|
LoveStory78
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >Şiir Köşesi...> 13.Eki.2008 Pzt 19:32:17 | |
fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d BU SENSİN
Bu sensin Ve sesin
Bu terin ve tenin haklı ıslaklığı Kal öyle Isıt gözlerimi gülüşlerinle
Birazdan kapılar kırılacak belki de Birazdan kapkara bir örtü olabilir gözlerimizde Biz diz kırarken sinesinde sancının Yolunur papatya Deşilir ten Ve yara da ! Çünkü ölmek günleri biraz da Gülmek günleri(de), inadına Gün gülümsemeleri ardında
Gün gülümsemeleri ardında Dağlandıkça Dağlaşmak Ve dağları sevmeye yaraşmak Yaraşmaya Yanaşmak günleri
Sen de yanaş kıyılarıma bir vapur gibi Çarpıp durayım güvertelerde gözlerine
YILMAZ ODABAŞI
|
|
LoveStory78
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Sen Bu Şiiri Okurken.....> 13.Eki.2008 Pzt 19:27:39 | |
fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d BEYAZ GÜVERCİN
Süzülüp mavi göklerden yere doğru Omuzuma bir beyaz güvercin kondu Aldım elime, usul usul okşadım Sevdim, gençliğimi yeniden yaşadım
Bembeyazdı tüyleri, öyle parlaktı Açsam ellerimi birden uçacaktı Eğildim kulağına; dur, gitme dedim Hareli gözlerinden öpmek istedim
Duydum; avuçlarında sıcaklığını Duydum; benden yıllarca uzaklığını Çırpınan kalbini dinledim bir süre Ve uçmak istedim onunla göklere
Ak güvercinin iri gözleri vardı Güzelliğinden fışkıran bir pınardı Soğuk sularından içtim, serinledim Çağlayan bir nehrin sesini dinledim
Belki buydu sevmek hayat belki buydu Işıl ışıldım, gözlerim dopdoluydu Bir nağme yükseldi sevinçten ve hazdan Bir nağme yükseldi, güzelden beyazdan
Birden öğrendim hayatın manasını Kaderde sevgiyi sende bulmak varmış Seninle bir çift güvercin olmak varmış…
ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN
|
|
LoveStory78
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >XXXX SUSTUKLARIM BÜYÜR İÇİMDE XXXX> 13.Eki.2008 Pzt 19:23:21 | |
fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d BENCE MALUMDUR
Dikenin kalbime battığı bir sonbahar günüdür sen elini bulutların içinde gezdirirsin bulutlar senin gözlerinin üstünde yürürler içini kurtlar kemirir bence malumdur buğulanmış camların arkasında masmavi yüzün senin ateşler içinde olduğun bence malumdur ellerin muhakkak çocuk elleridir hep kimsenin bilmediği türküler düşünürsün onlar neden daima okul türküleridir süleymancıktan bahseder kara toprakta açık yeşil bir yıldız gibi akıp giden süleymancıktan ve karınca yuvalarından bahseder ışıksız kömürsüz karınca yuvalarından gökyüzünde kızıl bir hilalin kaydığını görürsün sen ansızın gökyüzünde görünürsün gözlerinin rengi bence malumdur elinde değildir akşam serinliğinde üşüsün eylül den itibaren geceler hazindir uzundur sokaklar yorulur uykuya varıp gelirler sokakların üstüne bulutlar gelirler bulutların üstüne yıldızların gözleri gelir bir yıldız bir yıldızın ardınca gider yıldızların kaybolduklari yer bence malumdur karanlıkta bir şeyler kopar dağılır uzaktan yabancı sesler duyulur sen elini bulutların içinde gezdirirsin elin hayallerimi dağıtır bilirsin sen elini bulutların içinde gezdirirsin
ATTİLA İLHAN
|
|
LoveStory78
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Kelebeğe değiL tırtıLa sevdaLanırsın> 13.Eki.2008 Pzt 19:19:28 | |
fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d BEN SANA MECBURUM
Ben sana mecburum bilemezsin
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.
Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor
Bu şehir o eski İstanbul mudur Karanlıkta bulutlar parçalanıyor
Sokak lambaları birden yanıyor Kaldırımlarda yağmur kokusu
Ben sana mecburum sen yoksun.
Sevmek kimi zaman rezilce korkuludur
İnsan bir akşam üstü ansızın yorulur Tutsak ustura ağzında yaşamaktan
Kimi zaman ellerini kırar tutkusu Bir kaç hayat çıkarır yaşamasından
Hangi kapıyı çalsa kimi zaman Arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu
Fatih te yoksul bir gramofon çalıyor Eski zamanlardan bir cuma çalıyor
Durup köşe başında deliksiz dinlesem
Sana kullanılmamış bir gök getirsem Haftalar ellerimde ufalanıyor
Ne yapsam ne tutsam nereye gitsem Ben sana mecburum sen yoksun.
Belki haziran da mavi benekli çocuksun
Ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor Bir şilep sızıyor ıssız gözlerinden
Belki Yeşilköy de uçağa biniyorsun Bütün ıslanmışsın tüylerin ürperiyor
Belki körsün kırılmışsın telaş içindesin
Kötü rüzgar saçlarını götürüyor
Ne vakit bir yaşamak düşünsem
Bu kurtlar sofrasında belki zor Ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden
Ne vakit bir yaşamak düşünsem Sus deyip adınla başlıyorum
İçim sıra kımıldıyor gizli denizlerin Hayır başka türlü olmayacak
Ben sana mecburum bilemezsin.
ATTİLA İLHAN
|
|
LoveStory78
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Müzik, Vido Klip, Playlist, Konser >Dinlediğiniz zaman tüylerinizi diken diken eden şarkı hangisi?> 13.Eki.2008 Pzt 19:15:50 | |
fiogf49gjkf0d Seni Seviyorum
Sen bilemezsin ne cektigimi, Yoklugun bana Sevgilim Bitmez sorular, Uzar geceler, O düsünceler, üzüntüler.
Sen gencligimin büyük parcasi Sen gencligimin an. Biz neler neler yasadik beraber, Kalin bir roman kitap gibi.
Sen gittigin an, caresiz kalir, Aklim karisir rahat edemem. Moralim bozulur, canim sıkılır, Sen bilemezsin daha neler.
Bak ne diyorum, gizlemiyorum, Sensiz yasamak zor geliyor bana. Her an icimdesin, her an kalbimdesin, Seni seviyorum Seviyorum. Sensiz yasayamam, sensiz hic olamam, Sensiz yasamak zor geliyor bana. Her an icimdesin, her an kalbimdesin, Seni seviyorum Seviyorum.
Ve o an gelirde, iste o an, ben yasayamam...
Hangi yönünü cok seviyorum, Biliyormusun sevgilim. Biraz icince, basin dönünce, Anlatinca bana o halini. Sonra dalinca, derin bakisinca, Gözlerindeki o sevinc. Bana sarilinca, sonra sorunca, Ne kadar Seni Sevdigimi?
Sen gittigin an, biter cesaretim, Uzar hederflerim, haylarime Bitmez sorular dinmez kederim, O düsünceler üzüntüler.
Bak ne diyorum, gizlemiyorum, Sensiz yasamak zor geliyor bana. Her an icimdesin, her an kalbimdesin, Seni seviyorum Seviyorum. Sensiz yasayamam, sensiz hic olamam, Sensiz yasamak zor geliyor bana. Her an icimdesin, her an kalbimdesin, Seni seviyorum Seviyorum.
Ve o an gelirde, iste o an, ben yasayamam.......
Rafet El Roman |
|
LoveStory78
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Tek Seni Sevdimm...> 13.Eki.2008 Pzt 19:11:53 | |
fiogf49gjkf0d Yağmur Kaçağı / Attila İlhan
Elimden tut yoksa düşeceğim yoksa bir bir yıldızlar düşecek eğer şairsem beni tanırsan yağmurdan korktuğumu bilirsen gözlerim aklına gelirse elimden tut yoksa düşeceğim yağmur beni götürecek yoksa beni
Geceleri bir çarpıntı duyarsan telaş telaş yağmurdan kaçıyorum sarayburnu ndan geçiyorum akşamsa eylülse ıslanmışsam beni görsen belki anlayamazsın içlenir gizli gizli ağlarsın eğer ben yalnızsam yanılmışsam elimden tut yoksa düşeceğim yağmur beni götürecek yoksa beni
|
|
LoveStory78
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >Ben Seni Hiç Sevmedim ki...> 8.Eki.2008 Çar 22:52:50 | |
fiogf49gjkf0d ÖYLESİNE SEVMİŞTİM
Şimdi gidiyorsun, git
Bütün sabahları üşüdüğüm
Bütün gördüğüm senli günlerim, onlar da gitsin
İçimde bir şarkı
Gözümde bir ışık kalmıştı herşeye inat
Kapat gözlerimi, sevdiğim anlar da gitsin
Yıldızları da alsana yanına gökyüzünden
Sevdiğimiz şarkıları da
Pencareme konan yusufcukları da
Bana karanlığı bırak
Beni bırak, beni böyle bırak
Böyle ansızın, böyle yakışıksız
Böyle anlamsız, böyle dağınık
Öyle kapıda susuşun
Öyle sarsak, öyle serkeş, öyle çerkes duruşun
Koy beni sensizliğe
Ve otursun içime kül gibi kor yangının
Şimdi gidiyorsun, git
Hadi git
Hepsi hepsi bir sevda benimkisi, al da git
Hadi kanatma
Hadi yıkma
Hadi dokunma
Zaten ben seni öylesine sevmiştim
Şimdi gidiyorsun, git
Bütün sabahları üşüdüğüm
Bütün gördüğüm senli günlerim, onlarda gitsin
İçimde bir şarkı
Gözümde bir ışık kalmıştı herşeye inat
Kapat gözlerimi, sevdiğim anlar da gitsin
İbrahim Sadri |
|
LoveStory78
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Gel, İstanbul OL Bana...> 8.Eki.2008 Çar 22:18:22 | |
fiogf49gjkf0d İstanbul Ağrısı / Attila İlhan
Kanatları parça parça bu ağustos geceleri yıldızlar kaynarken şangır şungur ayaklarımın dibine dökülen sen eğer yine İstanbul san yine kan köpüklü cehennem sarmaşıkları büyüteceğim
pancak pancak şiirler tüküreceğim demek yine ben limandaki direkler ormanında bütün bandıralar ayaklanıyor kapı önlerinde boyunlarını bükmüş tek tek kafiyeler yahudi sokaklarını aydınlatan telaviv şarkıları mavi asfaltlara çökmüş diz bağlıyor eğer sen yine İstanbul san kirli dudaklarını bulut bulut dudaklarıma uzatan sirkeci garı nda tren çığlıklarıyla bıçaklanıp intihar dumanlari içindeki haydarpaşa dan anadolu üstlerine bakıp bakıp ağlayan sen eğer yine İstanbul san aldanmıyorsam yakaları karanfilli ibneler eğer beni aldatmıyorsa kulaklarımdan kan fışkırıncaya kadar yine senin emrindeyim utanmasam gozlerimi damla damla kadehime damlatarak kendimi yani şu bildigim attila ilhan i zehirleyebilirim
sonbahar karanlıkları tuttu tutacak tarlabaşı pansiyonlarında bekarlar buğulanıyor imtihan çığlıkları yükseliyor üniversite den tophane iskelesi nde diesel kamyonları sarhoş direksiyonlarının koynuna girmiş bıçkın şoförler uykusuz dalgalanıyor
ulan İstanbul sen misin senin ellerin mi bu eller ulan bu gemiler senin gemilerin mi minarelerini kürdan gibi dişlerinin arasında liman liman götüren ulan bu mazot tüküren bu dövmeli gemiler senin mi akşamlar yassıldıkça neden böyle devleşiyorlar neden durmaksızın imdat kıvılcımları fışkırıyor antenlerinden neden peki İstanbul ya ben ya mısralarını dört renkli duvar afişleri gibi boy boy gümrük duvarlarına yapıştıran yolcu abbas ya benim kahrım ya senin ağrın ağır kabaralarınla uykularımı ezerek deliksiz yaşattığın çaresiz zehirle kusan çılgın bir yılan gibi burgu burgu içime boşalttığın o senin ağrın o senin
eğer sen yine İstanbul san yanılmıyorsam koltuğumun altında eski bir kitap diye götürmek istediğim sicilyalı balıkçılara marsilyalı dok işçilerine satır satır okumak istediğim sen eğer yine İstanbul san eğer senin ağrınsa iğneli beşik gibi her tarafımda hissettiğim
ulan yine sen kazandın İstanbul sen kazandın ben yenildim kulaklarımdan kan fışkırıncaya kadar yine emrindeyim ölsem yalnız kalsam cüzdanım kaybolsa parasız kalsam tenhalarda kalsam çarpılsam hiç bir gün hiçbir postacı kapımı çalmasa yanılmıyorsam sen eğer yine İstanbul san senin ıslıklarınsa kulaklarıma saplanan bu ıslıklar gözbebeklerimde gezegenler gibi dönen yalnızlığımdan bir tekmede kapılarını kırıp çıktım demektir
ulan bunu sen de bilirsin İstanbul kaç kere yazdım kimbilir kaç kere kirpiklerimiz kasaturalara dönmüş diken diken 1949 eylül ünde birader mırc ve ben sokaklarında mohikanlar gibi ateş yaktık sana taptık ulan unuttun mu sana taptık
|
|
LoveStory78
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Gel, İstanbul OL Bana...> 8.Eki.2008 Çar 21:47:24 | |
fiogf49gjkf0d İSTANBUL YOKTU SEN OLMASAYDIN
Ben nice İstanbul’lular gördüm sana gelinceye kadar Kirli paçavralara benzerdi insanları Dostluktan, vefadan yoksun. Bölünmüş, dağılmış, parçalanmış Ve herbiri kendi ağırlığıyla ezilmiş, yorgun. Yüzümde dolaşan birer iğrenç böcekti gözleri Bir tutsam Yapışır kalırdı ellerime en çirkin yerleri Evlerinde bulduğum yalnızlık Sokaklarında bulduğum upuzun bir kahırdı. Günler boyunca Bir başka karanlık gelirdi Karanlığın biri kaybolunca Güneşler doğardı görmezdim. Bir ses durmadan ölüme çağırırdı beni Bilmezdim bu şehirde senin yaşadığını. Bilmezdim... Zindandı bütün meyhaneler Duvarlar karaydı Köhne bir bizans eskisiydi İstanbul sensiz. Semt semt bir ağır yorgunluktu Sürekli bir aldanıştı sokak sokak Benden en uzak sevgilerde yaşadım yıllarca O büyük yalanlarda yaşadım. Senden habersiz bir ölü gibi Senden uzak zamanlarda yaşadım. Mabetler yıkıldı içimde Umutlar hayaller yıkıldı Bir gün bütün İstanbul yıkıldı. Sokaklar kaydı ayaklarımın altında Gün oldu kalabalık meydanlarında inançlarım yıkıldı Gün oldu Gözlerime çiviler çakıldı merhametsiz. Toz toz oldum, duman duman oldum Aldığını geri vermedi yıllar Yitirdim kendimi bu rezil şehirde Seni buluncaya kadar.Eskiden bir lale hatırlardım Yada mavi mavi bir deniz İstanbul denince Serin rüzgarlar okşardı saçlarımı Rıhtımlar balık balık kokardı. Ne zaman Yumsam gözlerimi bir gemi kalkardı. Vapur düdükleri durmadan öterdi. Eskiden bir İstanbul vardı bilmediğim Bana yeterdi. Sonra kaç yıl yaralı bir hayvan gibi Gezdim sokaklarında Sonra kaç yıl bir sevgi aradım İstanbul’u aradım. Belki de seni aradım bilmeden Ayaklarımın dibinde denizler can çekişti Şehirler parçalandı Bir çağ öldü gözlerimin önünde Benim en güzel çağım öldü. Bizi topraktan yarattılar Gel gör ki... Bu şehirde Benim toprağım öldü.Seni aradım bu şehirde yıllarca Yana yakıla seni.. Sen kimdin, sen neredeydin kim bilir. Hep böyle sensiz miydi bu şehir. Bu şehir İstanbul\ muydu ? Öyleyse sensiz yaşanmazdı bu şehirde Gemiler demir almazdı Trenler işlemezdi Sen olmasaydın Bir ömür bitip Yepyeni bir ömür başlamazdı içimde Bahar gelmezdi Ağaçlar çiçek açmazdı Seni bulmasaydım Ve ben yoktum İstanbul yoktu Sen olmasaydın...
Ümit Yaşar Oğuzcan
|
|
LoveStory78
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >***SESSİZ ÇIĞLIK***> 8.Eki.2008 Çar 21:44:07 | |
fiogf49gjkf0d İnsan Sevmeli Hem de Doyasıya
Bir kutu dolusu yaşam gönderiyorum sana. Sade bir kurdeleyle süslenmiş, Çöz kurdeleyi ve kaldır yavaşça kutunun kapağını... Kocaman bir fırça ve bin renk koydum kutuya. Bir cennet resmi yapıp içine gir diye... Düşler serpiştirdim gizlice, Düş kurmayı unutma diye Bir tanede elma şekeri yerlestirdim. İçinde ki çocuğu tadabilesin diye... Güneşin batışını, Billur suyun sesini, Kırmızı gelinciklerin saflığını, Taze ekmeğin kokusunu ve bir gülümsemenin de sıcaklığını sığdırdım. Ruhlarımız aç kalmasın diye... Kutuya biraz da sevecenlik koydum Güçlü ol diye.. Beyaz bir güvercin uçup kendi kondu bu kutuya, Barış ve özgürlüğü sunmak için... Bir buket sevgi, bir yudum Aşk ve yarım bir elma daha Ben koymadan edemedim. Paylaşmayı hatırlayalım diye... Sevdiklerimize onları sevdiğimizi söylemek için yarını beklemeyelim, Hemen şimdi yapalım bunu diye... İçtenliği, umudu, nesneyi, bağışlayıcılığı, özgüveni Açık yürekliliği unutmadım, BEN İN dışına çıkıp BİZ E ulaşabilelim diye... Son olarak da bir kart iliştirdim kutuya. Bak bu kartta neler yazıyor:
BU KUTUNUN HER KAPAĞINI KALDIRIŞINDA, YAŞAMLA İLGİLİ YEPYENİ ŞEYLER KEŞFEDECEKSİN. YAŞAMAK İÇİN YARINI BEKLEME, AL YAŞAMI KOLLARININ ARASINA VE SIMSIKI SARIL... YAŞAMDAN YALNIZCA ALMAK YERİNE ONA BİR ŞEYLER VER KISACASI BÜTÜNÜYLE İNSAN OL. UNUTMA, YAŞAM DOKUMASI HENÜZ TAMAMLANMAMIŞ, OLAĞANÜSTÜ GÜZELLİKTE BİR DUVAR HALISIDIR. VE SANA AİT OLAN KÜÇÜCÜK BOŞLUĞU YALNIZCA SEN DOLDURABİLİRSİN...
Orhan Veli Kanık
|
|