ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul

sohbet banner
tavla okey sohbet forumu
sohbet, okey, tavla, chat
16 Mayıs 2024, Perşembe 11:20   
kız arkadaş sohbet linki

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

  Nefertiti585> Forum Mesajları
    Nefertiti585'e ait Toplam 5266 Forum Mesajı var
<<1...7374757677787980818283 84858687888990919293...100...200...300...400...500...527>>


Nefertiti585

Nefertiti585 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Eylül Akşamı>
  11.Mar.2008 Sal 04:54:32
fiogf49gjkf0d



 

Hiçbir neden yokken, ya da biz bilmezken
Tepemiz atmış ve konuşmuşuzdur
Onca neden varken ve tam sırası gelmişken
Hiçbirşey yapmamış ve susmuşuzdur

Aynı anda aynı sessiz geceye doğru
İçim sıkılıyor demişizdir
Aynı sabaha uyanırken kimbilir
Aynı düşü görmüşüzdür

Olamaz mı? Olabilir
Onca yıl, sen burada
Onca yıl, ben burada
Yollarımız hiç kesişmemiş
Şu eylül akşamı dışında...

 


 
 
Belki benim kağıt param
Bir şekilde, döne dolaşa
Senin cebine girmiştir
Belki aynı posta kutusuna
Değişik zamanlarda da olsa
Birkaç mektup atmışızdır

Ayın karpuz dilimi gibi batışını
İzlemişizdir deniz kıyısında
Aynı köşeye oturmuşuzdur köhnede
Belki de birkaç gün arayla
Olamaz mı? Olabilir

 


 
Onca yıl, sen burada
Onca yıl, ben burada
Yollarımız hiç kesişmemiş
Şu eylül akşamı dışında

Bostancı dolmuş kuyruğunda
Sen başta ben en sonda
Öylece beklemişizdir
Sabah yedi otuz vapuruna
Sen koşa koşa yetişirken
Ben yürüdüğümden kaçırmışımdır

 





Onca yıl, sen burada
Onca yıl, ben burada
Yollarımız hiç kesişmemiş
Şu eylül akşamı dışında...


 


Nefertiti585

Nefertiti585 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Mühim Mevzular >Politika, Tarih >Altın Elbiseli Adam>
  11.Mar.2008 Sal 03:32:32
fiogf49gjkf0d

 

1970 yılında, Kazakistan da Alma-Ata nın 50 km. kuzeyinde bulunan Esik kasabasında, garaj yapmak ve yol açmak için alçak bir tepenin düzeltilmesine karar verildi ve kazı başladı. O tarihe kadar o alçak tepenin bir höyük olduğunu kimse bilmiyordu. Çevrede eski kalıntılar da yoktu.

Kazı yapılırken kullanılan araç büyük bir kayaya çarptı, işçiler, kayayı parçalamak için üzerini örten toprakları kürekle açtılar ve bunun işlenmiş bir kaya olduğunu gördüler.

Durum, ilgili resmî makamlara bildirildi ve inceleme yapan arkeologlar tarihi bir eserle karşılaştıklarını gördüler. O tepe bir höyüktü, büyük bir mezarın üzerine yığılan kum tümsek idi.

Höyüğü açan arkeologlar muhteşem bir mezarla karşılaştılar. Bu, bir lâhid değil, Mısır piramidlerindeki firavun odasını andıran, her tarafı kapalı, süslü kayalarla yapılmış bir oda idi. Bu odayı itina ile açtılar ve asıl şaşkınlık o zaman oldu. Çünkü, bu ölü odasının içi pırıl pırıl altın eşya ile doluydu. Altın olmayan eşyalar da çoktu.

ALTIN ELBİSE
En göz alıcı ve harika nitelikteki eşya, altından yapılmış bir elbise idi. Çizmesinden başlığına, kemerinden kılıçlarına kadar her şeyi saf altın olan bir elbise.

Altın elbisenin başlığı ok ve tuğlarla süslü. Alın hizasında koç, geyik ve at kabartmaları var. Bu kabartmalara, kama kılıfında ve öteki eşyalarda da rastlanıyor. Belindeki kemerin solunda bir kılıç, sağında ise bir kama asılı. Ceketin altındaki düz pantolonun paçaları çizmenin içine giriyor. Ceket, yüzlerce üçgen altının birleştirilmesinden meydana gelmiş, çorabın çizme ile diz kemiği arasında kalan kısmında yine üçgen parçalar, çizmede ise dörtgen parçalar var.

Tarihçiler bu elbisenin bir tigine (prense) ait olduğunu söylüyor, fakat tiginin kimliğini henüz bilemiyorlar. Onun için yazılarda adı "Altın Elbiseli Adam" olarak geçiyor
Kazakistan da Alma-Ata nın yakınındaki Esik höyüğünden çıkarılan ve M.Ö. 5. yüzyılda yaşamış bir Türk tiginine ait altın elbise. Halen Alma-Ata müzesinde bulunan bu elbise ve diğer eşyalar, 25 asırlık geçmişten Türk tarihine ışık tutan belgelerdir. Saf altından yapılan böyle bir elbise dünyanın başka hiçbir yerinde yoktur.

SAKA TÜRKLERİNE AİT
Mezarda, 4.800 parça altından başka, tabakları, vazoları, kepçeleri, ayna ve tarak kılıflarını, gümüş kaşıkları inceleyen tarihçiler,bunların, M.Ö. 5. yüzyıla ait yüksek bir medeniyetin ürünleri veya belgeleri olduğunu oybirliği ile kabul ediyorlar. Yine bu tarihçilerin kanaatlerine göre, bu yüksek medeniyetin kurucuları, Çin baskısı ile Altaylardan kalkıp bugünkü Kazakistan bölgesine gelerek yerleşen ve Sakalar olarak anılan bir Türk kavmidir.

Sakalar, M.Ö. 8. ve 4. yüzyıllar arasında, önce Tiyanşan da, sonra da güneybatı Asya da yaşayan Turanî kavimler topluluğuna verilen bir addır. Daha sonra bunlara İran kökenli Soğdlar da karışmıştır.

Sakalar, Fergana, Kaşgar, Aral Gölü, Hazar Denizi arasındaki alanda ve bugünkü Rusya nın güneyinde kalan yerlerde hâkimiyet kurmuşlardı. Bunların inanışları, ölü gömme törenleri ve örfleri, Altaylılarınkinin aynı idi. Hunların ve Göktürklerin âdetlerine de uyuyordu.

Bir yandan İranlıların, öte yandan Çinlilerin sürekli baskılarına uğrayan Sakalar, M.Ö.4. yüzyılda devlet olarak ortadan kaldırıldılar. Bugün Yakut Türkleri kendilerine Saka demektedirler.

EN DEĞERLİ EŞYA
Altın Elbiseli Adam ın bir Türk tigini olduğu anlaşılmaktadır. Mısır piramitlerinden sonra mezarından en çok altın çıkan, baştan başa, her şeyi ile saf altından elbisesi olan veya zamanımıza kalan yalnız odur.

Fakat, Altın Elbiseli Adam ın mezarında bulunan en değerli şey ne bu altınlardır, ne de diğer eşyalar. Bu mezarda bulunan en değerli tarihi belge, yarısı kırık bir kabın üzerindeki 26 harflik iki satır yazıdır. Bu yazı, tarih ilmîne, özellikle Türk tarihi ve medeniyetine ışık tutan, yeni boyutlar kazandıran bir belgedir.

Bugüne kadar bilinen en eski Türk yazısı, Yenisey ve Orhun anıtlarındaki yazılardı ve bunlar zamanımızdan ondört asır geriye uzanıyordu. Oysa, Esik teki mezarda bulunan bu yazı 25 asırlık bir belge idi.

Sovyet tarihçilerinin okuduğu 26 harflik yazının anlamı şudur:

"TİGİN 23 ÜNDE ÖLDÜ. ESİK HALKININ BAŞI SAĞ OLSUN."

EN DEĞERLİ BELGE:
Esik höyüğünden altın bir elbise ve yüzlerce değerli eşya çıktı. Bu eşyalar arasında tarih bakımından en değerli olanı, yarısı kararmış bir gümüş tabaktır. Bu tabağın üzerinde bulunan iki satır yazı, en eski Türk yazısı sayılıyor.

Esik dolaylarında kazılar devam etmektedir. Daha büyük ve başka mezarlar da bulunmuştur. Fakat bunların soyulduğu, değerli eşyaların çalındığı, mezarların bomboş bırakıldığı görülmüştür. Bununla beraber taş lâhidler, yontmalar, çeşitli buluntular, aydınlatıcı belge niteliğindedir.Esik höyüğünde bulunan altın elbise ve diğer eşyalar halen Alma-Ata müzesindedir

 

Alıntı



Nefertiti585

Nefertiti585 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Sanat ve Felsefe >Kızılderililer..>
  11.Mar.2008 Sal 03:13:02
fiogf49gjkf0d

 

Büyük nehirdeki uzun yolculuğu gördüm ve ağladım

Yukarıdaki bu mısra, 1931-1932 yılında tehcir yolunda telef olan binlerce Çoktavın söylediği bir türkünün mısrasıdır. 1938-1939 kışında Yerli Bölgesi adındaki tehcir bölgesine, komşuları Çoktavlar gibi sürülen yaklaşık 14 000  Çeroki, içlerinden 4 000  soğuk ve açlıktan öldüğünde, o uğursuz 1 600 kilometrelik yolculuğa, Doğu dan Batı ya zorla sürülen 90 kızılderili halkın ortak acısının adını koyar; Gözyaşı Yolculuğu .

İnsanlarım beyazlardan ne kadar uzak durursa içim o kadar rahat olacak. Sizin, insanlarıma okuma ve yazma öğretmenizi istiyorum ama yaşam biçimleri beyazlar gibi olmamalı, beyaz adam kötü kalpli, kötü bir hayatı var. Bir beyaz adam gibi yaşamaktansa bir kızılderili olarak ölmeyi yeğlerim.

Lakota (Siu) şefi Oturan Boğa (Tatanka İyotanka)


Beyazların dili, yanlış görünen doğru bir şey ve doğru görünen yanlış bir şey yaptıklarında nasıl da yumuşuyor.

Seuk Şefi Kara Şahin (Makataimeshekiakiak)


Hiçbir kabilenin, değil yabancılara, birbirlerine bile yurtlarını satmaya hakkı yoktur. O halde havayı, denizleri, dünyayı da satın! Kutsal Ruh bu dünyayı, biz çocuklarına bağışlamadı mı?

Şavni Şefi Tecumseh


Özgür bir adam, bir yere kapatılıp, istediği yere gitme özgürlüğünden mahrum edilmekten memnun olacağını beklerseniz nehirlerin tersine akmasını da bekleyebilirsiniz.

Nimipu (Nez Perce) Şefi Şef Joseph (Hinmahtooyahlatkek, Amerikan basını ona Kızıl Napolyon demiştir)


Biz zengin olmak istemiyoruz, barış ve huzur istiyoruz. (1875 te Karadağlar için önerilen 6 milyon dolardan sonra söylemiştir)


Neden bize, bizi soymaktan ve elimizdekileri almaktan başka bir şey yapmayan hükümet temsilcileri gönderiyorsunuz?

Ogalala-Lakota Şefi Kızıl Bulut (MakhpiyaLuta)

 



Nefertiti585

Nefertiti585 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >İlginç Videolar, Fotoğraflar, Grafikler, Sunumlar >Rüyalarınız Süsleyen Arabalara Bir Daha Bakın Lütfen !>
  9.Mar.2008 Pzr 00:43:41
fiogf49gjkf0d
Umarım herkes bakar bu başlığa, teşekkürler kuzucum


Nefertiti585

Nefertiti585 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >CEMAL SAFİ den DİYELİM Mİ BİRAZ DA>
  9.Mar.2008 Pzr 00:34:16
fiogf49gjkf0d

TUFAN ÖNCESİ

Hayat kavgasında çizmeyi atıp,
Barış çarığını giydim yamatıp,
Sabır imbiğinde duygu damıtıp,
Gönül sancısını süzenlerdenim...

Çok resmini yaptım aşk afetinin,
Ehliyim ressamın marifetinin,
Ceylan bileğinin zarafetinin,
Daha incesini çizenlerdenim! ...

Değişmem manasız zevki elemle,
Hislerim şiire döndü çilemle,
Ak kağıt üstüne kara kalemle,
Sözün incisini dizenlerdenim...

Neden çekemezler, bilmem ki niye?
Bu hüner ruhuma Hak’tan hediye!
Mana kervanına katıldım diye,
Madde hancısını üzenlerdenim! ...

 Cemal SAFİ



Nefertiti585

Nefertiti585 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Komik Videolar, Klipler, Resimler, Karikatürler >Elektrik Süpürgesinin Pisliğinden Sanat :)>
  9.Mar.2008 Pzr 00:07:10
fiogf49gjkf0d
fiogf49gjkf0d

:)))))))))))

 



Nefertiti585

Nefertiti585 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Komik Videolar, Klipler, Resimler, Karikatürler >Elektrik Süpürgesinin Pisliğinden Sanat :)>
  8.Mar.2008 Cmt 22:19:35
fiogf49gjkf0d

 

Malum bir dünya böyle başlığımız var, herşeyden sanat eseri üretmek mümkün, bu da sanatta son nokta artık sanıyorum..

Hem ayrıca pislikler çöpe gitmesin değerlendirmek lazım.





 



Nefertiti585

Nefertiti585 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Güzel Sözler >Aşk, Dostluk, Güven>
  8.Mar.2008 Cmt 22:05:55
fiogf49gjkf0d
fiogf49gjkf0d

 

Bir zamanlar üç arkadaş varmış: Aşk, Dostluk ve Güven! Üçü birarada olduğu zaman harikaymış herşey. Gün gelmiş aşkın işi çıkmış. Eh meslek bu kolay mı? Ama dostlarından ayrılmadan önce söz vermiş onlara:
- Beni özlediğinizde gelin, uzaklarda olmayacağım. Nerede gözleri arzuyla dolu birbirlerine bakan bir çift görürseniz ben ordayım. Ve ayrılmış yanlarından...
"Peki" demiş Dostluk, Güvene; "Madem öyle ben de yoluma düşeyim. Görev çağırır. Ama merak etme, nerede birlikte ağlayan iki insan görürsen işte beni orada bulursun..."
Güven ağzını açmış veda etmek için ama Dostluk ayrılmış arkadaşının yanından onun son sözünü dinlemeden... Ve gitmiş uzaklara...Güven sessizce içinden geçirmiş elinde olmadan:
- Beni kaybederseniz, bir daha asla bulamazsınız.

 

Alıntı



Nefertiti585

Nefertiti585 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >İlginç Videolar, Fotoğraflar, Grafikler, Sunumlar >Gertrude Bell in Objektifinden 95 Yıl Önce Hasankeyf>
  8.Mar.2008 Cmt 21:46:14
fiogf49gjkf0d
fiogf49gjkf0d

Gertrude Bell, 1868-1926 yılları arasında yaşamış Amerikalı ünlü bir tarihçi, fotoğrafçı ve gezgin. Tarih öğrenimini, Oxford Üniversitesi nde yaptıktan sonra dünyada pekçok ülkeyi gezerek, günlükler tuttu, tarihi eserleri inceleyip fotoğraflarını çekti.

1900-1918 yılları arasını kapsıyan gezilerinde 7 bin adet fotoğraf çekmiş ve 1600 sayfalık günlükler tutmuştur. Newcastle Üniversitesi, 4 yıl süren ve 1985 yılında tamamlanan bir çalışma sonunda Bell in tüm fotoğraf ve günlüklerini internette bilim dünyasının hizmetine açılmıştır.

Antikkent Hasankeyf’in 1911’de çekilmiş ve daha önce yayınlanmayan fotoğrafları ortaya çıktı.

İngiliz Arkeolog Gertrude Bell’in (1868-1926) 1911 yılında İngiliz sömürüsü altında olan Ortadoğu ülkelerini ziyareti sırasında Irak’tan Mardin’e geçmiş, oradan da Hasankeyf’e uğramıştı. 1911 yılının Nisan ayında geldiği Hasankeyf’e hayran kalan İngiliz bayan Arkeolog Gertrude Bell, Hasankeyf’i ve Hasankeyf’lilerin yaşamlarını çektiği fotoğraflarla ölümsüzleştirmişti. Bell, aynı yıl İngiltere’ye dönmüş, fakat çektiği fotoğrafları saklamıştı.



FOTOĞRAFLAR 71 YIL SAKLANDI



1926 yılında yaşama veda eden Gertrude Bell’in sakladığı fotoğraflar 1982 yılına kadar bulunamamıştı. 71 yıl sonra bulunan fotoğraflar bir albümde toplanarak Londra’da bir müzede korundu. 24 yıl müzede koruma altına alınan Ortadoğu ülkeleri ve Hasankeyf’ten yaşam kesitlerinin bulunduğu binlerce fotoğraf geçtiğimiz hafta bir internet sitesinde yayınlandı. Yüze yakın Hasankeyf fotoğrafının yer aldığı sitede Hasankeyflilerin Osmanlı dönemindeki yaşam tarzından ilgi çekici kareler yer alıyor.



 Bell in 1911 yılının mayıs ayında çektiği Hasankeyf fotoğraflarından bazıları:


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 

 



Nefertiti585

Nefertiti585 resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Komik Videolar, Klipler, Resimler, Karikatürler >ŞOK ŞOK ŞOK FLAŞ FLAŞ FALAN infumum u hiç böyle görmediniz:):):)>
  7.Mar.2008 Cum 10:56:12
fiogf49gjkf0d

·RestlessOblivion· :
Eline sağlık Cemim çok hoş olmuş.

Ben görevimi yaptım, sıra sende. Parayı görelim.

 

Ufacık tefecik içi dolu turşucuk dipnot: Rest e katılıyorum pek teşekkür sana, hani para bana

<<1...7374757677787980818283 84858687888990919293...100...200...300...400...500...527>>