ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum
Kurallarını mutlaka okuyunuz...
keremcem46> Forum Mesajları | | keremcem46'e ait Toplam 14529 Forum Mesajı var
|
|
keremcem46
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >uzak mutluluk> 16.Kas.2007 Cum 09:23:57 | | fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d
ÇOK ALAMETLER BELİRDİ
VAKİT TAMAMDIR
HARAM, HELAL OLDU
HELAL HARAMDIR
KENDİMİZLEN YARIŞMAKTAYIZ
KARDELENİM….
YA ÖLÜ YILDIZLARA GÖTÜRECEĞİZ
HAYATI….
YA DA DÜNYAMIZA İNECEK ÖLÜM……
| |
keremcem46
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >uzak mutluluk> 16.Kas.2007 Cum 09:22:26 | | fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d
| |
keremcem46
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Sen Bu Şiiri Okurken.....> 16.Kas.2007 Cum 09:21:06 | | fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d
DESEM Kİ: SENİ SEVİYORUM!
Yıllar, yumruk olup durdu boğazımda... Tıkanıyor nefesim... Boğulacak gibi oluyorum... (Kim bilir...?) Belki de boş yere, Mâlumun meçhûlde kalması için, kendimi yoruyorum... Her şeyin bir ömrü vardır... Sırların da... Benimle ölsün isterdim ama... Ölümsüz olduğunu duyuyorum... Her gün ölüp ölüp dirilen bir hissin ölümsüzlüğü nasılsa? Duyumsuyor, Bilmiyorum! Şimdi, Sana dönüp yönümü haykırsam! Tüm endişeleri bir yana koyup, Çığlığa dönüşse de sesim, Desem ki... Seni seviyorum!
Gülümsersin belki... Belki de kaşlarını çatarsın... Ne yaparsan yap umursamasam! Korkmadan, çekinmeden, hoyratça tekrarlasam: Desem ki... Seni seviyorum!
Hem, hamken pişmişse gönül, Edepten nasibi olur mu? ? ? Say ki adım Ham Yanık! Say ki sevmeyi bilmiyorum! Say ki... Sayılamayacak kadar çoğum! Hatta, Seviyorum Seni ama, Sen dediğimin kim olduğunu bile bilmiyorum! Say ki, şerikleri çok bir Sendir bu! Say ki, şirk koşuyorum! Sana yanarken, başkasına ağlıyor... Sana bakarken, başkasını görüyor... Seni severken, başkasını özlüyorum... Say ki, şaşırmışım... Şaşıymışım... Ne çıkar be Sevgilim! ? Umursar mısın bunları? (Duyar mısın.....?) Muhabbetsiz! Sadâkatsiz! Şekli ama şüphesiz! Üstelik çılgınca! Üstelik pek mâsum! Hatta sahte! Hatta öylesine! Ve belki azıcık! Belki uçsuz bucaksız! Desem ki... Seni seviyorum!
Yılmışım susmalardan! Fakat feryatlar da yalan geliyor! En içli tövbeleri ederken kâfir kesiliyorum! En acı yakarışlar sırasında buz! Yine de... Her nefeste bir son, Her lâhzada bir sonsuzluk, Her dünde bir şu anlık hissediyorum! (Ne olur sanki......?) Kıytırık bir hüzünle, Hiç utanmadan bakıp da yüzüne! Desem ki... Seni seviyorum!
Ne ayıp! Üstelik ne gerçek! Ne kadar da hiç üstelik! Boğazıma düğümleniyor sesim... Kesilmesin diye nefesim... İşte bunun için! Yani yine benim için! Yani kıyamadığım için tatlı canıma! Yani nefessizlikten ölmeyeyim diye! Sana duyurmak için değil! Canım kurtulsun için! Nasıl bir sevmekse bu? ? ? İşte, Hâlâ Var olan Ben için! Yüzyılın yalancılarından bir yalancı olarak! Yüzüm bile kızarmadan! Gönlümde sanal bir yangın... (Ne garip.......?) Ateşsiz! Külsüz! Desem ki... Seni seviyorum!
Ve inanmadan kendim bile... Söylerken kendi şirretliğime şaşarak! Her Seni Seviyorum! feryâdında, Kendi sesimden iğreniyorum! Fakat sükût, Tekrar sıkıyor gırtlağımı! Tekrar tekrar... Aynı hakikatli yalana dönüp çaresiz... (Neylersin......?) Sevdâlıymış gibi! Ama sevdâsız! Utangaç ama arsız! Desem ki... Seni seviyorum!
Şerha şerha yarılmak bu! Lâkin şerhi yok durumumun... En iyi anladığım zamanlarda bile anlamıyor, Anlamadığımı hissederken, üstelik, her şeyi biliyorum!
Ve böylesi bilindikken her şey... Cehlimin kokusu burnumun direklerini sızlatıyor! (Ne anlama gelir.......?) Bakmasam kılığıma Küçüklüğüme aldırmasam! Çapsız! Cansız! Güdük bir duyguyla! Bir koca sırrı döksem ayaklarına! Desem ki... Seni seviyorum!
Kovar mısın Beni kapından? Çarpar mısın Beni suratıma? ! Sûretimin acımışlığıyla bakarken gül çehrene... Sîretimi yakar mısın? Olmayan yüzüme! Yani bana! Yani yüzsüzler arasındaki bu yüzsüze! Lûtfeder misin aşkını?
.........
Her şey bir yana dağılsa diyorum Sevgilim! Her söz bir yana kaçsa! Bu şiir de unutulsa! Sadece insanlar değil, Bütün kuşlar... Pınarlar... Ve rüzgârlar... Herkes sussa keşke... Her şey sussa... Ben de sussam da... Dolaysız, zamansız, apansız! (Nerededir o dem......?) Sadece Sen! Desen ki... Seni seviyorum! | |
keremcem46
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >uzak mutluluk> 16.Kas.2007 Cum 09:19:03 | | fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d
|
|
|
Biliyorum konuşacak birşeyimiz kalmadı, paylaşacak hiç bir şeyimiz yok. Yine de yüreğimden gücümün yettiği yere kadar sana sesleniyorum, seninle konuşuyorum... Bugün sana olan kırgınlığımı rafa kaldırdım, sevgimi aldım avuçlarımın arasına, ona sığınıyorum... Cümlelerimi kısalttım, kelimelerim buruk, gülüşlerim istenmeyen dudaklarımda...
Bir ihtimal gelişine sığındığımı farkettiysem de, engel olamadım gurursuz ama umutlu hasretine... Bugün gönlümü hoş tutmak istiyorum, imkansız olan her rüyaya inanasım geliyor... Bir çocuk gibi isteklerimi bastıramıyorum... Çalmayan telefonuma elim gidiyor, sana halen bende olduğunu ısrarla yazmaya çalışıyorum... Bende olan seni, hiç kırmadım, değiştirmedim ve hep korudum desem de, sendeki benin nasıl olduğunu, gülüp gülmediğini anlamsız bir sıkıntıyla merak ediyorum...
İçimdeki güzelliğine inanıp inanmamanı artık umursamıyorum! Üşüyorum, bu üşüme yalnızlığımdan geliyor ve sarıyor her tarafımı... Tutunabileceğim hiçbir güzellik yok, hatırlamaktan usanmayacağım anılarım dışında... Isınabilmek için onlara sarılıyorum... Anlamsız ve cevapsız sorular hınzırca sırıtıyor, ben görmemeye çalışıyorum... Düşler uzak gibi görünüyordu ama yakındı...
Belki de görmeyi istemek gerekiyordu... Gözlerini aç desem kapatacaksın ama kapatma gözlerini! Kendime bir demet papatya aldım ama bakmadım falıma... Gözlerimi gelişlere verdim, gözlerimdeki hüzün bile seni özlemiş itiraf etti sonunda... Düşüncelerim gururlu, hayallerim ve sevdam değil... Gelseydin, kendimi unutup sana koşacaktım, susturacaktım içimdeki isyanı, kavgaların ortasında bir güneş gibi doğup ısıtacaktım yüreğini, sevinçten ağlayacaktım bu defa, mutluyken hemen sarhoş olmuşum gibi, dokunacaktım, sarılacaktım. Ama gelmedin, gelemezdin belki de gelmeye de hiç niyetin yoktu aslında... Kendimi kandırdığımı anladığımda ağlıyordum...
Eskiden kimi şarkıların ne kadar anlamlı olduğunu düşünürken, şimdi ayrılığın ardından çalınan her şarkı umutsuzluğumu ve sevgimi anlatıyormuş gibi geliyor... Sevdiğim ne çok şarkı varmış, bunu senin gidişin gösterdi bana... Her şarkıda sen varsın, her yerde, her gördüğüm insanda, denizde, gecede, uykumda... Nasıl beceriyorsun her yerde olabilmeyi... Bu bir marifetse eğer, neden benim yanımda degilsin ki? Gözyaşlarım asilliğini yitiriyor ve yenik düşüyorum sevdana...
Gittin! Belki de hiç gelmemiştin ben, geldiğini sandım... Ayak uyduramadım yorgunluğuna... Dudaklarına düşlerindeki öpüşü konduramadım...
Kimi zaman bir çocuk oldum gülüşlerinde şımaran, kimi zaman bir kadın; dokunuşlarında kendini bulan... Ama! En çok da imkânsızın oldum...
Her gelişimde bir kez daha gönderdiğin oldum... İnanamadığın, Yenemediğin, üzerinden atlayamadığın korkuların oldum... Ağladığın, bağırdığın ya da sustuğun isyanın oldum, sessizce boşalan gözyaşların, birikmişliğin oldum... Yüreğindeki kadın ben olmak isterken yüreğine sığınan ve tozlanacak olan bir anı oldum... Haketmediklerin, artık yeter dediklerin ve herşeyin olmak isterken belki de hiçbir şeyin oldum... Söylesene ben gerçekten senin neyin oldum? Sesin hep uzakları çağırıyordu, ben üstüme alındım, sana geldim... Bilseydim, bana ait olmayan bir seslenişi sahiplenir miydim?
Şimdi bir mevsimlik aşk kaldı avuçlarımda sadece bir mevsim yaşanan ama bir ömür gibi gelen aşk... Kalbime henüz söyleyemedim gittiğini, öğrenirse onun da acı çekmesinden korkuyorum... Seni halen benimle biliyor ve seviyor ama ben kalbime ilk defa yalan söylüyorum... Gittin! Sevdamın yokluğuna alışabilirim belki ama sesinin uzak yolların sonunda olması acıtıyor içimi... Suskunluğun en büyük silahındı, suskunluğunla vurdun beni asıl acı olan, canımı acıtan unutulmak...
Söylesene unutulmak kime yakışıyor? Unutan sen olsan da sana bile yakışmıyor ...
Merak etme, üstüne giydirmedim bu duyguyu, unutulmayan olmak sende daha güzel duruyor... Görüyorsun işte, aşk a ve sana ihanet etmiyorum benim kırgınlığım aşk a... Sen üstüne alındın...
| | |
keremcem46
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >uzak mutluluk> 16.Kas.2007 Cum 09:16:48 | | fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d
|
|
|
Sevda bir ateş buldu sende, eğilip öptü seni Artık kimse denizi bilmiyor.
Dirseklerini masaya koyuşundan belli Gelip geçen bir günü bitirmek istemediğin, Sevda bir umut buldu sende.
Ey bir yolcu listesinde bir ölüyü arayan, Artık kimse gözlerini bilmiyor
Şunu imzala, Bir mektup, bir telgraf alındısı değil Unutulmuş bir sevdadır kapını çalan Ve sevimsiz bir terlik gibi duran odan, Kimse artık bir şey giymek istemiyor.
Sonra bir pencereden kendine Ayışığı gibi vuran sen, Ne sana, ne başkasına benziyor.
Ve işte bir dip balığı su boşluğunda, Çırparaktan yüzgeçlerini, Hiç kimseye uymayan bir mevsim öneriyor..
| | |
keremcem46
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Sen Bu Şiiri Okurken.....> 16.Kas.2007 Cum 09:15:49 | | fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d | |
keremcem46
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >uzak mutluluk> 16.Kas.2007 Cum 09:13:17 | | fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d
|
GÜNAHSA GÜNAHCANA
Okşasm saçlarını,
Ekin tarlalarında dolaşırcasına.
Dokunsam gülüşlerine,Güle dokunur gibi,
Öpsem dudaklarını,
Berekete çatlayan Nar yercesine.
Baksam gözlerine usuldan usul,
Serin derin derelerde doalaşırcasına.
Tutsam ellerini,pambuk kozalarını toplar gibi,
Karışsa nefesin nefesime,
Özlemleri,hicranı giderircesine.
Bakışların sarılıverse,bakışlarıma,
Sarmaşığın dalı yaprağı sardığı gibi.
Ben susam zifiri karanlık bir gece,
Sen türkü söylesen hoyratcana,
Bağrımdaki taş kesen hasretliği yumşatsan,
Söylesen söylesen....Gücüyün yettiğince,
Bir senin sesin,birde çekirgelerin cümbüşü,
Başka ses almaz içimdeki meramı derdi.
Ah oluversen Ay karanlık hırsızlanmış böyle bir gece,
Birde yeller okşasa,saçlarını benimle.
Çam kokularına karışsa,kokun deli bir iksire dönüşse,
Kokuversen burnuma,buram,buram.
Ben yorgun düştüm zaten.
Seni kıt zamanlarda sevmekten.
Uzanıp yatıversem dizine,
Anasını emmiş bir Bala gibi,
Saçların dökülse dağ yellerile yüzüme.
Bir zaman dalıp gitsem,Dili-Şeker Türkülerinle,
Sevdaların acı tatlı gölüne.
Zaman dar,
Daha yürünecek çok yol var.
Uyandırıversen gecenin,kaç zaman hagi vaktinde,
Uyanıca baksan yüzüne melül mahsun.
Ve yaşansa böyle bir kısasındanda olsa bir zaman,
Rivayet denecek olsada sonradan.
Seni kuçaklayıp uzansam,
Bir daha kalkmamak üzere,
Ölümde olsada ucunda.
Bir asinin mavzerini sarışı gibi,
Hançerin kınında duruşu gibi,
Balıkların suya dalışı gibi,
Günahsa,günah hesabı vicdanca versek,
Sende sarıversen,
Düşlerimi taşıyan,
Nuhlar yorgunu bedeni.
Toprağın tohumu sarışı gibi,
Ne olur sence? | | |
keremcem46
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Sen Bu Şiiri Okurken.....> 16.Kas.2007 Cum 09:12:00 | | fiogf49gjkf0d fiogf49gjkf0d
|
|
|
Farkında mısın?
Son günlerde ne kadar da aciz kaldık
Bize ait cümleler kurmaktan
Bırak seni seviyorum demeyi,
Bir günaydını bile çok görür olduk birbirimize
Tükenen, sevgimiz mi,
Yoksa, yoksa dilimiz mi varmıyor?
Ne sen bana iyi misin diyorsun,
Ne ben sana günaydın
Farkında mısın? ağzımızı bıçak açmıyor
Sebepsiz değil yavan kelimelere baş vurmamız,
Saçlarını bile taramıyorsun eskisi gibi.
Benimse içimden gelmiyor tıraş olmak.
Eskiden daha zili çalmadan açardın kapıyı.
Kokunu taa aşağılardan duydum derdin.
Özledim derdin.
Kısar gözlerini, ya sen ya sen derdin.
Öylece sarılıp kalırdık kapı eşiğinde.
Kaç gecedir koltuğun bir kenarında uyuyup kalıyorum.
Öyle arttı ki son günlerde romatizmalarım.
Adeta kar yağıyor geceleri sol omzuma.
Sana ilaçlarımın yerini korkudan soramıyorum.
Ya cevap vermezsen,
Ya git kendin al dersen.
Korkuyorum işte,
Sevginin tükendiğini bilmekten korkuyorum.
Dün, ilk defa kahvaltı etmişsin beni kaldırmadan.
İlk defa çayı dün soğuk ve şekersiz içtim.
Kaç zamandır adımla seslenmiyorsun bana
Bir tabloyu meydana getiren iki unsur gibiyiz.
Senin vurdumduymazlığını,
Benim aksiliğim tamamlıyor.
Sen ayrı odadan kalkıyorsun,
Ben taa uçtaki odadan.
Bir suçlu gibi öne eğip başımızı,
Öylece geçiyoruz yanından birbirimizin.
Hiç umursamadan!
Yok yok bu böyle olmayacak.
Ya sen aç kıza telefon
Ya ben bu böyle olmayacak.
İstersen oğlanları sen ara,
Onlar seni daha bir severler.
Kısaca ya ben gideyim, ya sen
Belki de bir zaman ayrı kalırsak,
Kim bilir belki de özleriz birbirimizi.
Bu günleri hiç düşünmeden,
O hoyrat, o pervasızca harcadığımız,
Aşkımıza nasıl muhtacım şimdi, nasıl! Bilemezsin.
Olsun, bir müddet yemeği dışarıda yerim.
İlaçlarımı masanın üstüne geceden dizerim…
Parmağıma ip bağlarım falan.
Ya da istersen ben gideyim.
Gideyim de nereye.
Galiba yaşlanmamalı insan. Şuç erkek veya kadın olmakta değil,
Suç dediğim gibi o hoyratça harcadığımız
yılların bir bedeli olmalı.
Dün o filmi seyrederken ağladığını gördüm
Sanma ki fark etmedim.
Sanki ikimizin son dönemi.
Ne kadar açığa vursak ta öfkemizi,
Gem vuramasak ta alışkanlıklarımıza.
Demek ki bazı şeylerin çok geç anlaşılıyormuş değeri.
Bir ara gözüm takıldı, saçlarına karışmış akların.
Benimse kış çoktan oturmuştu şakaklarıma.
Hatırlar mısın ilk yemeğe çıktığımız günü,
Nasılda elim ayağıma dolaşmıştı hani, Hatırlar mısın,
bir mecal kalırcasına gülüğünü,
Şimdi ise bak yüreğimiz bir mecal.
Dağ başı yalnızlıklarına mahkum ettik birbirimizi.
Ne zaman biter bu suskunluğumuz bilmem.
Ya bir ölüm anı çığlığıyla,
Sahi ben ölürsem ağlar mısın?
Bana, bana hiç sorma.
Düşünmek bile acıtıyor içimi.
Cam kesiği ağrılara gark oluyorum.
Hem benim bildiğim önce,
Erkekler ölür.
O zamanda sen,
O zamanda sen kalacaksın yapayalnız.
Ne yapar, ne edersin bu koca şehirde.
Kim getirir her sabah o çok sevdiğin,
Taze fırın ekmeğini.
Kim sular bahçeyi,
Kim budar yediverenlerini.
Ve kim koyar sen daha uyanmadan
Yastığına o en güzel güllerini…
Zor değil mi?
Yaşamın en zor tarafı işte.
Kolay değil alışkanlıklardan,
Bir an için vazgeçmek.
Zaten, zaten benim tek alışkanlığımda sensin.
Yok, yok senden vazgeçemem.
Zaten benim bildiğim,
Erkekler özür dilemeli ilk,
Galiba daha bir yakışıyor
Seni seviyorum demek erkeğe.
Yok yok, bu sabah kalkınca,
İlk işim sana sarılıp ve hiç yüksünmeden,
Ve kırgınlığı bir yana atıp,
Seni seviyorum demeliyim.
Seni seviyorum günaydın demeliyim.
Günaydın bir tanem,
Seni çok seviyorum.
Canım .....… Günaydın ...
| | |
keremcem46
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >uzak mutluluk> 16.Kas.2007 Cum 09:10:11 | | fiogf49gjkf0d
|
Senelerce senelerce evveldi Bir deniz ülkesinde Yaşayan bir kız vardı bileceksiniz İsmiÿ; Annabel Lee Hiç birşey düşünmezdi sevilmekten Sevmekten başka beni O çocuk ben çocuk, memleketimiz O deniz ülkesiydi Sevdalı değil karasevdalıydık Ben ve Annabel Lee Göklerde uçan melekler Kıskanırlardı bizi Bir gün işte bu yüzden göze geldi O deniz ülkesinde Üşüdü bir rüzgarından bulutun Güzelim Annabel Lee Götürdüler el üstünde Koyup gittiler beni Mezarı oradadır şimdi O deniz ülkesinde Biz daha bahtiyardık meleklerden Onlar kıskanırdı bizi Evet! Bu yüzden ´Şahidimdir herkes ve deniz ülkesi´ Bir gece rüzgarından bulutun Üşüdü gitti Annabel Lee Sevdadan yana kim olursa olsun Yaşca başca ileri Geçemezlerdi bizi Ne yedi kat göklerdeki melekler Ne deniz dibi cinleri Hiç biri ayıramaz beni senden Güzelim Annabel Lee Ay gelir ışır, hayalin erişir Güzelim Annabel Lee Orda gecelerim uzanır beklerim Sevgilim sevgilim hayatım gelinim O azgın sahildeki Yattığın yerde seni...
| | |
keremcem46
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >uzak mutluluk> 16.Kas.2007 Cum 09:09:01 | | fiogf49gjkf0d
|
|
|
-Zehir zıkkım bir kahve içeceğim İçeceğim ya Korkuyorum! Ayılır da, Seni bulamazsam yanımda!
Sarhoşsam deli divane Hasretinden Sebebimsin Yangınlardayım
Ayyaşa vurmuşsa yüreğim Sek gecelerimde Kadehimsin Bulutlardayım
Toz pembe rüyasındaysam esrarın Örüyorsam karanlıklardan nefesimi Yüreğimsin Yalnızlardayım
Yaşıyorsam / paslı kırık çarkımda Başım hoşsa aşktan yana Yaşamdan yana Benden yana Dokunma yalanıma!
Dokunma anason kokulu sevdalarıma Mutluysam kendi kandırmalarımda Dokunma! Gücüm kalmadı ayrılığa
Zehir zıkkım bir panzehir içeceğim Bir başka sevdanın elinden İçeceğim de Korkuyorum! Ya ayılır da, Seni bulamazsam yüreğimde! Ya ayılır da Yüreğimi bulamazsam yüreğimde!
Kahveler sizin olsun En tatlısından panzehir aşklar da Zehir zıkkım sevdalar bana
Zehir bana Zıkkım bana Sevdalar bana...
-II-
Hadi anlat bana Zamanın durduğu o takvimleri anlat Hadi anlat bana gidişini Hiç mi sevmedin di Hiç mi Hiç mi beni
Neden yanıyor hala içim İçimde gençliğim Gençliğimde sen Sende sevdalarım Sevdalarımda ilklerim İlklerimde Söyleyemediklerim
Hadi anlat bana Hiç mi sızlamadı için
Sevdayı sevdaya sattım kaç kere Olmadı Yangını yangınla söndürdüm kaç gece Olmadı Hep senden yana bir tarafım eksik Hep senden yana bir tarafım öksüz kaldı
-III-
Hadi sor bana ‘’Zehir bana Zıkkım bana Sevdalar bana’’ Hadi sor bana Neden?
Hangi ağaç arkasındasın Ağaç kapmacalarda Hani, çok küçüktü ya dünya Hani, gidenler unutulurdu ya Hani, yıllar yaraları kapatırdı ya
Bu kanayan ne mısralarda?
-IV-
Beni, kan tuttu yine Susuz içtiğim anılarda / dize dize Dize geldi şiir Dile geliyor ayyaş kalemimde Kıyamıyorum!
Kahveler sizin olsun En tatlısından panzehir aşklar da Zehir zıkkım sevdalar bana
Zehir bana Zıkkım bana Sevdalar bana...
| | |
| |