ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul

sohbet banner
tavla okey sohbet forumu
sohbet, okey, tavla, chat
3 Mayıs 2024, Cuma 12:40   
kız arkadaş sohbet linki

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

  alesta83> Forum Mesajları
    alesta83'e ait Toplam 2664 Forum Mesajı var
<<1234567 891011121314151617...100...200...267>>


alesta83

alesta83 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Fıkralar >Fıkralar ve komik yazılar paylaşıp tebessüm edelim ;)>
  8.Şub.2008 Cum 22:03:45
fiogf49gjkf0d
Adam evine donunce karisini hungur hungur aglarken
 bulmus.

 Telasla sormus.

 -"Eczaci." demis karisi icini cekerek. "Telefonda bana 
kufur etti!

 Adam ofkeyle eczaneye kosmus.

 -"Sen ne dedin benim karima" diye saldirmis eczaciya.


-"Durun!" demis eczaci, "Bir de beni dinleyin! 

Bu sabah saatin alarmi calmayinca hayli gec
 kalkabildim.

 Kahvalti etmeden kapidan firladim ki evin ve arabanin
 anahtarlarini

 iceride unutmusum. Pencerenin camini kirarak 
anahtarlari aldim.

 Geciktim diye biraz hiz yapinca yolda ceza yedim. Yari
 yolda lastigim patladi.
 Eczaneye geldim ki kapida bir suru insan beklesiyor.
 Kapiyi  acarken telefon yerinden firlarcasina 
caliyordu. Birinin parasinin uzerini vermek icin hamle
 yaptigimda paralar yere sacildi.

 Ellerimin ve dizlerimin uzerinde paralari toplarken
 telefon hala caliyordu. Ayaga kalkarken kasanin acik 
cekmecesine basimi vurunca

 yere yuvarlandim. Telefon hala caliyordu. Hamle
 yaparken ortadaki rafa carptim. En pahali parfumler
yerlere dusup kirildi. Telefon hala deli gibi
 caliyordu. Sonunda actim. kariniz ariyormus. 

 -"Rektal Termometreyi nasil kullanacagim?" diye sordu.
 Beyefendi size yemin ederim kendisine sadece dogruyu
 soyledim!"


alesta83

alesta83 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Fıkralar >Fıkralar ve komik yazılar paylaşıp tebessüm edelim ;)>
  8.Şub.2008 Cum 21:59:55
fiogf49gjkf0d

Janım yarenim h.gelmişsin uzun zamandır yoksun merak ettim seni İyi ki gelmişsin janısı..



alesta83

alesta83 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Sanat ve Felsefe >alesta83 ün Sayfası...>
  8.Şub.2008 Cum 21:06:42
fiogf49gjkf0d

Dostum birden soruverdi: "Bir insanın mutlu olduğu nasıl anlaşılır?"
Şöyle düşünmüş olmalıyım:
"Bilmem, gözlerinin parlaklığından, neşesinden, belki yüzüne vuran iç aydınlığından."
Dostum hepsini kabul eden ama yeterli bulmayan bir el işareti yaptı:
"Bunlar doğrudur. Mutluluk saklanamaz. Mutluluk insanın içinden sızar, bir yerlere girer, orayı değiştirir.

Bir de kokusu vardır. Bilir misin, mutluluk kokar."


"Mutluluğun kokusu mu? Doğrusu duymamıştım."
Dostum anlayışla baktı:
"Doğrudur, duymamışsındır. İnsanlar pek fark etmezler.

Oysa, her ruh halinin kendine özgü bir kokusu vardır.

Eğer insanlar koku duyularını kaybetmeselerdi, bunları da bilirlerdi.

Ama birçok şey gibi bunu da kaybettiler."
"Yani, önceden biliyorlar mıydı?"
"Elbette, biliyorlardı. Bak hayvanların birbirleriyle iletişim kurmalarında koku nasıl önemli bir rol oynar."
"Evet ama konuşamadıkları için."
Dostum biraz sabırsız sözümü kesti:
"İnsanlar konuştukları için artık kokuya gerek duymuyorlar değil mi?

 Şimdi sen bana insanların konuştuklarını mı söylüyorsun?" 

Artık yanıt vermiyordum. Dinlemeyi sürdürdüm. Dostum:
"Sen de biliyorsun ki insanlar gerçekte konuşmuyorlar. Konuşur gibi yapıyorlar.

Öğrendikleri sözcükler var. Birbirlerine onları söylüyorlar.
Gerçekte çok azı, çok az zaman için konuşuyor. Onlara da dikkat et, duygu sözcükleri yoktur.

Birbirlerine söylemeleri gereken sözleri söylerler. Onun için de çoğunluklar birbirlerini dinlemezler.

 Gerçekte konuşmayan, gerçekten dinlemeyen insanlar

 iki önemli iletişim aracını da kaybettikleri için artık anlaşamıyorlar:

Koku ve dokunma. İşte gerçek iletişimin iki yolu. İnsanlar ikisini de unuttu."

 Onu biraz kışkırtmayı denedim: "Şimdi insanların birbirlerini koklamalarını mı söylüyorsun?"
Umutsuz ve kırgın bir bakışla baktı:
"Keşke ne dediğimi anlasalardı da söyleseydim.

 Koklamak, öyle incelikli bir duygudur ki, bugünün insanına öğretilmesi gerekir.

Zavallı koku alma duyumuz. Öylesine kötü kokularla bozuldu ki, yeniden eğitilmesi gerekiyor.

Biliyor musun, insanlar insan kokusunu bile alamıyor.

Bir kadının kokusu. Bir erkeğin kokusu. Çocuğun kokusu. Yaşlı insanın kokusu.

Umudun kokusu. Bezginliğin kokusu. Hayata kırılmanın kokusu. Mutluluğun kokusu.

İnsanlar bütün bunları unuttular. Dokunma da öyle, insanlar bunu da unuttu.

Bir elin el üstüne konması. Bir omuzun omuza dayanması.

Bir sırtın sırta dayanması. Ayakların birbirine sarılması.

Bedensel dokunma. Unuttuğumuz ne çok şey var."
Günümüz insanını savunmak istedim:
"Ama sözcükler var, yazı var. Belki o yüzden unutmuşuzdur."
Dostum biraz dalgınlaştı:
"Evet, yalanların aracı sözler, yalanların aracı yazılar.

Bir türlü içimizden geleni söylemeyi, yazmayı bilemediğimiz için yalanlarımızın aracı olanlar.

 Beden yalan söylemez, dokunuşun yalan söyleme. Bunlar gerçekleri iletir. Sadece gerçekleri.
Parfüm dünyasının gerçek bir uzmanı şunları söylemişti:

Parfümler, doğanın verdiklerine insan ustalığının katılması ürünüdür,

ama hiçbir parfüm kadın tenine değmeden gerçek bir koku değildir. Parfüme kişiliğini veren, kadının özel ten kokusudur. Onun için de parfüm her kadında birbirinden farklı özellikler kazanır.

Parfüm sürmenin ustalığı, bu karışımın oluşmasına yardımcı olacak ölçüde sürmeyi bilmektir.

Böyle sürülmediği zaman kadın sadece parfüm kokar, ama sürmesini bile kadının kendisi kokar.

Önemli olan da parfüm değil, kadının özel kokusudur.

Bu özel kokuyu kadının giydiği eşyaların durduğu gardropta, çamaşırlarında, özel yerlerinde bulabilirsiniz.

Dikkat edin, özel kokusunu tanımadığınız hiçbir kadını gerçekte tanımış sayılmazsınız.

Ne yazık ki insanın kokusuna önem vermeyi bilmiyoruz.

Sonra bir gün mutluluğun kokusunu tanıyacaksınız. Tenin hafifçe pembeleştiğini göreceksiniz.

 Güneşin ilk ışıklarına eşlik eden toz pembedir bu.

Mutluluğun biraz utangaç, biraz ürkek, biraz çekingen başlayan,

 ama sonra cesaretle yayılan, güç veren, kendini duyuran özel pembesi.

 Bu pembeliğin üzerine dikkatle bakacaksınız. Orada buğulu bir nemlenme göreceksiniz.

 Hep uçan, hep havaya karışan, hep yenilenen uçucu bir nemlenme.

 Görenlere Sende bir şey var, âşıksın galiba! dedirten bir bahar tazeliği, filiz tadı.

 Yaklaşın o tene. Yaklaşın ve mutluluğun kokusunu duyun.

 Birbiriyle uyum içinde binlerce kokunun süzülmüş kokusunu duyun.

Pembeden eflatuna, deniz mavisinden güneş sarısına değişen gökkuşağı renklerindeki özel kokuyu.

 İnsanı rahatlatan, dinlendiren, coşturan, kıpırdayan, susturan, konuşturan mutluluk kokusunu duyun.

Dünyanın en güzel kokusu budur. Bebeğin annesinden aldığı koku budur.

Annenin bebeğinden aldığı koku budur. Seven insanın sevilen insandan aldığı koku budur.

Ama bu koku kendiliğinden olmuyor. Buna emek vermek gerekiyor.

Sabahların, gecelerin, gün ışıklarının birbirine karşıması gerekiyor.

 Umutsuz günlerde, umutlu günlerde birbirinin değerini bilemek gerekiyor.

Mutluluk kokusu dağlarda, ırmaklarda değil.

 Bu koku yalnız insanda. İnsanın insanda yarattığı koku bu.

 İnsanı insan kılmanın kokusu. Sevginin kokusu. Güvenin kokusu.

 İyi ki sen varsın kokusu. Keşke şimdi yanımda olsaydın kokusu.

 Seni seviyorumun kokusu, beni seviyorsunun kokusu...
Bir gün mutluluğun kokusunu tanıyacaksınız.

 O zaman daha da mutlu olacaksınız, biliyorum.



alesta83

alesta83 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Mühim Mevzular >Politika, Tarih >GİDİŞAT>
  7.Şub.2008 Per 22:55:18
fiogf49gjkf0d
BİZ Mİ ÇOK SALAK GÖZÜKÜYORUZ?

Ne sihirdir ne keramet.
Ne diyorlar bize?

Enflasyon tek haneli.

Yüzde 9 küsur.
İsteyen, Türkiye İstatistik Kurumu nun internet sitesindeki resmi rakamlara baksın.
İsteyen, vergi iade zarflarına koymak için topladığı fişlere baksın.
Yumurta yüzde 69 pahalandı.
Ekmek yüzde 16.4.
Domates yüzde 50.
Süt 11, bal 13, salça 26....
Kömür yüzde 28.

AMA BIZ SALAKLARA % 9

Kombi 20, Doğalgaz 24.4, Tüp 13.4 ,
Deterjan 17, zeytinyağı 13, motoryağı 38.
Kira? Yüzde 25...
İlaç? Yüzde 18...
Taksi 18, vapur 19...
Pilav üstü kuru?
Pirinç 20, fasulye 30...
Dana eti 14.
Tavuk eti 20.

AMA BİZ SALAKLARA % 9

Enflasyon 9 küsur, Hacca gidiş yüzde 39 küsur...
Aradaki 30 puan, Sevap farkı mıdır?
Baharat yüzde 24.
Okul çantası yüzde 19.
Ayakkabı yüzde 23.

İktidarın sembolü? Türban yüzde 27...
Öbürü? Ampul yüzde 13...
Leblebi yüzde 42, sarımsak yüzde 62.
Elma yüzde 45, armut yüzde 56, ayva yüzde 63.
Sıhhi tesisat malzemesi yüzde 67, telefon yedek parçası yüzde 93,
tül yüzde 98...


AMA BİZ SALAKLARA % 9

Peki, nasıl oluyor da oluyor?
Şöyle oluyor:

Davul tozu , eksi 45.
Minare gölgesi, eksi 55.
Hokus pokus, eksi 70.
Abra kadabra , eksi 90.
Topla hepsini... Al ortalamasını. .

Hoooop , Enflasyon 9 küsur!

BAKIN İŞTE, BAŞBAKAN SÜREKLİ SÖYLÜYOR YA:

Nereden nereye ...
Ne zaman yapıldı,
AKP li ilk genel seçim?
3 Kasım 2002 de...

Ne diyor Başbakan R.T.E:
Türkiye yi neredeeen, nereye getirdik!..
2002 de yola çıkmışlar mı?
Çıkmışlar...

Çıkmışlar da ne olmuş?..

Bakalım neler olmuş?..
Nereden nereye gelmişiz!..

İşte rakamlar:

BENZİN:
Bugün: 3.00 YTL
2002 de 1 milyon 696 TL ( 1.69 YTL)

Artış oranı: % 76

TÜPGAZ:
Bugün: 35 YTL
2002 de: 19 milyon TL ( 19.00 YTL)

Artış oranı: % 84

EKMEK:
Bugün: 0.40 YTL
2002 de 150 bin TL ( 0.15 YTL)

Artış oranı: % 250

İŞSİZ SAYISI:
Bugün: Resmi: 2 milyon 487 bin. (Gerçek: 10 milyon.)
2002 de: Resmi: 2 milyon 412 bin (Gerçek: 6 milyon 200 bin)

KARŞILIKSIZ ÇEK:
Bugün: 1 milyon 535 adet
2002 de
: 748 bin adet.

PROTESTOLU SENET:
Bugün: 2 milyar 803 milyon adet
2002 de
: 498 bin 748 adet

DIŞ BORÇ:
Bugün: 280 milyar dolar.
2002 de: 130 milyar dolar.

İÇ BORÇ:
Bugün: 182.4 milyar dolar.
2002 de: 90 milyar dolar.

DIŞ TİCARET AÇIĞI:
Bugün: 51.3 milyar dolar.
2002 de: 15.5 milyar dolar.

SICAK PARA:
Bugün: 53 milyar dolar.
2002 de: 8.1 milyar dolar.

Şimdi bir anket:

a) Yan gelip yatmışlar!
b) Analarını alıp gitmişler !
c) Satmışlar!
d) Açmışlar!
e) Hiçbiri!..


alesta83

alesta83 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Mühim Mevzular >Politika, Tarih >GİDİŞAT>
  7.Şub.2008 Per 22:51:28
fiogf49gjkf0d
Türkiye de kaç okul var?
67 bin...
Kaç hastane var?
1220...
Kaç sağlık ocağı var:
6 bin 300...
Peki kaç cami var?
85 bin...
Her 60 bin kişiye 1 hastane düşerken, 350 kişiye 1 cami düşüyor.
Peki kaç kilise var?
270...
Kaç cemevi var?
100.
* * *
Türkiye de kaç doktor var?
77 bin...
Peki kaç din görevlisi var?
90 bin...
Türkiye de her 900 kişiye bir doktor düşerken, her 780 kişiye bir din görevlisi düşüyor.
Eğitim-Sen e göre Türkiye nin 200 bin öğretmen açığı var.
* * *
Türkiye de kaç kütüphane var?
1435...
Almanya da kaç kütüphane var?
11 bin...
Türkiye nin kaç kentinde devlet tiyatrosu var?
13...
Kaç kentte kuran kursu var?
81...
Bu kursların toplam sayısı kaç?
3852...
* * *
Türkiye de 1 opera derneği var; 11 bale, 10 heykel, 18 resim, 18 sinema, 38 tiyatro derneği var.
Peki kaç tane "cami yaptırma derneği" var?
35 bin...
* * *
İçişleri Bakanlığı nın bütçesi ne kadar?
783 trilyon...
Ulaştırma Bakanlığı nın?
678 trilyon...
Bayındırlık ve İskân Bakanlığı nın?
677 trilyon...
Kültür ve Turizm Bakanlığı nın?
632 trilyon...
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı nın?
280 trilyon...
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı nın?
249 trilyon...
Çevre ve Orman Bakanlığı nın?
404 trilyon...
Sadece Sünnileri temsil eden Diyanet İşleri Başkanlığı nın bütçesi ne kadar?
1.3 katrilyon...
8 bakanlığın bütçesi kadar...
22 üniversitenin toplam bütçesine denk...
* * *
Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesinin yıldan yıla büyümesine bakalım:
1997 de 66 trilyon.
1998 de 119...
1999 da 180...
2000 de 270...
2001 de 302...
2002 de 553...
2003 te 771...
2004 te 1 katrilyon...
2005 te 1 katrilyon...
2006 da 1,3 katrilyon...
2007 de 1.7 katrilyon...
* * *
Bir ülke, Diyanet e, bütün üniversitelerine ayırdığı bütçe kadar pay ayırıyor ve bunu son bir yılda ikiye katlıyorsa, doktordan, öğretmenden fazla imam yetiştiriyorsa, hastane değil cami yaptırıyor, kütüphaneden çok Kuran kursu açıyorsa, o ülkenin durup bir daha düşünmesi gerekmez mi?

Can Dündar


alesta83

alesta83 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >ChatCity Dedikoduları >Sevgili ßurağımızın (·cPaRiSc·) Doğum Günü>
  7.Şub.2008 Per 02:43:19
fiogf49gjkf0d

Burak yeni yaşın sana mutluluklar ,huzur ve güzellikler getirsin..

Hayatın geri kalanın da minik güzel süprizlerle daha da güzelleşir ..

İyi ki doğdun iyi ki varsın.



alesta83

alesta83 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Fıkralar >Fıkralar ve komik yazılar paylaşıp tebessüm edelim ;)>
  7.Şub.2008 Per 01:34:41
fiogf49gjkf0d

Wiyerrriy  bunu senin için hazırladım..Afiyetler olsun

Sakın haaaaaaa bensiz yeme  yoksaaa



alesta83

alesta83 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Mühim Mevzular >Politika, Tarih >Turban ve Turkiye>
  6.Şub.2008 Çar 22:44:54
fiogf49gjkf0d
POLICEE21Lütfen konuyu saptırma şuan konumuz türban ve değindiğim konuda türban.. konumuz  kurban ,cami  ne de ac insanlara yardım değil..Artı benim hakkımda sen yorum yapamazsın  sen nasıl bilebilirimisin ki  ben islamiyeti nasıl yaşadığmı,  inan bana  senden daha fazla islamiyetin şartlarını yerine getiriyorumdur..


alesta83

alesta83 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Mühim Mevzular >Politika, Tarih >Turban ve Turkiye>
  6.Şub.2008 Çar 21:51:14
fiogf49gjkf0d

Milli Görüşçülerden, kadınlara tavsiye geldi

"Dışarı çıkmayın, çıkarsanız da kırıtmayın"

AK Parti’nin türban düzenlemesini yetersiz bularak, ortaöğrenim ve kamuda da serbestlik isteyen Milli Görüşçülerden kadınlara, "zorunlu olmadıkça dışarı çıkmayın, çıkarsanız da kırıtmayın" tavsiyesi geldi.

Necmettin Erbakan’ın liderliğini yaptığı Milli Görüş’ün yayın organı Milli Gazete yazarlarından Mehmet Talu dünkü köşesinde, dinin kadınlara, "bir zorunluluk bulunmadıkça evde oturmak, evden dışarı çıkmamalarını" emrettiğini yazdı. Ancak bundan, kadınların sürekli dört duvar arasında ömür tüketmelerinin kastedilmediğini de belirten Talu, dine göre dışarı çıkacak kadınların, "eski cahiliyet günlerindeki gibi kırıtarak, sokaklarda süs ve güzelliklerini dışarı atmamaları" gerektiğini söyledi.

DNASHyYaSeMiN· Sözüm sana türban tarih boyunca dini siyasete alet eden çıkarcı düşkünlerin örtüsüdür. ve yine anlamadığım bir konu kadın olarak nasıl olurda  türbanı savunursun bilemiyorum ..Ben TÜRKİYEMİ böyle görmek istemiyorum..aşşadaki foto TÜRKİYEMDEN bir görüntü

 

 



alesta83

alesta83 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Fıkralar >Fıkralar ve komik yazılar paylaşıp tebessüm edelim ;)>
  5.Şub.2008 Sal 21:28:08
fiogf49gjkf0d

 Elimizde kalan son mankenler  ;)

<<1234567 891011121314151617...100...200...267>>