ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul

sohbet banner
tavla okey sohbet forumu
sohbet, okey, tavla, chat
15 Mayıs 2024, Çarşamba 16:20   
kız arkadaş sohbet linki

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

  HoKKaBaZ> Forum Mesajları
    HoKKaBaZ'e ait Toplam 4182 Forum Mesajı var
<<1...1718192021222324252627 28293031323334353637...100...200...300...400...419>>


HoKKaBaZ

HoKKaBaZ resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Öylesine muhabbet >Onlara Sahip Çıkalım...>
  6.Mar.2011 Pzr 17:02:24

Ne acı ki biz ülkemizdeki insanların haklarını savunamazken, onların hakettikleri değeri almalarını sağlayamazken hayvanlar için verilen uğraşlar da hüsranla sonuçlanmaktadır. Bu konu ancak zengin işadamlarının konuya ilgi göstermeleri ile sonuçlanabilir. Yoksa belediyelerden yardım beklemek ütopyadır. Ya da 3-5 hayırseverin bu konuyu çözmeye çalışmasıyla olacak iş olmadığını düşünüyorum. Özellikle İBB bu konuda çok yetersiz kalmaktadır. Belediye barınaklarına alınan hayvanlara yapılan işkenceleri eklemiyorum bile...

bkz: bir zamanlar Panter Emel vardı hatırlayanınız var mı?



HoKKaBaZ

HoKKaBaZ resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Öylesine muhabbet >Onlara Sahip Çıkalım...>
  6.Mar.2011 Pzr 15:31:02

·DYG· :
Ben böle 2 tanesini aldım ocağımızı söndürdü !!  :DDDD Ama muhtac 10 tanesını daha bulsam 10unuda alırım ... İnsanlardan daha cok sevıyorum ayrıca kendılerını :) ÇIKIMMMMM :$

Bu videoyu sana armağan ediyorum Duygu.

Bu arada ben de evde balık besliyorum.



HoKKaBaZ

HoKKaBaZ resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >İlginç Videolar, Fotoğraflar, Grafikler, Sunumlar >İnternet Bunları Öldürdü !>
  6.Mar.2011 Pzr 15:20:17

bkz: gökyüzü maviymiş hatırlayanınız var mı?



HoKKaBaZ

HoKKaBaZ resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Mühim Mevzular >Politika, Tarih >KRAL MİDAS`IN HİKAYESİ>
  6.Mar.2011 Pzr 14:48:13

Frigya uygarlığı denildi mi akla ilk gelen, Kral Midas olur. O zamandan günümüze Kral Midas ile ilgili iki efsane ulaşmıştır. Bunlardan ilki şöyledir:
“Midas Frigya Kralıydı. Pek öyle akıllı biri değildi; ama akılsızlığının cezasını sadece kendisi çekmiştir. Bir gün Midas’ın adamları sarayın yakınlarındaki gül bahçelerinde yaşlı Silenos’u buldular. Dionisos’u ararken yolunu kaybetmisti Silenos. Her zamanki gibi zil zurna sarhoştu yine. Ağaçların arasında sızıp kalmıştı. Midas’ın adamları, tepeden tırnağa güllerle süslediler onu, sonrada krala götürdüler. Midas, güler yüzle karşıladı Silenos’u, tam on gün on gece ağırladı. Yedikçe yedi Silenos, içtikçe içti. Sarhoş oldu, şarkılar söyledi, sızdı, ayıldı... Onuncu günün sonunda da Frigya kralı elinden tutup tıpış tıpış Dionisos’un yanına götürdü onu.
Dionisos, Silenos’a yeniden kavuştuğuna öyle sevindi öyle sevindi ki, “Midas, dile benden ne dilersen.” dedi. Kral, hiç düşünmeden, “Aman Dionisos”, diye cevap verdi, “Her dokunduğum altın olsun; başka birşey dilemem”. Tanrı bu dileğini yerine getirdi onun; ama akşam olunca yemekte başına neler geleceğini düşündükçe kıs kıs güldü. Zavallı Midascık... Karnı acıkıp da sofraya oturunca ne kötü bir dilekte bulunmuş olduğunu anladı. Ağzına her götürdügü şey altına dönüveriyordu. Ekmeği mi tuttu, al sana altın bir ekmek... Elmaya mı dokundu, işte sapsarı, kaskatı bir elma...
Hemen Dionisos’a koştu Midas. Yalvardı yakardı. “Ne olursun bu büyüyü boz” diye göz yaşı döktü. Dionisos, “Git de Paktolos ırmağında yıkan. O zaman büyü bozulur” diye cevap verdi. Frig kralı, Paktolos ırmağına koştu hemen, bir güzel yıkandı. Ondan sonra da sarayına dönüp tıkabasa yedi içti.
Şimdi onun yıkandığı ırmağa bakanlar, altın kum tanecikleri görürler sularda.”

Bir ikinci öyküsü daha vardır Midas’ın:

O da Apollonla ilgilidir. Yüce tanrı, Frigya kralının kulaklarını eşek kulaklarına çevirmişti. Bir suç işlediği için değil de aptallığı yüzünden bu cezayı görmüştür.

 Midas,
“Apollon ile Pan arasında yapılacak bir çalgı çalma yarışmasında Midas, yargıçlardan biri olarak seçilmişti. Kır tanrısı, kavalıyla hoş sesler çıkarıyordu; ama Apollon’un gümüşten lir’i her çalgıdan üstündü. Bir çalmaya başlamasın Apollon; Musalar bile durup kendini dinlerdi.
Yargıçlardan ikincisi dağ tanrısı Tmolos, yengi çelengini Apollon’a verdi. Ama yüce musikiden ne anlasın Midas, tuttu oynak havalar çalan Pan’ı kazandırdı. Apollon da kızıp onun kulaklarını eşek kulakları yapıverdi.
Midas bir süre, tanrının armağanlarını koca bir külah içinde sakladı. Sakladı ama onun saçlarını kesen berber sonunda kulaklarını gördü. Kulakları gördüğünü kimseye söylemeyeceğine yemin etti. Berber bu, konuşmadan durur mu, gitti bir çukur kazdı sazların arasında, usulca “Kral Midas’ın kulakları eşek kulakları.” diye fısıldadı.
Aradan zaman geçti. Çukurun çevresinde büyüyen sazlar yel estikçe, “Kral Midas’ın kulakları eşek kulakları!” diye bağırmaya başladılar. Böylece herkes gerçeği öğrendi.”
Bu olaydan sonra, Midas şunu öğrenmiştir herhalde: İki tanrı yarışırken beğendiğini tutma; güçlü olanı tut!

 

Alıntıdır.



HoKKaBaZ

HoKKaBaZ resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Spor >Genel Spor Muhabbeti >Takım elbiseye sığmayan...>
  6.Mar.2011 Pzr 14:36:50

Takım elbiseye sığmayan...

Takım elbiseyle karanlık basmak üzereyken saha kenarına gelir ve bağırırlardı: "Basit oyna, kademeye gir, uzun at." Her şehrin, her mahallesinde bir zamanlar yıldız futbolcuydular, sonra ağabeyliğe, babalığa terfi ettiler. Aralarında bazıları hızını alamaz, ceketi çıkarır, sabah boyattığı ayakkabısıyla kaledeki ufaklığa beş penaltı atardı.

Onlar futbolu iyi bilirdi ve mahalledeki çocukların doğal teknik direktörüydüler. Pro lisansa ihtiyaçları yoktu, sistemci değildiler, sabah kalkıp gitmeleri gereken bir işleri vardı... Hikayemizin asıl kahramanları ise stadyumlarda 10 binleri, ekran başında milyonları ayağa kaldırmış, futbol tarihine adlarını kazımış, kramponları astıkları gün sevenlerini ağlatmış sonra hızını alamayıp teknik direktörlüğe soyunan isimler... Futbol onların hayat boyu işi oldu. Başka iş denedilerse de başarısız oldular çokça... Lakin bu güzel ama huysuz oyun sahadaki her efsaneyi yedek kulübesinde efsane bırakmıyor ne yazık ki! O büyük futbolcular gün geliyor, tribündeki taraftara "Bu adam futboldan anlamıyor (!)" dedirtiyor.

Evet, Hagi`den ilham olan ancak onunla sınırlı olmayan bir hayal kırıklığı hikayesi bu. Büyük futbolcudan büyük teknik adam olmaz derneği üyesi onlar. Cruyff gibi (hem efsane futbolcu hem de efsane teknik adam) antitezler üretse de bu oyun, futbolun birçok efsanesi, iş hoca olmaya gelince üzdüler, üzüldüler... Hagi, Maradona, Gullit, Matthaus, Jean Pierre Papin, Stoichkov, Ronald Koeman, Passarella, Boniek ve hatta kimilerine göre Arthur Zico! Hepsinin hikayesi ayrı ama ortak yönlerini bulmaya çalışalım.

KULÜP YÖNETİMİYLE GEÇİNEMEZLER
1 Soyunma odasında verdikleri taktikle yetinmezler. Saha kenarında 90 dakika oturmaz ve sürekli oyuncularını uyarırlar. Taç atan futbolcuya bile hangi yöne atacağına söyler, serbest vuruşlarda takım savunmasını yerleştirirler. Basketboldan sonra futbolda da tartışılan `overcoaching` (kenardan aşırı taktik) sahadaki futbolcuların kimyasını değiştirir, kimlik kaybı yaratır. Saha kenarından fırça yiyeceğini bilen futbolcu korkudan üç metreye pas atamaz hale gelir!

2 Kramponlarını çıkarmış, jübilelerini yapmış ancak futbolu hiçbir zaman bırakmamışlardır. Teknik adamlık tercihi biraz da eşofman sevdasıdır. Takım elbiseyle maçlara çıkarlar ama antrenmanlardaki çift kale maçlarda yeleği giyer oyuna dahil olurlar. Zaten onlara kalsa 11`i yazarken tahtaya ilk kendi isimlerini yazarlar. Yönetilenden yönetene geçişteki sancı hiç çıkmaz karınlarından...

3 Uzun yıllar üst düzey futbol oynayıp, pek çok yönetici tanıdıklarından teknik adamlıklarında kulüp yönetimleriyle geçinemezler. İşlerine karışılmasını istemezler. Kulüp başkanı ile kavga eder, son yılların icadı futbol profesyonellerini takıma yaklaştırmazlar. Transfer mutlaka onların listesinden yapılmalıdır. Disiplin kurallarını da kendileri belirler, kapıdan girdiklerinde takıma ketçap, mayonez yemeyi yasaklarlar mesela! Bir de hepsi illa ki sponsor organizasyonlarından nefret eder...

4 Efsane oldukları dönemdeki futbol sistemlerine sadık kalan muhafazakar kafaya sahiptirler. Futboldaki gelişime gözlerine kapatırlar. Yeni antrenman teknikleri, kondisyon antrenmanları fazla bilimseldir! Futbolun en yetenekli adamları için başarının bir numaralı sırrı yine yetenektir. Yeni bir diziliş toplu intihardır. Guardiola (Barcelona), Villas Boas (Porto), Jürgen Klopp (B.Dortmund), Ertuğrul Sağlam (Bursaspor), gibi başarılı teknik adamların sırrı da belki de budur. Genç hocalar için futbolcularıyla kuşak farkı yok denecek kadar azdır ve yeniliklere açıktırlar. Efsaneler eleştirilmeyi sevmez. Bulutların üzerinde geçen futbol kariyerinin şişirdiği egoları o kadar büyüktür ki soyunma odasına sığmaz. Bu yüzden yorumcularla kavga eder, medyayla soğuk savaş yaşar ve yazan çizeni kendilerine düşman bellerler.

5 Büyük futbolcu olup `zor adam` olmayanı azdır. Efsane oldukları günlerde pamuklara sarılan, bir dedikleri iki edilmeyen, takımda en çok parayı kazanan ustalar teknik direktörlüklerinde kendilerine benzeyen yıldızlara kafayı takarlar. Maradona`nın Riquelme ile, Hagi`nin Misimoviç ile, Koeman`ın Valencia`da takımın yıllanmış isimleriyle geçinememesi gibi... Sahadayken özgür olan, pres yapmayan, "Her top bana," diyen efsaneler; teknik adam olduklarında takımın 10 numarasından çok koşmasını, pres yapmasını ister, futbolun bir takım oyunu olduğundan bahsederler.

HEPSİNİN HİKAYESİ AYNI
Maradona`nın 2010 Dünya Kupası öncesinde Arjantin Milli Takımı`nda 80 futbolcu denemesi ve finallerde yaşadığı hüsran; Hagi`nin Galatasaray`a ikinci gelişinde takımın yarısını üç ayda kafasından sildikten sonra yarıştığı iki kulvarda da havlu atması; Matthaus gibi bir ustanın dokuz yılda yedi takım değiştirmesi; Gullit gibi bir markanın bugün Avrupa arenasından çok uzakta Çeçen takımı Terek Grozny`i çalıştırması, Hristo Stoickov gibi 90`larda dünyayı sallayan bir büyük yeteneğin geçen sezonu Güney Afrika`da ufak bir kulüpte geçirmesi, Fransızların medarı iftiharı Jean Pierre Papin`in ülkesinde yaşadığı hayal kırıklıkları, Ronald Koeman`ın Valencia`dan sonra AZ Alkmaar`ı da imha etmesi; büyük ustalardan Boniek`in hiçbir zaman üst arenaya çıkamaması ve en büyük başarısını Fenerbahçe ile Şampiyonlar Ligi`nde çeyrek final oynayarak yaşayan tüm zamanların en iyi 10 numaralarından biri olan Arthur Zico`nun Rusya ve Yunanistan`da tutunamayıp, Avrupa`da kendine takım bulamaması.... Uzar gider liste ama durmak lazım... Duvarlarımıza posterlerine astığımız bu adamların takım elbise giydiklerinde bize yaşattıkları hüsran; sadece topun yuvarlaklığıyla açıklanabilir mi sizce?

Bülent Timurlenk



HoKKaBaZ

HoKKaBaZ resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >XXXX SUSTUKLARIM BÜYÜR İÇİMDE XXXX>
  27.Şub.2011 Pzr 17:24:08
2011 benim yılım olmalı.


HoKKaBaZ

HoKKaBaZ resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >TV, Medya, Podcast, TikTok-Youtube videolar >Aref Ghafouri`nin Sırrı Çözüldü!>
  25.Şub.2011 Cum 23:30:04

Tabii ki de olağanüstülük beklememeli, kendimizi kandırmamalıyız bu tür şeylerle. Fakat bir ilizyonistin sanatını da "Sırrı budur ahali..." diye açıklamak onun emeğine gölge düşürmek olur. İşe yarayacak şeyleri araştırmalı.



HoKKaBaZ

HoKKaBaZ resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >İlginç Videolar, Fotoğraflar, Grafikler, Sunumlar >Şişman Ve Mutlu Kadın Hilda>
  25.Şub.2011 Cum 22:01:54

Özlemişim yarım saatte açılan çalışmalarını ve seni, Manoş.  Bu arada çok cüretkkar pozlarmış bunlar.



HoKKaBaZ

HoKKaBaZ resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Komik Şeyler >`Lay lay lom´ fırtınası>
  31.Ara.2010 Cum 18:51:22

`Lay lay lom´ fırtınası

Kanal D’de yayınlanan Beyazıt Öztürk’ün sunduğu Beyaz Show’da “Damar Damar Üstüne” köşesinde her hafta birinci olan “Lay lay lom galiba sana göre sevmeler” şarkısı Kosova’ya kadar uzandı.

15:17 | 31 Aralık 2010

Programında Ayşe Egesoy’un alternatif müzik listelerini oluşturduğu “Damar Damar Üstüne” köşesinde birkaç haftadır 1’inci olan şarkı, Kosova’nın 70 yıllık “Doğru Yol Türk Kültür ve Sanat Derneği”nin koro repertuarına girdi.
Metin Işık’ın seslendirdiği “Lay lay lom galiba sana göre sevmeler” şarkısını Kosova’nın Türk asıllı güçlü seslerinden Reşit İsmet seslendirdi.

Büyük alkış alan şarkıya Kosovalılar tezahürat gösterdi. Kosova’nın Prizren bölgesinde Doğru Yol Derneği’nin düzenlediği ‘Yeşil Turnalar’ konserinde şarkıyı okuyan sanatçıya 30 kişilik bir orkestra eşlik etti. Konsere Kosovalı üst düzey davetlilerin yanı sıra Kosova’da KFOR barış gücünde görevli Türk subaylar da katıldı.

Şarkıyı dinlemek için buraya tıklayınız.

---------------------------------------------------------------------------------------

Yorum: Sizi bilmem ama bence çok komik bir şarkı.  İyi seyirler...



HoKKaBaZ

HoKKaBaZ resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Müzik, Vido Klip, Playlist, Konser >Şu Anda Hangi Parçayı Dinliyorsunuz ?>
  29.Ara.2010 Çar 12:47:46

"Herkesin bir Lavinya`sı vardır." (Benim nazlı yarim)

Lavinya - Feridun Düzağaç

<<1...1718192021222324252627 28293031323334353637...100...200...300...400...419>>