. Sen bitti dediğinde o kadar çok acı çektiğim için kızdım.
Hala bile bu kadar acı çektiğim için kızdım.
Gidiyorum dediğinde biraz daha kal demediğim için kızdım.

Bazı anlar vardır ya
Ya vardır ya yoktur
Göremezsin karanlıktan
Çarparsın duvarlara
Ama yine de yürürsün
Bir sonraki adımın boşluk olsa bile
Gözlerine bakmaktan
Hiç korkmadım
Sevgilim...

O kadar çoktu ki sana biriktirdiklerim, sensizliğinde bitiremedim. O kadar çok sevmiştim ki seni, sevmekten vazgeçemedim.
Oysa sen bitirdin.
Oysa sen vazgeçtin.
En Gitmez dediğimdin
Gittin..
Sen
Gittin.

Herşey Gitti...

 

<<1...100...200...300...400...500...600...700...800...900...1000...1100...1200...12061207120812091210121112121213121412151216 1217121812191220122112221223122412251226...1300...1400...1453>>