ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum
Kurallarını mutlaka okuyunuz...
keremcem46> Forum Mesajları | | keremcem46'e ait Toplam 14529 Forum Mesajı var
|
|
keremcem46
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >*****Ruhum Seni Bekleyecek*****> 1.Eyl.2007 Cmt 01:48:13 | | fiogf49gjkf0d
Bana Öyle Bakma
Bana öyle bakma sarhoştum dün akşam Madenciler göçük ağzında bulmuşlar leşimi Hatırlamam öncesini Ay dedeyi sevmem ve tanrı babayı Ne kardan adam ne noel babayı Yarı yolda ataerkil bırakırlar insanı Ben toprak anayı ve deniz anayı sevdim Elena Bir de karışık ızgarayı Ve bir de seni unutamadım Elena
Canım sıkkındı dün gece Sahile kadar indim düşüncemde Canım yanıyor dedi deniz Kış gelip de sandallar Kızaklara çekilince Hele bir de gemiler olur olmaz Batınca gül tenime Sonrasını hatırlamam Madenciler göçük ağzında bulmuşlar leşimi Yağmur o sürekli ve yürekli Az nüfuslu bir sahil kentiydi Ben ve gölgen vardık Kaçamak flüoresan aydınlığında Akşamcı sofralarını dolaşırdık Yosun yamalı öykülerini balıkçıların Şarkılar toplardık ev yolu boyunca Yoksul haneli gece sokaklarıydı Her düştüğüm yerde ayak seslerin vardı Hiçbir şey iki kez yaşanmıyor sevdiğim Bilmesem böyle vaz geçer miyim Yağmur o sürekli ve yürekli Az nüfuslu bir sahil kentiydi Bana öyle bakma Midyemi çıkarıyor gözlerin derinliklerimden Kafamı bulandırma
Dün akşam için hepinizden özür dilerim Kırkaltı kedisiyle yaşayan boyaküpü madam Unutmadım sizi kedileriniz yesin dediğimi Ve sen de kusura bakma bakkalım Ali Dayı Hatırlıyorum dün gece sana neler anlattığımı Vapurla iskele arasına ittiğim karımı Ve kentin tüm batakhanelerinde aradığım Çocukluk arkadaşlarımı
Seviyorum seni Babam döverken annemi Çocukluğumda kapatıp gözlerimi Ellerimle kulaklarımı bastırarak Bağıra bağıra söylediğim Uyduruk şarkılar gibi Seviyorum seni Ama seninle rayları gibiyiz sevdiğim Uzayıp giden trenlerin Buluşmaz ellerimiz son istasyona değin Yolcuları kavuşmaz aynı yönlerin
Bana öyle bakma bakacaksan Kendi gözlerinle bak Gizlenmeden hiçbir sesin ardına Çiçeğini emziren bir ağaç gibi Çocuğuna sarılmış bir ana gibi Okşanmış bir yetim gibi bak Bana öyle bakma Midyemi çıkarıyor gözlerin
Kıyısız denizleri özlersen birgün Yüreğine dar gelirde sığamazsan yaşama Tutunamazsan hiçbir köprüsünde ömrün Yetmez olur da hiçbir şey / korkarsan Ve ağlarsan bana öyle bakma Senin saçlarından başlardı gece Karanlık değmesin di gül tenine Yakamozlar akardı şehre / söyleyemezdim -artık bitti gülüm ? diyemezdim nasıl da yenilirdim gözlerindeki yorgun ifadeye bir dalga daha batlardı beynimde beklerdim durulmasını yaşamın bitiremezdim / bilmezdin öperdim perçeminin deydiği yerden çok suçlu bir çocuktun / gülümserdin daima belli belirsiz mutluluğun uyurdun / uyumazdım / beklerdim / bana öyle bakma öptüğüm yerden doğacak sanırdım güneşi hatırlamam öncesini madenciler göçük ağzında bulmuşlar leşimi çünkü seviyorum seni
Bana öyle bakma bakacaksan kendi gözlerinle bak bağışlanmış bir mahkumun kozasını yırtmış tırtılın gözden kaçmış tomurcuğun ve doyurulmuş bir kedinin gözleriyle değil bana kendi gözlerinle bak rehberim olsun gözlerin / ama öyle bakma madenciler göçük ağzı gözlerinde bulmuşlar öncesini hatırlamam bana öyle bakma midyemi çıkarıyor gözlerin yüreğimden
gecenin bir yarısı yokluğun kayıp bir radyo istasyonu simsiyah ve upuzun bir telefon suskunluğu bana öyle bakma sadece kendi gözlerinle bak okşayarak saçlarımı uyut dizinde son bir şarkıyla avutarak
senden önce bir sandaldım boğaz içinde denizden bildiniz bir o yana bir bu yana salınıp duruşumu denizden oysa nasılda yüklenirdim isyanımı halatlarımı tutan dubalara öfkeliydim ağacımı eken köylüye geçip gittikçe insanlar kıyımdan ucuz bilgiçlikleriyle beklercesine ömrün son sefasına belki elini tutmasını sevgilinin nasıl da kiracıydı aşkları ah nasılda meşgul ve yenik diler light kapital korkularına ne çok uzaktı gemilerin elleri sanki tuzaktı çocuklarına Şimdi bir resmin bile kalmadı bende Kapkara hüznüne gecelerin / bana öyle bakma Sormuş muydum neden büyümediklerini Memelerinde ağlayan çiçeklerin Hep oyunsuz / hep mutsuz gözlerindeki çocuklara Uzanır mı yeniden uzanır mı balonsuz ellerim
Bana öyle bakma Beni yalnızlığa sen ihbar ettin Yollarımı tutmuştu her akşam kederin Çekmiştim pimini tüm kahırların Kaçamazdım kendimden bana öyle bakma Boşver gitsin Aşk yüreğimizi bizden uzak Bir gizli bahçe bilsin
Senden önce ben Dalgaların dudaklarında küçük bir sandaldım Ne çok sığınmıştım sana sabaha karşı bir gecekondunun kapısını çalarcasına Ne çok sevmiştim seni bana öyle bakma Pazarlıksız bir yaşamın kuşatılmış zorluğunda Unutma ki sevilen gecenin de tutunacak yıldızları vardır Yıpranan dostluklar / bir gece yarısı şarkısıdır
Çok uzadı anla ki sarhoştum dün gece Göçük ağzı kollarında bulmuşlar leşimi Ben ki 1959 Küba?sı gibi seviyorum seni 92 Bosna gibi yıkım yıkım bakma bana Ben 1917 Sovyet Rusya?sı gibi seviyorum seni Ve Hiroşima?nın kavrulmuş çocuklarını sevdiğim gibi Gerisi 1789 jakoben diyalektiği ellerinse Hiroşima Kendi gözlerinle bak bakacaksan bana Çok uzadı seviyorum seni Ve derinliğimden midye çıkaran gözlerini Ve denizi ve barışı ve insan emeğini Göçük ağzında beynimi yiyen madenciler gibi Bana öyle bakma Seviyorum seni
Şimdi babamım kucağında oturan çocukluğum Korkulu, sorgulu ve öfkeli Neşeli, güvenli ve acıtarak bakma Feodal bir fotoğrafın sürrealist gözleri Bu fotoğraf benim, o gözlerde öyle Otuz yıldır ezdin bitirdin bu bakışlarla kendini Hayata ben çağırmadım ki seni. Ne olur artık bana öyle bakma
| |
keremcem46
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >uzak mutluluk> 1.Eyl.2007 Cmt 01:46:35 | | fiogf49gjkf0d
Seni Ben Değil,Yüreğim Sevdi
Bilemezdim
Sesini duymadan
Yüzünü görmeden
Seni sevebileceğimi
Oysa adını okurken bile,
İçimde bir kıpırtı oluşurdu
Ellerim titrerdi
Karakış,taymışım gibi
Sadece bir resmin vardı,
Oda uzaktan çekilmiş
Yüzünü bile görmedim
Kapatmıştı,dalgalıydı saçların
Resmine bakarken
Resminde kalbini gördüm
Yüzünü görmedende
Kalbini göreceğimden habersizdin
Hatta sana bakmadan
Seni görmeden
Seni yüreğimde hissettiğimi
Bile bilmezdin
Sen benim için elzem oldun
Sen aldığım nefes
Bedendeki can
Damardaki kan oldun,
Sen yaşama hevesim,
Karanlıktaki ışığım,
Çöldeki son su damlası,
Yürekte yara oldun
Gözlerinin içine bakamadığım
Yüzünü göremediğim
Ama içime nakış nakış işlediğim
Deniz düşlerimde
Sadece,sen varsın
SENİ BEN DEĞİL,YÜREĞİM SEVDİ
Eğer ağlanacaksa
Bu sevdanın sonunda
Ben değil
Benden habersiz seni seven
Asi yüreğim ağlasın | |
keremcem46
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >uzak mutluluk> 1.Eyl.2007 Cmt 01:45:42 | | fiogf49gjkf0d
Beklemek Seni
gece erir gözlerin doğar gözlerin kadar hür gözlerin kadar bir gül açar içimde kırmızı bir gül gözlerin kadar hür beklemek seni seni seni seni
seni beklemek üşüyen şarkıda yanan şiirde dilde gönülde umudun ta kalbinde kan gibi beklemek seni seni seni seni
seni beklemek güvercin beyazında her sabah kanat tozlarında ısırgan kelebeğinin kır yılanının pullarında toprağın kış sıcağıyla beklemek tohum gibi gökte yıldız kalpte ateş gibi acı gibi ıstırap gibi seni beklemek seni seni seni
seni beklemek her akşam al güllerle lal şiirlerle beklemek seni melek düşünde bebek gülüşünde seni beklemek bir ömür seni beklemek seni her akşam seni seni seni
seni beklemek güneşle sımsıcak yağmurla ıpıslak kurşunla delik deşik seni beklemek ilk seni düşen yaprakta kayan yıldızda parlayan kıvılcımda seni beklemek seni seni seni
seni beklemek beklemek seni mavi türküde mor uçurtmada varmışçasına sen yaşamışçasına seni seni beklemek tutkusuyla aşkın nefretiyle ayrılığın hiç gelmesen de inadına senin seni beklemek seni seni seni s e n i | |
keremcem46
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Sanat ve Felsefe >alesta83 ün Sayfası...> 1.Eyl.2007 Cmt 01:45:07 | | fiogf49gjkf0d
Kaldırımlar
Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında; Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum. Yolumun karanlığa saplanan noktasında, Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum.
Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık; Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar. İn cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık. Biri benim, biri de serseri kaldırımlar.
İçimde damla damla bir korku birikiyor; Sanıyorum, her sokak başını kesmiş devler... Üstüme camlarını, hep simsiyah, dikiyor; Gözüne mil çekilmiş bir ama gibi evler.
Kaldırımlar, çilekeş yalnızların annesi; Kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandır. Kaldırımlar, duyulur, ses kesilince sesi; Kaldırımlar, içimde kıvrılan bir lisandır.
Bana düşmez can vermek, yumuşak bir kucakta; Ben bu kaldırımların emzirdiği çocuğum! Aman, sabah olmasın, bu karanlık sokakta; Bu karanlık sokakta bitmesin yolculuğum!
Ben gideyim, yol gitsin, ben gideyim, yol gitsin; İki yanımdan aksın, bir sel gibi fenerler. Tak, tak, ayak sesimi aç köpekler işitsin; Yolumun zafer takı, gölgeden taş kemerler.
Ne sabahı göreyim, ne sabah görüneyim; Gündüzler size kalsın, verin karanlıkları! Islak bir yorgan gibi, sımsıkı bürüneyim; Örtün, üstüme örtün, serin karanlıkları.
Uzanıverse gövdem, taşlara boydan boya; Alsa buz gibi taşlar alnımdan bu ateşi. Dalıp, sokaklar kadar esrarlı bir kuyuya, Ölse, kaldırımların kara sevdalı eşi..
Necip Fazıl Kısakürek | |
keremcem46
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Sanat ve Felsefe >alesta83 ün Sayfası...> 1.Eyl.2007 Cmt 01:44:29 | | fiogf49gjkf0d
Ayrılık Sevdaya Dahil
açılmış sarmaşık gülleri kokularıyla baygın en görkemli saatinde yıldız alacasının gizli bir yılan gibi yuvalanmış içimde keder uzak bir telefonda ağlayan yağmurlu genç kadın
rüzgâr uzak karanlıklara sürmüş yıldızları mor kıvılcımlar geçiyor dağınık yalnızlığımdan onu çok arıyorum onu çok arıyorum heryerinde vücudumun ağır yanık sızıları bir yerlere yıldırım düşüyorum ayrılığımızı hissettiğim an demirler eriyor hırsımdan
ay ışığına batmış karabiber ağaçları gümüş tozu gecenin ırmağında yüzüyor zambaklar yaseminler unutulmuş tedirgin gülümser çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var çünkü ayrılık da sevdâya dahil çünkü ayrılanlar hâlâ sevgili hiç bir anı tek başına yaşayamazlar her an ötekisiyle birlikte herşey onunla ilgili
telaşlı karanlıkta yumuşak yarasalar gittikçe genişleyen yakılmış ot kokusu yıldızlar inanılmayacak bir irilikte yansımalar tutmuş bütün sâhili çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var öyle vahşi bir tad ki dayanılır gibi değil çünkü ayrılık da sevdâya dahil çünkü ayrılanlar hâlâ sevgili
yalnızlık hızla alçalan bulutlar karanlık bir ağırlık hava ağır toprak ağır yaprak ağır su tozları yağıyor üstümüze özgürlüğümüz yoksa yalnızlığımız mıdır eflatuna çalar puslu lacivert bir sis kuşattı ormanı karanlık çöktü denize yalnızlık çakmak taşı gibi sert elmas gibi keskin ne yanına dönsen bir yerin kesilir fena kan kaybedersin kapını bir çalan olmadı mı hele elini bir tutan bilekleri bembeyaz kuğu boynu parmakları uzun ve ince sımsıcak bakışları suç ortağı kaçamak gülüşleri gizlice yalnızların en büyük sorunu tek başına özgürlük ne işe yarayacak bir türlü çözemedikleri bu ölü bir gezegenin soğuk tenhalığına benzemesin diye özgürlük mutlaka paylaşılacak suç ortağı bir sevgiliyle
sanmıştık ki ikimiz yeryüzünde ancak birbirimiz için varız ikimiz sanmıştık ki tek kişilik bir yalnızlığa bile rahatça sığarız hiç yanılmamışız her an düşüp düşüp kristal bir bardak gibi tuz parça kırılsak da hâlâ içimizde o yanardağ ağzı hâlâ kıpkızıl gülümseyen -sanki ateşten bir tebessüm- zehir zemberek aşkımız | |
keremcem46
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Sanat ve Felsefe >alesta83 ün Sayfası...> 1.Eyl.2007 Cmt 01:43:56 | | fiogf49gjkf0d
Gözlerle Sevişmek
Seninle yaşanacak bir aşkın öyküsünü
Bir giz gibi derinden dün yaşattı gözlerin
Sunduğu sevinçlerle o eşsiz bahar günü
Yemyeşil bir adaktı, bir murattı gözlerin.
Acılar uzaklarda, mutluluklarsa yakın
Bir kaç saat içinde kaç yıldı yaşattığın
Gözlerime sevgiyle bakarken, bana aşkın
Ölümsüz olduğunu hatırlattı gözlerin.
İçimde tek sen vardın, düşüncemde yalnız sen
Birbirimizden uzak yaşadığımız o
en güzel yıllarımızı elemle düşünürken
Hem ağladı sessizce, hem ağlattı gözlerin.
Ümit Yaşar Oğuzcan | |
keremcem46
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Sanat ve Felsefe >alesta83 ün Sayfası...> 1.Eyl.2007 Cmt 01:43:20 | | fiogf49gjkf0d
Yüreksiz Mevsimler
Bu akşam, Bir ben daha öldü içimde
/Sen yaşayabilesin diye, Kurşuna dizdim bütün yalanları/
Eğilip dudağından öptüm sessizce Yüreğime gömdüm bende kalanları...
Biraz daha eksildin hayatımdan Gülen bakışlarının yerini göz yaşı aldı Hüzün biçtin nadasa bıraktığın akşamlarda Hasat mevsiminde aşk, sonraya kaldı...
Biliyorum, -bir şeyim yok, iyiyim- desen de, Bu günlerde, iki soru bir cevap etmiyor sende...
Benim de aklım başımda değil Bir nefes çekmeden bitiyor sigaram Çayım bardakta soğuyor Maviye ıslanmak iyi de, şu sırılsıklam özgürlük, Esaretime dokunuyor...
Ay ışığı vurdukça denize Hüzünbaz yakamozlar çarpıyor yüzüme Paltomun cebinde üşüyor sensizlik Ayyaş sorgularda yıkılıp düşüyorum Tenim yandıkça tenine Gözlerine üşüyorum...
Çok oldu yolumu kaybedeli Yersiz yurtsuzluğuma tutsak şehir Turuncu öfkeler sızıyor yumruklarımdan Yalnızlığıma fiyat biçiyor kaldırım yosması Benimse dağlayıp geçiyor yüreğimi Saçına bir yüreksizin dokunması...
En çok özlemek oldun kadın Çekip gitmelerden döndükçe geri Kurşuna gelesi bir yaşamaktı adın Şimdi bu yangının izini neyle sileceksin Tensizlik, sensizlik mi olur sanıyorsun Aldanıyorsun...Yandıkça bileceksin.......
Şimdi soysuz aşklar zamanı Koynunda sancılar büyütürsün Kahkahaya karışır yorgun sevişmeler Bir gülüşte güzellik, söyle bana Sen, Kaç göz yaşı öldürürsün?
Artık sazın bam teline vurur gam Ve kendine yenilir en kudretli ihtişam Ağlar içinde sakladığın o masum çocuk Eskiyen yüzünde bir an olurum
Kırılır aynalarda geç kalan vuslat Düşerim gözlerinden kaldırımlara Bir yağmur mevsiminde, kaybolurum.........
| |
keremcem46
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Sanat ve Felsefe >alesta83 ün Sayfası...> 1.Eyl.2007 Cmt 01:42:49 | | fiogf49gjkf0d
Zaman Kekemeydi
Gün bitti, elindeki güller de soldu anımsanacak neler kaldı bugünden paylaşılmış olan nelerdi sımsıcak belki bir türkü söyleriz geceye karşı saçlarını tarazlayan bir şafak olur
Zaman kekemeydi ve tarihe sızan soytarılar gördük genç ömrümüzde ölüm peşimize düşende bir göçebeydik suretimiz ağardı kurulan darağaçlarına bütün sığınaklar uçurumlara açılırdı
Rüzgâr suyu soğutsun su terli bedenlerimizi ve aşkı düşünelim biz, destan yalnızlıkları konuşursak akşam olur ve yine yağmur yağar gidersek gülüşler azalır buralarda kim bulur kayıp adresteki dostları
Bir karanlığa bakıyorum bir de zamana ay büyüyüp bir gül oluyor ellerinde senin ve ancak yeni bir yorumu oluyor aşkın saçlarından sızan bu karanlık yağmur ayın çağıltısıyla tutuşuyor begonyalar
Saçlarındı diye düşünüyorum ömrümüzü çözdükçe savrulan rüzgârdı saçların ve ikide bir aklıma düşüyor aynı soru -Aşkı bilmiyorsam nasıl değiştiririm kendimi, seni ve bütün dünyayı
| |
keremcem46
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Sanat ve Felsefe >alesta83 ün Sayfası...> 1.Eyl.2007 Cmt 01:42:15 | | fiogf49gjkf0d
Ses(im) duvardan düştü../..kaldırın
- pardon, seni seviyorum diyen bir ses buradan geçti mi acaba? - hayır bayan, görmedik
bir adam çıplak sesle şarkı söylüyor, sesi üşeyecek diye çok korkuyorum bir kadın limanda günah çıkartıyor, günahları denizi kirletecek diye tedirgin oluyorum
tut(ma) beni gece karanlığında şarkılara gebe kalıyorum
- pardon, seni özledim diyen bir ses uğradı mı acaba buraya? - hayır bayan, uğramadı
tutkularım çiçek verdi, kokusunu saldı satamadım biriktirdiğim dağ özlemlerini İsmet Teyze yaşasaydı söylerdi, anılarla nasıl başa çıkılacağını herkes ölüyor, sevdaların öldüğü gibi
kandır(ma) sın beni şiirler, yokluğumu isimlendirmeye gidiyorum
- pardon, kadınım diyen bir ses bir not bıraktı mı acaba? - hayır bayan, bırakmadı
cinayeti ellerim gördü bir de yüreğim gözlerim inanmaz yüze değmeyen bakışlara
beni rahmine al ve yeniden doğur anne yanılgılarımın kapısını tekrar çalmayacağım kuş tüyü vaatlerde kaybettim gerçeğimi kandır(ıl) dığımı bırak unutayım
- pardon, sen benim elma şekerimsin diyen bir ses sizde kaldı mı acaba? - hayır bayan, kalmadı
yorgun turuncu açtı gözlerini, geceye tutundu kıskanmasın canım mavi, onu da unutmadı sır küpüdür şehvet bedenimde, kapıma dayan(ma) dı
bacaklarım mecalsiz artık aşk sana kapıları açamayacağım diye korkuyorum
- pardon, artık bensiz bir yaşamın olsun diyen bir ses ağladı mı acaba? - hayır bayan, duymadık
kanım çekiliyor dostlar ayrılıkların en dokunulmaz şahidiyim | |
keremcem46
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >uzak mutluluk> 1.Eyl.2007 Cmt 01:36:53 | | fiogf49gjkf0d
Mihrican
Sarı saçlarına deli gönlümü Bağlamışlar, çözülmüyor Mihrican. Ayrılıktan zor belleme ölümü Görmeyince sezilmiyor Mihrican.
Yâr deyince, kalem elden düşüyor Gözlerim görmüyor, aklım şaşıyor Lâmbamda titreyen alev üşüyor Aşk, kağıda yazılmıyor Mihrican.
Önce naz, sonra söz ve sonra hile.. Sevilen, seveni düşürür dile Seneler, asırlar değişse bile Eski töre bozulmuyor Mihrican.
Tabiplerde ilâç yoktur yarama Aşk deyince ötesini arama Her nesnenin bir bitimi var ama Aşka hudut cizilmiyor Mihrican.
Boşa bağlanmamış bülbül, gülüne Kar koysan köz olur aşkın külüne.. Şaştım kara bahtın tahammülüne Taşa çalsam ezilmiyor Mihrican.
Tarife sığmıyor aşkın anlamı Ancak çeken bilir bu derdi, gamı Bir kördüğüm baştan sona tamamı.. Çözemedim.. Çözülmüyor MİHRİCAN | |
| |