ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul

sohbet banner
tavla okey sohbet forumu
15 Mayıs 2024, Çarşamba 11:59   
kız arkadaş sohbet linki

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

  releasing> Forum Mesajları
    releasing'e ait Toplam 67 Forum Mesajı var
<<12 34567>>


releasing

releasing resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Haber >Güncel haberler >Bilim ve Teknik´te Darwin Skandalı>
  12.Mar.2009 Per 20:27:46
fiogf49gjkf0d

Diğer yazımda on kere satır başı yapmışım.Ve açıklamaya çalışmışım bana göre niçin bilim-teknik dergisinde dini ve siyasal bir darwin in olamayacağının.Olayın içine din ya da herhangi birşeyler dahil olur ise bilim konuşamaz ve gerektiği gibi değerlendirilemez,ne yazık ki Darwin in teorisine Türkiye de siyasette karışmıştır,dinde karışmıştır,modern tıptan,genetikten bihaber olan insanlarda karışmıştır.Böyle koşullarda kesinlikle evrim konuşulamaz.Konuşulsa dahi bilimsel anlamda değerlendirmek oldukça güç olur.Kaldı ki Tubitakta son yıllarda neler yaşandığını hepimiz uzaktan izliyoruz.

150 yıldır teori olarak geçen bu düşünce kanun oldu da benim mi haberim yok?Daha teoriden bihaber olan birinin burada evrim teorisinden bahsetmesi kadar gülünç birşey olamaz.Ben neyi bilip neyi bilmediğimi çok iyi biliyorum.Bilmediğim şeyler için ise bunu bilmiyorum diyebilecek kadar cesarete sahibim.

Einstein falan filanda demedim sadece einstein teorileri dedim..Şunuda belirteyim fiziktende anlamıyorum..Ama fizikte istisnalar kaideyi bozmazın geçerli olduğunu çok iyi biliyorum.

Sızıntı dergisi aboneliği armağan eden din kardeşime çok teşekkür ediyorum.Yanında ng istiyorum.Gerekli olan iletişimi bir şekilde sağlarız daha sonra..

Lamarck dan önceside varmış :) Darwin in dedesi bitki ve hayvanların birkaç ilkel türden çıkıp geliştiğini savunuyormuş.Ama ne Darwin in dedesi ne Lamarck ne de Darwin evrimin nasıl gerçekleştiğini açıklayamamışlar.

Ben evrime inanmıyor değilim sadece evrimin nasıl birşey olduğunu bilmiyorum.İnsanların atası maymundura kadar indirgeyemeyiz bunu.Bu çok karmaşık bir süreç olmalı.Bu karmaşık süreci anlamam için elbette soru sormam ve şüpheci olmam gerekiyor..Söylenilenleri olduğu gibi kabul etmek bilimle bağdaşmaz. :)

Evrim teorisine göre bütün canlılar tek bir hücreden bölünerek bu kadar karmaşık bir hal almış.O zaman değil maymunlarla silliler ile bile akrabayız..

Neyse ya benim için ösym neyi kabul ederse o geçerli :D



releasing

releasing resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Haber >Güncel haberler >Bilim ve Teknik´te Darwin Skandalı>
  11.Mar.2009 Çar 22:56:32
fiogf49gjkf0d

Ohoo konu nerelere gitmişş..Darwin ve Fethullah Gülen hımm..Aynı cümle içinde olmaları bile beni heyecanlandırıyor :))

Darwin in teorisi bizim ülkemizde olduğu gibi,diğer müslüman-hristiyan ülkelerdede tartışılıyor..Tartışılmayada devam edecek.Çünkü bu bir ideoloji haline gelmiş ve içine siyaset karışmıştır.Einstein in teorileri bu kadar tartışılmadı :)) Hoş tartışılsa idi anlaşılabilinir miydi oda tartışılır..

Şimdi ben Darwin i ve teorisini tam anlamıyla bilmiyorum.Çok iyi bir gerçek var ki insanlar maymundan türemiştir,insanların atası maymundur dememiştir.Böyle dese idi bugün Darwin in maymun kadar aklı olup olmadığını tartışıyor olabilirdik :)

Şöyle mi demiş?İnsanlar ve maymunlar aynı ortak atadan bugüne kadar farklılaşarak gelmişler.Biri bana açıklasın...

Böyle dediğini varsayarak devam ediyorum.

Bilim adamları güneş sisteminin 4,5 milyar yaşında olduğunu söylüyor.Darwin in teorisi için bu kısa bir zaman değil mi?Milyar yıllar değil kattrilyon yıllar geçse yine de insan ve maymun arasındaki bu kadar farklılaşma için yeterli bir zaman dilimi değil.

Mutasyon bilimsel bir gerçektir.Ancak DNA üzerinde milyonlarca kod varken sadece mutasyon ve sadece 4,5 milyar yıl bütün bunlar için yeterli midir?Bana gerçekdışı geliyor..

İlk başta söylediğim gibi evrim artık ideoloji haline gelmiş ve içine siyaset karışmıştır.Oysa bilim bağımsızdır.Bilime,siyaset,din,dogma,kural karıştığı zaman bilim orada durur.Aynen bu dergide olduğu gibi.İnsanlar bunu bilimsel olarak değerlendiremiyor,konuşamıyor.Bu yüzden ben evrimi bilimsel bilgi olarak değil tamamiyle inanç sorunu olarak görüyorum.İnanç sorunu ile kastettiğim şey evrime inananlar onları bir yaratıcının yarattığına inanmıyor değil..Ancak ne yazık ki buna dönüştü demek istiyorum.

150 yıldır ispat edilememiş ve ispat edilemeyecek bir teorinin bilim-teknik dergisinde işi yoktur.(bana göre)

Ancak Darwin ve teorisiyle dalga geçmek yerine tartışmak ve bu konuda bilgi alışverişi yapmak çok ama çok önemlidir.



releasing

releasing resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Mühim Mevzular >Politika, Tarih >Pratikte ve teoride siyaset>
  6.Mar.2009 Cum 19:51:55
fiogf49gjkf0d
·ERROR95· :

   dolar olmuş 1 78 dow jones % 2 ekside acılmış nasdaq batmış cacharel zaten yok , general bitik ...siz hala yok ibrahim yok isa yok musa diyorsunuz.

  arkadaşımız olayı öyle bi anlatmış ki okuyanda karıncaya soru soran karganın o oldugunu sanacak...yapıştırılan sıfatların ideolojik karşılıgının bir siyasi parti oldugunu sanan zihniyet ile , aman dna bizi dinlio telefonda bunları konusma abi diyen zihniyet aynı entellektüel birikime sahiptir kanımca..

Bir üst cümleyi okusaydın ne demek istediğimi anlardın sanırım :)



releasing

releasing resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Mühim Mevzular >Politika, Tarih >Atatürk ün eleştirilebilmesi>
  6.Mar.2009 Cum 19:48:00
fiogf49gjkf0d
·RestlessOblivion· :

Çok rica ediyorum söylediklerimden farklı anlamlar çıkarmayın. Metni tekrar kopyalayıp düzgün anlaşılması için başındaki üç anahtar sözcüğün altını çizeceğim.

"Eşitlik-özgürlük kavramlarını barındırmayan bir sol, sol değildir. Sol her şeyden önce hümanisttir ve insanın özgürlüğü için çaba verir. Dolayısıyla sol din karşıtlığından ziyade dinlere özgürlüktür. Sol türban karşıtı değil türban dahil her türlü elbiseye özgürlüktür. Sol herkesin eğitim hakkı olduğuna inanır ve bunun için mücadele verir. Bütün dinlere, dillere, kültürlere özgürlük tanır. “Şimdiden özgürlük tanırsam gelecekte bizi ezerler” anlayışı mazur görülemez ve “gelecekte şöyle olacak” diye şimdiden insanların özgürlüklerini engellemek, bastırmaya çalışmak sol değil, olsa olsa sol faşizmdir." Mesut Onatlı

"Solun dünya üzerinde tek bir tanımı var." gibi bir cümle benden çıkmadı. Ben demişim ki "...Başkasının sol tanımlaması dediğin, tüm dünyada kabul görmüş evrensel sol değerleri içeriyor." Nedir bunlar? Eşitlik, özgürlük, hümanizm...(Sosyal adalet, çoğulculuk v.s diye arttırılabilir) Metin bunları içeriyor mu? İçeriyor.
"Tüm dünyada üzerinde uzlaşılmış bir sol tanımı var, onu da Mesut Onatlı yazmış. Helal abime" demiş miyim? Hayır.

Senin gibi sol görüşlü(!) olan bir insan bunlara takılıp kalmamalı :)) Daha fazla bilgin vardır bu konuda :) Bence bize onları anlat.



releasing

releasing resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Mühim Mevzular >Politika, Tarih >Atatürk ün eleştirilebilmesi>
  6.Mar.2009 Cum 16:54:14
fiogf49gjkf0d

Hangi süslü cümleler ile başlayıp üzerinizde etki bırakmayı başarabileceğimi bilemiyorum :))
Bu başlığın açılmasında ki amaç Atatürk ün bir üniversitede eleştirilebilmesinin sakıncaları üzerinde durmaktı..Belki ben anlatamadım ya da siz anlamadınız :))
Üniversite gibi bilimsel bir kuruluşta Atatürk ün eleştirilebilir olması bana göre son derece yanlış ve büyük gaflettir.
Kendi bilim adamlarımızla kendi üniversitelerimizde ve kendi öğrencilerimiz ile bunu yaptığımız vakit
herkesin Atatürk ü ve Atatürkçülüğü tekrar tanımlamasına ve her kesimin kendine göre Atatürk ü anlama veya
redetme hakkına sahip olmasına(heleki bugünün Türkiyesinde ben Atatürk ü sevmiyorum Hümeyniyi seviyorum diyenler var iken)
yol açmış oluruz ve birden çok Atatürk var olur.Oysa Atatürk ve Atatürkçülük tanımı tektir.
Bu tanımın dışına çıkılmasına üniversiteleri bırak ülkesini seven hiç kimse fırsat vermemelidir.
Ancak şuda var ki Atatürk ün çağdaş medeniyetler seviyesinin üzerine çıkmamızı istediğini biliyor ve önemsiyor isek
gerici yönde değil ilerici yönde insanlığı baz alarak O nun yaptıklarını gölgede bırakacak işler yapabilmeliyiz.Atatürk
kendi yaptıklarını aşacak nesiller isterdi,yaptıklarını beğenmeyen bunun yanında da hiç birşey yapmayan nesiller istemezdi.O nun yaptıklarından daha iyisini yapabilmek için Atatürk  eleştirilebilinir.

Artı o dönemin koşullarını bilmiyoruz o günler ile ilgili bin tane kitap dahi okusak yine anlayamayız çünkü yaşamadık.Tarih incelerken en önemli şart tarihi o günün koşulları ile değerlendirmektir.Bugünün şartları ile o günleri eleştirmek yanlıştır.

"Eşitlik-özgürlük kavramlarını barındırmayan bir sol, sol değildir. Sol her şeyden önce hümanisttir ve insanın özgürlüğü için çaba verir. Dolayısıyla sol din karşıtlığından ziyade dinlere özgürlüktür. Sol türban karşıtı değil türban dahil her türlü elbiseye özgürlüktür. Sol herkesin eğitim hakkı olduğuna inanır ve bunun için mücadele verir. Bütün dinlere, dillere, kültürlere özgürlük tanır. “Şimdiden özgürlük tanırsam gelecekte bizi ezerler” anlayışı mazur görülemez ve “gelecekte şöyle olacak” diye şimdiden insanların özgürlüklerini engellemek, bastırmaya çalışmak sol değil, olsa olsa sol faşizmdir." Mesut Onatlı

Dünya üzerinde birden çok sol tanımlaması varken solun en önemli isimleri bile hiçbir sol tanımlamasında anlaşamamalarına rağmen bu sol tanımlamasında anlaşmaya varmalarına çok şaşırdım :)))


 



releasing

releasing resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Mühim Mevzular >Politika, Tarih >Pratikte ve teoride siyaset>
  5.Mar.2009 Per 16:41:54
fiogf49gjkf0d

Sadece sanal forumlarda mı demokratik,laik,devrimci,dinci,sağcı veya solcu olursunuz?(yaftalamadım!)

Kendi ideolojilerinize yönelik gerçek hayatta neler yapıyorsunuz?

Tek başımıza ne yapabiliriz ki?İlla bir partiye gidip üye olmak mı lazım?

Kral Nemrud İbrahim peygamber’in ateşte yakılması emrini verdikten sonra meydan yere odunlardan büyük bir yığın yapılmış. Odunları tutuşturmuşlar sonra. Alevler o kadar yükselmiş ki bulutların tutuşacağını sanmış çocuklar. Korkmuş kaçmış bütün hayvanlar.

İbrahim peygamber’i mancınıkla ateşin tam orta yerine atacaklarmış askerler. Atacaklarmış ki Nemrud’un ne güçlü bir kral olduğunu anlasın, görsün; bir daha ona karşı gelmesin İbrahim peygamber.Bu sırada bir karınca ağzında küçücük bir damla su ile koşa koşa gidiyormuş.

Hem de boyu göklere varan cehennemi ateşe doğru. Gökte uçan ve gagasında ateşe atmak üzere bir dal parçası taşıyan bir karga onun bu telaşını görüp sormuş hemen yanına yanaşıp: “Bu acelen niye? Nereye böyle?”Ağzında bir damla su taşıyan karınca o bir damlayı ellerinin arasına alıp, “Duymadın mı” demiş. “Nemrud, İbrahim peygamber’i ateşte yakacakmış. İşte ateşin olduğu yere su götürüyorum.”Bu sözleri duyan karga kendini tutamayarak uluorta kahkahalarla gülmeye başlamış.

“Sen şu ateşe dönüp yüzünü hiç bakmadın mı?” diye sormuş. “Ne kadar büyük. Senin bir damla suyun ona ne yapabilir ki?”



releasing

releasing resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Haber >Güncel haberler >Cumhuriyet in tepkisi>
  1.Mar.2009 Pzr 14:45:28
fiogf49gjkf0d

Cumhuriyet ten ilginç tepki

 

Cumhuriyet Gazatesi bugün AKP Hükümeti nin basına karşı uyguladığı sansüre dikkat çekmek için okuyucularının karşısına bembayaz çıktı.

Cumhuriyet ten sansür tepkisi

Cumhuriyet Gazetesi bugün sansüre ilginç bir tepki gösterdi. Bembeyaz bir kapakla çıkan gazete iktidarın medyayı boykot çağrıları geçmiş dönemlerin dikta özlemlerini hatırlatıyor üst başlığını kullandı. Gazete, kapakta ise sadece Biz susarsak kim konuşacak? başlıklı tek sütun bir yazıya yer verdi.

Gazetemizin bugünkü beyazlığı çoğu kişiyi şaşırtacaktır" diye başlayan yazıda Türkiye tarihinde basına saldırı kampanyaları anımsatılarak, Demokrat Parti döneminde artan sansür nedeniyle gazetelerin belli bölümlerinin ve sayfalarının kimi zaman okurun karşısına bembayaz çıktığı hatırlatıldı.

AKP nin bugünkü tutumunun da kabul edilebilir sınırları çoktan aştığına dikkat çekilen yazıda AKP nin Başbakan vasıtasıyla elindeki devlet olanaklarını kullanarak basına savaş açtığına işaret ediliyor.

Yazıda; "Bu gidiş gidiş değildir. Özgür medyaya karşı harp süreci öyle bir aşamaya ulaşmıştır ki Cumhuriyet bu vahim gerçeğin altını tarihsel bir uyarıyla çizmeyi yalnız gazetemiz adına değil, tüm Türkiye nin varoluşu açısından kaçınılmaz görüyor" deniliyor.

Yazıda ayrıca,şu ifadelere yer veriliyor:  "AKP elindeki devlet olanaklarını pervasızca kullanıyor, kendinden yana medya oluşturmak için gazete, televizyon satın alıyor, kendinden yana olmayan medyaya vergi cezaları uygulamaya yöneliyor, karşıt bellediği yazar ve gazetecilere asılsız suçlamalarla soruşturmalar açtırarak basındaki muhalefeti sindirmeye çalışıyor; bu yolda bir geniş saldırı cephesi oluşturmuş durumdadır. Tüm kamuoyunu uyarmak için herkese soruyoruz: Biz susarsak...Kim konuşacak?..." 

Bu milliyet.com.tr nin haberi..Gayet yorumsuz :)

                                                                                                                                                                           

Cumhuriyet ten son numara
Kritik seçimler arefesinde Tehlikenin farkında mısınız? yazılı karanlık sayfalarla "kışkırtıcı" mesajlar gönderen Cumhuriyet Gazetesi ilginç manşetiyle sahnede!

Cumhuriyet Gazetesi, bugün bambaşka bir gazeteyle okurlarıyla buluştu. Alışılandan "son derece farklı" bir şekilde hazırlanan gazete hem görenleri oldukça şaşırttı. Gazete, bugünkü birinci ve son sayfasını tümüyle beyaz basarak, "Tehlikenin farkında mısınız?" bezeri bir taktikle, açık darbe cağrısı yaptı. AK Parti hükümetinin basına yönelik baskı ve tehdit içeren uygulamalar yaptığını iddia eden Cumhuriyet, 1950 li yılları ve Demokrat Parti yi örnek göstererek iktidarı açıkça tehdit etti.

Cumhuriyet in bu kez kullandığı mesaj ise: Biz susarsak... Kim konuşacak? Son taktik ile ilgili editör yazısı ise asıl niyeti gözler önüne sermeye yetti. İşte Cumhurbaşkanlığı ve 22 temmuz seçimleri öncesinde "Tehlikenin farkında mısınız?" yazılı karanlık sayfalarla zinde güçlere mesajlar gönderen Cumhuriyet Gazetesi nin son numarası:

"Biz susarsak kim konuşacak?..."

"Gazetemizin bugünkü beyazlığı çoğu kişiyi şaşırtacaktır.

Biz yaşadığımız dönemde basında yazıdan daha etkili bir yöntemin artık kaçınılmaz olduğunu düşündük.

Geçmişte bu düşüncemizi destekleyecek deneyimleri demokrasi tarihimizde yaşamış bulunuyoruz.

Türkiye mizin tarihinde ve bugününde, demokratik süreçleri ve hesaplaşmaları Batı da daha değişik koşullarda yaşadığımız açık seçik bir bilimsel gerçektir.

Bu olayın aşamalarında ülkemizin bütün sivil, asker, resmi ve özel güçleri zaman zaman yerlerini almışlardır.

Bu arada çok partili rejime geçtikten sonra üst üste üç kez tek başına seçimi kazanan bir iktidarın 1950 li yılların sonuna doğru basına nasıl bir saldırı kampanyası başlattığı bir ibret dersi olarak unutulmamalıdır.

Demokrat Parti bu saldırı sürecinde muhalif gazetelerdeki beğenmediği haber ve yazıları sansüre tabi tutar, kimi sayfalar yer yer okurun karşısına bembeyaz çıkardı.

İktidarın medyaya karşı antidemokratik ve saldırgan tutumu, Türkiye yi bir askeri müdehaleye sürüklemiş, bu olay daha sonra yaşanan süreçleri de etkilemiştir.

Peki, bugünkü durum nedir?

Üst üste iki seçim kazanmış bulunan AKP nin tutumu içerde ve dışardaki laik demokratik, aklı başında ve sağduyusunu yitirmemiş kesimlerin kabul edebileceği sınırları çoktan aşmıştır.

Nitekim AKP nin iktidara geçmesindeki işlevi artık herkesçe bilinen müttefikimiz Amerika nın son olarak yayımladığı Dışişleri Bakanlığı İnsan Hakları Raporu nda bu gerçekler açıkça dile getirilmektedir.

AKP, başta Cumhuriyet olmak üzere medyanın iktidara karşı bağımsız gazeteciliğini koruyan ve haber özgürlüğünü savunan kesimine, Başbakan vasıtasıyla ve elindeki devlet olanaklarıyla açıkça savaş açmıştır.

Bu gidiş gidiş değildir.

Özgür medyaya karşı, harp süreci öyle bir aşamaya ulaşmıştır ki, Cumhuriyet , bu vahim gerçeğin altını tarihsel bir uyarıyla çizmeyi yalnız gazetemiz adına değil; tüm Türkiye nin varoluşu açısından kaçınılmaz görüyor.

AKP, elindeki devlet olanaklarını pervasızca kullanıyor; kendinden yana medya oluşturmak için gazete, televizyon satın alıyor, kendinden yana olmayan medyaya vergi cezaları uygulamaya yöneliyor, karşıt bellediği yazar ve gazetecilere asılsız suçlamalarla soruşturmalar açtırarak basındaki muhalefeti sindirmeye çalışıyor; bu yolda geniş bir saldırı cephesi oluşturmuş durumdadır.

Tüm kamuoyunu uyarmak için herkese soruyoruz:

Biz susarsak...
Kim konuşacak?..."

samanyoluhaber.com un haberi gayet yorumlu :))

Savcı başbakanımın izni ile ve affına sığınarak..Umarım bende ergenekon terör örgütü üyesi değilimdir  



releasing

releasing resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Haber >Güncel haberler >Üniversiteye girişte yeni sistem>
  21.Şub.2009 Cmt 22:24:26
fiogf49gjkf0d

Ya şimdi niye benim mesajım silindi?Gerekçe nedir?İnsan değil miyiz bela da okuruz dua da okuruz benim geleceğimle oynayan bir sisteme beddua yerine dua mı edeceğim ?

Simacc sen misin biliyordum ya ilk mesajımda gol yedim



releasing

releasing resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >Merak Edilenler >IQ Sorusu...>
  21.Şub.2009 Cmt 17:49:12
fiogf49gjkf0d
Senaryo mu yazmamız isteniyor yani?


releasing

releasing resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >Merak Edilenler >IQ Sorusu...>
  20.Şub.2009 Cum 23:44:09
fiogf49gjkf0d

Ne yazdığı sorulan kağıt hangisi?

Hikayenin olduğu kağıt mı yoksa kadının adama cevap yazdığı kağıt mı?

Bunu sorarken çok ciddiyim

<<12 34567>>