fiogf49gjkf0d * Hemen hemen tüm örümceklerin genel beslenme mantalitesi : Kurbanın içine zehri enjekte etmek, kurbanın iç organlarını bir çorba haline getirip, sonra da o çorbayı içmektir.
* Dünyadaki en profesyonel avcılar örümceklerdir.
* Tüküren örümcek, derisi üzerindeki desenlerle diğerlerinden ayrılabilir.Desenleri kaplanı andırır.Avlanırken bir bacağıyla, avı ile kendisi arasındaki mesafeyi ayarlar, uygun mesafe sağlanınca, kurbana fibrin, yarı aqua ağ tükürür ve yakalar.
* Örümcek ağı, aynı kalınlıktaki çelikten yaklaşık 15 kat daha dayanıklıdır. Dünyanın en mukavemetli (dayanıklı) malzemesidir. Kurşun geçirmez polis cekelerinin (kevlar) imalatı, örümcek ağından yapılır.
* Timsah yumurtası 34-35 derece santrigratta gelişirse yavru erkek olur. 37-38 derece santigratta gelişirse yavru dişi olur.34 derecenin altında ve 38 derecenin üstünde gelişen yumurtadan yavru çıkmaz.
* Olgun bir timsahın çenesi 9 ton baskı uygulayabilir.
* Dünyadaki denizlerin, okyanusların tümü aynı seviyededir.
* Gergedanların derileri, kurşun geçirmez kalınlıktadır.
* Yılanlar akciğer solunumu yaparlar. Avlarını parçalayamazlar ve tek lokma halinde yutarlar.Daha fazla besini birden yutabilmek için, evrim süreci, yılanın sol akciğer lobunu köreltme gibi bir adaptasyon geliştirmiştir.Yani yılanların, bir kerede daha fazla besin yutabilmek için sol akciğer lobları körelmiştir bu bir evrimdir.
* Orta büyüklükte bir geyiği yutan bir piton yılanı kayıtlara geçmiştir. ( Tek lokma halinde )
* Bilinenin aksine, tür anahtarında bulunan yılan familyasının büyük bir bölümü zehirsizdir, avlarını sarıp sarmalayıp sıkarak öldürürler.Ama tüm yılanlar tehlikelidir.Uzak durmamız gerekir !
* Küçük bir boa türü olan yeşil boa yılanının burnun ucunda iki tane ısı algılayıcı vardır.Özelleşmiş hücre toplulukları.
* Tüm armadillo türleri, genetik olarak, derilerinde, insan için tehlikeli bir virüs taşımaktadırlar.
* Comodo ejderhası ismi verilen iri cüsseli kertenkele, Kurbanını ısırır ve kurban birkaç saat içinde ölür.Ölüm sebebi zehir değil, kokus bakterileridir.Comodo ejderhası, ağzının içinde yaklaşık 20 değişik türde kapsüllü, hastalık yapıcı cocus bakterisi barındırır, avını bu şekilde öldürür.Kendisi bu bakterilerden etkilenmez çünkü evrim gereği, bu duruma adaptasyonunu sağlamıştır.Dünyadaki tüm canlılar içinde, en gelişmiş bağışıklık sistemine sahiptir.Hiçbir patolojik sebeple hasta olmazlar, en fazla nezle olurlar
* Bağışıklık konusunda en gelişmiş ikinci canlı da beyaz başlı akbabalardır.Leş yedikleri için hastalık kapma riskleri fazladır.Ve milyonlarca yıl süren evrim süreci bağışıklık sistemini geliştirmiştir.
* Dünyada hiç köpekbalığı fosili yoktur ! sebebi : Köpekbalıklarının iskeletlerinin kıkırdak olmasıdır.Kıkırdak da dokuyla beraber çürür.Köpekbalıkları hakkında tek bilgi dişleriyle sağlanır çünkü dişler bilinen kemiktir.Ölen bir köpekbalığından geriye sadece dişleri kalır.Çene açıklığını elips gibi düşünürsek, çene elipsinin dar çapı 6 metre olan bir köpekbalığı çenesi fosili bulunmuştur.Dinozorlar kadar eskidir ve fosil, ileri derecede gelişmiş bir avcı olduğunun kanıtıdır.Ama nesli tükenmiştir.
* Tür çeşitliliği en fazla olan canlılar böceklerdir.
* Mısır piramitleri, dünyanın 7 harikasından birisidir. Mısır - Giza ovasındaki en büyük 3 piramit : Keops, Kefren ve Mikernos, üçlü Orion yıldız sistemi ile aynı eğimde inşaa edilmişlerdir.
* Altında küçük bir delik olan plastik bir bardak düşünelim, bardağı su ile dolduralım.Eğer Güney yarım küredeysek su, bardağın altındaki delikten boşalırken, saat yönüne zıt bir girdap oluşturarak boşalır. Kuzey yarım kürede isek saat yönünde bir girdap oluşturarak boşalır.Eğer tam ekvator çizgisinin üzerindeysek, herhangibir girdap oluşturmadan, dümdüz boşalır.
* Dünyadaki hiçbir makine, motor % 100 verimle çalışamaz, mutlaka enerji kaybı olur ve bunun sebebi sürtünmedir.Kaybolan enerji ısıya dönüşür.
* Dünyanın aynı noktasında, peşpeşe meydana gelen yalnızca 3 füzyon tepkimesi, dünyayı yörüngesinden bile çıkarabilir. Güneşte hergün binlerce füzyon tepkimesi oluşmaktadır. Füzyon : Helium ve hydrogen elementlerinin radyoaktif olarak kaynaşıp başka bir çekirdeğe dönüşmesi olayıdır.
* Maymunların ( Ape ), ellerinin başparmaklarında eklem yoktur.Yani insanların yapabildikleri gibi, başparmaklarını kıramazlar.Her zaman düzdür.
* İnsan vücudunda, regerenasyonu ( Kendini yenileyebilme yeteneği )en gelişmiş organ karaciğerdir.
* Erkek aslanlar asla avlanmazlar.Avı her zaman dişi aslanlar yakalar.Ama erkek aslan avı yemeye her zaman ortaktır.
* Bir canlının zekası, beyninin büyüklüğü ve beynindeki kıvrım sayısıyla doğru orantılıdır.Yani bir canlının beyni ne kadar büyükse ve ne kadar kıvrımlıysa, canlı o kadar zekidir.Dünyada beyni insanınkinden daha büyük ve daha kıvrımlı olan canlı yoktur.
* Yarasalar, gece avlanmak için mağaralarından bir sürü halinde çıkarlar.Ve mağaradan çıktıktan sonra, her zaman mağara çıkışından sol tarafa dönerler.
* Eğer bir köpekbalığı, karın yüzgeçlerini aşağıya doğru yöneltmişse, bu köpekbalığı kızgın demektir. Bunun bir diğer anlamı da şudur : HEMEN UZAKLAŞ ...
* Kumülunimbus bulutları 36000 ton su barındırır. Gökyüzünde 36000 tonluk bir kütle. Ve dünyadan, 1 saniyede 6 milyar ton su buharlaşır.
* Rüya görmek, sadece birkaç saniye sürer.Uyku halindeyken, bilinçaltındaki bazı olaylar, birkaç saniye içinde beyinden akar. Rüya görürken, gözler sağa, sola, aşağı ve yukarı doğru hareket eder. Buna REM hareketi denir. (Rapid Eye Movement)
* Matematikte maddenin tanımı yoktur. Madde diye birşey aslında yoktur. Çünkü : Nokta nedir ? Nokta sayı bölü 0 dır. mesela 5/0 gibi. Bu bir tanımsızlıktır. Matematikte nokta tanımsızdır. Doğru nedir ? Noktalar kümesidir. Noktanın tanımı yoksa doğrunun da tanımı yoktur. Düzlem nedir ? Düzlem, doğrular kümesidir. Doğrunun tanımı yoksa düzlemin de tanımı yoktur. Alan nedir ? Alan, düzlemler kümesidir. Düzlemin tanımı yoksa alanın da tanımı yoktur. Madde, cisim nedir ? Cisim de alanlar kümesidir. Alanın tanımı yoksa, cismin de tanımı yoktur "Blaise Pascal ı saygıyla anıyoruz"
* Tüm canlıların protein sentezlerinin sona ermesi için gerekli kodonlar aynıdır. ( UAA, UAG, UGA ) Taşıyıcı RNA da bu kodonlara karşılık verecek antikodon yoktur. Daha doğusu vardır ama o kodonları deşifre edebilecek aminoasit yoktur. Bu da protein sentezinin bittiğini gösterir.
* Çekiç kafalı köpekbalıkları, insanın algılayamadığı manyetik dalgaları ve izleri görebilirler. Avlarını, genellikle beyinlerinden yaydıkları manyetik dalgalarla bulurlar. Gözlerinin arasındaki mesafe çok olduğundan ve başlarına aerodinamik olarak yerleştiğinden, görüş mesafeleri çok yüksektir.
* Kıkırdak iskelet sistemine sahip balıklar ( Örneğin köpekbalıkları) geri geri yüzme yeteneğine sahip değildirler. Ama aslında bu bir eksiklik değil, aksine iyi bir kazançtır. Çünkü kıkırdaklı bir balık geri geri yüzebilseydi, solungaçlarından akan suyun yönüde tersine dönecekti. Bu da solunum sisteminin çökmesi ve balığın yaşamını yitirmesi anlamına gelirdi.
* Bir köpekbalığının kuyruğundan tutup ( Eğer bunu yapabilirseniz ) hafifçe balığın sağ tarafına doğru kıvırırsanız, köpekbalığı geçici bir felce uğrar. Bir süre hareketsiz kalır ! (Ama sakın denemeyin. Sadece bilin yeter)
* Dünyadaki hiçbir varlıktan korkmayan tek canlı beyaz köpekbalığıdır. Beyaz köpekbalıklarının dışındaki tüm canlıların korktuğu birşey mutlaka vardır ama beyaz köpekbalıkları hiçbirşeyden, kesinlikle korkmazlar. Rastgelen herşeye saldırırlar ve büyük ihtimalle de her zaman galibiyetle ayrılırlar.
* Tüm köpekbalıkları, çok garip bir diş sistemine sahiptirler. Eğer bir köpekbalığının dişi kırılırsa, o dişin yerine, birkaç gün içerisinde yeni diş çıkar. Ve bu olay ömürleri boyunca devam eder ! Ayrıca beyaz köpekbalıkları, tıpkı yılanların deri değiştirmeleri gibi, dişlerini değiştirirler. Kesin bir bilgi yoktur ama gözlemler, beyazköpekbalıklarının senede 2 defa tüm dişlerini yenilediğini gösteriyor. Çok vahşi canlılar oldukları için dişlerini çok fazla kullanıyorlar. Bu da dişlerin çabuk deforme olmasına sebep oluyor.
* Beyaz köpekbalıkları birşeyi ısırdıkları zaman, hayvanın gözleri, yuvalarından geriye ( Başın içine ) doğu kayar. Dişin, ısırılan şeye yaptığı çene baskısı arttıkça, gözler daha çok içeri doğu kayar. Bu olay evrimin sonucu olan bir adaptasyondur. Çünkü beyaz köpekbalığı birşeyi ısırması demek, o şeyle savaşıyor olduğu anlamına gelir. Ve savaş sırasında gözlerini koruması gerekmektedir çünkü beyaz köpekbalıklarının, dişlerinden sonraki en değerli organı gözleridir.
* Okyanuslarda, köpekbalıklarından daha vahşi canlı yoktur.
* Albert EINSHTEIN, lisedeyken, derslerinin çok kötü olması sebebiyle okuldan atılmıştır! Ama kim bilebilirdi ki bu delikanlı büyüdüğü zaman dünyanın en büyük bilimadamı olacak diye ?
* Sir Isaac NEWTON, bilinen adıyla NEWTON, bir ağacın altında otururken, ağaçtan kafasına düşen elma sayesinde yerçekimi kuvvetini keşfetmiştir.
* ARCHIMEDES, suyun kaldırma kuvvetini hamamda bulmuştur. Kurnada yüzen hamam tası, Archimedes te, suyun bir kaldırma kuvveti olduğu fikrini uyandırmıştır. Ve bu fikirden hemen sonra BULDUM !!! diye bağırarak çırılçıplak bir şekilde dışarı koşmuştur.
* Dünya üzerinde sürtünmesiz bir ortam yoktur.
* Akrep, örümcek ailesinden bir canlıdır.
* Örümcekler içinde en basit şekilde beslenen tür tarantuladır. Avını bulur, onunla dövüşür, yener, zehri enjekte eder, iç organlarını çorbaya çevirir ve içer. Ama bu avlanma biçimi, diğer örümcek türlerinin avlanma taktikleriyle karşılaştırıldığında, kafasına vurup öldürmek kadar kabadır !
* Mısır - Giza ovasının genel ismi kısaca : Tanrılar yolu veya tanrılar ovası diye bilinir. Bu tabir, tüm giza ovasını kaplar. Tanrılar ovasında, firavun 2. Seti nin yaptırdığı ve kendi adını verdiği bir tapınak vardır. Tapınağın ismi değişmiştir. Yeni ismi Ab-u Simbel tapınağıdır. Ab-u Simbel isminde bir çoban tarafından keşfedilmiştir ve çoban, tapınağa kendi ismini vermiştir.
* 1991 yılında, Nil nehrine yapılan büyük bir baraj yüzünden, Ab-u Simbel tapınağı sular altında kalma tehlikesi geçirmiştir. Mısır ın saygın insanları, Avrupa nın en iyi mühendislerini bu iş için Mısır a davet etmişlerdir. Durumu kurtarmak isteyen mühendisler, tapınağı bulunduğu yerden 100 metre yukarı çıkarmaya karar vermişler. Bunun için tapınağın parçalara ayrılması gerekmiştir. Mühendisler kağıt üzerinde tapınağı, kendisini oluşturan kaya parçalarına ayrıdılar ama bir daha birleştiremediler ! Çok uzun süre uğraşmalarına rağmen, tapınağı ayırdılar ama tekrar birleştirmeyi başaramadılar. Bu mühendislerin mühendislik bilgileri bunu başarmaya yetmedi. Sonrasında, yine Avrupa nın çok ünlü bir bilgisayar yazılımı şirketi, aynı mühendislerle beraber sadece bu iş için 1 yıllık bir çalışma yaptılar. Çalışma süresince tapınağın sular altında kalmaması için tehlike arzeden barajın tüm kapakları açıldı. 1 yıl sonunda oluşturdukları bilgisayar programı sayesinde, Ab-u Simbel tapınağı 100 metre yukarı çıkarılabildi !
* Sirkesineği larvası, kendi büyüklüğünün 20 katı kadar yükseğe zıplayabilir.
* Akrepler, avlarını, avlarının çıkardıkları sarsıntıları saptayarak bulurlar. Antenini temizleyen bir çekirgenin, temizleme sırasında çıkardığı sarsıntıyı bile metrelerce uzaktan farkedip, gelip çekirgeyi yakalayabilirler.
* Termitler kördür.
* İki gözünüde birbirinden bağımsız hareket ettirebilen nadir canlılardan birisi de bukalemundur! Mesela gözünün birisi yukarı bakarken, diğeri ondan bağımsız olarak diğer yönlere bakabilir ama bu gözlerden birisi bir av gördüğünde, diğer gözde aynı ava kilitlenir. bir objenin iki göz tarafından görülmesi, beyinde uzaklık ve derinlik hissi uyandırır. Eğer bir kelebekseniz ve bir bukalemun sizi iki gözüyle birden görmüşse, artık ölü bir kelebeksiniz !
* Doğada parlak renkli bir canlının ana rengi siyahsa bunun anlamı şudur: " Eğer beni yersen, yememiş olmayı tercih edersin ". Siyah renk, canlının zehir taşıdığının ve tadının acı olduğunun göstergesidir.
* Kırmızı amazon karıncaları, siyah karınca yuvalarına baskın yaparlar. Yuvayı, derinliklerine kadar işgal ederler ve tüm siyah karınca larvalarını çalıp, kendi yuvalarına taşırlar. larvaları büyütürler, çıkan siyah karıncaları köle olarak kullanırlar! Ve bu süre içinde başka hiçbirşey yapmazlar! Herşeyi kölelere yaptırırlar. Köle siyah karıncalar öldüklerinde, amazon karıncaları yeni bir baskın yaparlar. Bu olay böylece devam eder girder ...
* Doğa, çok çok ince esaslara dayanır. Bir canlı, diğer bir canlının besinidir. O canlı da başka bir canlının besinidir. Bir canlı başka bir canlıyı öldürebilir, başka bir canlı da o canlıyı öldürebilir. Karbon, su, azot döngüleri ve tüm bu kaoslar, doğada çok ama çok hassas bir denge oluşturmuştur. Bir türün yok olması, tüm ekolojik dengeyi altüst edebilir. Örneğin yılanlar olmasaydı, biz insanlar ekmek yiyemezdik çünkü yılan yoksa, fareler çok fazla olacaktı. Fareler fazla olduğunda tarlalarda buğday kalmayacaktı, buğday olmayınca ekmekte olmayacaktı. Bunun gibi milyonlarca örnek verilebilir.
* Uzun kulaklı yarasalarda, diğer yarasalara göre üstünlük sağlayabilecek bir sistem vardır. SONAR sistemi! Yarasalar kördür, göremezler ! Bu yarasa, gece avındayken, etrafa düşük dalgaboylu ses dalgaları ile bağırır ve sonra yankıları dinler. Bu şekilde, etrafı, güneş ışıldarken, bir kartalın dünyayı görebildiği kadar net görebilir! Mükemmel bir sistem!
* Ama doğada herşeyin bir çözümü vardır. Yukarıda bahsettiğim sistemi de safdışı edecek bir başka sistem vardır! Bu yarasa bir güvenin peşine düşmüşse, güve de çıkardığı düşük dalgaboylu ses dalgalarıyla yarasayı başka bir taraf yönlendirip, güvenin orada olduğunu zannettirip, aslında olmayan bir güvenin peşine düşürtüp kendi hayatını kurtarabilir!
* Kayan yıldız adını verdiğimiz gök olayı, aslında gece, dünyayamızın sınırlarına giren göktaşlarıdır. Küçük meteorlar ! Peki neden kayan bir yıldız gibi görünür ? Çünkü meteor atmosfere girdiğinde o kadar hızlıdır ki, atmosferimizdeki oksijenin, bu hızdaki meteora yaptığı hava sürtünmesi etkisi ile göktaşı alev alıp yanmaya başlar ve yanarak, hızla, kilometrelerce ilerler, kül olup biter. Biz de yeryüzünden bu olayı, bir yıldız kayıyormuş gibi görürüz. Gördüğümüz şey aslında ardında alev bırakarak ilerleyen küçük bir meteordur
* Gece gökyüzünden gördüğümüz yıldızların birçoğu ASLINDA YOKTUR ! Çünkü; Yıldızlar dünyamıza çok ama çook uzaktırlar. Milyonlarca, hatta milyarlarca ışık yılı uzaktadırlar. ( Işık yılı : Işığın bir yılda aldığı yoldur. En büyük uzaklık birimidir.) Gördüğümüz yıldızların çoğusu milyonlarca, belkide milyarlaca önce yok olmuşlardır, sönüp ölmüşlerdir ama dünya ile aralarındaki mesafe o kadar büyüktür ki, biz milyonlarca yıl önce yok olan bir yıldızın ışığını daha şimdi görebiliyoruzdur ! Yıldız var iken etrafına ışık salıyordur. O ışık taa dünyamıza gelinceye kadar çok uzun zaman geçtiği için yıldız belkide bu süre içinde yok bile olmuş olabilir !
* Türk bir denizci olan Piri Reis in çizdiği harita, m.s. 1500 lü yıllarda çizilmesine rağmen, halen daha dünyadaki en ayrıntılı dünya haritasıdır. Piri Reis in çizdiği kuzey kutbunun alt tabaka buzları, harita çizilmeden 2 milyon yıl önce erimişti. Piri Reis bunu bile çizebilmiştir.
* Yapılan ilk pil bulundu. Kahire yakınlarında arkeolojik bir kazı sırasında, kilden bir kap içinde bulunan, çevresinde metal bir tel sarılı bobin bulunmuştur. Bu aletin 2 volt elektrik üretebildiği düşünülmektedir ve günümüz pillerinin icadından 4000 yıl önce yapılmıştır. Şu an Kahire müzesinde sergilenmektedir.
* Bilinen en büyük kaya kitlesi, Avustralya da bulunan AYERS kayasıdır.
* yeni doğmuş bir bebeğin beyin kapasitesi, 7 farklı dili öğrenebilecek güçtedir.
* İnsan doğduğunda, beyninde yüklü 3 ana dürtü bulunur. 1) Beslenme, 2) korunma, 3) Üreme. Bir insanı, doğduğu günden itibaren bir odaya kilitlersek, yıllarca orada hiçbirşey öğrenmeden tutarsak ve birden bire doğaya salarsak, bu insan içgüdüsel olarak havvanları avlar ve onlarla beslenir, kendini vahşi hayvanlardan korur ve karşı cinsten bir insan gördüğünde üreme güdüsü canlanır.
* Paskalya adası nda ( Şili ) bulunan eski tabletlerin hangi dilde yazıldıkları halen daha bilinmemektedir.
* Dünyanın en hatasız takvimi " Maya Takvimi " dir. Mayalar bir yılın tam 365 gün olduğunu şu şekilde anlamışlardır : Gökyüzündeki yıldızlar hareket eder. Bir yıldız, tam 365 gün sonunda eski yerine geri döner. Mayalar herhangi bir yıldızı 1 yıl boyunca her gece gözetleyerek günümüzden kısa bir süre önce bilim çevrelerince de kanıtlanan bu tesbiti yapmış ve bir yılın 365 gün olduğunu, hatta 365 gün 6 saat olduğunu kusursuzca hesaplamışlardır.
* Güneş sistemimizin en garip şekilli iki cismi, Merih in ( Mars ın ) uyduları olan, Yunanca Dehşet ve Vahşet anlamlarına gelen Phobos ve Deimos dur.
"PHOBOS" "DEIMOS"
* Yaşam için atmosferin ve oksijenin bulunmasının şart olduğunu söyleyen fikir, çürütülmüş bir fikirdir. Çünkü bizim dünyamızda bile oksijenin zehir etkisi yaptığı ve bizim yaşam kaynağımız olan havayla karşılaştığında yaşamını yitiren, anaerobik bakteriler adı verilen canlılar vardır.
* Mısır firavunlarının 1. sülalesinden olan Prenses Nefertiti nin mumyası buluduğunda ve çürümemiş bedeni incelendiğinde, cesedin deri hücrelerinin halen daha canlı olduğu görülmüştür.
* Dünyanın tartışmasız, en güzel yapılarından birisi Taç Mahaldır. Taç mahal ın başka bir özelliği de dünyanın en simetrik yapısı olmasıdır. Tam ortadan kesildiğinde kusursuz bir simetri sergilemektedir. Ve bir başka özelliği daha : Taç Mahal ın her tarafı mermerdir.
* Keops piramidindeki kral odasına senede yalnızca iki kez güneş ışığı girmektedir. Kralın tahta çıktığı gün ve kralın öldüğü gün. Bunun ayarını yapabilmek, güneş ışığına bu şekilde hükmedebilmek ve bu yapıyı oluşturmak, çok ileri derecede bir matematik ve mühendislik becerisi gerektirmektedir. Bugün bile insanoğlu böyle bir yapı oluşturamıyor. Piramitler hakkında daha yüzlerce bu şekilde ayarlanmış olgu vardır.
Alıntıdır |