ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum
Kurallarını mutlaka okuyunuz...
keremcem46> Forum Mesajları | | keremcem46'e ait Toplam 14529 Forum Mesajı var
|
|
keremcem46
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Sen Bu Şiiri Okurken.....> 2.Kas.2007 Cum 09:27:14 | | fiogf49gjkf0d
SENİ SEVMEK |
|
|
Seni sevmek yoktan gelen duyguları ayaklandırmak gibi… Yaşanması imkansız ne varsa Hepsini yaşamış saymak gibi… Seni sevmek hızlı koşmak Ve yorulmamak gibi… Soluklanmaya ihtiyaç duymadan Mutluluğun doruğuna ulaşmak gibi… Hiç sevemediğim şeyleri sırf sen diye kovalamak Ve bundan heyecan duymak… İşte varlığımın bütün pencereleri Senin bana gelmenle açıldı… Şimdi kader seni almaya çalışıyor benden O soğukluğun eşliğinde Bırakır mı seni bedenim Ellerim,yüreğim? Ölüm kimseye yakışmıyor sevdiğim, Konduramıyorsun onun soğukluğunu, Yüzüne bakmaya dahi kıyamadığına! Bugün biraz daha solgun yüzün Ama acılarını ardına sakladığın gülüşün hep aynı “Doktor” dedin,ben kapıdan girerken ”Sakın söyleme ona,artık ağrılarımı dindirin, fişi çekin!” Yakışmaz sana sevdiğim, O gözlerin kapanmasına nasıl dayanır yüreğim! Doktor, gözleri dolu baktı gözlerime, ”O nu kurtaracağım!” Ümit miydi verdiği, Yoksa ruhumun acısına eklediği bir yalan mı? Her ne olursa olsun inandı kalbim olacaklara, Güçlülüğümün en kuvvetlisini yaşattım sana, Tek göz yaşı akıtmadım yanında, Acıların ıstırap oldu bedenime Ve böyle beş ay geçirdik seninle Şimdi asıl tedaviyi yaşıyor ruhun, İyileşen ellerin,ayakların, Gözlerin,dudakların Teşekkürlerin en güzelini sunuyor Yaradan a Ve tabi ki sözünü bir an olsun terk etmeyen Minnetlerin en lerine layık doktoruna! … Sen bunları yaşarken hiç vazgeçmedim ben Durmadan aynı düşünceyi tekrarladı aklım Uyurken bile kapanmasına dayanamadığım gözlerinin Ölümün inanılmazlığını yaşamasına O kadar çok zamanı vardı ki “Erken daha!” dedim sana “Beni bırakman için çok erken” Her defasında sensizliğe yolculadığım Ellerinle sildiğin yaşlarım İlk kez utandı yanında Hiç unutamam bu anı Ve dediğin kelimeler Asla unutulmaya layık değiller “Merak etme sevdiğim, Kapanana kadar sana aşkla bakacak gözlerim”
|
|
| | |
keremcem46
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Sen Bu Şiiri Okurken.....> 2.Kas.2007 Cum 09:26:15 | | fiogf49gjkf0d
|
YILLAR SONRA ÖĞRENDİM Kİ... Yıllar sonra öğrendim ki;
Kimseyi sizi sevmeye zorlayamazsınız. Kendinizi sevilecek insan yapabilirsiniz, gerisini karşı tarafa bırakırsınız......
Öğrendim ki...
Güveni geliştirmek yıllar alıyor, yıkmak bir dakika.
Öğrendim ki... Hayatında nelere sahip olduğun değil, kiminle olduğun önemli.
Öğrendim ki... Sevimlilik yaparak on beş dakika kazanmak mümkün, ama sonrası için bir şeyler bilmek gerek.
Öğrendim ki... Kendini en iyilerle kıyaslamak değil, kendi en iyinle kıyaslamak sonuç getirir.
Öğrendim ki... İnsanların başına ne geldiği değil, o durumda ne yaptıkları önemli.
Öğrendim ki... Ne kadar küçük dilimlersen dilimle, her işin iki yüzü var.
Öğrendim ki... Olmak istediğim insan olabilmem çok vakit alıyor.
Öğrendim ki... Karşılık vermek, düşünmekten çok daha basit.
Öğrendim ki... Bütün sevdiklerinle iyi ayrılman gerek, hangisi son görüşme olacak bilemiyorsun.
Öğrendim ki... ”Bittim” dediğin andan itibaren, pilinin bitmesine daha çok var.
Öğrendim ki... Sen tepkilerini kontrol edemezsen, tepkilerin hayatını kontrol eder.
Öğrendim ki... Kahraman dediğimiz insanlar, bir şey yapılması gerektiğinde, yapılması gerekeni şartlar ne olursa olsun yapanlar.
Öğrendim ki... Affetmeyi öğrenmek deneyerek oluyor.
Öğrendim ki... Bazı insanlar sizi çok seviyor ama, bunu nasıl göstereceğini bilemiyor.
Öğrendim ki... Ne kadar ilgi ve ihtimam gösterseniz de, bazıları hiç karşılık vermiyor.
Öğrendim ki... Para ucuz bir başarı.
Öğrendim ki... Düştüğün anda seni tekmeleyeceğini düşündüklerinden bazıları, seni kaldırmak için elini uzatır.
Öğrendim ki... İki insan aynı şeye bakıp, tamamen farklı şeyler görebilir.
Öğrendim ki... Aşık olmanın ve aşkı yaşamanın çok çeşidi var.
Öğrendim ki... Her şartta kendisiyle dürüst kalanlar, daha uzun yol yürüyor.
Öğrendim ki... Hiç tanımadığın insanlar, iki saat içinde, senin hayatını değiştirebilir.
Öğrendim ki... Duvarda asılı diplomalar, insanı insan yapmaya yetmez.
Öğrendim ki... Karşındakini kırmamak ve inançlarını savunmak arasında çizginin nereden geçtiğini bulmak zor.
Öğrendim ki... Gerçek arkadaşlar arasına mesafe girmez. Gerçek aşkların da!
Öğrendim ki... Tecrübenin kaç yaş günü partisi yaşadığınızla ilgisi yok, ne tür deneyimler yaşadığınızla var.
Öğrendim ki... Aile hep insanın yanında olmuyor. Akrabanız olmayan insanlardan ilgi, sevgi ve güven öğrenebiliyorsunuz. Aile her zaman biyolojik değil.
Öğrendim ki... Ne kadar yakın olursa olsunlar, en iyi arkadaşlar da ara sıra üzebilir. Onları affetmek gerekir.
Öğrendim ki... Bazen başkalarını affetmek yetmiyor. Bazen insanın kendisini affedebilmesi gerekiyor.
Öğrendim ki... Yüreğiniz ne kadar kan ağlarsa ağlasın, dünya sizin için dönmesini durdurmuyor.
Öğrendim ki... Şartlar ve olaylar, kim olduğumuzu etkilemiş olabilir. Ama ne olduğumuzdan kendimiz sorumluyuz.
Öğrendim ki... İki kişi münakaşa ediyorsa, bu birbirlerini sevmedikleri anlamına gelmez. Etmemeleri de sevdikleri anlamına gelmez.
Öğrendim ki... Her problem kendi içinde bir fırsat saklar. Ve problem, fırsatın yanında cüce kalır.
Öğrendim ki... Sevgiyi çabuk kaybediyorsun, pişmanlığın uzun yıllar sürüyor.......
| | |
keremcem46
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Sen Bu Şiiri Okurken.....> 2.Kas.2007 Cum 09:25:07 | | fiogf49gjkf0d
|
|
|
SEVGİNİN GÜCÜ YA DA EYLEMİ
Sevgi asıl söylemeden de anlaşılabilendir. İnsanın derinlerinden gelen bir sestir. Sevgi erdemdir, kutsaldır. Eğer gerçekten seviyorsa biri ve bu eylemde haklı buluyorsa kendini, sevmenin elbet bir bedeli, çilesi de olacaktır. Seven insan haklı olarak sevgisini bir madalya gibi göğsünde taşımanın gururunu da yaşayacaktır.
Sevgi benim için önleyemiyeceğim ve her gün biraz daha büyüyen bir tutkudur. Bana göre doğanın gerçek, kökü hiç bir zaman sökülüp atılamıyacak tek yasasıdır. Bütün yaratıcılıklarda aşk vardır. Her şeye rağmen nasıl ki, insan umutsuz yaşayamıyorsa ve yüreğinde bir umut taşıma zorunluluğu duyuyorsa. Bence insan sevgisizde yaşayamaz, sevgiyi de yüreğinde taşımak zorundadır.
Sevgidir insanı insan kılan, ululuyan, insanı insanlığı da mutlu, onurlu, erdemli kılan. İnsan sevmeden yaşayabilir mi? doğayı, toprağı, suyu, havayı en önemlisi de insanı sevmeden nasıl yaşar..İnsanla beraber sevgi de var olmadı mı yeryüzünde? Bu anlamda sevgi ve sevginin kökeni en az insanınki kadar eski değil midir?.
İnsanoğlunun sahip olduğu sevgi duygusu bütün zenginliklerin üstündedir. İnsanın, insan olduğunun doğal bir tezahürüdür. Sevginin olmadığı yerde iyi ve güzel olan hiç bir şey yaşayamaz... Onun içindir ki, zamanın içinde ne geçmişi silik bir ayna gibi durmalıyız, ne de duygularımızı yüzeyselliğin gergefine kurban etmeliyiz. Bu nedenledirki, sevgiyi yüzeysel ucuz değerler kavramıyla sınırlayamayız. Sevgi duygusu bütün zamanların derinliğini içinde barındıran, insanın iç değerlerinin derinliğiyle ilintilidir.
Diğer anlamda bilgi yada alışkanlıklar, sonradan edinilmiş tarihsel bir arka plana sahip olabilirler. Ne kadar da yeni olurlarsa olsunlar, bizden önce yaşamış olanlar üzerinden geçerek bize ulaşan bir yanı vardır elbette.
Bütün bilgiler alışkanlıklar davranışlar kolektiftir. herkese ait bir yanı vardır. Bilgi, duygu ancak harcadığımız zaman sahip olabileceğimiz şeydir. Bu sadece onu söylemekle değil, onu aynı zamanda eylemsel olarak da gerçekleştirebildiğimiz zaman anlam kazanır. Kendimize sakladığımız bilginin, duygunun kime ne faydası olabilir. Bir insan sevgisini, saygısını davranışlarıylada karşı tarafa yansıtırsa ancak bu o zaman gerçeklilik kazanır. İşte bu zihince düşündüğünü pratikte yapma eylemidir.
Tabi ki, her düşündüğümüzü söylemek ve söylediğimizi yapmak çok kolay da değil. Ama bizim sevgi dediğimiz budur. Eğer insanın evrensel ve insani boyutu olan sevgi, saygı yaşamla insan davranışında bir yeri yoksa bir aldatmacadır. Sadece dilde kalır. eylemde gerçekleşemez. Bu demektir ki, biz birey yada toplum olarak eğer sevginin düşüncesini, sözü ve eylemini bir arada gerçekleştiremezsek, toplum yada birey olarak sevgi, saygı, hoşgörüde fazla ileri gitme şansımız yoktur.
Sevginin gücü olmadan hayat yolunda yolumuzu bulabilir miyiz? Aklımızı başımızda alsa da sevgi aynı zamanda yol gösterir ve de korur bizi. Sevgi, sevdiğimiz kimselerden uzak kaldığımızda büyülü bir çığ gibi önümüzdeki yolu dümdüz eder; Kuralları, engelleri, uzakları, ayrılıkları dümdüz edip çıkmazlara, çilelere, korkulara, kuşkulara sabırla ve inatla dayanmamızı sağlar.
O sevgi ki, gücü olmadan dizimizde derman, halimizde aman kalmaz.. O sevginin gücü olmadan sıkıntı denizlerinde rüzgarsız kalmış tekneler gibi oluruz denizlerin ortasında... | | |
keremcem46
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Sen Bu Şiiri Okurken.....> 2.Kas.2007 Cum 09:23:51 | | fiogf49gjkf0d
|
YAŞAM NEDİR?
Gökyüzünde dünyayı yaşarken sonsuz özgürlüğümle birlikte, yaşamı arıyordum ne olduğunu bilemeden...Bir su damlasıydım, güneşin ışıklarında renklerle oynayan, karanlıklar da yıldızlarla konuşan...Mutluydum rüzgarla birlikte maviliğe savrulurken, mutluydum kuşlarla kanat çırparken, mutluydum gökkuşaği olup renkleri saçarken.... Takılmışken bir bulutun peşine, görürdüm yaşayanları yeryüzünde... Hepsi zamanla koşar gibi, hep birşeylerin peşinde.... Bazen bir kuşun kanadına karışır, uçardım onunla rüzgara karşı, çıglıklarla birlikte... Yaşamı sorardım kuşlara, nedir diye? Özgürlük derlerdi bana... Göklerde özgürce kanat çırpabilmek, rüzgara baş kaldırmak...Ama yağmur yağdığında özgürlükleri elinden alınır, ağırlaşan kanatları daha fazla çırpınamazdı damlalar karşısında... Sığınırken bir kaya kovuğuna, özgürlüklerini teslim ederlerdi yağmura, sessizce...
Karıştım bir gün yağmur damlalarının arasına, gücü hissedebilmek için. Toprağa karışmak istedim, çogalmak istedim, azgın bir nehir olup akmak istedim, deniz olmak istedim, yaşamı bulmak istedim, yaşam olmak istedim...Terkettim gökyüzünü güneşe veda edemeden... Altımda gittikçe büyüyen yeryüzü beni kendine doğru hızla çekerken daha da büyüdüm, çoğaldım..Koşmaya başladım bir an önce toprağa kavuşabilmek için... Yaşamı hissedebilmek için.. Yaşam olabilmek için.. Toprağa ilk dokunuş, ilk sarılış... Sıcaktı toprak, gökyüzünün olamadığı kadar.. Beni sarmaladı şefkatle, beni içine aldı sevgiyle... Sevdim onu... Seviyorum dedim yaşamayı seninle birlikte..Toprağın derinliklerinde, karanlık sıcaklıklarda güveni hissettim.. Zaman geçtikçe büyüdüm, çoğaldım... Yerimde duramaz hale geldim.. Güneşi özledim... Yıldiızlara merhaba demek istedim.... Terkettim toprağı... Sıcaklığını, şefkatini....Bir sabah çiçekler açarken gökyüzünü gördüm yeniden...Öylesine mavi, öylesine sınırsız, öylesine özgür...Aktım gittikçe büyüyerek..Beni sarmalayan toprağa dokunarak aktım.. Nereye gittiğimi bilemeden... Sadece yaşamı öğrenebilmek için aktım.. Benimle çiçekler açtı agaçlarda, topraktan otlar fışkırdı delicesine... Ben onlara yaşamı sunarken, cevap veremediler bana yaşam nedir diye sorduğumda...Büyümek istedim.. Daha hızlı akmak, denize kavuşmak istedim.. Aktım gökyüzünün görünmediği ıssız ormanların arasından, yıllardır kımıldamaktan korkan taşları peşimde sürükleyerek ,başkaldırırcasına Başakların rüzgarla dans ettiği ovalara geldiğimde duruldum.. Onları seyredebilmek için yavaşladım...Sordum uçuşan kelebeklere yaşamı...Rüzgarla dans mı diye?..Cevap vermediler bana...Denizi aradım uzaklarda, görebilmek için köpürdüm,taştım ona bir önce dokunabilmek için....Sonra bir sabah, daha güneş ışıklarını serpmeye başlamamışken dünyaya, uzaklarda maviliği gördüm... Gördüm orada canlılığı, başkaldırmışlığı, hasreti.. Kavuşmak istedim bir an önce, sarılmak istedim.. Koynuna girmek istedim bir sevgili gibi.. Sevişmek istedim onunla... Yaşamı istedim ondan.. Dokunduğumda denize, balıklar kaçtı benden, suyum karıştı denize...Bir oldum onunla.. Ufacık bir damlaydım, bulut oldum, toprak oldum, deniz oldum, okyanus oldum.. Kapladım dünyayı canlılığımla... Dalgalarla oynarken derinliklere karıştım.. Derinliğin sessizliğinde güzellikleri buldum... Yaşam gizlenmiş güzelliklermidir diye sordum denize...Cevap alamadım...
İnsan olmak istedim..Yaşamın ne olduğunu öğrenirim diye.. Döl oldum genç bir erkeğin ateşli vücudunda..Yıldızlı bir gecede can oldum bir dişiyle... Büyümeye başladım içinde olduğum insana farkettirmeden..Büyüdüm, büyüdüm... Aynı toprak gibi sicak ve karanlık bu yer bana güven verdi, huzur verdi... Zaman geçtikçe, yerime sığamaz hale geldim...Güneşe sarılmak istedim... Yıldızları görmek, denizle konuşmak istedim.. Yaşamı insanlara sormak istedim.. Işıkla tekrar kavuştuğumda özgürlüğümü hissettim yeniden.. Küçük bir su damlasıyken gezdiğim gökyüzünü yeniden görebilmek mutluluk verdi.. Büyüdüm zamanla...Diğer insanlarla birlikte, zamanla birlikte.. Sordum insanlara yaşam nedir diye?..Cevap veremediler.. Bir gün aşık oldum birisine, neden diye sormadan kendime... Bir kuş gibi özgürce, bir nehir gibi delicesine akarak, bir deniz gibi sınırsızca sevdim birisini...
O zaman anladim ki, yaşam sevgidir.. Sadece sevgi
S E V İ Y O R U M . . . . .
| | |
keremcem46
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >Gözlerime Bak> 2.Kas.2007 Cum 09:21:58 | | fiogf49gjkf0d | |
keremcem46
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >Sevgiliye ithaf edilen şiirlerin albümü....> 2.Kas.2007 Cum 09:20:23 | | fiogf49gjkf0d | |
keremcem46
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >Gözlerime Bak> 2.Kas.2007 Cum 09:19:47 | | fiogf49gjkf0d
Gamzelerimi Arıyorum Günün Orta Yerinde
çeyrek asırlık bir aşk ağlıyor kanıyor acıtıldığı onca yerden
yoksa kandırıldık mı bunca yıl biz olmayan sokaklar mıydı yürüdüğümüz
bilinçaltı arzularımızın halüsinasyonu muydu gördüğümüz
ya duyumsadığımız tenlerimizin bebek kokuları cansız mıydı
ellerimizden kayıyor şimdi serseri zaman ve ahşap bir merdivenden iniyoruz sanki yalınayak
nerede sesler kelimeler nerede
gamzelerimi arıyorum günün orta yerinde
gülüşlerim düşmüş yere
hırsız nerede..!!
Yüreğimin şafak yırtılmaları.. | |
keremcem46
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Sanat ve Felsefe >alesta83 ün Sayfası...> 2.Kas.2007 Cum 09:16:40 | | fiogf49gjkf0d
|
|
SONSUZ GECEDEN
Bu gece,
İçimde girdaplanan dalgalar var.
Haykıran nameleriyle ürktüğüm,
Hiç duymadığım şarkılar içimde.
Çözemediğim bilmecelerle gülümsüyor yıldızlar
Nedense bu gece..
Karşı kıyılardan uzanan
Hafif bir melodi.
Gecenin sihrini kıran
Ürkek dalgalar.
Gurur dolu deniz.
Büyülenmişcesine durgun
Işık veren yıldızlar.
Ve derince çekilen
Bir nefes sigara..
Bu gecede şimdi
Çılgınca raksediyorken içimde duygular.
Bitmezliğin coşkusuyla sürüyorken düşlerim.
Elele vermiş düğümlenmişken yüreğimde
Sevgiliye özlemle sıla hasreti.
Çalkalanıyor dövünüyorken
Benliğimde şimdi tüm anılar.
Ve adımlıyorken geceyi sürekli.
Yorgun ayaklarıma bakmadan fısıldıyor
Ilık bir rüzgar şu cümleyi.
Sonsuz bu gece hiç bitmeyecek..
| | |
keremcem46
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Sanat ve Felsefe >alesta83 ün Sayfası...> 2.Kas.2007 Cum 09:15:43 | | fiogf49gjkf0d
düşlerimin ortasında |
|
|
Her nefes alışımda Ciğerlerime özlemini çekiyorum Her sigara yakışımda Hasretinin kor ateşinde bende yanıyorum
Anla artık; Sensiz gecen her bir anda Gözlerindeki ışıktan yoksun her karanlıkta Yüreğim sızlıyor içten içe Ve canım acıyor...
Duvarlar pembe düşlerime el koymuşsa Yalnızlık son restini çekip kalbimi rehin almışsa Sana koşan ayaklarıma kör zincirler vurulmuşsa
Anla işte; Düşündükçe yokluğunu, andıkça ismini Hasretine sarılıp hatırladıkça o masum gözlerini Yüreğim ağlıyor içten içe Ve canım acıyor... Gece yarısı yokluğunun kâbuslarından
korkuyla uyanıyorsam Yetim kalmışçasına Düşlerimin ortasında sadece sana ağlıyorsam
Anla işte; Ağladıkça hasretine, gözyaşlarım süzüldükçe toprağa Bir gün sensiz bitip bir sayfa daha
ekliyorsam yalnızlığıma Yüreğim sızlıyor içten içe Ve canım acıyor... Bastığım her kaldırımda senden bir şeyler ararken Şehrin tam ortasında dizlerim artık yorgun düşüyorsa Sensizliğin içinde ruhum yavaş
yavaş kayboluyorsa
Anla artık; Şehrin her ışığında hatırladıkça gözbebeklerini
Anımsadıkça son gidişini Yüreğim sızlıyor içten içe Ve canım acıyor...
| | |
keremcem46
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Sanat ve Felsefe >alesta83 ün Sayfası...> 2.Kas.2007 Cum 09:14:14 | | fiogf49gjkf0d
BİR AŞK ÖYKÜSÜ |
|
|
Moses mendelssohn hiç yakışıklı bir adam degildi.Çok kısa boyunun olmasının yanı sıra,çok birde kamburu vardı.Moses mendelssohn,günün birinde hamburg da yaşayan bir iş adamını ziyarete gitti.İşadamının, frumtje adında çok güzel bir kızı vardı.Moses bu güzel kıza umutsuz bir aşkla tutuldu.Fakat güzel kız onun çirkin görüntüsünden ürkmiştü.O nedenle, degil onun sevgisine karşılık vermek yüzüne bile bakmak istemiyordu.
Ayrılma zamanı geldiginde Moses,güzel kızın üst kattaki odasına çıktı ve tüm cesaretini toplayarak onunla son konuşma girişiminde bulundu.
Kızın güzelligi öylesine olagan üstüydü ki,bir an onun cennetten geldigini bile düşündü.Fakat kızın,başını kaldırıp da yüzüne bakmamaktaki direnci,Moses i çok üzdü.Güçlükle başarabildigi konuşması sırasında çirkin aşık, bu güzel kıza bir soru sordu:
Evliliklerin kutsal bir özellikleri olduguna inanır mısınız:? dedi.
Elbette diyerek yanıtladı güzel kız ve gözlerini yine kaldıramayıp Moses in yüzüne yine bakmadan ,kendi de ona bır soru sordu: Peki ya siz? dedi.
Siz inanır mısınız buna? moses biran bile duraksamadı:
Evet bende inanırım dedi ve ekledi: Biliyor musunuz:? Her erkek çocugu dogdugunda Tanrı,onun evlenecegi kızı belirlermiş.Benim dogumumda da, benim evlenecegim kız belirlenmiş ve bana senin karın kambur olacak demiş.Ozaman ben bir istekte bulunmuşum Tanrıdan. Tanrım kambur bır kadın tradeji olur. Lütfen onun kaburlugunu bana ver ve onu güzel bir kadın yap demişim.
Moses in bu sözlerinden sonra frumtje gözlerini yerden kaldırdı,onun gözlerinin içine baktı ve elini uzatıp,moses in elini tuttu.Ve daha sonra da onun ,sevgili eşi oldu.bu anlattıgımız bir peri masalı degil,ünlü alman besteci mendelssohn. un büyükbabası ile büyükannesinin evlenmelerinin öyküsüdür ...
| | |
| |