ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul


sohbet, okey, tavla, chat
9 Mayıs 2024, Perşembe 01:04   

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

En İyiler  Son Eklenenler       
sohbet forum basliklari  CC-Forum> Geyik Muhabbet > Öylesine muhabbet
forum sohbet oyun basliklari
   prensesten bin bir çeşit genel kültür
 <<1...100...103104105106107108109110111112113 114115116117118119120121>>
Mesaj Ekle, sohbet ve oyun icin cagir
sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

prenses344

prenses344 resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  3.Ara.2006 Pzr 13:07:10sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
fiogf49gjkf0d

TUHAF İNANÇLAR

Dünyanın en ücra köşelerinden birinde, sazlardan örülmüş etekler giyen bir kabile sürekli, homurdanan ve her an patlamaya hazır bir volkana tapıyor. Yine harita üzerinde gösteremeyeceğimiz başka bir ülkenin insanları, uçurumun kenarında düşmeden durabilen devasa bir taşın Buda nın saçının bir teli üzerinde durduğuna inanıyor. Çok bilinen ve çok gidilen bir ülkenin mistik halkı da vücut kıllarının yaşamın tüm enerjisini taşıdığına inandıklarından saç ve sakallarını hiç kesmiyorlar. Hayatın amacını hazda bulan Hedonistler, bir dörtgen oluşturacak şekilde çırılçıplak yatarak akşama kadar kızgın güneş altında bekliyorlar. İlahi dinlerle tanışamamış, uzak ülkelerin insanları inanma ihtiyaçlarını atalarından yadigar yöntemlerle karşılamaya devam ediyorlar. Kendilerinden daha güçlü olduğuna inandıkları, sırrını çözemedikleri ve bunun için de çekindikleri objelere tapınan halkların genelde medeniyetten uzak, ilkel bir yaşam sürdürdükleri görülüyor.

Yas tutarsan ölüler dirilir

Tayvanlılar, 49 gün yas tuttuktan sonra ölülerinin dirileceğine inanıyorlar. Yakınlarını kaybeden aileler onların yeniden doğuşlarında güç toplayabilmeleri için besleyici gıdalar, taze sebze, meyve ve su sunuyorlar. Yeniden doğuşun reenkarnasyonla gerçekleşebileceğini düşündükleri için de, bir başka canlının bedenine girecek yakınlarının ruhunu tanımayacaklarını biliyorlar. Bu garip inancın yıllardır devam edegelmesinde de bu bilinmezliğin etkisi büyük olsa gerek. Tayvan da 2 bin kişinin ölümüne sebep olan 7,6 büyüklüğündeki depremde yakınlarını kaybedenlerin, Budist geleneklerine göre ölümün yedinci gününden itibaren yas tutmaya başladıkları ve ölenlerin fotoğraflarını koydukları masalara yakınlarının en sevdikleri yiyecekleri getirdikleri biliniyor. 7 nin 7 katı gün yas tutan Tayvanlılar 49 günün sonunda vücutsuz kalan ruhların yolunun aydınlanması için 7 adet de mum dikiyorlar.

Dertler suyla yıkanır

Güneydoğu Asya nın pek bilinmeyen ülkelerinden Burma nın 50 milyona yakın nüfusunun büyük çoğunluğu Budist. Yaşadıkları topraklara Altınlar Ülkesi anlamına gelen Burma diyen Monlar, uçurumun kenarında düşmeden dengede durabilen Altın Taş ın Buda nın tek bir saç teli üzerinde durduğuna inanıyorlar. Efsaneye göre, denizin dibinden çıkarılarak tepeye kadar taşınan ve uçurumun kenarına konan bu taş, Budist öğretisine inanan insanların gelmek istedikleri noktayı simgeliyor. Yukarı Burma da Irrawady nehri kıyısında yer alan Pagan kenti ise Buda heykelleri ve kutsal olduğuna inanılan ayak izleriyle Buda ya inananların hac merkezi konumunda. Her yıl mayıs ayında Budist yeni yıl törenlerini kutlayan genç, yaşlı, çocuk Burmalılar ellerinde kovalar ve hortumlarla sokağa fırlayarak önlerine gelen herkesi ıslatıyorlar. Yeni yıl arifesinde geçen yıldan kalan dertleri yıkamış oluyorlar böylece. Hindistan daki en önemli Sih Tapınağı olan Altın Tapınağın dört yanında bulunan kapılar, tapınağın her inançtan ve her kattan insana açık olduğunu simgeliyor. Sihler, Altın Tapınak tan çıktıktan sonra kente adını veren ve kutsal olduğuna inanılan Hayat Havuzu na (Amritsar) girerek ibadetlerine devam ediyorlar. Vücut kıllarının yaşamın tüm enerjisini taşıdığına inandıklarından, saç olsun, sakal olsun kıllarını hiç kesmiyorlar.

Kutsal ot marihaana

Bazı Batı ülkelerinde kullanımı yasal olsa da narkotik olarak kabul edilen marihuana, Jamaika da her gün kullanılıyor. Rastafarai inancı ile yaşayan Jamaikalılar için Tanrının insana gönderdiği bir nimet olan, ganja, herb, indica, sensimilla gibi uyuşturucu otlar, bilinçaltına uzanıp insanı Jah Rastafarai ye ulaştırıyor ve onun güçleriyle bütünleştiriyor. Beş duyuyu daha duyarlı kıldığı ve düşünce hızını artırdığına inanılan bu otların dumanının vereceği zarardan korunmak isteyen Jamaikalılar, otu yemeklerine ya da çaylarına katıyorlar. Hindistan cevizinden oyulmuş veya boğa boynuzundan kesilmiş Challis adı verilen nargile benzeri çubuklar içinde ot yakılmadan önce İncil varsa açılıyor, yoksa hatırlanan bölümleri ezbere söyleniyor. Tanrıya adanan hayatlarda kişisel itinaların bir yana bırakıldığını sembolize eden uzun ve dağınık saçları var Jamaikalıların.

Volkana da tapılır mı?

Pasifik Okyanusu nun güneybatı köşesindeki Vanuatu Takımadaları nda yerkürenin sürekli kızgın ve en bodur yanardağı bulunuyor. Vanuatu Takımadaları nın coğrafi bakımdan en uzağı ve yaşam koşulları en ağır olanı Tanna adasında bulunan Yasur adlı yanardağ, Vanuatulalılar tarafından kutsal addediliyor. Yanardağa en yakın yerleşim birimi olan İpekel köyü, dünyanın merkezi kabul ediliyor ve beyaz adamların yanardağ Yasur a yani tanrılarına fazla yaklaşması istenmiyor. İpekel köyünü koruyan ve kollayan tanrıların dağın dibinde oturduğuna inanıyorlar. Tannaların inancına göre,Yasur her ne kadar sürekli kızgın ve patlamaya hazır olsa da tanrılar hiddetlenmedikçe lavlarını püstürtmeyecektir. İpekel köyünün tanrıları Yasur un zemininde yaşadıkları için, köylüler bilim adamlarının Yasur da inceleme yapma talebini, yanardağın damarına basıp, tanrılarını kızdırabileceği korkusuyla reddediyorlar.

Kutsal kulübe

Dünya üzerinde çok tanınmayan, Himalayalar ın eteklerindeki Butan da her yıl yapılan festivallerle, Budizmin kuralları tek tek hatırlanıyor ve kötü ruhların uzaklaşması sağlanıyor.

Afrika nın ve dünyanın en ilkel kabilelerinden olan Himbalar da her 10-12 yaşlarına gelen çocuğun alt çenedeki kesici dört dişi sökülüyor. Olaydan önceki gece kız ve erkek çocukları ana kulubede uyuyarak ruhların koruması altına giriyorlar. Ertesi sabah, köyün başkanı çocukları kutsal ateşin başına götürüyor ve burada atalara yakarıyor. Dişler söküldükten sonra çocuklara veriliyor ve onlar da mopane yaprağına sardıkları dişleri, Dişim doğduğun yere dön!... diye bağırarak doğdukları yere doğru fırlatıyorlar. Köyün biçimlenişinde inançlarının etkisi büyük. Çit içindeki kulübelerden birisi ana kulübe. Törensel değeri olan her şey burada saklandığı için kutsal kabul ediliyor. Sığırların bulunduğu bölmeyle ana kulübe arasındaki koridor da kutsal sayılan bölgelerden. Köyü ve insanlarını kötülüklerden uzak tutacak koruyucu ruhların burada olduğuna inanıyorlar. Doğum yapan kadın ile çocuğu, ruhlar tarafından korunması için ana kulübenin yan duvarına mopane dallarından yapılan bir barınağa yerleştiriliyor ve bir hafta boyunca burada kalıyor. Bebeğe isim vermekten saç sitilini değiştirmeye, sünnet ve evlilikten ölüme kadar tüm önemli aile olaylarında kutsal ateş yakılıyor. Himbaların inanç sisteminde kutsal inek de var; ama yakın zamandaki kuraklık yüzünden sığırların pek çoğu ölmüş ve bu dinsel ritüel kaybolmaya yüz tutmuş.

alıntıdır.......

 

sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

prenses344

prenses344 resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  3.Ara.2006 Pzr 13:44:33sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
fiogf49gjkf0d
Aslında sabun bir antiseptik, yani mikrop öldürücü değildir. Normal bir deri üzerinde, ölü deri hücreleri, kurumuş ter, çeşitli bakteriler, yağlı ifrazatlar ve toz vardır. Sabunun özelliği, mekanik olarak derimizin üzerinden bunların alınmasını sağlamasıdır. Suyu ve yağı (ne yağı olursa olsun) aynı kaba koyarsanız birbirlerine hiç karışmazlar aksine su ve yağ molekülleri arasında birbirlerini iten bir güç vardır. Elimizi sadece su ile yıkadığımızda, derimizin üzerindeki yağ tabakası, suyun derimize temasına mani olur, onu dağıtır ve tam anlamı ile temizlik sağlanamaz. İşte burada sabun devreye girer ve aracılık rolünü üstlenir.
Sabunun bilinen tarihi 2000 yıldan da öncesine uzanır. Hatta Anadolu da 4000 yıl evvel Hititlerin yaktıkları bitkilerin külleri ile ellerini temizledikleri bilinmektedir. Sabun, tarihinin her döneminde ucuz ve kolay bulunabilen malzemelerden yapılmıştır. Romalılar sabun yapabilmek için, kireç taşını ısıtarak kireç elde etmiş, bu ıslak kireci sıcak ağaç külleri üzerine püskürtüp sonra da karıştırmışlardır. Oluşan gri çamuru sıcak su dolu bir kazana dökerek keçi yağı ile saatlerce karıştırarak kaynatmışlar-dır. Kirli kahverengi kalın bir tabaka oluşunca, soğumaya bırakmışlardır. Soğuma sonucu sertleşen tabakayı parçalara bölerek sabun olarak kullanmışlardır.
İşte sabun budur. Her sabun kireç gibi bir alkali madde ile bir çeşit yağın karışımıdır. Günümüzde alkali olarak kireç yerine genellikle kostik soda kullanılıyor. Keçi yağı yerine de, sığır ve koyun yağlarından elde edilen don yağları, hurma, pamuk çekirdeği ve zeytinden elde edilen yağlar kullanılıyor.
Alkali ve yağdan meydana gelen sabun da anne ve babasının özelliklerini taşır. Yani bir taraftan yağı severken diğer taraftan suyu sever. Sabun moleküllerinin bir ucu yağı, diğer ucu da bir alkali olan suyu çeker. Ellerimizi ovuşturduğumuzda yağ ve kirler, dolayısıyla içindeki bakteriler parçalanır. Sabun molekülleri bu yağlı kirleri sararlar suyla birleştirirler ve artık çözünemez hale getirirler. Musluktan akan su ile de uzaklaşır giderler. Ellerin kurulanması ile de bakterilerin çok sevdiği nemli ortam ortadan kalkmış olur.
Günümüzün modern marketlerinde ise sabunun, bazı katkı maddeleri, boyalar, parfümler, deodoranlar, bakteri giderici maddeler, kremler, losyonlar ve reklamlarda söylenilen diğer maddeler eklenmiş hali ile karşılaşıyoruz. Şampuan, diş macunu, tıraş kremi ve kozmetikler, sabunun sodyumun değişik bileşikleri ile yapılmış diğer adlarıdır. Eğer kostik soda yerine potasyum kullanılırsa, daha yumuşak olan sıvı sabun elde edilir.
 
 

sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

alesta83

alesta83 resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  3.Ara.2006 Pzr 21:23:02sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
fiogf49gjkf0d

Kel olsalardı nasıl görünürlerdi :)))Kellik onlara yakışmış derim

sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

Harwest

Harwest resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  3.Ara.2006 Pzr 21:54:29sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
fiogf49gjkf0d

:))

Alesta bree saçlarını ne ettin bu fukaraların

pek acımazsın yaaaa

Tşkler paylaşım için

sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

alesta83

alesta83 resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  3.Ara.2006 Pzr 21:59:42sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
fiogf49gjkf0d

  Arkadaşım Harwest  güzel saçsız da güzeldir  yanlışmıyım

sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

MyBrood

MyBrood resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey
ozel karakter ile sohbete katil
sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  3.Ara.2006 Pzr 22:13:26sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
fiogf49gjkf0d
alesta83 :

  Arkadaşım Harwest  güzel saçsız da güzeldir  yanlışmıyım

Harwestin yerine ben cevaplayım 

:)) ne bilem diyecahsıngı niye ?  Heç kel gız arkadaşım olmamıştır da acep ondan mı bilmirem bilmirem iste ele ne bilem ne bilem iste ele bişey

sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

alesta83

alesta83 resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  3.Ara.2006 Pzr 22:20:08sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
fiogf49gjkf0d

:)))))) DERİM  YAAW YAKIŞMIŞ MI ?YAKIŞMAMIŞ MI ?

sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

MyBrood

MyBrood resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey
ozel karakter ile sohbete katil
sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  3.Ara.2006 Pzr 22:36:01sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
fiogf49gjkf0d

Ben kelde olsa çirkinde olsa güzelde olsa: Ben güzele güzel demem güzel benim olmayınca

Hee heee güzel güzel begenmişem

sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

alesta83

alesta83 resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  3.Ara.2006 Pzr 22:41:41sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
fiogf49gjkf0d
ALLAH RAZI OLSUN :))) GÜZEL SENİN DE OLMASA GÜZEL DİYEBİLDİN :))))
sohbet forum arkadaş cagir

forum arkadaş sohbet linki

prenses344

prenses344 resimleri ve sohbet sayfasi forum oyun tavla okey

sohbet icin online durumu
Mesaj Gönder
Forum Mesajları
Forum Başlıkları
 

 oyun sohbet linki, arkadaş tavla okey sayfasi  4.Ara.2006 Pzt 16:58:24sohbet oyun linki
Bu Mesajdan Alıntı Yaparak Mesaj EkleMesaj Ekle
fiogf49gjkf0d
Farkın Farkında Olmak .........
"İnce ve derin" tabiri üstat Necip Fazıl ın sıkça kullandığı bir tabirdir. İşte biz de bu meseleyi kalın ve sığ değil aynı üstadın tabiri gibi ince ve derin bilmeliyiz. Zira vicdan, insanın çok bilip hiç konuşmadığıdır. Lafa gelince herkesin söyleyeceği birkaç sözü vardır; fakat bu sözler, n_marmara nın da belirttiği gibi psikolojik metodlardan ve yalnızca durumu tahlil edip benliği üste çıkarma çabasından öte gitmez. Öyleyse bu meseleyi tahlil etmeye azmettiysek öncelikle psikolojiyi bir kenara koymak gerekir. Yalnız dikkat etmek gerek, çünkü muhtemelen kenara koyacaklarımız konuşacaklarımızdan fazla olacak...

"Gerçek" ve "Doğru" kavramlarının içerikleri hakkında hemfikiriz ve burada hemfikirsek sanıyorum yine bu kavramların modern söylemlerle kabuk değiştirdikleri ve yine bu kavramlarla gönlümüze ekilen his ve fikirlerin mutasyona uğradıkları hususunda da hemfikir olmalıyız. Bu meselenin bir iki kişiyi değil toplumu/muzu etkileyen bir mesele olduğunu da düşünerek söyleşmeye devam edecek olursak esas hakkında içtihad oluşturmamız gerekir.

Mesele “kişinin” olacak kadar küçük değil. Gördüklerimiz, duyduklarımız ve anladıklarımız bize sürekli aynı sözleri tekrar ettiriyor. Demek ki biz “Gerçek” ve “Doğru”nun esasını unutmuş bir halkın (belki bir dünyanın) içinde yaşıyoruz. Böyle bir halkın his ve fikirlerinin gelişim çizgisini takip etmeye yeltenmek yalnızca ince, derin ve tehlikelidir. Her adımı dikkatli atmalı, bin söylenecekse bir söylenmeli, aç, uykusuz ve sefil olunmalıdır ki arınmaya kavuşulsun. İşte ancak bu zaman bahsedebiliriz “Gerçek” ve “Doğru” kavramlarından. Bahsedebiliriz; ama bu ne bir ses olur, ne de nefes. Çünkü modern oyuncakları olanların diline pelesenk olan kimi metodlar bizleri çiğnemek için ellerinden geleni yapacaktır.

Öyleyse ne yapmak gerekir? Kanımca, bulunduğumuz adımın her ayrıntısına vakıf olmak gerekir. Bu da elbette ki yaşamı durdurarak olur. Hayatımızda mevcut olanları fevkalâde tetkik ile tahlil etmek ve sonraki adımı hesaplayarak başımızı kaldırıp bulunduğumuz hali etrafımızdakilere anlatmak gereklidir. Zira ancak bu şekilde anlayabiliriz “gerçek” ve “doğru”nun kişiye göre değişmediğini, bu kavramların içini dolduranların şahsına münhasır olduklarını... Şayet kendimizi bu noktada görebilirsek o vakit bahse konu “hesaplaşma”nın, bu hesabın sorgusu olduğunu da görürüz kanaatindeyim.

Mefistofeles:
Sonuçta, neysen o sun.
Başına,
Kıvırcık saçlı bir peruk da taksan,
Ayağını,
Kaidelerle arşın arşın yükseltsen de,
Her kimsen hep o olursun.
Faust:
Fark ediyorum, boşuna,
İnsan tininin bütün hazinelerini,
Sürükleyerek kendimde topladım,
Ve sonunda baktığımda,
Bir milim bile yükselmemişim,
Sonsuza yaklaşamamışım hiç.

Mefistofeles’in dediği gibi, biz neysek o’yuz. Neye varacağımız da oraya nasıl varacağımız da malum; ama varacağımız yere doğru bildiğimiz gerçekle ya da gerçek bildiğimiz doğruyla gitmek arasındaki ince ve derin farkın farkında olmak gerek. Bunun için de hesaplaşmak gerek...
alıntıdır........
 
 
 
 
 

kiz.gif


       

 
CC sohbet icin buraya
 <<1...100...103104105106107108109110111112113 114115116117118119120121>>
Mesaj Ekle, arkadaş oyun sohbet icin cagir