ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul

sohbet banner
tavla okey sohbet forumu
29 Nisan 2024, Pazartesi 00:11   
kız arkadaş sohbet linki

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

  ExuLLa> Forum Başlıkları
    ExuLLatarafından açılmış Toplam 88 Forum Başlığı var
<<123456 789>>


ExuLLa

ExuLLa resimleri


Mesaj Gönder
Forum Mesajlari

  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >İlginç Videolar, Fotoğraflar, Grafikler, Sunumlar >Hayata tersten başlamak
  17.Tem.2006 Pzt 21:54:10

Süphesiz ki yasamı tersten

yasamak daha güzel,

hatta mükemmel olurdu.

 

 

 

Nasıl mı ?

 

Cami de uyanıyorsunuz. Bir

tahta sandık içersinde,

 

 

 

herkes karsınızda saf durmus,

iyiliginize dua ediyor

ve tüm haklar helal edilmis vaziyette.

 

 

 

Tabuttan dogruluyorsunuz,

yaslı, olgun ve agırbaslı olarak.

 

 

 

Herkes etrafınızda, büyük bir

itibar, iltifatlar, çocuklar torunlar hepsi hazir.

 

 

 

Arabanıza kurulup evinize gidiyorsunuz.

Dogar dogmaz devlet size maas baglıyor,

 

aylık veya üç ayda bir maasınızı

alıyorsunuz. Ne güzel, hazır

maas, hazır ev....

 

 

 

Altmıslı yaslara kadar hersey

garanti, huzur içinde

yasıyorsunuz.

 

 

 

Saglıgınız gittikçe düzeliyor, kaslar

güçleniyor, kuvvetleniyorsunuz.

 

Bir gün çalismak istiyorsunuz

ve ise ilk basladiginiz gün

size hosgeldin hediyesi olarak bir plaket ve altın kol saati veriyor

patronunuz..

 

 

 

Genel Müdürlük veya bunun gibi

yüksek bir makamdan tecrübeli bir

insan olarak ise baslıyorsunuz.

 

Herkes karsınızda elpençe divan...

     

Vücudunuzda da bazı hosa giden

hareketler de baslıyor. Gittikçe zayıflıyor forma giriyorsunuz.

Diger hormonal aktiviteler

artıyor, fevkalade.....

Aman ne güzel günler basliyor...

 

Derken birgün patron size

artik Üniversiteye gitsen

daha iyi olur diyor. Bu arada

 

 

 

Babaniz ortaya çıkmıs, "fazla

çalıstın" diyor "artık eve dön,

isi bırak, okumaya basla,

harçılıgın benden olsun..."

 

Keyfe bakar misiniz ?

 

Okudugunuz dersler gittikçe

kolaylasıyor. Ekmek elden,

su gölden bir dönem baslıyor.

 

Partiler, Diskotekler,

Kizlarin sayisi artiyor.

 

 

 

Derken Anne ve Babanız sizi

götürüp getirmeye basliyor, araba

kullanma derdi de yok artik....

 

Günün birinde sizi okuldan da

alıyorlar, "evde otur, keyfine

bak, oyuncaklarinla oyna"

diyorlar...Mamanız

agzınıza

veriliyor, zaman zaman altınızı bile

temizliyorlar, hatta bu durum

aliskanlik yaratiyor ve hiç tuvalet

 

kullanmamaya basliyorsunuz.

 

Derken Anneniz bir gün size

süt verme kararını alıyor ve baska bir

keyifli dönem basliyor.

 

Mama artik her yerde, her an ve

en taze seklinde hazır.

 

 

 

Bir gün karanlik ılık ve sicak

bir ortama giriyorsunuz. Beslenmek için agzınızı açmaya dahi gerek yok,

bir kordondan besleniyor, sicacık, yumusacık, gürültüsüz ve partırtısız

bir ortamda yasıyorsunuz.

 

Küçülüyor, küçülüyor, ufacık

bir hücre halini aliyorsunuz.

 

 

 

Ve günün birinde müthis bir olayla

hayatınız bitiyor....

 

Can Yücel 



ExuLLa

ExuLLa resimleri


Mesaj Gönder
Forum Mesajlari

  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Komik Videolar, Klipler, Resimler, Karikatürler >Disko-1 den ilginc bir görüntü :)
  13.Ağu.2006 Pzr 17:26:46


Tüm arkadaşlarımıza teşekkür ederiz ,yapımda büyük emek sahibi infumum a sabrından dolayı teşekkür ederiz


ExuLLa

ExuLLa resimleri


Mesaj Gönder
Forum Mesajlari

  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Sanat ve Felsefe >Paradigma
  20.Ağu.2006 Pzr 13:35:49
fiogf49gjkf0d
DÜSÜNÜN...
PARADIGMA DEGISTIRMEK ZOR DEGIL...


"....Önemli bir toplantida cep telefonuyla bagira bagira konusan bir kisi

garibinize gidiyorsa, paradigmanizi degistirmeden onu degerlendirdiginiz

için, siz yaniliyorsunuzdur.  Örnegin trende giderken, bir baba, 3
evladiyla oturup, sürekli aglayan çocuklarina hiç, susun, demeden yolculuga devam ettiginde; siz ona ne gamsiz adam, diyebilirsiniz. Ama sorsaniz, onlar hastaneden geliyorlardir ve bir saat önce çocuklarin anneleri ölmüstür ve eve dönüyorlardir.  


Prof.Covey in konusmasini dinlemeye gelen annesi, arka sirada oturan 2 kisinin toplanti boyunca sürekli konustuklarini görerek, Çok öfkelenmis ve  oglumu küçümsüyorlar diyerek te çok üzülmüs. Yemek molasinda ogluna, sunlarin kafasina çantami indiresim geliyor,demis.


Oglu, anne o  adam Finlandiyali, burada smultane tercüme yok, mecburen

tercümani yanina oturttuk, demis.  Havaalaninda aktarma yapmak isteyen
yasli bir hanim, uçaginin 2 saat gecikmeli oldugunu ögrenince, dergiler ve bir kutu kurabiye alarak bekleme salonuna geçmis. Yanindaki sehpaya da
dergileri ve kurabiye kutusunu birakarak, okumaya dalmis. Bir ara bakmis ki,yanindaki koltugu oturan bir adam, sehpadaki kurabiye paketini açiyor ve de yemeye basliyor.  Kurabiyelerin kendisine ait oldugunu hissettirmek isteyen kadin, adama dik  dik bakmis. Hatta cani o an istemedigi halde, kutudan bir kurabiyeyi agzina  atmis. Her halde kurabiyelerin sahibinin kim oldugunu artik anlamistir diye  düsünürken, adam bir tane daha agzina atmaz mi.

Hemen kadin da bir tane daha atmis ve bir yarisma baslamis; adam bir tane,kadin bir tane. Sonuçta kutuda tek kurabiye kalmis, adam onu

hizlica kaparak ortadan bölmüs  ve gülerek kadina ikram etmis. O sirada,

kadinin uçaginin alana indigi anonsu duyulmus ve  islemler için  kadin

bankoya gitmis. Pasaportunu çikartmak için çantasini açtiginda, ne görsün

;KENDI KURABIYE PAKETI, HIÇ AÇILMAMIS OLARAK  ÇANTASINDA DURMUYOR MU  !

MEGER,ADAMIN KURABIYESINI YIYORMUS.


Baskalarinin düsünce ve davranislari hakkinda hüküm verirken, elimizdeki

Veriler çogu zaman yeterli olmuyor. Davranislarin nedenini bilmeden çok  yanlis yargilara varabiliyoruz.


Covey bu örnekleri ; ayni enformasyona  farkli bakis, bizim davranislarimizi belirler, diye özetliyor. Buradan yola  çikarak çözemedigimiz sorunlar  için, paradigma (zihin haritasi) degistirmenin geregini vurguluyor. Einstein in bir sözünü animsatiyor :
Karsilastiginiz sorunlari, o sorunlari yarattiginiz düsünce düzleminde kalarak çözemezsiniz.


Çogumuzun zaman zaman yaptigi gibi, "sorunlarin içinde kaybolmak" yerine,

paradigma Degistirmeyi basarip, sorunlara farkli biçimde yaklasabilenler, o

sorunu asma sansini da yakaliyorlar. Zaten sorunlarimizi  dostlarimizla

paylasmamizin nedenlerinden biri de, farkli bir bakisin, bize farkli

davranabilme kapisi aralama ihtimali degil midir.  Çözümsüz gibi

gördügünüz sorunlar konusunda paradigma degistirmenin önemi  vardir.

Aslinda hayatimizi, basarimizi, mutlulugumuz belirleyen bizim kendi

davranislarimizdir.  Basimiza gelen her seyle onlara verdigimiz tepki ve

yanit arasinda genis bir hareket alani vardir......."


Stephan Covey



ExuLLa

ExuLLa resimleri


Mesaj Gönder
Forum Mesajlari

  CC-Forum> Spor >Fenerbahçe >Fenerbahce nin 24 senelik hasreti
  26.Eki.2006 Per 19:45:13
fiogf49gjkf0d
Türkiye Kupası nı en son 1982-1983 sezonunda kazanan, o günden bu yana, ikisi son iki yıl üst üste olmak üzere beş kez final oynayan ancak bir türlü mutlu sona ulaşamayan Fenerbahçe,tam 24 yıldır alamadığı Türkiye Kupası için yeni umutlarla bugun sahaya iniyor..

  Fortis Türkiye Kupası C Grubu nda yer alan Sarı-Lacivertliler ilk maçlarını bugün Gaziantepspor ile oynayacak. Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı nda saat 19.00 da başlayacak maçı hakem Aytekin Durmaz yönetecek.

Fenerbahce bu sezon bu kupayı şanssızlığını kırıp alabilecekmi  Hep beraber izleyip görecegiz


ExuLLa

ExuLLa resimleri


Mesaj Gönder
Forum Mesajlari

  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Önemli Bilgiler >Forward rekorlu mesaj
  27.Eki.2006 Cum 21:33:05
fiogf49gjkf0d

Ask ve arkadaslik bir gün yolda karsilasırlar ask kendinden emin bir sekilde sorar;

ben senden daha candan ve daha yakınım sen niye varsin ki bu dünyada?

Arkadaslik cevap verir "sen gittikten sonra bıraktıgın gozyaslarını silmek için...."


Bütün sevdiklerinize ithafen sunlari göz önünde bulundurun:
Eger bu sabah hastalıklı degil de saglıklı uyanmis iseniz,
bir hafta sonrasını göremeyecek olan bir milyon insandan daha sanslısınız.

Bir harp tehlikesi ile, iskence görmek ihtimali ile sag kalma korkusu ile karsı karsıya degilseniz, 500 milyon insandan daha iyisiniz.

Buzdolabınızda yiyeceginiz, üzerinizde elbiseniz ve basınızı sokup uyuyabileceginiz bir eviniz varsa, dunyadaki insanların çogundan daha zenginsiniz.

Bankada ve cuzdanınızda para varsa, dünyanın en imtiyazlı %8 i arasındasınız.

Anneniz, babanız sag ise ve bosanmamıslarsa, siz bu dünyada nadir kisilerden birisiniz.

Bu mesaji okuyabiliyorsanız bu demektir ki;
Birisi sizi düsündü ve bunu gönderdi,
ve cünkü okuma yazma bilmeyen 2 milyar kisiden biri degilsiniz.

Paraya ihtiyacın yokmus gibi calis.
Kimse seni üzmemis gibi sev.
Kimse seni seyretmiyormus gibi danset.
Kimse seni dinlemiyormus gibi sarki söyle.
Cennet dünyada imis gibi yasa.

Bu mesaji dostlarına gönder.
Göndermezsen hicbir sey olmaz korkma
ama gönderirsen, belki bunu okuyan birisi gülümser...

Sevgiler...



ExuLLa

ExuLLa resimleri


Mesaj Gönder
Forum Mesajlari

  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Film, Sinema, Dizi, Belgesel, Program >Vizyondakiler (Ekim)
  28.Eki.2006 Cmt 15:29:52
fiogf49gjkf0d
       İskender (Cem Yılmaz) hokkabazdır. Yani aslında sihirbazdır. Ama onun ve çocukluk arkadaşı Maradona nın (Tuna Orhan) dışında herkes onun hokkabaz olduğunu düşünmektedir. İstanbul dan hızla kaçmak zorunda kalan ikili, turne programına Sait i de (Mazhar Alanson) dahil ederek, büyük risk alırlar. Baba Sait, İskender i takdir etmeyi uzun yıllar evvel bırakmıştır. Turne üçlüyü kaynaştırırken, aynı zamanda görkemli bir dağılmaya sebep olur.

Koruyucu
   
Efsanevi kurtarma yüzücüsü Ben Randall (Kevin Costner) bir fırtınanın kalbindeki ölümcül bir kazadan kurtulan tek kişidir. Kazanın hemen ardından, kendi iradesi dışında, eğitmenlik yapması için "A" Okulu na gönderilir. "A" Okulu, genç ve kibirli çaylakların en iyi ve en cesur kurtarma yüzücülerine dönüşmelerini sağlayan elit bir eğitim programının verildiği yerdir. Acı ve pişmanlıkla bozguna uğramış olan Ben, kendini eğitime verir ve okulun eğitim anlayışını baştan aşağı değiştirerek, kendi metotlarına göre bir kalıba sokar. Ancak Ben ortadaki durumu tam olarak anlar ve bir gün öğrencilerinin kimin ölüp kimin yaşayacağıyla ilgili çok zor bir seçim yapmaları gerekeceğini bilir. Ben, ukala yüzme şampiyonu Jake Fischer la (Ashton Kutcher) tartışırken, en iyi olmak için gereken her şeye sahip birini görür. Fakat en iyi olabilmesi için olgunlaşmamış yeteneklerini kalbiyle birleştirebilmesi ve Ben in kendisinin de geçmişte düştüğü hatalardan sakınması gereklidir. Jake, Alaska Bering Denizi ndeki ilk zorlu görevinde, gerçekten her şeyi riske etmenin ne demek olduğunu keşfederken öğrendiği her şeyi ortaya koyacaktır.

İklimler
  
İnsanlar basit nedenlerle mutlu, daha da basit nedenlerle mutsuz olacak şekilde yaratılmıştır. Aynen basit bir nedenle doğmaları ve daha da basit bir nedenle ölmeleri gibi... Akademisyen olan İsa ve dizi setlerinde sanat yönetmeni olarak çalışan Bahar, ruhlarının sürekli değişen iklimlerinde artık kendilerine ait olmayan bir mutluluğun peşinde sürüklenen iki yalnız ruhtur. Geçmişte yaşadıkları bir olay nedeniyle birbirlerine güvenleri ve saygıları kalmamıştır. Tatile çıktıkları bir yaz, İsa aniden Bahar dan ayrılmak istediğini söyler. Ancak sahip olduğu bir şeyin artık elinde olmaması İsa nın egosuna iyi gelmez ve Bahar ın
peşinden Ağrı ya gider.

Özgürlük Rüzgarı
 
1920 lerin başında İrlanda dayız? Köy ve şehirlerden işçiler İrlanda nın bağımsızlık mücadelesini bastırmak için İngiltere den yollanan acımasız Black and Tan grubuna karşı gönüllü gerilla orduları oluşturmak için bir araya gelirler. Damien vatan sevgisi ve görev bilinciyle doktor olarak yeni başladığı kariyerini bırakıp kardeşi Teddy yi de çok tehlikeli ve şiddet dolu bir özgürlük savaşına sokar. Özgürlük savaşçılarının kararlı taktikleri İngiliz ordusunu yenilme noktasına getirince iki taraf arasında bir anlaşma yapılır. Ama bu açık zafere rağmen iç savaş patlak verir ve yan yana savaşan aileler kendilerini birbirlerine karşı savaşan düşmanlar olarak buluverirler, bu savaş bağlılıklarını sınadıkları bir sınav halini alacaktır.


ExuLLa

ExuLLa resimleri


Mesaj Gönder
Forum Mesajlari

  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Kitapkurtları >Başın Öne Eğilmesin Sabahattin Ali and *8217;nin Romanı
  28.Eki.2006 Cmt 15:41:28
fiogf49gjkf0d
  Hıfzı Topuz bu romanda, belgelere dayanan özgün kurguyla Sabahattin Ali’nin Nâzım Hikmet’ten Bedri Rahmi Eyuboğlu, Orhan Veli ve Asaf Halat Çelebi’ye; Sabiha Sertel’den Vâlâ Nurettin, Rasih Nuri İleri, Aziz Nesin ve Rıfat Ilgaz’a yayılan dostluğuna ve 41 yaşında karanlık güçler tarafından katledilmesine uzanan trajik yaşamına ayna tutuyor. Sabahattin Ali,41 yıllık yaşamı boyunca Türk edebiyatının dünya dillerine çevrilen seçkin örneklerini vermekle kalmadı, yalnızca yurdu için bağımsızlık istedi, özgürlük istedi, çağdaşlaşma istedi… Bu değerlerin düşleriyle yaşadı. Bu düşlerin bedeli sürgünler, hapishaneler ve sonunda Istranca ormanlarında tutuklanıp katledilişle ödenecekti...

Fiyatı : 15,00 YTL


ExuLLa

ExuLLa resimleri


Mesaj Gönder
Forum Mesajlari

  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Önemli Bilgiler >Antioksidan
  29.Eki.2006 Pzr 23:21:37
fiogf49gjkf0d

Anti-oksidanlarla ilgili bilmemiz  gerekenler...

Yaşamımızın her alanında olduğu gibi beslenme alışkanlıklarımızda da doğaya dönüş söz konusu. Dozunda kullanılan vitaminler, vücuttaki paslanmayı giderici etki yaparak en az 150 yıl yaşamayı vaad ediyor.
Şimdiye dek kaçınılmaz son yaşlılığı geciktirmek için neler yapmadık ki! Avuç dolusu paralar vererek satın aldığımız bakım kremleri yetmeyince, estetik amaliyatlar kaçınılmaz oldu. Yüzümüzü ve vücudumuzu zamana esir etmedik.

Peki ya sağlığımızı? Kırkını aşıp da biraz aklı başına gelenlerimiz en fazla yıllardır vazgeçemediği sigarayı bıraktılar, doktoru artık yememesi gerektiğini söylediğinden kırmızı eti haftada bir güne indirdiler, akşamları birer kilometreyi aşmayan yürüyüşler yaptılar. Hepsi bu! Oysa, genç yaşlardan itibaren alışkanlık haline getirilmesi gereken doğru ve düzenli beslenmeyle birçok hastalığı ekerde ederek, yüz yaşında bile dimdik ayakta kalabilmek mümkün.

Anti-oksidan nedir?

Yaşamımız boyunca mükemmel işleyişine akıl sır erdiremediğimiz vücudumuz belli bir yaştan sonra ihanet eder ve toksit maddeler, cildin kolejen tabakasını tahrip eden serbest radikaller ve karbon monoksit gibi zararlı gazlar oluşturarak yaşlanma sürecini başlatır.

Bitkilerdeki bazı vitaminlerin bu süreci azaltıcı etkisi vardır. Bir nevi vücuttaki paslanmayı giderirler. Hakkında uzun süredir araştırmalar yapılan, kongreler düzenlenlenen söz konusu vitaminler, geçtiğimiz yıllarda bir başlık altında toplanmış ve anti-oksidan (paslanmayı geciktirici) adını almıştır. Anti oksidanların tıbben etkisi kanıtlandıktan sonra kozmetik sektörünün bundan faydalanmaması kaçınılmazdı tabii. Birbiri ardına üretilen serbest radikalleri önleyici, zengin E vitamini içeren bakım kremleri anti oksidanların sadece beslenme yoluyla alınmasıyla ibaret olmaktan çıkarttı.

Etkileri

Vücudumuzun kendini tahrip etme özelliği olduğu gibi savunma mekanizmasından ileri gelen tedavi özelliği de mevcut. Bunu daha da pekiştiren ve dirençli olmamızı sağlayan besinler (özellikle vitaminler), bileşimindeki paslanmayı önleyici maddelerle serbest radikallerin ve toksinlerin oluşumunu engelliyor ve yaşlanmayı yavaşlatıyor. Daha da önemlisi başta kanser olmak üzere birçok hastalığın oluşumunu engelliyor. Vücudun hücre koruma sistemleri içinde önemli bir yere sahip olan anti –oksidanlar, bu görevi belirgin hücre hasarlarına yol açabilen maddeleri etkisizleştirerek gerçekleştirirler.

Nelerde bulunur?

A, C ve E vitaminlerinde bulunan anti-oksidanları gruplandıracak olursak;

A vitamini: Koyu renkli yapraklı bitkiler, ıspanak, havuç

C vitamini: Trunçgiller, çilek, brokoli, lahana, patates, maydonoz ve çok sayıda meyva, sebze

E vitamini: Kuruyemişler, bazı bitkisel yağlar ve lifli yeşil besinler

Bunlar yaşlılığı durdurur

Kahvaltılık tahıl: Yulaf, kara buğday gevreği, buğday ya da pirinç gevreği

Süt ürünleri: Soya sütü, gravyer, permesan peynirleri ve yoğurt.

Ekmek çeşitleri: Kara ekmek, tahıllı ekmek, arpa, yulaf ve çavdar ekmeği

Sebze, baklagiller: Brokoli, lahana, havuç, ıspanak, bal kabağı, domates, tere, bezelye, nohut, mercimek, semizotu, mısır, avakado, pırasa, soya.

Tahıllar: Bulgur, esmer pirinç, basmati pirinci.

Balık ve kabuklu deniz ürünleri: Somon, alabalık, barbunya, istiridye, karides, uskumru, kalkan.

Meyve ve tatlılar: Kayısı, muz, kiraz, elma, çilek, pembe greyfurt, mango, kavun, karpuz, üzüm, dut, kuru meyveler, ceviz, badem, fındık.

Alkolsüz içecekler: Çorbalar, çay ve yeşil çay

Alkollü içecekler: Kırmızı şarap

Yağlar: Zeytinyağı

Bunlar yaşlandırır

Mısır gevreği, demirle zenginleştirilmiş tahıllar

Yağlı peynirler, demirle zenginleştirilmiş süt

Beyaz ekmek, bisküvi, turta, pizza.

Beyin, böbrek, sosis, salam, füme jambon,

Kızarmış patates, cips, hormonlu sebzeler

Düdüklü tencerede pişirilmiş beyaz pirinç

Turna balığı, kılıç, ton, ançuez, köpek balığı, tuzlanmış balık.

Şuruplu meyveler, reçel, çikolata, bal, dondurma, tereyağ, hindistan cevizi

Kahve, şurup, hazır çorbalar.

Kristal şişelerde saklanan alkollü içecekler

Tereyağ, taze krema, margarin, kızartma yağları, doymuş yağlar.

İdeal beslenme için

Günde bir kez: Yeşil salata, sebze, tahıl, baklagiller.

Günde iki kez: Çiğ sebze, kepek ekmeği, bir kadeh şarap

Günde üç kez: Yoğurt

Günde beş kez: Meyve, çay, maden suyu, çorba

Günde 12 tane: Fındık ya da badem

Haftada bir kez: Kırmızı et

Haftada iki kez: Yağlı balık

Haftada üç kez: Yağsğz balık, beyaz et, karaciğer

Haftada üç dört kez: Çiftlik yumurtası

Haftada yedi kez: Soğan, sarımsak, mercimek



ExuLLa

ExuLLa resimleri


Mesaj Gönder
Forum Mesajlari

  CC-Forum> Haber >Güncel haberler >DÜNYA AIDS GÜNÜ (1 Aralık)
  1.Ara.2006 Cum 15:07:43
fiogf49gjkf0d
1 Aralık Dünya AIDS Günü

Tespit edildiği 1981 yılından bu yana 40 milyon kişi yakalandı. 29.6 milyon kişinin ölümüne neden oldu. AIDS, özellikle kadınları ve gençleri tehdit ediyor.

HIV ancak 3 yolla bulaşabilir:

1.       Korunmasız yapılan her türlü cinsel temasla,

2.       Kan ve kan ürünleriyle,

3.       Anneden bebeğe gebelikte, doğumda ve emzirmekle bulaşabilmektedir.

Bu yolların dışında dokunmak, el sıkışmak, sarılmak, aynı yerde oturmak, aynı havayı teneffüs etmek, aynı tabaktan yemek yemek, aynı çatal-bıçak-kaşık-bardağı kullanmak, aynı saunayı, havuzu, banyoyu, tuvaleti paylaşmak, giysileri ortak kullanmak, telefon kulaklığı, gözyaşı, ter ile, sivrisinek, böcek, arı sokması ile HIV bulaşmamaktadır.

Tüm dünyada HIV pozitif vakalarının hızla arttığı gözlenirken Türkiye’nin bu salgının dışında kalması beklenmemektedir. Ülkemizde ilk defa 1985 yılında iki HIV/AIDS vakası olduğu bildirilmiş, daha sonra her yıl vaka sayılarında giderek artma gözlenmiştir. T.C. Sağlık Bakanlığı Haziran 2004 verilerine göre ülkemizde 1802 HIV/AIDS hastası bulunmaktadır. En sık görülen bulaşma yolu korunmasız yapılan heteroseksüel cinsel temas (%50-60), ikinci sırada damar içi uyuşturucu madde kullananların ortak paylaştığı enjektör (%9) ve üçüncü sırada ise homoseksüel cinsel temas (%8) gelmektedir. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de en sık görülen yaş 20-49 yaş arasıdır.

Dünya Sağlık Örgütü 1 Aralık Dünya AIDS Günü için bir slogan belirlemekte ve her yıl tüm ülkeler bu slogan çerçevesinde aktivitelerini gerçekleştirmektedir. 2004 yılının sloganı ”Kadınlar ve HIV:Bizi duyuyor musunuz?” 2004 ve 2005 yılının kadınlar ve kız çocuklara yoğunlaşmasının nedeni, son yıllarda kadın ve erkek oranının eşitlenmiş olması ve dolayısı ile kadınların enfekte olma oranları arttıkça HIV enfekte doğan bebek sayısının da artmasıdır.

Gerekli önlemlerin alınmaması, korunma yöntemlerinin yaygın olarak uygulanmaması ve gizli kalan olguların da ortaya çıkacağı dikkate alındığında, HIV enfeksiyonunun dünyada olduğu gibi ülkemiz için de önümüzdeki yıllarda sorun olarak karşımıza çıkacağı düşünülmektedir.

Tüm enfeksiyon hastalıkları gibi HIV/AIDS hastalığı da önlenebilir bir hastalıktır ve her hastalıkta olduğu gibi korunma önlemleri tedaviden daha ekonomiktir. Eğitim ile korunmayı öğrenmek, öğretmek ve davranış değişikliğinde bulunulmasını sağlamak hastalığın yayılmasını önlemede en etkili yol olarak kabul edilmektedir. Toplum tarafından dışlanma, işini ve çevresini kaybetme korkusu, HIV enfekte kişilerin kendilerini gizlemesine yol açan nedenlerdendir. Bu korku tedavilerinin gecikmesine de neden olmaktadır. Önemli olan HIV enfekte kişileri dışlamadan hep beraber elele vererek yaşayarak bu hastalığa karşı mücadele edebilmektir. 

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ                            
MERKEZ KONSEYİ

Sözünde dur, AIDS’i durdur
Çağın vebası olarak bilinen AIDS hastalığına dikkatlerin çekilmesi amacıyla bu yılki Dünya AIDS Günü’nün sloganı, “Sözünde Dur, AIDS’i Durdur” olarak belirlendi.


ExuLLa

ExuLLa resimleri


Mesaj Gönder
Forum Mesajlari

  CC-Forum> Spor >Genel Spor Muhabbeti >UEFA da yılın en iyileri adayları
  8.Ara.2006 Cum 22:10:50
fiogf49gjkf0d

UEFA resmi sitesi son 12 aya damga vurmuş futbolcu ve teknik direktörler için anket düzenledi.

Avrupa futboluna son 12 ayda damgasını vuran futbolcu ve teknik direktörleri belirlemek için uefa.com tarafından yılın en iyilerini seçme anketi düzenleniyor.
Bu yıl altıncısı düzenlenecek oylamada yılın en iyi teknik direktörü, kalecisi, defans, orta saha oyuncusu ve forvetlerini seçmek için yapılan ankete 60 aday isim belirlendi.
UEFA nın resmi internet sitesinde yapılacak taraftar oylamalarıyla belirlenecek yılın altın karmasına, geçen yılın Avrupa Şampiyonlar Ligi şampiyonu FC Barcelona nın 11 futbolcusu aday gösterilirken, Barcelona nın finaldeki rakibi Arsenal den 7 oyuncu en iyiler listesine girmek için yarışacak.
İngiltere Premier Ligi şampiyonu Chelsea den toplam 6 futbolcunun yer aldığı listede, Olimpique Lyon ve UEFA Kupası şampiyonu Sevilla dan 5 er futbolcu yer alıyor.
Avrupa nın çeşitli ülkelerinden 19 takımdan futbolcu ve antrenörlerin yer aldığı listede son Dünya Kupası nın sahibi İtalya Milli Takımı nın teknik direktörü Marcello Lippi ve gök mavililerden 8 futbolcu altın karma adayları arasında.
Geçen yıl toplam 8 milyon kişinin oy kullandığı yılın altın karması oylamasında, bu yılın aday teknik direktörler ve futbolcuları uefa.com un yönetimi ve editörleri tarafından yıl içindeki performanslarına göre değerlendirilerek seçildi.
Aday listenin uefa.com da açıklanmasının ardından taraftarların kullandığı oylarla yılın altın karması belirlenecek ve sonuçlar 19 Ocak 2007 tarihinde açıklanacak.

Yılın en iyi teknik direktör ve futbolcu adayları şöyle:

Yılın en iyi teknik direktör adayları:

1.
Jurgen Klinsmann (Almanya)

2. Juande Ramos (Sevilla)

3. Marcello Lippi (İtalya)

4. Frank Rijkaard (Barcelona)

5. Arsene Wenger (Arsenal)



Yılın en iyi kaleci adayları:

1. Andres Palop (Sevilla)

2.
Gregory Coupet (Olimpique Lyon)

3.
Petr Cech (Chelsea)

4.
Jens Lehmann (Almanya)

5
. Gianluigi Buffon (İtalya)



Yılın en iyi defans oyuncusu adayları:

1. Juliano Belletti (Barcelona)

2.
Daniel Alves (Sevilla)

3.
Emmanuel Eboue (Arsenal)

4.
Willy Sagnol (Bayern Münih)

5.
Gianluca Zambrotta (İtalya)

6. Roberto Ayala (Arjantin)

7. Marco Materazzi (İtalya)

8. Cris (Olimpique Lyon)

9. Rafael Marquez (Barcelona)

10. Lilian Thuram (Fransa)

11. William Gallas (Arsenal)

12. John Terry (Chelsea)

13. Kolo Toure (Arsenal)

14. Carles Puyol (Barcelona)

15. Fabio Cannavaro (İtalya)

16. Rodolfo Arruaberrana (Villarreal)

17. G Van Bronckhorst (Barcelona)

18. Eric Abidal (Fransa)

19. hiliph Lahm (Almanya)

20. Fabio Grosso (Palermo)



Yılın en iyi orta alan oyuncu adayları:

1. Steven Gerrard (Liverpool)

2. Lionel Messi (Arjantin-Barcelona)

3. Franck Ribery (Fransa)

4. Cristiano Ronaldo (Manchester United)

5. Gennaro Gattuso (İtalya)

6. Torsten Frigs (Werder Bremen)

7. Claude Makalele (Chelsea)

8. Cesc Fabregas (Arsenal)

9. Mahamadou Diarra (Olimpique Lyon)

10. Andrea irlo (AC Milan)

11. Michael Ballack (Almanya)

12. Juan Riquelme (Villarreal-Arjantin)

13. Deco (Barcelona)

14. Juninho (Olimpique Lyon)

15. Kaka (AC Milan)

16. Ronaldinho (Barcelona)

17. Schweinsteiger (Almanya)

18. Juan Pablo Sorin (Villarreal)

19. Florent Malouda (Olimpique Lyon)

20. Adriano Correia (Sevilla)



Yılın en iyi forvet adayları:

1. Henrick Larsson (Barcelona-İsveç)

2.
Frederic Kanoute (Sevilla)

3.
K Huntelaar (Hollanda)

4.
David Villa (Valencia)

5.
Andriy Schevchenko (AC Milan-Ukrayna)

6.
Didier Drogba (Chelsea)

7.
Luca Toni (İtalya)

8.
Miroslav Klose (Almanya)

9.
Thierry Henry (Arsenal)

10.
Samuel Eto o (Barcelona)

   Bu yılın en iyileri oldugunu düşündügünüz isimler kimler
<<123456 789>>