ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Anlaşılan o ki Hıncal ,İsrailin genetiği değiştirilmiş  domates tohumlarını,Türkiyeye kakaladıgı gibi ,yetiştirmiş olduğu bir kaç eleştirmeni staj yapması için CC ye yollamış.

Beğenmiyorsan ver parasını Hülya al kardeşim.Bu dergi için toplanan paralar Van`a yardım için gönderilmiyor.Kaldı ki ortada daha iyisini istemek için toplanan bir parada yok.Bi an için tavana bakıp doğru diyor herif dedin değil mi ?

Güzel !

Makarna faydalı olmuş

Eminim cc de bir çok kişinin ağzı sulanmıştır.

Güzel kardeşim sana burda evrim teorisini ispat etmeye çalışmıyoruz

Tamda sana laf anlatmanın Fadime Şahine ne kadar faydası olacaksa sanada o kadar faydası olacağı izlenimi uyandırmaya başlamışken  bir kaç akıl dolu cümle kurup kendini aşmışsın.

Fizikte ve onu kapsayan bütün doğa bilimlerinde istisnalar herzaman kaideyi bozar.Öğrenmen gereken ilk gerçek budur.

Yazılarında papağan gibi sürekli Darwinden bahsediyorsun oysa Evrim Teorisi tıpkı diğer teoriler gibi onu ortaya koyan adamdan sonrada ispatlanmak için geniş çaplı araştırmalara tabi tutulurlar.

Evrim teorisi ispatlanamamıştır o yüzden gerçek değildir demek Rölativite teorisi ispatlanamamıştır E=mc2 değildir demekle aynı anlama gelmektedir.Çünkü bilimsel bir hipotezin teori olabilmesi için sağlam deneylerle ve kanıtlarla desteklenmesi gerekir.Buna rağmen bilimsel yaklaşım çok kuşkucu olduğundan çok daha uzun süre kanunlaşması için gerekli  sınamalara tabi tutar.

Bak arkadaşım bilmen yada öğrenmen gereken çok şey olduğun belli ama asıl sorun bu değil

Sen doğru olduğuna inanadığın şeyin kusursuzluğundan bu kadar emin olduğun için bazı şeyleri kabullenmen elbette zaman alacaktır.

Ancak bilmelisinki türkiyede bu tür şeyler dinsel tabuların baskısı altında ezilsede emin ol artık uygarlık mertebesinde oldukça aşşalanır pozisyonda kalındığından vatikan bile uyanık davranıp evrim teorisinin esaslarını kabul etmek  zorunda kalmıştır.Bilmem bu sana zamanında kopernikin yada galileonun başına gelenleri hatırlatıyormu ?

Yazdığın şu yazının içinde söylediğin en mantıklı cümle dizisi aşşğıda;

Ben evrime inanmıyor değilim sadece evrimin nasıl birşey olduğunu bilmiyorum.İnsanların atası maymundura kadar indirgeyemeyiz bunu.Bu çok karmaşık bir süreç olmalı.Bu karmaşık süreci anlamam için elbette soru sormam ve şüpheci olmam gerekiyor..Söylenilenleri olduğu gibi kabul etmek bilimle bağdaşmaz. :)

Emin ol şu cümleyi yazdığın gibi davranıp bununla ilgili arama motorlarından oldukça fazla bilgi edinirsen söylediklerini kendin eleştirebilir pozisyona gelebileceğinden kuşkum yok.

Burda sana bu teorinin ayrıntılı bilimsel içeriğini anlatmaktansa 500 sayfaya yakın olan KÖR SAATÇİ kitabını  alıp oradan bu bilgileri edinmen sadece senin değil sürekli maymun  ve darwin kelimelerini bir arada kullanan muazzam  kalabalık için oldukça faydalı olucakdır.

Fiyatı en son 8 ytl yada 10 ytl idi 2 sigara parası için çok görme karşıt fikirde olsanda al oku okumakla kalma orada yazılanların gerçek olup olmadını kendin araştır.

Bu yazdıklarım  umutsuz vaka becuel içinde geçerlidir.Gözlükle okumak her ne kadar zor olsada ztn karikatür tadında bir kitap.:)

Saygılarımla...

Öncelikle burada ohoo lu cümleler kuran bir dizi kişi yada kişilerin öncelikle teori nedir ve ne değildiri iyice bir gözden geçirmesi kanaatindeyim.

O nedenle bir konu hakkında fikir yürütmeden önce çok klişe olsada "Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmayın" hatırlatmasını yapmak zorunda kalıyoruz.

Teori ;

1.Gerçekleştirmeyi istediğimiz şeylerin bilgisidir.

2.Bilimsel olarak doğruğu kanıtlanmamış yada kanıtlanamamış olan.

Demekki  teori ztn bilimsel olarak kanıtlanamamış olan kanunlaşmamış olanın bilgisidir.

Bilimsel yasa ise, bilimsel kanıtlarla yeterince doğrulanmış ve hiç kimsenin doğruluğuna karşı koyamayacağı kuramlara denir. örneğin yerçekimi, kimsenin aksini öneremeyeceği bir yasa olarak karşımızda durmaktadır. ama bu, hiçbir yasanın sonsuza dek yıkılmayacağı anlamına gelmez. örneğin newton’un tüm maddeler için genelleyerek koyduğu mekaniğin temel yasaları, yüzyıllar sonra atom altı parçacıklar için quantum fiziğiyle yıkılmıştır.

Şimdi size sormak istiyorum YARADILIŞ TEORİSİ demek için bu konu hakkında ne tür bir bilimsel bilgi birikimi gerekir? Yoksa biz bunun adına YARADILIŞÇILIK mı dememiz gerekiyor?.

Yani adem ile havvaya uzatlıan elmanın içindeki vitamin ve mineral değerlerinin bilimsel analizimi söz konusu.Ne teorisi kardeşim?

Hipotezin tanımı gereği "kanıtlanmadan geçici veya kalıcı olarak benimsenen önerme" olarak algılanması gerekirken, Evrim Teorisinin  gerçekliğine gözlerini kapayan, çıkarları için kullanmak isteyen ya da gerçekleri görmek için gerekli bilgi donanımından yoksun olan kişilerin benimsediği kavrama ben ancak YARADILIŞ TEORİSİ olarak nitelendirebilirim.Çünkü ancak bu şekilde bu kavram  sosyolojik açıdan bilimsel nitelik taşır.

Ben EVRİM TEORİSİNİN bir takım savsataları değil ,meyve sinekleri üzerinde yapılan sayısız araştırmalar,kutup ayılarının  denizde yüzmekden pençeleri arasında oluşan kapanmalar,ve DNA nın ortam için kendini izole edcek şekilde mutasyon geçirip gerekli yaşamsal şartları oluşturucak kadar komplike yaklaşımları incelediğini çok iyi biliyorum.

İnsan maymundan geliyormuş hadi canım :)

Niye gücünüze gidiyor ?

Burda homo eructusu,homo sapiensin tonlarca kemikleri ve yapmış oldukları sayısız alet kullanma deneyimini 10 larca yıldır ortaya koyan bilimsel çalışmalara rağmen dünyaya  hediye paketi olarak gelindiğini idda eden zihniyetler bu yaptığı maymunluklardan sonra nasıl olupda maymundan geldiğini idda edenlerin sözlerine kulak asmıyor?

EVRIM TEORISI sadece insanın maymundan geldiğini idda eden yüzeysel bir kavram değildir çünkü bu bir teoridir.

YARADILIS TEORISI ise dinsel düzlemde ortaya konmuş fikirlerin gene bir takım dinsel çevrelerin baskıları sonucu bilimsel bir meteryalmiş gibi kamaoyuna sunan devrimci dincilerin bir yan ürünüdür.Bunu uygarlık mertebesinde hıristiyanlık olsun  ,müslümanlık olsun pek çok dinsel çevre gerçekleştirmesine rağmen türküyede bu işin propagandasını en güzel FG ve tayfası yapmaktadır.

Konu hakkında daha ayrıntılı bilgi edinip EVRIM TEORISININ insan maymundan geldi demediğini iyice öğrenmek için gene traji komik olsada size TUBITAK ın yayaınlarında mevcut olan KOR  SAATCI adlı kitabı dikkatlice okumanızı tavsiye derim.

Yukarıda bir takım userlar DNA mutasyonu için sadece 4.5 milyar yıl yeterlimidir diye bir yazı yazmış :)

Evrenin 15 küsür milyar yılda oluştuğu bilimsel  olarak otaya konuyorsa 4,5 milyar yıl bu zaman için oldukça uzun bir süredir.

Ama şimdiden "nerden  biliyorsun bunu evren 6 günde yaratılmadımı diye salakça sorulacak sorular için vericek cevabım olmadığından

BKNZ:Mikro Dalga Fon Işıması

Aşşağıda cahilliğin daniskası olan bir takım cümle öbeklerini neden böyle olduğunu açıklıyacağım

150 yıldır ispat edilememiş ve ispat edilemeyecek bir teorinin bilim-teknik dergisinde işi yoktur.(bana göre)

Einstein falan filan demişsin Genel görelelik Ve Özel görelelik Teorilerinin geçerliliğide yaklaşık 80 senedir Kuantum mekaniğiyle çakışmakta. Şimdi sen 70 sene sonra gene bu kuramlar birleştirilemesse(BÜYÜK BİRLEŞME) Bilim teknik dergisinde yeri yokdur diyecek kadar cahilce bir düşünce stili olabilir mi?

İlk başta söylediğim gibi evrim artık ideoloji haline gelmiş ve içine siyaset karışmıştır

İdeolojinin bana tanımını yaparmısın demeden önce Dinsel sistemlere ters düştüğünden dolayı senelerdir uğraşılan Evrim TEORISI Dinin siyasallaşmasının yanına bile yaklaşamadını söyliyeyim.

Lakin sen hiç Evrim teorsini savunan akıllıca bir ideolojik görüş gördünmü?

Ama ben dini savunan ve  onu siyasalalaştıran çok siyaset adamı görmeme rağmen evrim teorisiyle kürsüde bağıran bir bilim adamı hç görmedim o yüzden  haksızlık ediyorsun.

Milyar yıllar değil kattrilyon yıllar geçse yine de insan ve maymun arasındaki bu kadar farklılaşma için yeterli bir zaman dilimi değil.

Dediğim gibi bu bilgileri edinmen için KÖR SAATÇİ kitabını tavsiye ediyorum maymunla bozma kafayı.

Eminimki bilim ilerledikçe neyin ne olduğu er geç ortaya çıkacaktır o yüzden dinsel sistemlerin hala bu işlere burnunu sokması konusunda en ufak bir kaygı duymuyorum.

Ancak asıl kaygı duyduğum nokta öldükden sonra öbür tarafda süt banyosu yapıp cenentin pınarlarından  üzüm suyu içebilmek için vermiş olsuğunuz bu çabanın, yüzde 1 ini şu dünyada bişeyleri doğru yapıp  milletinize ve vatanınıza herşeyden önce sizden sonra geleceklere ,ayırsanız emin olun Harcıdınız çabanın 10 katı size yaşam kalitesi ve huzur olarak geri dönerdi.

Huzuru öldükden sonra arıyanlar için ibret olsun.

Saygılarımla...

Öncellikle bilim ve teknik dergisini 10 yaşımdan beri alan bir okur olarak türkiyenin siyasi  gelişimini artık bu dergiden takip edebiliyor olmakdan  oldukça rahatsız oldumu dile getirmek istiyorum.

Her ne kadar sorunun bilim adamı vizyonu eksikliğinden kaynaklandığı dile getirliyor olsada aslında işin içinde yatan ana sebep kadrolaşmadır.

Dergiyi tam olarak tanımayanlar yada bir kaç sayısına tanık olanlar aslında tübitak ın  bu ve benzeri konularda ne kadar açık fikirli yazılar ortaya koyduğunu tam olarak bilmeyebilirler.

O yüzden darwin ve evrim teorisi hakkında sayısız yazıları dergide uzun zamandan beri takip ettiğim için böyle bir konuda tübitakda sansür uygulanıyor olduğunu görmek ülke için sadece tek bir şeyi ifade etmektedir.

İrtica ve kadrolaşma.

Bundan 8 ay önce bu ampül iktidarının yaptıkları beyaz icraatları dile getirildiğimizde aman canım ne var bunda diyen dar görüşlü userları burada tanıma fırsatı edindim.

Tehlikenin ne derece büyük ve sinsice ilerlediğini anlamıyan bizim yurdum saf gençliğine örnek olarak hümeyniden önceki iran rejiminin nasıl değiştiği konusunda brifing vermeme rağmen kalkıp hadi canım türkiye bir iran olamaz taksimin caddelerinde blue jenas mağzaları var manyakmısınız siz diyen userlara tanık oldum ve bundan utandım.

Ama ben bu olanların bizim yurdum insanının cahilliği yüzünden yumurta dayanınca düşüncesi nedeniyle hareket ettiğini bildiğim için kendimi bu cahillerle savaşa değil onları bilgilendirmeye adadım.

Bizler cahillik yüzünden rüşveti,gammazlığı,kadrolaşmayı,yozlaşmayı artık toplumun "aman olur canım kim almıyoki"  karnım doysun yeter diye düşünen bir milletin torunlarından gelmiyoruz.Ama malesef kurtuluş savaşında altını çizerek söylüyorum 35 bin kaçan askerin torunları tarafından yönetilen türkiyede bu insanlar gibi normal milletlerin yüzüne tükürecekleri davranışları hoş gören bir kitle yaratılmaya çalışıyorsa ve buna bu yetişen gençlikde sesini çıkarmıyorsa bende bu gençliğin yüzüne tükürmek istiyorum.

Saygılarımla....

Sorunun özüne inip nereden kaynaklandığını anlamak aslında çok zor bir zihinsel birikimi gerektirmemektedir.

Gazi Mustafa Kemal ATATURK ü eleştirmenin bize uzun vadede neler kazandırabilir yada kaybettirebilir olacağının analizini yapmak bu forum başlığı altında tartışılan konunun asıl sebebini ortaya koymaktadır.

NEDEN ELEŞTİRME İHTİYACI DUYUYORUZ ?

Ben araştırdığım kadarıyla atatürkün eleştrilebilitesini ortaya çıkaran bir kaç mevzuatı ortaya koyacağım.

1.Atatürk diktatördü

2.Tam anlamıyla  gücünü demokrasiden alan bir siyasi sistem neden oluşturmadı ?

3.Laiklik diye bir şey yoktur.

4.Silah arkadaşlarını gözünü kırpmadan harcıyabildi.

6.Batıya ve batılı düşünce sistemlerine çok fazla ilgi duymaktaydı hatta fransızlara hayrandı.

7.Kararlarını genelde içki sofrasında verdiğinden bilinçsizce ve taraflı davranırdı.

8.Turancılığı gerçekleştirebilicekken  yarı yolda korkakça davrandı.

9.Atatürkün söyledikleri o zaman için iyidi ama bu dönem için çağın gerisindedir.

10.Atatürk tanrılaştırılıyor.

11.Atatürk kominstti.

12.Atatürk dinsizdi

---------------------------------------------------------------------------------

Örnek olarak ATAtürkün Diktatörlüğünü ele alalım.

Benmi yanlış biliyorum yoksa diktatörlüğün tanımımı yanlış ?

Diktatör:Ülke yönetminde söz sahibi olan tek kişi

Yukarıda gayet basit bir tanım söz konusu ve şuan dünyada bulunan diktatörlerin ana hatlarını çizer isek ister hugo chavez  gibi ülke yönetiminde milliyetçi karakteristikler çizmiş olsun ister fulgencio batista gibi amerikan yalakası ister Benito Mussolini gibi faşist ve diktatörlüğü belgelenmiş bu ve bunun gibi pek çok insan evladı arasında hangi yere sığdırılabilir MUSTAFA KEMAL ATATURK?.

ATATURK bunca fedakarlığa bunca akan kana bunca emeğin sonucunda onlarca dalkavuk ve demokrasi trenine binmeyi amaçlayıp rejimi tehtit eden mandacı ,yobaz,hainin ısrarlı eylemlerine karşı yinede elinden geldiğince kendi kurduğu düzene bağlı kalmaya çalışmış ve bunu elindeki insiyatifleri gene muhalefetin aptallığını kullanarak ortaya çıkarıp sanki ileride  ataturk isterse peygamberliğini ilan ederdi  diyenleride  düşününerek oynadığı sağlam hamlelerle bir tokat gibi cevap veren ve ileriyi çok iyi gören büyük bir devlet adamıydı.

Demokrasi ile Cumhuriyet arasındaki fark demokrasinin bir yaşam biçimi olmasından öteye gitmez.

Türk toplumu siyasi olarak CUMhuriyete engaje olabilir nitelikler taşısada Demokratik davranabilir demek ancak aptalların sarfedebileceği bir sözdür.Çünkü Yüzyıllar boyunca dikte edilen kurallar ışıgında ve baskı altında yaşamış okuma  yazma oranı  çok düşük bir toplumdan demokratik  tavırlar beklemek bir bebeği şöför koltuğuna geçirip sür evladım demekten farksızdır.Mustafa Kemal Bunun çok iyi farkındaydı ve bu bebeğe araba kullanmayı öğretmek için bir takım devrimler gerçekleştirdi ama kimseye güvenmediği için ve fazla zamanı olmadığı için bu devrimleri normalde yapmayın paşam millet buna hazır değil denilen süreden çok kısa sürede gerçekleştirdi.

Şu an bile bu demokratik düşünce unsurlarına tam olarak adapte olamadık çünkü geçen askeri darbeler,bitmek tükenmek bilmeyen sürgünler ekonomik darboğazlar toplumun gelişmişlik düzeyini çok alt seviyelere indirdi ?

Peki size soruyorum o zaman ? Bir toplumun gelişmiş lik düzeyinin aşşğıda kalmasını kimler isterler?

1.Yönetmin din temelli olması gerektiğini ve bir islam cumhuriyetini savunan kitle

2.Dış güçler

Bir millet ne kadar bilinçlenirse o kadar zenginleşir o kadar kandırılmaya namüsait olur.Bu millet cennetten tapu satanlara şahit oldu ,Bu millet kendi çıkarları için darbe yapanlara ve çocukları asanlara şahit oldu.Bu millet türkler dünyanın en mükemmel ırkıdır diyen faşistlere şahit oldu.Bu millet sağcılığın solculuğun sağını solunu bile bilmeyen insanların sokaklarda birbirlerini öldürmesine şahit oldu.

Ama bunca ayrılığa saçmalığa cahilliğe karşın bu millet 23 nisanlarda 30 ağustoslarda 29 ekimlerde bir araya gelebildi.

Yukarıda bir takım türbanla ilgili yazılara istinadende ;

İnanacım var türban takıyorum

tak kardeşim,

İnanacım var türban takıyorum aynı zamanda ünv okumak istiyorum.

Devletin kurum ve kurluşlarında senin kutuplaşma yaratıp inanç gösterisi yada propagandası yapmanın senden başka kime ne faydası var?

İnanacım yok isteidğim gibi takılmak isriyorum

Takıl kardeşim

İnanacım yok eyüp sultan camisine mini etekle grip mimari fotoğraflar çekmek istiyorum

Çekemessin çünkü insanların inançlarına saygılı olmak zorundasın

Tıpkı devletin kurum ve kuruluşlarında kendi inanacının propagandasını yapmaman gerektiği gibi.

Ne camiye miniyle nede Üniversiteye türbanla girebilirsin.

Bu yüzden kılık kıyafet kanunu var.

Saygılarımla....

Siyasi doktirinlerin gerçeleştirilme süreci teorik olarak açıklanamaz.Lakin teoride bir siyasi anlayış mevcut değildir.İdeolojilerin ne gibi farklı fikirler ortaya koyduğu ile ilgili açıklamaları içeren farklı tarzda düşünceler için biz buna teoridir diyemeyiz.

Siyasi düşüncesini ve bu düşüncenin neleri kapsadığını anlatan yazı dizileri bile eğer bir çok kişinin okuyabileceği türden bir ortamda ortaya konuşuyorsa pratik sonuçlara yol açar.

Örneğin uzun süreden beri elimizden geldiğince burda bir takım şahıs ve şahıslardan oluşan dogmatik düşüncelerle dolu bir takım grupları bilgilendirmek için subjektif yada objektif olarak bir takım bilgi aktarımları yapmaktayız.

Bu bilgi aktarımları her ne kadar bilgisayar başında olsada oldukça pratik izler taşımaktadır. Bizler doğru olduğunu düşündümüz şeyler için başkalarının kafasında Acaba yı oluşturabiliyorsak ne mutlu bize diye düşünmüşüzdür her zaman.

İdealleriniz ve savunduğunuz fikirlerin çeşitliliğini kendiniz gibi düşünenlerin arasında sağlıyamassınız.Yani gidip bir siyasi partiye üye olup sokaklarda onların stratejik koşulları gereği gazete yada dergi dağıtarak bunu pratiğe kazandırmak güzel bir eylem olsada aslında  kişisel anlamda size çok şey kazandırmaz.

Savunduğunuz ideolojinin gerekliliklerine en büyük katkıyı o ideolojinin eforlarına katkıda bulunarak sağlayabiliriz.

Örneğin;

Globalleşmeye karşıysan sokakda bağırıp aptalca pankart açmaktansa kitlesel olarak ona zarar vericek  eforlarda bulunmak her zmaan daha faydalıdır.

Mesela Ben din ve din temelli beslenen fikirlerin siyasi yansımalarına evvelden beri karşı olduğum için nerede bunun bir savunucusu yada propagandasını görsem bunu engellemek için  uğraşırım.

Örneğin dinsel imgeleri bilimle birleştirmeye çalışan bir dergi olan SIZINTI  nın sitesinde ;

Bilim gerçekden herşeyi bilebilir mi ?

Diye çıkan bir yazıya sessiz kalarak gülüp geçmek yerine her gittiğim yerde bunun nasıl bir yanlış olduğunu neden yanlış olduğunu anlatarak kendi çapımda propagandamı yapar ve kendi inanadığım ideolojinin eforlarına en güzel katkıyı yapmış olurum.

Herzaman aktif propaganda için tazzikli su yemek gerekli değildir pro aktif propaganda süreçleri bunun için en güzel örneklerle doludur

Saygılarımla...

https://arsiv.ntvmsnbc.com/modules/habervideo/video.asp?CatID=13&cbVideo=10753&cbQuality=1