|
keremcem46
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Sanat ve Felsefe >alesta83 ün Sayfası...> 7.Ağu.2007 Sal 15:04:05 | |
fiogf49gjkf0d
|
|
GÖZLERİN KAL DİYOR Bu nasıl ayrılık, bu nasıl veda Gözlerin kal diyor dudakların git Bakışın anahtar, gözlerin kilit Ellerin aç diyor, dudakların git.
Ayrılık; dönüşü olmayan nehir Yalnızlık, yıkılmış bomboş bir şehir Kaç sevda kül oldu böyle kim bilir Gözyaşın kal diyor, dudakların git.
Gidersem, bir daha dönmeyeceğim Kalırsam, kalbime yenileceğim Çözemedim seni delireceğim Gözlerin kal diyor, dudakların git.
Duvardan insin mi resimlerimiz, Yabancı olsun mu isimlerimiz? Ya o, deli dolu gecelerimiz Anılar kal diyor, dudakların git.
Bu roman da biter belki birazdan Ne aşklar yıkıldı gururdan, nazdan Ağlıyor besteler yine hicâzdan Şarkılar kal diyor, dudaklar git... | |
|
keremcem46
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >uzak mutluluk> 7.Ağu.2007 Sal 09:38:53 | |
fiogf49gjkf0d
|
|
|
Bekledim
Sükut içinde sabırla,aşkla
Ve yana yakıla
Siyahtan griye bozan semada
Bekliyorken doğacak güneşimi
Ne de çok oldu bad-ı sabahlarım
Öyle habersiz,
Öyle fütursuz
Ve öylesine ölümsüz...
Bekledim,
Her safak söküşünü
Her olan güneşli günü
Ve her yeniden doğuşunu...
Bekledim,
Ummanların ortasın da
Uçurumların en kıyısın da
Ateşlerin en koyusun da...
Bekledim,bekledim inan
Bekledim,bekledim inan güneşim,
Bekledim doğmayacağını bile bile
Yosunların koynunda...
.................
Şimdiler de
Kala kaldığım son aşk durağındayım
Aralıyorum sancılar doğurarak
Yüreğimin giz kapısını
Çiğlerle uyandırıyorum
Sararan bedenimi
Sızıntılarla açıyorum
Yosunlanan gözlerimi
Bir yarayı daha kanatıyorum
Mezarlarından kaldırdığım sevdalılarla
Ve bekliyorum beklemediğimi...
Doğacak gün varsa yaşayacak ömür
bitmedi yosun gözlüm.... | |
|
keremcem46
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >uzak mutluluk> 7.Ağu.2007 Sal 09:37:37 | |
fiogf49gjkf0d
istanbul |
|
|
Bir Başkadır İstanbul´a Uyanmak
Bir başkadır İstanbul´a uyanmak bir köhne evde, yada bir Beyoğlu sokağında gözlerini İstanbul´a açmak
bir telaş başlar köşe başlarında ilk önce acele atılan adımlar birbiriyle yarışır kırlangıçların aşk nağmelerine martıların sabırsız düeti karışır sabahın çiğ havasına karışan simit kokularında İstanbul yeni bir günde hayata uyanır mavi gözleri gözlerim İstanbul´un bir vapur kalkar Kadıköy iskelesinden içinde binlerce umut taşır umutların içinden karşı yakaya bakarım tüm endamıyla Sultan Ahmet Camii´nden tarihinin mistik havasına akarım
İstanbul bazen dingin bir deniz bazen hırçın bir nehir İstanbul uyuduğum uyandığım şehir
Bir başkadır İstanbul u yaşamak bir meydanında yada bir parkında yüreğine İstanbul u solumak
dört mevsiminde farklı renkler kuşanır her köşesinde sevdalılar dolaşır İstanbul İstanbul a aşık İstanbul da aşk bir başka yaşanır gidişi yoktur İstanbul dan başka diyarlara hep söz olmuştur hasret dolu şarkılara özlem içinde dönüş yolları beklenir gurbet olur İstanbul İstanbul dan ayrılanlara
İstanbul bazen dilimde bir türkü bazen kanımda bir zehir İstanbul yaşadığım yaşattığım şehir
| |
|
keremcem46
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >uzak mutluluk> 7.Ağu.2007 Sal 09:30:43 | |
fiogf49gjkf0d |
|
keremcem46
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >uzak mutluluk> 7.Ağu.2007 Sal 09:28:38 | |
fiogf49gjkf0d
|
|
|
HER GÜLÜŞÜN DUA OLUR YALNIZLIĞIMAYokluğunun ödülü olarak Cennette sensiz yaşamaktansa Cehennemin avuçlarında közlenip güller öreyim baharımsı saçlarına.. “
Kar yangını gecenin en dar vaktinde seni düşünüyorum yokluğunu yüreğimde kanatarak. Suskunluğuna uzanmış bedenimle demlenmiş yalnızlığını yudumluyorum dudaklarımı acıtarak. Başucumda yokluğun, bir beden bol gelen hüznün gömleği sırtımda kan ter içinde yalnızlığına akıyorum. Yetim düşlerimi ezip karanlıkların içinde sensizliğini kanatıyorum.
Dağ başı ıssızlığına inat rüzgarın avuçlarında açan kır çiçekleriydik biz seninle. İmkânsızlığın toprağına sımsıkı tutunmuş çınar ağacının umuda gülümseyen kökleriydik biz. Ne sen Mecnun’un Leyla’sı ne de ben Şirin’in Ferhat’ ı. Biz seninle aynı uçurumun birbirine hiçbir zaman kavuşmayacak iki yakasıydık.
Sevdamızda hep bahar mevsimini yaşadık. Hüznün göğsünden acıyı emip yarılan gökyüzünü ıslak düşlerimizle yamadık bir terzi inceliğiyle. Durmadık seninle zamanın avuçlarında. Aşkın köpüksüz sularında sevdayı hiç kirletmedik. Yalancı baharlara tutunup aynı tomurcuğun ıslak dudaklarında yaşadık aşkın tutsaklığını. Kirpik uçlarımızı bulutlara eğip aynı yağmur tanesinde yıkadık hasretin kör karanlığını. Lakin unuttuğumuz bir şeyler vardı sevdanın geceye örüldüğü zamanlarda. İmkânsızlığın avuçlarında eriyen iki güneş tanesi olduğumuzu unuttuk. Kelimelerin en yalın hallerinde sevişirken dudaklarımız, hasretin çöl sıcağında yavaş yavaş eriyen tenimizi fark edemedik. Aynı kalbin yurdunda sevdaya nefes alırken bir gün terimizin birbirimizin sırtından ayrı yerlere süzüleceğini düşünemedik. Ektiğimiz umut tanelerini ellerimizle biçemedik. Evet, yenildik. Lakin biz zamana değil; imkânsızlığa yenildik. Şimdi bir nefes kadar yakın tenine dokunamıyorum, dudaklarından semaya yükselen nefesinden havaya kanatlanamıyorum. Seni görüyorum lakin görmemezlikten gelmemi istiyorsun benden. Varlığında yaşarken yokluğunda sevmemi bekliyorsun benden. Haklısın belki de. Sana söz sevdiğim; ben seni “ sensizliğin “ avuçlarında seveceğim. Senden tek istediğim; her zaman hayata gülümse. Gülümse ki; gülüşlerin duam olsun kanayan yaralarıma.
Bir nefes uzağımdaki sana bir demet gülüşlerimi yolluyorum eriyen umut bahçelerimden. Ellerimle topladım birtanem. Aslında imkânsızlığın duvarını aşıp kavuşabilseydik bu çiçekleri senin saçlarına taç yapacaktım bir kır düğününde. Söz açılmışken seninle bir bahar günü kır düğününde evlenmek isterdim. Saçlarında sarıpapatyalardan örülmüş bir taç durmalıydı ve üzerinde beyaz bir elbise Melek’lerin kollarında gelmeliydin bana. Kelebeklerin gözlerinden düşen yağmur taneciklerinin ıslak havasında ellerimiz birbirini bulmalıydı. Ne olursa olsun senin gözyaşların tek yağmurum, senin gülüşlerin tek güneşim olsaydı. Offf..İmkansızlığını topluyorum bulutların ıslak dudaklarından…
Şimdi sensizliğin içinde yokluğunun kıvılcımlarında kurutuyorum ıslak kirpiklerimi. Sıcak nefesini üşüyen tenimin üzerine örtüp avuç içlerinin terine sığınıyorum. Yalnızlığını dudaklarımdan parmaklarıma akıtıp satırlarımda tek başıma ağlıyorum. Ve sen diye karanlık duvarlara yaslanıp geceye kapatıyorum yorgun gözlerimi. Gülüşlerinle yüreğimi öpmeden bu ayrılık uykusundan uyanmayacağım.
Bir gün gelmek istersen yalnızlığın sen kokan satırlarına umutlarınla gel. Tövbeleri yarım kalmış günahlarınla gel. İçinde yutkunduğun kelimelerini dudaklarıma sürüp imkansızlığın avuçlarından bana gel. Gözyaşlarınla gel, kurumuş dudaklarıma ab- ı hayat olsun tuzlu yağmurların. Hasretinin kanayan yüreğinle dön yüreğime. Geldiğinde yokluk kelimelerini dudaklarında ezip yavaşca sokul yanıma. Usulca saçlarını çöz. Bahar kokulu saçlarını yüreğimin kıyılarına getir. Başını koy göğsümün sen kokan yastığına. Sesinle dokun üşümüş kirpiklerime. Yokluğunu söküp dudaklarımdan, yüreğini ser yüzümün yalnızlığında bitap düşmüş gamzelerine. Nefesini bir an tutup benim nefesime ver nefesini. Yanan tüm ışıklarını söndürüp gülüşlerini ört üzerimize.
“ Rüzgarı giyinip Sana geldim dün gece. Saçlarına dokunmaya gelmiştim. Kıyamadım yüreğinden öpmeye. Kıyamadım gözlerinde gezinmeye. Yatağının yanına usulca çöküp Seni izledim içimde hasretini yutkunarak. Nefes alışını, Meleksi bakışlarını izledim bir nefes uzağından.
Ellerimi uzattim ellerine. Bir kez olsun dokunmak istedim işte. Hiçbir zaman dokunmadığım yüreğine Delicesine sarılmak geçti içimden. Dokunsam ölecektim biliyorum. Sarılsam dizlerinde sonsuzluğa göcecektim.. Dokunamadım, sarılamadım.
Gidiyorum, Günahlarında yanmaya gidiyorum. Kır düğünü düşlerimi, Gözlerine benzeyen bir kız cocuğu özlemimi, Gözyaşlarında yakmaya gidiyorum. Elimde ne bir resmin, Yüreğimde ne bir nefesin, Seni “ sensiz “ yaşamaya gidiyorum. Yokluğunda Cennette yaşamaktansa, Cehennemin avuçlarında yanıp Dudaklarında son dua olmaya gidiyorum. Gidiyorum hasretim, Gidiyorum helalim.. Seni “sensiz “ yaşamaya gidiyorum.
Yarın doğum günüm. Adının yazdığı çağrıdan öte Çok şey istemiyorum sevgili. Seni “ sana “ bugünden yazıp Yarın doya doya ağlamak istiyorum. Ama sakın ağlama sen. Her gözyaşın benim Cehennemim olur. Yokluğuma inat hep gülümse emi. Çünkü her gülüşün duam olur yanlızlığıma.. alıntı. | |
|
keremcem46
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Sanat ve Felsefe >alesta83 ün Sayfası...> 7.Ağu.2007 Sal 09:25:11 | |
fiogf49gjkf0d
Ağladım Anne |
|
|
Güneşin doğmasına daha vakit var Kuşlar bile hala derin uykuda Sabahın kör karanlığında düştük yollara Şafak sökerken vardık, Bağrında hain saklayan dağlara Yem mi olacaktık, yoksa hedef mi Bu kendini bilmez leş kargalarına Yazık değilmiydi bu körpecik vatan evlatlarına İçine düştüğüm durumu kimseler görmesin diye Bir sağ yanıma baktım, birde sol yanıma Sipere yattığım kayanın arkasında Seni düşünüp te Ağladım anne, ağladım anne Sen ve senin gibi binlerce ana Mehmet’im kurban olsun demişler bu vatana Ne mutlu canını verenlere, Bu vatan bu bayrak uğruna Neyim varsa gitsin inan senin yoluna Zaten Türkün bu görev borçtur boynuna Beni yaralayan beni kahreden anne Düşmüşüz bir politik oyuna Dönen kirli oyunları gördüm de İsyanımı kimseler görmesin diye Bir sağ yanıma baktım birde sol yanıma Senin söylediklerin geldi o an aklıma Sipere yattığım kayanın arkasında Ağladım anne, ağladım anne
| |
|
keremcem46
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Geyik Muhabbet >Öylesine muhabbet >Gözlerin Senin Hakkında Neler Söylüyor?> 7.Ağu.2007 Sal 09:23:14 | |
fiogf49gjkf0d Gizemli
Gerçekten kim olduğunu her zaman çevrenden gizliyorsun. İnsanlara güvenmekte her zaman tereddüt ediyorsun ve onlarla küçük akıl oyunları oynamak inanılmaz derecede hoşuna gidiyor. Çok konuşan birisi olduğun da söylenemez. Gözlerindeki mistiklik, sana bambaşka bir çekicilik katıyor. Bu, herkesin hoşuna gitmiyor fakat keşfedilmeyi bekleyen gizli bir hazine gibisin. Güneş uyuyor, sen uyumuyorsun.......
Gerçekten gözler insanın en değerli varlığıdır,ki kişileri kişilikleri açığa çıkarıyor ve dünyanın nasıl olduğunu gösteriyor.......... |
|
keremcem46
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >**TUT ELLERİMDEN**> 7.Ağu.2007 Sal 09:19:27 | |
fiogf49gjkf0d
Hasret Çiçeği |
|
|
Adın düşmez dilimden, her vakit aklımdasın, Hergün seni görürüm, her gece rüyamdasın, Uyanınca ağlarım, gerçek değilmiş diye, İleride belki, derdimi anlarsın.
Yalnız seni ister, seni arzularım, Sana ulaşamazsam, işte o zaman yanarım, Öylesine bendesin ve öylesine sende olurum ki, İstesen, istesen de unutamazsın.
Gülüşün hep aklım da, hiç unutmadım, Resmini almıştımya, onu hep sakladım, Seni hatırladığımda, hep ona baktım, Sıkı dur söylüyorum, ben sana aşığım.
Sen hasret çiçeğimsin, asla unutulmayan, Sen hasret çiçeğimsin, daima güzel kokan, Gözyaşlarımla sularım, hatırlayınca seni, Sakın terketme beni, ölürüm ben o zaman | |
|
keremcem46
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >Ben Sende Tutuklu Kaldim (·WeSta·senın için)> 7.Ağu.2007 Sal 09:16:55 | |
fiogf49gjkf0d
Bir Canı Anlatmak |
|
|
Sana bir canı anlatmak istiyorum Her an seninle olan, her an seni yaşayan Sana bir canı anlatmak istiyorum Her an sevdana koşan, yalnız sevdanla coşan
Notalara dökeyim bir şarkı olsun Sözcüklere dökeyim bir şiir olsun Gitarın tellerinde bir nağme olsun Sana ölümsüz aşkı anlatmak için Sana bir canı anlatmak için
Gönlümü vurdular demiştim sana İçimdeki duygular hep senden yana Sevdalar akıyordu kalbinden bana Sana bir canı anlatmak istiyorum Sana bir canı anlatmak istiyorumm.. | |
|
keremcem46
Mesaj
Gönder Forum
Başlıkları
| | CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Şiir sevenler >Ben Sende Tutuklu Kaldim (·WeSta·senın için)> 7.Ağu.2007 Sal 09:15:46 | |
fiogf49gjkf0d
Yağmur Altında |
|
|
Islakçadır bakışlarım, her kaçışında kovalayan seni Şaşırtır işvelerin ruhumun radarlarını eremem sana Yılmam, aşırırım yüreğinden şüpheleri üzme beni Yıkılırım tüm duygularımla yüreğine, yağmur altında.
Ilıkça esen rüzgarın okşayışını ihanet sayarım, ağlarım Ansızın sesinin duyulacağı yerlerde biter, kulaklaşırım Bir yanım senin üşümelerinde üşür, yanar yakar bir yanım Sönerim, dumanlarımı koyarım cebime, yağmur altında.
Güneşlere gülümserim, gökkuşağı köprüsüne tırmanıp Şeffaf kristillarde rengarenk yansırım sen imdir tıpatıp Sana yüreğimi, sana arzularımı, sana beni fırlatıp Yıkanırım varlıktan, kanarım varlığına yağmur altında.
| |
|