ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul

sohbet banner
tavla okey sohbet forumu
sohbet, okey, tavla, chat
13 Mayıs 2024, Pazartesi 15:22   
kız arkadaş sohbet linki

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

  keremcem46> Forum Mesajları
    keremcem46'e ait Toplam 14529 Forum Mesajı var
<<1...100...200...284285286287288289290291292293294 295296297298299300301302303304...400...500...600...700...800...900...1000...1100...1200...1300...1400...1453>>


keremcem46

keremcem46 resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Sen Bu Şiiri Okurken.....>
  19.Kas.2007 Pzt 09:35:35
fiogf49gjkf0d

 

Ne Zaman Gözlerin Gelse Aklıma

Hep böyle mi olacak


böyle mi kanıyacam hep


ne zaman gözlerin gelse aklıma


bir bıçak saplanır göğsüme


tenimde hissederim ellerini


sıcaklığını duyarım ansızın


yüreğim üşür


kaybederim kendimi


sisli bakışlarında


kulaklarımda sesin


ve ensemde nefesin


aklım karışır


ne zaman gözlerin gelse aklıma


duygularım birbirine dolaşır

 

çoşkun bir deniz gibi yokluğun


kıyametler kopar gönlümde


savrulur bedenim


bir yaprak gibi


bir karanlık çöker üstüme


sessiz sedasız


yüreğimde kan çiçekleri açar


kalbim kanar


yokluklara bölünür


varlığımın her yanı


acı bir yalnızlığa gömülür her yer


yolum dolaşır


ne zaman gözlerin gelse aklıma


ruhuma ince bir sızı karışır

 

dilim parçalanır


haykırırken ismini


dudaklarım kilitlenir


ben susarım


sessizliğim konuşur


sevdaların kaybolduğu bir yere varır


düşlerim


ve en güzel gülüşlerim kaybolur


çaresizliğim değil bu


unutulmuşluğum değil


belki sana susuzluğum


belki doymamışlığım


hasretin tutar beni


ellerim hüzne bulaşır

 

ne zaman gözlerin gelse aklıma


gözlerim bir yağmur bulutu taşır


ve gönlüm yeni bir dertle tanışır

  



keremcem46

keremcem46 resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Sen Bu Şiiri Okurken.....>
  19.Kas.2007 Pzt 09:33:53
fiogf49gjkf0d

Papatya Tarlası

Bir papatya tarlası düşün... İlkbahar ayı. Ve sen onun yanından geçen yolda yürüyorsun. Ve o papatya tarlasında bir papatya dikkatini çeker. Binlercesinden birisidir, ama sen onu yanına gidersin. Onda seni çeken bir şeyler vardır. O papatyayı olduğu yerden koparırsın. Sadece senin olsun istersin. Sadece senin... Öleceğini düşünmeden ve gidersin o tarladan.
İçindeki şiddetin durduramadığı bir bencillik ama bir o kadar güzel ve hapsedici. TUTKU  bu olsa gerek...Yine o tarlanın kenarındaki yolda yürüyorsundur. Yine milyonlarcası arasında bir tanesi seni çeker. Yaklaşırsın yanına. Gözlerin başkasını görmez olur o an. Onun için herşeyi yapmak istersin. Dokunmak istersin. Dokunamazsın, orda onunla ölmek istersin. Ama birden hafif bir rüzgar eser ve bir başka güzel çiçek kokusu gelir burnuna. Dayanamazsın onun kokusuna. Unutturur herşeyi bir anda ve o kokunun geldiği yöne gidersin. Diğer papatya orda kalmıştır. Yüreğinin bir kenarında. Paylaşılmamıştır birçok şey. Unutulmaz belki ama geri de dönülmez ona. AŞK  bu olsa gerek... Yine o yoldasın. Papatya tarlasının yanından geçen...
 Ve yine bir papatya milyonlarcasının içinden seni çeker. Gidersin yanına. Orda
kalakalırsın. O hiç ölmesin diye her şeyi yaparsın. Tüm gücünle onunla olmak istersin. Oradan seni koparacak hiç bir güç olmadığına inanırsın. Ve orda onunla ölene kadar birlikte kalırsın. 
SEVGİ  bu olsa gerek..



keremcem46

keremcem46 resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Sen Bu Şiiri Okurken.....>
  19.Kas.2007 Pzt 09:33:04
fiogf49gjkf0d

Başım Gözüm Üstüne

Senden başka yar bilmem ömür boyu gözüme
Bak de yeter bakarım başım gözüm üstüne
İster aşk denizine ister hicran gölüne
Ak de yeter akarım başım gözüm üstüne

Yılda bir olsa bile seviyorum de hele
Senden gelmişse eğer sefadır bana çile
Yalnız kalbimi değil koca dünyayı bile
Yak de yeter yakarım başım gözüm üstüne

Yeter ki sen bekle de hiç kalır sabır taşı
Küçük bir umut bile olur gönül yoldaşı
Razıyım ömür boyu gece gündüz gözyaşı
Dök de yeter dökerim başım gözüm üstüne

Biliyorum bu aşkın yalnız sensin galibi
Her derdine razıyım çıkmasın tek talibi
Varsın yağmur yağmasın sen iste şimşek gibi
Çak de yeter çakarım başım gözüm üstüne

Tek söz etmem bu sevda vursa beni her yandan
Tanrım beni korusun benden bıktığın andan
Ne kadar sevsem bile bir gün olur dünyandan
Çık de yeter çıkarım başım gözüm üstüne

Biliyorum sevgili gönlünde yerim gurbet
İster sılaya çağır ister hergün sürgün et
Sen mutlu ol bir tanem ben ömür boyu hasret
Çek de yeter çekerim başım gözüm üstüne

Seni bu kadar sevmek yalnız benim günahım
Hiç şikayet ettim mi bir gün çıktı mı ahım
Bir elimde yüreğim bir elimde silahım
Sık de yeter sıkarım başım gözüm üstüne 



keremcem46

keremcem46 resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Sen Bu Şiiri Okurken.....>
  19.Kas.2007 Pzt 09:32:17
fiogf49gjkf0d

Apansız uyanırsan gecenin bir yerinde


Gözlerin uzun uzun karanlığa dalarsa


Bir sıcaklık duyarsan üşüyen ellerinde


Ve saatler gecikmiş zamanları çalarsa


Bil ki seni düşünüyorum

Bir vapur yanaşırsa rıhtımına bin,açıl


Örtün karanlıkları masmavi denizlerde


Ve dinle kalbimi bak nasıl çarpıyor nasıl


O bütün özlemlerin koyulaştığı yerde


Bil ki seni bekliyorum

Bir sabah gün doğarken aç perdelerini,bak


Sevinçle balkonuna konuyorsa martılar


Kendini tadılmamış derin bir hazza bırak


Dökülsün dudağından en umutlu şarkılar


Bil ki seni istiyorum

Gecelerden bir gece uyanırsın apansız


Uzaklarda elemli,garip bir kuş öterse


Bir ceylan ağlıyorsa dağlarda yapayalnız


Ve bir gün kabrimde bir sarı çiçek biterse


Bil ki seni seviyorum



keremcem46

keremcem46 resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Sen Bu Şiiri Okurken.....>
  19.Kas.2007 Pzt 09:31:18
fiogf49gjkf0d




Silemiyorsan karalıyacaksın


Sen benim için hem bir hiç hem de her şeysin…

Giderken bıraktığın yara sonsuz bir acı bıraktı yüreğimde…

‘’sevseydin gitmezdin…gitseydin sevmezsin..’’ Giderken bıraktığın yarayı ne başkası kapatabilir..nede sen…

Hücrelerim paramparça kimi ölü kimi ölüm savaşında..

Aynı yasamaya çalışmak gibi…

Sensiz hayata alışmak gibi…

Varlığında yokluğunda bir savaş aslında…

Büyük bir savaş…

Hiçbir zaman kazanamayacağım bir savaş…

Vazgeçtim her şeyden..sevdan hariç

Ne yasamamın bir önemi var su anda nede gıdısının…

Ne gelişini beklerim..nede beni sevmeni…

Biz bizi bir hiçe harcadık…

Geri dönmek kolay mı?bittik derken tekrar aşkım demek kolay mı ?

Her şeyden zor Çok zor…

Şimdi arasan son kez sesini duymak için nelerimi vermezdim ki…

Bu can yoluna feda…

araya aylar girse de her seferinde dönmüştük birbirimize…

bu kez çok farklı olacak biliyorum…

geri dönüşümüz olsa silmezdik birbirimizi…

daha doğrusu sen beni…

ben seni silsem zaten uğruna bunca yas dökülmezdi…

bunca acı çekilmezdi …

ne var ki öğreniyorum artık

silemiyorsan karalıyacaksın
alinti


keremcem46

keremcem46 resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Sen Bu Şiiri Okurken.....>
  19.Kas.2007 Pzt 09:30:02
fiogf49gjkf0d
Erkekler Çiçektir...



Hassas, kırılgan, pamuk kıvamındadır.

İçlerinde hem sevmeye hem de duygulanmaya yetecek yer vardır. Ama göstermeye fırsat bulamayız pek. Çünkü geleneklerden oluşan gaz ve toz bulutu doğduğumuz an bizi çevreleyip emdiğimiz sütü burnumuzdan fitil fitil getirmiştir.

Kafamız lüzumsuz dayatmalar, töreler ve erkeklik değerleriyle öyle doludur ki, yüreğimize bakıp oradaki çiçekleri görmeye fırsat bulamayız pek.

Ama çiçektir bütün erkekler. Nazlı, ketum, gururlu çiçeklerizdir.

Bir kadın bizi anlayıp su ve ışık verdiğinde hemen açıp birer botanik harikasına dönüşüveririz.

Kasımpatı gibi oluruz mesela...

Sert kasım rüzgârlarıyla patlar, sert görünüşlü kalbimizin balkonundan seyrederiz geleni geçeni.

Dilimizin altında söylenmemiş sözler vardır. Ruhumuzun diplerinde saklı bir sevda bekler. Söylenmemiş şeylerin güzelliğiyle serpilir, uzun süre solmadan durabiliriz. İsteriz ki Akdenizli bir kadın çıksın, sorsun halimizi. Sıcak güneşiyle bizi ısıtsın ve kurtarsın delikanlı ruhumuzu, içimizdeki bitmek bilmeyen sonbahardan.

aksamsefası gibi ya da...

Sadece yaz akşamlarında açar, boynumuzu sadece ince bilekli, güzel ayaklı kadınların önünde eğeriz, parmaklarını öpmek için.

Bu gece hayatımız yüzünden adımız kolayca çapkına, arsıza çıkar. Oysa kimse bilmez; ipek gibidir dokumuz. Güneşin sert ışığından, gündüzün itiş kakışından yaralanır, içten içe kanarız.

Sonra yine gece olur, giyinip süslenip çıkarız piyasaya.

Kendimizi dosta düşmana sakınmadan gösteririz. İlgi çekmek için misler gibi kokar, sabahın ilk ışıklarıyla karışırız kayıplara. Kadınları kendilerine aşık edip kaçanlar, sevdiği kız yüzünden adam vuranlar akşamsefaları arasından çıkar.

Yaz aşklarını saygıyla yaşar, usulca öperiz bizi koparan kadınları boyunlarından.

Manolya gibi olanlarımız da vardır.

Eğer manolya erkeğiysek, sadece görünüşümüz değil, adımız bile iyilik çağrıştırır. Bizi koklamak güzel olmasına güzeldir de ilişki ciddiye biner, hele evliliğe falan uzanırsa sorun yaşanabilir.

Çok uğraşmak gerekir çünkü manolyalarla.

Onlara özen göstermek, başlarını okşamak gerekir. Aslında yanlarında kendinizi eski bir Rus romanında zannetmeniz işten bile değildir. Karın döne döne yağdığını, uzaktan bir atlının yaklaştığını hayal meyal görürsünüz. Öyle romantik, öyle yiğittirler. Sevdiklerine kendilerini öykünün esas kızıymış gibi hissettirirler.

Gerçi bu durum bir süre sonra fenalık da getirebilir kadınların içine. Şimdiki zamanı ve gerçek hayatı özletebilir. Yine de bir manolya ağacına bakıp onu zarif bir erkeğe benzetmek güzel şeydir.

En azından manolya tarzı erkekler bayılır böyle benzetmelere.



İyi bakılırsak çok iyi sevgili olur bizden. Baba, ağabey, kardeş olur. Ama hayat fırtınası dört yandan eserken zorlanırız bazen. O zaman isteriz ki çiçek adlarını bilen bir kadın girsin rüzgârla aramıza. Her şeyi göze alıp korusun bizi.

Korusun ki açalım, onun güzel bahçesinde.


keremcem46

keremcem46 resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >XXXX SUSTUKLARIM BÜYÜR İÇİMDE XXXX>
  19.Kas.2007 Pzt 09:27:16
fiogf49gjkf0d

 

Kal Diyebilseydin 

 

Anlıyamadım benmi suçluyum?


Anlatamadımmı? sana olan sevgimi..


Tutuştum yandımda sensiz her gece


Gözyaşlarımla söndürdüm kalbimi


Her gün her dakika özledim seni


Dinmedi kederim senin yanında bile


Sustum hep gözlerine baktığım zaman


İsyan eden kalbimin çaresizliğiyle


Oysa neler düşünürdüm sen yokken


Neler söylemek isterdim kavuşunca


Ayrılık saati gelince ben biterdim


En kötüsü beni koyup gitmendi


O öyle bir yanlızlıktı ki anlatılmaz


O öyle bir çaresizlikti ki inanılmaz


Hep yarım kalmış heyecan hazlar içinde


Gözlerimde büyürdü kısa mesafeler


Ama çok yakında sevgilim....


Bütün teselliler uzakta kalacak


Çiçekleri solacakmı? aşk bahçemizin


Ne olurdu saadetlerin en büyüğünü


İşte ellerimde al diyebilseydin


Biliyorsun değilmi? asla gitmezdim


Benimsin kadınım KAL!! diyebilseydin...

  



keremcem46

keremcem46 resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >XXXX SUSTUKLARIM BÜYÜR İÇİMDE XXXX>
  19.Kas.2007 Pzt 09:25:37
fiogf49gjkf0d

 


Eylül  Sonrasızlıkları







bilirim Eylül
her gelişin sonrasızlık
ve ben her gelişinde
biraz daha eskiyorum


sen  gelince  
gün bile sol göğsünden uğurlanıyor göğün
gün batımlarında  kabarıyor
denizin kimsesiz gözleri
öyle  sessiz
öyle mahzun vuruyor kıyılarıma
ve ben her anımda
biraz daha gecikmişlik
biraz daha ölüm yudumluyorum
pişmanlık kadehimden

bilirim Eylül
bilirim senli öteleri
göğsümde şiddeti malum
boğazımda sıkça artçıları yaşanacak
her gün biraz daha üzerime yıkılan
yalnızlığın o en büyük
o en  gürültülü  günleri bekler beni 
ıssızlığın esaretindeki AdA’mda

ahh  Eylül
neden üveysin bazılarımıza
besteleri güz kokan şarkılarla
nedendir gamzelere  dağladığın  hüzün
ve  bilmediğim harflerle
ölümü yazdırırsın bana
henüz yaşamayı bile öğrenmemişken
neden EYLÜL neden…



 

 



keremcem46

keremcem46 resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >uzak mutluluk>
  19.Kas.2007 Pzt 09:23:25
fiogf49gjkf0d
PAPATYA (seviyor mu sevmiyor mu)

Günlerden bir gün, evrenin bir noktasında, kücük bir tırtıl gözlerini hayata açmış. Dogal içgüdüleri ile hemen beslenmeye başlamış. Ne bulursa yemiş. Bir süre sonra, yete- rince büyüdüğünde, kendine güvenli bir yer bulup, bir koza örmeye baş- lamış. Bu kozanın içinde geçirdiği uzunca bir sürenin sonunda da, rengarenk kanatlı bir kelebek olup çıkmış.


Minik kelebek, uçabiliyor olmanın da verdiği mutlulukla uçmaya başla- mış. Dağlar tepeler aşmış, ormanın her yerini dolaşmış. Derken bir vadiye gelmiş. Rengarenk çiçeklerin bulun- duğu bir vadiye. Etrafına şaşkın şaşkın bakarken, vadinin öbür ucunda bir papatya görmüş. Bir anda afallamış. Ne düşüneceğini, ne yapa- cağını bilememiş. İçinden "Ne muhte- şem bir çiçek" diye geçirmiş. Ve vakit kaybetmeden yüzlerce renkli, hoş kokulu çiçeğin üzerinden geçip doğruca onun yanında almış soluğu.


"Merhaba" demiş papatyaya, "sizi uzaktan gördüm ve yanınıza gelmek istedim" Nazlı papatya şöyle bir bak- mış konuğuna ve "Merhaba" demis. "bende yalnızlıktan sıkılmıştım zaten." Ve konuşmaya başlamışlar. Kelebek ona hayat hikayesini, nerede dünyaya geldiğini, geçtiği ormanı, tepeleri anlatmış.


Papatya ona kendinden bahsetmiş. Birbirlerinden gerçekten hoşlanmışlar. Kelebek bütün zamanını papatyayla geçirmiş. Gece olunca beraber yıldızları ve ateş böceklerinin danslarını seyretmişler. Gündüz olunca kelebek, kanatlarıyla papatyayı güneşin yakıcı ışıklarından korumuş.


Minik kelebek papatyayı çok sevmiş. O kadar çok sevmiş ki, bir türlü onun yanından ayrılmamış. Papatyanın da onu sevip sevmediğini merak ediyormuş. Ama cesaret edipte bunu papatyaya söyleyememiş bir türlü. Onu kırmaktan, incitmekten, bu yüzden kaybetmekten korkmuş. Papatya kelebeği çok sevmiş ama o da bir türlü söyleyememiş sevgisini. Duygularının karşılığının olmayaca- ğından, bu yüzden kelebeği kaybede- ceğinden korkmuş. Böylece iki sevgili yan yana, ama sevgilerini paylaş- madan sohbet emişler.


Böylece saatler saatleri kovalamış. Günler geçip te, kelebek artık zamanı kalmadığını, gücünün tükendiğini anlayınca, papatyaya dönmüş ve "Üzgünüm, ama senden ayrılmam gerekecek" demiş. Papatya buna bir anlam vermemiş. "Neden" demiş "Yoksa benim yanımda mutsuz musun?". "Hayır" demiş kelebek. "Bilakis, sen hayatıma anlam kattın. Fakat biz kelebeklerin ömrü sadece üç gündür. Ve ben ömrümü tamam- ladım. Artık kelebeklerin hiç ölmediği bir yere gitmeliyim."

Papatya bu duruma çok üzülmüş. Ama yapacak bir şey yokmuş zaten. Kelebek artk hiç gücünün kalmadı- ğını, daha fazla tutunamayacağını fark ettiğinde, son bir gayretle papat- yaya "Seni Seviyorum" diyebilmiş ancak.


Papatya donakalmış. Sadece "Bende..." diyebilmiş kelebeğin arkasından . Ardından da gözyaş- larına boğulmus, içinden "Keşke onunda beni sevdigini bilseydim. Keşke onu sevdiğimi söyleyebil- seydim." diye geçirmiş. Papatya, sevdiğinin onu sevdiğini bilmeden geçirdiği günlerin acısına dayana- mamış.. Bir süre sonra yaprakları önce solmuş, sonra da dökülmeye başlamış.


Her düşen yaprakta papatya, içinden "seviyormuş" diye geçirmiş.

İşte o günden beri, bunu bilen aşıklar, sevgililerine soramadıklarını hep papatyalara sormuş; Seviyor mu ? Sevmiyor mu ? diye..


keremcem46

keremcem46 resimleri
ozel karakter ile sohbete katil

Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >uzak mutluluk>
  19.Kas.2007 Pzt 09:21:50
fiogf49gjkf0d
ANNE VE ÇOCUK



yaşınızdayken sizi elleriyle besledi ve yıkadı. Bütün gece ağlayıp onu uyutmayarak teşekkür ettiniz

2 yaşınızdayken size yürümeyi öğretti Size seslendiğinde odadan kaçarak teşekkür ettiniz

3 yaşınızdayken size özenle yemekler hazırladı Tabağınızı masanın altına dökerek teşekkür ettiniz

4 yaşınızdayken elinize rengarenk kalemler tutuşturdu. Evin bütün duvarlarına resim yaparak teşekkür ettiniz

5 yaşınızdayken sizi cici kıyafetlerle süsledi. Gördüğünüz ilk çamur birikintisine atlayarak teşekkür ettiniz

6 yaşınızdayken okula kadar sizinle yürüdü. Sokaklarda "GİTMİYCEEEEEEM" diye ağlayarak teşekkür ettiniz

7 yaşınızdayken size bir top hediye etti. Komşunun camini kırarak teşekkür ettiniz

9 yaşınızdayken size piyano öğretmeni buldu. Notaları bir gün bile çalışmayarak teşekkür ettiniz

10 yaşınızdayken doğum günü partilerinden dans derslerine kadar her yere sizi arabayla götürdü. Arabadan fırlayıp giderken arkanıza bile bakmayarak teşekkür ettiniz

11 yaşınızdayken sizi arkadaşınızla sinemaya götürdü. "Sen bizimle oturma" diyerek teşekkür ettiniz

12 yaşınızdayken zararlı TV programlarını seyretmenizi istemedi. O evde değilken hepsini izleyerek teşekkür ettiniz

15 yaşınızdayken sizi yurtdışında yaz kampına gönderdi. Tek satir mektup yazmayarak teşekkür ettiniz

17 yaşınızdayken erkek arkadaşınızla partiye gitmenize izin verdi. Bir telefon bile etmeden sabaha karşı eve dönerek teşekkür ettiniz.

19 yaşınızdayken okul masraflarınızı karşıladı,sizi arabayla kampusa götürdü ve eşyalarınızı taşıdı. Arkadaşlarınız alay etmesin diye kampus kapısında vedalaşarak teşekkür ettiniz

21 yaşınızdayken iş hayati ve kariyerinizle ilgili size fikir vermek istedi "Ben senin gibi olmayacağım" diyerek teşekkür ettiniz

22 yaşınızdayken kep giyme töreninizde size gururla sarıldı. Avrupa seyahati için para isteyerek teşekkür ettiniz

24 yaşınızdayken uzun suredir çıktığınız çocukla tanışmak istedi "Zamanını ben bilirim" diye tersleyerek teşekkür ettiniz

25 yaşınızdayken düğün masraflarınızı karşıladı,sizin için hem mutlu oldu hem çok duygulandı. Siz dünyanın bir ucuna taşınarak teşekkür ettiniz

30 yaşınızdayken bebek bakimi hakkında size akil vermek istedi. "Artık bu ilkel yöntemleri bırak"diyerek teşekkür ettiniz

40 yaşınızdayken sizi arayıp bir akrabanızın doğum gününü hatırlattı "Anne işim başımdan aşkın"diyerek teşekkür ettiniz

50 yaşınızdayken o çok hastalandı, hafta sonunda onu görmeye gittiğinizde mutlu oldu. Ona yaşlıların çocuk gibi nazlı olduğunu söyleyerek teşekkür ettiniz

Derken bir gün..... o öldü. O güne kadar onun için yapmadığınız ne varsa, o anda kalbinize bir yıldırım gibi düştü....


Perim ve senin duyguların bu şiirdeki(Sudem için)
<<1...100...200...284285286287288289290291292293294 295296297298299300301302303304...400...500...600...700...800...900...1000...1100...1200...1300...1400...1453>>