ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul

sohbet banner
tavla okey sohbet forumu
sohbet, okey, tavla, chat
14 Mayıs 2024, Salı 18:11   
kız arkadaş sohbet linki

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

  leylaaam> Forum Mesajları
    leylaaam'e ait Toplam 92 Forum Mesajı var
<<123456 78910>>


leylaaam

leylaaam resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Sen Bu Şiiri Okurken.....>
  22.Ara.2010 Çar 01:45:31
Sevdim seni, balığın denizi, martının uçmayı sevdiği gibi. Gözlerine her baktığımda yalvarışı görmeni istedim bendeki. İnanmanı istedim bendeki parçana. İnanmanı istedim alev gibi yanan bu dünyaya. Gerçek aşkı görmeni istedim. Etrafında bu kadar yalan varken. Bir umut olmalı benimki yada bir heves sana göre. Halbuki bir bilsen bu aşkın destanlaşabilecek kadar büyük olduğunu. Bir bilsen sevdanın balığa denizi, martıya uçmayı unutturacak kadar samimi ve gerçek olduğunu….

Bir ay parçasıydı sanki karşımdaki. Kocaman bir karanlığı aydınlatacak kadar güzel, ama elini ne kadar uzatırsan uzat ulaşamayacağın kadar uzak. Sence bilmeli mi bu gönül aşkı tek başına yaşattığını? Bilmesin boş ver. Üzmesin kendini, kendini bilmez birine vurulduğu için

Bir ay parçasıydı sanki karşımdaki. Kocaman bir karanlığı aydınlatacak kadar güzel, ama elini ne kadar uzatırsan uzat ulaşamayacağın kadar uzak. Sence bilmeli mi bu gönül aşkı tek başına yaşattığını? Bilmesin boş ver. Üzmesin kendini, kendini bilmez birine vurulduğu için. O farz etsin aşkı yaşadığını. El ele tutuşup sahilde sevdiğiyle martıları izlediğini. Birlikte bir bank da çay içip, o soğuk kış gününde sadece ikisinin üzerine doğan güneşin iliklerine kadar ısıttığını.


Ama sende bil sevdiğim. Sevdan bedenimi, ruhumdan önce terk etmeyecek. Bir gün güneş doğmasa bile, martılar gökyüzünü süslemese bile, bendeki sen dünyayı ısıtmayı, birbirine kavuşmuş aşıklara da o martıların seslerini duyurmayı başaracak. Ve sen uzaklara gitsen de sevdiğim, kokun beni bulutların gökyüzünü sardığı gibi saracak…


leylaaam

leylaaam resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Sen Bu Şiiri Okurken.....>
  22.Ara.2010 Çar 01:23:26




Anladım aşk uğruna ölmek

değil,uğruna ölebileceğinden

vazgecmekmiş..




Ne insafsız yüreklere misafirlik etti bu gönül… Her defasında pamuk ipliğine bağlı hayatım biraz daha incelmekte, biraz daha elimden kayıp gitmekte… Üzüntüm yenilmişliğime değil, hak etmediğim yerde kendimi buluşuma. Yürüdüğüm yollardaki çakıl taşlarına değil isyanım beni oraya bile, bile mahkum edenlere. Ben kalbimdeki cam kırıklarını toplamaya çalıştıkça daha fazla batıyor yüreğime, kanatıyor… Yok olmaktalığın koynunda yaşamak öyle zor ki sevdiğim… Bilemezsin, o ulaşılmaz sandığın yıldızlar en yakın dostun oluyor. Onlara anlatmaktan başka çaren olmadığını bildiğin için döküyorsun yüreğini hiç ama hiç düşünmeden. Zannettiğin kadar kolay olmuyor hiçbir şey. Uykusuzluğa çoktan alıştım ben… sadece hayalini görebildiğim gecelerde o soğuk bedene sarılıp uyuyabiliyorum ki bu bile benim için büyük bir nimet sevdiğim. Şimdi sen kim bilir hangi gönüllerdesin, kim bilir yine nasıl masum bir çocuk rolündesin… hayat senin sevdiğim! Ama dikkat et! sandığın kadar uzun sürmez hoyratlığın, yaramaz tavırların. Elbet bir gün hayat sana da kanlı hançerini vuracaktır. İşte o zaman anlayacaksın soğuk bedenlerde yok olup gitmeyi…sen de öğreneceksin yüreğini dilediğince yıldızlara dökmeyi. Hiçbir zaman cesaret edemeyeceksin o aşık gönüllere girmeye, tekrar üzüleceğinden korkarak… biraz daha yok olup gideceksin sen de tıpkı benim gibi çaresizliğin orta yerinde… o karşısına geçip süslendiğin aynaya baktığında tanıyamayacaksın kendini, acıma duygusunu öğreneceksin ve en çok da bu duyguyla kendine bakarak tanıştığına üzüleceksin. Artık hiçbir değer ifade etmeyen o çapkın bakışlarında birkaç insan gülümsemesi arayacaksın ama farkında olmadan daha derin bilinmezliklerin kör, sağır ve karanlık diplerine dalacaksın, kaybolacaksın… işte bu noktada beklide hiç fark etmediğin beni arayacaksın, aynı kulvarda olduğumuzu düşünerek… çok yanılıyorsun sevdiğim beni de bulamayacaksın yanında… evet belki görünüşte aynı kaderi paylaşıyor, aynı şeyleri yaşıyoruz ama yinede bir fark var ki aramızda bu bizi birleştirmeyecek en büyük neden, sen hak ettiğin ben ise hak etmediğim yerdeyim…



leylaaam

leylaaam resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Sen Bu Şiiri Okurken.....>
  22.Ara.2010 Çar 01:13:45



Yüreğine gözyaşını çizen,
bir hüznün ressamıyım,
deniz feneri kadar yalnız,
bir martı gibi deniz üstünde
Umut arıyorum.

Biricik aşkım ; Ne zaman bir sözcük salsam koynuna sıcak karşıladın hep.Yine öyle olsun ne olur.

Bedenine gurbet ruhumun yegane koruganı,kuytusu aşkım.Görüşmeyeli çok bulut biriktirdi gökyüzü.Çok sigara içtim tekbaşına,puslu camların ardında.Sensizim,sensiz olduğum için yalnızım.Umutlarım dara düştü.Ne yıllara nede yollara inancım kalmadı artık.

Gecenin karanlığında kesik bir kol kadar yalnızım.Kulaklarımda bir yitirişin zılgıtları.Sustu davullar.Gecenin karanlığında can çekişen bir sokak kedisi kedisi kadar çaresiz ve yalnızım.Duymuyorsan feryadımı,sussun davullar.

Büyük bir istekle yuvasından ilk kez çıkan acemi bir karınca gibiyim sevdanın sokaklarında.Kocaman bir yiyecek bulmuşum taşıyamıyorum.Taşısamda yuvanın yolunu unutmuşum bulamıyorum.Üstelik "O bizim" diyen başka gözler var başka bir yuvadan üzerime kızgınlıkla dikilen.Olmayacak bir umudu azık edemiyorum yüreğime.

Biricik aşkım ; Gözlerim sulu bir yalnızlık içinde gecelerle gecelerce cebelleşmekten,masallardaki yitik ülkeyi aramaktan yoruldum.

Yürüyemiyorum.Umutsuzluklarım korkularımla elele vermişler ayaklarımdan sürüyorlar.Gidiyorum.

Hoşçakal.


leylaaam

leylaaam resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Sen Bu Şiiri Okurken.....>
  22.Ara.2010 Çar 01:05:07


Elime son kez aldim kagit kalemi, Bu sana son mektubum. Postaci son bir kez haber getirecek...Benden sana. Canim bilirim aldirmazsin hiçbirseye, Ne sevgiye ne de hislere. Simdi elimde bir sigara var, Bugün çok içtim. Bilirim kizacaksin, "Içme demistim" diyeceksin,
Ama ben yine ayni cevabi verecegim: Dertliyim.
Son kez bu . kalp derdinle dolu. Bu mektubumda Seni ne kadar sevdigimi Özledigimi yazmayacagim. Artik degistim ben. Senin umursamaz tavirlarindan biktim SERSERIM. Takmiyorum artik ben de seni. Hani bende bir resmin varya, Arkadasima verdim SERSERIM. Çok begenmis seni, "Al senin olsun" dedim.
Ama dikkat etmesini de söyledim, Olur ya çikarsaniz "Boynuzlamasin seni" dedim.
Yüzünün seklini görmeni isterdim SERSERIM. Bu mektup digerine benzemiyor degil mi? Dün gece yiktin, öldürdün beni SERSERIM. Dilindeki hece bir kursun gibi saplandi yüregime.
Tüm gece kanadi durmadan, Gözlerim doldu aglayamadim. Yataklara düstüm ne zamandir.
Ama iyi oldu aslinda. Seni umursamiyorum artik, Sen ne demistin SERSERIM. "Üzülme!" Üzülmüyorum zaten gülüyorum.
Bu acilarin getirdigi mutsuzlugu seviyorum. Lanet olsun sana SERSERIM.
Bu kadar degersiz miydi sevgim? Biliyorsun ben seni çok sevdim. Bu sana son mektubum SERSERIM. Yak istersen,istersen baskalarina okut. Ya da evet Içip içip agla, Ama sunu bil ki bu sana son mektubum.
Bundan sonra hain yazar mezar tasinda Bir ölüsün artik sen hatiralarimda...


SERSERIDEN CEVAP

Bugün hiç beklemedigim bir anda, Mektubunu aldim GÜZELIM. Son mektubum demissin, inanmam! Sen dayanamazsin bensizlige, Erirsin,bitersin günden güne.
Bak ne diyorum GÜZELIM Gönlün olsun,birkaç gün daha çikalim Sevinirsin belki.
Hediye olur ya da bir elma sekeri. Sen bensiz yapamazsin GÜZELIM. Seni öptügüm o ilk ani hatirla, Nasil da çocuklar gibiydin,
Bayilacaksin diye korkmustum GÜZELIM.
Ben senin gibi neler geçirdim elimden,
Bilirim haberim yok sevmeden, sevilmeden. Sen beni gerçekten sevdin mi GÜZELIM?
Sana bu mektubu meyhaneden yaziyorum, Biraz önce birkaç çocuk dövdük GÜZELIM, Onlarin serefine içiyoruz.
Bak GÜZELIM! Ben sana ne demistim hatirlamiyorum "Üzülme" yazmissin Sahiden dedim mi? Içkiliyken herhalde, bilirsin. "Yiktin" yazmissin Sahiden yikildin mi? Umursamazsin sanmistim Takmazsin diye ummustum,
Ama madem beni unuttun, Bu sana son sözüm olsun
Ben de seni sevdim haberin olsun GÜZELIM.



KIZIN ARKADASIN`DAN SERSERIYE

Seni tanimiyorum serseri, Ama arkadasim seni çok sevdi. "Son mektup" demisti dogru, Hem o seni çoktan unuttu. Seni çok begendim be serseri, Belki seversin, belki de... "Güzelim" demissin bizimkine, Ben de seni zevkli bilirdim. Ben ondan daha güzelim. Bak serseri! Ben seni ondan daha çok severim.

Telefon numarami yaziyorum,arkada, Onu aradigin gibi beni de ara. Ayrica senin güzel gariplesti bu ara "Kalbim agriyor" diyor, Doktor bir teshis koyamiyor.
Aman canim o da bir baska, Aglasa da gülüyorum der etrafa Sakin unutma beni ara.


SERSERIDEN ARKADASA

Bak kizim ben seni sevmedim daha en basta, Ben güzelimi sevdim herseyden çok.
O bana "serserim" derdi canindan koparcasina, Sen ise "serseri" diyorsun sokakta kalmisçasina.
Senin gibi arkadas olmaz olsun.
Güzellige gelince,kimse yarisamaz benim GÜZELIMLE. Simdi birak bunlari "son mektup" derken yalan sanmistim Daha beter içer oldum, Her gece sarhosum.
Bir daha ki mektupta güzelimden bahset bana. Simdi gerçekten mutlu mu? Yoksa baskasini mi seviyor?
Hasta demistin,kalbinden hasta Yoksa bu ask hastaligimi?
Benden baskasi ile... Çabuk yaz arkadas
Herseyi arkadas, herseyi anlat bana.
Anladim ki yasayamam ben onsuz bu dünyada.


ARKADASTAN SERSERIYE

Afedersin serseri yanlis yapmisim ben, O seni gerçekten çok sevmis. Son nefesinde bile adini söyledi, Yüregim parçalandi,anlayamazsin. SERSERIM" deyisini duysaydin gözleri kapanirken.
Askin öyle sarmis ki bedenini Kaybedince, yasayamadi öldü iste.
Son mektunda ne yaptin? Içip içip agliyor musun?
O simdi mezarinda huzurlu yatarken, Yilanlara bile seni anlatir süphen olmasin.
Zaten mezar tasinda
"SENI SEVMISTIM SERSERI"
Yazisini görünce anlarsin. Belki bir umut vardi yasamasinda, Ama senin de ciddi olmandi.
"Birkaç gün çikalim" demissin ona. "Elma sekeri olur" demissin. Iste o vurdu senin güzelini, Indi zavallicigin yüregine.
Simdi mezarinda derin bir uykuda, Sevgisi de sonsuzlasti onunla.
Aslinda o hiç istemedi öldügünü bilmeni Ama dayanamadim yazdim iste. Simdi ne yaparsin,nasil yasarsin? Içer misin, adam mi döversin?
Sen de onu sevmissin öyle yazmissin,
Öyleyse birak askiniz yasasin.

SERSERININ ODASINDAKI NOT ;


Sana GeLiyorum GüzeLim..
SeNi SeviyoRum GüzeLim


leylaaam

leylaaam resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >Şiir Köşesi...>
  21.Ara.2010 Sal 17:00:37
Benden Uzakta Olan Senden/ Daha Uzağa Bir Yere
 Benden Uzakta Olan Senden/ Daha Uzağa Bir Yere
özlemle beklediğimiz gecede ki düşlerimiz
artık geceye teslim etmiyor kendini...
"seviyorum " dedik de belkide biz
vuslatın değilde ayrılacağımız günün
yolunu bekledik
yağmur yağarken çarpan duvarlara
belkide sen/ ben değildik
yalnızlığımızdır belki de
Benden Uzakta Olan Senden/ Daha Uzağa Bir Yere
bırakmadım vazgeçmedim...
senin bütün çabalarına rağmen
ellerini asla bırakmadım
ama şunu bildim;
"sevmek sevdiğini özgür bırakmaktır yeri geldiğinde
belki de çekip gitmemdir artık"
Benden Uzakta Olan Senden/ Daha Uzağa Bir Yere
ben sana konuşmadım hiç
sen zatan susmayı tercih ettin başından beri
ben sadece şiirlerimde konuştum...
sen de okudun ve dinledin mısralardan
Benden Uzakta Olan Senden/ Daha Uzağa Bir Yere
hep bekledim
kök salmış bir bitkinin kökünde
"seni seviyorum " demeni
"gel hadi şimdi söyle bana" desem
yok... "seni seviyorumlar" azaldı bende
susuz kaldı çatlamış toprak gibi dudaklarım
"hadi şimdi öp desem beni "
hissetmeyeceğim yüreğini
yüreğim sancılı yüreğimde ki küllenmiş bir kor...
Benden Uzakta Olan Senden/ Daha Uzağa Bir Yere
şimdi "hadi sarıl bedenime " desem
yok artık.... bedenim yanan bir alev değil
buzullarda sıkışan...
içinde ruh olmayan bir barınak sadece
Benden Uzakta Olan Senden/ Daha Uzağa Bir Yere
sesim çıkmıyor ve ben
fısıldayamıyorum bile...
bu aşk büyük geldi bize... çok uzak
çok uzaklara hemde çok uzaklara attı kendini
hemde benden uzakta olan senden
daha da uzak bir yere


leylaaam

leylaaam resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >Beni Benden Aldın Çok Uzaklara Gittin>
  21.Ara.2010 Sal 16:29:36
Yağmur Saçlı Kız





Yağmur Saçlı Kız


Yağmur saçlı Kız unutma! bir tek seni sevdim ben, bir tek seni özledim ... Sen benim ilham kaynağımdın, sevinç tomurcuğum, sevgi çağlayanım, hayat pınarımdın bir zamanlar... Bir zamanlar saçların bahçemin nazlı çiçeğiydi her dokundukça yeşeren, okşadıkça kokulu güller açan; doyamazdım bakmaya, dokunmaya kıyamazdım... Ellerimi tuttuğunda tanımsız bir sevinç kaplardı içimin denizlerini; gökyüzü benim olurdu, yeryüzü benim...

Yaşamak bir rüyaydı seninle Yağmur saçlı kız, en güzel rüya sendin. İlkbaharda gökkuşağım olurdun, yazmevsiminde yağmurum, sonbaharda rüzgarım, kışmevsiminde fırtınam olurdun, her halini severdim senin...

Seni görmediğim gün bir şeyler eksik gelirdi bana, yabancı kalırdım hayata. Hüzünlü ırmak kuşları gibi bekler dururdum bir kıyıda, sen gelir geçersin diye...

Ne güzeldi özlemin çiçeklerinde yağmur yağmur gülüşün, geçişin her sabah gülümseyerek kapımızın önünde; rüzgarın saçlarına vuruşu, fistanının savruluşu rüzgarda ne güzeldi...

Yazyağmurum olur ıslatırdın beni, güzgüneşim olur ısıtırdın. Düştüğüm her kuyuda gözlerindeki sevdalı imgeye tutunup çıkardım yeniden yeryüzüne, kirpiklerinde dinlenirdi ruhum...

Beyazlar içinde gelirdin her gelişinde, nazlı utangaç bir gülüş olurdu dudağında, yanağında dağ gülleri; nefesinde serin serin sevgi olurdu. Yasemin kokulu bir sevinçle süslenirdi gönlümüz, ay kokardı bakışların, oturup yıldızları seyrederdik saatlerce...

Şimdi geride kalan zaman dilimlerinde kare kare mutluluklar geçiyor gözlerimin önünde, korkular, tehtitler geçiyor... Ne zaman seninle buluşsak çabuk geçerdi zaman, kırmak isterdim dünyadaki bütün saatleri, zincire vurmak isterdim zamanı...

Korka korka buluşurduk kuytu yerlerde, sarılıp dururduk biribirimize, sadece gözlerimiz konuşurdu. Sonra ayrılırdık istemeye istemeye. Sorguya çekerlerdi seni, döverdi kardeşlerin, elimden bir şey gelmezdi. Gözyaşların gücüme giderdi, oturup ağlardım senin yerine...

Unutma! Bir tek seni sevdim ben, bir tek seni özledim bahar gülüşlüm... Derlerki, insan hayatında bir kez sever,bir kez aşık olur ama ben seni milyon kere sevdim hayatımda, milyon kere aşık oldum...

Şimdi buluştuğumuz yerden ne zaman geçsem içim burkulur, gözlerim durup durup dolar. Her esen yelde, yağan yağmurda, çağlayan ırmakta, uğuldayan ormanda senin kokunu duyarım çünkü...

Anladım ki, bütün iççekişler sevgililerine kavuşmayan sevdalıların hüzünlü gözlerinden gelirmiş, yaşamın kıyısında kırılmış tomurcuklardan...

Şimdi acılar simsiyah bir sarmaşık esrarıyla büyüyor bedenimde her gece, inciterek sarıyor yüreğimin yalnızlığını... Yokluğun bir rüzgardır şimdi eser gönlümün soğuk duvarlarına her gece. Gözyaşlarım yağmurlara karışır, yağmurlar gözyaşlarıma, düşer damla damla yitirilmiş sevda közlerine...

Hani hatırlar mısın? Masal güzeli nineciğin o akşam aşkımız için anlattığı masalı! Bu masalı her hatırladığımda yüreğim yanıyor yağmur saçlı kız...

Karlar Prensi İle Güneşin Kızı

“Karlar prensi güneşin kızına aşık olmuş. lakin birleşmelerine olanak yokmuş. biri soğuğun prensi biride ateşin kaynağı. karlar prensi birgün dayanamamış koşmuş sevgilisine ve kucaklamış onu. o andada eriyivermiş sevgilisinin kollarında. işte dünyaya ilk yağmur o zaman yağmış. bundan sonrada ne zaman yağmur yağsa güneş matem tutup ortadan kaybolurmuş. yağmur bitiminde ise gökkuşağı dünyanın bu en büyük aşkı anısına gökyüzünü sararmış boydan boyaaa...”


Özlem tek yönlü uzun bir yol işte Yağmur saçlı kız, gidipte dönüşü olmayan... Aklıma düştükçe bakışların, bir hüzün şarkısı kırılır kalbimde, ki, canıma batıyor kırıkları her defasında..
Hiç çiçeklenmiyor dallarım artık, meyve de vermiyor. Kalbimin batısında battı güneş, doğusunda ise güneş yok...

Ah yıllar ah! Şarkılardaki gibi her şeyi yıpratır, yorar, yaşlandırır ve alıp götürür bilinmeyen bir meçhule doğru...





leylaaam

leylaaam resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >Beni Benden Aldın Çok Uzaklara Gittin>
  21.Ara.2010 Sal 16:24:50



Sevmeyi Bilmek


“İnsanların çoğu, kaybetmekten korktuğu için, sevmekten korkuyor.
Kendisini sevilmeye lâyık görmediği için, sevilmekten korkuyor.
Düşünmekten korkuyor, sorumluluk getireceği için.
Duygularını ifade etmekten korkuyor, reddedilmekten korktuğu için.
Yaşlanmaktan korkuyor, gençliğinin kıymetini bilmediği için..
Unutulmaktan korkuyor, dünyaya bir şey vermediği için.
Ve ölmekten korkuyor, aslında yaşamayı bilmediği için.”
W. Shakespeare

Bir ninniyi kıskandıracak kadar güzel sesiyle çakıl taşları arasından sızıp gelen su, çimenler, dağ çiçekleri, ceylanlar, kuşlar, denizler, yeni doğmuş süt kokan bebekler, güller, toprak, rüzgarda nazlı nazlı devinen yapraklar, ağaçlar, kısacası her şey. Ne yana baksam her şey bana insanları anlatır. İnsanların inceliğini, duyarlılığını, insancıllığını, sevecenliğini ululuğunu, yaratıcılığını, sanatçılığını.

Dünyada bunca yıkım, kıyım,zulüm,ihanet ve kötülükler olmasına rağmen; yine de insanlar hakkında kötü düşünemiyorum. İnsanları öylesine güzel, öylesine derin, anlamlı, zarif, sevimli düşünüyorum ki; onları güneş gibi sıcak, toprak kadar vefalı, su kadar temiz, çimenler gibi zarif, ceylanlar kadar güzel, kuşlar gibi özgür ve verimli bir toprak kadar üretken ve olgun düşlüyorum.

Ya güller? Gülleri anlatacak kelime bulamıyorum. O üstün gururlu, minnet nedir bilmeyen; kendinden, güzelliğinden emin güller..... Güller bana daima genç kızları hatırlatır. İnce, hassas, kızararak bakan, soluveren, hemencecik küsen, kırılan; tatlı bir söze, bir gülümseyişe hemen yüreğini açıveren halleriyle, genç kızları hatırlatır... Güller ki; her yaprağı binbir anlam, binbir renk, ahenk dolu.

İnsanlar, silahlar üretip akılalmaz savaşsalarla cinayetler işleyeyerek güçsüzlere haksızlık edip, açlık ve sefaletin kol gezmesine seyirci kalsalar da , intikam peşinde koşup; ırkçılık ve dini bağnazlıklarla ilkel davranışlar göstererek beni zaman zaman hayal kırıklığına uğratsalar da; her şeye rağmen yine de insanları güzel düşlemekten kendimi alamıyorum. Çünkü insanları yeryüzünün en değerli varlığı olarak görüyorum. Vicdan, adalet, merhamet ve sevgi gibi değerli unsurların yalnızca insanda var olduğunu ve bu unsurların, insanı insan eden ögelerin en başında geldiğini unutmadan yaşıyorum.

İnsanı insan eden bir diğer öğe ise bilinç ve düşüncedir. Duyguysa, olaylar karşısında ve yaşamda insanların hissettikleri şeylerdir. Örneğin, acı veya sevinçtir. Korku, heyecan, endişe, acımadır. İyilik, dostluk, güzellik, adaletli ve vicdanlı olmak gibi değerler, salt insana özgü bir olgudur. Çünkü insan sosyal bir varlıktır. Aydınlık ve karanlık nasıl biribirinin zıddıysa, iyilik ve kötülük ya da güzellik ve çirkinlik de biribirinin zıddıdır. Ama evrende her şey iç içedir ve beraber yaşar. Karanlık nasıl ki kötülüğü, çirkinliği, körlüğü, cehaleti, zulmü, haksızlığı, adeletsizliği, vicdansızlığı, sevgisizliği, hoşgörüsüzlüğü temsil ediyorsa; aydınlık da iyiliği, güzelliği, ilgiyi,doğruyu, dostluğu, merhameti, dürüstlüğü, adaleti ve vicdanı temsil eder. Unutmayalım ki, tabiatı güneş aydınlatır, insanı da bilgi. Bilgi, eğer iyinin ve vicdanın hizmetinde ise, bilginin hakça paylaşılması, adaletin hayata geçirilmesi mümkün olur. Aksi takdirde haksızlık, vicdansızlık, zulümler ortaya çıkar.

Yirmibirinci yüzyılda, bilgi çağında yaşıyorken; insanın inancına, diline, kültürüne, bilincine, düşüncelerine, görüşüne ket vurarak, baskı uygulayarak, hakaret ederek bir yere varmaya çalışan sırtlanları anlamakta ve anlatmakta güçlük çekiyorum. Tertemiz bir suyu bulandırmak ne kadar kolaysa, bir insanı dininden, inancından, renginden, dilinden, tipinden, ırkından, dünya görüşünden dolayı hor görmek, aşağılamak, iftira atmak da o kadar kolaydır. Zor olan; insanı, insan olduğu için sevebilmekte, onun bize benzemeyen yanlarını hoş görebilmektedir.İnsan gibi sosyal bir varlığa da zor olan yakışır.

Öyleyse
Önemli olan insana saygı duyabilmek, insanca yaşamayı ve yaşarken de paylaşmayı öğrenebilmektir. Dünyada her insanın, her milletin yaşam hakkına saygı duymayı, insanları anlamayı ve en önemlisi de hoşgörüyle bakmayı öğrenmek, onların hakkını da kendi hakkıymış gibi savunmak, insan olmanın gereğidir. İnsanları diğer canlılardan ayıran özellikler de bunlar olsa gerek…Bu gereği yerine getirmek, son derece hassas ama bir o kadar da basittir. İlk bakışta zor görünse de.

Ama ne yazık ki sırtlanlar, gün aydınlığını sevmezler. Güzellikler onların meselesi değildir. Onların gülistanı çirkinliklerdir. Nefrettir, kindir, düşmanlıklardır. Onların hiç kimseye merhameti, sevgisi, saygısı olamaz; hatta kendilerine bile. Yürekleri, beyinleri, kan, kin ve nefretle doludur. Erdemleri, namus anlayışları bacakları arasındadır. Buna bağlı olarak beyinleri ve yürekleri de namus anlayışları kadar kirlidir.

Bence bu dünyada ihtiyacını duyduğumuz ve muhtaç olduğumuz en önemli şey sevgi, dostluk ve hoşgörüdür. Küçücük bir tebesüm ve tatlı dil, karşımızdakine verebileceğimiz en güzel hediyedir. İnsanlar sevmeli, şartlar ne olursa olsun sevmesini bilmeli. Hayata hoşgörü ile bakılınca, olaylar yumuşuyor. Bunu hepimiz biliyoruz mutlaka, ama yine de hoşgörüyü söylemeliyiz biribirimize, hatırlatmalıyız. Çünkü yaşamın tadı ayrıntılarda gizlidir, yaşamak sevmektir, hissetmektir, anlamaktır.

” Bir kızılderili dede ile torunu evlerinin önünde oturmuş, biraz ötede boğuşan biri siyah diğeri beyaz iki köpeği seyrediyorlarmış. Torunu sormuş:
“ Neden iki tane köpek besliyorsun?
Dede yanıtlamış:
“ Onlar benim için iki simgedir evlat. İyilik ve kötülüğün simgesi... İyilik ve kötülük de içimizde böyle sürekli mücadele eder durur.”
Torun sorar:
“ Peki, sence hangisi kazanır mücadeleyi?”
Bilge reis derin derin gülümser ve der ki:
“ Hangisi mi evlat?...... Ben hangisini daha iyi beslersem o kazanır...”

Sevgi, insanlara bağışladığımız bir duygu, bir armağan. Bu yüzden bazen tek taraflı da olabiliyor ve bu yüzden bunu hiç tanımadığımız insanlara da bahşedebiliyoruz.

Severek yaşamak güzeldir, severek yaşamanın güzelliğini ve önemini farkedenler de güzeldir… Dünyada bir şey olabilmenin ötesinde çok daha önemli bir şey var aslında; o da insan olabilmek. İnsan olabilmenin ilk koşulu ise; yüreğinde sevgi ve merhamet taşıyabilmektir. Yoksa kim olduğumuzun, nereden geldiğimizin, hangi ülkenin pasaportunda adımızın yazılı olduğunun ne önemi var! Bu dünyada, sadece insan değil miyiz? Bu dünyada bizim yaşam hakkımız kadar, başkalarının da yaşama hakkı var. İnsan dediğin odur ki; nerede ve kime yapılırsa yapılsın, birine yapılan zülmü, haksızlığı, vicdansızlığı, her zaman yüreğinde hissedebilsin, bunu kendisine yapılmış gibi görebilsin..

Yeryüzünde ki bütün insanlar insanlık bahçesinin çiçekleri değil midir? Öyleyse hiç bir devletin, ırkın, insanın, inancın yada gücün bu çiçekleri ezmesine, soldurmasına fırsat verilmemeli, müsamaha gösterilmemelidir. Bütün halkların, toplum yada bireylerin kutsal olan yaşama hakkı korunmalıdır; Hatta kültürlerinin gelişmesine katkı sunulmalıdır. Bu dünya hepimizin. Bu dünyada herkese, bütün halklara ve kültürlere yetecek kadar yer var. Yeterki cehalet, siddet, baskı ve inkar yerine, hosgörü sevgi saygı hakim olsun...

Öyleyse Türk - Kürt, Alman – Rus yada Müslüman - Hıristiyan olmanın ne önemi var, söyler misiniz? Aslolan- hepimize bir hayatın bahşedilmiş yada armağan edilmiş olması değilmidir?

“Allah`ın bile insanlar hakkındaki hükmünü, ömürleri sona erdikten sonra verdiğine inanırken...
Biz kim oluyoruz da insanlari birkaç kez görmek, iki-üç yazı okumak, birkaç dedikodu dinlemekle... Yargılama hakkına sahip olabiliyoruz!” diyor Dale Carnegie...

Herman Hesse de diyor ki:” Ben vatanseverim ama, önce insanım. Her ikisinin bir arada yürümediği yerde daima insana hak veririm.”

O halde, neden başkalarının hep bizden farklı yanlarını göz önünde bulundurup da, neden biraz da bizimle ortak yanlarını bulup ortaya çıkarmaya çalışmıyoruz? Sonradan yaratılan ve dayatılan dil, mezhep, ırk, tarikat, kültür, bölgecilik, şeyhlik, aşiretcilik gibi kavramlar yüzünden çıkan savaşlara, katliamlara, haksızlıklara karşı durmuyoruz? İnsanlığın ortak değerleri olan hoşgörü, sevgi, saygı, barış, özgürlük, bireysel hak, adalet gibi evrensel değerlere inanmakta, kim ne zarar görebilir? İnsani duygulardan yoksun ve insanlıktan nasibini alamamış sırtlanlardan başka, kim bu ortak değerlere karşı çıkabilir?

Yılgınlıkların, yorgunlukların damarlarımızda dolaşıyor olması bizi bıktırmamalı, yıldırmamalı; bizi insani değerlerden uzaklaştırmamalı. Bedenimizde, sevgiye açık bir yüreğimiz olduğunu unutturmamalı. Çünkü bize, herşeyden önce yüreğimiz gerekli. Sevgiyi görmek, duvarını örmek ve sevgiyi çevremize sunmak için, önce yüreğimiz gerekli bize. Bozgunlardan ve sevgiyi kirleten yozluklardan yılmamak için, korkmamak için bize sadece yüreğimiz gerekli.

Düşüncelerimiz, yargılarımız, önyargılarımız; o yakıcı ve yıkıcı yıldırımların beynimize ulaşmaması için ne kadar barajlar, dalgakıranlar, duvarlar inşa etse de, ne kadar tarihsel, kültürel, ideolojik, gündelik paratonerimiz olsa da, bir yerden sonra, en azından şöyle kendi yüreğimizle başbaşa kaldığımızda , eminim bu gerçeği anlarız.Bir kez olsun, biz de yürekten o soruları sorarsak kendimize, mutlaka anlarız sevginin gücünü. Ya da en azından sormak durumunda kaldığımızı varsayarsak, anlarız...


leylaaam

leylaaam resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >Beni Benden Aldın Çok Uzaklara Gittin>
  21.Ara.2010 Sal 16:24:20




Bilseydim Sever miydim?



Bilseydim;
hep böyle sessiz kalır bu şehir sensiz?
hep böyle hüzün kokar geceler?
hiç hayal kurar mıydım

bilseydim ayazda öksüz kalır düşlerim
kar yağar hep gönül şehrime
semtine uğrar mıydım?

bilseydim yaralı bir tren ömür
her durakta seni arayacağım
bulutlandığında gözlerim
içimde umutlar besleyip
rüzgarlara soracağım

bilseydim kırılır kolum kanadım sen giderken
bilseydim göz göz olur yüreğim seni beklerken!
bilseydim üşür ömrümün goncası seni özlerken
sana gönül verir miydim?
sevgilim der miydim?

Bilseydim;
üşürüm hep sensiz geceler de
nemli kirpiklerle sarılıp yastığa
her gece ah çeker miydim?
Leyla’sını yitirmiş mecnun misali
aşk çölünü bekler miydim?

her yandığında yüreğim
sevgiye, şiire, sığınır mıydım?
dolanır mıydım kördüğümlere?
yarasalar uçurur muydum kör karanlığa
kahrolur muydum aşk için?

Bilseydim;
özlemin adıdır yazılan şiir,
biraz sancı, biraz acı
her seven biraz Mecnun
her sevdanın sonu ayrılık

ve bilseydim nankördür aşk
sana kalbimi verir miydim?
seviyorum der miydim?

Bilseydim;
bir ömür hep seni bekleyeceğim
üşüyen yaralarımla hep seni özleyeceğim
mevsimlerin koynunda yaralı kalır kır çiçeğim
kahrını çeker miydim?
büker miydim boynumu

Bilseydim;
özler miydim seni
yollarını gözler miydim
kurar mıydım onca hayal
boynumu büker miydim
uğruna gözyaşı döker miydim

Bilseydim;
kırık bir dal yalnızlığı ömür
karalar bağlar mıydım aşk için?
bulut olup ağar mıydım
yağmur olup yağar mıydım
öksüz çocuklar gibi mahzun ve biçare
oturup bir köşede gizli gizli ağlar mıydım


leylaaam

leylaaam resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >Beni Benden Aldın Çok Uzaklara Gittin>
  21.Ara.2010 Sal 16:23:23
.






Kar Yağıyor bu Şehire!.. Ve Sen Yoksun



Senden ayrılalı kaç yıl oldu, kaç asır geçti, kaç yaz, kaç kış, kaç gün, kaç ay..? Saymadım.. Sen giderken ardında bir dağbaşı yalnızlığı bıraktın bana. Bir çöl ıssızlığı, yokluğun kimsesizliğim oldu, yokluğun kederim, söyle şimdi ben nerelere giderim… Yağmurlar bu şehre kızgın artık, yağmıyor sokaklara… Şimdi kar içinde bedenim, buza döndü dünya...

Sen gittin kar yağıyor bu şehire! Ve ben üşüyorum, gökyüzü yere dökülüyor sanki, bembeyaz bir gülücükle, nazla... Gözlerimin içinde bir eski hikaye geziniyor sokakları... İnsanlar farkında değil, bilmiyorlar bu hikâyeyi…

Hani hayallerimiz vardı geleceğe dair, mutluluk dolu. Rüzgarlar savurdu, ulaşamayacağımız yüksek dağlara yağdı.
Öyle de olsa koynumda hala mavi mavi hayaller taşıyorum sana dair... Sen gideli yüreğim yangın, gözlerim buğuludur benim...Kar yağıyor bu şehire ve sen yoksun, üşüyorum!.. Yoksun!.. Gözlerime, dudaklarıma, yüreğime yağıyor kar!..

Giderken ardından son bir çığlığımı ekleyebilmiştim sadece... Giderken "beni de al" diye bağırabilmiştim sadece... Ama nafile duymamıştın...



Yıllarca hayalinle yaşadım bu kahrolası yerde, hayalinle avundum senden uzaklarda da olsa, bir tatlı sözüne, bir tebessümüne hasret kaldım…. Sen bir serap gibi yıllardır içimin çöllerinde; yaklaştıkça uzaklaştın benden, uzaklaştıkça yaklaştın... Bilki hayalin bile serinliktir kavrulan ruhuma, üşüyen yüreğime sıcaklıktır…

Gel ey sevgi meleğim, cangülüm, bir bahar sabahı toprağıma can olmak için gel!.. Damarlarıma kan olmak için gel!.. Hasretlik boyu uzayan raylarda, gönlünün sıcaklığına muhtacım...

Bilki, kaynağı sendedir mutluluğumun, çaresi sendedir yüreğimin. Uzaklığın çekilmiyor, uzaklığın işkence… Ne zaman seni düşünsem şiirler dökülüyor kar gibi kaldırımlara, şarkılar ağlıyor yokluğuna..

Uzak dağbaşlarının serin seherlerinde, gökyüzünü süsleyen gözlerini aradım kaç kez. Seni ararken ırmaklara döktüm derdimi, rüzgârlara döktüm. Bin `âh`la iniledi dağlar, bin `âh`la aktı pınarlar, `âh`ımdan kan damladı gül yapraklarından, yaralı bülbüller figan etti…

Özlemin bir bulut gibi sardı beni, bir yağmur gibi üstüme yağdı her gece. Damlalar yüreğime vurdukça, seni sevmek her gün biraz daha büyüdü içimde...



Gel ey gül-i rana; gel ey cangülüm, ayakların kanasa da dikenlerden, binbir pusu kurulsa da yollara, prangalar vurulsa da ayaklarına, kırıp zincirleri gel… Gelmezsen yok olurum, tükenirim. Gelmezsen bil ki, ölüme savurur beni hayat…

Geceler boyu hayalinin peşinden koşarken şaşırdım yolumu... Bir uçuruma düştüm, canım yandı, kanadı her yerim...

Gel ki, uzak dağyollarında küçük bir su olup, sevda pınarı gönlüne akayım… Ürkek ceylanlar gibi sokulayım yanına. Gel koru beni zamanın zulmünden, merhametinin gölgesine al… Kucakla beni şefkatinle, yüreğime bıraktığın o kutsal ışık için, aşk için kucakla…

Her gece ismini anarım gecenin en ıssız saatlerinde. Korkuyorum senden uzaklarda sensiz, yüreğim sensiz dağbaşı ıssızlığı, yüreğim sensiz en karanlık gece... Sana doğru kayıyor gönlümün bütün yıldızları, sana doğru akıyor gönlümün ırmakları…

Uykusuzum her gece böyle, yorgunum sensiz.
Hani diyorum bir gece hasretini yüklenerek çıkıp gelsen, ısınsa üşüyen duygularım. Sonra başımı koysam dizlerine kapansa kirpiklerim; uyusam, bir daha hiç uyanmasam…










leylaaam

leylaaam resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >ßoşver elimi tut ...!>
  21.Ara.2010 Sal 01:48:23
Özlemek Güzeldir / Hayal Etmektir Özlemek |   |Özleyecek, hasretini çekecek bir şeyi olması güzel insanın.
Özlem çekmek güzel şey... Özlemini çekecek bişeyi olmak...
En büyük üzüntüleri, acıyı bile özlemek.
Bir çift güzel gözü özlemek, asla kavuşamayacağın, hatta bilmediğin birini özlemek..
Ulaşılmazı özlemek, erişilmezi..Özlemek güzel şey. Özlemek o yakıcı, kavurcu duygu.. Kaynakwh webhatti.com: || Özlemek Güzeldir / Hayal Etmektir Özlemek ||

Özlemeye değer birini bulmuş olmak demek özlemek çünkü... Özlenesi yaşantısı ve anıları olmak demek... Dokunmayı özlemek, sarılmayı ve gülmeyi ve gözlerine bakmayı özlemek... Sohbet etmeyi en iyi arkadaşınla, gözlerinin içi gülerek...
Bir gülüşü özlemek...

Yüreğinin güzelliği gözlerine değen bakışları özlemek...
Aklında biri olmak, aklında olmaya değer birini bulmak demek çünkü özlemek... Özlemek yaşamak demek, bırakmamak demek, yola devam etmek demek...

Bir türlü doyamamak demek özlemek, yanındayken bile özlemek bazen, doyamayacağın kadar sevdiğin şeyler var demek çünkü...
Derin uykulardan hasretle uyanmak demek özlemek uykularını kaçıracak kadar hasret çektirenlere sahipsin demektir çünkü...Çılgınca bir özlemle uyanmak sabahları..

Vardır içimizde bir özlem, vardır hasret çeken bir yanımız. Gün batımı akşamlarında bazen dolar gözlerimiz, akan yaş mıdır yoksa aşk mıdır bilinmez. Uzaklara dalar, mahzun bakışlarla arar yürekli sevdaları düşlerimiz. Kalbinin sırça köşkünde bir kıpırtıdır o hissettiğimiz. Nedense hep birşeylerin özlemini çekeriz. Hani özlemek bir yana, özlerken kurduğumuz düşler vardır peşinde koştuğumuz. Varsın inceldiği yerden kopsun dediğimiz. Kaynakwh webhatti.com: || Özlemek Güzeldir / Hayal Etmektir Özlemek ||
özlemek güzeldir,tıpkı özlenmek gibi sonu gelmeyen,bir türlü bitmek bilmeyen bir yolun, sonunu düşünmemektir özlemek.

Karanlık bir gecede yıldızlara sarılmaktır sonsuz sevgiyle
hasretine dayanamadığında gözlerinden yaş akıtmaktır
ve her akan damlada onu görmek,daha çok özleyip daha çok sevmektir.


Özlemek ateşe düşmektir,yandıkça sevgiyi ateşleyendir...
Herşeyi o sanmak,o sandıkça çoğalmak ve onu çoğaltmaktır içinde
o sandığın herşeyin aslında o olmadığını bile bile sarılmak
özlemek hayal etmektir.

Görmesen de sıcaklığını hissetmek...

Tüm benliğinle yanında olmaya çalışmak özlenenin,aynı zamanda tüm benliğinle yanındaymış gibi davranmak...

Özlemek belki de sevmektir deli gibi..
Özlemek güzeldir tıpkı özlenmek gibi..

Özlemek ve beklemenin kutsallığını yaşamak ruhunda
özlemek haykırmaktır özlemini,onun yanında hissetmek bazen,bazen o olmak ,bazen de yaşadığı şehir olup onu içinde yaşatmak gibi..

Kendi havanı ona solutmak,kendi güneşinle onu ısıtmak,bazen ışığı olup aydınlatmak...kendi yağmurunda onu ıslatmak,sokaklarını cesurca ona sunmak...

Onun yaşaması ve onun mutlu olması için elinden geleni yapmak...

Özlemek güzeldir...

Bir gülüşü özlemek...

Yüreğinin güzelliği gözlerine değen bakışları özlemek...

<<123456 78910>>