ChatCity sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç ve kendi radyo yayınını yap

Forum sayfaları sohbet arkadaş sitesi ile oyun tavla ve okey oyna, sohbet muhabbet ortamını keşfet. Oyun, okey tavla oyna, kulüp aç erkek kız arkadaş bul

sohbet banner
tavla okey sohbet forumu
sohbet, okey, tavla, chat
11 Mayıs 2024, Cumartesi 10:47   
kız arkadaş sohbet linki

 

ChatCity Forum
Chatcity Forumlarında mesaj yazmadan önce Forum Kurallarını mutlaka okuyunuz...

  FrankfurtYakisiklisi> Forum Mesajları
    FrankfurtYakisiklisi'e ait Toplam 146 Forum Mesajı var
<<12 3456789101112...15>>


FrankfurtYakisiklisi

FrankfurtYakisiklisi resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >İlginç Videolar, Fotoğraflar, Grafikler, Sunumlar >Dünyanın En Güzel Kütüphaneleri>
  23.Eyl.2008 Sal 21:12:54
fiogf49gjkf0d
fiogf49gjkf0d

 

Çok güzel resimler Manolya , bizlerle paylaştığın için teşekkür ederim.



FrankfurtYakisiklisi

FrankfurtYakisiklisi resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Lütfen Kalplere Tıklayın :)>
  22.Eyl.2008 Pzt 02:48:35
fiogf49gjkf0d

 

Flash Bir Animasyon Buraya Ekleyemedim Aşağıdaki Kalbe Tıklayın Kodu İçinde

Umarım beğenirsiniz

 

 

 

 



FrankfurtYakisiklisi

FrankfurtYakisiklisi resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >İlginç Videolar, Fotoğraflar, Grafikler, Sunumlar >DÜNYANIN İNCİSİ İŞTE CANIM ÜLKEM...>
  21.Eyl.2008 Pzr 23:39:15
fiogf49gjkf0d

 

Teşekkürler Özkan



FrankfurtYakisiklisi

FrankfurtYakisiklisi resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Öylesine muhabbet >Farkettiniz mi İstanbul u ?>
  21.Eyl.2008 Pzr 23:36:29
fiogf49gjkf0d

 

- Fark ettiniz mi?
Dünyanın en gözde limanlarından Galata rıhtımını yok pahasına satıyorlar.
"İSTANBUL HİÇ BU KADAR YAĞMALANMAMIŞTI!"

-Fark ettiniz mi?
Haydarpaşa Garı nı ve tarihten süzülüp gelen onlarca yapıyı satacaklar.
"İSTANBUL HİÇ BU KADAR PEŞKEŞ ÇEKİLMEMİŞTİ!"

- Fark ettiniz mi?
Atatürk Kültür Merkezi ni yıkacaklar.
"İSTANBUL HİÇ BU KADAR TAHRİP EDİLMEMİŞTİ!"

- Fark ettiniz mi?
Beklenen büyük depreme karşı elle tutulur hiçbir çalışma yapmadılar.
"İSTANBUL HİÇ BU KADAR SAHİPSİZ KALMAMIŞTI!"

- Fark ettiniz mi?
Belediye otobüsleri, dolmuşlardan daha pahalı taşımacılık yapıyor.
"İSTANBUL HİÇ BU KADAR KAZANÇ KAPISI OLMAMIŞTI!"

- Fark ettiniz mi?
Vapurları aldılar, işletiyorlar.
"İSTANBUL DA DENİZ ULAŞIMI HİÇ BU KADAR TEHLİKELİ OLMAMIŞTI!"

-Fark ettiniz mi?
Müteahhitlere kaldırım taşlarını söktürüp kaldırım taşı döşetiyorlar.
"İSTANBUL HİÇ BU KADAR BİRİLERİNİ ZENGİN ETMEMİŞTİ!"

- Fark ettiniz mi?
Hayırsız adaya Mevlana heykeli dikmeyi düşünüyorlar.
"İSTANBUL HİÇ BU KADAR KOMİK DURUMA DÜŞMEMİŞTİ!"

- Fark ettiniz mi?
Caddeler delik deşik.
"İSTANBUL HİÇ BU KADAR İHMAL EDİLMEMİŞTİ!"

- Fark ettiniz mi?
Hırsızlık, gasp, kapkaç aldı başını gidiyor.
"İSTANBUL HİÇ BU KADAR GÜVENSİZ OLMAMIŞTI!"

- Fark ettiniz mi?
Kaldırımlar, üst geçitler, alt geçitler seyyar satıcıların işgali altında.
"İSTANBUL HİÇ BU KADAR DENETİMSİZ KALMAMIŞTI!."

- Fark ettiniz mi?
Mahalle arasındaki sokaklardan otopark parası toplamak istiyorlar.
"İSTANBUL HİÇ BU KADAR SÖMÜRÜLMEMİŞTİ!"

- Fark ettiniz mi?
Yollara wellcome diye afişler astılar.
"İSTANBUL HİÇ BU KADAR KENDİNE YABANCILAŞMAMIŞ VE AŞAĞILIK DUYGUSUNA KAPILMAMIŞTI!"

- Fark ettiniz mi?
Alanlara Fark ettiniz mi panoları yerleştirdiler.
"İSTANBUL HİÇ BU KADAR ENAYİ YERİNE KONMAMIŞTI!"

- Fark ettiniz mi?
İstanbul, Türkiye nin aynasıdır.
"TÜRKİYE HİÇ BU HALE DÜŞMEMİŞTİ!"



FrankfurtYakisiklisi

FrankfurtYakisiklisi resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Küsülmez Sevdalara>
  21.Eyl.2008 Pzr 23:02:52
fiogf49gjkf0d

 

 Unutma!
yüreğinde bir ismin imzası var
ve sen onu silemezsin

söküp atamazsın ne kadar uğraşsan da
seninle beraber büyür ıcındekı sızı
ilk önce onu hissedersin
başkasına dokundugunda…

unutma!
bir kere sevdin mi
uzun uzun yanarsın
sitemler.. öfkeler birikirken ıcınde
sen azalırsın.
dilinde küfür elinde kadeh eksik olmaz
günler böyle geçer. alışırsın…

unutma!
sabahlar artık gecikir.
ister sağa dön ister sola
gözüne uyku değil gidenin hayali gelir…
kendini şiirlere verirsin
elin sigaraya gider her on dakika da bir
fena zehirlenirsin…

unutma!
bir süre güvenmeyeceksin kimseye
kandine sığınacaksın
aşk konuşulduğunda sen susacaksın
of larla ah larla başlayacaksın her cümleye
çevrende senden başka herkes haksız olacak
senin haklılığınsa çaresiz gidecek çöpe..

unutma!
bir gün kaldığın yerden başlayacaksın
biri seni bulacak…
önce korkacaksın eski acılara yakalanmaktan
biraz ürkeceksin.
ne kadar dirensen de nafile
insansın sonuçta, seveceksin….
eski acılara bakıp da küsme sevdalara
gavura kızıp da oruç bozulmaz
sök at kafandan acaba ları!
bir kemik aynı yerden
iki defa kırılmaz..

artık kararmaz gecelerin.
bir daha yaşlar akmaz gözünden.
sabahların gecikmez.
kim bilir ağladığın günlere gülersin
bir defa öldün ya zamanında?
bir daha ölmezsin…

Alıntıdır.

__________________________________________

 

Her yerde sana dair bir şeyler çıkıyor karşıma.
Esen rüzgâr kokunu, öten kuşlar sesini,
doğan güneş gülümsemeni getiriyor sanki bana.
Hep öperek uyandırırdın ya beni,
onu bekliyorum her sabah.


FrankfurtYakisiklisi

FrankfurtYakisiklisi resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >TV, Medya, Podcast, TikTok-Youtube videolar >The Turk>
  21.Eyl.2008 Pzr 18:38:25
fiogf49gjkf0d

 

 

https://ozturkler.com/images/haber/1208176863163.jpg

 

Dünyayı Türkler yok edecek!
CNBC-e de yayınlanan Terminatör dizisinde dünyayı yok edecek bilgisayarın adı The Turk. İşte bilgisayarın hikayesi.
Gelecekten bir iyi, bir de kötü haber: İyi haber, ileride insanlık kötülüğü yenecek. Kötü haber, yenilen tarafta biz varız. CNBC-e’de yayınlanan Terminatör dizisinde dünyayı yok edecek bilgisayarın adı The Turk, yani Türk. Nereden çıktı derseniz, bu neredeyse iki yüz elli yıllık bir hikaye. Taa Avusturya-Macaristan İmparatoriçesi Maria Theresa’ya kadar uzanıyor.

Hiçbir annenin işi Sarah Connar kadar zor olmamıştı: Çünkü henüz 15 yaşındaki tıfıl oğlu John Connor, makinelerin hükmedeceği bir kıyameti engelleyebilecek tek kişi. Dünya 2011 yılında bir yapay zeka tarafından yok edilecek ve oğlunu onun gönderdiği terminatör robotlara karşı korumak zorunda. Siz bu gerçeği henüz bilmiyorsunuz; diziyi takip ediyorsanız gelecek haftaki bölümde öğreneceksiniz ama bu kötü kalpli yapay zekanın adı The Turk. Yani, Türk!

Senaryo, bir cep telefonu satıcısının yaptığı satranç bilgisayarını konu alıyor. Dizinin Türk adını uygun bulduğu bu bilgisayar, kendi kendine düşünme ve kendini geliştirme özelliğine sahip. Mükemmel satranç oynadığı gibi, kendi haleti ruhiyesi var, mesela günü gününe tutmuyor. Karşılaştığı satranç problemlerine o günkü havasına göre farklı çözümler üretiyor. Bu elektrikli ukala, ileride kendini geliştirerek insanlığı yokedecek bir yapay zekaya dönüşecek.

HER ŞEY YENİDEN BAŞLIYOR
Sarah Connor ikinci Terminatör filminin sonunda terminatör robotu yok ederek dünyayı kurtarmıştı. The Sarah Connor Chronicles adını taşıyan dizi ise Terminator-2 ile Terminator-3 arasındaki zaman diliminde geçiyor. Dizinin başlangıcında ana-oğul kaçak göçek bir hayat yaşamaktadırlar. Hayatlarına Cameron Philips adında güzel bir kadın giriyor. Bu kadının kahramanlarımıza yardım etmek için gelecekten gönderilen bir robot olduğu ortaya çıkınca, aslında hiçbir şeyin bitmediği, mekanik kıyametin mukadder olduğu anlaşılıyor. Henüz 15 yaşındaki John gelecekte insanlığın kurtarıcısı olacağını bilmesine rağmen, kaderinde yazılı olanı yaşamak ve insanlara liderlik etmek için hazır değil. Annesi Sarah Connor’ın kaçmaktan vazgeçip, oğlunun peşindeki makinelere ve kadere karşı savaşmaktan başka şansı yok.

TÜRK OLUR DA ERMENİ OLMAZ MI?
Dizinin Türk adındaki yokedicisi gibi, bir de Ermeni karakteri var. Lobileri- mobileri para etmemiş, Türk gibi Ermeni de kötü bir karakter filmde. Türk’ü icat eden karakter yok olunca, bilgisayar bu Ermeni’nin eline geçiyor. Sarah Connor’ın amacı 7 ve 8. bölümlerde öne çıkacak olan Ermeni’nin elindeki Türk’ü, dünyanın başına bela olmadan yok etmek.

Peki yapabilecek mi? İşte bu sorunun cevabı, dizinin her bölümü izleyen ortalama 11.1 milyon insanın da merakı. Geçen sezon ABD’de yayınlanmaya başlayan, diziler arasında birinciliğe oturan The Sarah Connor Chronicles’ın bu sezon ikinci serisi gösterime giriyor. CNBC-e yetkilileri 8 bölüm halinde çekilen ilk serinin ardından ikinci seriyi de yayınlayacaklarını ancak onun bu yayın sezonunda mı, yoksa gelecek sezon mu olacağına henüz karar vermediklerini söylüyor.

ADINI NAPOLYON’U YENEN TÜRK’TEN ALIYOR
Dizide dünyanın sonunu getirecek yapay zeka The Turk, adını bundan yaklaşık iki buçuk asır önce Viyana’da yapılan ve gerçek insanlarla satranç oynayabilen Türk isimli bir robottan alıyor. Türk, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu için çalışan dahi mekanikçi Wolfgang von Kempelen tarafından 1770’te İmparatoriçe Maria Theresa onuruna yapıldı.

Bu otomat, ahşap bir kasa ve onun önünde duran bir Türk figüründen oluşuyordu. Bu cansız manken, tıpkı dönemin Osmanlıları gibi pala bıyıklı, sarıklı ve cüppeliydi. Kasanın önündeki kapak açılıp da dolabın ve Türk’ün içine bakıldığında, irili ufaklı pek çok kaldıraç, makaralar ve başka karmaşık mekanik sistem görülüyordu.

Kurularak çalışan Türk, karşısındaki gönüllüyle satranç oynamaya başladığında, gözleri satranç tahtasını tarıyor, satranç taşlarını eliyle hareket ettiriyordu. Kimse Türk’ün nasıl işlediğini ispatlayamıyordu. Bir teoriye göre satranç taşlarının içine yerleştirilen mıknatıslar sayesinde Türk taşları oynatıyordu. Bir başka teori ise kuklanın içine bir çocuğun girmiş olduğunu savunuyordu. Türk’ün sahibi olan kişiler de sırrı saklama konusunda çok kararlı davranıyorlardı. Bu sayede uzun yıllar boyunca Türk’ün gizemi insanları ona çekti. Tabii, sahiplerine de para kazandırdı.

YANGINDA YOK OLDU
Yaratıcısı Kempelen’in 1804’teki ölümünün ardından mekanik Türk elden ele dolaştı. 1809’da Napolyon Bonapart’ı yenen Türk, satranç zaferlerine Fransa ve İngiltere’de devam etti. ABD’de başarılı bir turne gerçekleştirdi, 1820’de bilgisayarın babası sayılan Charles Babbage ile bir maç yaptı. 1854’te Philadelphia Müzesi’ne bağışlanan Türk, bir yıl sonra çıkan büyük yangında tarihe karıştı. Bugün çoğunluğun üzerinde hemfikir olduğu nokta, Türk adlı bu robotun, önündeki kasanın içine saklanan bir satranç ustası tarafından hareket ettirilen bir kukla olduğu yönünde. Ama Sarah Connor’a sorarsanız, 3 yıl sonra dünyayı yok edecek bir şeytan tohumu.
 
Hürriyet


FrankfurtYakisiklisi

FrankfurtYakisiklisi resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Geyik Muhabbet >Öylesine muhabbet >Noktalar ....>
  18.Eyl.2008 Per 21:33:19
fiogf49gjkf0d

 

hayat noktalardan oluşur, doğum ve ölüm bunların başlangıcı ve sonudur. ve hayatın işte bu iki nokta arasında ki sıralamasını bilmediğin milyonlarca noktayla uğraşmaktır. komik olan bu sıralamayı kimse bilmez. işte; buna kader denir.


·  bir nokta bulsam
bir nokta daha
birleştirsem onları
sonra bir tane daha
üzerinde üç yazsa
hayatım hep böyle
noktalardan oluşsa.

·  nokta her şeyin başlangıcı ve bitimidir. nokta her şeydir. başlangıçta nokta vardı, bitimdede hep nokta olacaktır.
hayat bir noktadır.


·  hayatında hiç bir zaman iki noktayı üst, üste kullanma. hiç kimseye yaptığın bir şeyi açıklama. sadece sen niye yaptığını bil yeter. hayat hiç birşey açıklamak zorunda olmadığındır. sen öyle yaşadığın için öyledir. tek yönlendiren sensindir.


·  hayatına arada, sırada başkasının noktalarıda girecektir. boşver, önemseme demek kolay, önemseyeceksin hatta sevebilirsinde. sonra birşey olacak, büyü bitecek yine yalnızsın. üstelik eskisinden daha çok ve karmaşık noktalarla. hayatın yalnız yaşayabilme çabandır.
bir desteğe dayanırsan bir gün o desteğin gideceğini bilmelisin.

 

·  hayat … noktalardan oluşur demiştik. ve senin bunların arasından seçimler yepman gerekir.işte; sen şu anda geçmişte yaptığın bu seçimlerin toplamısın.yani noktaların toplamısın. yani sende noktasın aslında. işte paradoks burada başlar.


·  noktadır bizim sonumuz. nokta olmasaydı sonsuz varlıklar olurduk. sonsuz acıyı çekerdik, sonsuz mutluluğu, sonsuz aşkı yaşardık sonsuz ayrılığıda.herşey başlar ama bitmezdi bir cümle bile kuramazdık,bir şiir dahi yazamazdık.her şey başlar birbirine karışır ama bitmezdi.
ne acı.

 

·  bilmecede numaralı olsa da noktalar hayatta rastgele dizilmişlerdir. her birleştirme finalde bizi bambaşka bir resme götürür. rastgele seçimler ile milyon noktanin sonsuz ya da en azından benim sayamayacağım sayıda, kombinasyonuna ulaşmak mümkündür. bu kombinasyon sonunda bir resim olarak tezahür eder. herkes kendi resmi güzel olsun, birileri tarafından hatırlansın, kimse onunki kadar güzel bir resim yapamamış olsun ister. kimi birleştirir kuş çıkar, kimi birleştirir iki çocuklu bir aile çıkar, kimi birleştirir sıkı bir kariyer çıkar, kimi bi türlü birleştiremez noktaları kararsız bakar şimdi hangisinde sıra, kimi çarçabuk saldırır gelişine der dizeler figürleri, bazısına mutsuzluk düşer birleş(tir)meden, bazısına hep ayrılığın resmi çıkar her türlü birleştirmeden. sonunda tek nokta olacak kadar uzaklaşır o resimden, bilsek de bilmesek de en azından o son ve tek nokta ile kalırız akıllarda.

 

·  bulmacalarda her nokta bi tanedir ama hayatta 3 noktasindaysan karshina birden fazla 4 chikabilir, sechim senindir ama sagdaki 4 e gidince mutlu bi resim soldakine gidince de uzgun bir resim yapacagini bilemezsin, ogrendigin zamansa chok gech olmushtur 4 ten 3 e donemezsin, onundeki 5 lere bakmak zorundasin ama hala bilemezsin cizecegin resmi, en iyisi gozunu kapatip saymak eninde sonunda 0 a geri gelcen

 

·  1 den sözgelimi 20 ye dek numaralanmış noktaları birleştirerek yapılan; lakin yuvarlak hatları keskin çizmek zorunda bıraktığı için genelde dandik bir resim olarak ortaya çıkan bir nevi bulmaca..
sonuç insan ya da hayvan sureti ise, noktaların bir tarafında bir çift göz vs. bulunur; bakınca tüyoyu hemen alır tabii beşer..
hayat ve biz ise, numaraları olmadığı için genelde birleşmezler, öyle sayfanın bir köşesinde aylak aylak takılırlar kuşkusuz..

 

·  zaten esas marifette bu aylakları resmin bir yerine sokuşturmak ve anlamlı olmaya çalışan fakat anlamsızlıktan öteye gidemeyen bir şekil oluşturmaktır.
erdemli olanda budur netekim.

·  zaten hayatin anlami da hayattaki cesitli noktalari birlestirip asil amaca dogru ilerlemek degil midir?

·  bir sen bir ben nokta nokta..

 



FrankfurtYakisiklisi

FrankfurtYakisiklisi resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Unutulmuş Yaralarıma Tuzdur Adın>
  18.Eyl.2008 Per 18:58:43
fiogf49gjkf0d

 

Unutulmuş Yaralarıma Tuzdur Adın..
Kavgadır Kalbimin Gözündeki Fer....
Bir Devrimin Eskimiş Yüzüyüm... Derinimde Puslu İhtilaller
Yanmış Süt Kokulu Sabahların Eşiğinde Bekleyen Gece!
Bana Göz Kırpıyor Kalabalık Yalnızlığım Şimdi Arsızca... Fütursuzca
Kimi Nerde Arayacağımı Sordum Mavi Gözlü Hüzne
Dedi “Geç! Aşkı Geç!...”
Geçemedim....


Yedi Geceyi Geçtim. Yedi Güvercin Vurdum. Yedi Yıldız Biçtim. Yedi Nehir İçtim. Yedi Dağ Ezdim. Yedi Yemin Verdim. Yedi Gül Derdim. Ve Yedi Kez Titredim Bakışlarının Sırtında.
Bir Eren Geçiverdi İçimden O Vakit. Dedim “Kimi, Nerde Arayayım?!”
Dedi “Vur! Aşkı Vur!..”
Vuramadım...



Bir Tutam Hayat Buldum. Kokmuştu. Çekilmişti Bütün Suları. Unutulmuştu Bütün Sözler.
Ve Sanki Görmek İçin Kapanmıştı Gözlerin Ayağına Ölüm. Ölüm Kör Müydü?
Bir Cebinde Birikmiş Kan Buldum Kullanılmış Hayatın. Alıp Bağrıma Bastım. Sonra Biraz Daha Yokladım Ve Bir and Buldum Sol Dikişte. Dedim” Kimi, Nerde Arayayım?!”
Dedi “Sök! Aşkı Sök!..”
Sökemedim...


Bir Şiir Yazdım Kalbine. İçinde Kalbin Hiç Geçmedi. Bir Çığlık Çığırdım Utancın Yüzüne. Karanlık Çatladı. Kalbin Issızlığına Yağmur Gibi Düşürdüm Şimşekleri. Ve Gözlerime Çark Ettim Karabasanları. Bir Elimi Sana Verdim Ötekini Aramadım Bile. Bir Yangın Geçiverdi Yamacımdan. Dedim “ Kimi, Nerde Arayayım?!..”
Dedi “ Kır! Aşkı Kır!..”
Kıramadım...



Eşkıya Bir Kahır Biçti Ömrümü
Sonrasında Canhıraş Kavgalar..Küskün Ölümler...
Aynı Yollardan Geçtim..Farklı Sehpalarda İdam Edildim
Ve Unutmanın En Deli Yükünü Taşıdım Ben, Sözlerinin Kahpe Yüzünde!!!
Yalanın Ve İhanetin İnsafsızlığı Bendeydi...
Benden Soruldu Uykusuzluğun Yük Olduğu Gecelerin Hesabı!
Aşkı Geçemedim, Vuramadım, Sökemedim, Kıramadım!!!

Kendime Kaldım... Kendimi Topladım. Tuttum Elimden. Bağladım Gözlerimi
“Aşk!” Dedim Attım İçime Seni...

Sonrası Kimsenin Kalbini Meşgul Etmeyecek Kadar Basit:
İçimde Bir Sen Aşk İçinde...
İçimde Bir Ben Bir Sen İçinde
İçimde Bir Biz Bin Hiç İçinde...

Sırrın Kalemine Perde İndirdim
Ve Ben Bir Kez Daha Ye-Nil-Dim!!!
 
Alıntıdır.
___________________________________________________________________
 


FrankfurtYakisiklisi

FrankfurtYakisiklisi resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Kültür Sanat Hobiler >Güzel Sözler >Anne Ve Baba>
  18.Eyl.2008 Per 18:54:07
fiogf49gjkf0d

 

Anne ve babaya Öf demek


Anne olduğu için Anneler övülmüştür
Anneye asi olan cennetten kovulmuştur

Öf bile demek haram Delili Kur’anda var
Kur’an rehberimizdir Her mesele onda var

Derki Allah’tan başka İlah edinmeyiniz
Anne ile babaya Öf bile demeyiniz

Onlar bizi küçükken Şefkatle beslemişti
En tatlı dilleriyle Bizlere seslemişti

Varlığımıza sebep Anne ile babadır
Anneye öf diyenler Hak indinde kabadır

Onların bizim için Çektiği çok zahmet var
Babalarda ciddiyet Annelerde rahmet var

Yemedi yedirdiler Bize kanat gerdiler
Ah evladım büyüse Adam olsun derdiler

Saymakla mümkün değil Ne zahmetler çektiler
Evlatlar nankör çıktı Nerden bilecektiler

Her evlat böyle değil Ancak çoğu böyledir
Gördüğüm şu nesiller Beni böyle söyletir

Ayakları altında Cenneti serdi Allah
Düayı alanlara Meccanen verdi Allah

AZİZ der saygımızı hiç eksik etmeyelim
Anne ve babamıza Öf bile demeyelim
Alıntıdır.
 
________________________________________________________________________________
 
Büyük bir derdin olduğunda Allah a dönüp benim büyük bi derdim var deme.Derdine dönüp benim senden büyük Allah ım var de.


FrankfurtYakisiklisi

FrankfurtYakisiklisi resimleri


Mesaj Gönder
Forum Başlıkları

 
  CC-Forum> Yaşamdan Kesitler >Aşk ve Sevgi üstüne >Buz Gibi Şair Kesildik>
  18.Eyl.2008 Per 18:48:34
fiogf49gjkf0d

 

Buz gibi şair kesildik . . .

Buz gibi şair kesildik hepimiz
Kimimiz ameliyat masasın da kaldı
Kimimiz yoğun bakımda
Çoğu kez hayatı şikayet ettik Tanrıya
İstediklerimiz olmadı, düşünmediklerimiz oldu çoğu kez
Hayatımızı başkalarına adadık, onlar da başkalarına adadı,
Hep birilerini bekledik. sevdik, sevilmedik;
Terkedenleri bekledik, Aldatanları sevdik..

Yağmur yağdı kısa kollu giyindik
Güneş açtı uzun kollu giyindik

Güvendik; bize güvenmeyenlere güvendik.
Teslim olduk, Boyun eğdik, Kaybettik
yine de güvendik onlara. . .

Buz gibi şair kesildik . . .
 
Alıntıdır.
____________________________________________________________________________
 
FrankfurtYakisiklisi
 
<<12 3456789101112...15>>