ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul

sohbet banner
tavla okey sohbet forumu
sohbet, okey, tavla, chat
8 Mayıs 2024, Çarşamba 07:26   
kız arkadaş sohbet linki

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

  xaiaS> Forum Mesajları
    xaiaS'e ait Toplam 55 Forum Mesajı var
<<123 456>>


xaiaS

xaiaS resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Anne..... Annem.......>
  10.May.2008 Cmt 00:36:28
fiogf49gjkf0d
·DemekOyle· :

Ben anne olmasaydım eğer...

Topuksuz ayakkabılarla da şık olunabileceğini bilmeyecektim.

Hamileliğim esnasında 80 li kilolara kadar çıkıp kendi çapımda ilk defa bir alanda rekorumu kıramayacaktım.

O küçücük ellerle renkli kartonlardan yapılmış bir kâğıt parçasının bu kadar değerli olabileceğini öğrenemeyecektim.

Kan yapsın diye danadili haşlayıp üzerine yumurta kırıp ağzının tadına da uysun diye çikolatalı pudingle karıştırmak gibi yaratıcılığın sınırlarını zorlayan tarifler keşfedemeyecektim hiç.

Su almak için elimde kumanda ile buzdolabını açtığımda kumandayı buzdolabına koyacak kadar ya da evden çıkarken telsiz telefonu çantama atacak kadar kendimden geçmeyecektim.

Birinin canı yandığında ötekinin bu acıyı hissedebilmesinin sadece ikiz kardeşlerde olduğunu sanacaktım.

Sabahın köründe gözü kapalı mutfağa kadar gidip, süt ısıtıp yine gözü kapalı dönme yeteneğini kazanamayacaktım.

Üzümün çekirdeklerini tek tek çıkarmak için insanüstü bir uğraşa asla girmeyecektim.

Bir insanın gaz çıkarması beni bu kadar mutlu edemeyecekti.

Büyüdüğünde arkadaşlarınla birlikte partilerde Süper Anne olarak eğlenmeyi hayal edemeyecektim.

Babanla belki daha az kavga edecek ama sevginin evlat denilen başka bir boyutuna giremeyecektik.

Sevginin böylesine karşılıksız olanını hiç tadamayacaktım.

Telaşsız sevişmenin hayalini kuramayacaktım.

Annemi bu kadar çok sevdiğimi anlamayacaktım.

Annesinden zorla ayırdılar diye "Uçan Fil Dumbo!" çizgi filminde böğürerek ağlamayacaktım.

Geceleri kesintisiz uyuyacak, hafta sonunda sabahları istediğim saatte kalkacaktım ama uyandığımda yanağıma konmuş minik ellerin sıcaklığı ısıtmayacaktı yüreğimi.

Çantamda sürekli bisküvi, ıslak mendil, bir adet oyuncak, düşer bir yerin kanar diye ayıcıklı yara bandı taşımayacaktım.

Acıyı geçiren öpücüğün gücüne inanmayacaktım.

38,5 derece ateş beni de yakıp kavurmayacaktı.

Yağmur sonrası çamurlu sularda zıplamanın keyfine varamayacak, sen bir lokma daha fazla yiyesin diye kalabalığın ortasında kafamda peçete dansı yapmayacaktım.

Sen olmasaydın eğer yaşamın karmaşıklığını unutup tekrar basit yaşamayı öğrenemeyecektim.

Sen olmasaydın eğer ben asla "anne" olmayacaktım.

Bir çocuk doğduğu anda, bir anne doğarmış... Bu lafın doğruluğuna inanmayacaktım!



alıntı

Tüm yazılanlara bedel bir yazı Tebrikler.



xaiaS

xaiaS resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Mühim Mevzular >Politika, Tarih >M. Kemal i hapse attıran sultan>
  9.May.2008 Cum 22:15:39
fiogf49gjkf0d
Çok cahilsiniz.


xaiaS

xaiaS resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Komik Şeyler >Erkeklerin daha zeki olduğunu anlatan fıkra pek yok biraz üstün göründükleri fıkralar>
  8.May.2008 Per 23:24:48
fiogf49gjkf0d
Nasrettin Hoca yı es gecmeyelim lütfen : ) tşk ler.


xaiaS

xaiaS resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Mühim Mevzular >Politika, Tarih >C.H.F ve C.H.P. nin kısa ama faydalı tarihi !>
  8.May.2008 Per 18:57:42
fiogf49gjkf0d
bellerophontess :

mesela kendi çözüm önerilerini getirebilir. yanlışı biliyorda doğruyu hiç gösteremiyor baykal

chp hiçbir zaman sol bir parti olmadı statükocu ve bürokrasinin partisi sadece



xaiaS

xaiaS resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Haber >Güncel haberler >Deniz olmak, İnsan kalmak>
  7.May.2008 Çar 00:05:58
fiogf49gjkf0d

Deniz Gezmiş’in Hayatı :

1965 ten sonra, Türkiye de gelişen gençlik hareketinin en önemli önderlerinden ve Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu (THKO) nun kurucu ve yöneticilerinden Deniz Gezmiş, 27 Şubat 1947 de Ankara nın Ayaş ilçesinde doğdu. Öğretmen bir ailenin çocuğu olması sebebiyle ilk ve ortaöğrenimini Sivas da, liseyi İstanbul da okudu. Gezmiş, henüz lise öğrencisiyken sol düşünceyle tanıştı ve kendini dönemin eylemleri içinde buldu. 1965 de Türkiye İşçi Partisi (TİP) nin Üsküdar ilçe başkanlığına üye oldu. İlk kez 31 Ağustos 1966 da Ankara dan İstanbul a yürüyen Çorum Belediyesi temizlik işçilerinin Taksim Anıtı na çelenk koymaları sırasında işçileri destekleyen ve Türk-İş yöneticilerini protesto eden gösteri sırasında gözaltına alındı. 7 Kasım 1966 da İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesine girdi. Ardından 19 Ocak 1967 de Türkiye Milli Talebe Federasyonu (TMTF) binasının yedd-i emine verilmesi sırasında çıkan olaylarda yakalandı ve bir gün sonra iki arkadaşıyla çıkarıldığı mahkeme tarafından serbest bırakıldı. 22 Kasım 1967 de öğrenci örgütlerinin düzenlediği Kıbrıs Mitingi sırasında Aşık İhsani ile birlikte ABD bayrağını yaktıkları gerekçesi ile gözaltına alınıp daha sonra serbest bırakılan Deniz Gezmiş, Hukuk Fakültesi nde birlikte okuduğu arkadaşlarıyla birlikte 30 Ocak 1968 de Devrimci Hukuklular Örgütünü kurdu. 7 Mart 1968 de İÜ Fen Fakültesi konferans salonunda düzenlenen AIESEC genel kurul toplantısında konuşma yapan Devlet Bakanı Seyfi Öztürk ü protesto ettiği için tutuklandı. 2 Mayıs a kadar tutuklu kalan Gezmiş, 30 Mayıs ta 6. Filo yu protesto ettiği için yargılandı ve beraat etti. Öğrenci eylemleri içinde etkinliği giderek artan Deniz Gezmiş, 12 Haziran 1968 de İstanbul Üniversitesi nin işgal edilmesinde önderlik etti. İşgal Konseyi adına İÜ Senatosu ile Baltalimanı nda yapılan görüşmelere katılan öğrenci heyetinin içinde yer aldı; öğrenci haklarının elde edilip işgalin sona erdirilmesinde etkili oldu. İşgalden kısa bir süre sonra İstanbul a gelen 6. Filo yu protesto eylemlerinde yer alan Gezmiş, 30 Temmuz da bu eylemlerden dolayı tutuklandı ve 20 Eylül de serbest bırakıldı.

TİP içinde yoğunlaşarak, ayrılıklara ve tartışmalara yol açan ideolojik sorunlarda Milli Demokratik Devrim (MDD) görüşünü benimseyen Deniz Gezmiş, bu görüşün özellikle devrimci öğrenciler arasında yayılmasında etkili oldu. Ekim 1968 de eylemlerde birlikte olduğu Cihan Alptekin, Mustafa İlker Gürkan, Mustafa Lütfi Kıyıcı, Cevat Ercişli, M. Mehdi Beşpınar, Selahattin Okur, Saim Kurul ve Ömer Erim Süerkan la birlikte Devrimci Öğrenci Birliği (DÖB) ni kurdu. 1 Kasım 1968 de TMGT (Türkiye Milli Gençlik Teşkilatı) , AÜTB, ODTÜÖB ve DÖB ün başlattığı Samsun dan Ankara ya Mustafa Kemal Yürüyüşü nü düzenledi. Ardından 28 Kasım 1968 de ABD büyükelçisi Kommer in gelişi sırasında Yeşilköy Havaalanı nda düzenlenen protesto gösterileri nedeniyle tutuklandı ve bir süre sonra serbest bırakıldı.

İstanbul Üniversitesi nde sağcı güçlerin 16 Mart 1969 da girişmiş olduğu hareketlere öğrenci kitlesiyle birlikte karşı koyan Gezmiş, bu eylemi gerekçe gösterilerek 19 Mart ta yeniden tutuklanarak 3 Nisan a kadar hapis yattı. Ardından 31 Mayıs 1969 da İÜ Hukuk Fakültesi öğrencilerinin, reform tasarısının gerçekleşmemesini protesto için giriştikleri işgale önderlik etti. Üniversitenin kapatılıp, polise teslim edilmesi nedeniyle çıkan çatışmalarda yaralandı. Hakkında gıyabi tutuklama kararı olmasına rağmen hastaneden kaçan Gezmiş, Haziran ın sonunda Filistin e gitti. Filistin e gitmeden önce 23 Haziran 1969 da TMGT nin topladığı 1. Devrimci Milliyetçi Gençlik Kurultayı na kendisi gibi haklarında tutuklama kararı olan FKF Genel Başkanı Yusuf Küpeli ile birlikte bir mücadele programı gönderdi. Eylül e kadar Filistin de gerilla kamplarında kalan Deniz Gezmiş,1 Eylül 1969 da, 10 Haziran da "üniversiteyi işgal" ettiği gerekçesiyle Hukuk Fakültesi nden ihraç edildi. Hakkında tutuklama kararının olduğu bu dönemde gazetecilere gizlendiği yerden demeçler verdi. 23 Eylül 1969 da Hukuk Fakültesi nde olduğu sırada haber verilen polislerin de fakülteye gelmesi üzerine teslim olan Gezmiş, 25 Kasım da serbest bırakıldı. Ancak Yıldız Devlet ve Mühendislik Akademisi nde Battal Mehetoğlu nun sağcılar tarafından öldürülmesinden sonra okulda yapılan aramada, ele geçirilen dürbünlü bir tüfeğin Gezmiş e ait olduğu öne sürülerek hakkında yeniden tutuklama kararı alındı. 20 Aralık 1969 da yakalanan Gezmiş, kendisiyle birlikte tutuklanan Cihan Alptekin le birlikte 18 Eylül 1970 e kadar tutuklu kaldı. Bundan sonra öğrenci eylemlerinden uzaklaşarak, mücadelesini değişik alanlarda sürdürdü. Sinan Cemgil ve Hüseyin İnan la birlikte THKO yu kurdu. 11 Ocak 1971 de THKO adına Ankara İş Bankası Emek Şubesi nin soygununu gerçekleştirenler arasında yeraldı. 4 Mart 1971 de dört ABD li erin Balgat taki Tuslog Tesisleri nden kaçırılması eyleminde de bulundu. Kaçırılan erler daha sonra serbest bırakıldı.

Eylemler 

  • İstanbul Üniversitesi nin 12 Haziran 1968 de devrimcilerin eline geçmesine önderlik etti. İşgal konseyi adına üniversite senatosu ile Baltalimanı nda yapılan görüşmelere katılan öğrenci heyetinin içinde yer aldı.
  • 1 Kasım 1968 de TMGT, AÜTB, ODTÜÖB ve DÖB ün başlattığı Samsun dan Ankara ya Mustafa Kemal Yürüyüşü nü düzenledi.
  • 4 Mart 1971 de Ankara daki Balgat Amerikan Üssü nden dört ABD li erin kaçırılması eyleminde buludu. Bu eylemden sonra, Sivas ın Şarkışla ilçesinin Gemerek köyünde yakalandı.

Yakalanışı ve İdam Edilişi 

12 Mart darbesinin ilk günlerinde Yusuf Aslan ile birlikte Sivas a gitmekte iken motorsikletleri bozuldu. Bir ihbar sonucu polislerin gelmesi üzerine çıkan çatışmada Aslan ile birbirlerini kaybettiler. Aslan o esnada, Gezmiş ise 16 Kasım 1971 salı günü Sivas ın Gemerek ilçesinde yakalandı ve Kayseri ye getirildi. Buradan Ankara ya zamanın İçişleri Bakanı Haldun Menteşoğlu nun makamına götürüldü.

Mahkemesi 16 Temmuz 1971 günü Altındağ Veteriner Okulu binası nda Tuğgeneral Ali Elverdi başkanlığında Baki Tuğ savcılığında Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı 1 no lu Mahkemesi nde başladı ve 9 Ekim 1971 günü bitti. Deniz ve arkadaşları 16 Temmuz 1971 de başlayan THKO-1 Davası nda TCK nin 146. maddesini ihlal ettiği gerekçesiyle, 9 Ekim 1971 de idam cezasına çarptırıldı.

Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan ile birlikte 6 Mayıs 1972 tarihinde, gece 1:00-3:00 arası, Ankara Merkez Kapalı Cezaevi nde idam edildi. İdama giderken imam istemedikleri bilinmektedir.[1]

Son isteği hakkındaki iddialar

Deniz Gezmiş ve diğerlerinin idam edilmeden önce son istekleri üzerine farklı iddialar vardır:

Örneğin; Gezmiş in Joaquín Rodrigo nun Aranjuez konçertosunu (muhtemelen Adagio sunu) dinlemek ve bir bardak demli çay içmek istediği söylenir. Yazar Erdal Öz ün Gezmiş le yaptığı görüşmelerde tuttuğu ve Gülünün Solduğu Akşam eserinde bulunan notlara göre Gezmiş idamını bu şekilde düşünmüştür.[2] Fakat yine aynı eserde bulunan notlara göre avukatının anlattığı idam anında bu istek geçmemektedir.

Bir başka iddiada ise son isteği sorulduğunda idamını kendi gerçekleştirmek istemiş ve tam idam edileceği sırada altındaki tabureyi kendi itmiştir. Öz ün eserindeki avukat notlarında bu da geçmemektedir. Aksine son sözleri olan "Yaşasın tam bağımsız Türkiye! Yaşasın işçiler, köylüler! Kahrolsun Emperyalizm!" şeklinde bağırırken taburesine vurulmuş ve "emperyalizm" kelimesinin izm ini söyleyemediği kaydedilmiştir. Yalnız Hüseyin İnan ın kendi taburesini tekmelediği belirtilmektedir.[3]

Bir başka iddia da ise idam edilecek olan diğer iki arkadaşıyla vedalaşmak istediği söylenir. Hoşçakal Yarın filminde de böyle gösterilmektedir. Fakat bu istek aslında Gezmiş in değil Yusuf Aslan ındır.[4]

İdam kementi boynundan geçirilirken, hücresinden alınıp apar topar darağacına götürülürken giymesine izin verilmeyen botlarının askerlere bırakılmamasını, ailesinden birinin almasını istediği doğru değildir. İdama giderken postalları ayaklarındadır, sadece bağcıklarını bağlamaya fırsatı olmamış, ve idamdan önce asıldığında ayaklarından düşmesin diye görevlilerden birine bağlatmıştır. Yalnız parkasını giyememiş ve onun babasına verilmesini istemiştir.[5]

Öz ün eserindeki avukat notlarına göre, Gezmiş in son istekleri, avukatlarının idamı gözlemleyip sonraki kuşaklara "doğru" anlatmaları, cezaevindeki devrimci arkadaşlarını onun adına "tek tek öpmeleri", 1969 da öldürülen devrimci arkadaşları Taylan Özgür ün yanına gömülmeleri ve cezaevindeki parkasının ailesine verilmesi olmuştur.[6]

Ölmeden önce ailesine yazdığı mektup [değiştir]

Baba, bu mektup elinize geçtiğinde ben aranızda olmayacağım. Ben ne kadar üzülmeyin dersem yine de üzüleceğinizi biliyorum.Fakat bu durumu metanetle karşılamanızı istiyorum, insanlar doğar, büyür, yaşar, ölürler, önemli olan çok fazla yaşamak değil, yaşadığı süre içinde fazla şeyler yapabilmektir. Bu nedenle ben erken gitmeyi normal karşılıyorum. Ve kaldı ki benden evvel giden arkadaşlarım hiçbir zaman ölüm karşısında tereddüt etmemişlerdir. Benim de düşmeyeceğimden şüphen olmasın, oğlun, ölüm karşısında aciz ve çaresiz kalmış değildir, o bu yola bilerek girdi ve sonunun bu olduğunu biliyordu. Seninle düşüncelerimiz ayrı ama beni anlayacağını tahmin ediyorum. Sadece senin değil Türkiye de yaşayan Türk halklarının da anlayacağına inanıyorum. Cenazem için gerekli talimatları avukatlarıma verdim. Ayrıca savcıya da bildireceğim. Ankara da 1969 da ölen arkadaşım Taylan Özgür ün yanına gömülmek istiyorum. Onun için cenazemi İstanbul a götürmeye kalkma, annemi teselli etmek sana düşüyor, kitaplarımı küçük kardeşime bırakıyorum. Kendisine özellikle tembih et. Onun bilim adamı olmasını istiyorum, bilimle uğraşsın ve unutmasın ki bilimle uğraşmak da bir yerde insanlığa hizmettir, son anda yaptıklarımdan hiç pişmanlık duymadığımı belirtir, seni, annemi, ağabeyimi ve kardeşimi devrimciliğin olanca ateşi ile kucaklarım. Oğlun Deniz Gezmiş.


Onlar Anayasayı Değiştirmek İstemediler. Anayasayı Baltalamaya Çalışanlara Karşı Koydular. Emperyalist Abdye Karşıydılar. İdam Edildiler Adaletsizce. !

Temiz kalan tek yerdir devrim
bütün bir yıl
kirlenen duvarda
ama görebilmek için
asıldığı çividen indirilmelidir
yaprakları biten takvim

Zorbalara direnmektir devrim
bir çocuğun
annesinin çantasından aldığı paraları
altına gizlediğini
söylememiştir dövülen
hiçbir halı

İçinde yaşamaktır devrim
dikiş kutusunun
ve topluiğneler gibi
bir arada olmayı gerektirir
karşı koyabilmek için zulmüne
makas denilen patronun

Gece ışıklar arasında koşmaktır devrim
ateş böceklerini
yakalamak isteyen çocukların
peşine takılır gün gelir
yanıp sönen mavi ışıkları
polis arabalarının

Kağıt bir gemidir devrim
bütün gemiler
hurdaya çıksa da sonunda
taşıdığı özgürlük şiiriyle
batmadan yüzer nicedir
dünya sularında

Kim bilir kaç yunus görmüş
kaç deniz gezmiş...


Sunay AKIN




xaiaS

xaiaS resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Haber >Güncel haberler >Deniz olmak, İnsan kalmak>
  6.May.2008 Sal 17:18:51
fiogf49gjkf0d

Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan 1972 yılının 6 Mayıs günü (bugün) idam edildiler. Hepsinin yüreğinde ülke sevgisi vardı.

Kimseyi öldürmemişlerdi.

Ama idam edildiler.

Yakınları onlardan söz ederken “Denizler” diyor. Bu üç ismi de kapsayan kucaklacıyı bir kavram:

-Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan anlamına geliyor.

Deniz lider doğmuş bir çocuk olduğu için her yerde en öndeydi. İdama giderken de öyle oldu. Sehpaya ilk çıktı, taburesini kendisi tekmeledi.

Eski başbakan Süleyman Demirel, yeğeni Yahya Demirel “hayali ihracat” yaptığı için soruşturulurken muhaliflerine şöyle çıkımıştı:

-25 yaşında çocukla uğraşıyorlar!

Yahya 25 yaşında devleti dolandırmak gibi “çocukluk” yapmıştı! Demirel hoş görülmesini istiyordu.

Aynı Demirel Denizlerin idam hükmü Meclis"e geldiğinde ise elini pişkin bir ifadeyle havaya kaldırıp, arkasına dönerek lideri olduğu Adalet Partisi"nden idama “evet” demeyen var mı diye kontrol ediyordu.

Deniz haksızlıklara ve hırsızlıklara karşıydı, Demirel ise yeğeni Yahya"yı korurken böyle değildi. Deniz"in karşı olduklarını savunuyordu!

Deniz"in haksızlıklara karşı isyanı Haydarpaşa Lisesi"nde daha 1. sınıf öğrencisiyken başlamıştı.

Hürriyet gazetesi o yıllarda Haydarpaşa"nın en sevilen öğretmeni Ömer Hoca için yalan ve iftira dolu bir haber yayınlamıştı.

Haydarpaşa"nın iyi öğrencileri o gün okulu boşaltıp, Cağaoğlu"nu geldiler. Gazete binası önünde Hürriyet"i yaktılar! Öğrencilerin önünde Deniz vardı!

Öğretmenleri için bunu yaptılar!

Ertesi günkü Hürriyet"in birinci sayfasında gazeteyi ateşe veren öğrenci Mehdi Beşpınar"ın, Deniz Gezmiş"le birlikte kocaman fotoğrafı yayınlanmıştı:

-Bu gençler yarın yaptıklarından utanacaklar!

Tam tersi oldu, Hürriyet yaptığı yanlış haberden utandı, hem Ömer Hoca"dan hem de öğrencilerden özür diledi.

Deniz Gezmiş hayatı boyunca utanılacak hiç bir şey yapmadı.

Ama arkadaşlarını güldürmek için çok şakalar yaptı.

Mesela Sultanahmet Cezaevin"de tutukluyken Bozkurt Nuhoğlu"nun fırçasına verdiği tepki gibi... Nuhoğlu çıkışıyor:

-Arkadaşlar devrimden başka bir şey konuşamaz mısınız? Bir devrimci sanatla, edebiyatla, sinemayla, müzikle de ilgilenmelidir!

Herkes birbirine bakarken Deniz “Bozkurt Abi haklı” diyor:

-Müzik konuşalım, mesela Chopen devrimci bir müzisyendir!

Deniz idama giderken de aynı neşesini koruyordu. Kendisiyle aynı davada idam istemiyle yargılanan Mete Ertekin anlatmıştı. Deniz"in idam kararı kesinleştikten sonra yüzü asılan idamlık arkadaşını şöyle teselli ediyor:

-Mete üzülme kardeşim, öbür tarafı sen gelmeden gidip ayarlayacağım, sana torpil yaptıracağım!

Bu sözlerinden kısa süre sonra Deniz, Yusuf ve Hüseyin idam edildiler.

Mete Ertekin, “Deniz şakacıydı” diyor:

-Ama her şeyden önemlisi insandı.  !

 Nazım Alpman..



xaiaS

xaiaS resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Film, Sinema, Dizi, Belgesel, Program >Hangi filmi tavsiye edersiniz ve neden?>
  6.May.2008 Sal 11:52:00
fiogf49gjkf0d
fiogf49gjkf0d
Guantanamo yolu bu film harika imkanınız olursa mutlaka izleyin.


xaiaS

xaiaS resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Haber >Güncel haberler >:-0 ---mavi güneş olayı--- :-0>
  6.May.2008 Sal 11:43:58
fiogf49gjkf0d
fiogf49gjkf0d

Güneşin önüne koyu renkli bulut geçmiş ve rengi değişmiş.Söyle de olabilir monitor kablosu kıvrılmıştır. : ) Öncelikle Güneş Dünyamızdan büyük müdür ? Evet büyüktür.O zaman bizler yada orada yaşayan insanlar neden görmemiş bu olayı ? Mucizedir mucize.



xaiaS

xaiaS resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Mühim Mevzular >Politika, Tarih >İsrailin bittiğinin fotoğrafıdır!!!>
  6.May.2008 Sal 11:33:07
fiogf49gjkf0d
fiogf49gjkf0d
İsrail bitmez ! Cunku ; ABD+İsrail arasında çok uzun vadeli planlar var.Ayrıca israil uluslararası arenada çok kuvvetli bir lobi ye sahip.Bence israil perdenin arkasından dünyayı yöneten lider ülke. Toprak sevgisinin insan sevgisine üstün geldiği bir dünya da yaşıyoruz. Çözüm ise Tek taraflı olacaktır yani israil şartlarını masaya koyar ve filistin kabul eder.


xaiaS

xaiaS resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Öylesine muhabbet >CHATCITY SİZİN OLSAYDI?>
  6.May.2008 Sal 00:55:45
fiogf49gjkf0d

1.Winamp benzeri bir sistem kurabilirdim. 2.İstek parça başına 100 cc alabilirdim. 3.Suan da yayın yaptığımız bölümde sanatçı, parçası ve isteyen dönüşümlü olarak görünebilirdi. Yorucu ve zahmetli olabilir fakat yapılabilir. Bu ücü kafidir.

<<123 456>>