ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul

sohbet banner
tavla okey sohbet forumu
14 Mayıs 2024, Salı 17:08   
kız arkadaş sohbet linki

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

  damla250> Forum Mesajları
    damla250'e ait Toplam 1348 Forum Mesajı var
<<123456789 10111213141516171819...100...135>>


damla250

damla250 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Hayatınızda Böyle Biri Var Mı?>
  13.Oca.2009 Sal 22:59:34
fiogf49gjkf0d


Aşk bir kelebek gibidir.
Peşinden koştukça hep senden kaçar..
En iyisi bırak uçsun,
inan ki hiç beklemediğin bir anda gelip omzuna dokunuverir...
Aşk mutlu eder, bazen de üzer...
ama aşk özeldir,
aşkını hak eden birine sunarsan eğer..

Bu sevgilisi olanlara;


Aşkın amacı birileri için "mükemmel insan" olmak değildir.
Seni mükemmelliğe en çok yaklaştıracak insanı bulmaktır..

Bu çapkın olanlara;


Sevmediğin birine asla "seni seviyorum" deme..
içinde olmayan duygulardan varmış gibi sözetme..
kimsenin hayatına kalbini kırmak için girme..
sevgi dolu bakan gözlere asla yalan söyleme..
çünkü birine verebileceğin en büyük acı,
aşık olmadığın birini kendine aşık etmektir.

Bu evli olanlara;


Seven insan "senin hatan" yerine "özür dilerim" diyendir.
"neredesin" yerine "ben buradayım" diyendir..
"nasıl yaparsın" yerine "niye yaptığını anlıyorum" diyendir..
ve aşk "keşke" yerine daima "iyi ki" diyendir...

Bu evlenmek için gün sayanlara;


Bir kadın ve bir erkeğin birbirleri için ne kadar uygun olduğu,
birlikte geçirdikleri zamanın değil,
birbirlerine duydukları aşkın ne kadar sürdüğüyle anlaşılır.

Bu kalbi kırık olanlara;


Kalp yarası siz kanatmaktan vazgeçinceye kadar sürer..
ve ilacı bu acıya alışmak değil, ondan ders çıkarabilmektir.

Bu aşık olmaktan korkan olanlara;


Aşka düş ama tökezleme..
anla ama bekleme..
paylaş ama isteme..
Yaralan ama asla acıyı içinde büyütme...

Bu sevdiğini fazla sahiplenenlere;


Sevdiğinin bir başkasıyla mutlu olduğunu görmekten
daha acı bir şey varsa,
o da sevdiğinin seninle mutsuz olduğunu görmektir..

Bu aşkını itiraf etmeye çekinenlere;


Sevdiğinden ayrılınca aşk acı verir..
sevdiğin seni terk edince daha da çok acı verir..
ama en acısı,
onu ne kadar sevdiğini bilmesine
hiç fırsat vermemektir..

Ve bu da...
Dönmeyecek birini hala bekleyenlere;


Hayatın en hüzünlü anı,
deli gibi sevdiğin insanın
buna hiç değmediğini gördüğün andır..
ve en büyük kaybın
onun için harcadığın yıllardır..
Senin aşkını şu gün hak etmeyen,
bil ki 10 sene sonra yine hak etmeyecektir...
Bırak, gitsin...



damla250

damla250 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Hayatınızda Böyle Biri Var Mı?>
  13.Oca.2009 Sal 22:58:14
fiogf49gjkf0d

 Dream_on_my_dear_by_KateWalker

Bütün kitapları yakmalı
Sevda üstüne ne söylemişlerse yalandır
Kitaplara göre insan
Karanlıkta yüzüne bin mumluk lâmba tutulmuş
Gözleri, yüreği kamaşmış insandır
Aptaldır, hastadır, kahramandır
Bütün kitapları yakmalı
Sevda üstüne ne söylemişlerse yalandır.
İçinde bir tek suret yaşayan yüreğe yürek mi derler
Bir tek yaprak veren dalın boynun burarlar
Bir tek meyve veren dalı keserler
İnsan dediğin bir buğday tarlası gibi olmalı
Esti mi rüzgâr bir değil milyonlar için esmeli
Bir tek meyve veren dalı kesmeli
İnsan dediğin derya misali
Üstünde milyonlarca dalga
İçinde kıyametler kopmalı
İnsan dediğin derya misali
Uçsuz bucaksız olmalı.

Gel çıkalım sevgilim gel
Gel kurtaralım birler hanesinden
Çekelim gidelim bir uçtan uca
Açalım yüreğimizin kapılarını sonuna kadar
Sevelim sevelim sevelim
Sevebileceğimiz kadar



damla250

damla250 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Hayatınızda Böyle Biri Var Mı?>
  13.Oca.2009 Sal 22:54:12
fiogf49gjkf0d



Bugün varlığında güne merhaba derken umut yüklü kalbimi gözlerine örmeye geldim.

Karşımda sen varmışcasına bakışlarım mahçup ve yüreğine dokunuyormuşcasına klavyeyle konuşmalarım utangaç ve bir o kadar çekingen..

Sıradan bir adamın hayatına verilmiş en büyük sevda ödülüydün sen. Hediyem sendin. Düşlerimi kelimelere ilmekleyip varlığının bir nefes uzağında yüreğimi senin gözlerine bırakmaya geldim.
Yüreğimi, yüreğine son kez bırakmak. Uzaklığa inat her sabah senin gözlerinde maviye uyanan yüreğimi senin nefesinde yaşatmak.
Tutamadığım ellerinin, dokunamadığım yüreğinin hasretini yükleyip sana geldim. Yüreğim karşında, dokun ellerinle. Haydi tut gözlerimi. Yüreğinin içine al düşlerimi Sevmeye gelmişim tut beni kapında.....

Acıyla sökülmüş bedenimi senin sevginle yamamak için değil; bahara bakan yüzünü sevdim ben . Yılların sussuzluğunu senin gözyaşlarında dindirmek için gelmedim sana.
Ya da ateşte örülmüş çığlıklarımı senin yağmurlarında söndürmeye değil ! Ben bir yudum sevginle yetinmek için gönül kapına geldim.Yanında mevsimlerın solduğu , nefesinde " zamanın " durduğu yüreğinde yaşlanmaya geldim sevgili.Varlığında değil, yokluğunun içinde seni beklemenin huzuruyla yaşlanmak isteğimdir düşlerim.
Bir kez bile ellerimiz ellerimize kavuşmasa da , bir kez bile sırtlarımız birbirine yaslanmasa da ben senin yüreğinde baharları solumaya geldim. Sırtımda mevsimler ve elimde kalbim kapındayım..Ya al beni , ya da kör bıçakları sapla korkusuzca. Ben sana geldim. Geri dönmek yok sevgili.....

Hüzne sıkılan nice kurşunlara inat senin yüzünde bildim umut tanelerini. Sende bildim bir yudum sevginin insana yettiğini. Kurtlanmıiş acılarıma sıktığım tek kurşunumdu gözlerin.
Kapanmaz yaralarıma sürdüğüm tek umudumdu nefesin. Senin yüzünde ağlıyorum bunu bildin mi? Ya da fark ettin mi ? Umutlarımı kaynattım, sensizlikte " seni " kaçamak öpüşlerimde.İlk kez gözlerimdeki yağan yağmurla, kücücük ellerimle sana nakış işleyen yüreğimi gördün mü ?

Sen bilmesen de her gülüşünü baharım, her nefesini bana verilmiş en güzel hediye bildim. Gitmelerinden sonraki ağlamalarını değil vuslatın heyecanlarını düşündüm yokluğunun katransı gecelerinde.
Gözlerinin umut dolu bakışlarını onlarca parçaya bölüp, her parçasını kücük hücrelerime yerleştirdim. Bir gün dilim adını anmaktan aciz kalırsa, atan kanım haykırsın içimdeki sevda kelimelerini. Kalemim kırılır, seni " sana " yazamasam, nefesimi çek içine. Göreceksin havaya bırakılan nefesim senin adını çizecektir mavi semaya.....

Acıya sıkılmış tek kurşunumdu gözlerin. Umuda işlenmiş mutluluğumdu gülüşlerin. Bir gün bile ellerini tutamasam da avuç içlerindenki terim ben. Bir gün bile dokunamasam da yüreğine, hayata baktığın göz, umuda aldığın nefes oldum.....

Haydi kapına geldim. Rüzgar ol, yüreğimin dağılmış hatıralarını avuçlarıma topla. Bahar ol, yağ saçlarıma. Dizlerine eğilmiş yüreğimi tutup serçenin gözyaşlarına bırak. Ya da yapamıyorsan onca şeyi bari ölüm ol, çık karşıma. Avuçlarından kanatlanayım sonsuzluğun sessiz semasına..Neden diye sorma, seninle aynı vakit doğma şansını yakalayamadım lakin senin gözlerinde ölmenin ödülünü ve onuru bana ver sevgili.....



damla250

damla250 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Hayatınızda Böyle Biri Var Mı?>
  13.Oca.2009 Sal 22:47:26
fiogf49gjkf0d
image

Zamanın birinde bir kasabada yaşayan dünyalar güzeli bir kız varmış.Bu kız öyle güzelmiş ki çok uzak şehirlerden ve ülkelerden çok zengin,çok yakışıkl,asil pek çok delikanlı onu görmeye gelirmiş.Kendisiyle evlenmek isteyen nice prensi nice şövalyeyi reddeden güzel kız kimseleri beğenmezmiş.
Bu arada aynı kasabada yaşayan ve bu kıza aşık olan genç bir delikanlı da bu kızı istemiş.Ama kız onu da reddetmiş.Aradan uzun yıllar geçmiş.Bizim delikanlı kasabadan ayrılmış.Kendine başka bir hayat kurmuş ve evlenmiş,çoluk çocuğa karışmış.
Bir gün yolu bir zamanlar yaşadığı güzel,küçük kasabaya düşmüş.Orada tanıdık yaşlı birine rastladığında aklına bir zamanlar orada yaşayan dünyalar güzeli kız gelmiş ve ona ne olduğunu sormuş.Yaşlı adam önünde gül bahçesi olan bir evi göstererek kızın evlendiğini söylemiş.Bizimki bir zamanlar herkesi reddetmiş olan kızın kocasını pek merak etmiş.Bir gün gizlenip kocasını evden çıkarken görmüş.Kızın kocası şişman,kel ve çirkin mi çirkin bir adammış.Üstelik zengin bile değilmiş.Çok merak eden adam kocası gittikten sonra evin kapısını çalmış. Kız kapıyı açınca kendini tanıtmış ve neden böyle bir adamla evlenmiş olduğunu sormuş.
Kız da ona arkasındaki gül bahçesinden en güzel gülü koparıp getirirse cevabı vereceğini bu arada tek şartının bahçede ilerlerken geriye dönmemesi olduğunu söylemiş.Adam da bunun üzerine yüzlerce güzel gülün olduğu bahçede ilerlemeye başlamış.Birden çok güzel sarı bir gül görmüş.Tam ona doğru eğilirken biraz ilerde kocaman pembe bir gül gözüne çarpmış.Tam ona uzanırken daha ilerde muhteşem güzellikte kırmızı bir gül goncası görmüş.Derken bir de bakmış ki bahçenin sonuna gelmiş ve mecburen oradaki bir gül koparıp kıza götürmüş.Bahçenin en güzel gülün getirmesini beklerken kız bir de
ne görsün yaprakları solmuş cılız bir gül.Bunun üzerine adama dönen kız şöyle demiş;"Bak gördün mü? Her zaman daha iyisini bulmak isterken ömür geçer ve sen en kötüsüne razı olmak zorunda kalırsın.Bu yüzden gençlik gitmeden elindekiyle yetinebilmeyi öğrenmek gerekir."


damla250

damla250 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Hayatınızda Böyle Biri Var Mı?>
  13.Oca.2009 Sal 22:42:13
fiogf49gjkf0d

image
Koskoca bir bahçede harikulada çiçekler içinde bir papatya.. Ve papatya aşık olmuş,yanmış tutuşmuş ak sakallı bahçıvana..Bir ümit bekliyormuş.Yüzlerce çiçeğin arasından Onunla,sadece onunla saatlerce ilgilensin..Buz gibi suyunu sadece ona döksün istiyormuş..Sadece ona değsin makası,Sadece ona gülsün dudakları..Kıskanıyormuş bahçıvanı,kırmızı gül lerden,sarı lale lerden,mor menekşe lerden..zambak lardan...

Papatya,sadece bahçıvan için açıyormuş,Bembeyaz yapraklarını...

Bir gün,aşkı öyle büyümüşki..Papatya yapraklarını taşıyamaz olmuş..

Eğilivermiş boynu..Toprağa bakıyormuş artık..Bahçıvanın sadece sesini duyuyormuş..Ayaklarını görüyormuş..Bunada şükür diyormuş..

Yetiyormuş ona,bahçıvanın varlığını hissetmek..Zaman akıp gidiyormuş..

Papatya bahçıvanın yüzünü görmeyeli çok olmuş..Ne var sanki boynumu kaldırsa....

Bir kerecik daha görsem yüzünü diyormuş...

Ve işte bir gün...Bahçıvan papatyaya doğru yaklaşmış..İncecik bedenini ellerinin arasına almış.. Elindeki sopayı,köklerinin yanına,toprağa sokmuş bir iple papatyanın gövdesini bağlayıvermiş sopaya..

Papatya o an daha çok sevmiş bahçıvanı..Hala göremiyormuş onu,ama bedeni kurtulmuş..Uzun bir müddet sonra,bahçıvan uğramaz olmuş bahçeye..

Gelen giden yokmuş..Kahrından ölecekmiş papatya..

Ama işte bir sabah...Hortumdan akan suyun sesiyle uyanmış..

Derin bir oh çekmiş..Çılgıncasına sevdiği bahçıvan geri gelmiş.. Birden, kendisine doğru gelen iki ayak görmüş..Bu onun delicesine sevdiği bahçıvan değilmiş..Başka birisiymiş..Adamın elinde bir de makas varmış..

Papatyanın kafasını kaldırmış yukarıya doğru....

Ne güzel açmışsın sen öyle demiş..Bu gencecik,yakışıklı bir delikanlıymış.. Gözleri gök mavisi,saçları güneş sarısıymış..Ama gövden seni taşımıyor demiş. Elindeki makası papatyanın boynuna doğru uzatmış..

Ve bir hamlede baığnı gövdesinden ayırmış..Papatya yere düşerken hatırlamış sevdiğini..O ak saçlı,ak sakallı,yaşlımı yaşlı bahçıvanı hatırlamış..Birde o gencecik,yakışıklı delikanlıyı düşünmüş..Ve o an anlamış,neden o yaşlı bahçıvanı sevdiğini..O her şeye rağmen,papatyaya emek vermiş..Ona hiç bir zaman güzel olduğunu söylememiş,ama onu aslında hep sevmiş....

Papatya anlamış artık...

Sevgi,emek istermiş...

Yere düştüğünde son bir kez düşünmüş sevdiğini...Teşekkür etmiş ona içinden..Son yaprağıda kuruduğunda,biliyormuş artık....

Gerçek sevginin,söylemeden,yaşamadan ve asla kavuşmadan varolabileceğini..


damla250

damla250 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Hayatınızda Böyle Biri Var Mı?>
  13.Oca.2009 Sal 22:22:56
fiogf49gjkf0d

image


Mutluluğu hep hor kullanıyormuş...
Hep şikâyetçi hep bıkkınmış... Birgün melekler mutluluğu saklamaya karar vermişler. Saklayalım, zor bulsunlar. Zor buldukları için belki kıymetini bilirler diyerek başlamışlar tartışmaya. Sorun büyükmüş. Mutluluğu saklamak kolay değilmiş çünkü. Kimisi Everest in tepesine saklayalım demiş, kimisi Atlas Okyanusu nun dibine demiş. Tac Mahal in kubbesi, Mekke sokakları, İtalyan sofrası, bir hastanenin yeni doğan odası, dondurma külahı, şarap şişesi, sigara paketi, lale bahçesi... Pek çok yer düşünmüşler ama hiçbiri yeterince zor gelmemiş.. Derken meleklerden biri İÇLERİNE SAKLAYALIM demiş. Kimsenin aklına gelmez içine bakmak İşte o gün bugündür mutluluk insanın kendi içinde saklıymış... Hiçbir mutluluk kolay gelmiyor. Kolay kolay gülmüyor insanın yüzü... Emekte ve insanın içinde saklı mutluluk.Ne başkasının ekmeğinde ,ne başkasının evinde, ne de başka bir şeyde...Bu yüzden gözünüz hep içeride olsun Siz dışını boşverin ,içine bakın...



damla250

damla250 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Hayatınızda Böyle Biri Var Mı?>
  13.Oca.2009 Sal 22:19:17
fiogf49gjkf0d
image
Hani bir yağmur yağar ya bazen... (Birden aklınızı uzun zamandır haber alamadığınız, ne yaptığını bilmediğiniz eski sevgiliniz gelir. ) Hani gök gürler ya arkasından... ( Arayıp, aramama arasında gidip gelirsiniz. İçinizden bir ses "ara" demektedir ve o ses giderek yükselmektedir. Telefon ellerinizdedir, numaralar aklınızda. Dayanamaz, dokunursunuz tuşlara.) Hani şimşekler çakar ya peşinden... ( O da çok sevinmiştir sesinizi duyduğuna. "Nasılsın" diye sorarsınız ama aslında merak ettiğiniz şey "Bensiz nasılsın" dır.)

Hani ıssız yoldan geçerken... (Duyduğunuz ses öyle tanıdıktır ki, güven verir size. Birlikte paylaştığınız anılar birer birer geçit yapmaya başlar önünüzden.) Hani bir korku duyar ya insan... (Sesini test etmeye çalışırsınız. En ufak bir titremeyi, en ufak bir heyecan kırıntısını kendinize yontarsınız. "Demek o da etkileniyor" dersiniz. Ya da tam tersi... Sesindeki soğukluğu algılamaktan korkarsınız. O soğukluk, size dair içinde hiçbir şey kalmadığını gösterecektir ve bununla yüzleşmek o an içinde hiç de işinize gelmeyecektir.) Hani bir şarkı söyler içinden... ( Söylemek istediğiniz çok şey vardır. "Özledim" demek istersiniz ama bunu içinizden söylersiniz. Aynı şekilde karşılık görememeyi kaldıramacağınız için tedirginsinizdir.)

Hani eski bir resme bakarken... (Sahi neden ayrılmıştınız? Neydi bu aşkı bitiren şey? Düşündüğünüzde de ne anlamsız gelir. Belki basit bir kavga, belki bir kıskançlık. Belki de bir ihanet. Ama hiçbir şeyin önemi yoktur artık. Oradasınızdır, onun yanında. Gözünüzün önünde hep onunla olduğunuz anlar vardır.) Hani yılları sayar ya insan... ( Ayrıldığınız ilk anlarda ne kadar da umutsuzdunuz. Günler, geceler geçmek bilmezdi, sayardınız ama bitmezdi.) Hani gözleri dolar ya birden... ( Gözyaşları hücuma kalkmaya hazır askerler gibi beklemektedir gözlerinizin içinde. Konuştukça ağlamamak için zor tutarsınız kendinizi. "Neden" demek istersiniz. "Neden bitti"... diyemezsiniz, dudaklarınızı ısırırsınız. İçinize akar göz yaşları çaresiz. Zayıflığınızı anlamasını istemezsiniz.)

Hani yıldızlar yanıp sönerken... ( Oydu yıldızınız bir zamanlar. Siz her yıldıza onun adını verirdiniz.) Hani bir yıldız kayar ve insan... (Ama yoktur o yıldız artık. Yıldızsız gecelerde yaşamaya mahkumsunuzdur ya da kendinize yeni bir yıldız bulmuşsunuzdur.) Hani bir telaş duyar ya birden.. ("Ne yapıyorum ben?" diye sormaya başlarsınız bir anda. Telefonu "Kendine iyi bak" sözüyle kaparsınız ve yalnız kalırsınız. Bir garip duygu çöker omuzlarınıza... Ve o duyguyla uyuyakalırsınız.)

Sabah uyanırsınız ve sorarsınız kendinize "Neydi bu?"... Cevabı yoktur. Çünkü "İşte öyle bir şey"dir bu... O an yaşadığınız ve belki de bir daha hiç yaşamayacağınız bir şey...



damla250

damla250 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Hayatınızda Böyle Biri Var Mı?>
  13.Oca.2009 Sal 22:16:36
fiogf49gjkf0d

Beraberliğinizin ne zamandır devam ettiği çok da belirleyici değil; asıl olay aşkınızın hangi seviyede seyrettiğini gösteren basit ipuçlarında gizli. Aşkın 7 seviyesini bilirseniz, acı finale ne uzaklıkta durduğunuzu kolayca anlarsınız!

image

SEVİYE 1: AKLIMBAŞIMDA DEĞİL

Tanıştığınız andan beri karnınızda kelebekler uçuşuyor, ayaklarınız yerden kesiliyor, kendinizi dünyanın en mutlu insanı gibi hissediyorsunuz. Merak etmeyin, yalnız değilsiniz. Bu ve buna benzer belirtiler, ilişkinin ilk günlerinde ortaya çıkan doğal tepkilerdir. Olanlar karşısında insan ister istemez teslimiyet bayrağını çekiverir. Önemli olan teslimiyetin düzeyini karşınızdakine göre belirlemektir.

SEVİYE 2: SÜREKLİ ONDAN BAHSEDİYORUM

Birkaç aydır berabersiniz ve birbirinize dair keşfettiğiniz ne varsa insanlara anlatmaya bayılıyorsunuz. Diğer yandan, insanların sizden sıkılabileceğini de düşünüyorsunuz. Siz sonsuza dek partnerinizle bir arada kalabileceğinizi hayal ederken, herkese sürekli onu anlatmanız yüzünden ilk kavgalar yaşanabilir. Biraz daha ketum olun.

SEVİYE 3: BENİ OLDUĞUM GİBİ SEV

Sık sık tekrarlayan ağlama nöbetleri ve kavgalar gündemde... Artık çeşit çeşit kıyafetleri, makyaj malzemelerini bir kenara koydunuz. 24 saat bakımlı olmaya üşeniyorsunuz. Nasıl olsa o sizi tanıyor ve sizi olduğunuz gibi seviyor, değil mi? Ama bu durum çok uzun süre istediğiniz seviyede gitmeyebilir. Kendinize çekidüzen verin ve onunla tanıştığınız zaman ne kadar bakımlıysanız, yine öyle olun.

SEVİYE 4: ARTIK TELEPATİ DEVREDE

Birbirinizin cümlelerini tamamladığınız evredir. Bir soru sorulduğunda, cevabın ne olması gerektiğini biliyorsunuzdur. Partneriniz huysuzlanıyorsa hasta olacağını anlarsınız... "Paran var mı?" dediğinizde "Alışverişe mi çıkalım" cevabını almanız da genellikle bu evreye rastlar! Öncekilere oranla daha rahat bir süreçtir, tadını çıkarın.

SEVİYE 5: YOKSA BENDEN SIKILDI MI

Aşkın yerini sevgiye bıraktığı, ilişkinin de rutinleşmeye başladığı evredesiniz... Bu evrede her iki taraf da arkadaşlarıyla daha çok vakit geçirmek ve biraz daha sosyalleşmek ister. Taraflar birbirlerinden sıkıldıklarını düşünürler, aslında ihtiyaçları olan biraz zamandır. Birbirinize biraz anlayış gösterir, istediği zamanı verirseniz her şey yolunda gider. İnatlaşmaya kalkmayın!

SEVİYE 6: YOK YOK, BENİ SEVİYOR

Beşinci seviyeyi kazasız belasız ardınızda bıraktıysanız, partnerinizin hálá neden yanınızda olduğu sorusunun cevabını bulmuşsunuz demektir: Çünkü sizi seviyor. Arkadaşlarıyla rahatça görüştü, baskı hissetmedi ve yine güle oynaya yanınıza geldi...

Bundan sonra ihtiyacınız olan şey, olaylara birbirinizi kırmadan hoşgörü çerçevesinde bakmaktır. Bu sayede birçok çift uzun yıllar birlikteliklerini keyifle sürdürür.

SEVİYE 7: YOLUN SONU GÖRÜNDÜ

Bunca zaman geçti hálá iletişimde sorun mu yaşıyorsunuz? Ne yazık ki, boşa kürek çekiyorsunuz. 7’nci seviye bir bakıma aşkın sonudur! Sık sık birbirinizle kavga etmek, sürekli yanlış anlaşılma halinde olmak, ayrılık çanlarının çaldığını, dahası her şey yoluna girse bile bir daha asla o ilk aşık olduğunuz insana ulaşamayacağınızı gösterir.


damla250

damla250 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Hayatınızda Böyle Biri Var Mı?>
  13.Oca.2009 Sal 22:11:16
fiogf49gjkf0d
image
Yasadıklarım nedir? Kendi gönül sarayında saklı tuttuğun hislerin nedir? Nedir benden böylesine sakladığın, kaçırdığın? Yasayıp da yaşatmak istemediğin? Acıların, tecrübelerin, geçmişin mi seni mahzun bırakan?
Aşk mı yoksa sevda mı, sevgi (?) mı? Seni benden alıp götüren benim dışıma bırakan nedir? Nedendir sana ulaşamayışım? Seni yasarken seni yaşatamayışım nedendir? Niçin askımı paylaşamıyorum seninle? Beni, bizi böylesine paylaşmazlıklara götüren, nedir? Birbirini tamamlayacak ama birbirinden kopuk duran ikimizin suskunluğuna sebep nedir?
Susmalarında mı bulmamı istiyorsun seni? Kendini bunca kaçırışın neden? Korkuyor musun benden? Yasadıkların mi beni sana yakın etmeyen? Ya ben o yasadıklarından farklıysam? Ya ben zaten seninsem? Sevemez miyim gönlümce seni? Senin kendini bana bunca hapsedişin neden?

Yasamamı istemezken, yasadıklarımı onaylamazken neden olumu istemezsin benden, bilmem? Neden sevmeme izin vermiyorsun? Sevilmekten, almaktan bunca kaçısın neden? Niçin ben senken bensiz kalmak istersin? Niçin "sevdim", "seviyorum", "seveceğim" derken susturuşun beni?
Askımı, sevdamı neden anlamazsın? Yoksa sen inanmaz misin aşka? Yoksa seven olmadı mı seni hiç? Yoksa sen sevmek nedir bilmiyor musun? Sen yıllarca koşup da yetişemediğim bir meltem misin? Islanmak, yıkanıp arınmak icin yetişmeye çalışıp da kaçırdığım bir sonbahar yağmuru musun? Sen O musun? Ben Sen miyim? Ben sensem neden sen ben değilsin? Neden ben olmaktan kaçıveriyorsun? Bir şeyleri almak, vermek değil midir? Almalarımızla kurtarıyorsak karsımızdakini bu vermek değil midir özde?
Yoksa sen kor musun? Aşkın gözünü kor ettiği asığı bile görmeyen misin? Çölde rastladığım bir serap mısın sen, ardından koşup da ulaşamadığım? Sen aşk mısın? Aşksan, neden yoksun? Elimden tutup da beni yürümeye çağıran sen...Simdi hiç kimselerin olmadığı kurak ve ıpıssız bir yerde beni oksuz bir çocuk gibi bırakmıyor musun? Ağlıyorsan gözyaşlarını silmeme neden engel oluyorsun?Nedendir böyle sonsuz susuşun?
Her şeyi içine gömmene sebep nedir? Niçin yasamayı bırakıp da anlamaya çalışırsın beni? Niçin bir kez olsun "GEL" demezsin? Niçin tek bir kez bile olsun "NİÇİN" demezsin? NİÇİN?"
Ölümü Özlemeyen Aşkı Anlayamaz!


damla250

damla250 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Hayatınızda Böyle Biri Var Mı?>
  13.Oca.2009 Sal 22:02:24
fiogf49gjkf0d

image

Sevgili insanlar, yıllarca benim peşimde koştunuz; beni anlamaya, beni tanımlamaya çalıştınız; birçok kez beni bulduğunuzu zannettiniz; bana sahip olmaya çalıştınız; birbirinize ve kendinize zarar verdiniz; acı çektiniz. Ama beni hiç fark etmediniz. Evet! Beni hiç fark etmediniz diyorum size.

İki kedinin öyküsünü bilir misiniz? Küçük kedi durmadan kuyruğunu kovalıyormuş. Yakalayamadıkça da sinirlenmiş, daha da hırsla atılmış. Bunu gören büyük kedi, küçük kediye sormuş: "Neden kuyruğunu yakalamak istiyorsun?" Küçük kedi cevap vermiş: "Bana, kuyruğu mu yakalarsam mutluluğu bulacağımı söylediler de ondan?" Büyük kedi gülmüş ve demiş ki: "Yıllar önce ben de senin gibiydim, kovaladım, kovaladım, ama yakalayamadım. Bir gün kovalamaktan vazgeçtim ve yürümeye başladım. O benim peşimden geldi."

Benim sırrım buradadır işte. Siz beni kovaladıkça ben kaçıyorum. Çünkü sizden korkuyorum. Siz bana sahip olmak istiyorsunuz; ama ben özgürlükte varım; yoksa var olamam. Bir kelebeğe benzerim. Sizi hazır hissedince gelip konarım. Çoğunuz ilk başlarda benim tadımı çıkartır. İnanılmaz duygular yaşar. Ben de yaşarım, sizin mutluluğunuz arttıkça ben de büyürüm. Taa ki, yaradılışınızda var olan sahiplenme dürtüsü devreye girene dek. O dürtü ki, kelebekleri çivileyip duvarlarına asıyor: Sahip olmaktan haz duyuyor. Bu duyguyu hissedince ben hemen uçarım. Gördüğünüz gibi, ben çok ürkeğimdir.

Sahiplenme duygunuzun ve bunun sonucunda oluşan korkularınızın, kıskançlıklarınızın, öfkenizin, kavgalarınızın olduğu yerde ben yokum. Yoo! Üzülmeyin, onlar bana zarar veremezler, çünkü ben ölümsüzüm; sadece öyle ortamlarda var olamam ve kaçarım. Ve onlar gittiğinde, tekrar gelirim.

Beni en çok, "Artık içimdeki aşk tamamen öldü" ya da "Bir daha aşkı asla yaşamayacağım" gibisinden düşünenler üzüyor. Ben asla ölmem, sadece siz, benim size gelmemi engellersiniz. Korku, endişe, umutsuzluk, sahiplenme duygusu, kıskançlık" bunlar da sizin duygularınızdır. Hatta biliyor musunuz, bunlar başlangıçta iyi duygulardı. Fakat çeşitli nedenlerle engellenince asileştiler ve sizinle mücadeleye başladılar. Ve yine biliyor musunuz ki, siz beni yaşarken, inanılmaz mutluyken; birazdan bunlar da gelir? Çünkü onlar da mutlu olmayı istiyorlardır. Onlar da sizin yaşadığınız gibi, özgürce mutluluğu yaşamak istiyorlardır. Ama siz ne yaparsınız? Suçluluk hissedip, onlarla mücadele edersiniz? Aklınızda, "Ben şu anda çok mutluyum, neden bunlarla karşılaşıyorum?" düşüncesi vardır. Bastırırsınız, onlar direnir ve sonuçta gerilim gelir ve ben giderim. Lütfen, böyle bir durumda onları serbest bırakın. Nasıl mı? Onları dinleyin, ama direnmeyin. Sadece ne dediklerini dinleyin ve izleyin. Onlar ilk başta ne idiler ve neden bu hale geldiler? Unutmayın, onlar bir zamanlar sizin saf duygularınızdı. Bir şekilde engellendiler ve şu an çok mutsuzlar. Belki de ailenizden veya çevrenizden gelen tepkiyle engellediniz onları, ama artık serbest bırakma zamanı. Onları dinleyin, nedenleri öğrenin ve serbest bırakın. Böylece bana daha geniş bir iniş alanı bırakırsınız.

Aşk acısı

Bir de beni hep suçluyorsunuz: "Aşk acısı" diyorsunuz buna. Ben size asla acı çektirmem. Siz, sahip olma tutkularınızla kendinize acı çektirirsiniz. Süreç şöyledir: Beraberizdir, bir varlıkta somutlaşmışımdır, mutlusunuzdur, her şeyden büyük zevk alıyorsunuzdur ve birden korkmaya başlarsınız: Ya bu mutluluğunuz gelecekte de devam etmezse... Kendinizi garantiye almak istersiniz, bunun için bana sahip olmak istersiniz; üzülerek sizi terk ederim. Kırgınlık, öfke yaşarsınız; beni tekrar yakalamak için planlar, stratejiler oluşturursunuz; güzel sözler, hoş armağanlar, harika davranışlar kullanırsınız, ama maalesef bu davranışlarınız sadece sempati toplar; beni var etmez. Belki bu davranışlarınızla, somutlaştığım varlığı tekrar kazanırsınız, ama bir şey eksik değil midir? Ben. Onu tekrar kazanana kadar yaşadığınız yürek çarpıntısına ne oldu? İstediniz ve elde ettiniz, değil mi? Yanlış anlamayın, sizi suçlamıyorum: Siz, içinizden geleni yaptınız ve başarmanın mutluluğunu tadıyorsunuz. Ben sadece size şunu anlatmak istiyorum: Kendinizi ve onu serbest bırakın. Özgürleştirin birbirinizi. Ben sadece özgür ortamlarda var olabilirim. Ve beni tekrar yaşayabilmenin yolu özgür olmak ve özgür bırakabilmektir. Yoo! Kaybetmekten asla korkmayın. Benim tadımı bilen asla kaybetmez. Ve aslında bir gün şunu fark edersiniz, benim A veya B varlığında somutlaşmam önemli değildir, önemli olan tek şey: Sizin beni hissedebilme gücünüzdür... Bir gün fark edeceksiniz, umarım kendinize çok fazla eziyet etmeden yaşarsınız bunu".

<<123456789 10111213141516171819...100...135>>