ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap
Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul
16 Haziran 2024, Pazar 15:29
ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum
Kurallarını mutlaka okuyunuz...
Birlikte cümleler harcayacaksak kendimize hatta coşkumuza hâlâ kadını hâlâ umudu yok eskimiş akşamların. Ki aklıma bir kadeh tutuşturuyor her an senden yoksunluğum...
Kahretsin gecenin uykusu hafif.
Sakın katil olma belli değil mi unutulan göğün sessizliği... Sırf bu yüzden terk edilmiş iskelede yolcu bekliyor ahşap gemi...
Islak ya da kuru dudağındaki mercanda bulmak istiyorum lekelerimi. Karanlık sarhoş olacaksa çadırlarında seninle bilmeliyim erişilmezliğimi... Özgürüz üstelik; boyadığım yollara düş hadi...
Her şey aniden dursa. Bu nefes bu yağmur hatta dünya. Şu ılık bahar havasında ikimizi ağaçlara yaslanırken kapılar ulusa açılıp kapansa. Telaşa meydan okuyan adımlarım sana gelse...
Dünya duruyor üşüyorum. Birden yağmur yağıyor her şeyin üstüne. Sende ve Bende...
Yani öylesine heyecanlı.
Aslında ne zaman bir yere gitsem senden bir şeyler olmalı yanımda. Belki de ilk kez sen ve ben aynıyız ya anlayamazsın yani ikimiz de aynı yerdeymişiz gibi.
Sen gittin zaman yağıyor şimdi.
Dönmezsin değil mi?
Aslında sana yazdıkça mevsim buharlaşıyor. Toprak kokusu sarı başaklı anımsatıyor. Sonra aniden üşüyor görmeyen ellerim. Kirleniyor sayfalar. Sen gittiğin için oluyor bunlar. Yaz bitiyor...
Evdeyim odamda. Seninle yaşadığımız anlara dalıyorum yani yazılarına. Şarap lekeli halıya uzanmış seni buluyorum içlerinden notları buluyorum özgürce yani sen olmadan... Acaba onlar beni duyuyorlar mı? Ya sen ne kadar?
İlk önce sevmek vardı böyle severdin. Sevdik. Daha sonra sonuçsuzca ellerimize aykırı sayıp aşkı tanıdık. Ve dokunduk. Sokağındaki lambaları arayıp buldum sana ulaşıldı. O heyecanı o anı hissetmekti sevgi tanımadığımız şehirde yağmurdu pencere önünde geçmişe bakıp karanlıkta yürümekti. Önce sevmek vardı. Sevdik.
İlk biz yaptık bu işi Yani sen gidiyordun... Şimdi gelmen gerekmiyor
Sensiz geçmeyen geceler çıldırsın sevdamın ateşinde... Tek rehberim gözlerin olsun kör karanlığımda... Gönlünün pınarlarında serinlemek uğrunda ölmek nasibim olsun... Anlatamasa da hiçbir cümle anla sen söyleyemediklerimi... Açlığım ol susuzluğum yoksulluğum sevdadan yana başımın belası ol be can... Yeter ki sen ol... Mühür gibi yüreğimde dua gibi dilimde hayat gibi gözlerimde nefes gibi dudağımda taşımazsam seni son*um ol... İzin ver hayallerimize varalım bitimsiz vadelerde... Bırak gözü kör olsun hasret dolu aşkımızın... Yaşayalım avuçlarımızın pınarında su gibi berrak ve derin olsun... Üşüyen ellerimi avuçlarının kor*unda ısıtmalısın geçen günlere inat her gün daha çok sevmeliyim seni... Hangi güç durdurabilir ki beni !! Suskunluğumun sebebi olmalı dudakların her gecenin sabahında... İmkânsız hayallerim tek umudum olsa da SEN masumca gülümse bana... Gamzelerimin goncasında bir yudum ömür ol... Yalnızlıklara katlanan yüreğim ol... Her dokunuşta SENin izlerin kalsın... Yokluğunun karanlığı çökerken her gece üzerime gözlerinin ışığı kaldırsın enkazlarımı... Korkma ölmem *sözüm söz*sen sevdikçe yaşarım ben... seni bende bul o vakit... Terk etme bendeki seni... Unut kendini öylece... sana can çekişirken yüreğim yanımda kal yüreğime işle adını... Bitimsiz sevdamda yandıkça erirken yalnızlığımı anla... Gecelere serdiğim yıldızları şahit yaz hayallerime... Sarıl senli hayatlar vaat et bana... Öyle sarıl ki hayat kokan nefesinde can vermek nasibim olsun...
Acımasızmıyım? Yoksa acınacak haldemiyim bilmiyorum.Bilinmezlikler mi çok yoksa bilinmezlikleri ben mi yaratıyorum bir türlü karar veremedim
Benim olmanı istemek mi hata yoksa hata seni sevmek mi zaten en karmasık sorum. Günlerdir cevaplarını bir türlü bulamadıgım binlerce soru soruyorum kendime.Sonra itiraf ediyorum
Evet seni seviyorum seni istiyorum ama niye bukadar uzaksın bana?
Farklılıklar mı insanı uzaklaştırır birbirinden? Bu kadar mı acımasız hayat ki sırf farklısın diye beni asla görmüceksin. Seni çok sevdiğimi öğrenemeyeceksin.
Belkide unutmak en iyisi diye cevap buluyorum kendime ama unutmayı bile beceremiyorum. Keske düya dursa yada ben dursam ve dünya dönse gözlerim bir kapalı bir açık derken geçse bugünler öyleki seni unutabilsem Ve ben yine üzgünüm seni unutamıyorum....
KALBİMİ KENDİMCE YAMALIYORUM. Ama artık dikiş tutmuyor yaralar. Gözlerimi kapatma bile fayda etmiyor son günlerde Hak ettigimi mi yaşıyorum yoksa haketmedigim sey için sınanıyomuyum bilmiyorum. Ama acısına dayanamıyorum
En umarsamaz halimle bile seni umursarken ben sadece öylece bakıyorum
ÜZGÜNÜM canımı acıtıyorsun AMA sen canımı acıttıgını bile bilmiyorsun.......
Tutunacak yeri kalmadı hayatımın kendime tutunuyorum savruluyorum düşlerimin içinde kahroluyorum. Çekip gitmek istiyorum buralardan nereye varacağımı bilmediğim uzun bir yolda yanıma hiç birşey almadan ardımda hiç kimseyi bırakmadan yol almak istiyorum hiç bir yere varmadan. Bir zamanlar sen vardın.Sanaydı tüm yolculuklarım.
Kendi kendimin prensiyim ben. Kendi yalnızlığıma buyuruyorum her şeyi.Yalnızlığımın krallığında yalnızlığımı yönetiyorum. Yüksek duvarlar örmeliyim ülkeme. Kimseyi içeri almamalıyım. Kimsesiz kalırsa insan ancak o zaman kurtulur yaralanmaktan. Bir zamanlar sen vardın. Senden aldığım bütün yaralarım.
Kaçmalıyım biliyorum.Acılarımın sonu gelene kadar kaçmalıyım. Bomboş odalarda ağlamalıyım. Güçlü görünmeliyim tüm insanlara. Kendimi korumalıyım. Oyunlar oynamalıyım. Yıkılmazmışım gibi kırılmazmışım gibi güçlü ve sakin olmalıyım. Sığınmalıyım kendi krallığıma savaşlarımı kendi içimde yaşamalıyım Bir zamanlar sen vardın. Tüketti beni oyunların.
Kimseler bilmemeli görmemeli tükendiğimi.Bir seçim zannetmeli. Sebebinin sen olduğu bilinmemeli yalnızlığımın. İçimde kalan "sen"imin güzelliğini korumaya çalıştığımı görmemeli. Bir zamanlar sen vardın.Gerçektin. Yanımdaydın.
Şimdi yoksun varlığım can çekişiyor.Kimsenin bilmediği görmediği bir acıyı yaşıyorum kendimi hapsettiğim yalnızlıkta. Gelsen. Tutsan ellerimden can versen içimde bir türlü bitiremediğim varlığına. Kaçışlarıma bir son versen.Yıksan bütün duvarlarımı yeniden hayata döndürsen.Hayata tutunmayı öğretsen. Savrulmasam yok olmasam yaralanmasam. Bir zamanlar sen vardın.Yoksun ölmekten beter.
Sadece gelsen. Zannettiğim gibi güzel olmayacak olsa da gelsen
Uzaklardasın biliyorum. Acılarını kaynatırken isli kazanlarda Hasretini kaç kez kundakladım geceye. Kaç kez adını yazdım yüreğimdeki son kelepçeye. Vuslatlarımı adamışken ömrüne Sabah ezanında gözlerinle doğ Kırık pencereme..
Korkma gül yüzlüm. Ayazlar vursa da gönül bahçemize Bakışlarını yüreğime Adını dilime mühürlemişken Sevdanı sökemezler ki dudaklarımdan. Ve sen acılarıma gülümse yeter ki; Avuçlarından bal niyetine içeyim zehirleri Gözyaşın diye tozlu dudaklarımla emeyim nehirleri.
Yeminliyken gözlerin gülümsemeye Bırak aksın mürekkebin satırlara.. Öyle bir aksın ki Susuz ciğerlerim mutluluğu icsin Zümrüd- ü Anka`nın avuçlarından. Dertlerime derman olsun diye gülüşlerini iciyorken Bırak karanlıkların icine göm beni. Ne de olsa toprakta filizlenip Bir gün gözlerinin icine doğacağım.
Bir kez olsun ağlarsan bensiz Ömrümün zulasına astığım kefenleri öpeceğim. Bir gün benden önce göçersen Bu fani alemden Meleklerin kanadından Usulca toprağındaki ciceklere düşecegim.
Yüregimde kopan firtinayi gönderiyorum sana sevgili çocuksu bakislarimin ardindan Ellerimi kesen ayazlarimi gönderiyorum sana; askin akip gidisini seyret diye iç ülkemden iç ülkene. Her seyi koca bir yokluk gören gözlerimi gönderiyorum sana yesile çalan yanindan umut bul diye. Koca sehri bombos gören kalbimi gönderiyorum sana içindeki atesle isit diye.
Bütün mektuplarim geri dönüyor sevgili sehrime yoksun. Bu koca yoksunlugun içinde kaybolmussun. Hayat bizi terk edeli çok olmus ben aynalarda kaybolmusum sen hayallerime bile ugramaz olmussun. Bir masalmis her sey bir bakmisim uyumussun. Ne masalin sonunu dinleyecek kadar uyanik kalmayi basarabilmissin ne de bana yeni masallar anlatacak kadar âsik olmayi.
Hasret yüklü gemilerim yollarini bulamadi. Ben Leyla’nin cisminde tasidigim mecnun kalbi ile bir basina kaliverdim ask diyarinda. Ne gemilerimi indirecegim sahillerim oldu ne de karadan yüzdürebilecek cesaretim. Ask bitti. Toprak oldu bakislarimda ki umut.
Kalmak gitmekten vazgeçmektir derdi atam. Be ne gitmeyi becerebiliyorum topraklarindan ne de yasamayi senin kurallarina göre.
Isyanlarim var eylemsiz sessiz isyanlarim. Bir gök düslüyorum mavisi adam gibi mavi siyahi adam gibi siyah.. Ama gündüzleri gri bulutlar kapliyor gögümü geceleri sehrin isi. Mavisi griye çaliyor hüzünle gökyüzümün yildizlari gam yansitiyor puslu bakislarla.
Her sey bir tebessümünde gizli kaliyor bazen. Züleyha’ nin gülümsemesi kadar sicak Yusuf’un durusu kadar soguk. Ask sana da bana da ne uzak sevgili.
Kuytularına saklandığım karanfilce bir aşkın semahındayım. İçimde küfürbaz katiller... Notaları orta yerinden çatlamış nihavent bir şarkının yetim serzenişlerine düşüyorum; esişim kan revan... Ve SEN...
Evet SEN... Alnında rüzgar yemiş geceyi taşıyan alfabenin üçüncü harfine gül kokularıyla göçen; AŞK . Düşlerime uzandığından bu yana öyle bir cinayetsin ki kalbimde; kalbim kalbimin katili. Ey Aşk! Arada bir al gülüşümü çehrene. İçim serinlesin. Ama yinede esişime teğet geçer saçların bilirim. Bu yüzden kuşatılmış sensizliğim son veriyor direnişe; sana yürüyorum! sona yürümeden evvel. Sevdiğim! Bu kadar yağmur durdun içime içim `sen`den yana; `ben`siz. Ben `ben`den yana; `sen` li...
Korkuyorum!... Ellerim infazıma alkış tutuyor. Gözlerin; darağacım... Şiirleri hayata denk düşmeyen yüreğine rehin bırakılmış bir şair eskisinde saklıyım. Korkak feryatlarla ağlarım kendime gözyaşlarım denizleri içer. Sus ey kendim! İstanbul düştü ben hala hayatta mıyım? Kahrolsun!...
Gücün yetmiyor mu altı harflik hecemin kanayışlarına? Oysa ben üç uzun hecede susuyorum altı harfliliğimi kirletmeden hayalini. Ey Aşk! Dokunma intihar panoramama. Emanetci ağlayışlarım düşer suskunluğuna erirsin. Ben DELİRİRİM...
Gülüşü sarı safran coğrafyalarda hırpalanmış hayata ödünç sevinçlerle son da başlayan gözleri tutuklu bir Rüzgar ım. Yani aşkın acımtırak gölgesizliğin de Son Şehidim Sana!... Sevdiğim! Gemiler yanaşmadan mefluç limanlara ver şehadetini gözlerimin...
En çok kendimi kucakladığım vakitlerde ihanet ettim bana. İntiharlara iliştirilen Dilbaz Düşler Çağı ndan geldim. Şimdi vakit kelimesiz ölmeler vakti... Sus ey kendim! Sus ey Rüzgar diye bilinen en suskun yanım!..
Dile gelsem şimdi en çok seni susarım yüzünün yarısı görünen uykusuz mevsimlere. içimde yüzü koyun yatan sevdalar çarpar dirilmiş ölmelerimin alnına. Kusarım beni bana en aşina cümlelere. Sevdiğim! Bileğinden kan sızsada bakışlarımın hala; bozgunlarım bozgunda şimdi. Ey-vah! Al bu feryat sende kalsın. Kapat gözlerini bana inleyerek...
Ben karanlığın kıskacında ölürken kimse seslenmesede beni; kurtar-ma beni benden. Doyasıya seyredeyim ölümümü. Çünkü sen benim aşkı bildiğim yersin ey Aşk!
Sevdiğim! İçimin sureti! Olmadığım kadar bendesin olmadığın kadar sendeyim.hiç olmadığım kadar Senin!...hiç olmadığın kadar Benimsin!...
Yanlızlık acıdır.. İnsanı acıtır. aşk denen o var ya O başa beladır..!
Yanlızım...Herkesten daha farklı benim yanlızlığım!Herkes kendi yanlızlığının derdine düşmüşke Ben 2 kişilik bi yanlızlığın ağına düştüm..!Hiç bitmeyen...Çaresiz...Amansız bi yanlızlık benimkisi!Yanlızlığım `Ben` iken Şimdi `Biz` oldu...!İnan bu daha acı vericiYorucu...Aşk`a düştüm İkiyken bir oldum...Yanlızlığa düştüm yine iki oldum..!
Ben senle Tamamım... Ahh Tamam! Bir daha Yarım Kalamam...! Tam seni bulmuşken Tanrım.... Ben Canımdan Olamam!
Gittiğinde yarım kalmıştım...Yarım yaşadım aylarca!İki Yarım Yanlızlıktı benimkisi..!Güldüm iki kişilik Ağladım iki kişilik...!Sanki hiç gitmemişçesine Hep benimmişsin Başkasının olmamışsın gibi yaşadım...Bekledim geri geleceğin günü..!`Beklenen Gün Gelecekse Çekilen Çile Kutsaldır.` dediler...Acımı kutsallaştırıp bekledim o günü!Ve değdi de beklediğime..O sisli kapkaranlık günlerin arkasından Güneş gibi güldün bana!Saklayamadım gülümsememi senden Bende Güldüm...Sonra bir olduk beraber Güldük o mutsuz günlere inat!Sildim attım yaşanılan kötü anıları Hatalarını bile...Çünkü benliğim tamamlanmıştı Yarım kalan herşey tamamlanıcaktı artık seninle...!`Her Güzel Şeyin Sonu Var.` demişlerdi ona inanmamıştım!İnandırdılar..!İnanmak zorunda bıraktılar beni..!
Zor aman aman! Yılan sensiz zaman.. Sensiz ; Azım Çoğalamam...!
İstemediler mutlu olmamızı...!Ayırdılar bizi çok severken.Layık bulmadılar bizi birbirimize...Oysa layığım sendin!Yaşama sebebim Nefesim Şu hayatta ihtiyacım olan tek şeydin...!Bizi Kurban ettiler keni savaşlarına İçinden çıkamadıkları eski kafalarına...`Ya O Ya da Biz .!`O diyemedik silemedik bizi dünyaya getirip büyütenleri...Onları seçtik...Ama onları seçtiğimiz anda hayatımızdan olduk!Azaldık 2 iken 1 Olduk!Hiç olduk...!Şimdi tercih ettiklerimizle feda ettiğimiz bir ömrün acısını çekiyoruz...Mutsuzsun sende biliyorum Kanıyor için benim gibi!Aramamı bekliyorsun Bense seni aramak...Hadi gel herkesi herşeyi bi yana bırakalım gidelim buralardan demek için cesaretimi topluyorum...!Ahh bi anlasalar sensizken hiçliğimi Bi görseler şu yüreğimin paramparça Kanrevan halini...!
Sonunda topladım cesaretimi söylüyorum sana...`Gel sevdiğim...Gel yeniden tamamlayalım birbirimizi!Öyle bi bütün olalım ki kimsenin gücü yetmesin bizi ayırmaya...Görsün onlar...Görsünler içimizde sönmeyen alevleri!Herkese kanıtlayalım aşkımızı..Öyle bi anlatalım ki onlara mühür olsun anlattıklarımız dudaklara...Bak herkes haykırıyor gidenin arkasından...Bizse gidememişken birbirimizden sevdayı tüketmemişken aramıza başka sevdaların girmesine izin vermeyelim..!Ayrılamam Ayrı kalmaya dayanamam senden...!Ölürüm...Sen yokken elimi kolumu kesiyorlar sanki Bir ağrı ki oturdu sol yanıma geçmek bilmiyor!Tek ilacı sensin..!
Ayıramazlar... Onlar kıysa biz kıyamayız birbirimize..! Ölürüm.. Yaşayamam sensiz...! Herşeye razıyım seninle Sonuna kadar...
Kalbim sensiz gecelerim sessiz korkuyorum sensizlikten...Sensiz bir kalp sessiz bie gece agır gelir tasıyamam.Kaldıramam bu sensizliği..Yorulurum.!!! Beklemekten Sensizlikten Özlemekten..!!! Ölüyorum yavas yavas...Sensizlıkten ölüyorum..!!! Sana ihtiyaç duydugum sana mecbur oldugum zaman bırakıp gittin ya beni işte ben o andan beri yasamıyorum...Bedenim bu dünyada sanki ama ruhum saklanmış cıkmıyor ortaya...Öylesine Yasıyorum varmıyım yokmuyum belli değil.. İşte bende Gidıyorum bilinmiyen diyarlarada değil...Herkesi bildiği ölümün tam ortasında olan bir yer... EVET...!!! GİDİYORUM...!!! Bütün sevgimleama seninle boş olan ufacık kalbimle...Hasret acısıyla ölümün karanlık sokaklarından gecıyorum...Pişman değilim hakettıgımı bılıyorum ve o yüzden GİDİYORUM...Dönmeyeceğimi Seni geri kazanamayacağımı göremeyeceğimi bile bile...Acılarımı gözyaşlarımı ve Hasretinide beraberimde götürüyorum...Sana doyamadan SEVGİLİM...Yüzüne bakıpda SENİ SEVİYORUM diyemeden Sana doyasıya sarılmadan GİDİYORUM.... İşte sensiz bir gecede SESSİZLİĞE SENSİZLİĞE son kez gidiyorum...!!!! HOŞCAKAL SEVGİLİM HOŞCAKAL...!!!!! Ben GİDİYORUM.....
"Pembe bir düzene serili olsa da; Tozpembe değildi rengim..."
Solmasın bana canlılık versin diye maviydi.Karanlıkların içinde bile maviyi görüp gülümsüyordum.Geçtiğim her yeri maviye boyadım.Umut ektim bütün geçitlere.Huzur serptim üstlerine çatlaklıkların arasından parıldasın ışıl ışıl olsun her yer diye…Işıltıyla kırıntılar siyahlıklar kapanıyordu sanki küçük bir ışıltıda olsa yeterdi siyahtan vazgeçmeme.Güneşin parlaklığıyla mavi öyle bir göz kamaştırıyordu ki insanın hiçbir şey düşünmeden seyre dalası geliyordu…
"İnsan baktığı gibi mi görürdü ; Yoksa düşündüğü gibi mi???..."
İkisiyle de görebilirdik ikisiyle de istediğimiz şekle koyabilirdik yaşamımızı…Ben bütün bakış açılarımı maviye boyadım kötüde bile iyiyi güzeli gördüm/görmeye çalıştım hep… Maviye siyahla karşılık alsam da hiç pes etmedim… Biliyorum bir gün herkes maviyle bakacak. Herkes benim gibi düşünecek ve ne kırılacak ne de kırmaya yüreği el verecek… Düşlerimi uzun engebeli yollara dizdim… Engelleri aştıkça mutlu oluyordum kolayca elde ettiğim hiçbir şey bana haz vermiyordu… Siyahın içindeki ışıltıyı çıkarana kadar uğraşmalıydım ki gerçekten huzurlu olayım… Gecenin karanlığını değil yıldızların parlaklıklarını gördüm ve hissettim… yeni doğan güne yepyeni bir benle uyandım. Zamanla daha da güzel olacak her şey inanıyorum…
"Düşlerim her zaman mavi tonlarında ve hep mavi kalacaklar…"
Er ya da geç bu hüzün geçecek Üzgün yüzüm gülecek Er ya da geç bu acım dinecek Umut yenilmeyecek