ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

             Ne mutlu türküm demeyen bir zhniyet tarafından yönetiliyoruzz , Laikligi savunan rektörlerin tek tek degiştirildigi günleri yaşıyoruz , Atatürk sevgisi ile dolu olan insanların tutuklandıgını görüyoruz , adım adım din devletine sürükleniyoruz , türban takan-takmayan , laik-antilaik diye kutuplaşıyoruz.Allah aşkına Ozmmq sen nerde yaşıyosun ?

               Kimsenin tekelinde degil Atatürk sevgisi.Ayrca salt atatürk sevdası degildir benimkisi.Atatürk ü yaptıklarını , devrimlerini , inkilaplarını , düşüncelerini tarikatlara-hoca efendilere-şeylere-dervişlere-müritlere inat seviyorum sevecegim..

                 Varmı ?

Sen bu ülkeyi geçtim başka bir dünyada yaşıyorsun.

1- Yeni atanan rektörlerin bir tanesini bile tanıyor musun? Yeni gelenlerin laikliğe ne kadar bağlı oldukları hakkında bilgin var mı? İçlerini mi okudun? Telepati mi kurdun? Bilim insanlarını bile AKP´ye olan nefretiniz yüzünden gerici göstermeye başladınız. Ayıptır yahu!

2- Bu ülkede kimse Atatürk sevgisinden tutuklanmadı şu ana kadar. Sen Merih´te değil de Dünya´da yaşasaydın bunun farkına varacaktın. Biraz basını takip et ki ele geçirilen bunca belgeden, bombadan haberin olsun. Her gün başka bir foyaları meydana çıkıyor; oysa ki sen AKP ile ilgili en ufak bir şeyde onları suçlarken varlığının bunca ispatına rağmen hala Ergenekoncuların sütten çıkmış ak kaşık olduğunu, Atatürk sevgisinden dolayı tutuklandığını savunuyorsun. Bir insan bu kadar mesnetsiz iddialar ortaya sürerken hiç mi düşüncelerinin doğruluğundan şüphe etmez? İnsaf!

3- Türban takan-takmayan, laik-antilaik diye kutuplaşmanın sebebi senin zihniyetindeki insanlar olmasın sakın? Yok yahu, olur mu öyle şey? Türbanlılara ve farklı fikre, zikre sahip insanlara gerici, laiklik karşıtı diyen benim zaten; günahınızı almayayım!

4- Kimsenin tekelinde değilse Atatürk sevgisi, ona göre konuşmayı bileceksin. İnsanları rejim düşmanı, antilaik diye etiketlemeden önce durup düşüneceksin. Kimseyi yargılamayacak, niyet okumayacaksın. He insanların zihnini okumak gibi fantastik güçlerin varsa söyle de elinden tutalım ki bir yerlere gelesin. İnan mutlu olurum.

Seninle aynı testiden su içen CHPliler Türk Silahlı Kuvveti´nin, Ordumuzun bile AKP ile yakınlaştığını iddia ettiler. İnsan duygularının esiri olup bu kadar komik, bu kadar çaresiz, bu kadar da aciz duruma düşebiliyor işte. Yakında AKP´ye Tanrı´nın torpil geçtiğini de iddia ederseniz zerre şaşırmam!

Şu anki CHP ve düşüncesi aynı paralellikte seyreden insanlar bu ülkede solu bitirdiler. Halkın değerlerinden bu kadar uzak, halktan bu kadar kopuk bir sol düşünce dünyanın hiçbir yerinde göremezsiniz. Bizi AKP gibi "kendine Müslüman demokrat" bir partiye muhtaç bıraktıkları için kına yaksınlar! (Şimdi "CHP nereden çıktı? Ben parti mi savunuyorum burada?" deme. Ben sana CHPli demiyorum, savunduklarının Baykal ve tayfasının düşüncelerinin karbon kopyası olduğunu belirtiyorum.)

22 Temmuz seçimlerinden sonra Emin Çölaşan yazmıştı ki "Yahu biz galiba başka bir dünyada yaşıyoruz!" Evet, kendi dünyanızda yaşıyorsunuz. Gezegenimize geri dönmeniz naçizane tavsiyemdir. Dönmezseniz keyfiniz bilir; daha çook seçim hezimeti yaşar, kendi çapınızda ülke kurtarırsınız.

         Tek tek cevap veriyorum...

   1 -  Evet akp den nefret ediyorum:çünkü insanları dinci-atatürkçü , laik-antilaik , demokrat-antidemokrat olarak ayırıp buna göre sınıflandırdıgı için , devletin özellikle egitim bütün kurumlarına kadrolarını doldurdugu için , Atatürkün Bizzat sectigi başkentimiz Ankarayı degiştirerek yeni başkent olarak İstanbul u sectigi için , rejimi yıkamak ile ilgili gizli ajandaları oldugunu düşündügüm için nefret ediyorum..Buda benim kişisel görüşüm..saygı duyacaksın.Aşagıda yeni atamalardan örnekler yazdım..Bu kadar ilim- bilim adamı neden istifa etmiş bir düşün...oku....yeniden konuşalım

  İstanbul Teknik Üniversitesi: Seçimlerde Rektör Prof. Dr. Hüseyin Faruk Karadoğan 362 oyla en fazla oyu alan aday olmuştu. Ancak Gül, YÖK’ün birinci sıradan kendisine gönderdiği, üniversitedeki seçimde 209 oy alan Prof. Dr. Muhammed Şahin’i rektör olarak atadı. Ayazağa Yerleşkesi’ndeki Atatürk Meydanı’nda dün bir araya gelen Karadoğan ve öğretim üyeleri, atamayı protesto etti. Sözlü olarak istifalarını ileten senato ve öğretim üyelerinin isimleri şöyle: Rektör yardımcıları Prof. Dr. Erkin Nasuf, Prof. Dr. Fuat Anday ve Prof. Dr. Haluk Karadoğan, Sosyal Bilimler Enstitü Müdürü Prof. Dr. Ümit Şenesen, Prof. Dr. Özgür Turhan, Prof. Dr. Remzi Akkök, Prof. Dr. Mehmet Ali Taşdemir, Prof. Dr. Haluk Eyidoğan, Doç. Dr. Rahmi Nurhan Çelik, Prof. Dr. Melek Tüter, Fen Bilimleri Enstitü Müdürü Prof. Dr. Sumru Pala.
Gazi Üniversitesi: Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayşe Dursun, Prof. Dr. Rıza Ayhan’ın rektörlük görevini devralmasının ardından istifa ettiğini açıkladı. Yapılan seçimlerde en yüksek oyu Prof. Dr. Kadri Yamaç almasına karşın YÖK tarafından ismi Köşk’e gönderilmemişti.
Dokuz Eylül Üniversitesi: Birinci sırada çıkmasına rağmen rektörlüğe atanmayan Prof. Dr. Sedef Gidener, Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimliği görevinden istifa etti. Gidener’in yerine Başhekimliğe Prof. Dr. İbrahim Astarcıoğlu vekaleten atandı. Üniversitede 7’si profesör, toplam 9 öğretim üyesi istifa etti.
Samsun Ondokuzmayıs Üniversitesi: Rektörlüğe atanan Prof. Dr. Hüseyin Akan’ın görevi devralmasının ardından Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Tayyar Cantürk ile eşi Zihinsel Engelliler Eğitim Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ferhan Cantürk görevlerinden istifa etti.
Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Oktay Eray ve 4 yardımcısı istifa etti. Eray ile birlikte Yrd. Doç. Dr. Cahit Kaçar, Yrd. Doç. Dr., Cengiz Türkay, Yrd. Doç. Dr. Levent Dönmez ve Yrd. Doç. Dr. Dilara İnan Özcan istifalarını verdi.
Görev süresi dolan İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu, üniversiteden ayrılacağını açıkladı. 

   Bunun haricinde 19 mayıs üniversitesi rektörü secilen Prof. Dr. Hüseyin Akan 1995’te RP’den milletvekili adayı oldu, ancak seçilemedi.

  Dicle Üniversitesi rektörü secilen Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç 22 Temmuz seçimlerinde AKP Diyarbakır’dan milletvekili adayı oldu. Bir dönem “erkek hastalara bakmadığı ve erkeklerle tokalaşmadığı” öne sürüldü

   9 Eyül üniversitesi rektörlügüne secilen Prof. Dr. Mehmet Füzün Ağabeyinin AKP Akhisar İlçe Başkanlığı yaptığı ve atanmasında bu durumun etkili olduğu iddialarına hala yanıt veremedi..

  Bunlara ne yanıt vereceksin cok merak ediyorum.....

  2-Ergenekon iddanamesi nin daha duruşmaları başlamamışken , sen nasıl yargılayıp sonuclara vardın? Kulaktan dolma bilgilere , kim oldugu bilinmeyen tanıklara, özel konusmaların dinlenmelerinden elde edilen sohbetlere ( ki türkiye genelinde dinleme bölümün başında olan adam zamanında fethullah gülen örgütlenmesinden soruşturulan adamdır) inanmamı bekleme.gercek deliller yokmudur vardır elbet.ama bunların sonuclarını ancak mahkemeden sonra ögrenebilecegiz.alakalı alakasız içeri alınan insanlarının ortak yönünün atatürk sevgisi oldugunu gör...

3 -Türban takan takmayan ayrımı hayatımda yapmadım.Ben asla türbana karşı olmadım.Sadece türbanın kamusal alanda , devlet dairelerinde olmasına karşı cıktım hala aynı fikirdeyim..

4-herhangibi insanı anlayabilmek için zihin okumaya gerek yok.onun gecmişte yaptıgı davranışları düşünceleri gelecege ayna olabilir..Başbakan türbana siyasi simge diyecek , demokrasi amac degil aractır diyecek , devlet işlerini din alimlerine sorun diyecek , talibanın eteginde oturacak , arap kralının önünde diz çökecek ama sen hala diyeceksin ki zihinmi okuyosun..Be hey gafil sen zihinleri okusanda sana ne fayda...        

 Deniz baykal ve düşüncelerini savunmyorum savunmadım. Her sorunun demokratik yollardan çözülemsi gerektigine inanıyorum.Anayasa mahkemesi kararına sevindim çünkü mazlum rolü ortadan kalkmış oldu.Dünyadan kopuk  halktan kopuk bir sol oldugu fikrine katılıyorum.tek ortak oldugumuz nokta burasıdır...

                En büyük cehalet ögrenmeyi red etmektir.......

Yazdıklarımı nasıl okudun acaba?

1- İnsanları sınıflandırmakta AKP´nin de suçu olmakla birlikte asıl büyük suç Kemalist kesimindir. Demokrat-antidemokrat gibi bir ayrımı AKP yapıyor (sanki kendileri tam anlamıyla demokratmış gibi) ama laik-dinci, Atatürkçü-gerici v.b ayrımlar hep CHP ve yandaşlarının eseridir. Çünkü karşı tarafı Atatürkçü olmamakla, irticacı olmakla suçlayan onlardır, tıpkı AKP´nin kendisini eleştirenleri demokrasiye karşı olmakla suçladığı gibi. Bir de şu var, sanki AKP´nin kadrolaşmadığını iddia etmişim gibi gelmiş bana bu sabah okuduğum gazete haberini sunmuşsun. Kadrolaşmaya bulaşmamış hükümet Cumhuriyet tarihinde yok. Ayrıca her rektör değişiminde istifalar olur üniversitelerde, bu bir. Laikliği savunanlar değiştiriliyor dedin, yeni atananların laiklikle sorunlarının olduğunu kastederek yine niyet okudun, bu iki. Buraya kendi üniversitem de dahil rektörü değişen 3-5 üniversite koymuşsun. Değişim olmayan üniversitelerin rektörleri şeriat yanlısı galiba, bu da üç. Türkiye Cumhuriyeti başkentini Lost adasına çevirmen de çok fantastik olmuş, söylemeden edemedim. Başkentin taşındığı filan yok, kendine gel.

2- Eh be durty, ben Ergenekon´un varlığı hakkında kesin yorum yapmışım, sen gelmişsin bana tutuklananların hepsinin suçlu olduğunu söylemişim gibi cevap vermişsin. Bak, altını çiziyorum dikkatli oku: Ben sana tonlarca askeri mühimmat ve belgeler ele geçirildi diyorum, sen bana konuşmalar, gizli tanıklar diyorsun. Ben Ergenekon diye bir terör örgütü vardır diyorum (hem de varlığı kesindir), sen bana gelmişsin "Nasıl duruşmaları yargılayıp sonuçlara vardın?" diye soruyorsun. Yahu, merak ediyorum yazdıklarımı okurken aklın nerede? Böylesine büyük bir davada elbette ki onlarca isim olacak. Sorguya alınanlardan masum olanlar da çıkacak. Ben "Gözaltına alınan herkes suçludur" demedim ki... Atatürk´ü bombalı silahlı, ülkeyi karanlığa sokacak hain planlar yapan örgütçüler seviyorsa da lanet olsun onların sevgisine!

3- Türbanın siyasi simge olduğunu iddia ettin geçen yazılarından birinde. Bu durumda türbanlıları ne dersen de suçlamış oluyorsun. O insanların büyük kısmı siyasi değil, dini nedenlerden ötürü takıyor. Ayrıca dün bir arkadaşı koyduğu resimler yüzünden rejim düşmanı ilan ettiğini de unutmadık henüz.

4- Geçmişle yaşıyorsun(uz) hala. AKP ve RP arasındaki farkı göremeyecek kadar körleşmişsiniz. Bu yüzden siyasi gidişatı anlamıyorsunuz, yanlış yorumluyorsunuz zaten. Değişim olabileceğine ihtimal vermiyorsunuz, halbuki insanlar değişebiliyor. Bari ihtimal dahilinde de olsa bunu gözünüzün önünde tutun. Çok değil, birkaç ay önce ben de senin gibi sabit fikirli, önyargılı, olanlarla değil olasılıklarla yaşayan bir insandım. Kendimden biliyorum insanların bakış açılarının genişleyip değişebileceğini. İktidara gelmesinden itibaren AKP´nin rejim karşıtı bir politika izlediğini düşünmek için geçerli bir sebep yok ama daha muhafazakar ve dindar kesimi tatmin etmeye yönelik, diğerlerini görmezden gelen icraatlara imza attıkları da bir gerçek.

Bu arada şu birkaç yanlış bilgini de düzelteyim: Başbakan "Türban siyasi simgedir" demedi. Yaptığı yanlış olmasına rağmen "Velev ki siyasi simge,..." dedi. Yani "Siyasi simge olsa bile...". Aradaki nüansı anlayacak kadar Türkçen vardır herhalde. Ayrıca devlet işlerinin din alimlerine sorulmasını da söylemedi. "Bu (başörtüsü) İslam´ın kesin hükmü, gidin ulemaya sorun." dedi. Haksız mı? Dini yorumu mahkeme mi yapacak?

Benim cehalette olduğumu söylemene yalnızca gülüyorum.  Senin bildiğin kadar benim unuttuğum var.