ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Bir resim çizeceğim..

Sevgi dolu bir dünya,yalnızca mutluluk olan..

Ve senin olduğun..!

İçinde rengarenk çiçekler olan..

Sımsıcak bir güneş rengarenk kelebekler..

Yalandan riyadan uzak..

Bir resim çizeceğim..

Acıları itip bir kenara,masum bir çocuk kalbiyle..

Ve sadece sevginle dolu..!

Gökkuşağı gibi rengarenk..

Bir resim çizeceğim adı aşk olan..

Yalnızca isminin kazılı olduğu..

Ve herkes bu aşkı konuşacak..

Ve her aşk bu resimde hayat bulacak..

                                                                 Deprave..

Şimdi seni anlatıyor resimler..

                Ve aşka çeyrek var mutluluğun saati...

                           Şimdi seninle başlıyor yeni bir hayat..

                                                  Ve seni sevmelerin tam vakti..

Yalansız,Riyasız,Onurlu ve Derinden..

                                                                     Deprave..

Bir küçük mutluluk,bir hüzünlü yağmur tanesi..

İşte bu iki kelimede gizli o kalbin hikayesi..

O kalp ki küçük mutluluklar yaşatan..

O kalp ki hüzün dolu nehirleri çağlatan..

Adı Sertaç;Yüreği engin bir deniz..

Adı Aşk;Onurlu,gururlu ve tertemiz..

Adı Hüzün;Bir kuş kanadı gibi kırılgan..

Adı çocuk;Yıllar geçsede büyümeyecek olan..

Yılar geçsede dostluğun sürecek biliyorum..

O kalbinin içindeki güzelliği yalnızca ben görüyorum..

Mutlulukların en güzellerini kalbimden diliyorum..

Şunu bilki es es lim Seni Çok Seviyorum..

                                                               Deprave..

Ayrılığın acısı içimi yakıyor..

Acımı ve umutsuzluğumu gören kıskançların ise yüreği sevinç dolu..

Kavuşmanın saatleri ve zevkleri ne kadar kısa..

Ayrılık günleri ise ne kadar uzun..

Her sabah doğan güneşe seni soruyorum..

Ve her gece çakan şimşeğe..

Ama yemin ederim ki senden başka kimse olmayacak..

Çünki..Aşkın Kitabında Yemin Geçerlidir..

Yüreğime diyorum ki ne vakte kadar iteceksin mutluluğu..

                                                                Yaşam ödenecek kısa bir borçtur..!

Ey sevgili..

Beni gözlerine sürgün eden..

Bana bütün kapılarını kapatan aşkım..

Sabır en ağır ızdırapmış anladım..

Ama günlerimi sayıyorum..

Yakında tertemiz bir aşkla karşına çıkacağım..

Bunu bilmek sensizliğin acısına dayanmamı sağlıyor..

Seninle kavuşacağım günü sabırla bekliyorum..

O gün geldiğinde sana asla sitem etmeyeceğim..

Senin o güzel gözlerinden öpeceğim..

Ve sana sonsuz bir mutluluğun sözünü vereceğim..

Ama şuanda içim özleminle yanıyor..

Şairin dediği gibi..

Bir zamanlar şölenlerle egemen ülkemde..Şimdi iri gagalı yalnızlıklar dönüyor..

Yalnızım sevgili..

Ve seni tahmin edemeyeceğin kadar çok seviyorum..

Yalnız Aşkı Vardır Aşkı Olanın..

                                  Ve Kaybetmek Daha Güç Bulamamaktan..

Sen de o kadınlardan birisin aslında..

Eros dediğin, rakı kadehini mi bekler vurmak için?

Mezeli çilingir sofralarında yan sandalyede mi oturur aşk?

İnsan ne zaman kendine uzaktır; sarhoşken mi, ayıkken mi?

Ben ne kadınlar gördüm o rakı sofralarında!

İkinci dubleden sonra Boğaz Köprüsü’nü de sattılar,

Evlenme de teklif ettiler..

Terk etme diye gözyaşı da döktüler..

Üstüne ev de yaptılar..

Sonunda sızıp bir yatakta uyuyakaldılar.

Sen de o kadınlardan birisin aslında. Aşktan korkanlardan!

Bir kere yıkıldığı için, bir daha ayağa kalkamayanlardan.

Oysa acıyla büyür yürek dediğin..

İki kurşun yememişse tam yüreğinin ortasına insan, düşkünü de, mutsuzu da anlayamaz.

Şimdi durduğum yere bakarsan, ben de beni yıkanların eseriyim.

Senden tek farkım var; yürekliyim!

Bin defa daha düşeceğim belki, bin defa daha heba olacağım aşk için ama yine sevmeyi deneyeceğim.

Korkarım, sen de o kadınlardan birisin.

Şimdi bütün sorun şu: Beni öldürmeyi becerebilecek misin?...

Biraz zaman ver bana dedin..

               Al bütün zamanlar senin olsun..

Benim takvimle kavgam ömür boyunca sürecek zaten..

                             Yarısını da sana veririm çok mu..

Böyle bitmez ama git..

             Gideceğini söyleyecek kadar yürekli olduğun için..

                                  Bir kez daha sevilmeye değerdin aslında..

Sustu dilim,ses etmedim..

            Sen bana,ben sana yazılmışsak eğer..

                                           Biliyorum ki bu hikayeyi burda bitiremezsin..

" İnanmak mümkün olmazdı her aşkın bağrında bir ayrılık gizlendiğine belki de,kartvizitinde “onca ayrılığın birinci dereceden failidir” denmeseydi eğer..."

Can Yücel

Beklemek ne kadar acı,beklemenin adı sen olunca..

Ve bir o kadarda zor..

Ne kokunu getiriyor rüzgar..

Ne o siyah gözlerinden bir haber..

Ruhum can çekişen bir kuş gibi can çekişiyor..

Elimde sana ait bir tek küçük resmin var..

Yüreğimde sana ait düşlediğim şehir bomboş şimdi..

Ve içinde ki AŞK çiçekleri öksüz kaldı..

Tek sahip oldukları iki damla gözyaşım..

Onlarda kurumak üzere artık..

Şimdi geceler hiç bitmesin dediğim sahte bir dünya..

Ve karanlıklar ruhumun sessiz çığlığı..

Onlarda siyah gözlerin gibi..

Ama asla bırakıp gitmeyecek olan..

Şimdi yalnızlıktan bir oyun yazdım kendime..

Hayat sahnemde suskunları oynuyorum..

Ve gözlerinin şerefine bir kadeh kaldırdım..

Seni içiyorum..

Seni diliyorum..

Seni özlüyorum..

Seni seviyorum..

Bitip tükenmez bir hasretle..

                                             DEPRAVE..

Sana olan sevgim..

                           Sağır bir ressamın..

Kristal bir yüzeye düşen gül yaprağının,çıkarığı sesi çizdiği zaman bitecek..

Ve sen gidiyorsun..

      Bense şehrin ışıklarına sensiz bakıyorum ardından..

Ve sen gidiyorsun..

                             Ben yanıyorum yüreğimden..               

Dört duvar odamın,küçücük penceresinden bakıyorum..

           Birdaha birdaha,hani son bir kez daha dönüpte bakarmısın diye..

Ve sen gidiyorsun..

            Ben taş basıyorum bağrıma..

                       Gecenin koynunda hayal satın alıyorum..

                                     Yalnızlığımı rüşver verip soğuk koridorlara..

Ve bir kez daha POLYANNA oynuyorum kendi kendimle..

                Yüreğimin en derinliklerinden;

                                                   bir şelale gibi içime akarken gözyaşlarım..

                                                             Tebessüm ediyorum yanımdaki dostlarıma..

           Ve sen gidiyorsun..Bense sensiz bakıyorum şehrin ışıklarına..                   

özledim seni…
ayrılık yüreğimi uyuşturuyor karıncalandırıyor nicedir.
beynimi uyuşturuyor özlemin…
çok sık birlikte olmasak bile
benimle olduğunu bilmenin
bunca zamandır içimi ısıttığını
yeni yeni anlıyorum
Yokluğun,
Hatırladıkça yüreğime saplanan bir sizi olmaktan çıkıp
mütemadiyen bir boşluğa
Sabahları seni okşayarak başlamaları
aksamları her isi bir kenara koyup
seninle baş başa konuşmaları özlüyorum;
oynaşmalarımızı,
yürüyüşlerimizi,
sevimli haşarılığını,
çocuksu küskünlüğünü…
Nasılda serttin başkalarına karşı
beni savunurken;
ve ne kadar yumuşak
bir çift kısık gözle kendini
ellerimin okşayışına bırakırken
Gitmeni asla istemediğim halde
buna mecbur olduğunu görmek
ve sana bunları söylemeden
”git artık” demek
”beni ne kadar çabuk unutursan, o kadar çabuk
kavuşacaksın mutluluğa”
demek sana nede zor
seni görmemek ve belki yıllar sonra
karsılaştığımızda
bana bir yabancı gibi bakmanı istemek senden…
yeni bir sevdayı yasakladığım kalbime söz geçirmek….