ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul

sohbet banner
tavla okey sohbet forumu
sohbet, okey, tavla, chat
12 Mayıs 2024, Pazar 04:11   
kız arkadaş sohbet linki

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

  keremcem46> Forum Mesajları
    keremcem46'e ait Toplam 14529 Forum Mesajı var
<<1...100...200...300...400...500...600...700...800...900...984985986987988989990991992993994 99599699799899910001001100210031004...1100...1200...1300...1400...1453>>


keremcem46

keremcem46 resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >Ben Sende Tutuklu Kaldim (·WeSta·senın için)>
  1.Ağu.2007 Çar 21:50:03
fiogf49gjkf0d
Kadar Sevmedim

Mevsimler tükendi mevsimler geçti
Gözlerim yollarda haber bekledim
İnsanlar nesiller yüzler değişti
Bir benim gönlümde sen değişmedin

Bir çiçektin açıp soldun gönlümde
Bin yıl çalıp gittin sanki ömrümde
Nice yerler gezdim diyar gördümde
Hiç kimseyi senin kadar sevmedim

Özleminle geçti aylar seneler
Hicranla tükendi günler geceler
Benim gibi sevemezki kimseler
Her köşeye gül kokunu işledim

Bilmemki hangi yol sana ulaşır
Hangi rüzgarlarda sesin dolaşır
Her gece içimde gözlerin ışır
Ay mısın güneş mi nesin bilmedim

Akan sullar denizlere erişti
Dallar çiçek açtı kuşlar sevişti
Hasretin hançeri bağrımı deşti
Gittiğin yollarda geri gelmedin



keremcem46

keremcem46 resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >Ben Sende Tutuklu Kaldim (·WeSta·senın için)>
  1.Ağu.2007 Çar 21:49:25
fiogf49gjkf0d
Gözüm Kalmadı

Ne güneşim doğar, ne bahar gelir
İnan hiç bir şeyde gözüm kalmadı
Her sabah içimde bir ah yükselir
Artık dön demeye lüzum kalmadı

İstersen rüya de geçen yıllara
İster gözyaşı dök akan sulara
Bir daha ne sor beni, ne de ara
Kimseye diyecek sözüm kalmadı

Yalancı dünyada hep cefa gördüm
Yüreği kavrulmuş toprağa döndüm
Hasreti acıyı içime gömdüm
Baharım kalmadı yazım kalmadı

Yaralı yollarda ömür treni
Bir sonsuz acıya sürükler beni
Sarın yüreğime beyaz kefeni
Ölümden başka bir çözüm kalmadı

Her tufan ardında bir güz bıraktı
Solan yapraklarda bin giz bıraktı
Çektiğim her acı bir iz bıraktı
Takatım kalmadı gücüm kalmadı




keremcem46

keremcem46 resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >uzak mutluluk>
  1.Ağu.2007 Çar 21:48:06
fiogf49gjkf0d
Açmaya Geldim

Kanadı kırılmış yavru serçeyim
Kınalı elinde uçmaya geldim
Tomurcuk vermeden soldu çiçeğim
Sevdalı gönlünde açmaya geldim

Sevincine hevesine kat beni
Lal kesilem al sesine kat beni
Seher kokan nefesine kat beni
Saçına yıldızlar saçmaya geldim

Yalansız yürekten yaşamak için
Düşmanımda olsa barışmak için
Bir sonsuz ırmağa karışmak için
Aşkın kevserinden içmeye geldim

Yalnızım yollarda bir denk oluver
Gönül tellerime ahenk oluver
Can Nuri dünyama bir renk oluver
Seninle cennete kaçmaya geldim




keremcem46

keremcem46 resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >uzak mutluluk>
  1.Ağu.2007 Çar 21:46:58
fiogf49gjkf0d
fiogf49gjkf0d
İkimizin Masalı


Sen bir çiçek olsaydın sevda çöllerinde
ömrümce yaş dökerdim kurumayasın diye
seni yalnız güneşin aklığı
güllerin sıcaklığı ile beslerdim
ve mehtabın büyüsü ile süslerdim yapraklarını
her sabah kızıllığında yeniden koklamak için

sen bir defter olsaydın, ben kalem olurdum
seni yazardım gece gündüz şiirlere, romanlara,
dağlara, bulutlara, rüzgarlara
elimin ulaştığı, gözümün gördüğü heryere seni yazardım
dilime destan, yüreğime mühür kazardım
bir ömür seninle yaşamak, seninle yaşlanmak için

sen bir ceren olsaydın avcıların önünde
sevgimi siper ederdim vurulmayasın diye
yaralarını rüzgarın diliyle okşar
güllerin eliyle sarardım
ve seni dağların moruyla gizler
pınarların diliyle seslerdim
kem gözlerden, katı yüreklerden korumak için

sen bir çoban olsaydın sürüler peşinde
kalbimde taşırdım hep yorulmayasın diye
ve kavalını rüzgarın nefesi ile üfler
çağlayanların sesiyle dinlerdim
her gece ayışığında duygularını okşamak için

sen bir kardelen olsaydın dağların eteğinde
ben yaprak olurdum rüzgarda titreyen
dört bir yana kokular saçar dururdum
her dem aşkın ile sarhoş olmak için

sen bir dal olsaydın, ben toprak olurdum
sen bir göl olsaydın, ben ırmak olurdum
kalbine akardım gece gündüz
senden uzak kaldığımda ağlar dururdum

sen güneş olsaydın, ben dünya olurdum
dönerdim ekseninde durmadan
her sabah, her akşam yeniden buluşmak için

ve saçlarını gökyüzünün mavisi ile yıkardım
her dem güzelliğinden sarhoş olmak için




keremcem46

keremcem46 resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >uzak mutluluk>
  1.Ağu.2007 Çar 21:41:26
fiogf49gjkf0d
fiogf49gjkf0d
BEYAZ GÜL

seni arıyorum kalabalık caddelerde,
tanımadığım insanlar geçiyor, sen yoksun..
perişan hayallerimin başladığı yerde,
sana sesleniyorum, duyuyor musun?

beyaz güller açtı bahçelerde , sevdiğin..
ya o karanfil , baygın kokulu çiçek.
gel yalnızlık bahçeme beyazlar giyin,
anladım ki bu ömür sensiz geçmeyecek.

odamı süsleyen ellerini uzat,
hazzından dile gelsin bastığın halı..
açılsın sevincinden perdeler kat kat..
ışık ve ateş senin için yanmalı..

sonra çevir düğmesini, radyonun
sevdiğin musiki dolsun odama,
dinle şarkısını büyük koronun,
beni düşün! beni düşün ağlama..

içimden bir ses diyor ki sabret..
sonu gelecek bu yalnızlığın,
bütün aynalar gülecek elbet,
açılacak kapılar ansızın..

yalnız sen varsın beyaz gülüm,
evde bahçede ve sokakta,
bir eylül akşamı gördüğüm ,
o beyaz hayalsin uzakta..

yakınsın yalnızlık kadar,
uzaksın yakınmış gibi,
sensiz yaşadığım yıllar
bu kadar güzel değildi.

yeter.. gel artık yeter..
karanfiller açtı gel
kış bahçesinde , güller
beyaz güller açtı gel !!

ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN


keremcem46

keremcem46 resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >uzak mutluluk>
  1.Ağu.2007 Çar 21:40:45
fiogf49gjkf0d



keremcem46

keremcem46 resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >uzak mutluluk>
  1.Ağu.2007 Çar 21:38:53
fiogf49gjkf0d
fiogf49gjkf0d
Eğer (Can Dündar)

Eğer ;


O nu hatırladıkta başı göğe ermişçesine ya da asansör boşluğuna düşmüşçesine ürperiyorsa yüreğiniz... ömrü saatlere sıkışmış bir kelebek telaşıyla O hüzünden bu neşeye konup kalkıyorsanız gün boyu nedensiz... ve her konduğunuzda diğerini iple çekiyorsanız bu hislerin... O nunlayken pervaneleşen yelkovanlar, O nsuz mıhlanıp kalıyorsa yerine, bir akrep kadar hain...


sınıfta, büroda, yolda, yatakta içiniz içinize sığmıyor, O ndan söz edilince yüzünüz, sizden habersiz, mis kokulu bir ekmek dilimi gibi kızarıyor, mahcup somurtuyor veya muzip sırıtıyorsa,


ve O, her durduğunuz yerde duruyor,

her baktığınız yerden size bakıyor, siz keyiflendikçe gülüp,

hüzünlendikçe ağlıyorsa...

dünyanın en güzel yeri O nun yaşadığı yer, en güzel kokusu

bedenindeki ter, en dayanılmaz duygusu gözlerindeki kederse...

hayat O nunla güzel ve onsuz müptezelse... elmalar pembe, kiremitler pembe, gökyüzü, yeryüzü,

O nun yüzü pembeyse, kışlar ilkbaharsa, yazlar ilkbahar, güzler ilkbahar...

her şiirde anlatılan O ysa... her filmin kahramanı O...

her roman O ndan söz ediyor, her çiçek O nu açıyorsa...

bir anlık ayrılık, bir ömür gibi geliyor ve gider gitmez

özlem saç diplerinizden çekiştirip beyninizi acıtıyorsa,

iştahınız kapanıyor, iştahınız açılıyor, iştahınız şaşırıyorsa...

iştahınız, hasret acısında bile karşı konulmaz bir tat buluyorsa...

eliniz telefonda yaşıyor, işaret parmağınızla ha bire O nu tuşluyor, dara düştüğünüzde kapıyı çalanın

O olduğunu adınız gibi biliyorsanız... mütemadi bir sarhoşluk halinde, her çalan telefona O diye atlıyor, vitrindeki her giysiyi O na yakıştırıyor, konuşan birini dinlerken "keşke O anlatsa" diye iç geçiriyorsanız...

kokusu burnunuzdan, sureti gözünüzden, sesi kulağınızdan, teni aklınızdan silinmiyorsa bir türlü...

özlemi, sol memenizin altında tek nüsha bir yasak yayın gibi taşıyorsanız gün boyu...

hem kimseler duymasın, hem cümle alem bilsin istiyorsanız...

O nsuz geceler ıssız, sokaklar öksüzse... ayrılık ölüme,

vuslat sehere denkse...

gamze gamze tebessüm de onun içinse, alev alev öfke de;

bunca tavır, onca sabır ve nihayetsiz kahır hep O nun yüzü suyu hürmetine...

uğruna ödenmeyecek bedel, gidilmeyecek yol, vazgeçilmeyecek konfor yoksa...

dışarıda yer yerinden oynuyor ve "içeri"de bu sizi zerrece ilgilendirmiyorsa, nedensiz küsüyor, sebepsiz affediyorsanız ve bütün bu hallerinize siz bile akıl erdiremiyorsanız kaybetme korkusu, kavuşma sevincinden ağır basıyorsa ve aşk, gurura baskın çıkıyorsa bu yüzden her daim... gece yarısı kadim bir dost gibi kucaklayan tanıdık bir şarkı,

bütün acı sözleri unutturmaya yetiyorsa...

Her gidişte ayaklarınız "Geri dön" diye yalpalıyorsa ve siz kendinize rağmen dönüyorsanız,

sınırsız, sabırsız, doyumsuz bir tutkuyla...

...o halde bugün sizin gününüz!..

"Çok yaşa"yın ve de "siz de görün"üz.


Can Dündar


keremcem46

keremcem46 resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >uzak mutluluk>
  1.Ağu.2007 Çar 21:38:04
fiogf49gjkf0d
fiogf49gjkf0d
ŞİİRSİZ YAŞAMAK(Can DÜndar)

ŞİİRSİZ YAŞAMAK
Nihayet sonbahar yağmaya başladı ruhumuza, bir dua gibi pencerelerde yağmur, damarlarımızda küllenmiş tanıdık bir tutkuyu kıvılcımlandırıyor. Şiir bahçedeki yaprak yağmuruyla uyanıyor yaz uykusundan. Yağmurlarla gelen mısralar, ansızın geceye sızıp can suyu veriyor kurak ruhlarımıza.

"Gözyaşlarının gücü vardı eskiden" diyor Adnan Özer, "...ırmak yüklü adamlardık, tuz katarlarının ardınca giden / gölgemizde damlaların bıraktığı izlerden / açılırdı hayal, tuzun suda bukağısı çözülürken"...

Şiir çekip alıyor bizi gömüldüğümüz seviyesiz bataklığın kucağından...

Dizelere yapışıp ayaklanıyoruz.

Meğer ne çok olmuş O nu kovalı hayatımızdan...

Ne çok olmuş, uykuda bir sevgilinin alnına bir minik buse, sofranın kenarına bir küçük mum kondurmayışımız.

Abdülhak Hamid, kendisinden 40 küsur yaş küçük Lüsiyen ine yazdığı mektuplara "Bahar-ı Ömrüm" diye başlıyordu:

"Bahar-ı ömrüm; aşk bir maniadır ki ya aşmak veya tahrip etmek lazım; yahut da huzurunda kalmak ve yok olmak..."

Biz, tahrip ettik o "mania"yı; huzurunda kalmanın bedelini göze alamadığımızdan...

O yüzdendir "ömrümün baharı" diye başlayan mektuplar almamamız nicedir...

Sevdiğine "Yüreğim" diyen o tılsımlı zerafeti yitirdiğimizden beridir, burkulmaz oldu yüreğimiz bunca nefretin karşısında...

Gözyaşlarımız gücünü kaybetti.

Şimdi şairler ağlıyor bizim yerimize, bizim halimize...

Yeni yetmeler şarkı sözü ezberliyor artık taşlama yerine küfür, seranad yerine taciz...

Felaket haberlerine alışırken şehir, "dilsiz bir kuytuda ölüyor şiir"...

"Şiir toplumdan kopmuyor, asıl toplum şiirden kopuyor" demişti Tuğrul Tanyol, birkaç yıl önce, yaklaşan bir ihaneti haber verircesine. ..

Şiir, popüler kültür gibi lümpenleşmeyle uzlaşmamış, direnmiş ve belki de o yüzden okurunu yitirmişti.

Akın akın loto kuponu doldurmaya koşan bir kalabalığın ardından dizeler haykırmak, ancak bir şairin göze alabileceği bir soylu direniş, bir nafile çabaydı.

Duymadı toplum...

Ucuz pop şarkıları söyleyerek başıbozuk bir dere gibi akarken, önüne kattı sanattan yana ne varsa; bir tek şiir hariç...

Şiir, soylu bir çınar gibi direndi köklerini oyan bu sele... terkedilmiş bir sevdalı gibi yapayalnız ama mağrur durdu tarihin akışına inat...

Ve sonunda bir o kaldı soysuzlaşan ruhlarımızı avutacak...

Haydi bir şiir okuyun bugün...

Bunaldıysanız haberlerin aleladeliğinden, sıkıldıysanız şarkıcı dedikodularından, futbolcu fıkralarından, lotaryayla köşe dönme hesaplarından, bıktıysanız ekranların, sayfaların işportacı ağızlarından gelin, siz de şiire sığının...

...ve hatırlamaya çalışın bir zamanlar nasıl, "ırmak yüklü adamlardık, tuz katarlarının ardınca giden.. / Yağmur bir dua gibi geçerdi pencerelerden / yetim insan, toprağın vicdanıyla doyardı / gözyaşlarının gücü vardı eskiden."



CAN DÜNDAR


keremcem46

keremcem46 resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >uzak mutluluk>
  1.Ağu.2007 Çar 21:33:06
fiogf49gjkf0d
fiogf49gjkf0d
bir yağmur bulutu yaklaşıyor uzaklardan, bir hüzün buğusu kaplarken yüreğimi yine sen yoksun...

biz ki o yağmur bulutlarının kasvetini bile severdik seninle, beraberken herşeyde bir güzellik yakalardık...
yağan yağmurlarla düşlerimizde, hayatımızda sıralanan hayal kırıklıklarına rest çeken benliğimizle savaşırdık.

loş olurdu odamız yağmurlu günlerde, kasvet kaplardı tüm benliğimizi biz yine de birbirimizin düşlerinden, birbirimize uyanırdık...
efkarımızı içtiğimiz sigaraya katıp boğaza karşı bakan pencereden gri bulutlara emanet ederdik, başka sevdalılara yol göstersin diye. biz her seferinde yine yeniden sevdamıza sarılırdık...

ne düşsel, ne gerçek biz büyülü bir hayatın iki aşığıydık. sonra düşlerimizden uyandık, uyandırıldık. hayat gerçekliğini o kadar hissettirmeye başlamıştı ki artık. ama yinede farklıydık, mesafelere rağmen bağlıydık birbirimize...

ama artık tükenişimizin son deminde, sensizliğime, çaresizliğime yeniliyorum. seninle olmaya, omuzlarına yaslanıp gözlerimde mühür gibi izi kalan gözlerinde kaybolmaya şimdi daha çok ihtiyacım var. ama sen bakışların başka gözlere emanet yaşıyorsun, kanıtsanıyorsun o gözlerde...

bu gidişin anlam veremediğim bir boşluk dolduruyor içime, sana düşüyorum her seferinde, yeniden doğruluyorum sensizliğime...

her sensiz nefes alışımda ciğerlerime dolduruyorum artık içtiğim sigara dumanını, efkarımı içime saklıyorum.
sensiz içtiğim her sigara da tekrar tekrar doluyorsun içime, efkar dolan yüreğimin kıyısına birikiyorsun. kaçamıyorum asla sensizliğin ellerinden, yakalıyorsun her seferinde siyahlığım oluyorsun...

aslında varsın, ama benimle varlığım arasındaki bir yabancısın artık...
gözlerimdeki hüznün buğusundan yanaklarıma süzülüyorsun, sen oluyorsun bu sensiz günlerimde...

ve belki bu şehrin, bilmediğim bir semtinde bir yerlerde sende yağmurlardan medet umar bir halde yaşıyorsun...

beni sorarsan,
bekliyorum işte birgün buğulu gözlerin takılıpta bir yağmur bulutuna, bir küçük yağmur damlasıyla geri dönersin belki diye


--------------------
IPB Image


keremcem46

keremcem46 resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >Ben Sende Tutuklu Kaldim (·WeSta·senın için)>
  1.Ağu.2007 Çar 21:31:54
fiogf49gjkf0d
fiogf49gjkf0d
Ellerim tir tir titreyerek yazıyorum bu satırları.

Arkama dönüp baktığımda, eskittiğim o kadar çok heyecan var ki...
[Ama sen yoksun.]

Şimdilerdeyse yüreğimin tik takları bir soluk daha fazla alabilmek için.[Çünkü sen yoksun.]

Gerçekten yaşayan ben miydim mazimi, düşsel bir yolculuk muydu yoksa çıktığım seninle?

Neden bu kadar çabuk yaşlandım?

Hangi elimle uzansam yüreğimin yaşlarını silmek için? Elim yetişmiyor artık yüreğime. Senin dokunduğun yerler, kanıyor. Beni kan tutuyor. Bu yokluk, bu eskimişlik, bu kanamalar yoruyor.

Çıkıp gelsene!

Attığım her adımın, düşüşlerini kabullenerek yürüdüğüm yollar, kimi zaman tökezleyişlerim, kimi zaman soluksuz yetişmelerim sana. Hep sevdim ben, hep sevinerek.

Niye şimdi kullağımda aynı cümle yankılanıyor?

Geçsin zaman,

Geçsin sensizlik,

Bitsin sızım sızım sızlanmalarım...

Ellerimden tut... Son düştüğümden ellerimden tut.

Taşlar soğuk, üşüyorum. Taşlar duygusuz. Taşlar sensiz nöbetlerimin dayanağı.

Ellerimden tut... Son düştüğümden ellerimden tut.

Seni çok özlüyorum sensiz.

--------------------
IPB Image
<<1...100...200...300...400...500...600...700...800...900...984985986987988989990991992993994 99599699799899910001001100210031004...1100...1200...1300...1400...1453>>