ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul

sohbet banner
tavla okey sohbet forumu
sohbet, okey, tavla, chat
7 Mayıs 2024, Salı 00:16   
kız arkadaş sohbet linki

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

  bellerophontess> Forum Mesajları
    bellerophontess'e ait Toplam 351 Forum Mesajı var
<<123456 78910111213141516...36>>


bellerophontess

bellerophontess resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Mühim Mevzular >Politika, Tarih >beraat kararı zaten sus payıydı!!!>
  5.Haz.2008 Per 15:18:25
fiogf49gjkf0d

Bencede Türkiye bu hesaplaşmayı yapmalı demokrasiye giden yoldaki en büyük engeller Ergenekon, Şemdinli, Hrant Dİnk suikastı  ve Darbe Günlükleridir ama hepsinin üstü gittikçe kapatılmakta ve ne iktidarı nede muhalefeti bunların üzerine düşmemektedirler.

Bunların sonuçları ortaya çıkmadıkçada gerçek bir demokrasinin bu ülkeye geleceği yok



bellerophontess

bellerophontess resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Mühim Mevzular >Politika, Tarih >KİRLİ TARİH>
  3.Haz.2008 Sal 20:18:56
fiogf49gjkf0d

prenses soruma hala cevap alamadım. sagdan soldan alıntı yapıp konuyu carpıtmayalım lutfen nedense hep bunu yapıyorsun.

Dolayısıyla ben birkez daha sana soruyorum Soykırım Yoktur demeyi vicdanında ve dini anlayışında nereye koyuyorsun?

sorum bu ve kendi cumlelerinle bir cevap bekliyorum

 



bellerophontess

bellerophontess resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Haber >Güncel haberler >Mahkeme kararıyla polis devleti>
  3.Haz.2008 Sal 13:48:54
fiogf49gjkf0d

Bir mahkeme kararı dayanak gösterilerek tüm Türkiye’nin ‘potansiyel suçlu’ gibi dinlenebilmesi, hukuk dünyasında sert tepki gördü.

İSTANBUL - Ankara’da 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği karara dayanarak tüm Türkiye’nin ‘dinleme kapması altına alınması’ hukukçulardan sert tepki gördü. Hukuk uzmanları, suçun türü ne olursa olsun tüm ülkenin ‘zan’ altına sokulmasının, suçu önlemek adına temel haklardan olan ‘özel hayatın dokunulmazlığı’nın ihlal edilmesinin ‘kabul edilemeyeceğini’ belirtiyor. Böyle bir karar alınırken ‘kamu adına bir muhatabın’ olmaması da kararın ‘tek taraflı’ ve ‘keyfi’ olması sonucunu doğuruyor. Hukukçuların görüşleri şöyle:

Lekelenmeme hakkı ne olacak?
Özdemir Özok (Türkiye Barolar Birliği Başkanı): ‘Kamu güvenliğini sağlıyorum’ diyerek insanların özel hak ve özgürlüklerini yok sayarsanız, hukuk devletinden polis devletine gidersiniz. Türkiye bugün bununla karşı karşıya. Gazeteleri açıp bakıyorsunuz, insanlar dinleniyor. Modern hukukun temel ilkesine göre insanları durup dururken şüpheli durumuna sokamazsınız. ‘İnsanların lekelenmeme’ hakkı vardır. Bu tehlikeli bir gidiştir. Bütün yetkililere hukuk üstünlüğüne destek verecek açılımlar yapmalarını öneriyorum.

Kamunun itiraz hakkı çöpe
Prof. Dr. Gökhan Antalya (Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı): Toplu haberleşme özgürlüğünün engellenmesi aynı zamanda toplumsal anlamda fikir özgürlüğünün de engellenmesi kapsamına giriyor.
Ayrıca dinlenilen sadece konuşmalar değil, sosyal ilişkiler de dinleme kapsamına alınıyor. Dolayısıyla her dönemde baskı unsuru olarak siyasi iktidar diğer düşünceye karşı baskı aracı olarak bunu kullanabiliyor. Gücü elinde bulunduran siyasi erk bu bilgileri psikolojik olarak bir yıldırma olarak kullanıyor. Ayrıca kamu adına itiraz eden kimsenin olmaması, kararı tek taraflı karar haline getiriyor.

‘Özrü olmayan bir müdahale’
Prof. Dr. Necmi Yüzbaşıoğlu (Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi): Özel hayatın gizliliğine müdahale olduğuna şüphe yok. 2001 yılında yapılan Anayasa değişikliğinde haberleşme, konut dokunulmazlığı, özel hayat gibi özgürlükleri Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin üstünde güvencelerle korunmasına karşın onunla hiç bağdaşmayan bir süreç yaşanıyor. Mahkemenin kararının ‘geneli’ içeren bir karar olmaması gerekir. Suçların önlenmesi adına özel hayata müdahale edilemez. Temel hak ve özgürlüklerin özüne müdahale eden bir durum. Özrü olmayan bir müdahale.

‘Yapılan Anayasa’ya aykırı’
Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu (Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi): Anayasa’nın ‘haberleşme özgürlüğünü’ düzenleyen 22. maddesinde, ‘milli güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, başkasının hak ve özgürlüklerinin korunması gibi sebeplerinden biri ya da birkaçına bağlı olarak usulüne göre verilmiş bir hâkim kararı olmadıkça haberleşmenin engellenemeyeceği ve bu hakka dokunulamayacağı belirtiliyor. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararı bunun dışında yer alıyor. Çünkü bu karar bütün Türkiye’ye ilişkin alınmış. Dinleme değil izleme deniyor.
İzleme olması Anayasal güvenceyi ortadan kaldırmaz. Bu karara göre şunun kanıtlanması gerekir; bu izleme tüm Türkiye’ye ilişkin olduğuna göre milli güvenlik, kamu düzeni bütün ülkede mi tehdit ediliyor? Bu nedenle mi vatandaşların haberleşme gizliliği ihlal ediliyor? Bütün Türkiye’ye yönelik karar alınması için suç kuşkusunun bütün Türkiye’de, bir tür toplu kalkışmanın söz konusu olması halinde söz konusu olur. Genel bilgi depolaması, internetten yazışmaların izlenmesi, başkalarının bilgisine ulaştırılması haberleşme özgürlüğüne dokunduğu için Anayasa’ya aykırıdır. Bütün Türkiye için bu hakkın ihlali söz konusudur.

‘Mahkeme suç işlemiştir’
Erdal Doğan (Avukat): Dinleme kararı için adli soruşturma yürüten savcılığın talebi olmalı. Bir karar alınırken ilgili mahal, telefonlar ve konu somut olarak belirtilmeli. Örneğin bir mahalle dinlenecekse mahalledeki herkesin soruşturulan suçla ilgisi somut olarak sunulmalı. Aksi takdirde bir apartman bile dinlenemez. Bu kararı veren mahkeme suç işlemiştir. Kamu adına kamu dinleniyor! Buna bir yargıç karar veriyor. Tüm kamunun suçlu olduğunu varsayıyor. Siz potansiyel suçlu ve risklisiniz, diyor.

Haberleşmenin gizliliği
İstanbul Üniversitesi Ceza Hukuku Prof.Dr. Fatih Mahmutoğlu: Önleme dinlemede hâkim güvencesinin yanı sıra bu tedbirin kime ilişkin olduğu açıkça belli olmalı. Nedenleri belli olmalı. Kapsamı, şahısları belli olmayan herkese ulaşılabilmesine neden olabilecek bu tür kararlar, şayet iddia edildiği gibiyse kanunun öngördüğü koşullara uygun olduğunu söyleme imkânı bulunmamaktadır. Bu tür hukuka aykırılıklarda, TCK’nın 132. maddesi de tartışma konusu yapılabilir. Bu hükme göre kişiler arasındaki ‘haberleşmenin gizliliğinin ihlal edilmesi’ suç olarak düzenlenmiştir.

Bütün halk gözetim altında!
Prof. Dr. Ülkü Azrak (Maltepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi): Kimde cep telefonu, hangi evde sabit telefon varsa, hepsini dinlemek için bir dinleme izni verdi. İşte Anayasa’ya aykırı olan bu. Çünkü bunun münferit suç takibiyle ilgisi yok. Bu bütün bir halkı gözetim altında tutma ve dinleme anlamına gelir. Mahkeme, bu kararıyla Anayasa’ya aykırı hareket etmiştir. Hatta o hâkim, mesleki bir suç işlemiştir. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun bu hâkim hakkında soruşturma açması lazım. Hem Anayasa suçu hem mesleki suç işleniyor. Bir yargıç Anayasa’yı çiğneyen bir karar veremez. Bir küçük adliye mahkemesi, bütün bir halkı gözetim altında tutacak kararı veriyor. Böyle şey olur mu?
Türkiye’de Anayasa şikâyeti yolu olsaydı, ki biz hep bunun kabul edilmesi gerektiğini iddia ettik, bu karara karşı Anayasa Mahkemesi’ne başvurulabilirdi.

Buna korku devleti denir
Turgut Kazan (Eski İstanbul Barosu Başkanı ): Hukukun esamisi okunmuyor. Hukuki değerlendirme yapmanın da anlamı kalmıyor. Böyle bir genelleme içerisinde insanlar hem de mahkeme kararıyla dinlenecekse zaten o korku devletidir. Korku devleti olunca hukukun bittiği yere gelmişiz demektir. Mahkeme karar verdi diye sorun çözülmüş olamaz. Nedenleri somut olmalı, deliller sunulmalı. O verilerle ilgili filanca kişilerin, filanca kişilerle konuşan kişilerin denlenmesi söz konusu olabilir. ‘Bütün bir ülkeyi dinleyeceğim’ derseniz, bütün bir ülke göz hapsindedir. Bu, felaket demektir. Hukuk güven içinde yaşamayı gerektirir. Bu durumda güven olabilir mi?

Polis devleti uygulaması
Yücel Sayman (Eski İstanbul Barosu Başkanı): Hâkimler, kendilerine devleti koruma ve kollama misyonu atfettikleri için böyle kararları rahatlıkla verebiliyorlar. Bunun bir hukuki temeli yok. Hukuk devleti anlayışını bir kenara bıraktım, kanun devleti bile değil. Bu bir polis güvenliği devleti uygulamasıdır. Tartışılması bile insan hakları adına üzüntü verici.

‘Bütün Türkiye’ kararı olamaz
Ergin Cinmen (Avukat): Kararın ne şekilde verileceği Ceza Muhakemesi Kanunu’nda belli. Burada sebep gösterilir. Sebepte bir suçtan, suç ilişkisinden bahdedilir ama “Bütün Türkiye” diye bir karar verilmesi hukuka aykırı. Bütün Türkiye için karar verilir mi! Mümkün değil. O zaman mahkeme kararına gerek yok ki. Zaten dinliyor adam bütün Türkiye’yi. Mahkemeye neden izlemek istediğini anlatmalı. Mahkeme de “Hayır” diyebilir. Takdir yetkisi var.

‘Genel dinleme’ olamaz
Ümit Kardaş (Emekli hâkim): İki türlü dinleme yapılıyor. Birincisi, suç işlendiği konusunda şüphe varsa ve başka türlü delil elde edilemiyorsa, CMK 135’nci maddesine göre belirtilen suçlarla ilgili dinleme yapılabilir.
Bu tür dinleme, insan ticareti, fuhuş, rüşvet gibi sayılı suçlardan biri söz konusu olduğunda, bu sayılan suçların işlendiğini gösteren kuvvetli şüphe varsa ve başka suretle de delil elde etme şansı yoksa yapılabilir. Burada dinlenecek kişilerin kimliği belli olacak.
Bir de polise, jandarmaya ve MİT kurumuna verilmiş ‘önleyici dinleme’ hakkı var. Kendisine ‘önleyici dinleme’ için başvuran makamın, kimin telefonunun ne kadar süreyle dinleneceğini, hangi tür iletişim araçlarında dinleme yapılacağını, tedbirin süresini, kapsamını, bu yola başvurmayı gerektiren nedenleri belirtip, talebini bu şekilde yapması, mahkemenin de karar verirken bu bilgileri araması lazım.
Gecikme ve sakıncalı hal meselesi varsa, Eminyet Genel Müdürü veya Jandarma Genel Komutanı veya MİT Müsteşarı bu dinlemeye başlayabiliyor, başladıktan sonra, 24 saat içinde hâkime gidiyorlar. Ama hukuki denetim yine hâkim tarafından yapılıyor.

‘Huzursuzluk veriyor’
Barış Aybay (Eski Türk Hukukçu Kadınlar Derneği Başkanı): Her şeyden önce bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak, bir kuruma bu kadar geniş yetkiler verilmesi beni rahatsız ediyor. Herkesin her an kendini böyle bir tehditin altında hissetmesi, bu şekilde yaşaması huzursuzluk veriyor.

‘Genel bir kararla kimse dinleyemez’
Bahri Bayram Belen (Avukat): Herkesi genel bir arama kararıyla bütün insanları, hiçbir devlet organı dinleyemez. Bu hem Anayasa’daki özel hayatın gizliliği, hem iletişim özgürlüğü ile ilgili Anayasal düzenlemelere ve Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’na da aykırıdır. Böyle bir karar olamaz. Böyle bir kararın verildiği söyleniyorsa, bu karara karşı ilgili olan herkes itiraz edebilir. Genel bir karardan bahsediliyorsa ben de itiraz edebilirim. Yargıçlar karar verir ancak verilen kararların da usule uygun, yasal düzenlemelere uygun olması gerekir. Bu kararlar, insan özgürlüklerini sınırlayan, istisnai kararlardır. Bu kararlar yanlış olursa hukuki delil olarak dahi kullanılamaz.

70 milyon mağdur
Sezgin Tanrıkulu (Diyarbakır Baro Başkanı): Genel dinlemeye ve izlemeye ilişkin böyle karar verilemez. Emniyet’ten, MİT’ten, istihbarattan gelen her türlü talebe olur veriliyor. Sonuçta yargı özgürlüklerin güvencesiyken, onları tehdit eder hale geldi. Ankara ve Diyarbakır’daki mahkemeler benzer bir kararı üç yıl önce verdi. MİT’in istediği genel dinleme ve izleme talebi mahkemece onaylanmış, ben de itiraz etmiştim. Başbakan MİT Müsteşarı için soruşturma onayı vermişti o dönemde. Ancak mahkeme takipsizlik kararı aldı. Aynı Başbakan, kendi memurları için alınan kararın karşısında durmuyor. Vahim olan bu. 70 milyon insan bu kararın mağdurudur.

Meçhul bir suç için karar
Ümit Yavuz (Avukat): Anayasa’ya aykırılık teşkil eder. Bu karar haberleşme özgürlüğünün ihlalidir. Varsayımsal, oluşmamış, olabileceği bile meçhul bir suç için böyle bir karar alınamaz. Dinleme kararında mutlaka isimler belirtilmeliydi. Herkes için dinleme diye bir şey söz konusu olamaz. Sivil toplum örgütleri, barolar, sendikalar, tüm kişiler bu karara itiraz edebilir. Sanırım İstanbul Barosu da bu karar itiraz etmek için hazırlanıyor.

Kaynak: Radikal



bellerophontess

bellerophontess resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Haber >Güncel haberler >AİHM türban kararını değiştirmiyor>
  3.Haz.2008 Sal 13:29:59
fiogf49gjkf0d
fiogf49gjkf0d

AİHM türban kararını değiştirmiyor

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ilköğretim okullarında türbanla derslere girmek isteyen öğretmenlere bir kez daha olumsuz yanıt verdi.
STRASBOURG - AİHM, Fatma Karaduman ve Sevil Tandoğan adlı iki imam hatip lisesi öğretmeninin türbanla derslere girememelerini gerekçe göstererek açtıkları davalarla ilgili kararını bugün açıkladı. Sakarya İmam Hatip Lisesi’nde din dersi öğretmenliği yapan davacılar, ısrarla türban takarak derslere girdikleri ve böylelikle kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan personelin kılık kıyafet yönetmeliğine aykırı davrandıkları gerekçesiyle 14 Şubat 2001 tarihinde Milli Eğitim Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu tarafından görevlerinden alınmışlardı.

AİHM, davacıların, derslerde türbanlarını çıkartma zorunluluğunun Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin din özgürlüğü ve ayrımcılıkla ilgili maddelerinin ihlali anlamına geldiği tezlerini geri çevirdi. Mahkeme, kamuya ait okullarda öğretimin tarafsızlığına saygının önemine vurgu yaptığı kararında, bu konuda daha önce aldığı kararlar temelinde davacıların başvurusunun din özgürlüğü ve ayrımcılıkla ilgili bölümlerini kabul etmedi.

Mahkeme buna karşılık, davacıların, haklarındaki İdari Mahkeme kararına karşı Danıştay önünde yaptıkları itiraz sürecinde, başsavcı görüşünün kendilerine zamanında iletilmemiş olmasının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin adil yargılanmayla ilgili maddesine aykırı olduğu sonucuna vardı.

Mahkeme, davacıların 400 bin Euro’luk maddi ve manevi tazminat talepleri ile 20 bin Euro’luk mahkeme masrafı başvurularını da reddetti.

"Kaynak:ntvmsnbc.com"



bellerophontess

bellerophontess resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Haber >Güncel haberler >yorum / herkül millas(ünlüler)>
  3.Haz.2008 Sal 12:24:05
fiogf49gjkf0d

sevginetix :
Ünlülere bak ünlülere...! Merak ediyorum seçilenlerin arasında Fethullah Gülen olmasa bu başlık CC Foruma koyulur muydu ?

Çok güzel bir yazı eklemişsin Perfectman ama yukarda alıntı yaptığım yazıya katılıyorum. Daha dün sislidekiler gayri muslim diye ayrımcılık yapan sen simdi Patrik Bartholomeos u Yada kömünistlerle ilgili yazılarından sonra Nazım Hikmet ve Sabahattin Aliyi veya Orhan Pamuğu nasıl görüyorsun merak ediyorum.

Demokrasiyi sadece kendine göre yorumlamanın sonucu bu yoksa yazıdakilere katıldığını bilsem eyvallah deyicem ama sanırsam Fethullah Gülen yazısını görünce sonrasını okuyamadın yoksa yazılarınla çok çelişen bu yazıyı koymazdın.

Bu arada paylaşım için teşekkürler güzel bir yazı okuduk sayende

 



bellerophontess

bellerophontess resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Film, Sinema, Dizi, Belgesel, Program >Tarihe Geçen 10 Yönetmen>
  3.Haz.2008 Sal 10:07:51
fiogf49gjkf0d

Liste çok iyi ama benim gözümde bir numara her zaman David Lynch olacaktır. Filmlerinde var olan tüm algılarınızı zorlayan ve her karesinde sizi düşündüren. Rüyalarınıza cok yakın filmler çeken bir yönetmen. Filmlerinin çözümleri için kitaplar yayınlanan ve her türlü noktaya çekebileceğiniz yorumlar yapabileceğiniz bir yönetmen

onun sinemasında hiç bir sınırlama yok çözümlemek sizin çapınıza kalmış işte bu yüzdende benim hitim



bellerophontess

bellerophontess resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Mühim Mevzular >Politika, Tarih >KİRLİ TARİH>
  3.Haz.2008 Sal 09:51:29
fiogf49gjkf0d
·prensess344· :

ŞU VAHŞETİN BU ÇOCUKLARA BU ŞEKİLDE EMPOZE EDİLMESİ SENİ HİÇ RAHATSIZ ETMEMİŞ ANLAŞILAN....

Konuyu çarpıtmayalım lütfen. İsrail  filistinlilere karşı aşırı güç kullanan, savunma stratejisi olarak devlet terörünü meşru gören bir devlettir. Buraya kadarına itiraz etmem ama eklediğin yazıyla seninde yapmak istediğin de aynı sey. israilden bir farkın kalmıyor

Konuyu biraz daha açarsak soykırıma uğramış bir halkın devleti olarak israilin yaptıkları yeri geldiğinde nazileri aratmıyor. Geçmişte kendisine karşı kullanılmış yöntemlere benzer yöntemler kullanan şiddeti destekleyen bir ülke ama İsraile ne kadar kızsan yahudileri ne kadar sevmesende Soykırım Yoktur demek ve bunu inkar etmek sadece açtığın başlığa (kirli tarih) uygun bir yazı olabilir. İsrailin bu yaptığı ve tarihini görmezden gelen şiddet uygulamaları ile senin aşırı muhafazakar duygularınla soykırım yoktur kaalinde yazdığın yazı arasında temelde hiçbir fark yoktur. İkiside öfke ve nefretin gün yüzüne çıkmış hali gibi sadece farklı iki uçta o kadar

Onun içindirki yukarda koyduğun resim beni çok rahatsız etti. Savasın hertürlüsüne karşı olan birisi olarak aynı zamanda internetten kolayca bulabileceğin soykırım resimleride beni çok rahatsız ediyor. çünkü insanoğlunun birbirini öldürmesi kadar kötü birsey yok. Bunlar ne vicdanlarımızın kaldırabileceği nede dinlerimizin uygun gördüğü birşey.

Dolayısıyla ben birkez daha sana soruyorum Soykırım Yoktur demeyi vicdanında ve dini anlayışında nereye koyuyorsun?

bana bunun cevabını verebilicen mi?



bellerophontess

bellerophontess resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Mühim Mevzular >Politika, Tarih >KİRLİ TARİH>
  3.Haz.2008 Sal 00:09:07
fiogf49gjkf0d

Kirli Tarihten Kasıt olarak buraya ekliyecegin seyleri anladım ben okudugumda

Yoksa en basitinden soykırım yoktur demek aymazlıgına dusmezdin

o yuzden tarihi carpıtmayalım ve ozellikle bir ogretmen olarak bu tezi vicdanınızın neresine koyuyorsunuz merak ediyorum



bellerophontess

bellerophontess resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Sanat ve Felsefe >YARİM İSTANBUL GEL ÖPEYİM GERDANINDAN...>
  2.Haz.2008 Pzt 00:38:48
fiogf49gjkf0d

İSTANBUL ..

Evin içinde bir oda, odada İstanbul
Odanın içinde bir ayna, aynada İstanbul
Adam sigarasını yaktı, bir İstanbul dumanı
Kadın çantasını açtı, çantada İstanbul
Çocuk bir olta atmıştı denize, gördüm
Çekmeğe başladı, oltada İstanbul
Bu ne biçim su, bu nasıl şehir
Şişede İstanbul, masada İstanbul
Yürüsek yürüyor, dursak duruyor, şaşırdık
Bir yanda o, bir yanda ben, ortada İstanbul
İnsan bir kere sevmeye görsün, anladım
Nereye gidersen git, orada İstanbul.

Ümit Yasar Oguzcan



bellerophontess

bellerophontess resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Sanat ve Felsefe >YARİM İSTANBUL GEL ÖPEYİM GERDANINDAN...>
  2.Haz.2008 Pzt 00:18:39
fiogf49gjkf0d

"İstanbul Türküsü"

istanbul da, boğaziçi nde,
bir fakir orhan veli yim;
veli nin oğluyum,
tarifsiz kederler içinde.

rumelihisarı na oturmuşum;
oturmuşta bir türkü tutturmuşum:

"istanbulun mermer taşları;
başıma da konuyor, konuyor aman, martı kuşları;
gözlerimden boşanır hicran yaşları;
edalı m,
senin yüzünden bu halim."

"istanbulun orta yeri sinema;
garipliğim, mahzunluğum duyurmayın anama;
el konuşur, sevişirmiş; bana ne?
sevdalı m,
boynuna vebalim!"

istanbul da, boğaziçi ndeyim;
bir garip orhan veli;
veli nin oğlu;
tarifsiz kederler içindeyim.

Orhan Veli Kanık

<<123456 78910111213141516...36>>