ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul

sohbet banner
tavla okey sohbet forumu
20 Mayıs 2024, Pazartesi 13:53   
kız arkadaş sohbet linki

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

  paint34> Forum Mesajları
    paint34'e ait Toplam 1439 Forum Mesajı var
<<1...100...131132133134135136137138139140141 142143144>>


paint34

paint34 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Haber >!!! Son Dakika !!! >22 Ağustos ta dünya savaşı çıkacak>
  10.Ağu.2006 Per 20:50:07
Ünlü tarihçi ve İslam uzmanı Bernard Lewis, Wall Street Journal de yayınlanan makalesinde, "22 Ağustos günü İran dan gelecek, İsrail i yok etmeyi amaçlayan çok dehşetli bir saldırı, global kaos yaratabilir" dedi. Bu teori üzerine, 90 yaşındaki Lewis in aklını kaçırdığı yorumları yapılıyor.

Lewis in The Wall Street Journal da yayınlanan son yazısı, İran ın, Miraç Kandili ni kutlayacağı 22 Ağustos ta İsrail i tamamen yok edecek bir nihai darbeyi vurabileceğini gündeme getirdi.

22 Ağustos, Hicri takvimde 1427 yılı Recep ayının 27. gününe denk geliyor. Miraç olarak bilinen ve Türkiye de bu yıl 20 Ağustos ta kutlanacak gecede, Hz. Muhammed in, kanatlı at Burak ile Kudüs ten göğe yükselip cenneti gördükten sonra yere indiğine inanılıyor. Bernard Lewis, İran ın aynı gün İsrail i imha etmeyi deneyebileceğini tartışmaya açtı.

İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, 12. İmam geleneğine kuvvetle inanan Şii ekolden geliyor. 874 de ortadan kaybolan İmam Mehdi nin, Allah tarafından canlı tutulduğu, saklandığı ve "global bir kaos zamanında" döneceğine inanılıyor.

Lewis, "İslam da, Yahudilik ve Hıristiyanlık ta kozmik mücadele ve kıyametle ilgili inançlar mevcut. Yecüc-Mecüc, Deccal, Armagedon örnekleri ve Şii müslümanlarının uzun süredir bekledikleri Kayıp İmam ın (Mehdi) dönüşü ile de "kötülere karşı" nihai zafer kazanılmış olacak" diye yazdı.

Mahmud Ahmedinejad, İmam Mehdi nin dönüşü için "bir aracı" olabileceğini düşünüyor. Lewis e göre, bunun için de, İsrail i yok etmeyi amaçlayan çok dehşetli bir saldırıyla global kaosun zemini hazırlanabilir.

Bernard Lewis, Wall Street Journal gazetesinde, Ahmedinejad ın, Mehdi nin dönüşünün "şimdi" olacağına inandığını yazdı. Lewis, "Ahmedinejad ın 22 Ağustos için ne tür planlar yaptığı açık değil, ancak bu olasılıkları da unutmamak akıllıca olabilir" dedi. Lewis, İran ı caydırmanın en iyi yolunun, Tahran çıkışlı arzu ve düşüncelerin, bunları paylaşmayan diğer Müslümanlar ı tehdit ettiğinin anlatılması olduğunu da ifade etti.

Prof. Lewis in dünkü makalesine, The Guardian ın internet sitesinden hemen yanıt veren Brian Whitaker, "Bush un gözde tarihçisi" diye tanımladığı 90 yaşındaki Lewis in "tamamen aklını kaçırmış olabileceğini" yazdı. The Guardian ın Ortadoğu editörü Whitaker şöyle dedi: "Bu tür sözde dini korkutmacalar ABD de pek tutulur. Özellikle de cihada inanan Hıristiyanlar arasında. 90 yaşındaki Lewis aklını tamamen kaçırmış olabilir, ancak Beyaz Saray tarafından çok tutuluyor. Hatta geçen nisan ayında Başkan Yardımcısı Cheney in doğum gününde şeref konuğuydu. Wall Street Journal da kendisini bilge kişi olarak tanımlıyor."

Kaynak : superonline.com



paint34

paint34 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Öylesine muhabbet >***Şuan MSN Kişisel ileti Bölümünde Ne Yazıyor***>
  10.Ağu.2006 Per 20:41:42

 

MSN de kişisel ileti ne demek



paint34

paint34 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Haber >!!! Son Dakika !!! >Zimmetçi memur kendini ihbar etti...>
  10.Ağu.2006 Per 20:39:21

Zimmetçi memur kendini ihbar etti

Sivas ta Türkiye Demiryolu Makinaları Sanayi A.Ş. de (TÜDEMSAŞ) saymanlık memuru olarak çalışan 29 yaşındaki Dilaver Salar zimmetine 35 bin YTL geçirdiğini belirterek kendisini polise ihbar etti

 

Mali İşler Daire Başkanlığı nda 7 yıldan bu yana saymanlık memuru olarak çalışan Dilaver Salar, 1 Şubat- 2 Ağustos 2006 tarihleri arasında sosyal tesisler hesabındaki parayı vezne hesabına yatırıyormuş gibi yapıp toplam 35 bin 045 YTL 68 YKr parayı usulsüz olarak zimmetine geçirerek ihtiyaçları için kullandığını belirterek kendisini polise ihbar etti. Yapılan incelemeler sonucunda hesabına para geçirdiği belirlenen Dilaver Salar gözaltına alındı.

Salar, polisteki ifadesinde, yaptığı yolsuzluktan pişman olduğunu belirterek, "Aslında bu görev veznedar olarak çalışan aynı işyerinden Ahmet Akgül ün göreviydi. Ancak bu memurun yeni atanması ve görev hakkında bilgisi olmaması nedeniyle ben görevlendirildim. Sosyal Tesisler hesabındaki paraları vezne hesabına yatırıyormuş gibi yaparak kendi hesabıma geçirdim ve harcadım" dedi.

Emniyet Müdürlüğü ndeki sorgusu ardından adliyeye getirilen Salar, savcılıkta da zimmet suçunu işlediğini söylerken tutuklanma istemiyle nöbetçi mahkemeye sevkedildi. Nöbetçi 1 inci Sulh Ceza Mahkemesi nce zimmetine para geçirmek suçundan tutuklanan Dilaver Salar, Sivas E tipi cezaevine konuldu.

Kaynak : Vatan Gazetesi



paint34

paint34 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Haber >!!! Son Dakika !!! >24,00 den sonra ses yok....>
  10.Ağu.2006 Per 20:29:21

Turizm kenti İstanbul da tartışılacak karar: Açık eğlence yerlerinde müzik 24.00 te kesilecek...

İstanbul sınırları içinde açık mekanlarda cuma ve cumartesi günlerinde saat 01.00 den, hafta içinde ise saat 24.00 ten sonra müzik yayını yapılamayacak. Belediyeden yapılan yazılı açıklamada, Çevre ve Orman Bakanlığının, Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği nin uygulanması konularında İstanbul Büyükşehir Belediyesi ne yetki devri yaptığı belirtildi. Eğlence yerlerinden kaynaklanan gürültü kirliliğinin kişilerin huzur ve sükununun, beden ve ruh sağlığının bozulmasına neden olduğu kaydedilen açıklamada, Belediye Encümeni nin, 3 Ağustos 2006 da yaptığ toplantıda oybirliğiyle alınan önlemler şöyle sıralandı:

1- İstanbul sınırları içinde açık mekanlarda canlı ve müzik cihazlarıyla müzik yayını yapan kamuya açık eğlence yerlerinde cuma ve cumartesi günlerinde saat 01.00 den, diğer günlerde ise saat 24.00 ten sonra müzik yayını yapılmasının yasaklanmasına, (kapanış saatlerinin bu şekilde belirlenmesine)

Turizme de yasak
2- Belgelerinde yazılı kurallar ve çalışma saatlerine göre kapalı alanlarda müzik yayını yapan Turizm İşletme Belgeli müesseselerin Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliğinde belirtilen sınırlamalara uymalarına, belgelerinde yazılı kapalı alanlar dışında açık alanlarda (bahçe, teras vb.) müzik yayını yapıldığı taktirde 1. maddede belirtilen saatlere uymalarına;

Düğüne de yasak var
3- Mahalli makamlarca ruhsatlandırılan ve kapalı mekanlarda faaliyet gösteren eğlence yerlerinin müzik yayınlarını işletmenin açık alanlarda (açık veya yarı açık çay bahçeleri, bahçe, teras vb.) sürdürmeleri halinde 1. maddede belirtilen saatlere uymalarına;

4- Yerleşim alanları içerisinde 1. maddede yazılı saatlerden sonra açık hava etkinliklerinin (konser, gösteri, miting, tören, festival, düğün vb.) yapılmamasına, toplantıya katılanların oybirliği ile karar verildi.

Vali Güler: Yasağa uymayan kapanır
İstanbul Valisi Muammer Güler, Boğaz da faaliyet gösteren eğlence yerlerinden kaynaklanan gürültü kirliliğini önlemek için önlem aldıklarını belirterek, "Bundan sonra yine para cezaları olur, yine faaliyet durdurma olur" dedi. Kara Kuvvetleri Komutanlığı na atanan 1. Ordu Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ un veda ziyaretinin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Güler, kanundan aldıkları güçle kapatma cezası verdiklerini belirterek şunları söyledi: "Biz gürültüyü önlemek için tedbir alıyoruz. Bundan sonra da aynısını yaparız. Yine para cezaları olur, yine faaliyet durdurma olur. Gürültü yapanın anında gürültüsü durdurulur."

Kaynak : Vatan Gazetesi



paint34

paint34 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Haber >!!! Son Dakika !!! >KADININ ARTIK SESİ YOK>
  31.Tem.2006 Pzt 21:19:12

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Orhan Erinç, bugün vefat eden Gazeteci-Yazar Duygu Asena nın özellikle kadın sorunları konusunda simgeleşmiş ve akla ilk gelen gazetecilerden biri olduğunu, ölümüyle basın dünyasında doldurulması zor bir boşluğun daha oluştuğunu söyledi.

Erinç, Halit Çapan ı kaybetmenin ardından Duygu Asena nın ölümünün, acılarına tuz biber ektiğini dile getirerek, şunları kaydetti:

Duygu Asena, özellikle kadın sorunları konusunda simgeleşmiş ve ilk akla gelen gazetecilerden biriydi. Kendisine ve kadına bakış açısına yönelik haksız eleştiriler, onu inandıklarından geri döndürmedi. Sağlık sorunları bile onun dik duruşunu engelleyemedi. Duygu Asena nın kaybıyla, basın dünyasında doldurulması zor bir boşluk daha oluştu ama yaptıklarıyla, kitaplarıyla aramızda olmayı sürdüreceğine inanıyorum.

Yazar Pınar Kür de çok değerli bir yazarı kaybettiklerini belirterek, Ama çektiği hastalık da çok üzücü bir hastalıktı. Bir anlamda kurtulduğunu da düşünüyorum. Türkiye de feminist hareketin öncülerindendi. Türk feminist hareketine çok katkısı oldu. Hepimiz çok üzgünüz. Kadın haklarının savunulması konusunda çok mücadele etti. Onun boşluğu doldurulamaz diye konuştu.

TEK BAŞINA ORTAYA ÇIKTI

Vatan Gazetesi yazarlarından Ruhat Mengi de Duygu Asena nın hastalığını ilk duyanlardan biri olduğunu, ameliyata girdiğinde yanında olan birkaç kişi arasında yer aldığını anlatarak, ölüm haberiyle şok olduğunu söyledi.

Asena ile çok yakın arkadaş olmadığını ama kendisi için çok değerli bir kişi olduğunu ifade eden Mengi, Türkiye de kadın haklarının hiç önemsenmediği yıllarda Duygu Asena nın tek başına ortaya çıktığını kaydetti.

Mengi, kadın hakları açısından Duygu Asena nın ölümünün büyük bir kayıp olduğunu dile getirerek, şunları söyledi:

Asena, kadının birey olarak neredeyse kabul edilmediği, sadece figür olarak varolduğu yıllarda kadın haklarını savunmuştur. Kadınların baskıdan kurtarılması ve kendi kimliklerine kavuşması için mücadele etmiştir. Bugün kadınların haklarına kavuşmalarında çok önemli rolü vardır. Artık kanunlar değişiyor, kadınlar çağdaş ülkelerin yasalarına kavuşuyor. Türkiye de kadın haklarından söz edilmesi neredeyse ciddi olarak Duygu ile başlamıştır. Türkiye de bunların hoş karşılanmadığı yıllarda Avrupa tarzı dergiler çıkararak, kadın hakları konusunda çok cesur yazılar yazmıştır. Bunları eleştirenler de oldu. Çünkü Türkiye de cinsellik konusunda kadınların özgürlüğünden söz edildiğinde, o hep eleştirilmiştir. Onun için biraz da tabi alışılmamış, sıra dışı kitaplar yazdı. Başının derde girdiği, kitaplarının problem yarattığı yıllar oldu ama bunları hiç dinlemedi. Kadın haklarının savunulması açısından Duygu Asena nın ölümü çok büyük bir kayıp. Çok üzgünüz.

GERÇEKTE NARİN VE KADINSIYDI

Gazeteci Nihal Bengisu Karaca da 1980 li yıllarda büyümüş bütün kadınların Duygu Asena dan az ya da çok etkilediğini, yazarın kitabı olan Kadının Adı Yok u okumamış çok az bayanın bulunduğunu söyledi.

Gerçekte duygulu narin ve kadınsı bir insandı ama cevval ve haklarını söke söke alacak bir amazon gibi sunuldu; bir yazar değil adeta projeydi diyen Karaca, Asena nın, kadın ve erkek arasındaki eşitsizlikler, Türk kadınını aptallaştıran örfler konusunda zaman zaman çok doğru tespitlerde bulunduğunu kaydetti. Karaca, Duygu Asena nın, kadının ontolojik olarak sahip olduğu meziyetleri, kadının toplumsal konumunu kötüleştiren faktörler olarak ele aldığını da dile getirerek, şöyle konuştu:

Kadınların bekaret nedeniyle öldürülebildiği bir ülkede, kadının cinselliğini keşfetmesi ve cinsel özgürlüğü gibi konulara aşırı vurgu yaptı. Asena sayesindedir ki kadınlar özgürlük dediğinde, erkekler onların cinsel özgürlük filan dediğini sandılar ve özgürlük yollarını daha çetin engellerle donattılar. Asena, kadın sorunlarına kitlesel ilgi uyandırmada son derece başarılı oldu; ancak çözüm ya da çıkış için önerdiği paketler gerçekçi değildi. Allah taksiratını affetsin.

"KADINLARIMIZIN İSYANINI HAYKIRAN DUYGU ASENA YI KAYBETTİK

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, (Kadının Adı Yok) çığlığıyla, kadınlarımızın isyanını haykıran Duygu Asena yı kaybettik dedi.

Baykal, gazeteci-yazar Duygu Asena nın vefatı nedeniyle başsağlığı mesajı yayınladı. Mesajında, Duygu Asena nın vefatından dolayı duyduğu acı ve üzüntüyü belirten Baykal, şunları kaydetti:

Kadının ikinci sınıf insan konumuna itilmek istendiği günümüzde, Duygu Asena yı kaybetmenin acı ve yalnızlığı bizlere büyük bir sorumluluk yüklemektedir. (Kadının Adı Yok) çığlığıyla, kadınlarımızın isyanını haykıran Duygu Asena yı kaybettik. Duygu Asena nın yokluğu, başta kadınlarımız olmak üzere hepimiz için büyük bir üzüntü, acı ve eksikliktir. Cumhuriyeti savunmak, Cumhuriyetin kazanımlarını korumak, kadın hakkı ile kadınlarımızın özgürleşmesi mücadelesini artık Duygu suz vereceğiz. Böylesine önemli ve zor bir görevi yerine getirerek, Duygu Asena nın Kadının Adı Yok çığlığını, İşte senin hayalindeki kadın aşamasına yükseltmek öncelikli sorumluluklarımızdan biri olacaktır.

Bu duygularla Duygu Asena ya rahmet, ailesine, yakınları olan kadınlarımıza ve halkımıza sabır ve başsağlığı dilerim.

MUMCU, ASENA NIN KARDEŞİ İNCİ ASENA YA BAŞSAĞLIĞI TELGRAFI GÖNDERDİ

Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, gazeteci-yazar Duygu Asena nın vefatı nedeniyle, Asena nın kardeşi İnci Asena ya başsağlığı telgrafı gönderdi.

Mumcu, telgrafında şunları kaydetti:
Kadın haklarının önemli savunucularından birisi olan Duygu Asena nın vefatını büyük bir üzüntü içerisinde öğrenmiş bulunmaktayım.

Yazdığı kitapları, makaleleri ve çeşitli dergilerdeki yöneticilik kariyeriyle Türk basınına önemli katkılar sağlayan usta gazeteci-yazar Duygu Asena nın vefatı Türk basın camiası adına önemli bir kayıptır.

Merhumeye yüce Allah tan sonsuz rahmet, siz kederli ailesi ve yakınlarına sabırlar diler, derin acınızı paylaşırım.

Kaynak : Superonline.com

ALLAH RAHMET EYLESİN...



paint34

paint34 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Mühim Mevzular >Politika, Tarih >SAVAŞMA AMA SİLAH AL.....>
  31.Tem.2006 Pzt 20:42:07

 

Bir türlü anlayamadığım konu bu savaş dursun diye bir çok ülke mesajlar yolluyo ama neden bu ülkelere hala silah gönderiyorlar..... Giden araçların bir kısmı barış elçisi ama onun önündeki araç aynı ülkenin silah deposundan çıkan araç.... Madem yıkımlar devam edecek şimdiden ihaleler açılsın binaların yapımı için o barış elçileri bir an önce yapım için teklifler hazırlasın.... Ailelere söylesinler çocuk yapmasınlar artık potansiyel bir ölü çocuk doğurmaktansa bu acıya baştan engel olunsun ve o barış elçileri nüfus planlaması hazırlasın.... 



paint34

paint34 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Mühim Mevzular >Politika, Tarih >İSRAİLLLLL.....>
  31.Tem.2006 Pzt 20:30:40

İsrail uçakları Güney Lübnan da bir evi vurdu; 37 si çocuk 60 sivil öldü. Dünya ilk kez "Bu katliam dursun" diye ayağa kalktı. İsrail ise bildiğini okuyor

31.07.2006

Lübnan ın güneyinde yer alan Kana kasabası, 1996 yılında israil in düzenlediği "Gazap Üzümleri Operasyonu" sırasında roketlerin hedefi olmuştu... Birleşmiş Milletler kampına sığınan 120 kişi israil in acımasız saldırısında can vermişti... Aradan 10 yıl geçti ve İsrail in Lübnan harekatının 19 uncu gününde Kana kasabası yeniden kan gölüne döndü. Tüm otoyol ağını bombalandığı için Hizbullah militanları ile İsrail askerleri arasında kalan Lübnanlı siviller çatışma bölgesinden kaçamadı.

Hizbullah tan misilleme
100 Lübnanlı Kana nın merkezinde yer alan 3 kat bir binaya sığındı. Dün sabah saat 8 de israil uçakları binayı roket yağmuruna tuttu. Bina yerlebir oldu. Saldırıda 37 si çocuk 60 tan fazla sivil can verdi. Enkaz altındaki cesetlerin çıkarılması 2 saatten fazla sürdü. Saldırıdan sağ kurtulan Lübnanlılar, "Kaçacak yerimiz yok. Tüm yollar kapalı. Açık olsa da israil hareket eden tüm araçları vuruyor. Ölümden kurtulmamız neredeyse imkansız" sözleriyle öfkelerini dile getirdi, intikam çağrısı yapan Hizbullah, Kana katliamından sonra 8 saat içerisinde israil e 110 Katyuşa roketi gönderdi. İsrail ordusu, katliamdan sonra bile bölgeye 50 füze daha atarak, "Hizbullah militanları Kana dan roket atıyordu. Sivilleri uyarmıştık" demekle yetindi. Ulusal Birlik Partisi nin lideri Beni Elon, "Hizbullah komplo kurdu. Bebekleri oraya getirdiler ve katliamdan da doğrudan onlar sorumludurlar" dedi.

BM sonunda devrede
İsrail in bu tutumu üzerine uluslararası kamuoyu ayağa kalktı. Birleşmiş Milletler, ilk kez israil operasyonunu kınadı. BM Güvenlik Konseyi, Lübnan a 20 bin barış gücü askeri konuşlandırılmasını ve derhal ateşkes sağlanmasını öngören karar tasarısını görüşmek üzere acil olarak toplandı. Dünyanın İsrail e verdiği sert tepkiler şöyle:

Türkiye: Saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Bu gidişata derhal son verilmelidir.

Fransa: Acımasız saldırıyı kınıyor ve derhal ateşkes talep ediyoruz.

İngiltere: İsrail i orantılı güç kullanması yolunda uyardık. Saldırı çok korkunç.

BM: İsrail ve Lübnan arasında derhal ateşkes ortamı sağlanmalıdır.

AB: Hiçbir şekilde meşru gösterilemeyecek olan saldırıyı kınıyoruz.

İran: Katliamı önleyemeyen BM nin yüzüne sürülen bir kara lekedir.

Suriye: İsrail devlet terörizmi uyguluyor. Bu barbarca saldırı artık dursun.

Kaynak: Vatan Gazetesi



paint34

paint34 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Haber >!!! Son Dakika !!! >Şimdi de edebiyatçılar yalvardı>
  26.Tem.2006 Çar 18:46:25
fiogf49gjkf0d

Şimdi de edebiyatçılar yalvardı

 

Sanatçı Yılmaz Erdoğan ın "Yalvarıyorum, genç ölümleri durdurun" çağrısında bulunduğu mektubuna edebiyatçılardan da büyük destek geldi. Yazarlar, "barış" için çaba harcayan tüm girişimcilerin yanında olacaklarını belirttiler.

Adalet Ağaoğlu
"Yılmaz Erdoğan, güvercin kanadına yazıp postaladığı mektubu için sağolsun. Süreklilikle demokrasi, eşitlik, barış çağrısında bulunanlara, insan haklarını evrensel planda koruma çağrısında bulunanlara, savaş ve ülkemizin toplumsal planda bölünmesi tehlikesine karşı kaygılarını hep dile getirenlere Ahmet Şık ın "Mayın" adlı fotoğraf sergisiyle, Mayın la başlayıp yürütülen terör mezalimini gözlere sokmasına, sergi kataloğundaki benim ve başka aydınların yazılarında dile getirdiklerine, ÖDP nin toplumda yükselen milliyetçilik ve laik-antilaik gerilimine karşı özgür-demokratik bir toplumu savunmak amacıyla mayıs sonlarında başlattığı ve hálá sürmekte olan "Birlikte Hayatı Savunalım" çağrısına bu kadar yüksek sesle de katıldığı için Yılmaz a ayrıca ve içtenlikle teşekkür ediyorum. Türkçe ve resmi dilimiz konusunda söyledikleri de bence öyle afákî söylenmiş laflardan değil. Katılıyorum. İtiraz varsa bu konuda tartışmaya da açığım."

Ahmet Ümit
Savaşı cinayet olarak görüyorum
"Yılmaz a yürekten katılıyorum. Söylediği her kelimeyi sonuna kadar doğru buluyorum. Artık günümüzde savaşı haklı veya haksız diye değerlendirmenin anlamsız olduğuna inanıyorum. Ben savaşı bir cinayet olarak görüyorum. İnsan öldürmenin hiçbir gerekçesi olamaz. Hele öldürmek için örgütlü bir çalışmaya girmenin de hak arama açısından doğru olduğuna inanmıyorum. Bu konuda artık iki taraf da haklı değil gibi geliyor bana. Çünkü söylediğim gibi artık bu bir savaş ve her savaş bir cinayettir. Kürt halkının kendi anadilinde konuşması hakkının gerektiğine inanıyorum, ama PKK da buna bir son vermelidir. İki taraf da silahları bırakmalıdır, yoksa daha çok ölüm kapıda bizi bekliyor. Ölümün telafisi yoktur ve ne yazık ki öldürmenin de hiçbir haklı gerekçesi olamaz."

Elif Şafak
Kürt meselesinde önce insani boyut önemli
"Birtakım düşünce insanıyla beraber, bizim zaten bir süredir yürüttüğümüz bir çalışma vardı bu konuyla ilgili, o açıdan zamanlaması da önemli bir mektup. Diyarbakır da, nefret anlamlarının olmayacağı; başka dil nasıl kurulabilir diye bir çalışmamız vardı, Yılmaz Erdoğan da buna dikkatleri çekiyor. Tabii ben Kürt meselesinin çok boyutu olduğunu düşünüyorum. Ama öncelikli olarak insani boyutu önemli diyorum. En çok ihmal edilen de bu boyutu ne yazık ki. İnsani boyutu öne çıkarılarak sivil toplum örgütlerinin yürüttüğü veya yürüteceği girişimlere çok ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Bu açıdan bakacak olursak, yazarların, edebiyatçıların ve sanatçıların bu konuda önemli rolleri olduğunu ve bu görevleri üstlenmeleri gerektiğine inanıyorum. Şunu vurgulamak gerekir ki hepimiz aynı memleketteyiz, bu memleketin her yeri aynı önemdedir bence. Yani hiçbir köşesi bir diğerinden daha özel veya ayrıca önemli değildir, bunu hatırlayabilmek önemli diye düşünüyorum."

Ayşe Kulin
Sevgi birliği oluşturulmalı
"Sevgili Yılmaz Erdoğan, Bu da benden mektubunuza bir yanıt.
Geçen yıl BİR GÜN adını verdiğim ve bu topraklarda yaşayan Türklerle Kürtlerin barışması için kurguladığım romanıma, Mevlana dan "Yani hem ayrıydılar, yekpare hem.." dizeleriyle başlamış ve roman boyunca çığlık çığlığa yalvarmıştım. Durun! Durdurun! Bazıları mesajımı pek küçümsediler. Ama görüyoruz ki iyi niyetin dışında, hiçbir şey işe yaramıyor. Yakarışınıza gönülden katılıyorum. Her iki taraftan da aynı şekilde düşünenler sevgi birliği oluşturabilirsek, belki kazanırız. Sizin gibi düşünüyorum. Sizinleyim."

A. Behramoğlu
Alkışlıyorum, bu herkese örnek olsun
"Yılmaz Erdoğan bir sanatçının, duyarlı bir sanatçının, dürüst bir insanın, gerçek bir insanseverin ve gerçekçi bir yurtseverin yapması gerekeni yapmış. Ben kendisini alkışlıyorum ve herkese örnek olmasını da diliyorum."

Enver Ercan:Türkiye Yazarlar Sendikası Başkanı
Dil özgürleşmeden halk özgürleşemez
"Dili özgürleşmeden hiçbir halkın özgürleşemeyeceğini biliyoruz. Hangi sanat yapıtı olursa olsun ifadesinin özgürlüğünü, onu yaratan dilinden alır. Bunun için de o dilin yaratıcısı insanın özgürleşmesi zorunludur. Ancak o zaman bir toplum kendini güvenli kılabilir. Savaşların yok edeceği insanlık kendi dilini de yitirecektir. Savaşın bu eziyeti yapacağını da biliyoruz. Türkiye Yazarlar Sendikası olarak "sürekli barış" çağrımızla bu vurguyu yapmıştık. Yeryüzündeki tüm savaşların durması için de çağrımızı yineliyoruz."

Kaynak : Hürriyet



paint34

paint34 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Önemli Bilgiler >DİKKAT BEBEKLER NE HİSSETTİĞİNİZİ ANLIYOR !!!>
  21.Tem.2006 Cum 19:39:32

Son 30 yılda yapılan çalışmalar, doğumdan 1.5 yaşına kadar olan dönemi kapsayan çağdaki bebeklerin, düşünülenin aksine edilgen değil, anne kadar etkin olabildiklerini, duygular arasındaki farklılıkları ayırabildiklerini ortaya koydu.

Almanya daki Heinrich Heine Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikosomatik ve Psikoterapi Kürsüsü ile halen çalıştığı Düsseldorf Psikanaliz Enstitüsü kurucularından Doç. Dr. Celal Odağ, 1970 li yıllardan bugüne yapılan araştırmaların, bebeklerin birçok mesajı son derece iyi şekilde duyumsadığını, çok duyarlı olduklarını, duygular
arasındaki farklılıkları ayrımsadıklarını ortaya koyduğunu kaydetti.

Bebeklerin, verilen ve verilmeyen sevgi arasındaki farklılığı algılayabildiklerini belirten Odağ, Sömürenle sömürmeyen, özerkliği tanıyanla tanımayan sevgiler arasındaki farkları tanıyabiliyorlar. Yalnız bu farkları tanımakla kalmayıp, bunun sınırlarını da tanıyorlar dedi.

Son 30 yıldaki araştırmalara göre, bebeklerin en azından anne kadar etkin canlı varlık olduklarının belirlendiğini ifade eden Odağ, anne ve bebeğin sürekli etkileşim içinde bulunduklarını, bebeğin hiçbir zaman edilgen, pasif varlık şeklinde görülemeyeceğini vurguladı. Odağ, anne bebek ilişkisinde, bebeğin de etkin olduğunu belirtti.

Alıntıdır



paint34

paint34 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Haber >!!! Son Dakika !!! >BECKHAM RIDVAN ÖLDÜ :-(>
  21.Tem.2006 Cum 19:12:13
fiogf49gjkf0d
Büyükçekmece de yaklaşık bir ay önce gezintiye çıktıkları teknenin birden hareket etmesi sonucunda sol bacağını pervaneye kaptıran genç futbolcu Rıdvan Beder, hayatta kalmak için yaklaşık bir aydır sürdürdüğü mücadeleyi kaybetti.
 
Henüz lise 2. sınıf öğrencisi olan Rıdvan ın ölümü, ailesi ve arkadaşlarını yasa boğdu. Haziran ayı sonunda meydana gelen olayda, Büyükçekmece de bir grup arkadaşıyla tekneyle denize açılan Tucay Azaphan İletişim Meslek Lisesi 2. sınıf öğrencisi Rıdvan, dengesini kaybederek suya düşmüş, bu sırada teknenin aniden çalışması sonucu talihsiz çocuk girdaba kapılmıştı. Hızlı bir şekilde dönmeye başlayan pervaneye sol bacağını kaptıran Rıdvan Beder in karnında da derin yırtıklar oluşmuştu.
 
İstanbulspor da futbol oynadığı öğrenilen Rıdvan, İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi nde yaklaşık bir aydır verdiği yaşam mücadelesini kaybetti. Ailesinin hasretle iyileşmesini beklediği Rıdvan ın, saat 06.00 da öldüğü açıklandı. Rıdvan ın ölümü, ailesi ve arkadaşlarını yasa boğdu. Hastaneye koşan gencin arkadaşları, birbirlerine sarılarak uzun süre ağladı.

Rıdvan Beder in ağabeyi, "28 gündür umutla bekliyorduk. Bu sabah ölüm haberi geldi. Çok üzgünüz" dedi. Dayısı ise umutlarının sabah gelen telefonla yıkıldığını ifade etti. Rıdvan Beder, yarın İstanbul da toprağa verilecek.
 
Kaynak : Mynet.Com
ALLAH RAHMET EYLESİN
<<1...100...131132133134135136137138139140141 142143144>>