ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul

sohbet banner
tavla okey sohbet forumu
sohbet, okey, tavla, chat
6 Mayıs 2024, Pazartesi 16:01   
kız arkadaş sohbet linki

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

  JoKe> Forum Mesajları
    JoKe'e ait Toplam 365 Forum Mesajı var
<<1234567 891011121314151617...37>>


JoKe

JoKe resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Öylesine muhabbet >Kulaklıkla müzik öldürüyor>
  17.Oca.2012 Sal 11:37:00

ABD`de kulaklıkla yüksek sesli müzik dinleyen yayaların uğradığı kazalar 6 yılda 3 kat arttı.

Amerikalı bilimadamlarının yaptığı araştırma, kazaya uğrayanların çoğunun genç olduğunu gösterdi. Kaza geçirenlerin ortalama 21 yaşında olduğunu belirten araştırmacılar kazaların çoğunun şehirde meydana geldiğini vurguladı.

iPod ya da MP3 çalar gibi cihazlarla yüksek sesli müzik dinleyen yayaların yüzde 55`ine tren çarptığı, kaza geçirenlerden yüzde 68`inin erkek, yüzde 67`sinin 30 yaşın altında olduğu belirtildi.

Ocak 2004- Haziran 2011`i kapsayan dönemde, 116 kazanın meydana geldiği, bunlardan 16`sının Mayıs 2004`de olduğunun belirtildiği araştırmada, Kasım 2010`da kaza sayısının 47`ye çıktığı belirlendi.

116 kazanın 81`inin ölümlü kaza olduğu, görgü tanıklarının bunların dörtte üçünde ölen yayanın kaza sırasında kulaklıkla müzik dinlediğini bildirdiği ortaya çıktı.

Dr. Richard Lichenstein ve ekibinin yaptığı araştırmada, müzik dinlemenin beynin dış uyarıcılara karşı tetikte olma durumunu etkileyerek kişinin görsel dikkatinin azalmasına, hatta dışarıda olup biteni görememesine neden olabileceği vurgulandı.



JoKe

JoKe resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Öylesine muhabbet >Kafamda deli sorular xDee>
  16.Oca.2012 Pzt 04:14:43

Neler duyuyorum,neler görüyorum  CC yönetimi doğum günü organizasyonu için mükemmel bir dizayn hazırlamış,güzelde olmuş,sevdik,beğendik eğlendik..Teşekkür ederiz.(Sözüm sana cc03,doğum günümde havuzluparkta mangal partisi istiyorum !)

***

Dx`te duvardaki resmin hala Laser`e ait olduğunu düşünen 3 kişiye rastladım bugün.Eski günler aklıma geldi duygulandım.Bu konuyla ilgili halk cevap bekliyor.O resim kime ait ? Gerçekten Laser mi ? Yoksa bir kısım kullanıcıların dediği gibi Zeki Müren,Reha Muhtar,Yaşar Nuri vs mi ? Cevap bekliyoruz yönetim !

***

Son zamanlarda havalardanmıdır bilinmez,cc odalarında birkaç ay öncesine nazaran bir doluluktur gidiyor.Aman tahtalara vuralımda nazar değmesin(ccgokhan,kafanı getir yorma bizi  )

***

İnsanın kendisini sürekli savunma ihtiyacında hissetmesi çok kötü,hele birde isim kavgacıya çıkarsa işte o zaman yandık !

x : -Ya bende sana karşılık verseydim o zaman ne olurdu ?

y : -Kendimi cc kadınlarına karşı savunma ihtiyacı hissediyorum.

***

Anlam ve önemi çıkarmak zor olmamalı.Hayat akıp gidiyor,cc de  Bugün 2 arkadaşımız yeni yaşına girerken oturup düşündüm tüm bunları.Yaşlandık  Kaç sene oldu ? Bıkmadık değilmi odaların girişlerini aşındırmaktan.Dedikodudan,tartışma izlemekten,laf sokmaktan,günah çıkarmaktan..Hayır bıkmadık..Burdayız,hala

                                                                                                                                                           12/01 JoKe

 

 



JoKe

JoKe resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Haber >Güncel haberler >İyiki Doğdun Mavi Gözlü Dev !>
  15.Oca.2012 Pzr 15:51:56

Nazım Hikmet 110 Yaşında !

İyiki varsın büyük şair !

O mavi gözlü bir devdi.
Minnacık bir kadın sevdi.
Kadının hayali minnacık bir evdi,
                       bahçesinde ebruli
                                 hanımeli
                                           açan bir ev.

Bir dev gibi seviyordu dev.
Ve elleri öyle büyük işler için
                          hazırlanmıştı ki devin,
yapamazdı yapısını,
                         çalamazdı kapısını
bahçesinde ebruli
                   hanımeli
                             açan evin.

O mavi gözlü bir devdi.
Minnacık bir kadın sevdi.
Mini minnacıktı kadın.
Rahata acıktı kadın
            yoruldu devin büyük yolunda.
Ve elveda! deyip mavi gözlü deve,
girdi zengin bir cücenin kolunda
           bahçesinde ebruli
                     hanımeli
                               açan eve.

Şimdi anlıyor ki mavi gözlü dev,
dev gibi sevgilere mezar bile olamaz:
bahçesinde ebruli
                         hanımeli
                                   açan ev..



JoKe

JoKe resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Öylesine muhabbet >Yaşama Tuzak>
  15.Oca.2012 Pzr 03:28:11

Türkiye`nin Doğu ve Güneydoğu`sunda yaşayanlar yolda, tarlada, bahçede, arazide karşılarına çıkabilecek kara mayınlarının temizlenmesini istiyor.

 

Güzel bir bahar günüydü. Uçsuz bucaksız Suruç Ovası`na sabahın ilk ışıkları düşüyor ve güneş ekinlerin üzerinde geceden kalan çiğ tanelerini buharlaştırıyordu. Diz boyuna ulaşmış başaklar, rüzgârın önünde yemyeşil bir denizin dalgaları gibi salınıp duruyordu. Köyün ihtiyarları camiden çıkarken torunları dört kilometre uzaklıktaki okula doğru oynaya zıplaya yol alıyordu. Yani asırlardır üç aşağı beş yukarı aynı şekilde akıp giden günlerden birini yaşıyordu Urfa, Suruç`taki Çengelli (Alizer) Köyü. Tarihler 1956`yı gösteriyordu...

Osman Zeren (o tarihte 14 yaşındaydı), tarlayı sulamak için babasıyla birlikte araziye giderken, köyü ilçeye bağlayan toprak yoldan büyük bir toz bulutunun yükseldiğini fark etti. Boz bir yılan gibi köye yaklaşan toz bulutu ovanın ıssızlığını parçalayan bir uğultuyla girdi köyün içine. Tozlar dağıldığında 20 araçlık bir askeri konvoy çıktı ortaya. "Komutan muhtarı çağırıp bütün köylülerin meydana toplanması talimatını verdi," diyor, Zeren. "Ahali meydanda toplandığında `Şimdi hepiniz evlerinize gireceksiniz ve üç gün çıkmayacaksınız` dedi."

O günler demokrasi günleri olarak geçiyordu ama köylülerden biri bile çıkıp "İyi ama neden?" diye soramadı. İnsanlar evlerine kapatıldı ve her hanenin önüne bir asker dikildi. Okuldan dönen çocuklar da evlerine kilitlendi. Üç gün sonra çıktıklarında sınır boyundaki tarlalarının dikenli tellerle çevrildiğini, çitlerin önüne "Dikkat Mayın!" yazılı tabelaların yerleştirildiğini gördüler. Komutan, "Bu tarlalara devlet adına el koyulmuştur, size gereken kamulaştırma bedelleri ödenecektir. Çitin ardındaki her karış toprakta mayın vardır. Suriye`nin sınırı artık buradan başlıyor. Geçerseniz ölürsünüz" dedi ve askerlerle birlikte köyden ayrıldı. O zaman, hangi noktalara mayın döşendiği görülmesin diye eve kapatıldıklarını anladılar. Ve hayat bir daha asla eskisi gibi olmadı...

Zeren Ailesi`nin geçim kaynağı olan topraklarının yarısı, yani 55 dönüm arazi, tampon bölgede kalmıştı. Ancak söz verildiği halde o topraklar için kamulaştırma bedeli ödenmedi. Ne yapacaklarını bilemediler. Osman Zeren , "İki alternatifimiz vardı" diyor: "Ya gidip toprak ağalarından birine yanaşma olacaktık ya da o dönem bölgede başlıca geçim kaynağı olan kaçakçılığı seçecektik. İkincisini seçtik." Ağaya yanaşma olmaktansa ölüm kusan tarlaları aşmaya karar verdiler. Osman Zeren askerden geldikten sonra biraz para denkleştirip "kaçağa gitmeye" başladı.

"O gün kaçaktan mı dönüyordunuz?" diye sorduğumda, "Hayır, bu mayın denilen illet sadece hayatımıza kast etmekle kalmadı, bizi eşimizden, dostumuzdan, akrabalarımızdan da ayırdı" diye söze giriyor. Tampon bölge kurulmadan önce nüfus kağıtlarını gösterip sınırın ötesindeki akrabalarını ziyaret edebilenler, tampon bölge kurulduktan sonra artık pasaportsuz ve vizesiz geçiş yapamaz olmuşlar. Vize almak için Ankara`daki Suriye Büyükelçiliği`nin yolunu tutanlar bazen yıllarca beklemek zorunda kalmış. Bu durumda karşı yakadaki akrabalarını görmek için kaçak yolunu kullanmaktan başka çareleri olmadığını söylüyorlar.

Osman Zeren`in sol ayağını kaybetmesine neden olan da bu kaçak yol olmuş. "Dayımın oğlunun düğünü vardı. Ailemiz de beni ve kardeşimi vekil tayin edip hediyeleri elimize tutuşturdu. Düğüne katılıp iki gün sonra evimize dönmek için tampon bölgeye girdik," diye anlatırken hüzünleniyor. "Bildiğimiz yoldu. Tampon bölgenin tam ortasına gelmiştik ki ayağımın altından `tık` diye bir ses duydum. Sonrası kıyamet... Kardeşim çıkardı beni tarladan. Tedavi oldum. Sol ayağıma protez taktırdım, kendi imkanlârımla. Sağ ayağım sakat kaldı. Çocuklarımı büyütebilmek için arazimi yavaş yavaş elimden çıkarmak zorunda kaldım. Yoksullaşıp bu hale düştüm. Çocuklarım büyüyüp bir iş tuttuklarında biraz olsun rahatlayabildim."

Beş yıl kadar önce hükümetin, tampon bölgenin temizlenerek tarıma açılacağını açıklaması, ata topraklarına mayın döşenenlerin yüreğine biraz umut düşürmüş. Osman Zeren`in küçük oğlu Murat, tampon bölgede kalan arazilerinin tespiti için Tapu Kadastro Bölge Müdürlüğü`ne başvurmuş. Müdürlükteki bürokratların kayıtlara bakıp "Yok böyle bir arazi" diye kestirip attıklarını söylüyor. "Bizim arazimizi alıp ihale yoluyla büyük şirketlere peşkeş çekmeyi planlıyorlar" diyor.

Böyle düşünmesinin nedeniyse mayınlı arazilerin yabancı şirketlere verileceği yolundaki haberler... Mayınlı arazilerin temizlenmesinin maliyetinin çok yüksek olması, hükümetin bu arazileri Yap-İşlet-Devret yöntemiyle ulusal ve uluslararası şirketlere 49 yıllığına devretmesini gündeme getirdi. Ancak arazisi mayınlı bölgede kalanlar "Kim döşettiyse bu mayınları, o temizlesin" diyor.

Devamını National Geographic Türkiye`nin Ocak 2012 sayısında okuyabilirsiniz.

Kaynak:NatGeo




JoKe

JoKe resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Haber >Güncel haberler >23 Nisan ve 30 Ağustos`a Düzenleme>
  15.Oca.2012 Pzr 03:20:32
19 Mayıs tartışmalarının ardından bir iddia da 23 Nisan ve 30 Ağustos törenleri için geldi. Cumhurbaşkanlığı`nın, geçit törenlerine sınırlama için çalıştığı bildirildi.
 
Milli Eğitim Bakanlığı’nın 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı törenlerinin öğrencilerin katılımıyla yapılan stadyum ayağına getirilen sınırlamanın ardından, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile 30 Ağustos Zafer Bayramı resmi törenlerinin kutlamalarına da yeni düzenle yapılması gündeme geldi.

Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği başkanlığında yapılan çalışmada Başbakanlık, Dışişleri Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı temsilcilerinin katılımıyla ulusal ve resmi bayramların kutlama ritüelleri ele alındı.

Çalışma kapsamında 1981 yılında kabul edilen Ulusal Bayramlar ve Genel Tatiller Hakkında Yasaya dayanılarak çıkarılan yönetmelik ve yönergelerde yapılması planlanan değişiklikler değerlendiriliyor. Çalışma kapsamında ulusal bayramlarda yapılacak resmi programlara halkın katılımını arttırmak amacıyla devlet protokollerinin ikinci plana alınması amaçlanıyor.

Çalışmada, 30 yıl önce benimsenen yasada yer alan kutlama ritüellerinin artık geçerliliğini yitirdiği, halkın ulusal bayramlarına katılımını sağlamayamadığı gerekçesiyle törenlerin resmi devlet protokolleriyle yapılan törenler olmaktan çıkarılması amaçlanıyor.

Edinilen bilgiye göre ulusal bayramlarda yapılan resmi geçit törenlerine ilişkin programa da bazı sınırlamalar getirilmesi tartışılıyor.

Buna göre askeri ve Emniyet birimlerinin oluşturduğu güvenlik güçleri, çeşitli kamu kurum ve kuruluşları ve öğrencilerin katılımıyla gerçekleştirilen resmi geçit tören programlarının da yalnızca Ankara’da düzenlenmesi değerlendiriliyor.




Kaynak: Cumhuriyet


JoKe

JoKe resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Haber >!!! Son Dakika !!! >Rauf Denktaş vefat etti>
  13.Oca.2012 Cum 23:27:55

KKTC`nin kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş 88 yaşında hayatını kaybetti.

Yakındoğu Üniversitesi Hastanesi`nin yoğun bakım servisinde 9 Ocak Pazar gününden bu yana tedavi gören KKTC`nin 1. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, vefat etti.

İç organlarında dün yetersizlik başgösteren Denktaş, bu sabah itibarıyla solunum cihazına, akşam saatlerinde ise diyalize bağlanmıştı.

Denktaş`ın vefatı, oğlu Demokrat Parti Genel Başkanı Serdar Denktaş, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Başbakan İrsen Küçük`ün de katıldığı basın toplantısında hastane başhekimi Dr. Sevim Erkmen tarafından açıklandı.

Denktaş`ın 24 Mayıs`tan itibaren yaşadığı sağlık sürecinden söz eden Erkmen, ``Yoğun ve başarılı bir tedavi süreci, kurucu cumhurbaşkanımızı, önceden varolan kalp-akciğer sorunu ve ileri yaşın da etkisiyle ancak 8 ay yaşatabilmiş, maalesef bu akşam saat 22.00 itibariyla Hak`kın rahmetine kavuşmuştur. YDÜ ailesi olarak kendilerine Allah`dan rahmet, yaslı ailesine sabırlar diliyoruz. Tüm ulusumuzun ve Türk dünyasının başı sağolsun`` dedi.

Denktaş`ın, 17 Ocak Salı günü yapılacak devlet töreniyle toprağa verileceği bildirildi.

RAUF DENKTAŞ`IN HAYATI
Rauf Denktaş, adı Kıbrıs`la özdeşleşen, Kıbrıs deyince akla gelen ilk isimdi.

1924`te dünyaya gelen Denktaş, 88 yıllık yaşamının çok büyük bir bölümünü Kıbrıs davasına adadı.

İlk ve ortaöğrenimi Kıbrıs`ta tamamlamasının ardından İngiltere`de hukuk eğitimi aldı.

Aynı yıl adaya dönüp, genç bir avukat olarak, Kıbrıslı Türklerin mücadelesine liderlik eden doktor Fazıl Küçük`ün yanında çalıştı.

Ama Kıbrıslı Türkler onu, 1948`de, henüz 24 yaşındayken, Enosis’e karşı düzenlenen ilk büyük mitingte tanıdı. İlk kez halka seslendiği bu miting, yarım asrı aşan siyasi hayatının da başlangıcı olacaktı.



JoKe

JoKe resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >İlginç Videolar, Fotoğraflar, Grafikler, Sunumlar >Yaşayıp Unuttuğumuz İstanbul>
  13.Oca.2012 Cum 22:35:10
Gazeteci Kadir Can`ın, çektiği İstanbul fotoğrafları 1970`lerden günümüze kadar nelerin değiştiğini apaçık ortaya koyuyor.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 


JoKe

JoKe resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Spor >Fenerbahçe >Lefter hayatını kaybetti>
  13.Oca.2012 Cum 22:08:21

Fenerbahçe`nin efsanevi futbolcusu `Ordinaryüs` lakaplı Lefter Küçükandonyadis, tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti.

Rahatsızlığı nedeniyle 9 Ocak Pazartesi günü Amerikan Hastanesi`ne kaldırılan ve zatürre teşhisiyle yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alınan 87 yaşındaki Lefter Küçükandonyadis, saat 20.0O sıralarında vefat etti.

Fenerbahçe Kulübü, internet sitesinde ``Camiamızın acı kaybı`` başlığıyla yapılan açıklamada, şöyle denildi:

``105 yıllık Fenerbahçe Kulübü tarihinin gelmiş geçmiş en büyük ve sembol sporcularından biri olan değerli büyüğümüz Lefter Küçükandonyadis`i kaybetmiş bulunuyoruz.

Bir süredir rahatsızlığı nedeniyle hastanede tedavi gören değerli büyüğümüz bu akşam saatlerinde hayata gözlerini yummuştur. Kendisine Allah`tan rahmet, ailesi, tüm camiamız ve spor kamuoyuna başsağlığı diliyoruz.``

200 LİRA KARŞILIĞINDA FENERBAHÇE`YE
NTV Spor`un hazırladığı Türk futbol tarihine damga vuran isimlerden biri olan Lefter Küçükandonyadis`in hayat hikayesi...

Hasta babasına ilaç alabilmek için 200 lira karşılığında Fenerbahçe`ye transfer oldu ve 1946 yılında sarı lacivertli formayı sırtına geçirdi Lefter Küçükandonyadis.

1925 yılında Büyük Ada`da dünyaya gelen Lefter, mahalle aralarında başladığı futbola ilk resmi adımını Taksimspor`da attı. O yaşta bile Beykozspor ile Taksimspor arasındaki transfer kavgasının öznesi oldu. Yaşı büyütüldü, Taksimspor`da lisansı çıkarıldı ve 2 yıl burada oynadı.

Diyarbakır`daki 4 yıl süren askerlik görevinde bölge karmalarında forma giydi. İstanbul`dan önce namı oralarda yayıldı. Güneydoğu’da ve Doğu’da adı en çok bilinen futbolcu haline geldi.

Askerlik dönüşü Lefter`in durağı yine Taksimspor`du.

NAMAĞLUP ŞAMPİYON OLAN TAKIMIN GOL KRALIYDI
Fenerbahçeli yönetici Müslim Bağcılar`ın teklifiyle sarı lacivertli renklere kazandırıldı. Önce B takımda oynadı. Kütahya`da yapılan özel maçta 10 gol atarak A takıma alınması tavsiye edildi. İstanbul dönüşü A takımla yapılan karşılaşmada da 2 gol atınca efsane olacağı 11`in değişmezleri arasına girdi.

Fenerbahçe`de ilk sezonunu 1947-48 sezonunda oynadı. Namağlup şampiyon olan takımın 13 golle gol kralıydı. Topu istediği yere atabilme kabiliyeti, penaltılardaki ustalığı ve şık golleriyle tribünleri ayağa kaldırırdı. Attığı goller zamanla "Ver leftere yazsın deftere" sloganının doğmasına yol açtı. Çamurlu sahalardaki ustalığı ise onun isminin yanından hiçbir zaman ayrılmayacak "Ordinaryüs" unvanını almasını sağladı.

YURT DIŞINA ÇIKAN İLK FUTBOLCUYDU
Kısa zamanda Türkiye`nin en popüler futbolcusu olmuştu ama Avrupalılar da onu görmek istiyordu. 1951 yılında Fiorentina`ya 20 bin lira karşılığında transfer olarak bonservis ücreti verilerek yurt dışına çıkan ilk futbolcu oldu. 2 yıl İtalya`da kaldı. Sonrasında Fransa`nın Nice kulübüne geçti. Lefter 1953 yılında yine ait olduğu yere yani Fenerbahçe`ye geldi.

Profesyonel Türkiye Ligi`nde Fenerbahçe formasıyla 3 şampiyonluk yaşadı Lefter.

Penaltılarda ustalığını tarihe de kazıdı ve Türkiye Profesyonel Ligi`nin ilk penaltı golünü yine kendisi attı. 16 yıllık Fenerbahçe kariyerine 615 maçta 423 gol sığdırdı. Yine sarı lacivertli formayla sahalara veda ederek, Türkiye`de kulübü tarafından jübilesi yapılan ilk oyuncu oldu.

Futbolculuğu sırasında Tercüman Gazetesi`nin desteğiyle Anadolu turuna çıktı. 126 il ve ilçeye uğradı, 31 kez özel maçlarda Anadolu insanına futbolu sevdirdi. Türkiye`nin kuzeyinden başladığı Anadolu turnesinde doğu, güney ve batı bölgelerini ziyaret ederek son olarak Balıkesir`e uğradı. 4756 kilometre gidilmesi planlandı ama 20 günde 7343 kilometre yol kat edildi.

YUNANİSTAN`I REDDETTİ
Yunanistan`ın milli takımlarında para karşılığı oynama teklifini geri çeviren Lefter, ay yıldızlı forma giydiği günlerde şeref madalyası alan ilk milli futbolcu oldu. 1954 Dünya Kupası`nda, Türkiye`nin Batı Almanya`ya 7-2 mağlup olduğu maçta kupa tarihinin 400. golünü attı. Değişik kategorilerde 50 kez milli formayı giydi. A milli takımda 21 gol kaydetti ve en fazla gol atan oyuncu rekoru 33 yıl boyunca kırılamadı.

Lefter, futbolculuk sonrası Büyük Ada`ya dönmek istiyordu ancak sırada teknik adamlık vardı. Yunanistan`ın Egaleo, Güney Afrika`nın Johannesburg, Türkiye`de ise Samsunspor, Orduspor, Mersin İdman Yurdu ve Boluspor`u çalıştırdı. Bu alanda en önemli başarısını Mersin İdman Yurdu`nu ikinci ligden 1. Lige taşıyarak gerçekleştirdi ve sonrasında nihayet çok sevdiği Büyük Ada`ya döndü.

Uzun yıllar Milliyet`te spor yazarlığı yaptı.

Hiçbir zaman ismi unutulmadı. Fenerbahçe formasıyla oynadığı 615 maçta 423 gol kaydeden Lefter, 15 Ekim 2005 günü Fenerbahçe taraftarlarının verdiği "efsane" ödülünü kulübün başkanı Aziz Yıldırım`ın elinden aldı.

Evet artık Türk futbolu, yetiştirdiği en büyük oyuncularından birini selamlıyor…

"Milli Takım ve Fenerbahçe`nin kaptanı Lefter şerefine üç defa, `Sağol, Sağol Sağol`…"



JoKe

JoKe resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Dijital Yaşam >Dijital Yaşam >Gözlüksüz üç boyutlu TV keyfi>
  13.Oca.2012 Cum 16:42:15

Toshiba`nın 55 inç boyutundaki televizyonu 55ZL2, 3D deneyimini kullanıcılara gözlüksüz olarak yaşatabiliyor.

 
Dünya’nın ilk gözlüksüz 3D televizyonu 55ZL2 modeli 139 cm (55 inç) boyutunda ve 3D izlemek için gözlük kullanmak gerekmiyor. Üstelik Quad Full HD özelliği sayesinde çok sayıda kişi aynı anda 3D görüntü deneyimi yaşayabiliyor.

Modelde aynı ekrandan dokuz görüntü elde etmek için 3840 x 2160 piksel gömülü panel, yani Quad Full HD çözünürlüğüne eşdeğer olan panel de yer alıyor.

55ZL2`nin bir diğer özelliği ise 2D içerikleri Quad Full HD çözünürlüğünde görüntüleme. 8 MP kamera ile çekilmiş olan görüntüleri kaliteden ödün vermeden gösterebiliyor.



JoKe

JoKe resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Komik Videolar, Klipler, Resimler, Karikatürler >` Galaksiye notumuz var ! ` dedi,Guinness Rekorunu Kırdı...>
  13.Oca.2012 Cum 16:39:10

Erdil Yaşaroğlu “Galaksiye Notumuz Var!” projesi kapsamında dünyanın en büyük karikatürünü çizerek Guinness Rekorunu kırdı...

İstanbul, 13 Ocak 2012 - Ünlü karikatürist Erdil Yaşaroğlu, Samsung Electronics Türkiye ile gerçekleştirdiği “Galaksiye Notumuz Var!” projesi ile dünyanın en büyük karikatürünü çizerek, Guinness Dünya Rekorları listesinde yerini aldı.

Kırklareli’nin Pınarhisar ilçesinde çizimi gerçekleştirilen karikatür, yaklaşık 2 futbol sahası (10.952,055 m2) büyüklüğüyle, Guinness Dünya Rekorları’na kayıtlı en büyük karikatür oldu. Erdil Yaşaroğlu’na Guinness Dünya Rekoru sertifikası; Samsung Electronics Türkiye Cep Telefonları Pazarlama Müdürü Cem Sezer ile birlikte, Guinness World Records Türkiye Temsilcisi ve Tescilli Hakemi Şeyda Subaşı Gemici tarafından takdim edildi.

İlham kaynağı: Galaxy Note

Erdil Yaşaroğlu “Galaksi’ye Notumuz Var!” projesinin ilham kaynağının, Samsung’un son dönemde satışa sunduğu lider ürünü Galaxy Note olduğunu belirtti. Teknoloji ve mizahı harmanlayarak, iki buçuk futbol sahası büyüklükteki karikatürü yaratan Yaşaroğlu “Bunu evinizde sakın denemeyin. Şaka bir yana; Samsung’un bu özel projesi için birlikte çok çalıştık, çok eğlendik ve sonunda torunlarımıza bırakabileceğimiz neşeli, faydalı, kocaman bir proje gerçekleştirdik. O kadar kocaman oldu ki, rekor kırdık Guinness’e girdik. Hayalle başlayıp rekorla biten bu maceramız bizi mutlu etti. Umarım onu görecek bütün insanları ve uzaylıları da mutlu eder” dedi.

Samsung, karikatür alanını park haline getirecek...

Samsung Electronics Türkiye Cep Telefonları Pazarlama Müdürü Cem Sezer; Türkiye’nin önde gelen sanatçılarından Erdil Yaşaroğlu ile böyle bir projede bir araya gelmenin mutluluk verici olduğunu, projenin rekorlar kitabına girmenin yanı sıra bir sosyal sorumluluk projesi olarak algılanması gerektiğini ve karikatür alanının yeşillendirileceğini belirterek; “Alan sosyal medyadaki takipçilerimiz ve projeye destek verenler adına 4.000 fidanlık bir ormana, daha sonra Pınarhisar Belediyesi’nin de desteğiyle özel bir parka dönüştürülecek. Bu yolla dünyanın en büyük karikatürünü ölümsüzleştirirken, galaksiye çevre bilincini vurgulayan bir not göndermek, hem de bölgenin ve ülkenin tanıtımına katkıda bulunmak istiyoruz.” dedi.

Dünyanın en uzun boylu adamı, en kısa boylu kadını, en fazla beton blok kıran adamı, ilk kadın savaş pilotu ve daha birçoğu... Türkiye, 1955 yılından bu yana basılan “Guinness Dünya Rekorları” kitabında farklı alanlardaki rekorlarıyla dikkat çekiyordu. Merkezi İngiltere’nin başkenti Londra’da bulunan Guinness Dünya Rekorları ofisinin girişinde tanıdık bir sima sizi karşılıyor. 2 metre 51 santimetrelik boyuyla dünyanın en uzun boylu adamı rekorunu elinde tutan Sultan Kösen’in dev kartondan resmi, ofisin girişinde bulunuyor. Kitapta en çok rekor kıran ülke, 5 bin 187 rekorla ABD. ABD’yi, İngiltere (2176) ve Almanya (624), takip ediyor.

Projeyle ilgili detaylı bilgiye www.galaksiyenotumuzvar.com internet adresinden ulaşılabilir.. .

<<1234567 891011121314151617...37>>