|
ALEEVVVV
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >ChatCity Dedikoduları >DinLediğiniz Parçadan bir parçacık bölüm :*> 19.Tem.2007 Per 23:44:14 | |
fiogf49gjkf0d Sanma ki bu hayat soluğum tüketir Sanma ki bu keder sonsuza uzanır Zamana açılan bu deli yürek Götürür aşkı sonsuza
Ben adımı soluğuma Ben adını rüzgarıma Ben adını denizime Sevdana yazdım
Elimiz dokunur göçmen buluta Sesimiz ulaşır engin ovaya Beraber çıktık biz bu yollara Çağlayan ırmak gibiyiz
Ben adımı soluğuma Ben adını rüzgarıma Ben adını denizime Sevdana yazdım
|
|
ALEEVVVV
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >ChatCity Dedikoduları >DinLediğiniz Parçadan bir parçacık bölüm :*> 19.Tem.2007 Per 23:20:19 | |
fiogf49gjkf0d CEVDET BAGCAN
KIRGINIM
derdinden verem olsam tutus$am ASLI olsam derdinden verem olsam tutus$am kerem olsam sürmem seni tenime yarama merhem olsan sürmem seni tenime yarama merhem olsan sürmem seni tenime yarama merhem olsan sürmem seni tenime yarama merhem olsan
kurumu$ yaprak olsam bi çorak toprak olsam kurumu$ yaprak olsam bi çorak toprak olsam içmem bir yudum senden kervelada su olsan içmem bir yudum senden kervelada su olsan içmem bir yudum içmem kervelada su olsan içmem bir yudum senden kervelada su olsan
|
|
ALEEVVVV
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >ChatCity Dedikoduları >DinLediğiniz Parçadan bir parçacık bölüm :*> 14.Tem.2007 Cmt 22:54:48 | |
fiogf49gjkf0d CEVDET BAGCAN
BİLESİN
Saçlarında rüzgarları bulduysam Gözlerinde yağmura dokunduysam Yakınım sen uzağım sen olduysan Sana olan sevdamdandır bilesin
Dağlarını yol edip yürüdüysen,m Tuzunu yarama melhem bildiysem Yollarıma milyon kere öldüysem Sana olan sevdamdandır bilesin
Yar diye koynuma seni aldıysam Seninle tutuşup senle yandıysam Günü gelip bir başıma kaldıysam Sana olan sevdamdandır bilesin
|
|
ALEEVVVV
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >ChatCity Dedikoduları >DinLediğiniz Parçadan bir parçacık bölüm :*> 14.Tem.2007 Cmt 22:47:02 | |
fiogf49gjkf0d ERDAL GÜNEY
SAKLIMDASIN
Yürüyorum ey yar insanların arasında Kimi yorgun kimi dökük kanar sabır yarasında Ozlüyorum seni zamanla barışamadım Geçip gidiyor ömrüm günlere doyamadm
Ucum yok bucağım yok Saklımdasın ey yar haberin yok Yıllar geçti sönmedi ateş Yanıyorum ey yar haberin yok
Uşüyorum ey yar yangınların ortasında Yürek kırgın yürek talan kanar sevda yarasında Kahırlı yılları çizdin alnıma Dost eyledin beni göçüp giden kuşlara
|
|
ALEEVVVV
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >ChatCity Dedikoduları >DinLediğiniz Parçadan bir parçacık bölüm :*> 11.Tem.2007 Çar 22:49:02 | |
fiogf49gjkf0d Sana kırık yaşıyor her bir bakışım... Yıktığın hayaller tek can yoldaşım... Seninle hep vardım seninle kaldım... Hıçkırık bağrımda son aldanışım...
Sana buruk dudaklar her bir gülüşte... Neşeyle hüznününü perdeleyişte... Seninle hep yandım seninle soldum... Hüsranlı gönlümde son bulunuşun...
Sana seni anlatamam isyan edersin... Aşkı tekrar istemem ziyan edersin... Seninle hep yandım seninle soldum... Bir varlığım yok ki muradım olsun... |
|
ALEEVVVV
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >ChatCity Dedikoduları >Formun Vazgeçilmeyen Prensi Harwest {Selçuk}...Nice mutlu yıllara...> 9.Tem.2007 Pzt 14:28:19 | |
fiogf49gjkf0d oooooooo benim kankimin dogum günüymüş bugün ...eh bir yaş daha yaşlandın.. üzülme sen her yaşınla iyisin... iyiki dogdun ve seni tanıdım ...mutluluklar ve huzur senle olsun haaaa bu arada aşkda senin yanında dursun |
|
ALEEVVVV
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Sen Bu Şiiri Okurken.....> 8.Tem.2007 Pzr 19:44:15 | |
fiogf49gjkf0d |
|
ALEEVVVV
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >ChatCity Dedikoduları >DinLediğiniz Parçadan bir parçacık bölüm :*> 8.Tem.2007 Pzr 16:41:37 | |
fiogf49gjkf0d gözün kör kalbin duvarmı senin ...
bu büyük aşkıduymadın ...
görmedin...
sözüm söz yeminim yem,in ...
ne demek beni hiçsevmedin sevmedin ...
.her insan yanlış yapar yanlışımdan erken döndüm ...
elini vicdanına koy söyle ...
bir sana yandım bir sana söndüm ... yalanmı ..
.sana söylüyorum duyuyormusun ...
çok seviyorum görüyormusun...
benim için öldün sen diyorsun ...
aşıklar ölmez biliyormusun... |
|
ALEEVVVV
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >BİR KADINI AGLATMAK> 1.Tem.2007 Pzr 12:32:02 | |
fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d Bir Kadını Ağlatmak
Bir kadını ağlatmak çok zor değildir aslında. Kadınlar her şeye ağlayabilir; bir filme, bir şarkıya, bir yazıya... En az erkekler kadar yani! Ama bir kadını yürekten ağlatmak zordur. Eğer bir kadın yürekten ağlıyorsa, ağlatan onun yüreğine ulaşmış demektir.
Ama o yüreğin değerini bilememiş olacak ki ağlatan, gözünü bile kırpmadan teker teker batırır iğnelerini yüreğe! - İşte o zaman koca bir yumruk gelir oturur boğazına kadının. Yutkunamaz, nefes alamaz; çünkü o koca yumruk canını çok acıtır. Gözleri buğulanır kadının sonra.
Ağlamayacağım, der içinden. Ama engel olamaz işte. Çünkü yüreğine ulaşmıştır birileri ve iğneler saplamaktadır.. Bu acıya ne kadar karşı koyabilir ki bir kadın. İnce ince süzülür yaşlar gözünden; önce birkaç damla, sonra bir yağmur seli... Ve kadın ağlar; hem de çok!
Sanmayın ki gidene ağlar kadın! Gidenin giderken koparttığı yerdir onu ağlatan, orada bıraktığı yaradır. O yaranın hiç kapanmayacağını, kapansa bile izinin kalacağını bilir kadın; o yüzden ağlar. Ama bilir misiniz, ağlamak kadınları olgunlaştırır. Her damla, daha çok kadın yapar kadınları. Her damla bir derstir çünkü.
Bazen kadınlar ağladığında çoğu insan, ağlama niye ağlıyorsun ki, değmez onun için derler. Bilmediklerindendir böyle demeleri. Çünkü yürekleri acıyan kadınlar ağlamazlarsa, ölürler. İçlerindeki zehirdir onları öldüren! Ağlayarak o zehirden kurtulur kadınlar, o irini temizlerler yaralarındaki! Çünkü bilirler, o irin temizlenmezse iltihaba dönüşür yaraları.
Dönüşmemesi lazımdır oysa. O yüzden de bolca ağlarlar. Zaman geçer sonra. Kadınlar kendilerine sarılmayı öğrenirler. Umarım öğrenirler, yoksa ruhlar sapkın yollara çarpar kendini. Sapan ruhların doğru yolu bulması da yeni acılar demektir. Bunu bilir kadınlar, o yüzden eninde sonunda öğrenirler kendilerine sarılmayı...
Çok ağlayan kadınlar, bir çok şeyden vazgeçen kadınlardır aslında. Her damla olgunlaştırır kadınları evet ama olgunlaştıkça o safça inandıkları aşk gerçeği onların gözünde küçülür. Küçüldükçe değerini yitirir ve işte o zaman kendilerine sarılıp, yeni bir kadın yaratırlar kendilerinden. Güçlü, yenilmez, mağrur ve aşka inanmayan...
İnsanlar soruyorlar çoğu zaman neden bu kadar çok bekar kadın var diye; hepsi kariyer derdinde olan. Çünkü inançlarını yitirdi o kadınlar. Zamanında yüreklerine o kadar çok iğne saplandı ki, o kadar çok ağladılar ki! Artık kendilerinden başka bir doğru olmadığına inanıyorlar, o yüzden kendilerine sarılıyorlar.
Çünkü biliyorlar ki sarıldıkları adamlar onları hak etmedi; hem de hiçbir zaman! Hep bir çıkarları oldu sarıldıkları adamların. E.. o zaman niye sarılsınlar ki!
Niye sarılalım ki! Etrafınızda yürekten ağlayan bir kadın varsa bilin ki olgunlaşıyordur.
Bilin ki, gerçekleri kabul etmeye başlamıştır.
Bilin ki, artık aşkın olmadığına inanmıştır.
Bilin ki, sarılacak tek bir doğrusu kalmıştır.
O da kim, ne diye sormayın artık. Çok ağlayan kadınlar, eninde sonunda kendilerine sarılırlar çünkü!
AZIZ NESIN
|
|
ALEEVVVV
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Sanat ve Felsefe >HAYAT...> 1.Tem.2007 Pzr 11:45:13 | |
fiogf49gjkf0d Hayat ne doğrusaldır ne de durgundur. Bir gizemden diğerine ilerleyip durur. Hayatda krizler, tepeler, düzlükler vardır. Düzlük görünüp tepe olan yerler, tepe görünüp düz olan yerler vardır hayatta. Aslında bu belirsizlik ve sürprizdir. Hayatı çekilir hale getiren de budur aslında.
Bir sonraki adımı hiçbir zaman bilemezsin. Görüntü ve gerçek her zaman farklıdır birbirinden. Görüntüden bir dolu anlam çıkarır ama tüm resmi hiçbir zaman göremezsin. Hiçbir şey göründüğü gibi değildir.
Hayat akışında mevsimler gibidir. Bu mevsimler 4 den fazladır ve tekrarı yoktur. Herkes bu mevsimleri farklı dönemlerde yaşar. Her mevsimin kendine has güzelliği ve gücü vardır. Güneşin doğuşunu, mevsimleri durduramadığın gibi, hayatı da durdurmazsın.
Hayat kararlardan ve seçimlerden oluşur. Bekleyemezsin, düşünme şansı vermez hayat sana. Hayat bir akıştır. Kimi zaman çukura girersin kimi zaman tepelere çıkarsın. Her zaman karşına binlerce yol çıkar ve hiç bir zaman aynı anda iki yolu seçemezsin. İki yolu aynı anda seçenler bir süre sonra ikiye bölünür, yorulur ve yılarlar. Tek yolu seçenler yanlış bir yön olsa dahi hızlı yolalırlar. Seçim şansı ne kadar çoksa o kadar özgür olursun hayatta.
Hayat büyük bir üstaddır öte yandan. Dersini yavaş yavaş deneyimlerle verir. Ne kadar istesende başkasından alamazsın dersini. Sen de denemek elini bacağını bir kez olsun yakmak istersin. Hata yapıp yara alıp devam eder insan yoluna. Dersini alan bir daha aynı hatayı yapmaz. Bazı hatalar vardırki defalarca yapsan dahi yine yapmak istersin, aşık olmak gibi. Her seferinde yanginlarda kalır ama yine yangina atarsın kendini. Hayat kararını vermiştir çünkü, bunu da koduna yazmıştır. İstersin ama değiştiremezsin yazgını yine aşık olursun.
Hayat aslında yalanlar üzerine kuruludur. İnsan en büyük ve en çok da kendisine yalan söyler. Yalan olmasa çekilmez bu hayat. Gerçekler aslında çok acıdır. Gerçeklere kimse katlanamaz. Kimse o kadar güçlü olamaz.
Hayatda sadece insanın yaşamı sonludur. Onun dışında herşey devamlı ve sonsuzdur. Başarı ve başarısızlık sonlu değildir. İnsan bir başarıdan diğerine ya da bir başarısızlıktan diğerine koşar. Büyük resmi görenler ve bilenler başarısız olduklarında başarılı olmak için tekrar çaba gösterir. Bu durumda kabuğuna çekilenler başarısızlıktan kurtulamaz. Önyargı ve bahane kamburunun altında ezilip hayatı olduğu gibi kabul ederler.
Hayatda herşey sadece bir kez yaşanabilir. Aynı şey aynı ortamda ve aynı kişiler tarafından yaşansa dahi hiçbir zaman aynı tadı vermez. Artık kişi o konuda ustalaşmış olur. İnsan ikinci seferde ilkinde farketmediği güzellikleri ve hataları ayıklayabilir. Farklılığı koşullar oluşturur. Hiçbir zaman iki farklı zamandaki şey aynı olamaz. Öncelikle zaman değişmiştir.
Hayatta iyi ya da kötü diye birşey yok. Sadece riskler ve fırsatlar vardır. Riski görüp hesaplayıp önlem alanlar, fırsatı farkeden ya da yaratanlar başarılı olur. Hayat çıkar çatışmaları ile dolu bir yoldur. Bu yolda sürprizler, tehlikeler, belirsizlikler ve en güzeli heyecan vardır.
Hayatın herkes için farklı bir tanımı vardır. Hayat tanınmış bir fırsattır. Bazıları bu fırsatı kendi için bazıları ise başkaları için harcamak ister. Genelde başkalarına hizmetle geçirilir hayat. İnsan bu hizmeti en çok yakın akrabalarına yapar ama sadece çocuklarına kendini adar. Bunları yaparken çekilen acıları farkettirmez hayat. Her nekadar kişinin çıkarına olmasada, kişi en çok bu zamanlarda mutlu olur. Hayat denen şeyin dengesi ince teraziyle kurulmuştur. Terazinin dengesini tutturamayan canlılar neslini devam ettiremez yokolur gider.
Hayat aslında tamamen senin tasarımındır. Bu hayatı nasıl istersen öyle yaşarsın. Bu büyük resmi göremeyenler başkalarının sahnelerinde figüranlık yaparlar. Bir sahneden diğerine koştururlar. Kendi sorunlarına çözüm bulamayan ya da bulmak için çaba göstermeyenler başkaların sahnesinde, başkalarının çözümlerinde figüran rolünde oynarlar. Hayatta aslında seni kimse üzemez. Sadece sen kendi kendini üzebilirsin. Etrafındaki olayları önemsediğin kadar dikkate alırsın. Etrafındaki üzücü olaylar sen öyle tanımladığın için üzücüdür. Hayat sen öyle tanımladığın, hissetiğin ve yaşamak istediğin için bu şekilde yaşanmaktadır.
Hayat ölümü de kapsar. Bu hayatın karşıt kutbu ya da sonu değil bütünleyici parçasıdır. Yere inmeyen kuş yoktur. Her kuş bir gün karaya iner.
|
|