ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul

sohbet banner
tavla okey sohbet forumu
sohbet, okey, tavla, chat
9 Haziran 2024, Pazar 02:04   
kız arkadaş sohbet linki

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

  soyutus> Forum Mesajları
    soyutus'e ait Toplam 4 Forum Mesajı var


soyutus

soyutus resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Mühim Mevzular >Politika, Tarih >Bir Türk Öldürüp Rahat Etmek!..>
  25.Ağu.2006 Cum 19:06:59
fiogf49gjkf0d

HEM “BİR TÜRK ÖLDÜR, RAHAT ET!” DİYECEKSİN;

HEM DE “BÖLÜCÜ TERÖR”ÜN ARKASINDA DURACAK,

 

ONDAN SONRA DA

 

HİZBULLAH’TAN KORUNMAK İÇİN

 

TÜRK ASKERİNİ LÜBNAN’A ÇAĞIRACAKSIN!

 

 

 

Edelman’ın YSK’yı ziyareti ile hukuken “butlan” bir seçim ile  Siirt’ten seçilen ve başbakan olan Sayın Erdoğan; “1 Mart Tezkeresi geçseydi PKK Kuzey Irak’ta bulunamazdı!” dedi!

 

Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ise;  Başbakan’ını tamamlayarak  maharetini ortaya koydu; “Orada, Lübnan’da olmamız en doğru hareket olacaktır!”      

 

Söylenenler Türk Devleti’nin mi, İngiltere’nin mi, NeoCon Yahudiler’in mi işine geliyor dersiniz?

 

Diğer beyanatları almadan bu ikisinin üzerinden gidelim:

 

1.     “1 Mart Tezkeresi geçseydi PKK Kuzey Irak’ta bulunamazdı!” diyen  Erdoğan’a hatırlatmakta fayda var!  PKK’nın en önemli üssü Türkiye’dir! Onun Türkiye’deki göz ucu mesafedeki, hamileri  olmasa PKK varlığını sürdüremez!

 

 

2.     Ülkesindeki PKK varlığını temizleyememiş bir devletin dışarıda barış gücü olmaktan ziyade “bazı devletlerin garsonu” olacağı fazlasıyla açıktır!

 

 

3.     AKP ve Erdoğan-Gül ikilisi, çocuk katillerinin rahat uyuması için İsrail’e Mehmetçik’i “garson ve özel güvenlikçi” olarak göndermek gayreti içinde olacaklarına, PKK’nın temizlenmesi için çaba gösterselerdi bugün PKK bitirilmişti!

 

 

4.     Mehmetçik’i Lübnan’a gönderirken işlenen insanlık suçuna ortak olacaklarının, akan kanın farkında olmadan, ülkesindeki vatandaşının güvenliğini korumadan İsrail’dekilerin emniyetini düşünmek; “AÇIK ,,,,, (devamını söyleyemiyoruz, kamunun vicdanına havale ediyoruz!)

 

 

5.     “PKK terörünün ve Kuzey Irak’taki uydurma devletin ardında İsrail de var!” deniliyordu. Sonra İsrail’in Kürt ayrılıkçılığını bizzat kurgulayan ülke olduğu ortaya çıktı.

 

Şimdi ülkemizi bölmek için elindeki her imkanı kullanan çocuk katili İsrail Ordusu’nu Türk Askeri koruyacak öyle mi?

 

Bu İsrail Güneydoğu’da şehit edilen Mehmetçikler’in katili değil mi?

 

Şimdi kalkmış Mehmetçik katili İsrail’i Lübnan”da koruyacağız öyle mi?

Bu nasıl bir anlayış ki, Türk Devleti’ni  Siyonist kulu yapmaktan çekinmiyor!

 

 

6.     Önce kendi ülkende bulunsan Gül!

 

Türkiye’nin önce kendi ülkesinde bulunması gerektiğini göremeyen bir Dışişleri Bakanı Gül! Ve vatandaşının canını savunmazken, ülkenin sınırları AKP’nin himayesi ile eleğe dönerken, bir çok il “Kürtçü kriminal terör” taarruzuna uğrarken Lübnan’a kimin için gideceksiniz?

 

İktidar koltuğu  için, İsrail’in hamiliğine soyunmaya değer mi acaba?

 

 

7.     Başbakanını hukuken, tartışmalı seçimle işbaşına gelen devletin

ne tür bir prestiji olabilir?

 

 

8.     BOP’ta eş başkanız!” derken BOP’ta “akıtılan kana bekçiliği” göbek atarak karşılayan bir anlayışın ne gibi bir prestiji olabilir?

 

 

9.     İsrail’in Güneydoğumuzda, Kuzey Irak’ta yürüttüğü “Türkiye’yi bölme faaliyetleri” ayan beyan ortadayken, İsrail uçaklarının eğitim uçuşlarını Türkiye’de yapması Türkiye, hangi prestijden söz edilebilir acaba?

 

 

10.                        “İsrail’den izinsiz lavaboya gidemeyen bir devlet ve hükümet” görüntüsü hepimizin yüzüne şamar gibi iner, tarihimizin ve bizi biz kılan her türlü kimliğimizin üzerine onur kırıcı gölgeler düşürürken hangi devletten bahsedilebilir?

 

 

11.                       Başbakan’ı ABD Büyükelçisi tarafından atanan bir “devlet”e gerçekten ne kadar “DEVLET” denilebilir?

 

 

12.                       Burnunun dibinde bir “uydu Kürt Devleti” kurulmasına tüm kurum ve kuruluşlarıyla destek verip sonra da “devletçik”ten şikayet eden “devlet”i kimler ciddiye alır ya da devlet muamelesi yapar?

 

 

13.                       Kendi içinde bölücülüğün üstesinden gelemeyen, kendi ülkesindeki adi suç dalgası ile baş edemeyen, kendi ülkesinde birçok il ve ilçenin (dağları ve kırsalı saymıyoruz) kontrolünü imza atmaktan aciz belediye başkanlarına kaptıran bir “devlet”i (!) hangi ülkeler ciddiye alır?

 

 

14.                       Ülkenin başbakanı olduğunu iddia eden zata tam Almanya Başbakanı’nın Türkiye’ye geleceği günde ABD tarafından randevu veriliyorsa, yani açıkça Türkiye ile alay ediliyor ve af buyurunuz ülkemize bu yapılanlar sineye çekilebiliyorsa, bu devlet’i kimler ciddiye alır.

 

 

15.                       Hukukçu bir cumhurbaşkanının “devlet başkanlığı yaptığı” bir ülkenin başkenti “talanın, yağmanın, vurgunun merkezi” haline gelmişse, Edelman ataması Başbakan ve bakanları hakkındaki yolsuzluk iddiaları ayyuka çıkmışsa, devletin merkezi yabancı istihbarat teşkilatlarının at koşturduğu bir arenaya dönmüşse, hatta bazı büyükşehir belediyeleri ve kamu kurumları bunlara bina tesis etmişse ve hatta hatta İstanbul ve Ankara gibi metropollerin altyapı yatırımları ve arazi üretimleri İsrailliler’e peşkeş çekilmişse bu “devlet”i (!) kim ciddiye alır?

 

 

16.                       “Ben hakim savcı satın almam, adliye satın alırım!” diyen birilerinin büyükşehir belediyesi yönettiği ve yolsuzluğun işportaya düşürüldüğü, o belediyenin borçları yüzünden halkın boynuna vergi üstüne vergi yüklendiği bir ülkeyi ve devleti kim ciddiye alır?

 

 

17.                       Ülkenin batısı ve başkenti “yabancılar tarafından cebi doldurulan işbirlikçi Kürtçüler tarafından ekonomik talana tabi tutulurken buna seyirci kalan ve hatta hukuk ve koruma desteği veren devlet’i (!) kimler ciddiye alır?

 

18.                       Böyle bir ülkenin Cumhurbaşkanı olmak, böyle bir ülkenin Yargıtay Başkanı olmak, böyle bir ülkenin Genelkurmay Başkanı olmak, böyle bir ülkenin bırakın “yönetici” olmayı “vatandaşı” olmayı kim veya kimler kabul eder dersiniz?

19.                       Çocuk katili İsrail’i aldıkları paradan (yani ekonomik nedenlerden dolayı kendilerini sattıkları paradan) dolayı görmezden gelen aydınları ve gazetecileri olan bir ülkeyi hadi birileri göklere çıkardı diyelim!

 

“Bir Türk öldür, rahat et!” sözünü atasözü haline getiren İsrail’in “Kürt bölücülere katlettirdiği Mehmetçikler” olgusu ortadayken nasıl hala birileri İsrail’i savunabilir ki?

 

Bu gazeteci ve aydın tayfası  sokarlarda nasıl İnsanım!” diye gezebilir,  bunları kimler “insan” yerine koyabilir ki..?

 

 

20.                       İsrail’in bölücülüğün ardındaki elini, parasını, devletini görüp hala daha İsrail’e “stratejik ortak” muamelesi yapanların bulunduğu bir “devlet”i (!) kimler ciddiye alır ki?

 

Eğer hala bu sorulardan,

 

daha doğrusu “İĞRENÇ GERÇEKLER”den ötürü

 

mideniz kalkmadı ise;

 

söylenecek söz de kalmadı demektir…

 

 

Dünyaca ünlü filozof Wittgensteın,

 

“Üzerine konuşulamayan konusunda susulmalı!” demiş.

 

Ama biz susmayacak,

 

bu “iğrenç gerçekler”e projektör tutmayı aralıksız sürdüreceğiz!

 

 

Zaten “Oldum!” taklidi yaparak

 

gözümüzün içine baka baka ülkeyi talan eden armutların düşmesine de

çok az kaldı…

 

 

         Saygılar,

 

         SESAR

ALINTI:

www.sesar.com.tr



soyutus

soyutus resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >ÇAĞRIŞIMLAR>
  24.Ağu.2006 Per 18:14:07

ÇAĞRIŞIMLAR

Çok küçük bir yalanı

Çok büyük bir orantıda

Dinlediniz mi..

 

Çok büyük bir yalanı

Çok yalın bir doğrultuda

Söylediniz mi..

 

Gecikmiş bir gizlemi,

Birikmiş bir özlemi

Sakladınız mı..

 

Gelmeyecek bir gideni,

Olmayacak bir nedeni

Beklediniz mi..

 

Bir gerçeği erken,

Bir açlığı tokken

Anladınız mı..

 

Hep mi hep ölecekmiş gibi,

Hiç mi hiç ölmeyecekmiş gibi

Yaşadınız mı..

 

Yalanı sürmeye sürmeye,

Yanlışı görmeye görmeye

Saklandınız mı..

 

Doğruluğun yönünde,

Doğruların önünde

Aklandınız mı..

 

Ortamsız bir yaşamda,

Yaşamsız bir ortamda

Harcandınız mı..

Özdemir Asaf



soyutus

soyutus resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >İlginç Videolar, Fotoğraflar, Grafikler, Sunumlar >Günün şekerleri :)>
  8.Nis.2006 Cmt 16:12:28

Bu şirin yaratıkları görünce geçen hafta yolda bulup -ezilmesin, başına bir kaza gelmesin- bahçemizde oynar, büyür diye yanıma aldığım,  lakin geçen gün dersteyken kötü haberini aldığım       -sokağın bir ucuna gitmiş ve maalesef  bir araç ezmiş- sarı kedicik geldi..

İnsan çabuk alışıyor  ve sevdiğini de o denli çabuk yitiriyor..

Alışmamalı mı, yoksa hiç sevmemeli mi..

İnsana dair şeylere ne kadar uzak kalınabilir..

Sevgi yaradılışın nedeniyse eğer uzak-yakın tamamen görece bir hal alıyor...

 

 

 



soyutus

soyutus resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >Merak Edilenler >Sizce Ayrimcilik varmi ?_>
  4.Mar.2006 Cmt 14:59:34

selamlar,

justbcool arkadaşıma "VIP üyelik" hakkındaki düşüncelerine sonuna dek katılıyorum, verdikleri örnekler gerçeklere dayanıyor..bu durumun sadece CC için bir ticari öğe olmaktan öte birşey olduğunu düşünmüyorum.

"Asıl ayrımcılık" noktasına değinmek istiyorum..

CC Yöneticileri bunu ne kadar ciddiye alırlar bilemem ama, çok ciddi bir insan hakları ihlali yaptıklarının sanırım farkında değiller..

Erkek-Kadın ayrımcılığından bahsediyorum...

Kadınları korumak adına erkeklere haksızlık yapılıyor.. Cinsellik doğal bir süreçken, erkekler sapık konumunda değerlendiriliyor.. Kimse bunun doğruluğunu savunmaya kalkmasın, çünkü neresinden tutarsa elinde kalır..

Topluma doğru örnek olmak adına bir şey  yapıldığını düşünmüyorum. Bırakın tüm kadınlar kendi haklarını kendileri korusunlar, "engelle" diye birşey eklemişsiniz. Kendilerine bu imkanı tanımışken ayrıca "bayan cc ler konuşmak istediklerini kendileri tercih eder" diyerek erkekleri engelleyerek küçümsemek, "insan" olabilme yolunda atılmış bir adım olamaz asla..

Konu cinsel tacizi önlemekse bu mümkün değil.. Azaltmak adına yapılıyorsa da sonucu etkilemiyor.. Ayrıca örneklemek gerekirse, burada heteroseksüellik engelleniyor denebilir.. Homoseksüel ilişkileri nasıl engelleyeceksiniz.. Lezbiyenliği tercih eden -açıkça veya kapalı bir şekilde-, bunu savunan kadınlardan da korumak değil mi  kadınları o halde göreviniz..

Bence artık bu sığlıktan, bu yanlış paradigmalardan, kalıplardan kurtarın kendinizi ve yakışanı yapın..

Topluma örnek olmak istiyorsanız, bu kadar geniş katılımlı bir sitede ve teknolojinin en son olanaklarını değerlendirerek eminim başka yaratımlarda bulunabilirsiniz.. Bunu ciddiyetle dikkate almanızı rica ediyorum..

saygı ve sevgiler,