ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul

sohbet banner
tavla okey sohbet forumu
16 Mayıs 2024, Perşembe 21:17   
kız arkadaş sohbet linki

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

  Nefertiti585> Forum Mesajları
    Nefertiti585'e ait Toplam 5266 Forum Mesajı var
<<1...7273747576777879808182 83848586878889909192...100...200...300...400...500...527>>


Nefertiti585

Nefertiti585 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Sanat ve Felsefe >Leonardo Da Vinci..>
  13.Mar.2008 Per 03:02:00
fiogf49gjkf0d

 

Filozof, heykeltraş, ressam, mühendis, mucit, bilim adamı..Rönesans ın simgesi haline gelmiş Leonardo da Vinci...Sanatçılığını, yada ressamlığını "Mona Lisa" ve "Son Yemek" gibi tablolarıyla somutlaştırmıştır.

Leonardo nun bilimsel anlayışı bu günkü bilim anlayışı ile yaklaşık olarak bağdaşır durumdadır. İyi bir gözlemcidir, uygulayıcı, deneycidir. Doğayı tüm saplantılardan arınmış bir kafayla, bir çocuğun her şeyi kucaklayan açık yüreği ile karşılar gibi karşılamamızı salık veren Leonardo da Vinci, yaşam öyküsünü şöyle dile getirmiş: "Nasıl yaşamam gerektiğini anlamaya başladığımda, nasıl ölmekte olduğumu gördüm".


Ermin’li Kadın


İsa’nın Son Yemeği


Mona Lisa


Vaftizci Yahya


Kayalıkların Bakiresi


Da Vinci’nin Öz Portresi


Da Vinci nin tasarımı dev mancınık


Da Vinci nin tasarımı dev tatar yayı


Da Vinci nin kalp çizimi


Da Vinci nin paraşüt tasarımı


Francesco Melzi tarafından çizilmiş bir Da Vinci portresi


Da Vinci nin kafatası çizimi


Da Vinci nin Ay ile ilgili bir çizimi


Vindolanda yazılı tabletleri


Da Vinci nin vitruvian man çizimi


Da Vinci nin birkaç savaş makinesi tasarımı



Nefertiti585

Nefertiti585 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >İlginç Videolar, Fotoğraflar, Grafikler, Sunumlar >Yedi Ölümcül Günah>
  12.Mar.2008 Çar 23:38:13
fiogf49gjkf0d

 

KISKANÇLIK

TAMAHKARLIK

OBURLUK

İHTİRAS

TEMBELLİK

KİBİR

ÖFKE



Nefertiti585

Nefertiti585 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >İlginç Videolar, Fotoğraflar, Grafikler, Sunumlar >yağlı boya resimleri>
  12.Mar.2008 Çar 23:07:06
fiogf49gjkf0d



Nefertiti585

Nefertiti585 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> ChatCity ile ilgili her şey >ChatCity nedir ne değildir? >CHAT CITY YAKASI, BİZİM YAKA...>
  12.Mar.2008 Çar 15:42:45
fiogf49gjkf0d

 

Hurremmmm keyifle okudum ellerine sağlık



Nefertiti585

Nefertiti585 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Komik Videolar, Klipler, Resimler, Karikatürler >Düşündüren Karikatürler>
  12.Mar.2008 Çar 06:28:05
fiogf49gjkf0d

 











































 



Nefertiti585

Nefertiti585 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Komik Şeyler >Fanatikler Sınıfı>
  12.Mar.2008 Çar 06:14:22
fiogf49gjkf0d

 

1. ders

Evet çocuklar, artık toparlanmanızın zamanı geldi. Önümüzde ÖSS var ama daha ÖSS ne demek bilmeyenler var aranızda. Mesela söyle bakayım Samsunlu.

- Hocam, ÖSS demek Ölümüne Seviyorum Samsunspor’u demek.

- Oğlum saçmalama, peki OKS ne demek öyleyse…

- Onun Kadar Sevilmiyor demek hocam.

- Oğlum bu kadar abartmayın şu işleri. Mesela, Amerika deyince ne geliyor aklınıza?

- Hocam, Teksas grubu geliyor. Ayrıca Kızılderili Tatangalar geliyor.

- Evladım, sizin normal bir hayatınız yok mu? Mesela sen, annenle çarşıya gitmez misin hiç?

- Hocam ayıp oluyor ama!.. Biz Bursasporlu’yuz. Ne işimiz olur Çarşı’da? Hem federasyon da yasakladı zaten.

- Nasıl yani? Federasyon ne karışır oğlum? Seyahat özgürlüğü diye bir temel hak var.

- Öyle de hocam, biz Saracoğlu’nda boşuna bağırmıyoruz ‘Ulusoy istifa!’ diye.

- Evladım, Ulusoy firmasıyla ne ilgisi var çarşıya çıkamamanın? Ben hiçbir şey anlamıyorum konuştuklarınızdan.

- Beyler o kadar söyledim, tek tek konuşmayalım diye. Tezahürat yapmak lazım. Hadi bakalım hazırlanın üçlüye. En yeni besteyi söylüyoruz ha…

- Biiir... Kiii... Üççç!

- Taraftarız biiiz, çekeriz kopyaaa / Aman hocam bizi bırakmaaa!


2. ders

Çocuklar, günaydın! Bugünkü dersimizde kompozisyon yazacağız. Herkes konuyu kendi belirleyecek. Mesela, sen Eses, ne yazacaksın?

- Hocam, güya benim bir zaman makinem varmış ve ben ona binip Eskişehirspor’un 1. Lig’i kasıp kavurduğu yıllara gitmişim. Onu yazacağım.

- Oğlum, madem zaman makinen var, başka bir zaman gitsene!

- Hocam, biz Anadolu kulübüyüz. Benzinimiz oraya kadar gitmeye yeter. Daha ötesine Fenerli arkadaşım gitsin.

- Hocam, biz zaten ‘Since 1453’teyiz. Gittik, yine gideriz.

- Hocam, onlar bir yere gidemez. Alayına biz gideriz…

- Hocam, benim zaman makinem olsa Mayıs 2000’e gider, orada da ‘pause’a basardım.

- Çocuklar, sessiz biraz! O halde konuyu değiştiriyorum. Uluslararası hangi organizasyona katılmayı isterdiniz? Mesela, Oscar Töreni, 23 Nisan, Nobel, Eurovision, olimpiyatlar…

- Hocam, bizi Dünya Kupası’ndan başkası paklamaz!

- Oğlum, olimpiyat da spor organizasyonu değil mi?

- Hocam, o ne öyle ya? Doğru dürüst futbol yok içinde. Tabiri caizse asidi çok az olan meşrubat gibi bir şey olimpiyat. Bize heyecan lazım, tezahürat lazım… Değil mi beyler? Hadi bakalım başlıyoruz. Üç, iki ,bir… Laylaylaylaylaylaylaylaylaaayyyy…

3. ders

- Çocuklar günaydın… Bugün sizlerle Osmanlı-Türk-Yunan ilişkilerini konuşacağız. Mesela, sen Gözgöz, söyle bakalım Osmanlı döneminde Atina’nın yönetimi nasıldı?

- Valla yönetimini bilmem de plakası 14 ya da 41 olabilir hocam.

- Helal olsun la Gözgöz, 41 kere maşallah!

- Rica ederim Kafkaf, bugün ortak paydamız zafer…

- Hocam, ben size bir şey sorabilir miyim?

- Tabii Yiğido, sor bakalım!

- Hocam eskiden sarayda alaylar olurmuş. Acaba geçen haftaki Yunan alayı önceden de var mıydı? Ne dersiniz?

- Hocam, ben de bir bilmece soracağım sınıfa. Kırmızıyı görünce çıldıran iki şey söyleyin.

- Eeee… Birincisi boğa, ikincisi ne acaba?

- İkincisi de Karaissaki Stadı’nda bulunan seyirciler.

- Peki, çocuklar bu sefer ben size bir soru sorayım. Yunanistan niçin Avrupa şampiyonu oldu?

- Hocam, cevabı basit: Türkiye katılmadığı için. Bir de hocam, hep sinemaya gidin, kitap okuyun falan diyordunuz ya. Ben hafta sonu gittim bir filme. İsmi de 35 Bin Spartalı ile 11 Türk. Kitap da okudum. Homeros’un Atina Destanı…

- Hocam, valla memleketim Uşak’ın kurtuluş gününü bilmiyorum ama Yunanistan’ın bağımsızlık bayramı 25 Mart’mış. 24’ü de bizim dünya futboluna bir armağanımız…

- Peki çocuklar biz de bu 4-1 için Fatih Hoca’ya Türk eğitim camiası adına teşekkür edelim. Çünkü, bu 4-1 şifresi işinize çok yarayacak. Mesela, Yunanistan’ın nüfusu ne kadar deyince bileceksiniz artık.

- Evet hocam, yaklaşık olarak Türkiye’nin 4/1’i kadar.

- Peki, Yunanistan’ın yüzölçümü…

- O da Türkiye’nin 4/1’i kadar…

- O halde bu hafta üçlünüz benden çocuklar…

- Hocam dörtlü çekelim…

- Peki, başlıyoruz. Dört-üç-iki-bir….. Laylaylaylaylaylaylaylaylaayyyyy…

4. ders

- Çocuklar günaydın…

- Türk sporu için üç defa sağol, sağol, sağol!

- Neyse, dersimiz beden eğitimi olduğu için bu hareketinizi mazur görüyorum. Şimdi gruplara ayrılıyoruz. Basketbol oynayacak olanlar buraya, voleybol karşıya, hentbol da şu köşeye… E, hadi artık gitsenize! Niçin kimse gitmiyor?

- Hocam, futbol yok mu?

- Oğlum, bu beton zeminde futbol oynanır mı?

- Hocam, ben başkana söyleyeyim de hemen bir tesisleşme hamlesi başlatsın. - Hatta son haftaların modasına uygun olarak bir de stat projesi çıkarırız ortaya…

- Valla hocam onu boş verin siz. Bizim için hiç fark etmez, biz düz duvarda da oynarız, pirinç tarlasında da, misafir salonunda da!

- Tamam, o zaman futbol oynayın. İki gruba ayrılın bakalım.

- Hocam, İstanbul takımlarını tutanlar karşıda, Anadolu takımlarını tutanlar bu tarafta olduk. Yalnız bir sorun var; onlar diyor ki ‘Top bizim. Oyunun kurallarını biz koyarız.’

- O halde bırakın oynamayı. Toplanın bakalım buraya… Herkes numarasını söylesin bana. Mesela, senin Teksas, numaran kaç?

- 16 hocam.

- Dadaş senin?

- 25 hocam…

- Kafkaf senin numaran kaç?

- 35,5 hocam…

- Oğlum öyle numara mı olur?

- Bizde numara olmaz hocam, harbiden 35,5…

- Hey Allah’ım sen bana sabır ver… Bırakın oğlum bu futbol hastalığını… Kabahat size beden eğitimi dersi yaptıranda zaten. Haydi herkes içeri!

5. ders

Evet çocuklar, dönemin ilk yazılısını yaptık. Maalesef notlarınız San Marino’nun Dünya Kupası eleme maçları karnesi gibi. Fiyasko ile rezalet karışımı bir durum var. Bakın şimdi ibret-i sınıf olsun diye bazı soru ve cevapları okuyorum.

- Suriye’yi fetheden Müslüman komutanı yazınız: Tuncay Şanlı…

- 1. Dünya Savaşı yıllarındaki meşhur ittihatçılardan ikisini yazınız: Beşar Esad ve eşi.

- Atatürk’ün Samsun’a çıktığı tarihi yazınız: 19 Mayıs 1965.

- Türklerin ünlü savaş taktiğini yazınız: 4-4-2

- Osmanlı döneminden kalma bir atasözü yazınız: Halep oradaysa Fener burada.

- Bosna-Hersek devlet başkanının ismini yazınız: Hasan Salihamidziç.

- İspanya’nın başkentini yazınız: Barcelona.

- İtalya’nın başkentini yazınız: İnter.

- Avrupa tarihini etkileyen savaşlardan birinin adını yazınız: AS Roma-M.United taraftar meydan muharebesi.

- Mozart’ın ünlü bir eserinin adını yazınız: You Will Never Walk Alone…

- Türkiye’nin en fazla ticaret yaptığı ülkeyi ve aldığımız ürünü yazınız: Brezilya, topçu...

- Tarihteki meşhur Osmanlı sadrazamlarından birinin adını yazınız: Halil Hamit Altıntop Paşa.

- Atina’yı fetheden Osmanlı kumandanının adını yazınız: Adanalı Fatih Paşa.

- Rönesans dönemi Fransız sanatının ünlü isimlerinden ikisini yazınız: Platini ve Zidane.

- Valla hocam, hadi tarihten sıfır verdiniz; ama en azından beden eğitiminden 100 alır bu kâğıt!..

-O zaman bir sonraki derstede senin yazdıklarını okuyayım da gör bakalım…

5. ders

Evet, geçen ders bir arkadaşınızın yazılı kâğıdını ibret-i sınıf olsun diye ifşa etmiştim. Şimdi sırada buna itiraz eden bir başka arkadaşınızın cevapları var. Buyurun bakalım;

- Roma’yı kim yaktı?

Manchester United…

- Anonim bestelerden bir örnek veriniz.

Milyonlarca taraftarın yan yana…

- Osmanlı dönemi bestekârlarından birinin adını yazınız.

Hagi Arif Bey!

- Osmanlı dönemi mimarlarından birinin adını yazınız.

Mimar Yahya Baş…

- Osmanlı dönemi valilerinden birinin adını yazınız.

Vali Mahmut Yılbaş…

- Matematikte ‘0’ ne anlama gelir?

Valla matematikte bilmem de futbolda maçı kaybetmek anlamına gelir. 0-0 ise 1 puan anlamına da gelebilir tabii.

- Siyasi literatürde ihtilal ne demektir?

Trabzonspor’un İstanbul hakimiyetine son vermesi...

- İhtilal girişimi nedir?

Eskişehir, Samsun, Kocaeli, G.Antep, G.Birliği gibi takımların çok yaklaştıkları ama gerçekleştiremedikleri şampiyonluk girişimleridir.

- Cumhuriyet ne demektir?

Camianın taraftardan malzemeciye kadar tek vücut olması...

- Devletin birincil görevini yazınız.

Liglerin kesintiye uğramamasını sağlamak…

- Yerleşme biçimlerinden kısaca bahsediniz.

Tabii, bahsedelim. Avrupa’da Curva denilen, bizdeki karşılığı da açık kale arkası olabilecek olan bir tribün yerleşme biçimi vardır. Burada herkes maçı ayakta seyreder ve sıkı tezahürat yapar.

Maalesef çoğunuzun doğduğu gün ‘ınga’ yerine ‘gol’ diye ağladığınızı düşünmeye başladım çocuklar. Bakın ÖSS yaklaşıyor, toparlayın biraz kendinizi.

6. ders

Evet çocuklar, dönem ödevi notlarınızı açıklıyorum. Yalnız bir arkadaşınız var ki ödevinin bir kısmını okuyacağım. Konusu şu: ‘Meşhur kişilerle dolu bir ortamda olsanız, kiminle, ne konuşurdunuz?’ Bakın ne yazmış:

- Hocam ben onlara 1966 İngiltere-Almanya finalinde Hurst’ün attığı golde topun çizgiyi geçip geçmediğini sorardım. Aldığım cevaplar da şunlar olurdu:


Süleyman Demirel: Geçmişse geçmiştir, geçmemişse geçmemiştir.

Mesut Yılmaz : Iıııı….. Eeeee…..

Kemal Unakıtan: Wembley özelleştirildi mi?

Deniz Baykal: Hükümet gol diyorsa değildir.

Banu Alkan: Hurst çok yakışıklıymış valla…

Ali Şen: Ben sevgili dostum Beckenbaur’e demiştim gol değil diye…

Adnan Aybaba: Siyah-beyaz giyen Almanlardı değil mi? Değildir Ziya Abi…

Ziya Şengül: Adnan değildir diyorsa goldür…

Turgay Şeren: Yok ...... Ali Sami

Sanlı Sarıalioğlu: Hurst’ü sol kanatta oynatırsan gol de olur penaltı da…

Gökmen Özdenak: Hönk, mönk…

Kemalettin Şentürk: Komünizm olsaydı gol değildi. Bu golü egemen güçler verdirdi.

Azeri Televiziyası: Yan hakim Tevfik Behramov topun kapıdan geçtiğini işaret edir…

Ahmet Necdet Sezer: Kale kamusal alandır ve topun ne giydiğine bakmak gerekir.

Erman Toroğlu: Bu golse ben de en…

Şansal: Aman hocam, RTÜK şeytmesin bizi.

Hülya Avşar: Türkiye’nin en zeki kadını olarak gol olduğunu düşünüyorum.

Tanju Çolak: Gol benim işim. O şutu ben çekmediğime göre gol değildir abicim.

Orhan Gencebay: Hatasız kul olmaz, sevgiyle yaklaşmak lazım.

Ercan Saatçi: Dünyanın en iyi orta yapan adamı Mehmet Yozgatlı mı vermişti pası?

Zekeriya Beyaz: Kaleci gol yediği için orucu bozulmuştur.

Rıdvan Dilmen: Gol olur…

Teoman: Eee… Soru neydi bu arada?

Tarkan: Canlarım benim. Çok şeker bir gol!

Herhangi bir manken: Çok süper bişi…

Serhat Ulueren: Bu konuda çok özel itiraflarda bulunacak bir konuk var stüdyoda.

Ömer Üründül: Bloklar arası boşluk bırakırsan yersin tabii golü.

Hıncal Uluç: Ne goldür ne değildir.

Haluk Ulusoy: Ben bu çocuklara güveniyorum, aslanlar gibi goldür…

İlhan Cavcav: Golü bırakın da bu Hurst’ün yaşı kaç? Maliyeti ne olur?

George W. Bush: Bu tartışma ulusal güvenliğimizi tehdit ederse operasyon düzenleriz.


7. ders

Çocuklar, geçen ders size bir dönem ödevi okumuştum. Aynı soruya bakın bir başka arkadaşınız nasıl cevaplar vermiş. Konuyu hatırlatayım yine: Meşhur kişilerle dolu bir ortamda olsanız, kimle ne konuşurdunuz?

Hocam ben onlara F.Bahçe-Beşiktaş maçının hakemi Selçuk Dereli’nin yönetimini beğenip beğenmediklerini sorardım ve şu cevapları alırdım:

Süleyman Demirel: Çalmakla düdükler aşınmaz. İyi yönetti de diyebilirim kötü yönetti de...

Mesut Yılmaz: Iııı... Eeeee...

Kemal Unakıtan: MHK’yı özelleştirseydim olmazdı bunlar.

Deniz Baykal: Hükümet iyi yönetti diyorsa kötüdür, kötü diyorsa da iyidir.

Banu Alkan: Ay! Hakem pek tipim değil.

Ali Şen: Sevgili dostum Blatter’e söyleyeceğim, artık yabancı hakem göndersinler bize.

Adnan Aybaba: Çok kötü yönetmiştir. Beşiktaş’ımızın hakkını gasp etmiştir.

Ziya Şengül: Ben bunca yıldır futbolun içindeyim, bu kadar rezil bir yönetim görmedim.

Turgay Şeren: Yok ....... Ali Sami

Sanlı Sarıalioğlu: Bobo’yu sol kanatta oynatırsa eşşoğlusu, hakem etkisini tartışırız böyle.

Gökmen Özdenak: Yine hönk mönk…

Kemalettin Şentürk: Egemen güçler maçı etki altına almıştır.

Azerbaycan Televiziyası: Görüşün hakimi çok münakaşa edilir.

Ahmet Necdet Sezer: Hakem, o formayı giydiği müddetçe kamusal alandadır. Kararları tartışılamaz ve değiştirilemez. Gönençli bir futbolsal toplum için ivedilikle ve koşulsuz saygı göstermek gerekir.

Erman Toroğlu: Penaltı değilse ben de en adi .....

Şansal Büyüka: Aman hocam, RTÜK şeytmesin bizi. Zaten yöneticiler şeyttiler.

Hülya Avşar: Türkiye’nin en zeki kadını olarak Baki’nin pozisyonunu bilemiyorum da Mercimek ile futbolun ne ilgisi var çözemiyorum.

Tanju Çolak: Gol benim işim. Kezman akşamları uğrasın da biraz gol çalıştırayım ona.

Orhan Gencebay: Hatasız kul olmaz, sevgiyle yaklaşmak lazım.

Ercan Saatçi: Dünyanın en iyi orta yapan adamı Mehmet Yozgatlı’yı oynatmazsan olacağı budur işte.

Zekeriya Beyaz: Hakem hatalıdır. Kefaret olarak tavuk kesmesi lazım.

Rıdvan Dilmen: Gol olur… Pardon, o başka bir şeydi değil mi?

Teoman: Eee… Artık içmiyorum. Soru neydi bu arada?

Tarkan: Canlarım benim. Çok şeker bir maçtı; muck!

Bir manken: Çok süper bi soru… Kızıldereli mi demiştiniz?

Serhat Ulueren: Bu konuda çok özel itiraflarda bulunacak bir konuğumuz var stüdyoda.

Ömer Üründül: Dört hakemin de icabında tandeme göre yönetim sergilemeleri lazımdı.

Hıncal Uluç: Yorumlara bakayım da... Ona göre cins bir şey yazarım nasılsa…

Haluk Ulusoy: Ben bu hakemlere güveniyorum, aslanlar gibi yönetmiştir…

İlhan Cavcav: Acaba Afrika’dan ucuza hakem getirsem federasyona satabilir miyim?

Bush: Hakem kararları ulusal güvenliğimizi tehdit ederse bir operasyon düzenleyebiliriz.


8. ders

Bu ders bir proje çalışması yaptık ve yine her zaman olduğu gibi konuyu futbola bağlamışsınız. Çalışmanın amacı sizin öğretmen olup örnek test soruları hazırlamanızdı ama bakın bir arkadaşınız nasıl bir test hazırlamış.

“Bu hakem... terbiyesiz… Emeğimizi çaldığı yetmezmiş gibi paket yapıp eve götürmüş! Sallandıracaksın böylelerini Taksim Meydanı’nda, bak bir daha yapıyorlar mı? Tetikçi bu adam! Taraftarın onun hakkında yaptığı tezahürata kesinlikle katılıyorum. İnşallah çaldığı o düdüğü birgün yutar da nefessizlikten ölüp gider. Acırsam benden namerdi olmasın. Allah belasını versin, eyyamcı herif!”

Yukarıdaki metinden hangi sonucu çıkardınız?

a) Hakem normal bir maç yönetmiş

b) Biri mağlup olmuş

c) Mikrofonu gören konuşmuş

d) Hepsi

***

Yukarıdaki beyanatı veren kişinin giriş cümlesi aşağıdakilerden hangisidir?

a) Hakemler hakkında konuşmam ama…

b) Bugüne dek hakemler hakkında tek kelime bile etmedim fakat…

c) Hakemler de hata yapabilir ancak…

d) Hepsi

***

Yukarıdaki beyanatı kim vermiş olabilir?

a) Mağlup takımın yöneticisi

b) Mağlup takımın hocası

c) Mağlup takımın topçusu

d) Hepsi

***

Cevapların hepsi de ‘Hepsi’dir…


9.ders

Arkadaşlar, ÖSS’ye az kaldı. Biz de dershaneye takviye olsun diye biraz test çözeceğiz sizinle. Oğlum, getir bakayım şu test kitabını. Evet, ilk sorumuz coğrafyadan. Aşağıdakilerden hangisi Brezilya’da yetişmemiştir? Valla güzel bir soruya benziyor. Şıklara bakıyoruz.

a) Pele
b) Maradona
c) Ronaldinho
d) Ronaldo

Bütün sınıf hep bir ağızdan: B, Diego Armando Maradonaaa…

- Oğlum, bu nasıl coğrafya sorusu böyle? Normalde kakao, soya fasulyesi falan olmalıydı burada. Ama bildiniz valla. Neyse, ikinci soruya geçelim. Bu soru matematikten. % 51 teorisini geliştiren kişi kimdir? Allah Allah, neymiş bu ya? Şıklara göz atıyoruz.

a) Pisagor
b) Gaus
c) Newton
d) Mustafa Denizli

- Çocuklar, hepiniz ‘d’ diyorsunuz ama bu Mustafa Denizli kim ya? Yoksa ABD’deki ünlü bir Türk bilim adamı mı? Oğlum bu nasıl test kitabı böyle? Şimdi de tarih sorusu geliyor. Tarihi şahsiyet Jules Rimet hangi ülkedendir?

a) Fransa
b) İngiltere
c) Almanya
d) İtalya

- Hocam, cevap Fransa…

- Dur bakayım cevap anahtarına. Aaa! Doğru valla! Kim evladım bu Rimet? Birleşmiş Milletler’in ilk başkanı mı?

- Tanımazsınız hocam, dörde geçin!

- Peki, geçelim bakalım… 4. soru İngilizce’den. Hah şimdi naneyi yediniz işte! Hem de çuvalıyla… Siz kim İngilizce kim? Soru şu: Supporter ne demektir?

a) Harry Potter’ın emmoğlu
b) Gömlek
c) Kitaplık
d) Taraftar

- Bütün sınıf yine birlikte: ‘D’ taraftar…

- Ya bence bu cevaplar çok saçma; ama bakıyorum da hep doğru biliyorsunuz. Neyse, son bir soru daha okuyayım. Bu da Türkçe’den... Kısa, vurucu ve etkili cümlelerden kurulu söz dizisine ne ad verilir?

a) Tezahürat
b) Şiir
c) Roman
d) Hikaye

- Taraftarız biz, ‘A’ şıkkı deriz! / Zil çaldı bak, hemen gideriz! / Lay lay lay lay lay…



10.ders

evet çocuklar bu ders saatimizde de soru çözeceğiz. Oğlum, ver bakim test kitabını.

- Aşağıdakilerden hangisi daha aşağıdadır (enlem olarak)? Evladım bu ne biçim soru? Dur bakayım şıkları okuyalım.

a) Brezilya
b) Avustralya
c) Honduras
d) Nijerya

- C, Honduras hocam! FIFA sıralamasında en aşağıda çünkü!

- Yahu, bu nasıl ÖSS sorusu böyle? Bu kitapları kim basıyor? Şimdi, 2. soruya geçelim. Bu soru matematikten galiba. Satıştan elde edilen kazanca ne denir?

a) Bonservis
b) Önsözleşme
c) Menajer
d) Lisanslı ürün

- Ya ne alakasız şıklar böyle? Neymiş bunun cevabı? Aaa! Gerçekten de A imiş. Yine bildiniz, aferin! Şimdi de tarih sorusu geliyor. Aşağıdakilerden hangisi Osmanlı döneminden kalma değildir?

a) Karşıyaka
b) Altay
c) F.Bahçe
d) Samsunspor

- Hocam, bunun cevabı D şıkkı; Samsunspor. Çünkü, kuruluş tarihi 1965. Diğerlerinin 1923 öncesi... Vay be, bu da doğru… Öbür soruya geçelim bakalım… Aşağıdakilerden hangisi Fransa’nın bir şehri değildir? Hele şükür adam gibi bir soru çıktı ya! Artık bunu bilemezsiniz.

a) Marsilya
b) Strasbourg
c) Hannover
d) Nantes

- Hocam, Hannover 96, Bundesliga takımlarından biridir. Cevap da C şıkkıdır.

- Valla helal olsun oğlum! Ne diyeyim başka! Çok atlas karıştırdınız değil mi bu soruyu bilmek için. Yok hocam, Avrupa’dan Futbol izleyen herkes bilir bunu. Atlas neydi bu arada?

- Yok, evladım yok… Sizin ÖSS’yi kazanma ihtimaliniz bir Malta takımının Şampiyonlar Ligi’nde final oynama ihtimali kadar bile yok! Dershaneye gidiyoruz diye deplasmana gidiyorsunuzdur siz. Yok, ben vazgeçtim bu işten… Hafta sonu evlerinizi arayıp söyleyeceğim babalarınıza.

- Hocam, boşuna aramayın bence…

- Niye oğlum?

- Babamla birlikte maça gideceğiz de... Evde olmayız yani!



11.ders



Evet çocuklar, bu dersimizin konusu atasözleri. Biliyorsunuz atalarımızın asırlar öncesinden söyledikleri hikmetli sözlere atasözü diyoruz. Şimdi kim bana örnek verecek bakalım. Mesela, sen Kanarya, birkaç örnek ver bize.

- Tabii hocam! ‘Su küçüğün, söz büyüğün.’ Bir de atasözü değil ama: ‘Şu köşe yaz köşesi şu köşe kış köşesi sahada bir sürü su şişesi!’ Sonra, ‘Suya götürüp susuz getirmek’, ‘Sudan çıkmış balığa dönmek’…

- Oğlum, niye hep böyle sudan örnekler veriyorsun?

- Hocam, onu da sıra arkadaşım Aslan’a sorun artık…

- Yok hocam, sudan örnekler vermiyor, sulu örnekler veriyor.

- Peki, o zaman sen de susuz bir örnek ver bakalım Aslan.

- Altın çöpe düşmekle değerini kaybetmezmiş hocam.

- Pekala arkadaşlar, başka örnekler de var mı? Evet oğlum Antalyalı, sen söyle bakalım.

- Düşenin dostu olmaz!

- Hocam, onu ben söyleyecektim.

- Tamam Sakarya, söyledin sayıyorum. Yiğido senin var mı bir atasözün?

- Evet hocam... Dertsiz başım, kaygısız aşım… Bir de ‘Sakla puanı, gelir zamanı’ var.

- Erciyes, sen ne diyeceksin?

- ‘Kendi düşen ağlamaz’ diyeceğim hocam. Bir de ‘Nasibin varsa gelir Hint’ten Yemen’den, nasibin yoksa ne gelir elden?’

- Bursalı, sen de söyle bakalım bir tane.

- Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner! Ben de sıra arkadaşım Kartal’a ithaf ediyorum bu atasözünü.

- Hocam, ben de cevap olarak bir tane söylemek istiyorum o halde: ‘Tavşan dağa küsmüş, dağın haberi olmamış.’

- Çocuklar, gerçekten kutlarım sizi. Bu konuya önceden çalışmış mıydınız?

- Hocam, sene boyunca hep o konuya çalışıyoruz zaten biz.

- Nasıl yani?

- Nasılını boş verin hocam… Neticede bu sözler gerçek hayattan alınmıştır; tecrübeyle sabittir.



Nefertiti585

Nefertiti585 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Mühim Mevzular >Politika, Tarih >KONT DRACULA GERÇEKTEN VAR MIYDI? Türk düşmanı vampir adam...>
  12.Mar.2008 Çar 04:06:33
fiogf49gjkf0d

 

Vlad Tepes 1444 te, 13 yaşındayken kardeşi Radu ile beraber, devşirme olması amacı ile Edirne ye getirilmiştir. 1447 de babası 2. Vlad Dracul ve abisi Mircea nın Macarlar la savaş sırasında ölmesinin ardından; Macarlar tarafından Eflak ın başına getirilen 2. Vladislav ı devirmesi için 1448 de yanına bir de ordu verilerek salıverilir. Kardesi Radu Osmanlılarla kalmayı tercih eder. Vlad Tepes, kraliyet ailesinin düşman kolundan olan 2. Vladislav ı devirir devirmesine ama tahttaki ikinci ayında yine Macarlar tarafından Moldova ya sürülür, 2. Vladislav tekrar başa geçer. Üç sene sonra, 1451 de Moldova prensi Boğdan ın öldürülmesini fırsat bilerek Eflak a döner. Geçen süre zarfında 2. Vladislav Hunyadi Yanoş a ihanet ederek Osmanlı tarafına geçmiştir. Dracula ya da, Macarlar ın tarafına geçmek düşer.

1456 da Hunyadi Yanoş 2. Sırbistan seferine çıkarken kazıklı da 2. Eflak seferine çıkar, 2. Vladislav ı öldürür ve başa geçer bu tarihten sonra meşhur işkenceleri başlar.

Ülkesinde yoksul insan olmasın diye tahta geçer geçmez ilk yaptığı işlerden birinin dilencileri ve yoksulları toplayıp bir yemek vermek, ardından da hepsini diri diri yakmak olduğu söylenir. 1456 dan 1462 ye kadar süren altı senelik hükümdarlığı sırasında kadın, çocuk demeden; kimi kaynaklara göre 40 binden kimilerine göreyse 100 binden fazla insanı öldürtmüştür. 1462 de Osmanlı nın Eflak ı işgali üzerine kaçmak zorunda kalır, yardım beklediği Macar kralı kendisini zindana atar. Osmanlı, Eflak ın başına Vlad Tepes in kardeşi yakışıklı Radu yu getirir. 1473 e kadar tahtta kalır Radu. 1475 teki ölümüne kadar geçen iki senelik süredeyse, rakip aile Danestiler den yaşlı Başarab ile Radu arasında tam altı kere el değiştirir . Radu nun ölümünden sonra bir buçuk sene kadar aralıksız tahtta kalan Basarab ın sefası, Macar krallığının desteğini almayı basarıp 3. Eflak seferine çıkmış olan Vlad Tepes tarafından bozulur. Kazıklı, Moldova ve Transilvanya ordularının da desteğiyle 3. kez, ancak ilki gibi yine yalnızca iki aylığına tahta çıkar. Orduların Transilvanya ya hareketini fırsat bilen Osmanlı kazıklıyı devirir. Rivayete göre öldürülüp başı İstanbul a getirilmiş, vücudu Snagov da bir manastıra gömülmüştür. Ancak manastırda 1931 de yapılan kazılarda manastırdaki mezarın boş olduğu görülmüştür.

 



Nefertiti585

Nefertiti585 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Komik Videolar, Klipler, Resimler, Karikatürler >Her Eve Lazım Erkek Kişisi>
  11.Mar.2008 Sal 06:00:59
fiogf49gjkf0d

 

 



Nefertiti585

Nefertiti585 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >İlginç Videolar, Fotoğraflar, Grafikler, Sunumlar >Siyah Beyaz Hayatlar>
  11.Mar.2008 Sal 05:09:09
fiogf49gjkf0d





















 



Nefertiti585

Nefertiti585 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Önemli Bilgiler >Bilimin Açıklayamadığı Fenomenler>
  11.Mar.2008 Sal 05:03:27
fiogf49gjkf0d

 





































 

<<1...7273747576777879808182 83848586878889909192...100...200...300...400...500...527>>