Hayatın her alanında bir mükemmeliyetçilik almış başını gidiyor… Esasında gayet güzel de bir beklenti gibi görünüyor… Tabi ilk bakışta…
Ben gazete alırken, dikkat ederim en az renklisinin olmasına.. Daha önce rengarenk gazeteleri de okudum, inceledim. Sonra gördüm ki gazete almamışım, o gazetede asparagas haberler dışında gerçek haber yokmuş, asıl amaç bu değilmiş, 0039’lu telefon numaralarının olduğu sakıncalı reklamlar boy boy yer alıyormuş, bir başkasına göre ise, gazete dediğin tam da o şekilde olmalı, hatta bir adam var, ona bir sayfa değil en az üç sayfa ayrılmalı, kendince haklı da.. sonra düşündüm, gazete dediğin böyle olmamalı, (Bence!) Son Haber başlığına değecek 3. sayfa haberleriyle birlikte, sağlıklı ekonomi haberleri, kaliteli köşe yazıları, dünyada bizi de ilgilendiren gelişmelerle ilgili haberler, gerçek spor haberleri v.s.v.s. olmalı dedim… Ardından; varsa ulusal yayını olan 30 kadar gazete, bunlardan 20-25 tanesini alınmayacak gazeteler olarak düşündüm…
Düşünmeye devam ettim; ya alınabilir dediklerim aslında hiç olmayan gazeteler olsaydı, ve ben illa ki bir gazete okuyacaksam, alınmayacak gazeteler dediğim listeden, en az beğenmediğimi ya da beğenmediklerimi yine alacaktım… Sonuç olarak ben en iyisini istiyorum, beni en çok anladığını düşündüğümü isterim ve onu alırım.. Bu benim hakkım… Bu herkesin hakkı… En iyisi, hem de her zaman!
İyiyi istemek, kötünün, başarısızın, yetersizin….v.s nedenlerini bilmekle somut bir istek haline gelir… “Bu kötü!” Evet kötü; peki iyisi, daha iyisi nerede? Ya da var mı ? Yok… “Bu kötü, bu başarısız” demek, bizim kuracağımız en kolay cümle belki de… Zor olan, “Daha iyisi şu” diyebilmek… Onun nasıl yapıldığını anlatamasak da, nasıl olabileceğini anlatabilmek, olumlu telkinlerde bulunabilmek. “Benim de şu şekilde bir çalışmam olabilir ya da, var” diyebilmek, ve bu dediğini yapabilmek…
Biz milletçe, ya ıslık çalıyoruz, ya da alkış tutuyoruz. Üstelik, neden ıslık çaldığımızı açıklayamadığımız gibi, neden alkış tuttuğumuzu da açıklamıyoruz. Ya destek vereceksin, ya köstek olacaksın… İki uç nokta… Bu ikisinin arasında olmaktan neden rahatsız oluyoruz?
infumum
Umarım Şefin bu güzel yazısından sonra herkes kendine bir anlam çıkarabilmiştir.
Bir kaçınızın yazdıklarına cevaben;)
Bir Arkadaş demiş; Eski Güncel Konuları Görmek Güzel, buradan Cc03 anmak ve konunun aslını yazmak gibi bir açıklama yapmış:pP oraya ben yaptım diye yazmadım ki arkadaşım araştırdım buldum eğlenceli olacağını düşündüm koydum. Hani Niyetin Beni Bozmayı Düşünmekse Biraz daha Çalışmalısın, Zira Bu Sayfayı Yapabilmek için Host Şifreleri elinde olmalı CC uzantili bir sayfayı benim yada her hangi bir kullanıcının yapabilmesi mümkün mü?
Bir Arkadaş da ChipUser...ChipUser...ChipUser....... Demiş ben ne kadar dikkat cekme merakındaymışım:Pp Arkadaşım Sarışınsan Dediğin Doğru Olabilir Dikkatini Çekmiş Olabilirim:DD
Öncelikle Tavla Turnuvası Başlığı ile bu Başlığı Karıştırmışsın Yaptığın açıklama oraya istinaden ama ben yinede cevap vereyim=)) Turnuvayı düzenleyen clüp teras katı yönetimidir, başkanı değil turnuvayla ilgilenmemin sebebi tamamen tavlayı seviyor olmamdır buda seni ne ilgilendirir nede alakadar eder, herkes ödülünü tamamıyla almıştır hani kıskanma diye söylüyorum bir daha ki turnuvaya sende katılabilirsin,
gelelim vipplus msj olayına, hepimiz biriz bizde ayrı gayrı olmaz, ha ben yazmışım ha başkan yazmış önemli olan yaptığımız işin dürüst, düzgün, başarılı olmasıdır. Bu Arada Zampara demişsinde Bayan Tipiyle yanıma geldin sanırım=) Biraz atıp tutarken karşı taraf hakkinda bilgi sahibi olun arkadaşlar, Hakkımda bilginiz Yoksa Fikriniz Zikrinizde Olmasın..
Ve Son Olarak
CC nin sahibi kim? yada ClübTerasKatının Sahibi Başkanı Kim? Tabiki Kullanıcılardır..
Buranın Sadece bir animasyondan ibaret olduğunu unutan arkadaşlarım, size bir örnek vereyim küçükken hepimiz bir ateri salonuna yada bir oyun salonuna gitmişizdir, paramızı vererek jeton almışızdır oynadığımız oyunlarda jetonu atıpta oyunu bilerek yenilmeyi hangimiz istemişizdir_? Amacımız o oynun hakkını vermek ve paramızı verip aldığımız jetonla eğlenmek, vakit geçirmek değilmidir..Anlayana.....
|