ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul

sohbet banner
tavla okey sohbet forumu
sohbet, okey, tavla, chat
7 Mayıs 2024, Salı 04:27   
kız arkadaş sohbet linki

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

  JoKe> Forum Mesajları
    JoKe'e ait Toplam 365 Forum Mesajı var
<<123 45678910111213...37>>


JoKe

JoKe resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Haber >Güncel haberler >Bir başkaydı Ayten Alpman>
  21.Nis.2012 Cmt 13:26:53

Türk cazının ve popüler müziğinin öncü isimlerinden Ayten Alpman 83 yaşında hayatını kaybetti. Bir süre önce zatürree teşhisiyle hastaneye kaldırılan ünlü sanatçı arkasında, ‘Memleketim’, ‘Tek Başına’ ‘Ben Varım’ ve ‘Ben Böyleyim’ gibi unutulmaz eserler bıraktı..

Bir başkaydı Ayten Alpman

 

Haftayı, bir büyük kayıp haberiyle, Türk cazının ve popüler müziğinin eşsiz sesi, öncü ismi Ayten Alpman’ın vedasıyla kapattık. 83 yaşındaki sanatçı, birkaç gün önce zatürree teşhisiyle Osmanoğlu Kliniği’ne kaldırılmıştı. Cuma akşamı durumu ağırlaştı ve ajanslara o haber düştü... “Bir başkadır benim memleketim” ile ünlenmiş olabilir ama Ayten Alpman çok daha fazlasıydı...
Yıl 2007 idi, “Aliye” dizisinde çalan “
Ben Varım” şarkısıyla Ayten Alpman adı yeniden gündeme geldiğinde. Bir anda onun o şaşaalı dönemini bilmeyen gençlerin diline dolanmıştı, “O giderse ben varım” sözleri... Sonra 30 yıl aradan sonra stüdyoya girdi ve başkalarının şarkılarını söyledi Ayten Alpman. “Ben Ella Fitzgerald’ları farklı söylemişim, bunu de herhalde kıvırırım dedim” demişti o zaman. Öyle de oldu, “Bir Başkadır Ayten Alpman” albümü çıktı ortaya.

Ailesinden gizli başlamıştı
Hep de başkaydı sahiden. 1929 yılında
İstanbul’da, ‘kızların şarkıcı olmasının felaket sayıldığı dönemde’ dünyaya gelmiş, müziğe ailesinden gizli başlamıştı. Nişantaşı Kız Lisesi’nde okurken İlham Gencer ile tanışmış, birlikte radyo programlarına, üniversite konserlerine başlamışlardı.
1953’te evlendiler, sayısız yıldız çıkartan gece kulübü Çatı’yı açtılar birlikte, Ayten İlham Gencer ikilisi olarak çalıştılar. 1963 yılında, İlhan ve Ayşe adlı iki
çocuk sahibi olduğu evliliğini sona erdirip İsveç’e gitti Ayten Alpman. Üç sene kaldı orada, caz eğitimi aldı, kulüplerde şarkı söyledi. Ama üç ayda bir Türkiye’ye gelip gördüğü çocuklarından ayrı geçirdiği o yıllar için hep üzüldü. Kızı Ayşe Gencer, büyüyünce annesi gibi caz şarkıcısı oldu. Cazı hatmetmiş olarak yurda döndüğünde bambaşka bir müzikal iklimle karşılaştı. Artık herkes Türkçe söylüyordu. Bir süre ayak diredikten sonra pes etti ve 1967’de ilk 45’liğini yaptı: “İnan Bana / Ayrıldık Yalnızım”. 45’likler birbirini izledi ve günün birinde, birlikte Carlton’da çalışmakta olduğu Şerif Yüzbaşıoğlu bir şarkı getirdi Ayten Alpman’a. Sözlerini Fikret Şeneş’in yazdığı “Memleketim”.

En büyük hiti ‘Tek Başına’
Pek bayılmadı şarkıya Alpman, arkadaşının hatırına sahnede söylemeyi kabul etti. Seyirci de hiç oralı olmadı, plak yaptılar, satmadı. Sonrasını şöyle anlatmıştı Ayten Alpman: “Bir gün benim sokakta kıyamet kopuyor ‘Memleketim’ diye. Televizyonu bir açtım, Kıbrıs çıkartmasıymış, tanklar, askerler ve ben avaz avaz ‘Memleketim’ söylüyorum. Aman ondan sonra, doğru Napoli’ye NATO birliğine, arkadan Gölcük Denizaltı Birliği, Harp Akademileri, iki sene askerlere şarkı söyledim, her akşam 2 bin askerle öpüştüm ağlaya ağlaya.”
Ama bundan önce zaten “Tek Başına” yayınlanmış ve Alpman’ın en büyük hiti olarak baş köşeye kurulmuştu. 1974’te “Ben Varım”, 75’te “Birazcık Umut”, 1976’da sözlerini ikinci eşi Ümit Aksu’nun yazdığı “Ben Böyleyim”, zamana meydan okuyup o köşesine çekildiği zaman bile sesini unutturmayacak şarkılar olarak çıktılar.

Unutulmaz izler bıraktı
1977’de “Neden Sanki Dünya Dar Gelir İnsana / Son Bir Defa” 45’liği geldi ve hakikaten son oldu o. Cazdan Türkçeye geçebilmişti ama 80’lerdeki arabesk furyasıyla baş edecek hali yoktu. 2007’ye kadar bir daha stüdyodan adım atmadı. Ve 30 yıl sonra şarap gibi döndü Ayten Alpman. Sesini koruduğu filan yoktu, günde iki paket sigara içiyordu ve sesi bunun izlerini taşıyordu. “Mühim olan hissettiğini dışarıya verebilmek” diyordu, “Bunu boru gibi bir sesle de yapabilirsin. Şarkı söylemek ruhunu nakletmek demek. Çok zengin bir ruh, zengin bir dünya, hassasiyetin karışımı bu.” Bu zengin dünyayı yarım asırdan fazla paylaştı insanlarla, son güne kadar şarkı söylemeyi sürdürdü... Unutulmaz izler bıraktı... Bir başkaydı Ayten Alpman...

Kaynak:Milliyet



JoKe

JoKe resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Haber >Güncel haberler >Nereye Gidiyoruz ? / Can Dündar>
  10.Nis.2012 Sal 22:44:13
Milliyet`in 3. sayfasında bir haber: "12 yaşındaki kız internette tanıştığı adama kaçtı."

Sayfayı çevirin: "Edirne`de sevişirken görüntülenen liseli kızın fotoğrafları..." Ve "Günlerdir Mardin`den Sivas`a kadar Türkiye`nin dört bir yanından 12-13 yaşında küçük kızlara tecavüz haberleri..."

Madalyonun bir yüzünde ağzı salyalı sübyancılar var. Peki diğer yüzünde?..

Alttan alta inanılmaz bir ergen ihtilali yaşadığımızın farkında mısınız? Son zamanlarda bir lise mezuniyet balosunda bulundunuz mu hiç? Gitseniz, gördüğünüz ağır makyajlı, cesur dekolteli, yüksek topuklu, cep telefonlu kızların 16-17 yaşında olduğuna inanabilir miydiniz acaba?

Levent`te bir estetik kliniğinde görevli bir uzmanla görüştüm.

Dinlediklerime inanamadım:

"14-15 yaşında kızlar, ana babalarından habersiz gelip kaşlarını kaldırmak, fazla yağlarını aldırmak, selülit tedavisi yaptırmak istiyor"muş.

Geçenlerde bir kız elinde Angelina Jolie`nin fotoğrafıyla gelmiş ve "Bununki gibi dudak istiyorum" demiş.

18`lik bir lolita da göğüslerini büyütmesi için yalvarmış. 

"En büyük istekleri" neymiş biliyor musunuz?

Zara`nın ya da Diesel`in 34 bedenine sığmak... Bunun için yarışıyorlarmış: "Çünkü televizyonda gördükleri mankenler 34 beden giyiyor. Onu giyebilmek için 44 kilo kalmaları lazım. Bunun için resmen aç geziyorlar. Gün boyu yedikleri, bir kase yoğurt, iki tas salata, sigara, kahve ve kola... 500 kaloriyle yaşamaya çalışıyorlar. O yüzden vücutlarında demir, sodyum eksikliği var. Yanlış beslendikleri için vücutları hızla deforme oluyor, müdahale için de bize geliyorlar."

Uzman, bunun son 3 yılda gözlenen bir patlama olduğunu söylüyor:

"Ben de anneyim, 18`lik lipolu (yağ aldırmış) kızları görünce dehşete kapılıyorum. Biriktirdiği 300-500 lirayla gelip `Dudağımızı şişir` diyenleri `Bırakın dudağınızı da gidin kafanızı şişirin` diye geri yolluyorum."

Genelde üst gelir grubundan hastaları bulunan bir jinekoloğun gözlemleri daha da çarpıcı:

"Genç nüfusta müthiş bir uyanma var" diyor. 17-18 yaşlarında lise öğrencilerinin kürtaj için başvurduğunu söylüyor ve bazı gözlemlerini aktarıyor:

"Batı`da ergenlik yaşı 16-17`den 11-12`ye geriledi. Amerika`da 10 yaşa kadar düştü. Genç kızlar annelerinden çok daha erken adet görüyor artık... Bunun, iklimden beslenmeye kadar pek çok nedeni olabilir ama en önemli nedenlerinden biri psikoseksüel uyarımın artması. Yani, okulda, çevrede ve özellikle de medyada cinsel teşhirin yaygınlaşması... Baştan çıkarıcı klipler, uyarıcı filmler, cinsellik yüklü diziler, çıplaklığa çağıran reklamlar, beyinde ergenliği erken uyandırıyor, cinselliğin keşfini hızlandırıyor.

Özellikle varlıklı kesimden gençler, lise çağında, özentiyle büyük ve seksi görünme derdine düşüyor. Karşı cinsi de sadece bir seks nesnesi olarak görüyor. Anneleri mi? Onlar da kızlarının ponponlu çorapları ve lastik ayakkabılarıyla genç görünme çabasında...

Küçükler büyük, büyükler küçük görünmek için yarışıyor adeta..."

Kimseyi suçlamayalım; bu tablo bizim eserimiz!

İyi bir kalça sahibi olmanın, iyi bir kafa sahibi olmaktan daha fazla prim yaptığı bir ülkeden ne bekliyordunuz ki?

Kafasını çalıştıranların kafasını koparırken, kalçasını çalıştıranları baş tacı eden bir toplumda çocuklara "Göğsünü değil, kütüphaneni büyüt" öğüdünü nasıl verebiliriz ki?

Yasak çare değil. Beyin faaliyetine itibar kazandırmaya ve öncelikler konusunda topyekün bir hesaplaşmaya ihtiyacımız var.

Bu toplum nereye gidiyor sizce?


JoKe

JoKe resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Aşk bir sızma halidir..>
  10.Nis.2012 Sal 19:07:23
Bir gün evi düzenlerken fark ettim. Bir de baktım ki, benden çok Yaman``ın eşyaları var...Küçük küçük poşetlerle sızmıştı. Aşk bir sızma halidir... Yaman o kadar temiz bir adamdı ki ona kızamazdınız. Bir o kadar da yiğitti. Ben derdim ki; bu adam ne zaman yorulacak! Meğer acelesi varmış...Herşeyi o kadar yoğun, hızlı ve coşkulu yaşıyor ve yaşatıyordu ki büyüleyici bir şeydi bu. Ben köşeleri çok olan bir insandım. Yaman beni eğitti... Aşk kendinden vazgeçme halidir, kendi benliğini ezmeden ``biz`` olabilme halidir...İnsan egosu denetlenmesi en güç şeydir. Bunu ancak aşk becerebilir, sadece aşk ile üstünden atlayabilirsiniz... Biz birbirimize karşı çok saygılıydık... Eee bazen de sıkılırdık, hele üç beş aydır bir aradaysak birbirimizin gözüne bakardık, önce kim gidecek diye, böyle nefes molaları da verirdik... Döndüğümüzde yepyeni bir enerji ve hasret bekliyor olurdu bizi... Aşk bazen de bir kıyamama halidir... Şunu çok açık yüreklilikle söyleyebilirim, o benden daha iyi bir insandı...O kadar bebek, o kadar adam, o kadar temiz, onun kadar beklentisiz, onun kadar temiz yaşamayı öğrenmeye çalıştım. Buradan bir öğretmen öğrenci ilişkisi anlaşılmasın...O, o kadar ahlaklı ve temizdi ki, yaşam biçimi ve duruşu karşısında başka türlü olamazdınız. Onun yanında kirli kalamazdınız. Böyle bir şölen gibi, bir lunapark gibi sevdalık yaşayınca bu görkemi taşımayan her şey bir çadır tiyatrosu gibi geliyor insana...Bu ateşle yanma hali o kadar derinden, için için yanıyor ki, dönüp bir başka ölümlüyü yakmaya içi elvermiyor insanın...Yaman’la her günümüz sevgililer günüydü...Eşine bu kadar çok çiçek getiren bir adamı daha analar doğurmamıştır...Biz birçok defa sabah uyanıp birlikte gün doğumunu seyreder, ne bileyim çingene vapuruna binip sabah erken boğaz’ı turlardık.Bugün eksik olan ne? Bu topraklarda eksik aşk ve mutluluk kutsanmaz, ayrılık ve acı kutsanmıştır... Birlikteliklerdeki tutku kutsanmaz da, ayrılıklardaki tutku kutsanır hep...Yaralarıyla mutlu olmaya daha yatkın bir kültüre sahibiz biz..

Meral Okay ~


JoKe

JoKe resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Film, Sinema, Dizi, Belgesel, Program >5 yeni film vizyonda>
  6.Nis.2012 Cum 17:43:57

Bu hafta vizyona, biri belgesel olmak üzere toplam 5 yeni film girecek. Sinemaseverler Ferzan Özpetek’in merakla beklediği yeni filmi Şahane Misafir`in yanı sıra Oscar ödülünün sahibi 1997 yapımı “Titanic” filmi, 15 yıl sonra 3D teknolojisiyle yeniden izleyiciyle buluşuyor. Amerikan Pastası: Buluşma, Mevsim Çiçek Açtı ve Ülkücüler vizyona giren diğer yeni filmler.

ŞAHANE MİSAFİR

Ferzan Özpetek, mizahı yüksek filmi “Şahane Misafir” (Magnificent Appearance) ile duyguların gücünün, rasyonel olan ve olmayan en derin korkuların üzerinden gelişini, aşk, arkadaşlık ve yalnızlığa dair bir cevap bulmanın hikayesini anlatıyor.

Elio Germano, Marcherita Buy ve Vittoria Puccini`nin yanı sıra Cem Yılmaz`ın da rol aldığı filmin hikayesi şöyle: “28 yaşındaki Pietro, Roma`ya yeni gelmiştir ve burada aktör olmaya çalışırken geceleri de pastane şefi olarak çalışmaktadır. Kuzeni Maria`nın evinde misafir olarak kalmaktadır ve kuzeniyle birbirlerini sevdikleri kadar nefret de etmektedirler. Sonunda tek başına yaşayabileceği, kötü durumda ama antika eşyalarla döşeli bir ev bulur. Pietro bir süre sonra evdeki eşyaların hareket ettiğini, garip sesleri ve durduk yerde beliren nesneleri fark eder. Çok geçmeden bir grup hayaletle evi paylaştığını anlar. Zamanla bu zoraki birlikte yaşama hali aralarında öyle yakın bir bağa dönüşür ki, Pietro bile rahatlayıp onlarla beklenmedik bir uyum yakalar.”

Fragman için tıkla !

Çok sayıda Oscar ödülünün sahibi 1997 yapımı “Titanic” filmi, 15 yıl sonra 3D teknolojisiyle yeniden izleyiciyle buluşacak.

James Cameron`ın yönettiği, Leonardo Di Caprio ve Kate Winslet`ın başrollerini paylaştığı film, Titanic`in enkazında aranan “okyanusun kalbi” kolyesinin sahibi Rose Calvert`in hikayesini anlatıyor.

Fragman için tıkla !

“Amerikan Pastası: Buluşma” (American Reunion), ilk olarak 1999 yılındaki “Amerikan Pastası” filmiyle sinemaseverlerin karşısına çıkan karakterlerin lise mezunları buluşması için East Great Falls`a geri dönüşünü konu ediniyor.

Yönetmenliğini Jon Hurwitz ve Hayden Schlossberg`in üstlendiği filmin oyuncuları arasında Jason Biggs, Alyson Hannigan, Chris Klein, Thomas Ian Nicholas, Tara Reid, Seann William Scott, Mena Suvari, Eddie Kaye Thomas, Jennifer Coolidge ve Eugene Levy yer alıyor.

Fragman için tıkla !

Ali Levent Üngör`ün senaryosunu yazdığı ve yönettiği “Mevsim Çiçek Açtı”filmi, Almanya`daki gurbetçilerin hikayesini anlatan bir dram.

Turgay Tanülkü, Mehtap Bayrı, Onur Şan, Feriha Ecem Çalık, Ertuğrul Karakaya, Mehmet Özgür, Deniz Oral, Hüseyin İlker, Sude Yeşil, Şule Cengiz, Hanni Ekincioğlu, Murat Ovant, Mehmet Ali Kula ve Yavuz Bingöl`ün rol aldığı filmin konusu şöyle: “Karısı Çiçek ve kızları Mevsim ile Almanya`da yaşayan Nazmi, karısını sürekli dövmektedir. Devlet, Çiçek ve Mevsim`i himayesi altına alır ve bir kuruma yerleştirir. Çiçek, burada tanışıp yakın arkadaş olduğu Esra ile aynı eve taşınmaya karar verir. Bir gün Asaf`ın taksisine binmeleriyle hayatları farklı bir boyut kazanır.”

Fragman için tıkla !

Halil Sarı ve Bilal Kalyoncu`nun yönetmenliğini yaptığı “Ülkücüler” belgesel filmi de bu hafta sinemalarda yerini alıyor.
Film, 1980 darbesi öncesi ülkücü hareketi ve cezaevi güncelerini temel alıyor.

Fragman için tıkla !


 



JoKe

JoKe resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Öylesine muhabbet >Dünyanın En Sessiz Odası>
  6.Nis.2012 Cum 16:42:05

Dünyanın En Sessiz Odası

“Dünyanın en sessiz odası” olarak Guinness Rekorlar Kitabı’na geçen “Yankısız oda”nın sessizliğine en çok dayanabilen kişi odada sadece 45 dakika durabildi. ABD’nin Minneapolis şehrindeki Orfield Laboratuvarlarında bulunan “Yankısız Oda” %99.99 oranında ses geçirmez yapısıyla dünyadaki en sessiz yer olma özelliğine sahip.

Kalın cam elyaf, iki kat yalıtılmış çelik duvarlar ve 30 santim kalınlığında betonla çevrilen odaya giren kişiler sessizlikten çok rahatsız oluyor ve halusinasyonlar görmeye başlıyor.

İÇ ORGANLARINIZIN SESİNİ DUYARSIZINIZ

Laboratuvar yetkilisi Steven Orfield odayla ilgili olarak şunları söyledi: “Bu odada en çok vakit geçiren kişi sadece 45 dakika oturabildi. Sessiz bir ortamda insanın kulakları ortama uyum sağlar. Oda sessizleştikçe siz de daha fala şey duymaya başlarsınız: kalp atışınızı, akciğerlerinizi, midenizden gelen sesleri.”

“Yankısız Oda”da oturan kişinin sesin kendisi olduğunu belirten Orfield sözlerine şöyle devam etti: “ Yürürken yaydığınız sesler sayesinde bulunduğunuz ortama uyum sağlarsınız. Bu odada takip edeceğiniz bir işaret yok. Denge kurmanızı sağlayan algılamanız zorlaştığı için de yarım saatten fazla kalmayı düşünüyorsanız odada mutlaka sandalyeye oturmak zorundasınız.”

Odaya giren kişilerin bir süre sonra halüsinasyon görmeye başladığını söyleyen Orfield Amerika’nın dört bir yanından şirketlerin odada bazı testler yapmak için geldiğini belirtirken özellikle NASA’nın astronotlarına uyguladığı “halüsinasyon testleri”nin burada gerçekleştiğini söyledi.



JoKe

JoKe resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >ChatCity Dedikoduları >Sensiz Olmaz Ki CC :)>
  13.Mar.2012 Sal 16:54:08

"Arkadaş sen bu değilsin, yaşıyan sadece fikrin,Arkadaş niye gücendin, alıştım karıştım ben sana."

Selam ey userler,

Neler olmuş neler bitmiş ekmek parası peşinde koşmaktan pek takip edemedik,sonuç olarak ucundan kıyısından yakalamayı başardık :)

Hava mualefetleri dolayısıyla CC nüfusu kalabalıklaştı.Buna paralel olarak "sanallaşma" giderek etkisini fazlasıyla göstermeye başladı.Artık karşımızdakilerin sadece 3,5 aksiyondan ibaret olan sanal bir karakter olduğunamı,yoksa aslında ona can verenin bir insan olduğunamı karar vericeğimizi şaşırdık.Hangisine sövelim,hangisine trip atalım ?

- X tipini benim tipimin üzerine yatırdı ! Atın bunu odadan ! Cinsiii çok cinsiii sapık bu !

- X Clubtan İHRAÇ EDİLDİ !

Soru 1 :

Binbir türlü küfür ve hakaretin döndüğü cluplarda erkeklerin birbirlerine küfretmesine göz yuman, ancak bir bayanın bir erkeğe çeşitli hakaretlerde bulunmasına ses çıkarmayan ve buna ses çıkartmadığı gibi erkeğin verdiği tepkiye son derece gaddarca ve hunharca yaklaşan ve cluptan ihraç etmeye kadar giden clup sahiplerine ne denir ?

a)Bilmiyorum,ekmeğime bakarım.

b)Söylerim ama dokuz köyden kovulurum.

c)Çokta şeyimdeydi.

d)Bize gidelim beyler.

- Zcaaaaaan,X beni sinir etti atsana odadan kuşuum ?

-Zavallı X yine odadan İHRAÇ EDİLDİ !

Meşhur CCclub lar bizim için mi var yoksa sadece,körler sağırlar birbirimizi ağırlayalım diyemi ? Yoksa başkanların bizzat egolarını tatmin etme dürtüsünün bastırılmış halimidir bu insanlar üzerinde hakimiyet kurma istekleri ve de bunu uygulamaya geçirmeleri.. ?

-Yetkim var,donunu bile alırım.

***

Geçtiğimiz günlerde,birkaç arkadaş bir araya gelmiş,eğlenceli bir okey turnuvası düzenlemeye karar vermişler.Çokta iyi olmuş,değişik olmuş.Bu tarz etkinlikler CC de her zaman ilgi görmüş ve sevilmiştir.

Taa ki...

Her an saldırıya,kin kusmaya,yerden yere vurmaya,kavga gürültüye her daim hazır ve nazır olan CC insanına iyi bir malzeme olup çıkmış.Bu CC neler gördü geçirdi,sıradan bir okey turnuvası mı yıkacak kardeşliğimizi  Ekmek sırasında bile hile hurda yapan vatandaşlar varken CC daşların bunu yaptığı iddası çokta abes değil aslında.

Bir CC etkinliği daha hüsranla sonuçlanmış oldu,sonuç mu ?

-Para için babamı yakarım !

Emperyalist CC !

Kocaman bir

***

Resim onaylama konusunda son zamanlarda alınan şikayetlerin haddi hesabı yok.Yine bir kişi sorumlu tutulmuş,yine bir kişi günah keçisi ilan edilmiş.Biz büyüdük,empati yeteneğimiz hala gelişemedi.Ne kadar meraklıyız,kapıyı aralık gördüğümüz anda içeri dalmaya !

Gözünü sevdiğimin CC insanı,sen ve hırçınlığın,çok yaşayın emi !

***

Ne varsa eskilerde var diyenler haksız değil aslında.Pek eski olmamama rağmen yinede eski sanallığımızı özlemiyor değilim,en azından daha amaçsız ve kâr gütmeden ... :D

"Zaman" işte "Evren`in" yaramaz, ölümsüz çocuğu,herşeyi değiştirmekte hiç eksik kalmıyor...

 

 

 Görüşmek dileğiyle sevgili userler,birimiz hepimiz hepimiz CC için :)



JoKe

JoKe resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> CC-Clubs >Club TERAS KATI >***Club Teras Katı Rekor Ödüllü Tavla Turnuvası Başlıyor!!!***>
  13.Mar.2012 Sal 14:24:45
1 13.03.2012 14:15:54 ·PprinceX·
10
Galip
2 13.03.2012 14:10:15 ·PprinceX·
10
Galip
3 13.03.2012 13:54:45 ·PprinceX·
10
Galip
4 13.03.2012 13:46:40 ·PprinceX·
- 10
Mağlup
5 13.03.2012 13:37:58 ·PprinceX·
- 10
Mağlup
                       JoeBlack : 3 PprinceX : 2


JoKe

JoKe resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Haber >Güncel haberler >Şişme Kadınla Evlenen Adam>
  13.Mar.2012 Sal 12:43:08

İngiltere, son yılların en ilginç düğününe ev sahipliği yaptı. Hayatı boyunca hiç evlenmeyen 55 yaşındaki Everard C, sahip olduğu bir şişme bebekle arkadaşları ve komşuları önünde evlendi. Dorset kentinde yaşanan olayda bembeyaz damatlığını giyen C, gelinlik giydirilmiş plastik bebekle boy gösterdi. Düğün sırasında mutluluğu gözlerinden okunan C daha sonra gelinle birlikte dans pistinde “ilk dans”larını yaptı.

Evinde dokuz şişme bebek daha bulunan C hayatı boyunca kadınları anlayamadığını belirterek “Beyaz duvaklı, kıpkırmızı rujlu, sapsarı saçlı ve pürüzsüz bir cilde sahip olan kız arkadaşıma hayranım. O çok güzel” dedi. Resmi olarak İngiltere’de şişme bebekle evlenmek mümkün olmadığı için C’ın evliliği geçerli sayılmadı. Buna rağmen C düğünden sonra çok mutlu olduğunu söyledi. Arkadaşlarıyla gece boyunca eğlenen C, gelinle taksiye binerek mekandan ayrıldı.



JoKe

JoKe resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Dijital Yaşam >Animasyonlar, Teknoloji Videoları >Şu surata bir bakın,izlenmeye değer :)>
  29.Şub.2012 Çar 15:27:41

TIKLA



JoKe

JoKe resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Dijital Yaşam >Animasyonlar, Teknoloji Videoları >`Seni botoksumla döverim`>
  29.Şub.2012 Çar 15:16:17

FOX TV`de yayınlanan evlilik programı "Su Gibi"ye katılan yarışmacı kadınların sözlü sataşmasında gelin adaylarından biri tartıştığı adayı ilginç bir sözle tehdit etti...

İzlemek için tıkla 

<<123 45678910111213...37>>