ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum
Kurallarını mutlaka okuyunuz...
keremcem46> Forum Mesajları | | keremcem46'e ait Toplam 14529 Forum Mesajı var
|
|
keremcem46
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >uzak mutluluk> 1.Ağu.2007 Çar 21:10:36 | | fiogf49gjkf0d
TUTULDUM Sana |
Ben senin duygusal icerigine tutuldum, Gozlerınden fışkıran aleve Rüzgarla boguşan saçlarına tutuldum, Buğday başağı gibi dalgalanışına Ben senin masum bakışına tutuldum, İçindeki gizeme Ağlayışına tutuldum, kalbındeki ozlem ateşıne dudaklarındaki yağmura tutuldum, onun hasretiyle yanışıma Göz pınarındaki hasret damlasına tutldum çağlayanının umutsuz bekleyişine
Ben senin beni birgün anlayacagına, umutsuz bekleyişime,gozlerimdeki huzune, kalbimdeki yaraya tutuldum.
Ben senin günün son saati güneşe bakmana tutuldum. Güneşin icindeki hüzünülü bakışı, orda çarpan kalbi bulma ümidine tutuldum. Ben senin kalbindeki anahtarın, birgün açabilme ihtimaline tutuldum.
Gecenin mavi gizemindeki ay gibi parıldamana tutuldum. Kor ateş gibi sıcak, bulutlar kadar yumusak bedenine sarılabilme umuduna tutuldum. Dudaklarından her çıkan sözün, dağ gibi yüreğımı kurşun gibi delmene tutuldum.
Her deryaya bakışında güzelligini haykıran çılgın dalgalara tutuldum
| | |
keremcem46
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >uzak mutluluk> 1.Ağu.2007 Çar 21:09:28 | | fiogf49gjkf0d
Seni Düşünüyorum |
Seni düşünüyorum Dün yine hep seni düşündüm Dinlediğim sarkılarda sesin
Baktığım her yerde hayalin vardı Elimden hiç düşmeyen resmin Dört yanımı sarmış varlığınla sen.. Şimdi yapabildiğim tek şey seni düşünmek Haftanın hangi günü bugün bilmiyorum Saatlere de bakmıyorum artık
Bir günün daha geçtiğini Güneşin batısından anlıyorum Gündüzle gecenin bir olduğu Yokluğunda geçen bu karanlık zamanlar
Seni sensiz yaşamayı öğretiyor bana Nefes alışlarımda seni içime çekiyorum Seninle doluyorum Verdiğim nefesler de ise Kendimi kaybediyorum
Zamanla biraz daha sen oluyorum Ve sonunda içimde Seninle kendimi buluyorum Seni sadece düşünebilmek ne büyük çaresizlik Sesini duymamak dokunuyor bana Oysa kulaklarımda çınlayan Sesini duymak istiyorum Güldüğünü deyabilmek, doyasıya sarılabilmek Ama ben sadece düşünmekle yetiniyorum Fakat sonunda sana geleceğim...
| | |
keremcem46
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >uzak mutluluk> 1.Ağu.2007 Çar 21:08:27 | | fiogf49gjkf0d
İstanbul! Sevilesi En Güzel Kent! |
istanbul... sevilesi en güzel kent... Aklımın ucuna takılı kalmış uçurtmanın kuyruğuna binlerce çıfıt bağlanıp havalanmış hali....hani ipi kaçsa elimden...daha mı çok sevineceğim ne...Sonra istanbul olup dalıyor insanın kalbi uzaklara...diyor ki mesela " benim istanbuldan hiç gidesim gelmedi...varamadımda aslında...hem aramızdaki mesafe belliydi o bana 134 km ben ona an kala birbirmize yandık durduk...sorsalar bana " kaç kez kaldın...ne yaşadın...ne gördün ne duydun...bilmem derim herhalde... hani binlerce ipini koparan gelmiş deseler doğrudur derim...birde senmi geleceksin.... yok derim..istemem istanbula varmayı...üzülür bakışları galatanın...yeni bir aşıkta sen olma der... uzaktan sevdik biz birbirimizi der geçerim sözlerin arasından...uzaktan sevdim istanbul u....
hani insan sevgili edinse dioki benzerse istanbula benzesin.. kah gözlerinden oluk oluk mavi hüzünlü bir deniz aksın... kah onu görünce istanbulda çınlayan martıların çığlıkları kalbimin üstünde yankılansın...hydarpaşadan kalkan bir vapurla açılsın derin bir acının ortasına...ama sıksada kendini ağlayamasın...çapkın çapkın gülsün o an istanbul...bir kaç balıkçı teknesinin ağını alsın belki...sonra yeni cami avlusunda illede öğlen vakti durup dinlesin kalabalığı...istanbul haykırsın o an pür neşe...galatada meyhaneler ardında ezan sesleri biraz ilerde vapurlar az ilerde önünüzden beşiktaş istikametine bir metro geçsin...eminönü otobüslerine akın etsin istanbuldan nefret edip kaçamayan onca gariban...sonra ıssız bir orman tablosunda fatihin bakışları hayal meyal belirsin...
sinsin şehrin kalabalığı... kendi halinde akışsın istanbul sayılan sahte sokaklara...
aşk çalsın kapımı...ama istanbulda...eskisi n aşkım bu fotoğraftaki gibi ama gülümsemesi hep baki kalsın aklımda...yani gitsede kalsada ömrümde istanb ul gibi dimdik olsun...
insan cebinde sevdiğini taşır çok sevdiğini... hatta en sevdiğini... bende seviyorum... hem onu hem seni.... o senden uzak.. benden de...sende benden uzaksın...o senden de...o belki senin bakışlarından ürken bir anadolu çocuğu...ama dedim ya belki...ben onuda senin gibi pek iyi tanımıyorum ki... ama sevgi baki...
bense onun senin yüzünden oluşan ürkekliğine vurulan balatta kendi halinde gezinen bir deli....
....yani sevmek gibi... biraz eski.. biraz yeni... birazdan fazla senli-benli...." | | |
keremcem46
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >uzak mutluluk> 1.Ağu.2007 Çar 21:05:18 | | fiogf49gjkf0d
Seni seviyorum… |
Seni seviyorum…
masamda ki kum saati seni hatırlatıyor düşen her kum tanesi yokluğunda döktüğüm gözyaşımda olsa gökyüzünden kayan her yıldızı ellerimle tutuyorum yeter ki senin dileklerin kabul olsun ve mutlu ol diye sen mutluysan bende mutluyum üzüm gözlüm yıldızları sevdiğim gibi…
seni seviyorum… SeNi SeViYoRuM... SENİ SEVİYORUM
bir telaş sardı yüreğimi oyun oynamayı seven çocuklar misali kendi ellerimle sana kağıttan gemiler yapıyorum adını “aşk gemisi” koydum gözbebeklerinde yüzdürüyorum ela gözlerinde hayatı mavi görmeyi seviyorum maviyi sevdiğim gibi…
seni seviyorum… SeNi SeViYoRuM... SENİ SEVİYORUM
her yağmur yağdığında kendimi bu şehrin sokaklarına atıyorum şemsiyemi asla almam yanıma her gün ıslanan sokak çocuklarına havam olmasın diye onların şemsiyesi benim ellerimdir… yeter ki onların saç telleri ıslanmasın, çocuk gülüşleri solmasın… onların gözlerine bakınca gülüşün gelir aklıma yüreğinin altında aşk’tan sırılsıklam olmak en güzel duygu yağmurları sevdiğim gibi…
seni seviyorum… SeNi SeViYoRuM... SENİ SEVİYORUM
çocukluğumda; bir tepeye çıkıp uçurtma uçurtmayı çok severdim uçurtmamın ipini asla uzun bırakmazdım gökyüzünde tellere takılmasın diye uçsun ama yakınımda uçsun yeterdi bana sen benim çocukluğumda ki uçurtmam gibisin yüreğimin tepesine oturttum seni istediğin yerde ol ama yüreğimden uzaklaşma uçurtmaları sevdiğim gibi…
seni seviyorum… SeNi SeViYoRuM... SENİ SEVİYORUM
yedi tepeli İstanbul daha bir güzel seni gördüğüm zaman… bir tepesinde değil her tepesinde sen varsın o yüzden daha çok seviyorum İstanbul’u denizi daha mavi, yeşili daha yeşil seni özlediğim zaman… İstanbul’u sevdiğim gibi…
seni çok seviyorum dünyanın en güzel kızı seni çok seviyorum | | |
keremcem46
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >uzak mutluluk> 1.Ağu.2007 Çar 21:04:28 | | fiogf49gjkf0d
Yüreklere Dokunmak |
Sevgili Dost. Bir bebeği okşamakla bir kalbi okşamak arasında ki fark nedir?
İnsanın gözbebeklerine sinmiş olan bir senfoniyi "Seni gördüğüme sevindim" çağrısıyla bir dansa kaldırırcasına ve yıldızların arasına sürüklercesine ellerinden tutup, kışın solgun köşelerde seslendirilmemiş metinler aramaya benzer bir kalbi okşamak. Bir kimlik aramaktır. Kimliğini arayan birinin yoluna güleç halılar döşemektir.
Berrak bir söz, ılık bir rüzgâr gibi kımıldatıyor ruhumu: "Madde, güzelliğin libasıdır." Gözlerimi kamaştıran bu sözle kalakalıyorum kâinatın mânâsı ortasında. Ne felsefî inançlar yetişiyor imdadıma, ne de absürdün yetimâne sloganları. "Eve dönmek" istemektedir bütün hecelerimiz.
Sıkılganlık, çekingenlik, korku, düşünce ve duygu kanaması sırasında/sonrasında kalbimizi okşayacak bir el arar dururuz. Kırılganlığımız dökülüp saçılır delik deşik olmuş yaralarımıza. O anda hatırımıza gelir mi bize benzeyen, sararmış ve kurumuş yaprakların da pek çok olduğunu?
Tenhaların gizli gücü uzaklara daha yeni gitmiş olan yüreğimizin başını döndürecek kadar süratlidir. Ev , içimizden ayrılıp gitmeyen bir yerdir. Tenhaların derinliklerine ne kadar inersek, karanlıklı hüzne kendimizi kaptırmadığımız sürece, ev e doğru savrulur gider şarkılarımız. İnce bir sızıyla bize bakan kalpleri okşamanın sırrını bu anlarda anlarız.
Bir kalbi okşamak, bir medeniyet kurmaya benzer. Notasıyla, dizesiyle, mimarisiyle, resmiyle bir medeniyet. Şık, alımlı, şiir tadında bir yapılanmadır bu. Üşüyen kuşların ısınması, yorulan gözlerin dinlenmesi, ürperen badem ağaçlarının kendine gelmesidir. Vefakâr bir örtüye bürünmektir.
Kalpler okşandığı için insanlık değişmiştir. Kalplerin okşanması için yol gösterilmiş, bunun sonucunda yola gelinmiştir. Geceden yola çıkılmış, kumru, serçe, güvercin seslerinin güzelliği tadılmış, canlar canı bulunmuştur. Ruhtaki medeniyet, yeryüzü medeniyetlerinin doğumuna vesile olmuş, âlemin rengi değişmiştir.
Kalp okşamanın mücevheratlı oluşumunun ortaya çıkardığı zinciri izlediğimizde karşımızda eski peygamberlerin mirasını sahip çıkan İnsan belirir. Yeniden, yeni baştan bir onarımın, bir öze dönüşün çabasıdır bu. İrtica onun en büyük düşmanıdır. Hedefte daima ilerisi, sonsuz olan vardır. İnsanlığın ulaştırıldığı noktadan artık geri dönüş yoktur. Bunun için çile çekilmiş, alın teri dökülmüş, gözyaşı akıtılmıştır. Mutluluk, insanın aradığı bir kalp ortamıdır, bu yüzden insana bağışlanmıştır.
Bir kalbi okşama konusunda ustalaşanlar, erişilmez kayalıklara da ulaşır, atla çöller de aşar. Sararmış benizlere su yetiştirir, uzak seherlere mektup bırakır.
Sen kapları testileri hele bir kır; sular nasıl bir yol tutar gider. (Mesnevi)
Hangi kalp vardır ki okşamadan, açsın pencerelerini? Hangi duvar dibi, hangi turaç bakışı, hangi şahika sesi, hangi keklik pınarı habersiz, haber beklemeksizin yaşayabilir? Bir sahildir insan kalbi. Denize bakar.
Kendisini okşayacak suyu, kendisi bulur. Yosunun, mavinin, çakılın, yunusun farkına varır.
Uçurumlar yaşantımız içerisinde karşımıza birdenbire çıksa da, bizi birden bire yutacak güce sahip değildir. Keskin sabır, alnımıza bir karar gecesi çizer, içimizle ışıtır alnımızı.
Acı, bir başına dolaşamaz iklimimizde. Umutsuzlar için hiçbir mekân yoktur. Kendisini habere açık tutanlara uzanabilir eller. Kalbi doğruların kontrolüne, duygularını alamadıkça erdemi yakalayamazsın.
Kalbinin o sessiz çığlıklarına, siren seslerine, iç burkularına ve sevinçlerine kulak verirsen, doğruları yakalar, ve yaşarsın.
| | |
keremcem46
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >uzak mutluluk> 1.Ağu.2007 Çar 21:00:39 | | fiogf49gjkf0d
Gel olur mu ? |
Yaşamak varken yaşamamış olmak,sevmek varken sevgiyi çok uzak dağ sırtlarına gömmek...unutmak varken herşeyi hücrelerine varana dek hatırlamak...bağıra bağıra konuşmak varken sessizliğin içinde aramak nedenlerini....
Zaman ne zaman benim yönüme doğru çevirecek saatteki yelkovanları...yada ben ne zaman haykıracağım bütün gerçekleri tanıdığım bütün insanlara...sanırım çok zor olacak inandığım gerçekleri bir anda değiştirmek....
Aşk geliyor aklıma sonra sen geliyorsun nedensizce..kapılıp gitmek diyorum çok uzak diyarlara...bilmediğim köy kahvelerinde çaylarımızı yudumlamak sabahın en güzel hallerinde..sonra özgürce devam etmek ormanın derinliklerine...görmediğim güzelliklerde seninle birlikte senin güzelliğinle yaşamak.akşamın o dayanılmaz hafifliğinde uzanıp nehrin eşsiz melodilerini duymak sessizce...gece olunca seninle başlamak sabah yolculuğuna ve yolculuğun sonunu seninle tamamlamak....yani hep sen olmak....
Sen ne zaman ben olacaksın?ne zaman gelip alacaksın beni bu karanlık şehrin caddelerinden....o yolculuklara hangi saatlerde çıkacağız?ne zaman unutacağız geçen bütün zamanları....bu kadarmı imkansız herşey...yada bizlermi imkansısız....yada sen diye birşey yokmu?ben bir hikayemi yazdım yine sevdaya dair...
Eğer bir gün gelecek olursan hani beni özlersen akşamın en güzel saatlerinde, vazgeçme olurmu!...sakında bırakma dönüş yolculuğuna çıktığında....beraberliğin en güzel tanımı yapalım birlikte sevgiyi...
Peki biliyormusun neredeyim....yüreğinin götürdüğü yerde....
Gel olurmu?.... | | |
keremcem46
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >uzak mutluluk> 1.Ağu.2007 Çar 20:59:47 | | fiogf49gjkf0d
.....Anneciğim |
..................Anneciğim;
Adının önüne yakışacak kelime bulamadım. Bütün güzel kelimeleri kullansam da seni ifade etmeye yetmez, biliyorum. Sen benim annemsin. Dupduru imanınla, sıcacık duygularınla tohumlarımı filizlendiren toprağımsın.
Ömür ağacım senin toprağında meyveye durdu; dualı nefesin ve çileli gözyaşlarınla olgunlaştı. Dualarınla örülen merdivenlerle aşabildim hayatın yokuşlarını, korkunç uçurumlarını.
Senin gözyaşların gül tomurcuklarına benzer. Seherin en sakin köşesinde herkes uyurken dökülür duaya kalkmış yumuşak avuçlarına. Gözlerinden dökülen billur katreler, benim hayatımda çiçeklenir birer birer. Karanlıklarım dualarınla aydınlanır.
Ümidim odur ki; yollarımın çamuru, kirlerim, hatalarım, dualarınla arınır. Sen ki; gönül ayağım kaymaya meylettiğinde kilometrelerce öteden bunu hissedersin. Çünkü senin gönlün hakiki muhabbete açıktır. Şefkat pınarlarını yollarımdan çekersen ne olur hâlim?!..
Anneciğim;
Seni nasıl özlediğimi; karşılıksız, katıksız sevgine nasıl ihtiyacım olduğunu bir bilsen! Âh çocukluğum! Avuçlarımın arasından su gibi akıp giden çocukluğum... Binlerce yitiğimin arasında en paha biçilmez olan, yitip giden çocukluğum...
Ve sen anneciğim... Yemeyip yediren, giymeyip giydiren.. benim için saçını süpürge edenim, kokusu güzelim, çilelim...
Bazen çocukluğumu ve seni hatırlarım. Böyle zamanlarda içim bir tuhaf olur. Hem tazelenirim, hem insan olmanın ağırlığı altında ezilirim. Ne kadar güzeldi senli günlerim! Kaygısız, tasasız... Sen de, çocukluğum da ne kadar uzaktasınız!
Yıllar geçse, ben büyüsem de, her uyandığımda uyanık olurdun. Güneş sen uyandıktan sonra doğardı dâima. Dua ve niyazla ‘Hoş geldin!’ derdin yeni güne. Gündüzlere anahtar olan duanı bitirince, usulca parmaklarının ucuna basarak başucuma gelirdin. Beni uyandırmamak için kapıyı bile kapatmazdın. Menekşe kokulu nefesinde tuttuğun ilâhî güzellikleri yavaş yavaş üzerime üfürürdün. Nefesin dertlerime derman olurdu.
‘Bahtın gündüzler kadar ak, imanın pınarlar kadar duru olsun, ilim ve hilm başına tâc, edep ve haya ömrüne ilâç olsun!’ diye dua ederdin. Sonra, sıcacık bir bûse kondururdun yanağıma. Sanki her bûsende âb-ı hayat gizliydi ve onunla yeşilliği korunurdu yanağımdaki bahçenin.
Anneciğim;
Sen güldüğün zaman, yüzündeki bütün çizgiler tebessüm ederdi. Sen şefkat ve sevginle, hayatına hiçbir sahteliğin girmesine izin vermemiştin.
Mektep-medrese görmemiştin ama, her söylediğin, her endişen gerçekleşirdi. Yaradan hislerine nasıl bir güç vermişti ki, bunun karşısında şaşkına dönerdim. Senin küçük dünyanın merkezinde evin, seccaden ve tesbihin vardı. Ben bu dünyada ne ekmeğin tükendiğini gördüm, ne de sevginin.
Çetin geçen yıllar pembe yüzüne nurdan bir çerçeve çizmiştir. Bize yanık sesinle söylediğin ilâhiler, ahenkli Rumeli türküleri hâlâ gönül kubbemde yankılanır durur. İş yaparken söylediğin Rumeli türkülerinde, ‘Kırmızı gülün alı var’ derdin.
Çocuk aklımla sorardım: ‘Kırmızıyla al aynı değil mi?’ Sen de, ‘gül var gülden içerü’ derdin. Küçük aklımla bir şey anlamadan, ‘Hani şu söylediğin Süleyman ilâhisi gibi değil mi?’ derdim. Başını hafifçe eğer, tasdik ederdin.
Sabrı beline bir kuşak gibi dolamış benim cefakâr anam. Senin ninnilerin ve masallarınla büyüdük. Sevinç ve elemlerin iç içe geçtiği dağdağalı, fırtınalı bu dünya hayatına senin rehberliğinle hazırlandık; bunu şimdi daha iyi anlıyorum. İnan ki benim nur anam, ruhumu kavrayan sesine ne kadar hasretim! Şimdi burada olsan, buz tutmuş hayatımı sıcacık bakışlarınla ve dualarınla eritsen! Kalabalıklardan, kem bakışlardan o kadar incindim ki!
Ağla! Benim için ve bütün çocuklar için ağla! Çünkü, ağlarsan sen ağlarsın, gerisi yalan ağlar. Saçlarının beyaza döndüğü şu demde beni buralarda bırakıp dönüşü olmayan seferlere çıkma ne olur! Gül yüzündeki ışığın serinliğiyle, göğsündeki şefkat pınarlarıyla, uykulara küsmüş gözlerinle seherlere bizden selâm söyle!
‘Anne yüreği’ Yaradan’ın hediyesidir sana, anne!
| | |
keremcem46
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >uzak mutluluk> 1.Ağu.2007 Çar 20:51:38 | | fiogf49gjkf0d Sensizlik mi beni boylesine parcalara bolen.... Yoksa seni bulup da sendenken senden olamamak mi? Beni binlerce bene bolen cok sey var. Ve sen o cok seylerden birisin. Senin yanlizligin, senin acilarin, senin sevdalarin ve senin kendin... Beni parcalar bolensin. Beni parcalara ayiransin. Parcalarimi alip goturensin. Sen benim bir parcamsin!
Kahrolasi saatlerde bile zamanin durdugunu hissettim, sen olunca. Dakikalarca, saniyenin belki yetisemedigimiz anlarinda seni yasadim ben. Zamani durduran ben miydim, yoksa gelisinle beni okyanuslara surukleyen sen miydin? Zamanlar karanlikti, zamanlar dardi, zamanlar durmustu, zamanlar seninleydi. Seni ucsuz bucaksiz yasadiklarimdi.
Sonuna kadar gelmek istedim. Tutmadin elimden. Daha dogrusu zatin yoktu. Olman bile onemli degil. Ben zaten bir yerlerden sana gelmisim, seni bulmusum. Senin gonlune coktan girmisim bile. Biliyorum sen gozlerimde ariyorsun kendini ama ben kalbindeyim. Kalbe girenin de goze gelme, geriye donme istegi artik yok. Seni sana verdim. Seni sende yasiyorum artik. Benden kendini istesen de veremem.
Sandin ki cevaplar beklerim senden. Evet lerle, hayir lari bile dondurdun dilinde. Uzun uzadiya konusmalara saklayip tukettin onlari. Oysa o anda onlarin soylenmesi gerekiyordu. O anda hayir la evet arasinda bir secim yapman gerekiyordu. Sense sadece bakip gozlerime, hatta kacirircasina gozlerini suskunluga vurdun her seyi. Her sey zamaninda guzel ve zamaninda anlamli. O ani kacirdiktan sonra yasamanin bir anlami yok ki. Belki de butun tadlar ilk yudumda gizli. Ve bizse hep son demlerimizin, son yudumlarimizin guzel ve kalici olmasina calisiriz. Degil, evet degil. Senden cevaplar degildi aradigim. Senden beni anlamani, bana bir seyler vermeni bekleyen biri degildim. Degilim. Senden bir seyler isteyen bir insan da degilim. Olamam da. Belki, belki bir seylerin istenmesini bekleyen bir insan olabilirim. Ancak bu kadar.
Sende yasadigim yogunluklari sen hep baskalarinda aradin. Sende buldugumu sen benim disimdaki yuzlerde aradin. Insanin kilometrelerce uzaksin, sense yaban eller gibi duruyorsun. Tum bunlar gercegin otesinde degildi ama bunlari dus kilan senden baskasi da degildi.
Evet, sevgili... Sen artik benden oldun. Benden... Anliyor musun? Cikarip atmak istesem de yapamam bunu. Gucum yetmez buna. Askima hic yetmez. Sen benden olmasan, askla cizilmeseydin gonlume, sen icime Allah in eliyle yazilmasan sever miydim seni? Ister miydim, bekler miydim?
.... Insanlarin olmadigi yerde bekliyorum. Cunku insanlarin son buldugu yerde basliyorum ben.
Ve iste... Anla artik. Sen benim bir parcamsin! | |
keremcem46
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >uzak mutluluk> 1.Ağu.2007 Çar 20:49:16 | | fiogf49gjkf0d
< =card.php method=post>
|
| >
| | |
keremcem46
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >uzak mutluluk> 1.Ağu.2007 Çar 20:46:13 | | fiogf49gjkf0d | |
| |