ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum
Kurallarını mutlaka okuyunuz...
|
deprave
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 9.May.2009 Cmt 08:53:46 |
| fiogf49gjkf0d O gün geldi..
Cehennemden daha sıcak olan..
Aşk ateşinin yüreğimi yakıp kül ettiği gün geldi..
Böylece günler sonsuz bir geceye döndü..
Ümidin mumu söndü..
Eyy zulmün nefesini yüzüme üfleyen sevgili..
Sevin..
Bir avuç kül olan yüreğim de artık aşkına yer yok..
Ama bilki hayatın bir adaleti var..
Yabancı kollarda uyuduğun uykulardan..
Korkunç düşlerle uyanacaksın..
Bana verdiğin zulmü senin yüreğinde tadacak..
Eyy Sevgili Sıra Sende..Şimdi de Sen Yanacaksın..
Gece, ışıl ışıldı gökyüzü. Önce her yıldıza senin adını verdim, yetmedi. Hiç biri senin gözlerin gibi değildi. Ben yalnız senin gözlerini yıldız bildim. Herkes altında sarhoş olacağı yıldızı ararken, ben senin gözlerinde bitirdim içki kadehlerini. Her şey siyah beyazken, ben mavi bir düşte gizlendim Konuk oldum uykularına, gördüğün her rüyanın içindeydim...
Gördüğün denizmiydi ben o denizin martısıydım.Bir ormanda mı yürüyordun, en ulu ağacıydım. Sen bir dağın tepesinde görürken kendini , ben doruklarında beyazlığıydım. Sonsuz hasret ateşiydim ben her gece kapında yanan. Sen bile söndüremezsin beni. Çünkü hasretin sen varken bile dinmeyenindendi. Kolaydı sevmeler ben imkansızı seçdim. Ne kadar yakınsam o kadar uzaktın bana. Elimi uzatsam tutabilirdim ama bir o kadarda ulaşılmazdın. Kaçanlardan değildim ben, kaçmadım...
Ne zaman vazgeçmeye kalksam yüreğim o kocaman haliyle dikildi karşıma. Ben yüreğimin sesini dinledim. Ve yüreğim aslında sendin. Her sözcüğü denedim aslında seni anlatmak için. Her sözcüğün üzerinde durup bin kere düşündüm. Ya onlar anlatamadı seni ya sen onlara yetmedin. Sözcükler yetmedi ya, renklere sarıldım bende. Bir tek siyah anlattı seni.Siyaha yakışan yalnız sendin. Ne kendimi sakladım ne de sözlerimi. Duygularım içtendi. Seni kendimi sever gibi sevdim. Tutkuyla bağlıydım sana ama sevdam senin tutsağın değildi. Ben özgürlüğüme düşkündüm ve özgürlüğümde sendin...
Dinle ey yar, sana bağımlı olmadan büyüttüm ben bu sevdayı içimde. Sen olsanda büyümeye devam edecek olmasanda. Sevmişim bir kere seni kurtuluşun yok sevgimden. Seni özlemeyi en çok ben bilirim. Hiç yakınmadım seni özlemekten. Üsteklik kavuşamama ihtimali işlenmemiş soğuk bir taş gibi önümde dikilip dururken. Sana dokunamamak yüreğimi böyle acıtırken. Bil ki ben yüreğimi kanatan bu acıya inat dokunmadan tenine saatlerçe seni sevebilirim..
| |
perfnya
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 9.May.2009 Cmt 18:22:01 |
| fiogf49gjkf0d
Kırgınım… Kime olduğunu, neye olduğunu bilmeden kırgınım… Belki hayata, belki kendime kırgınım sadece…
Kırgınım… Yüreğim bir yanardağ gibi kaynayarak yanarken, Nasıl oluyor da bir buz dağı oluveriyorum bir anda…
Kırgınım… İçim sevgi ile kavrulurken neden böyle yıkıcı, Parçalayıcı oluyorum… En çok sevdiğim varlıkları biranda kırıp, Un ufak ediyorum…
Kırgınım… Öfkeme, tat almayan yüreğime, Sevmenin, sevilmenin değerini bilmeyen Kalbime…
Kırgınım… Yeşilin huzurunu, mavinin derinliğini, Görmeyen gözlerime... Kuşların nidasını işitmeyen kulaklarıma Kırgınım…
Kırgınım… Mantığımla kalbimin arasında gidip gelen Benliğime…
Kırgınım… Sonuçlandıramadığım sevgilerime, Sarılmaya korktuğum sevgililerime…
Kırgınım çok kırgınım, Beceriksizliğime, korkaklığıma, Kırgınım… Beklide bir hayalden ibaret oluşuma…
|
|
| | |
IIIQZGEIII
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 17.Tem.2009 Cum 01:19:04 |
| DENİZ KUŞATMASI
Öyle her yerde aramadım Kendiliğinden çıkıp geldi bir orman uğultusuyla Ağaçların kalın karanlık gölgeleri Ve üstünde tuzlu su titreşimleriyle
Vakitten kazanıyorduk iki çakıltaşı Denizin kıyısında kalmıştı biri Öteki sektirilmiş Ayaklarının ucunda soğuk ikindiler Gün batımları, ayışığında söylenen uzak türküler Yani Odysseus’un lotus çiçeği Bal kadar tatlı, deniz suyu gibi İçtikçe daha şiddetle susatan Bir su çiçeği Denizin, ormanın, katran kokulu mavnaların, Yaklaşan günün özgür kokusu Sardı unutturdu seni..
En büyük tutku çekim gücüydü Koyu , akışgan , Fırtına öncesi ağırlık, İnsan ikliminde esip duran Bunaltan ve felaket yapışkan Eğri bir bıçakla sevdanı kesip sundun Denizin girdabından
Yalnızken, her şeyden bilerek uzakta Bitmeyen bu yolculuğu kendin istedin İçinde dalgalanan, çarpan, kırılan İlk gençliğin ıslak samanlar üstündeki ateşi Bakır kazanda kaynayan sütten, ateşteki közden, sandıktaki lavantalardan Bahçeleri gölgeli, taraçalı, görkemli evlerden çıkıp Sahilleri dolduran kalabalıklardan Usandın .
Her bitki, her çiçek,her ağaç,her yağlı yemiş Senden bu kadar uzakta öyle anlamsızdı ki Doygunluk gibi, mutluluk gibi , hoşnut bir evlilik gibi Eskitiyordu kendi içinde çekirdeğini Soğuk bir alev yalnızca ısıtmayan Seni özlemeyi yerleştirdim yokluğuna Tasarılar, niyetler özgürlüğün havasında dağıldı gitti | |
deprave
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 31.Tem.2009 Cum 23:12:14 |
| Dizlerine yatmışım..
Saçlarımı okşarken aklımda ki karanlıklar aydınlanmış bir bir..
Küçük olduğuna inandırdığım hayatın..
Büyüklüğü beni ezdiğinde..
Yalan sevgiler etrafımda döndüğünde..
Hep sen gelmişsin aklıma..
Peşimden gelen unutmak istediğim ne varsa..
Hepsin de sana sığınmışım..
Etrafımı saran karanlıkta..Beni ayakta tutan bir ışıksın sen anne..
Üstüme yapışan tüm pisliklerden arındığım bir liman..
Sana her baktığım da..Ellerin yalan sevgisi vuruyor yüzüme..
Ne olur beni bu acımasız dünyada tek başıma bırakıp gitme..
Ve..Anne.. gözleri karaydı,gece gibiydi,biraz da zindan...oysa daha siyahlık değmemişti kaderine. bir gün o ilk sürmeyle,ilk kara sürmeyle karerinin de kararacağını nerden bilsindi. gözleri karaydı,kara gözlere kara sürme çekmek niyeydi?sürme karalanmıştı da mı çekilmişti gözlere?hangi ateşin harı düşmüştü de bir bilinmez zamanda ;ateşten arta kalan karalıkla gözlerine çekmişti o ilk siyah sürmeyi...sürmenin kendi kaderini bilmeden,bilmeye hiç yüz sürmeden,olanca karalığıyla üzüm buğusu gözlerine çekmişti de bilmeden karalamıştı gözlerini ve belki de karalanmıştı.o sürme karasıyla baktı hayata o günden sonra. oysa ilk sürme ilk güzelilk,ilk olgunluk,kadınlığa ilk adımdı. ilklere ise hep güzellikler yazılıydı kader dizesinde. o öyle bildi,o öyle olur diye diledi.bilmiyordu herkesin kaderinin kendine oldğunu. olmayanlar olmayacak diye bir şey yoktu. ve varlık yokluğa toktu. siyah gözlü,siyah sürmeli ahuya ilk defa siyah bir göz değdi.nazarlardan korusun diye taktığı kolye yerlere serildi. o an anladı kötü bir şeyler olduğunu. ama kötülüğü bile yakıştıramayıp kendine o siyah nazara tutsak kaldı.güzellikler diledi yeniden. ateşlerde köz olup sonra kor olup bir parca da kömür olan sürme gibi,ateşi hissetti yüreğinde.o ateş hep yanacak zannetti.sürme gibi,bir gün kor sonra ise simsiyah bir kömür olacağını bilemedi ahu gözlü.bilmediği ne çok şey vardı hayatta.bu ateşi de bilmiyordu.ama sanki aşinaydı sanki tanıyor gibiydi,sanki biri içine daha önce üflemiş gibiydi. bu ateşin ilk insan yaratılırken hamuruna karıştırılan şey olduğunu da bilemedi. ne çok şey vardı öğreneceği. zaman sanki o an donup kalmıştı,siyah gözlü ahu üzerine düşen siyah nazardan kurtulamıyordu. ve bir şeyi bildi; o göz kaderi,sürdüğü ilk sürme karalanmış kaderiydi ve bundan geri dönüş yok idi..
Kıyıda köşede kalmış gülüşlerimi..
Cebimde kalan bir kaç umudu da alıp yanıma..
Solumda kalan söylenmemiş sözleri ardımda bırakarak..
Di li geçmiş zamanların izlerini silercesine..
Yara bere içindeki kanayan dizlerime aldırmadan yürümek..
Bir kaç satırlık (da olsa) başlagıçlara ..
Ve ;
Kendimde bile esirgediğim düşlerde olmak istiyorum.. `
| |
IIIQZGEIII
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 21.Eyl.2009 Pzt 07:42:38 |
|
SENSİZ OLMAZ..!!
Gece. Yine kendime kaldığım binlerce geceden bir gece. Ve sağır duvarlarda senin dalga dalga hayalin,gülümsemeleri karanlıklarda yitip giden. Bütün aynalar kendiliğinden kırılmış; yalnızca sağır duvarlarda senin dalga dalga hayalin.
Bir ses beklemek senden. Soluk beklemek. Suskunluğun en acımasız olduğu zamanlardayım. Hiç bu kadar uzun susmadın sevdiğim. Hiç bu kadar uzun gitmedin bilmediğim yerlere, gözlerimi götürmeden yanında.
Sevmek, sonrasız bir eylem olabilir miydi sence? Aykırı bir yaşamsa aşk, ben her bedele razıyım, anla bunu. Senin uzaklıkların benim yakınlıklarım olmuşsa ne gelir elden? Yaşamın en büyük çelişkilerinin pençesinde gelişen bir aşkta sevinçler aramak varmış, nereden bilirdim? Seni aramak varmış zamanın bir yerinde öylece çaresiz. Anlıyor musun?
Bir ses beklemek senden. Soluk beklemek. Sevdiğini söylemesen de olur. Sevilen kahrı takdir buyurmuşsa , sevene düşen, çaresiz boyun eğmektir, söyledim sana.
İlk kez bu kadar çok üşüyorum; ilk kez bu kadar çok vuruyorum kendime.
Gece. Yine kendime kaldığım binlerce geceden bir gece. Ve sağır duvarlarda senin dalga dalga hayalin.
Bir ses beklemek senden. Soluk beklemek. Ağlamaktan başka seçeneğim yok bugün; yenildim sana. En çok senin için, en çok sen böyle istedin diyedir, yenildim sana.
Beklediğim sendin oysa. Hani kendi sıcaklığınla gelecektin sorulmaz saatlerde, unuttun mu? Birdenbire gelecektin, nedenini kimseler bilmeyecekti.
Gece. Yine kendime kaldığım binlerce geceden bir gece. Ve sağır duvarlarda senin dalga dalga hayalin.
Sormak, yanıtını beklemeden belki de:
"Yaşamak, yalnızca seninle anlamlıyken,
neden bu kadar yabancılaştık sevdiğim
apansız yalnızlıkları hakettik mi dersin
Çareyle gelsen, kendin gelsen aynı güzel
bir yüz görümü
bir ses duyumu sen olsan yanımda
| |
IIIQZGEIII
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 21.Eyl.2009 Pzt 08:07:24 |
| Şimdi Ne Desem Kar Yağıyor
Boğazımı yırtarcasına susuyorum Ya verilmekten yıpranan cevaplardayım Ya sorulmamaktan solan sorularda Sen ıslatmasını bilmeyen bir yağmur oldun her akşam Ben ıslanmasını bilmeyen ahmak Bu yüzden aşık olamadık sırılsıklam
Pimi çekilmiş coğrafyalarda Zaman ayarlı bir aşkın en tesirsiz parçasıydım Ve ben günah şeridinde hatalı sonlanandım
Az gittim… uz bittim… hiç geldim!!!
Uyurken bile uykusuzluk akan gözlerinde Kaçan trenlerin hesabını istasyonlara kesen Kalabalıkta unutulmuş bir yalnızdım Kendine kaçak yolcular bindiren… Her yolcu da kendini ihbar eden!
Kalbime girmek tehlikeli ve yasaktırlarla Yaşamamaya kalkışıyorsun hayata Ve ben senden yırtılma bir yelkenle Aynı yöne gittikçe aynı yere geldim Sonumu baştan yazdım; İçimde hala bana ilk aldığın acım! Gece, sabahı da siyah kusuyor üstüme Aklıma yaprakların dökülüyor Bugün aklımda sen vardın; Aklımı karıştırmadım! Artık biliyorum… Aşk bir intihar saldırısıdır; yalnızca iki kişinin öldüğü! Aşka nişan alıp ayrılığı ıskalayan acemi Hala gözlerinde kalp kapaklarım
“Seni almadan içimden nasıl giderim?”
Ve sen kaç kez bu hırsla sevildin Koca koca kışları; Kısa kısa şubatları biriktirdin…
Yazmadıklarından korkarsın en çok yaşadığın hiçbir şey de Ve adın gibi bilirsin; Aramayı unutan bulmayı öğrenemez Bugünler dünlerinden utanıyorsa Hiç yarın olamayacaklar Şimdi ne bugünsün ne de yarın Olsa olsa sadece bir yarım; Ya da eksilen yanım! An kaybından ölen zaman Senden daha katilini bulamadı kendine Gelseydin eğer kendimi bile kovardım yanımdan Gelmedin yine kendimsiz kaldım ardından… Dünyanın bütün dillerinde sustum ve bir şair bıraktım geride Ekmeğini aşktan çıkaran!
Ben mi çok yorgundum sen mi çok dinç? Bende mi eksikti sen de mi fazlaydı sevinç? Dilsizler yalan söyleyemez anladım, Ya ben konuşamadım ya sen sağırdın!
Her şeye rağmen bana öyle çok sığdın ki İçimde kimseye yer bırakmadın..!! Bildiğim; Ağaç misali toprağa bağlandıkça gökyüzüne uzamak Çelişkim; Giden bir tren de kalanların şarkısını haykırmak Hangi dil kendini kandırabilir ki? Aşk bir suç değil mi ; Her defasında kendini ihbar edip yakalatan. Ve en saf ihanet, kendi ihanetine kanan Senin gibiler vakitsiz susan aşkı severler Seni bu kör kuyulardan salan neyin şarkısıysa Gözlerinin kahvesinden içtiğimde oydu
“Şimdi eksilen her yanıma adını verdim Bu yüzden güzelim ben…”
Dudağını düğümlediğim fırtınaları kopardım sonunda bir bardak su da Ben hancı sen soncu Sana dayanamadı bıçak kemiğe dayandığı kadar Elbette unuturum sonunda En fazla bir mevsim ağlarım Alışırım yalancı baharlara ama; Ama yine de biri beni kandırsın yokluğunda Sen bu şiiri okurken ben başka bir şiir de olacam Başkasının kollarında da senin yollarını adımlamak varmış meğer Sana anlattıklarım ne çok şey susuyor Ve sustuklarım neler söylüyor
“Gittin değil mi? Şimdi ne desem kar yağıyor…”
| |
deprave
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 4.Ara.2009 Cum 03:34:45 |
| En son teftişe çıkana değin..
Koştururken ardından o uçmaktaki devin..
Daha başka tür aşklar geniş sevdalar için..
Açıldı nefesim..
Fikrim..
Canevim..
Ben hayatta en çok babamı Sevdim..
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk Çarpı bacaklarıyla – ha düştü, ha düşecek – Nasıl koşarsa ardından bir devin, O çapkın babamı ben öyle sevdim.
Bilmezdi ki oturduğumuz semti, Geldi mi de gidici – hep, hepp acele işi! – Çağın en güzel gözlü maarif müfettişi. Atlastan bakardım nereye gitti, Öyle öyle ezber ettim gurbeti.
Sevinçten uçardım hasta oldum mu, 40’ı geçerse ateş, çağ’rırlar İstanbul’a, Bi helallaşmak ister elbet, diğ’mi, oğluyla! Tifoyken başardım bu aşk oy’nunu, Ohh dedim, göğsüne gömdüm burnumu. Ben hayatta en çok babamı sevdim..
Gittin... Gidişini görmemek için gözlerimi kapattım Öylesine acıdıki içim, tutup koparsalardı kolumu bacağımı bu kadar acı duymazdım. Acım yaş olup akmalıydı gözlerimden. Ağlayamadım...
Gittin... Bir yıkım gibiydi gidişin Sen adım adım uzaklaşırken benden Çöküp kaldı bedenim olduğu yere Nice terk edişlere dayanan yürek bu kez yenilmişti Bu kadar zayıf değildim ben kalkmalıydım.
Kalkamadım...
Gittin... Bir okyanusun ortasında tek küreği kaybolmuş sandalda Dev dalgalarla boğuşan bir denizciyim şimdi. Bil ki; sevmekten vazgeçmeyeceğim seni, Bil ki; seninle birlikte sevgimi de taşıyacağım yüreğimde, Bil ki; seni Unutamadım..Unutmayacağım canım babam benim..
Yol bitti, gidiyordun artık; gittin Sokakta gördüklerimi, filmlerdeki aktörleri sen sandım bir süre, Kin büyütmedim kalbimde söz vermiştim sana diye, Kitaplarını okudum, kelebeklerine dokunmadım, Öğrendiğim çiçek adlarına yenilerini ekledim, En çok fesleğeni, çoban heybesini, akşam sefasını sevdim. Seni beklerken çok şey öğrendim, Yolunu gözlediğim, sevdiğim ilk adam... Nasıl olsa bulacaktır diye,her görüşümde aynı sesle seslendim Uçak, babama selam söyle! Beni kötü rüyalardan uyandıran sevdiğim ilk adam... Bir bilsen seni nasıl özledim... Kar yağıyor şimdi, otuz yaşım bitti, Kitapların bende, kelebekler gibi kar taneleri, Kendi yolumda yürürken hiç unutmadım o cümleyi; Selamını aldım babacığım, Kin büyütmedim kalbimde.... Küçük oğlunun gözleri hala senin çiçeklerinde. Uçak, babama selam söyle! Uçak, babama selam söyle!
| |
deprave
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 31.Ara.2009 Per 10:14:24 |
| Son baharını yaşıyor gönül bu mevsimin..
Yaprakları bir bir sararmış solmuş..
Bakmaya doyamadan güzel yüzüne..
Simsiyah saçlarına beyazlar dolmuş..
Güneşten de parlaktı o güzel yüzü..
Aşkın teli değmişte zamansız solmuş..
İlmek ilmek örülürdü saçının teli..
Fırtınalar esip kördüğüm olmuş..
Dalıp gittiğim o kara gözlere..
Kirpikler inipte parmaklık olmuş..
Söz geçmeyen şu deli gönlüme..
Bu aşk esir edip pranga vurmuş..
Boğazımda düğümlendi aşk adına sitemlerim..Hesap mahşerdedir dendi gider orada beklerim..
Aşığım deme sakın o dilinle..
Seviyorum dediğin günler utansın..
Bir tatlı tebessüm,bir gülücükle..
Bana gönderdiğin güller utansın..
Herşeyim deyipte sarıldığın da..
Kulağımda çınlayan sözler utansın..
Saatlerce sarılıp bakıştığın da..
Gözüme hapsolan gözler utansın..
Aşkı,sevgiyi alıp ayak altın da..
Ezip,basıp geçen kullar utansın..
Sevdayı sakız gibi ağzın da..
Çiğneyip te atan diller utansın..
Tertemiz kalpleri eline alıp..
Oynayıp ta kıran eller utansın..
Yalan sevgine inanıp sana..
Seviyorum dediğim zaman utansın..
Bir aşkın en temiz en saf haline..
Zehrini akıtan kalpler utansın..
Bakıpta gözlerinin dolduğu güzel yüzüme..
Artık hiç bakamayacak yüzün utansın..
Deprave..
Eyy gönül gençliğin son demidir bu geçen zaman..
Saçlarıma düşen aka bakta gör beni..
Hıçkıra hıçkıra ağladığım da..Gözlerimden akan yaşa sor beni..
Gülüşler sahte..
Bakışlar sahte..
Ben neyleyim ki..
Bu zaman kahpe..
| |
deprave
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 31.Ara.2009 Per 22:58:58 |
| Ayıldın mı..
Bu geceyarısı sarhoşluğundan..
Aranma boşuna..
Kaybettiğin benim..
Mavisi uçmuş denizlerin tuzundayım şimdi..
Dünya kaçkını yüreğim..
Gözlerinin mavisine sığınmış..
Açsan gözlerini,döküleceğim..
Döküleceğim..
BU GECE EN HÜZÜNLÜ ŞİİRİ YAZABİLİRİM..
Bu gece en hüzünlü şiiri yazabilirim Şöyle diyebilirim: gece yıldızla dolu Ve yıldızlar, masmavi titreşiyor uzakta Şakıyarak dönüyor gökte gece rüzgarı. Bu gece en hüzünlü şiiri yazabilirim Sevdim ben onu, o da beni sevdi bir ara. Kollarıma aldım bu gece gibi kaç gece Kaç defa öptüm onu sonsuz göğün altında Sevdi beni o ben de bir ara onu sevdim O durgun, iri gözler sevilmez miydi ama..
İsyanım gönlüm de büyüdü taştı..
Gözlerim den akan yaşlarım gibi..
Kimi sevdiysem elimden aldı..
Bu hayat bitmeyen düşmanım gibi..
Bu gece en hüzünlü şiiri yazabilirim. Yokluğunu düşünüp, yitmesine yanmakla Duyup geceyi, onsuz daha engin geceyi. Ota düşen çiy gibi, düşmekle şiir cana Ne gelir elden, sevgim onu tutamadıysa. Gece yıldız içinde, o yoldaş değil bana Hepsi bu. Uzaklarda şarkı söylüyor biri. Yüreğim dayanmıyor yitmesine kolayca Gözlerim arar onu, yaklaştırmak ister gibi Yüreğim arar onu, o yoldaş değil bana..
En güzel yıllarım kaldı içimde..
Hayalini kurduğum düşlerim gibi..
Aynalar bile yabancı artık..
Artık unuttuğum gülüşler gibi..
Artık sevmiyorum ya nasıl, nasıl sevmiştim Sesim arar rüzgarı ulaşmak için ona Ellere yar olur, öpmemden önceki gibi. O ses, ışıl ışıl ten ve sonsuz bakışlarla Artık sevmiyorum ya severim belki yine Ne uzundur unutuş, ah ne kısadır sevda Böyle gecelerde kollarıma aldım çünkü Yüreğim dayanmıyor yitmesine kolayca..
Akıp geçti ömrüm bir su misali..
Sonu belli olmayan yarışlar gibi..
Narına düşmüş gönül kara gözlerin..
Cehennem ateşinde yanışlar gibi..
Belki bana verdiği son acıdır bu acı Belki son şiirdir bu yazdığım şiir ona...
Pablo Neruda
Solup gitti sevdam gönlüm de..
Yaprağı dökülen ağaçlar gibi..
Geriye dönmeyecek o güzel günler..
Tıpkı geçip giden gençliğim gibi..
Deprave
Bir gül kaldı elimde bir de hasretin..
Gözlerin gözlerimden biran gitmiyor..
Giderken verdiğin o güzel resmin..
Sevdamın ateşine inan yetmiyor..
| |
deprave
Mesaj
Gönder Forum
Mesajları Forum
Başlıkları
| 1.Oca.2010 Cum 01:00:38 |
| Yaslarım sırtımın yalnızlığına..
Dağlardan uzak..Dar yollara yakındı gözlerim..
Kanardı..
Asfalta her çarptığın da dizlerim..Dolu dizgin bir geçmişin..Yosun hırkalı gençliğiydim..
Geçti dedim artık yeter..
Saklanmakta yasak şemsiye altlarına..
Şehirler arası ıslanmakta..
Yaslarım sırtımı;Yalnızlığa..Yaslarım sırtımın yalnızlığına..
Yaşlarımı yırtamadım sayfa sayfa..
...Her sayfa da sen vardın..Her adımda da adın...
Giden o sevgili;
Gelmeyecek kalbim artık bekleme..
Çırpına çırpına kuşlara döndün..
Sıra sıra dağlar gibi dizildin..
Gözümde boncuk boncuk yaşlara döndün..
Ne bir yazın var ne de baharın..
Son bahar vurdu da kışlara döndün..
Bekleye bekleye sabır yüzünden..
Yosun bağlamış taşlara döndün..
Yemyeşil dal idin sarardın soldun..
Talan talan olmuş bağlara döndün..
Şirin_i yokolmuş Ferhat misali..
Delik deşik olmuş dağlara döndün..
Sonu belli olmayan sevda yoluna..
Çıkıpta el açan kullara döndün..
Sonu acı ve hüsranla dolan..
Boşluğa sarılan kollara döndün..
Gittikçe ucu,sonu gelmeyen..
Zifir_i karanlık yollara döndün..
Takvimlerden yaprak yaprak dökülen..
Günlere,aylara,yıllara döndün..
Gün geçtikçe için için eriyen..
Bir gün tükenecek mumlara döndün..
Mecnunun Leylayı büyük aşkıyla..
Deli gibi aradığı kumlara döndün..
Her gün döktüğün gözün yaşından..
Ağlaya ağlaya sellere döndün..
Ecelsiz öldüğün mezar taşında..
Boynu bükük olan güllere döndün..
Kalbim senden artık çektiğim yeter..
Aşkından eriyip küllere döndün..
Kerem in Aslıyı Aşk_ın narına..
Yakıp kavurduğu hallere döndün..
Deprave
Bazen..
Yıldızları süpürürsün farkın da olmadan..
Güneş kucağındadır bilemezsin..
Bir çocuk gözlerine bakar arkan dönüktür..
Ciğerinde kuruludur orkestra duymazsın..
Koskoca bir sevdadır yaşamakta olduğun anlamazsın..
Uçar gider koşsan da tutamazsın..
| |
| |