Sen de o kadınlardan birisin aslında..
Eros dediğin, rakı kadehini mi bekler vurmak için?
Mezeli çilingir sofralarında yan sandalyede mi oturur aşk?
İnsan ne zaman kendine uzaktır; sarhoşken mi, ayıkken mi?
Ben ne kadınlar gördüm o rakı sofralarında!
İkinci dubleden sonra Boğaz Köprüsü’nü de sattılar,
Evlenme de teklif ettiler..
Terk etme diye gözyaşı da döktüler..
Üstüne ev de yaptılar..
Sonunda sızıp bir yatakta uyuyakaldılar.
Sen de o kadınlardan birisin aslında. Aşktan korkanlardan!
Bir kere yıkıldığı için, bir daha ayağa kalkamayanlardan.
Oysa acıyla büyür yürek dediğin..
İki kurşun yememişse tam yüreğinin ortasına insan, düşkünü de, mutsuzu da anlayamaz.
Şimdi durduğum yere bakarsan, ben de beni yıkanların eseriyim.
Senden tek farkım var; yürekliyim!
Bin defa daha düşeceğim belki, bin defa daha heba olacağım aşk için ama yine sevmeyi deneyeceğim.
Korkarım, sen de o kadınlardan birisin.
Şimdi bütün sorun şu: Beni öldürmeyi becerebilecek misin?...
Biraz zaman ver bana dedin..
Al bütün zamanlar senin olsun..
Benim takvimle kavgam ömür boyunca sürecek zaten..
Yarısını da sana veririm çok mu..
Böyle bitmez ama git..
Gideceğini söyleyecek kadar yürekli olduğun için..
Bir kez daha sevilmeye değerdin aslında..
Sustu dilim,ses etmedim..
Sen bana,ben sana yazılmışsak eğer..
Biliyorum ki bu hikayeyi burda bitiremezsin..
|