ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul

sohbet banner
tavla okey sohbet forumu
sohbet, okey, tavla, chat
14 Mayıs 2024, Salı 00:36   
kız arkadaş sohbet linki

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

  damla250> Forum Mesajları
    damla250'e ait Toplam 1348 Forum Mesajı var
<<12 3456789101112...100...135>>


damla250

damla250 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >Kopulası Şeyler >EN SON KİM YORUM YAZMIŞ OYUNU :))>
  24.Oca.2009 Cmt 15:04:37
fiogf49gjkf0d
sen ne üzülüyon yaw bak sonunculuk sana kalıyo bi süreliine daha ne istiyon neysem hehe yıne son oldum haa neysem hadi çok çok ii bakın kendize herşey gönlünüzce olsun tekrar görüşmek ümidiyle ....


damla250

damla250 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >Kopulası Şeyler >EN SON KİM YORUM YAZMIŞ OYUNU :))>
  24.Oca.2009 Cmt 13:27:12
fiogf49gjkf0d

·oneMADperson· :
damla250 :



BEN GELDİM GONŞULARRR NABERSİNİZ YAWW?
KİMSECİKLER KALMAMIŞ BURDA YAZIK OLMUŞ...
ÇÖMEZLER DOLDURMUŞ DAMLAM ONEM ABİ DELÜ PRENS LİMONCUK METECİK HARVEST ABİİ MAYNAK NİRDESİNİZZZ?
NİRDESİİİNİZ? 




ŞİMDİ BANA KAYBOLAN YILLARIMI VERSELER.....




Dip not :
(Her zaman en son OneMadPerSON)

RAKİP VE RAKİBELERİME SELAM...
KENDİNİZE İYİ BAKIN...
ÖZLEDİM SİZİ DELÜLER!
ÖNEM ABİYİ GÖREMEDİM ORTALARDA YOKMUŞ?
SELAMIMI İLETİN ONADA





















sanada slmm cnm valla gerçekten kımse kalmadı bıktılar heralde burdan yada bıktırdılar benı bıktırdıkları gıbı günlerdir cc ye girmiyom uzun bi sürede giirmiyecem en iisi bu olacak sadece arada foruma bakarım böle sondan vazgeçmediğimi göstermek için one yi göremedim demişsin bide slmın var as da oda bıraktı gitti olurda görürsem slm nı sölerim cnm sende çok çok ii bak kendine görüşürüz inşallah.



damla250

damla250 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Hayatınızda Böyle Biri Var Mı?>
  21.Oca.2009 Çar 04:52:10
fiogf49gjkf0d



Gün kavuştu, su karardı,beni üzme güzelim;
Boynun büküp düşünme gel, ver elini gidelim!
Kara, gümrah kirpiklerin kaldır, gözün göreyim,
Ver elini, bak, aşkıma şahid yüreğim.

Benim için her bir sözün kıymetlidir inciden.
Gözyaşların akıtma gel, odur gönlüm inciten.
Çiçeklerden tac öreyim, küçük, güzel başına;
Tel takılmaz altın gibi parlayan saçına.

Yaseminle hanımeli olur gelin askısı;
O kabarmış sineciğin başım olur baskısı;
Rüzgar okşar başımızı, güller bizi mest eder;
Bülbül şakır, su şarıldar, neş e gelir, gam gider.

Bulutların arasından ışık verir ay bize;
Yemin edip aşkımıza, bakışırız göz göze;
Ormanlıkta gönlümüzü birbirimize bağlarız;
Saadetin kemaline doya doya ağlarız.

Aşk kafidir, ver elini, düşünme, gel gidelim!



damla250

damla250 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Hayatınızda Böyle Biri Var Mı?>
  21.Oca.2009 Çar 03:55:25
fiogf49gjkf0d




O seni düşünmek yok mu?
Geceler dolusu seni düşünmek.
Sarılmak karanlıklara sen diye.
Okşamak, öpmek!...
O seni beklemek yok mu?
Hergün sabahlara kadar uykusuz beklemek,
Ayak sesleri, kapı gıcırtıları.
Bilemezsin bir defa yaşamaktır
O bin defa ölmek!...
O seni özlemek yok mu?
Kuşlardan, çiçeklerden bile kıskanıp gizlemek!...
Seni saklamak içimde delice, divanece
Öylece sevmek ve
Ve seni kaybetmek yok mu?...
Ve seni bulduktan sonra kaybetmek işte o!...
Beni yakan, yıkan, savuran.
Sen versen de duyamazsın artık
Çünkü;
Sadece ayrılık kaldı,
O büyük aşkımızdan!...



damla250

damla250 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Hayatınızda Böyle Biri Var Mı?>
  21.Oca.2009 Çar 03:53:34
fiogf49gjkf0d




GÖZLERİN
Düşlerin parlayıp söndüğü yerde
Buluşmak seninle bir akşam üstü
Umarsız şarkılar dudağında bir yarım ezgi
Sığınmak gözlerine sığınmak bir akşam üstü
Gözlerin bir çığlık, bir yaralı haykırış
Gözlerin bu gece çok uzaktan geçen bir gemi.
Bir orman bir gece kar altındayken
Çocuksu, uçarı koşmak seninle.
Elini avcumda bulup yitirmek, yitirmek.
Sığınmak ellerine sığınmak bir gece vakti.
Ellerin bir martı telaşlı ve ürkek
Ellerin fırtınada çırpınan bir beyaz yelken.
Bir kenti böylece bırakıp gitmek
İçinde bin kaygı, binbir soruyla
Bitmemiş bir şarkı, dudağında bir yarım ezgi
Sığınmak şarkılara sığınmak bir ömür boyu.
Gözlerin bir çığlık, bir yaralı haykırış
Gözlerin bu gece çok uzaktan geçen bir gemi.
Ellerin bir martı telaşlı ve ürkek
Ellerin fırtınada çırpınan bir beyaz yelken.



damla250

damla250 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Hayatınızda Böyle Biri Var Mı?>
  21.Oca.2009 Çar 03:51:28
fiogf49gjkf0d
fiogf49gjkf0d


Bütün kitapları yakmalı
Sevda üstüne ne söylemişlerse yalandır
Kitaplara göre insan
Karanlıkta yüzüne bin mumluk lamba tutulmuş
Gözleri, yüreği kamaşmış insandır,
Aptaldır, hastadır, kahramandır
Bütün kitapları yakmalı
Sevda üstüne ne söylemişlerse yalandır.

İçinde bir tek suret yaşayan yüreğe yürek mi derler
Bir tek yaprak veren dalın boynun burarlar
Bir tek meyve veren dalı keserler
İnsan dediğin bir buğday tarlası gibi olmalı
Esti mi rüzgar bir değil milyonlar için esmeli
Bir tek meyve veren dalı kesmeli.

İnsan dediğin derya misali
Üstünde milyonlarca dalga
İçinde kıyamet kopmalı
İnsan dediğin derya misali
Uçsuz bucaksız olmalı.
Gel çıkalım sevgilim gel
Gel kurtulalım birler hanesinden
Çekelim gidelim bir uçtan bir uca
Açalım yüreğimizin kapılarını sonuna kadar
Sevelim sevelim sevelim
Sevebileceğimiz kadar!



damla250

damla250 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Hayatınızda Böyle Biri Var Mı?>
  21.Oca.2009 Çar 03:48:59
fiogf49gjkf0d
fiogf49gjkf0d

Küçücük bir bakışın

Çözer beni kolayca

Kenetlenmiş parmaklar gibi

Sımsıkı kapanmış olsam

Yaprak yaprak açtırırsın

İlkyaz nasıl açtırırsa

İlk gülünü gizem dolu

Hünerli bir dokunuşla

Hiç kimsenin yağmurun bile

Böyle küçük elleri yoktur

Bütün güllerden derin

Bir sesi var gözlerinin

Başedilmez o gergin

Kırılganlığınla senin

Her solukta sonsuzluk

Ve ölüm......



damla250

damla250 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Hayatınızda Böyle Biri Var Mı?>
  21.Oca.2009 Çar 03:45:51
fiogf49gjkf0d
fiogf49gjkf0d

 

Yapma, kapama kalbini duygularına,

Düşle, düşler gerçek değil, korkma;

Kapa gözlerini, sanki biz bizeymiş gibi.

İnan, bu an sonsuza dek sürecekmiş gibi.

 

Dokun, dokun bana her zaman yaptığın gibi

Biliyorum, bu gece son gecemiz belki;

Başka biriyle olacaksın artık belli

Son kez anıyı yaşayalım.

 

Sarıl bana şimdi, ağlama, tek söz söyleme

Sadece sarıl şimdi, ayrı düşsek de bileyeceğim ki

Sen hep bir parçamsın benim, hep bana aşık

Sözcükler susunca ne diyebilirsin ki?

 

Ayrılsak bile zaman bize acıyacak

Ve gönlünde gözyaşlarına yer olmayacak

Keşke söyleyebilsem seni ne kadar özleyeceğimi

Anlatabilsem sevgimin nasıl sürüp gideceğini.

 

Sarıl bana şimdi, ağlama, tek söz söyleme

Sadece sarıl şimdi ve anlamaya çalış ki

Sonunda aradığını bulacağını umarım,

Orada olmasam bile, seni içimde duyacağım.

 

Sarıl bana şimdi, ağlama, tek söz söyleme

Sadece sarıl şimdi, ayrı düşsek de bileceğim ki

Sen hep bir parçamsın benim, hep bana aşık

Sözcükler susarsa ne diyebilirim ki!.



damla250

damla250 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Hayatınızda Böyle Biri Var Mı?>
  21.Oca.2009 Çar 01:33:03
fiogf49gjkf0d

Gizli Sevgilim…

Ağlamaya çalışıyorum,ağlamalarım bana isyanlar ediyor.Geceler bana bu isteğimi vermiyor.Ne zaman ağlasam yalnızca ve yalnızca bir iki gözyaşı olup kalıyorsun gözlerimde.Gözlerimde donan birkaç damla yaş oluyorsun,o yaşları da sarıyor geceler.O yaşlarla birlikte alıyor yanına geceler
beni…


Geceler unutmamı istemiyor seni,geceler bana ihanet
ediyor.Geceler senden yana sevdiğim..geceler seni yaşamamı istiyor.Sözümü dinlemiyor….Güneşi özlediğim oluyor arada bir.Yeter diyorum bunca yıldızla arkadaş olduğum.Seni unutup da yıldızları gördüğüm anlar olursa tabii.Beni
böyle gördükleri zaman anlamıyor insanlar.Nasıl böyle saatlerce kalabildiğimi sorup duruyorlar.Böyle tüm dünya uyku içindeyken benim nasıl karanlığın içinde bakışlarımı dayattığımın sırrını anlamıyorlar.


Tüm dünya,tüm tabiat susmalarda ve uykulardadır belki ama benim yüreğimde gizlenmektedir tüm dünya…Ben içime tüm insanları,tüm milyarları almışım.Farkında değiller.Herkesi ve her şeyleri sığdırmışım içime.
Bir sen sığmıyorsun,bir seni sığdıramıyorum kalbime,bilmiyorlar…Ve senin uzaklığın,ve senin gece kadar olan uzaklığın..Bana öyle uzak,öyle yabancısın ki sevdiğim,seni senden istemeye korkuyorum.Geceleri bu yüzden
seviyorum.Seni sevmeme engel olmuyor,seni bana getiriyor…ve seni gecenin karanlığında buluşumdandır seni gündüzleri istemeyişim.


Evet sevdiğim bana her şeyden ve herkesten uzaksın. Herkesin yaşamına giriyor,her şeyi paylaşıyorsun insanlarla…Ama sitem bile etmiyorum…Sana söyleyecek söz bulamıyorum.Söyleyecek bir şeyler arasam ve bulsam biliyorum geceler alır onu elimden,dilimden de.Sana söyleyeceklerimin hesabını yapsam sabahlar buna izin vermez.Olsa olsa sana “bu sevgiyi yaşa” diyebilirim.Gel birlikte yaşayalım demeye dilim varmaz. Geceler bunu bırakmaz yanına.Kaybettiğim değilsin.Ben seni hiç yitirmedim.Çünkü içimde taşıdığımdın hep.Benden bir parça oldun sen.Ben kendimi yitirmediğim sürece sen de kaybolmayacaksın...




damla250

damla250 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Hayatınızda Böyle Biri Var Mı?>
  21.Oca.2009 Çar 01:28:59
fiogf49gjkf0d

İkisi de her sabah otobüse bindikleri semtte oturmuyorlardı aslında. Delikanlı arkadaşında kaldığı için o duraktan binmişti otobüse, kız ise ablasında.... Sırf birbirilerini görebilmek için, her sabah erkenden evlerinden çıkıp, şehrin öbür ucundaki o durağa, onların durağına geldiklerini, gülerek itiraf ettiler bir süre sonra...

    Okullarını bitirince hemen evlendiler. Mutluydular hem de çok mutlu...

    Bazen işsiz, bazen parasız kaldılar ama öylesine sıkı kenetlenmişti ki yürekleri ve elleri hiçbir şeyi umursamadılar. Ayın sonunu zor getirdikleri günlerde de ünlü bir doktor ve ünlü bir mimar olduklarında da hep mutluydular. Zaman aşımına uğrayan, alışkanlıklara yenik düşen, banka hesabında para kalmadığı için ya da tam tersine o hesabı daha da kabarık hale getirmek uğuruna bitip-tükeniveren sevgilerden değildi onlarınki... Günler günleri, yıllar yılları kovaladıkça sevgileri de büyüdü, büyüdü... Tek eksikleri çocuklarının olmamasıydı. Zorlu bir tedavi sürecine rağman çocuk sahibi olmayınca, "bütün mutlulukların bizim olmasını beklemek, bencillik olur" diyerek devam ettiler hayatlarına. Çocuk yerine, sevgilerini büyüttüler... "Senin için ölürüm" derdi kadın, sımsıkı sarılıp adama ve adma "Hayır, ben senin için ölürüm" diye yanıt verirdi hep...

    Bazen eve geldiğinde, aynanın üzerinde bir not görürdü kadın, "Bir tanem, kütüphanenin ikinci rafına bak...." Kütüphanenin ikinci rafında başka bir not olurdu, "Mutfaktaki masanın üzerine bak ve seni çok sevdiğimi sakın unutma" Mutfaktaki masadan, salondaki dolaba sevgi dolu notları okuya okuya koşturan kadın, sonunda kimi zaman bir demet çiçek, kimi zaman en sevdiği çikolatalar, kimi zaman da pahalı armağanlarla karşılaşırdı... Aldığı hediyenin ne olduğu önemli değildi zaten....

    Hayat ne kadar hızlı akarsa aksın, işleri ne kadar yoğun olursa olsun hep birbirlerine ayıracak zaman buluyorlardı bulmasına ama kırklı yaşların ortalarına geldiklerinde, daha az çalışmaya karar verdiler. Adam, hastaneden ayrıldı ve muayenehanesinde hasta kabul etmeye başladı. Kadın da mimarlık bürosunu kapadı ve sadece özel projelerde görev aldı. Artık daha fazla beraber olabiliyorlardı.

    Bir gün sahilde dolaşırken, harap durumda bir ev gördü kadın, üzerinde "satılık" levhası asılı olan. "Ne dersin, bu evi alalım mı?" dedi adama. "Bu viraneyi yıktırır, harika bir ev yaparız. Projeyi kafamda çizdim bile. Kocaman terası olan, martıları kahvaltıya davet edeceğimiz bir deniz evi yapalım burayı..." "Sen istersin de ben hiç hayır diyebilirmiyim?" diye yanıt verdi adam. "Amerika daki tıp kongresinden döner dönmez ararım emlakçıyı... Kaç para olursa olsun, burası bizimdir artık...."

    Sadece bir hafta ayrı kalacaklarını bildikleri halde, ayrılmaları zor oldu adam Amerika ya giderken. Her gün, her saat konuştular telefonla. Gözyaşları içinde kucaklaştılar havaalanında. Fakat birkaç gün sonra, kocasında bir tuhaflık olduğunu fark etti kadın. Eskisi kadar mutlu görünmüyor, konuşmaktan kaçınıyordu. Onu neşelendirmek için, sahildeki evi hatırlattı ve çizdiği projeyi verdi kadın ama hiç beklemediği bir cevap aldı: "Canım, o ev bizim bütçemizi aşıyor. Sen en iyisi o evi unut..."

    Mutsuzluk, mutluluğun tadına alışmış insanlara daha da acı, daha da çekilmez gelir. Kadın, hiç sevmedi bu beklenmedik misafiri. Derdini söylemesi için yalvardı adama, "Senin için ölürüm, biliyorsun, ne olur anlat" diye dil döktü boş yere... Yıllardır sevdiği adam, duyarsız ve sevgisiz biriyle yer değiştirmişti sanki. Ona ulaşmaya çalıştıkça, beton duvarlara çarpıyordu kadın, her çarpmada daha fazla kanıyordu yüreği...

    Bir gün, çocukluğunun, gençliğinin ve bütün hayatının birlikte geçtiği arkadaşına dert yanarken, "Artık dayanamıyorum, sana söylemek zorundayım" diye sözünü kesti arkadaşı. "O, seni aldatıyor. İş yerimin tam karşısındaki restoranda genç bir kadınla yemek yiyiyor her öğlen. Sonra sarmaş dolaş biniyorlar arabaya...."

    - "Sus, sus çabuk, duymak istemiyorum bu yalanları" diye bağırdı kadın. Onca yıllık arkadaşını, kendisini kıskanmakla suçladı.... Ertesi gün, öğle vakti o restoranın hemen karşısında bir köşeye sindi sessizce ve peri masallarının sadece masal olduğunu anladı... Kocasının eskiden aynı hastanede çalıştığı genç çocuk doktorunu tanıdı hemen. Bazen evlerinde ağırladıkları kadına nasıl sarıldığını gördü adamın...

    Akşam kocası eve gelir gelmez, bazen bağırıp, bazen ağlayarak, bazen ona sımsıkı sarılıp bazen de yumruklayarak haykırdı suratına her şeyi. İnkar etmedi adam. Zamanla duyguların değişebildiği, insanların orta yaşa geldiklerinde farklılık aradığı gibi bir şeyler geveledi ağzında ve bavulunu alıp gitti evden. Kapıdan çıkarken, "son bir kez kucaklamak isterim seni" diyecek oldu ama kadın, "defol" dedi nefretle...

    İlk celsede boşandılar... Modern bir aşk hikayesinin böyle son bulmasına kimse inanamadı. Arkadaşlarının desteğiyle ayakta kalmaya çalıştı kadın.

    Adamın, sevgilisiyle birlikte Amerika ya yerleştiğini öğrendi. Bazen yalnız kaldığında, onu hala sevdiğini hissedince, ağlama nöbetleri geçiriyor, aşkın yerini, en az onun kadar yoğun bir duygu olan nefretin alması için dua ediyordu.

    Aradan bir yıl geçti... Her şeyin ilacı olduğu söylenen zaman bile, kadının derdine çare olamamıştı. Bir sabah, ısrarla çalan zilin sesiyle uyandı. Kapıyı açtığında, karşısında o kadını gördü. "Sen, buraya ne yüzle geliyorsun" diye bağırmak istedi ama sesi çıkmadı. "Lütfen, içeri girmeme izin ver, mutlaka konuşmamız gerekiyor." dedi genç kadın. Kanepeye ilişti ve zor duyulan bir sesle konuşmaya başladı:

    - "Hiçbir şey göründüğü gibi değil aslında. Çok üzgünüm ama o bir saat önce öldü. Geçen yıl Amerika daki kongre sırasında öğrendi hastalığını ve yaklaşık bir senelik ömrü kaldğını. Buna dayanamayacağını, hep söylediğin gibi onunla birlikte ölmek isteyeceğini biliyordu. Seni kendinden uzaklaştırmak için, benden sevgilisi rolünü oynamamı istedi. Ailesine de haber vermedi. Birlikte Amerika ya yerleştiğimiz yalanını yaydı. Oysa ilk karşılaştığınız otobüs durağının karşısında bir ev tutmuştu. Tedavi görüyor ve kurtulacağına inanıyordu ama olmadı. Gece fenalaşmış, bakıcısı beni aradı, son anda yetiştim. Sana bu kutuyu vermemi istedi..."

    Gözlerinden akan yaşları durduramayacağını biliyordu kadın. Hemen oracıkta ölmek istiyordu. Eline tutuşturulan kutuyu açmayı neden sonra akıl edebildi. İtinayla katlanmış bir sürü kağıt duruyordu kutuda. İlk kağıtta, "Lütfen bütün notları sırayla oku bir tanem" diyordu... Sırayla okudu; "Seni çok sevdim", "Seni sevmekten hiç vazgeçmedim", "Senin için ölürüm derdin hep, doğru söylediğini bilirdim." "Fakat benim için ölmeni istemedim" "Şimdi bana söz vermeni istiyorum." "Benim için yaşayacaksın, anlaştık mı?" son kağıdı eline alırken, kutuda bir anahtar olduğunu gördü kadın... Ve son kağıtta şunlar yazılıydı:

    "Sahildeki evimizi senin çizdiğin projeye göre yaptırdım. Kocaman terasta martılarla kahvaltı ederken, ben hep seni izliyor olacağım...."



<<12 3456789101112...100...135>>