ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Şirince de Seni Bekliyorum

Ben Şirince ye vardığım gün
Aydınlanacak bütün yollarım
Dağılacak üzerimdeki kara bulutlar
Yeşerecek gönlümde
Yüz yıllardır uyuyan çiçekler.
Güneşi kalbimde
Yıldızları kucağımda taşıyacağım.
Yeni bir başlangıca
Ve yaşamın manasına
Şirince de varacağım.
Yıldız tozlarının düştüğü yerde,
Şirince de yeniden doğacağım
Söz verdiğimi gibi
Şirince de Kırkınca Pansiyonda
Seni bekliyor olacağım. 

Mr Can Akın  

Bu şiirin hikayesi

Yüz yıl önce Şirince 4 ila 5000 nüfuslu önemli bir Rum yerleşimi idi. Şirince doğumlu Yunanlı yazar Dido Sotiriou nun Benden Selam Söyle Anado- lu ya adlı romanı, Şirince de mübadele öncesi dönemin yaşantısından ilginç bir kesit sunar.
Köyün Kırkınca olan eski adı Rum söyleyişiyle Kirkince şeklini aldı. Türkler tarafından Çirkince olarak telaffuz edilen isim, 1930 larda İzmir valisi Kazım Dirik Paşa emriyle Şirince ye çevrildi.
1923-24 nüfus mübadelesinde boşaltılan köye, Makedonya nın Kavala bölgesinden gelen muhacirler yerleştirildi. Cumhuriyet döneminde iç göç nedeniyle nüfus azaldı. 1950 lere dek 2000 - 3000 nüfuslu bir belediye olan Şirince de bugün yaklaşık 700 kişi yaşamaktadır. Gidenlerin çoğu Selçuk a yerleşirken köydeki evlerinin işe yarar kısımlarını söküp götürdükleri için Şirince nin mimari birikiminin bir kısmı kaybolmuştur. Köyün üst tarafındaki çıplak tepeler 1960 tarihli fotoğraflarda mamur, güzel mahalleler olarak görülmektedir.
Köyün başlıca gelir kaynakları şeftali, üzüm ve zeytindir. Ayrıca elma, ceviz, incir ve az miktarda tütün yetiştirilir.

Kıyamet ya da "Geçiş" olayında Anadolu nun önemi çok büyük. En önemlisi "Işık Bedenliler" adlı üstün ruhsal varlıklar, 5. boyuttan gelen uzay gemisi formunda bir araçla Şirince ye inecekler hatta Hz. İsa da bu araç veya gemide olacak. İnanışa göre, Hz. İsa nın gelmesi normal çünkü bu geliş Hz. Muhammed tarafından da bildirilmiş. Söz konusu araç, iki kez gelecekmiş, 2008 ve 2011 yıllarında. İlkinde bir saat kadar görülecek, ikincisinde ise tüm dünya izleyecek. Kimlerin araca binecekleri ise belirsiz, mesajlara bakılırsa pozitif enerjisi yüksek ve hazırlıklı olanlar Yeni Çağ ı göreceklerine inanılıyor..

gözyaşlarımçaresiz akıyorsa,dur diyemiyorsam

ağlıyorsam umarsızca ,basmışsam feryat figanı sevdiceğim yoksa yanıbaşımda neyleyim dünya seni.bana bir faydan yoksa,benim bir faydam yoksa hayata dair neyleyim yaşam seni.dur diyemiyorsam gözyaşlarıma ,söz geçiremiyorsam kendime ,neyleyim hayat seni.sonu görünmez bir yola düştüysek ,ha bugün ,ha yarın gün gün umutla bağlandıysak,her umuda bir gölge düştüyse neyleyim dünya seni.umuduma umut eklediğim günler yitmek üzereyse,neyleyim gelecek seni...

hülya...

Deli bir volkan sarsılır içimde
Kanımın nöbetlerinde direnir bedenim...
Yüzünün her kıvrımına usulca
Şiirsel soyunuşlarla dokunur gözlerim....
Bu nasıl bir aşk.. nasıl bir sevdadır ki?
Avuçlarıma saklanan sıcaklığınla
Demler büyütürüm seni
Yüreğimin kozasında...

Kapat gözlerini hisset
Sevdamın türküsünü teninde
Gök kuşağının renkleriyle çiz beni
Gönül dergâhının kucağına
Güneşle sevişirmiş gibi
Çöz kilitlerini dudağımın hadi..!
Delicesine tutkunum sana
Nasıl anlatsam bilmem ki?
Ben senin ayak kıvrımlarına bile
Vurgunum sevgili....!
 
Ayla Eker

Sessizlik…

Icime kapandim yeniden…
Icimde ki yalnizligi destim yeniden…
Huzura kavustugum yalnizligim, bir yerde beni eline geciriyor farkindayim.
Donarak olume gitmek gibi bir nevi…
Telassiz, tembellik icinde…
Tembelligin tatli rehavetinde sirilsIklam oluyorum…
islakligim ile kutsaniyorum…
Kutsanmis bedenim yalnizligini ozumsuyor duygularimin…
Duygular, siniyor kanatarak yarami…
Kabugundan ayrilan yaram kaniyor…
Yol bularak ilerleyen kanim, yuregimin ceperinde donuyor…
Yurege gitmek istiyor…
Yuregimin ihtiyacini biliyor, benden akan kan…
Biliyor ki kanla beslenen yurek varligini surdurecek…
Aklim kana hukmetmek istiyor…
Kanin akis yonunu degistirmek,
Yuregimi silmek istiyor…
Aklim yuregimle karsilasmak istemiyor…
Aklim yuregime yenik dusmek istemiyor…
Aklim bedenimde kalmak istiyor, yuregimi dislayarak…
Yalvariyorum yuregime “cikma ortaya”
Yalvariyorum aklima “ kurut yuregimi”
Aklima hukmederken,
Yuregim kurtuluyor aklimin girdabindan…
 
Yapma yuregim bunu bana…

Içimden Geldigi Gibi 


Sen, 
Ben istemeden, 
Hiçbir sey yapmiyorsun. 
Bir mektup yazip, 
Atmiyorsun. 
Ya da... 
Gece yarisi, 
Çalsa telefonlarim; 
Seni daha çok severim, 
Biliyormusun? 
Sen ben istemeden, 
Hiçbir sey yapmiyorsun. 
Benim yazdigim gibi yazmali; 
Benim aradigim gibi aramalisin beni. 
Bir yanin hep eksik olmali. 
O yanini benimle tamamlamalisin. 
Benim sevmekten anladigim bu. 
Sen ben istemeden hiçbir sey yapmiyorsun. 
Dün gece kaç kez çaldi telefonlarin; 
Ya yoktun, ya uyuyordun. 
Farketmez, anliyormusun. 
Sen, 
Ben istemeden, 
Hiçbir sey, 
Yapmiyorsun.


KAYAHAN ACAR