Hep sen varsın

Senin için bu gözyaşlarım
Senin için bu satırlarım
Sensiz dinlediğim şarkılar
İçimi hep haince dağlarsın

Varlığınla içime dolansın
Hasret, hasret dağlarsın
Senin için bu satırlarım
Yokluğunla hep ağlatansın

Sevdanla her an taşarsın
Vuslat, vuslat beklenensin
Gelmiyorsun bir türlü sen
Acınla içime hep dolansın

Sevda böyle içime kazınan
Sensizlik alnıma yazılan
Gözyaşımla satırdan silinen
Yokluğunla hep içimi acıtansın

Senin için bu ağlayışım
Senin için bu çağlayışım
Satır, satır şiirlerimde,
Hasret, hasret dualarımda
Sen benim kavuşamadığımsın

Kimi gözler anlatır sevdiğini

Kimileri saklar en derindekileri

Kimi vardır gitme der yüreği

Kimi de istemez saklar yüreğini

Gönül ister bir avuç sevgi

Gülümser tümüyle yüregi

Gönül ister aslında seni

Gülümset bendeki gözleri

Sen varken her şey güzel

Hayat güzel dünya güzel

Her şey pembe her şey özel

Sevmek sadece seninle özel….

Bir soluk kadar yakın
Yıldızlar kadar uzak derler
Sevgi için...
Uzanırsın yetişemez
Yetişirsin dokunamaz
Dokunursun vazgeçemez
Vazgeçersin ama UNUTAMAZSIN...

Yoluna koydum yüreğimi kopamıyorum
Fırtınalar hangi şiddette olursa, olsun sana koşuyorum
Sen bende değil artık, seni yüreğimde tutuyorum
Bakmaya doyamadığım, hayalinle yaşıyorum.

Sevdim gönülden mahzun duygularımla
Dolu, dolu girdin sen rüyalarıma
Sen beni büyüleyen en güçlü sihir oldun hayatıma
Bakmaya doyamadığım, hayalinle yaşıyorum.

Seni düşündükçe ağlasa da gözlerim aldırmam
Senin için kanayacaksa bu yara, başkasına sardırmam
Ağlarım sessizce sana duyurmam
Bakmaya doyamadığım, hayallerinle yaşıyorum.

Toprak olmadan seni saracağım
Seni koklayıp aşkınla sarhoş olacağım
Aşkından mecnun olup adını haykıracağım
Bakmaya doyamadığım, hayallerinle yaşıyorum.

Sensizlik ölümse ben zaten yaşıyorum
Sana dokunmasın bir başka eller kıskanıyorum
Süzülmesin kirpiklerinden yaşlar kıyamıyorum
Bakmaya doyamadığım, hayallerinle yaşıyorum.

Cemilin sevgi dolu yüreği anlatılmaz ki
Bir güzele vurgun, sevmeden yapamaz ki
Yarınlar bizim olacak, aşka nokta koyulmaz ki
Bakmaya doyamadığım, hayallerinle yaşıyorum

Git…
Kör olası gözlerime sor.
Sor’ki..
Nasıl hasretmiş sana gör.

Göz pınarlarımdan akan yaş
Yüreğimin bozkırlarına
Can verecekmiş gibi sanki…
Hiç ümidim yokki.

Yağmurun toprağa işlediği gibi,
Toprağın yağmuru içtiği gibi.
Doyacakmı ki sana
Yüreğimin bozkırlarıda.

Ben seni uzaklardan sevdim.
Uzaklardan gördüm,
Uzaklardan duydum sesini.
Uzaklardan haykırdım hep sevdiğimi.

Gönül denizimde savaşım oldun,
Bozkırlarımda sel…
Deryalarında batan gemi
Kurtar beni n’olur,kaybolmadan gel…

bu kışta üşüyorum.
kimbilir kaç kış daha üşüyeceğim.
sana yanacağım bu yazda.
ve kim bilir kaç yaz daha.
kaç bahar seni açacak bütün çiçekler,
senden uçacak bütün böcekler.
arılar seni koyacak kovanlarına,
kaç ülke gezecek seni göçmen kuşlar...
ama sen hep umut çiçeğim olacaksın.
yaşayacağız yaşlanacağız seninle.
sürekli değişen dünyamda değişmeyecek tek gerçeğim olacaksın ömür boyu.

birlikte olmanın bu kadar güzel
ayrılığın da bu kadar çirkin
sensizliğinde her haykırışımda
daha bi acı olduğunu bilebilirmisin ki

sevmenin anlık yaşamanın zamanlı olduğu
bu fani boş anlamsız dünya da bilebilirdim
belki de gitmeden önce kıymetini
kafamı duvarlara vurmadan önce,içindeki düşünceleri değiştirmeye çalışıyorum her doğan güneş sonrası,

yoksun bundan sonra biliyorum,
ama her zaman içimdesin her zaman her daim...

YİNE SANA DAİR

Sende; ben, kutba giden bir geminin sergüzeştini,
Sende; ben, kumarbaz macerasını keşiflerin,
Sende uzaklığı,
Sende; ben, imkansızlığı seviyorum.

Güneşli bir ormana dalar gibi dalmak gözlerine
Ve kan ter içinde, aç ve öfkeli,
Ve bir avcı iştahıyla etini dişlemek senin.

Sende, ben, imkansızlığı seviyorum,
Fakat asla ümitsizliği değil...

NE GÜZEL ŞEY HATIRLAMAK SENİ -

Ne güzel şey hatırlamak seni:
ölüm ve zafer haberleri içinden,
hapiste
ve yaşım kırkı geçmiş iken...

Ne güzel şey hatırlamak seni:
bir mavi kumaşın üstünde unutulmuş olan elin
ve saçlarında
vakur yumuşaklığı canımın içi İstanbul toprağının...
İçimde ikinci bir insan gibidir
seni sevmek saadeti...
Parmakların ucunda kalan kokusu sarduya yaprağının,
güneşli bir rahatlık
ve etin daveti:
kıpkızıl çizgilerle bölünmüş
sıcak koyu bir karanlık...

Ne güzel şey hatırlamak seni,
yazamak sana dair,
hapiste sırt üstü yatıp seni düşünmek:
filanca gün, falanca yerde söylediğin söz,
kendisi değil
edasındaki dünya...

Ne güzel şey hatırlamak seni.
Sana tahtadan birşeyler oymalıyım yine:
bir çekmece
bir yüzük,
ve üç metre kadar ince ipekli dokumalıyım.
Ve hemen
fırlayarak yerimden
penceremde demirlere yapışarak
hürriyetin sütbeyaz maviliğine
sana yazdıklarımı bağıra bağıra okumalıyım...

Ne güzel şey hatırlamak seni:
ölüm ve zafer haberleri içinde,
hapiste
ve yaşım kırkı geçmiş iken...

"DOSTLAR GÖKTEKİ YILDIZLAR GİBİDİR"