fiogf49gjkf0d
POLICEE21 :
Geçenlerde bir kanalın haber programında, sokaklarda röportaj yapan muhabirin türbanla alakalı sorusuna denk geldim... Muhabir bir hanıma yaklaşıyor ve soruyor; "Siz siyasi bir simge olduğu için mi örtülüsünüz, yoksa inançlarınızdan dolayı mı?" Hanımın ne cevap verdiği hiç önemli değil... Değil çünkü, bu soru tamamen yanlış ve insan inancına hakaret niteliği taşıyor... Medyanın abartması, muhaliflerin çıkar savaşları maalesef inançları yönünde örtünen insanları zedeliyor... Bu abartıların karşısında ikiye bölünen fikirler, sadece inançları doğrultusunda örtünenlere bile bir ucube gözüyle bakılmasına neden oluyor... Örtünmenin şekli türban, baş örtüsü vs. gibi dallara ayrılmış... Sokaktaki insanların inançlarına tacizde bulunuluyor... Resmi kurumlarda süregelen kılık kıyafet yönetmeliğine uygun hareket edilmesi halinde çözülecek konular, sokaktaki insanlara kadar uzayarak hiç tasası kalmayan ülkemizin birinci sorunu halini aldı
Merhaalar bu yukaridaki kisma aynen katiliyorum.Bugün Tv kanallari bile hastahanelerde postahanelerde türbanli avina cikti büyük bir marifetmis gibi gizli kemara cekimleri filan yapiyorlar:)eger halk oyuna sunsalar bundan iyi olur bence.Tek anlamamiz gereken Devtel yeni bir kanun getirmiyor mevcut olan bir yasagi kaldirmaya calisiyor...Saygilarimla
|
|
|
Police öncelikle şuanki hükümet mevcut olan bi yasagı kaldırmaya çalışıyor demekle olmuyo işte bence bu durumu bu kadar basite indirgemek kesinlikle yanlış bi düsünce tarzı .. Öncelikle hükümet sadece yüksek ögretimde türban yasagını kaldırmaya çalısıyor gibi görünsede aslında türbanı kendi çıkarları doğrultusunda palitikasına alet etme pesinde. Konu ne? Kız çocukları ilkokulda türban takmıyacak ,orta okulda bası açık dolasıcak, lisede bası açık gezicek.. Peki ya sonra? Ünüversiteyi girince birden bire hidayete ericek kendini din diyanet e adıyarak türbanmı takıcak.. Türban Türkiyede çoktan beri tezgahlanan şeriatçılıgın bir ön aşamasıdır. Hükümet yanlız üniversitelerde türban takılsın diyor peki kaç yıl sürecek bu teseddür? 4 yılmı? Günümüz Türkiyesinde malesef hepemizinde bildiği gibi genç kızlarımıza aile ve dış baskılardan dolayı türban aşılanmaya çalışılıyor peki nasıl aşılanıyor bu türban Ailede Kuran,hafız kurslarında mahalle yada köy kültrlerinde, imam hatip okullarında genç kızlarımıza aşılanan türban eğitiminin içeriği nedir ? Başını açmak günahtır ,ayıptır,dinen caiz degildir. Yani olay üç dört yıllık bir üniversite sürecine özgü bi olay degil.Asla imam olamayacak kızlara imam okulları açmak suan kopan kıyametlerin belirtileri degilmiydi ?? Kendi kendimizi kandırmayalım arkadaşlar.. Yazındada belirttigin gibi yukardaki kısma kısmen bende katılıyorum günümüzde üniversitelirimizin onca sorunu dururken kendilerinin yürüttükleri yanlıs politikalar sonucu ekonomimizin kötüye gitmesi ardı ardına gelen ve gelmeyede devam eden dogalgaz ve elektirik zamlarını sadece ve sadece kendi inançaları örf ve adetleri dogrultusunda baş örtüsü takan insanlarımızında bu igrenç politikaya dahil ve alet eden zihniyeti kesinlikle kınıyorum dini ve dini simgeleri siyasete alet edilmesi kabullenilemez... Küçük bir örnek vermek istiyorum. Türban protestolarında depremi ima ederek 7.4 yetmedimi diye pankart açan türbanlı kıza Gani müjdenin cevabı ...Hiç yorum bırakmaya lüzum bırakmamış
Paylaşım için teşekkürler saygılar..
7,4 Yetmedi mi
Bir hafta önce türban protestoların sırasında "7.4 yetmedi mi?" pankartını açan sevgili kardeşime seslenmek istiyorum bugün... 20 bin insanın acısı ve cenazesi üzerine politika yapmaya kalkan "o güzel insana" bir çift sorum var.
Ey mantosu uzun,aklı kısa kardeşim benim. 7.0 yetmedi mi? Senin okuduğun gazeteler yazdı mı bilmiyorum ama Amerika nın,hani o gavur ve Hıristiyan Amerika Birleşik Devletleri nin,hani o Siyonistlerle iş birliği yaptığı için her yerde bayrağını yaktınız ABD nin Los Angeles şehrinde 7.0 büyüklüğünde bir deprem oldu bacım...
Neredeyse bizimkine yakın bir deprem. Bizde ayni şiddetteki bir deprem 20 bin kişi ölup 20 bin kişi sakat kalırken,gavur,Hıristiyan ve Siyonist dostu Amerika da sadece 2 kişi yaralandı güzel ablam. Şimdi türbanlı başını ellerinin arasına alıp düşünüyor musun acaba? Sakarya gibi muhafazakar bir bölgede Allah binlerce Muslumanı öldürerek cezalandırıyorsa eğer,Hıristiyanlara ve Siyonist dostlarına niye kıyak geçiyor?Seks shoplarıyla,porno filmleriyle tüm dünyaya "seks","uyuşturucu" ve "günah" ihraç eden bu ülkenin Allah katında ayrıcalığı ne olabilir ki güzel annem?
Oysa adım gibi eminim Sakarya da,Gölcük te hayatlarını kaybedenlerin çoğu ölmeselerdi eğer sabah ezanı ile birlikte camilerin yolunu tutacaklardı. Üç aylarda oruç tutacak,Ramazan da devrilmeyen minarelerin ışıklarıyla birlikte senin ağzına adı bile yakışmayan Allah ın adı ile birlikte oruçlarını açacaklardı.
E nooldu şimdi? 7.0 yetmedi mi güzel ninem? Eğer her coğrafya olayını,her doğal afeti bilimin ve aklın süzgecinden geçirmeden böyle yorumlarsan bu ülkenin yarısı her deprem felaketinden sonra dinsiz olur güzel hala kızım...
Fay hattında 10 katlı binalara izin veren şapşal belediyecilik anlayısını,deniz kumundan inşaat yapan edebiyatçı muteahitleri,depreme dayanıklı konut üretme çabalarını, hırsızları,uğursuzları bir kenara bırakıp her şey ilahi kudretin intikamı olarak açıklarsan bu deprem 10 yıl sonra gene aramızdan binlerce "dinsizi" alır gider güzel amca kızım..
. Beynin var mı bilmiyorum,betonların altında inleyerek can veren 20 bin insanı,kadını,çocuğu ve bebeği bir kalemde günahkar diye silip atan kuş beynini türbanın altında görmek mümkün olamıyor cünkü ama bence bu yazıyı oku ve bütün gece uyumadan düşün. Allah ın kullarına böyle cezalar verebileceğini hala düşünüyorsan da git Hıristiyan ol...
Çünkü senin bu mantığına göre Allah onları daha çok seviyor. "Gavurlar" hem senden daha zengin,hem de evleri tepelerine yıkılmıyor.
Gani MUJDE
|
fiogf49gjkf0d ÇİÇEĞİN SUYA AŞKI
Günün birinde bir çiçekle su karşılaşır ve arkadaş olurlar. İlk önceleri güzel bir arkadaşlık olarak devam eder birliktelikleri, tabii zaman lâzımdır birbirlerini tanımak için. Gel zaman, git zaman çiçek o kadar mutlu olur ki, mutluluktan içi içine sığmaz artık ve anlar ki, su ya aşık olmuştur. İlk kez aşık olan çiçek, etrafa kokular saçar, "sırf senin hatırın için ey su" diye... Öyle zaman gelir ki, artık su da içinde çiçeğe karşı bir şeyler hissetmeye başlamıştır. Zanneder ki, çiçeğe aşıktır ama su da ilk defa aşık oluyordur. Günler ve aylar birbirini kovalar ve çiçek acaba "su beni seviyor mu?" diye düşünmeye başlar. Çünkü su, pek ilgilenmez çiçekle... Halbuki çiçek, alışkın değildir böyle bir sevgiye ve dayanamaz. Çiçek, suya "seni seviyorum" der. Su, "ben de seni seviyorum" der. Aradan zaman geçer ve çiçek yine "seni seviyorum" der. Su, yine "ben de" der. Çiçek, sabırlıdır. Bekler, bekler, bekler... Artık öyle bir duruma gelir ki, çiçek koku saçamaz etrafa ve son kez suya "seni seviyorum." der. Su da ona "söyledim ya ben de seni seviyorum." der ve gün gelir çiçek yataklara düşer. Hastalanmıştır çiçek artık. Rengi solmuş, çehresi sararmıştır çiçeğin. Yataklardadır artık çiçek. Su da başında bekler çiçeğin, yardımcı olmak için sevdiğine... Bellidir ki artık çiçek ölecektir ve son kez zorlukla başını döndürerek çiçek, suya der ki; "seni ben, gerçekten seviyorum." çok hüzünlenir su bu durum karşısında ve son çare olarak bir doktor çağırır nedir sorun diye... Doktor gelir ve muayene eder çiçeği. Sonra şöyle der doktor: "hastanın durumu ümitsiz artık elimizden birşey gelmez." Su, merak eder, sevgilisinin ölümüne sebep olan hastalık nedir diye ve sorar doktora. Doktor, şöyle bir bakar suya ve der ki: "çiçeğin bir hastalığı yok dostum... bu çiçek sadece susuz kalmış, ölümü onun için" der. Ve anlamıştır artık su, sevgiliye sadece "seni seviyorum" demek yetmemektedir... |